24 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
3 © MAVIS2O02 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA HABERLER Sezer, Barç Yıldırım'ıatfetti • HaberMerkeâ- Cumhurbaşkanj AJınnet Necdet Sezer. Adli Tıp Kurumu'nca saptajiin süreidi hastaük nederuyle MkümJü Banş Yıldırıra, Nuray Gezicı ve Hakkı Şeker'in kalan cezalarını anayasanın 1M. maddesi uyannca affettı. Yıldınm'tn annesı Ayşe Yıldınm, Sezer'e teşektür etti. Savcı YüteeTe kınama cezası • A.NKARA (Cumhurryet Biurosu) - HâkimJerve Savcıiar YüksekKurulu/HSYK). Ankara DGM Savcısı Nuh Mete Yüksel'e 'kmama cezası verdi. HSYK karan, Yüksel'ın, Başbakan Yarduncısı Hüsamettin Özkan ve Devlet Bakam Recep ÖnaJ hakkında Eribank ile Egebank soruşturm&sıyla ilgili basına bilgi sızdırdığı gerekçesiyle aldı. Beyaz Enerfde sona yakiaşfldı • AINKARA (Cumhurryet Bürosu) - TEAŞ ile ÂKTAŞ ve Kayseri Elektrik arasındakı usulsûz mahsuplaşmayla ıljgili dava dosyasuun birleştirilmesiyle sanık sayısı 24'e çıkan Beyaz Enerji davasında sona yaklaşıldı. Dünkü oturumda dosyanınesas hakkındaki mütalaasını hazırlaması için cumhuriyet savcısına gönderilmesine karar verildi. göpüşmeleri • ANKARA (Cumhumet Bürosu) - A\Tupa Birliği'ne uyum çerçevesinde, 16 vergi çeşidini birkaç kalemde toplayan Özel Tüketim Vergisi (ÖTV) Yasa Tasansı'nın TBMM Genel KuruJu'ndaJd görüşmelerine dün başlandı. Yasa yürürlüğe girdiğinde, ikinci el otomobiJJerde taşıt alım vergisi kaldınlacak. kurulmay • ANKARA (Cumburi- yet Bürosu) - Ankara Sanayi Odası (ASO)'nun Meclis Toplantısı dün CHP liden Deniz Bay- kal'ın da kahlımıyla ger- çekleşti. Toplanhda konuşan Baykal, hiiküme- tin siyasi yaşamırun artık /eni ve son aşamasına gir- iiğini belirtirken Türki- re'de "'tek parti iktidan- un" kurulması gerektiği- li söyledi. IÇIKUIMA IABD Büyükelçihğı asın Müsteşan Jess aily, gazetemizde dün •earson. Seçim ;onomiyi etkilemez' ışlığıyla yayımlanan ıberle ilgili yapnğı ıkJamada, '"Büyükelçi arson, özel veya muoyuna açık oJarak, ırkiye'de erken seçim Dilmasını destekleyen /a erken seçim ıusunu değerlendiren bir açıklama )marruştır. Türkiye'de en seçim konusu, ilmiş liderlerinin ve onın karar vereceği bir udur. Türkiye'nin tu ve müttefiki olarak D'nin bu konuda ıangi bir pozisyonu tur" dedi. Devlet Bakanı Derviş, yabancı yatınmcıda da güvenin yerleştiğini savundu Erken seçimfelaketdeğilLONDRA (AA) -Ekonomi- den sorumlu DevJet Bakanı KenıaJ Derviş, Londra'da bir grup yatınmcı ile gerçekleş- tirdiği toplantının ardından yaprığı değerlendirmede. te- mel ekonomik programdan sapma ihrimaJinin çok zayıf ol- duğunu ve yabancı yatınmcı- da da bu güvenin yerleştiğini bildirdi. Türkiyedeki seçim tartış- malanna da değinen Derviş, "Seçim bir iilkede felaketse, o zaman o ülkedeciddi bir sorun var demektir. Seçimi bir eko- nomik dağı/ma ile eş tutmak son derece hatah. Seçim ne za- • Londra'da uluslararası finans kuruluşu Morgan Stanley'in orgarıize ettiği bir toplantıda, 50'yi aşkın yabancı yatınmcı ile bir araya gelen Bakan Derviş, Ecevit'in sağlık durumuyla ilgili olarak yatınmcılara bilgi verdiklerini söyledi. man olacaksa olacak ama oi- duğuzamanda ekonomhi dar- madağın edecekmiş gibi gös- termek Türkiye'ye hakstzbk ohır" dıye konuştu. Uluslararası finans kurulu- şu Morgan Stanley'in dün or- ganize ettiği bir toplantıda, sayılan 50'yi aşkın birgrup ya- bancı yahnmcı ile biraraya ge- len Derviş, Hazine Müsteşa- n FaikOztrak ile Merkez Ban- kası Başkam Süreyya Serden- geçti, Türkiyedekı ekonomik değişime iJişkin birer sunuş yaprılar. Basına kapalı yapılan toplantının ardından açıkla- ma yapan Derviş. görüşmenin çok iyi geçtiğini, zamanlama- nın da çok iyi olduğunu vur- guladı. "Burayasondörtayın taze rakamlan ve EVfF ikinci gözden geçirme toplanösının sonuçlannı da alarak geJdik" diyen Derviş, Başbakan Bü- lentEcevit'in sağlık durumu- nun da gündeme geldiğini ve bu konuda da yatınmcılara bilgi verdiklerini aktardı. Bakan Kemal Derviş. eko- nomide son dönemde gözle görülür bir düzelme yaşandı- ğını. özellikle son 16 ayda çok seyin değiştiğini belirtirken "Ama bütün diğer demokra- siler gibi, Türkiye'de de deği- şiklikJer yaşanabilir. Önemli olan, temel ekonomik prog- ramdan sapma obnamasıdır. Bu ihtimal de artık son dere- ce zayıf" dedi. Derviş, Fitch analistlerinin ^Türfcfve'de durumu olumlu buJduklan, bir erken seçimin felaket gibigörülmemesi gerek- tigT" yolunda görüş bıldirdik- Ierinin hatırlatılması üzerine, "Bunlar olumlu göriişler. Se- çim bir ülkede felaketse o za- man o ülkede ciddi bir sorun var demektir" şeklinde ko- nuştu. "Seçimi bir ekonomik da- ğılma ile eş tutmak son dere- ce hatah" diye konuşan Der- viş, "Seçim ne zaman olacak- sa olacak ama olduğu zaman da ekonomhi darmadağm ede- cekmişgibi göstermek Türki- ye'ye haksızhk ohır" dedi. 'REFORMLARI TAMAMLAYTN ABD de AB gibi konuştu ANKARA (Cumhu- riyet Bürosu) - ABD, Türkiye'nin Avrupa Birliği (AB) ile ilişki- lerini geliştirebilmesi için gerekli olan re- formlann tamamlan- ması, bu kapsamda ölüm cezasının kaldınl- ması ve anadilde eğıtim ve yayın haklarında ilerlemeler yapılması gerektiğüıi düşünüyor. ABD de Türkiye'nin AB ile tam üyelik mü- zakerelerine geçebilme- si için gerekli siyasi öl- çütlerin karşılanması gerektigi görüşünde. ABD'li biryetkili, Tür- kiye'deki ölüm cezası ve anadilde eğitim ve yayın konusundaki tar- tışmalarla ilgili olarak "Türkiye'nin Kopen- hag kriteıierini yerine getirmevitaahbütettiği- ni ve beklentilerinin de biran öncebunlann ye- rine getirflmesi" oldu- ğunu söyledi. Türkiye'nin ekono- mik açıdan zor bir dö- nemden geçtiğine işa- ret eden yetkili, "Tür- kiye, ekonomik krizin üstesinden gelebilmek için çok ciddi bir eko- nomik istikrar paketi- nijürürlüğe ko>du. Bu krizin üstesinden gele- bilmek, bu programı ayiu kararlılıkla sür- dürmekle mümkün olacaktır" dedi. Erken seçim (artış- malarına da değinen yetkili şunlan kaydetti: "Erken seçim, Türk haJkının karar verece- ği bir olgudur. Türld- ye'nin çok genç bir nü- fiısu var \vTürkiye'nin gelecegine dışandan in- sanlardeğil bu genç nü- fiıs karar vermen'dir.'' CUMHURBAŞKANI SEZER: Kamu kurumlan saydamlaşmalı ANKARA (Cumhu- riyet Bürosu) - Cum- hıîrbaşkanı Ahmet Nec- det Sezer, yolsuzlukla- nn önlenmesinin vaz- geçilmez öncelik oldu- ğunuvurguladı. Sezer, kamu kuruluşlarının verimliliğinin arttınl- ması ve kamu yöneti- minin nitelikli hizmet sunacak biçimde say- damlaştınlmasının yol- suzluldann önlenebil- mesinde önemli oldu- ğuna dikkat çekti. Sayıştay'ın kuruluş yıldönümü nedeniyle Başkan Mehmet Da- mar'a bir mesaj gön- deren Sezer, Sa>iştay'ın taşıdığı öneme dikkati çekti. Cumhurbaşkan- lığı Basın Merke- zi "nden yapılan açıkJa- maya göre, Kamu ku- rum ve kuruluşlanmn verimliliğinin arttml- ması ve kamu yöneti- minin nitelikli hizmet sunacak biçimde say- damJaşnnlmasının, yol- suzlukJann önlenebil- mesi yönünden büyük önem taşıdığma ışaret eden Sezer, "Yoisuzhık- lann önlenmesinin bir diğer yolunu ise etkifi denetim düzeneklerine işlertik kazandınlması vekararabna süreçleri- nin hızb çabşmasının sağJanmasıohıştunnak- tadır" dedı. Başbakan Ecevit'in Oran'daki evinin önünde gazeteciler çadır kurdu. (Fotoğraf: KEREM GEZER) Başbakan, doktorlan sakınca görmezse toplantıya katılacak MGK doktor iznine baghANKARA (Cumhuriyet Büro- su) - Başbakan Bülent E m i t dün Oran Sitesi'nde çalışma ofisüıın bulunduğu evde Milli Güvenlik Kurulu'na (MGK) katılması ha- linde gündeme getireceği AB'ye uyum yasalan başta olmak üzere çeşitli konularda hazırlıklar yaptı. Ecevit'in bugün de doktoru Prof. Dr. Türgut Zildi tarafindan sağlık kontrolünden geçirileceği, bir so- runla karşılaşılmaması halinde MGK'ye katılacağı ögrenildi. Önceki gun yaklaşık 1 saat sü- ren bir basın açıklamasıyla kamu- oyunun karşısına çıkan Ecevit, Oran Sitesi'ndeki e\inde dinlenme- ye devam edıyor. Başkent Üniver- sitesi Hastanesi Nöroloji Bölüm Başkanı Prof. Dr. Turgut Zileli başkanlığındaki 9 kişilik sağlık ekibi Başbakan Ecevit'i dün de sağlık kontrolünden geçirdi. Yak- laşık 1 saat evde kalan Turgut Zi- leli, açıklama yapmaktan kaçındı. Sağlık kontrolü sırasrnda Ece- vit'in özel hemşiresi Sab Moğul- tay da bulundu. Ecevit, kontrolün ardından MGK'ye yönelik çalışma- lanna başladı. MHP lideri ve Baş- bakan Yardımcısı Devlet Babçe- B'nin Pekin'de söylediği idam ko- nusundaki koşullar başta olmak üzere güncel gelişmeleri değerlen- diren Ecevit, gazete haberlerini dikkatle okudu. MGK'ye kahlma- yı istediği öğrenilen Ecevit'e iliş- kin nihai karann bugün doktorla- n tarafindan verileceği belirrildi. Sa- bah saatlerinde yeniden Ecevit'in evine gidecek olan doktorlann Baş- bakan'ın MGK'ye katılıp katılma- ması konusunda telkinde buluna- cağı ögrenildi. Ecevit'in MGK'ye katılması halinde de toplantıda idamkonusunu gündeme getirme- yeceği, ancakdiğerüyelerin bu ko- nuyu tartışmaya açması halinde dünkü basın toplantısında söyledi- ği sözleri yineleyeceği dile getiril- di. Komisyonda kabul edildi. Eşik değerlerine DTÖ ölçütleri getirildi Dıale Yasası^nda ikinci değişiklik ANKARA (CumhuriyetBüro- su)-lhale Yasası'nı henüz yürür- lüğe girmeden değiştiren ve ya- bancılann ihaleye girişini kolay- laştıran yasa tasansı TBMM Ba- yındırlık Komisyonu'nda kabul edildi. IMF'nin dayatması ile da- ha önce çıkanlan thale Yasası, ikinci kez değiştiriliyor. TBMM Bayındırlık Komisyo- nu, servet afTını da içeren ve ba- zı yasalarda değişiklik öngören ya- sa tasansının, kendi yetki alanı- nâ giren "Kamu İhale Yasası de- ğişikliğıne'' ilişkin bölümlerini görüşerek kabul etti. Daha önce çıkanlan yasada yer alan kamu hissesinin bulunduğu her firma- nın Kamu îhale Yasası na tabi ol- ması koşulu değiştirildi. Deği- şikliğe göre hisselerinin en az yüzde 51 'i kamuya ait olan fir- malar Ihale Yasası'na tabi ola- cak. Görüşmeler sırasında verilen önerge ile ne oranda olursa ol- sun belediyelerin hisselerinin bu- lunduğu firmalar da îhale Yasa- sı kapsamına alandı. Yabancı firmalann Türkiye'de- ki ihalelere katılabilme smrrlan- m belirleyen maddede de değişik- Iiğe gidildi. Daha önce yüksek tutulan eşik değerler DTO ölçüt- lerine çekildi. Buna göre eşik değer, genel bütçeye dahil daireler ve katma bütçeli idarelerin mal ve hizmet alımJannda 300 milyar, diğer ida- relerin mal ve hizmet alımlann- da 500 milyar, yapım işlerinde de 11 trilyona düşürüldü. IRMIKIAYDIIV ENGİN aengin(a doruk.net.tr Sağını solunu bilmeyen ace- mi askerlerin sağına sarmısak, soluna soğan asıldığı rivayet edilir. Soğan'ın "so"sundan sol, sarmısağın "sa"sından da sağ aklına gelsın, şaşjrmasın di- ye. Bugünlerde birkaç kamyon soğan ve sarmısak yükleyip siyaset dünyasının önünde tez- gâh kurulsa iyi satış yapılır gi- bi geliyor bana. Sağ'ın "sağ'lığı ve sağlığı. solun "so/"luğuve sağlığı epey şaştı. Kabahat siyaset arena- sında at koşturanlarda mı, hız- la değişen dünyada mı bilemi- yorum... Bildiğim, düne kadar iyi kö- tü anlam taşıyan siyasal kav- ramlann bugün altüst olduğu, kavram kargaşası değilse bile ciddi "kavram kaymalan "yla baş etmek zorunda ka/dığı- mız... Düne kadar siyasal termi- nolojide "merkez sağ" ya da "merkez sol" dendiğinde ya- lın, anlaşılması kolay bir siya- sal duruş, bir konumlanma an- laşılırdı. Merkez sağ'ın sağı "aşırı sağ", "faşist", "ırkçı"(=rasist), "milliyetçı". "otoriter", "tota- Sağına Sarmısak, Soluna Soğan!.. liter" diye nitelenen, araların- daaynmcıklar(=nüanslar) bu- lunan siyasal çizgilere denk düşerdi. Merkez sol'dan da genel/ik- le "sosyal demokrasi" anlaşı- lır; onun solunda da "sosyalisî sol", "Marksistsol", "aşınsol", "terörist sol" sıralanırdı (Itiraf ediyorum: "7eronsfso/"terimi- nı ben uydurdum. Ama uydu). • • • Sözünü ettiğim kavram kay- malan salt Türkiye siyasetine özgü değil. Daha 1999'da, Ber- lin'de toplanan "iktidardaki Sosyal Demokrat Partıler Dün- ya Doruğu "na, ABD Başkanı Bill Clinton'ın çağnlması; onun da büyük bir pişkinlikle "sos- yal demokrası"nir\ terimleriy- le firaklı bir konuşma yapma- sı, sözünü ettiğim kaymanın göstergelerinden, kanıtların- dan biriydi. Keza Batı Avrupa'da Ingiliz Tony Blair ileAlman Gerhard Schröder'in partilerini taşıdık- ları yeni çizginin "merkez sol" olarak nıtelenmesi siyaset ter- minolojisinin savruk bir kulla- nımından öte anlam taşır mı ? Savunduklarında, önerdikle- rinde ve iktidardayken izledik- leri yörüngede sosyal demok- rat değil, geleneksel "liberal parti" kimliği ağır basıyor... Batı ve Orta Avrupa'nın ge- leneksel komünist partilerinin yerinialan "ardıl"(=halef) par- tiler ıse Marksizmi yeniden yo- rumlama çabalan içinde yer yervesık sık klasik sosyal de- mokrat tezlere yakın durmaya başladılar. Gönüleceği üzere Avrupa'da- ki kaymalar ağırlıklı olarak "sol"da. Türkiye'de ise hem "sağ "da, hem "sol"da! • • • Türkiye solundaki arayışlar (Kimilerine göre: Savrulma/ar, yalpalamalar) bir başka yaz/ya kalsın. Bizgelelim "sağ"a. PKK ile on beş yıla yakın sü- ren savaş ister ıstemez Türk milliyetçiliğini kabarttı. Anado- lu kent, kasaba ve köylerınde- ki mezarlıklarda "askermezar- lan"nın sayısının gıtgide artışı, Türk milliyetçilerınin asker ce- nazelerini (ve asker uğurfama- larını) bir siyasal gösteriye dö- nüştürmeleri, kabaran milliyet- çiliğin siyasal sonuçlanna ebe- lik etti ve seçim tahminlerinin (çoğunun) barajı bile aşamaya- cağından emin olduklan Millı- yetçi Hareket Partisi (MHP), seçim yanşından en büyük par- ti olarak çıkmayı sadece burun farkıyla DSP'ye kaptınp koalis- yon hükümetinin neredeyse eşit güçlü partisi oldu. O günlerde bir gazetecinin, MHP'nin yeni başbuğu Dev- let Bahçeli'ye yönelttiğı "MHP merkeze mi kaydı" sorusuna duraksamadan verilen yanıt anlamlıdır: - Hayır. Merkez, MHP'ye kay- dı!.. Bu yanıt salt bir hazırcevap- lığı değil, gerçeğı de yansıtıyor. Bugün MHP'nin, kimilerin- ce "merkez sağ" olarak nite- lenmesi, Türkiye siyasetinin bütünüyle sağa kaydığının ka- nıtıdır. Bu durumun sonuçları var: Merkez MHP çizgisine yakın- laşınca, merkez sağın gele- neksel partilerinden DYP, de- rin bir kimlik bunalımına girdi. Öteki merkez sağ parti ANAP ise kimi tavıriarıyla (örneğin or- du ile ilişkılerinde; örneğin Av- rupa Birfiği konusunda; örne- ğin idam cezası söz konusu olduğunda)sanki "merkezsol" bir partiymiş gibi aldatıcı bir fotoğraf vermeye başladı. ANAP için söylenenler, aynı aldatıcılıkla, bir parti olmama- sına rağmen, son günlerde iyı- ce düşen çenesi ile "adeta bir siyasi parti"ye benzeyen TÜ- SİAD çevresi için de geçerli. ••• Sağ sağını şaşırınca sol da solunu şaşınyor. Bu hem do- ğal, hem bir ölçüde kaçınıl- maz. Örneğin DSP'liler kendi- lerini hâlâ "so/"görüyor. Oysa... Örneğin kendini hâlâ ve ne- dense "Marksist" olarak nite- leyen kimi parti ya da gruplar bal gibi milliyetçilik denizinde- ler ve pupa yelken yol alıyor- lar. Ama yine de kendilerinı hâ- lâ "sol"da sanıyorlar... Yani kamyonlar dolusu so- ğan-sarmısak bulup, tezgâh açıp satışa geçmenin tam sı- rası. POLİTtKA GÜNLÜĞÜ HİKMET ÇETİNKAYA Yalnızlığın Işıdıgı Yen... MÜNİH - Almanya'da yaşamın içinden öykü- ler dinlerim ben. Aslında hepsi birbirine benzer... Güneşlı bir Münih sabahı... ilkyaz ağaçlara vurmuş... Otelden çıkıp yürürken aklıma geldi, yıllar önce dinlediğim bir hikâye... Köln'de yaşayan, yetmiş yaşındaki Hafize Ha- nım'ı anımsadım... Mavi gözlü, sarı saçlı bir kadındı... 1970 başlarında gelmişti, eşiyle birlikte... Bir otelde yıllarca işçi olarak çalışmış, emekli olmuştu... llk geldiği yıllar tarım ışçıliği yapmış, bahçeler- den elma ve çılek toplamıştı... Kahvesini yudumlarken Ren Irmağı'na bakıyor, ruhunun gizli köşelennde bir özlem, maviş gözle- rineyansıyordu... Hafize Hanım, "Inanırmısın"deyip eklemişti: "Elma ve çiçek bahçelerinin arkasını hep Tür- kiye sanır, öyle avuturdum kendimi..." Sonrasusmuşru... Karadenizlıydi Hafize Hanım!.. Güvercinler havalanıyordu kilisenin çatısından!.. Sokağın çevresinde ıhlamurağaç/an vardı, me- nevişli bir gökyüzü bize gülümsüyordu... Alman yurttaşı olmuştu Hafize Hanım ve eşi Burtıan Bey... Iki oğulları Alman kızla evlenmiş, torunlan ol- muştu... Kahvelerimizi yudumlarken sormuştum: "Türkiye'ye dönecek misiniz?" Burhan Bey "Artık ımkânsız" derken Hafize Ha- nım hüzünlenıyor, gözlerı doluyordu: "Hısım akraba hepsı burada, çocuklar da, to- runlar da, Türkiye 'ye dönmezler..." Yine susuyordu Hafize Hanım... Onlardan ayrı- lıyordum... Tek başıma Beethoven Meydanı'nda dolaşır- ken Odisseus Elitis'in dizeleri takılıyordu aklı- ma... Aşktı o, hüzündü!.. Gençlik düşlerini 85 yaşında olsa bile unutmaz, beyaz avlularda dolaşır, çılgın nar ağacında gur- betı yaşardı... "...Ama özlemin bakışıyla uyanırbirgün tenl Ve birzamanlar ancak yalnızlığın ışıdığı yerdel Düş- lediğin güzel bir kan gülümser." • • • Ömer'i Frankfurt'ta tanımıştım... Tıknazca ve kısa boyluydu... Saçlan, bıyıkları sımsiyahtı... Siyah guneş gözlüğünü çıkanp ceketinin men- dil cebine özenle yerleştirırken şöyle dıyordu: "Benim hikâyem film olur abi, ama beni anla- yanyok!" Elli iki yaşındaydı Ömer. 1970 yılında yirmisin- deyken Almanya'ya gelmiş, ama doğru dürüst bir işteçalışmamıştı... Türkiye'de ımam nikâhlı üç eşinden on iki ço- cuğu, Almanya'da nikâhlı eşinden beş çocuğu var- dı... Ömer'e "Ne iş yaparsın" diye sorduğumda ya- nıt "Her işi yaparım" oldu... Gözlerı fıldırfıldırdı... Dedim ki: "Türkiye'ye gidip geliyor musun?" Ömer bir kahkaha attı: "Antalya'daki beş yıldızlı tatil köyleri benden sorulur..." Ömer'e "Kiminle gidiyorsun Antalya'ya tatile" deyince, siyah gözlüklerini yeniden takıp anlat- maya başladı: "Ukraynalı, Polonyalı sevgililerimle..." Bunun üzerine sordum: "Türkiye'de ımam nikâhlı üç eşin, on iki çocu- ğun nasıl geçiniyor?" ömer başını salladı: "Üç yıldır haber alamıyorum ki..." "Türkiye'ye gidince aramıyor musun?" Ömer: "Abi tatildeyiz ve iş üzenndeyiz, vakitkatmıyor." • • • ömer "Birdakika" deyip yanımdan ayrılıyor... Bir genç yaklaşıyor yanıma... Diyor ki: "Bu ömer varya abi, bu ömer!.. Polonyalı, Uk- raynalı ve Rus kızlann simsarıdır!" iş anlaşılıyor... Menevişli bir gökyüzü altındayım!.. Hafize Hanım'ı düşünüyorum... Ren kıyısında, elma ve çilek bahçelerinin arka- sındaki Türkiye'yi özlüyordur... Karadeniz'i, çay ve narenciye bahçeleri arasın- daki köyünü!.. hikmet.cetinkaya(g cumhuriyet.com.tr Faks numaramız: 0212/ 513 90 98 Hikmet ÇETİNKAYA kadınlaryağmurvekuşlar c u n i z i V A v . n c ı L . .< Tel: 0212-512 42 19 Faks: 512 II 72
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle