23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
2 f MAIS 2002 PAZAR CUMHURİYET SAYFA DIZI Türldye'dekiler kötükartpostal kopyası OZĞEN ACAR • Dünyanın herhangi bir köşesinde, çalmtı ya da kuşkulu bir tabloyu ele geçiren polisin ilk işi ulusal sanat kurumlanna bilgi verip bilgi almaktır. Sanat kurumlan da ilk iş olarak verilen bilginin ışığında kendi kayıtlannda ya da envanterlerinde bu yapıtla ilgili araştırma yaparlar. • Ulusal düzeyde bir sonuca ulaşılmadığında polis, merkezi Lyon'da bulunan Uluslararası Polis Örgütü (Interpol) ile ilişkiye geçer, bilgi ve fotoğraf verip bilgi ister. Ondan sonra Lyon'dan gelecek yanıtla birlikte kovuşturma derinleştirilir. ^ Bu alanda başkaca uluslararası kurum ve vakıflann tamamlayıcı hizmetlerinden de yararlanılır. İzmir polisinin ele geçirdiği Picasso tablosu hakkında bu alanda nelerin yapıldığına ya da yapılmadığına önce bir göz atalım, sonra da yeni Picasso tablolan ile tanışalım. ı INTERPOL" Genel Müdür- ç a ı n t ı ya m ertezl. bu kuruluşa b kayıp yapmntescfl.edıldıftı 'i m ^ ^ " b u k u r u l u ş a d a h e r - Sso tablosundan son- ra N î w York Tunes ^ ^ tablolann çalıntı 10 Ekım 2000 t-ü-i d l o l a r ı ile Ug* erçek oldugunu \\\ INTERNAT1ONAL FOUNDATION FOR ART RESEARCH (IFAR): ^ Y o r ^ b u ^ ^ ^ Vakfi(USAF) adlıbukuruluş ile ^ B « | örevi var. Bi- bir .Uşki ^ ^ ^ ^ ^ mak. ikıncısı ıster antık NATIONAL ARCHIVES AND li özellıklennd a ^ | ^ ^ y a ğ m hudılerden; dahasonra Batı ve Kusora kayıtlannıtutar. l a d M a n ^ y ı l a n y ^ ^ ^ ^ varhğından da habersızdı Uluslararası sanat dünyasında müze yöneticilerinin şöyle bir ilkesi vardır: "Beğendiysen ve gerçekse yapıtı satın al, satıcının öyküsünü değil!" Çünkü her satıcının, pazarlamak istediği eski ya da yeni sanat yapıtı ile ilgili ister gerçek, ister söylenti, ister uyduruk kesinlikle bir öyküsü vardır. 1998 de Ürdünlü yetkililerin yutmayıp satın almadıklan "Körfez Savaşı'nda, Kuveytsaraylarından çalınma" öyküsünü KültürBakanlığımızın değerliyöneticileri ve uzmanları bal gibi yutmuştu! Bu yargımızı doğrulamak için birinci "sözde orijinal Picasso " tablosundan sonraki gelişmeleri yine basın haberlerinden aktaralım: V. Hermitage Müzesi: Kültür Bakanhğı'nın, Rusya'nın bu im- paratorluk müzesinden geldiği söylenen bu tablo için öncelilde bu müzeyle ilişki kurma- sı gerekmez miydi? Bu da yapılmadı. Bere- ket, tnterpol bu müzeden yanıt sağlamıştı. Londra'da yayımlanan aylık "The Art Newspaper" adlı gazetenin uluslararası bas- kısının Temmuz 2000 tarihli sayısının ikin- ci sayfasındaki St. Petersburg çıkışlı bir ha- berde özetle "Müze, Türk yetkflflerinin el koyduğu La Fermiere adh tablo konusunda- ki Ankara'run savlannı çürüttü*" denıliyor- du. Müze müdürü Mikhail Piotrovsky, "Dik- katli incdemeden sonra, bizdeki tablonun gerçekten özgün olduğu sonucuna vardık. Türkiyeden gelen bilgDerdeki aynnnlardan da oradakinin sahte olduğu kamsuıa vardık" demişti. 1908 tarihli tabloyu Rus özel kolek- siyoncu 1913 'te satın almıştı. Tablo 1930'dan beri müzedeydi. Yalnızca bir kez 1954'te Pa- ris'te sergilenmek üzere Rusya dışına çıkmış- tı. Piotrovsky daha sonra (7 Mart 2001) Was- hington Post'a verdiği demeçte Türk Kültür Bakanhğı ile şu sözlerle alay edecekti: "Fo- toğraflannı ineelediğim iki resmin de taktit olduğumı söyledim. Orijinalleri yülanhr Her- mitage'da sergüenryor. Sıradan bir insan bi- le o tablolann kartpostallanndan yapdmış çok kötü kopyalar oîduğunu anlayabilir. Bu- nu be§ ay önceonlara da söyledim. Arna Tür- kjye'dekilerin neden Picasso'lan olduğunda ısrar ettiklerini doğnısu bflemiyorum." (Ya- bancı basının doğruyu arayan bu girişimle- rine karşılık, Türkbasını da her nedense mü- zeyle ilişkiye geçmedi. Acaba, iki ülke ara- sında bir fütbol maçı olsa ya da işin içine bir Nataşa olayı kanşsa Türk basını yine böyle mi davrarurdı? Kim bilır, St. Petersburg'a yazarlar, muhabirler ve foto muhabırlerinden oluşan kaç kişilik bir ekip göndenlirdı.) VI. Kuveyt Devleti: Tablonun Kuveyt'te çahndığı söyleniyor- du. O halde Kültür Bakanhğı, resmen Ku- veyt'ten bilgi isteyebilirdi. Bu da yapılma- dı. Bunun yerine Kuveyt Büyükelçiliği, Türk Dışişlen Bakanlığı'na bir nota vererek "Bu tablonun Kuveyt'ten geldiğine itişkin kanıt- lanmznelerdir" diye sordu. Türkbasını, Ku- veyt Büyükelçiliği'nin bile kapısını çalma- dı. Buna karşılık 10 Ekim 2000 tarihli habe- rinde NYT, Ankara Küveyt Büyükelçiliği diplomatlanndan Sami Alsulayman'ın şu sözlerine yer verdi. "Büyükelçfliğe tabtolar hakkında bflgi verflmedi Kuveyt'in bu re- stanlerde herhangi bir nıülkhet hakkı yoktur. Ancak, Körfez Savaşı sırasında başkaca pek çok yapitın çahndığı da bir gerçektir." VII. Biçem Analizi: Dünyanın çeşitli müze ve özel koleksiyon- lannda yüzlerce Picasso resmi bulunuyor. Kuşkusuz bunlar arasında iki özel "Picasso Müzesi" öne çıkıyor. Bunlardan biri îspan- ya'da ötekisi ise Fransa'dadır. Bu müzeler- den uzman çağnlması ya da bu resimlerin ora- ya gönderilmesi gerekirdi. Buralardan geti- rilecek uzmanlar Picasso resimlerinin yılla- ra, konusuna, tekniğine. biçemine ve öteki özelliklerine göre görüş bildirebilirlerdi. Bu konuda Kültür Bakanı tstemihan Talaj. Cum- huriyet gazetesıne (29 Mart 2001) ilk olay- dan "\ aklaşıkon ay geçtikten sonra" şu açık- lamayı yaptı: "Güzel Sanarlar Genel Mü- dürtüğü'netalimatverdim. Yiırtdışından Pi- casso uzmanı gebnesi sağlanacak. O zaman daha net olarak bu taMolar hakkında bir şey söylemek mümkün olur."Daha sonraki açık- lamalarda bir uzmanın ya da Picasso'nun oğlunun Türkiye'ye gelmesi olasılıklann- dan da söz edildi. (Aradan 22 ay geçtiği hal- de bu satırlar >r azılırken bile hâlâ uzman bek- leniyordu!) Bu arada en ilkel bir araştırma yöntemiy- le aynca Picasso ile ilgili kataloglar kanştı- nlabilir, yakalananlann boyutlan ile kata- loglardaki ölçüler kıyaslanabilirdi. Bu bile ya- pıbnadı. VIII. Laboratuvar Analizi: Pozitif bilim, tablolann özgün olup olma- dığını iki kere iki dört kesinliği ile saptaya- biliyor. Bu yola da gidilmedi. Örneğin, ya- kalanan resimlerin tuN'al, boya pigmentleri- nin kıyaslamalan yapılmadı. Picasso'nun değişik kentlerde ve değişik zamanlarda yap- tığı resimlerin tuvalleri ve kullandığı boya- lar kuşkusuz farklıydı. Ele geçen resimlerin tuval ve boyalardaki pigmentlerin laboratuvarda analizleri yapı- labilirdi. Türkiye'nin en önemli araştırma merkezi Türkiye Bilimsel ve Teknik Araş- tırmalar Kurumu'nun (TÜBtTAK) Gebze'de- ki uygulamah sanayi araştırmalan yapan "Marmara Araştırma Merkezi" de (MAM) Kültür Bakanhğı'nın aklına gelmedi. Oysa bu kurum tuval, boya ve benzeri konularda kimyasal araştırmalan yapabilecek yetenek ve donanıma sahipti. MAM'ın vereceği ra- porlar, dünya müzelerindeki Picasso yapıt- lan ile kıyaslanabilirdi. Hatta hatta, tablola- nn üzerinden "morötesi ışuılar" geçirilerek resmin altında önceden yapıhnış bir başka resmin olup olmadığı da araştınlabilirdi. tz- mir'de yakalanan satıcılar, dolarlann "morö- tesi ışınlar"dan geçırilmesini akıl ederken Kültür Bakanhğı bunu bile akıl edememiş- ti! (Anımsanm Uşak'tan kaçınlan Karun Ha- zinesi'nin bulunduğu tümülüslerden binnde taş üzerine yapılmış 2600 yıllık resimler de kesilerek kaçınlmıştı. Bunlann para ettiğini gören Uşaklı bir tabelacı aynı mezar odası- nın başka bir duvanna yaptığı benzerlerini keserek sym yerel kaçakçılara üç katı fıya- ta pazarlamıştı. Bu resimler daha sonra New York Metropolitan Sanat Müzesi'nden bi- çem açısından değil, kullanılan boyanın ana- lızinden geri dönecekti. Çünkü boya antik kök boya değil, DYO fırmasımn sentetik boyalan idi!) Dora Maar da Izmir^de ele geçirîldîf26 Haziran Hfirriyet) - tzmir Emni- yet Müdürlüğü Madam Putmar'dan son- ra "Dora Maar" adlı yağhboya tablosu- nu da Selçuk'ta bir dağ köyünde ele ge- çirdi. 15 milyon dolara anlaşan şebeke- nin ild üyesi yakalandı. îzmir Güzel Sa- natlar Akademisi'nce verilen ilk rapor- da eserin alt bölümünün orijinal olduğu, üst lasımlannda ise ta\Tilmadan dolayı meydana gelen yıpranmalarüzerinde rö- tuş yapıldığı saptandı. Emniyet Müdürü Hasan Yücesan, yapıhn "Iran- Irak sa- vaşısraanda" (Ne zamanne zaman?) Tür- kiye'ye sokulduğunu bildirdi ve "Tablo Fransa'daki bir galeriden alınmış. Arka- sında Kuvnt Kraliyet Saravi'nın mührü var. Rusya'daMbir müzeye satılnuş. ora- dan da çataımış olabflir. Bu konuda ke- smbirb0giyok"dedi. (Veni Biriyıl) Yücesan, "Eser, Picas- so'nun 1938 \ ılında yapnğı bir çahşması olup 'Çirkin Kadın' dijetanınryor.Chıeks- pcrbzraporunda,eserin atttarafyapuan- masında orijinal etkiler görüldüğü, üst tarahnda ise kınlmadan ötürü sonradan yapılmış müdahale bulunduğu beürrile- rek, eserin üzerinde Picasso"ya ait imza- nmsflinmiş olduğuvesonradantaktitedi- lerekyeniden aaldığv eser üzerinde mut- bka ktanyasal tetkik yapümasuun gerek- BKği ifade edildi. Raporda, Fransa Saoş Galerisi'nesorulmas istendl Tablonun ar- kasmda Kuve>t'in mührü var" dedi. (Bu konuda konuştuğum bir bilim in- sanı "Tablo gerçek, çünkü arkada Ku- \ ı eyt'inmührüvar* deyince "Sahterestaı yapan sahte mühür de yapamaz mı* di- ye sorduğumda bir an sustuktan sonra "Bunu hiç düşünmedik!" demişti) Ha- berde aynca "Picasso'nun 1873'te(!) öl- düğü" de belirtilmişti. (Sabah) "2. Picasso Operasyonu"baş hklı haberde Picasso'nun tabloyu 1938'de yaptığını söyleyen îzmirEmniyet Müdü- rü Yücesan, Picasso imzasının süinerek sonradan taklit edilerek aüldığını, bu tab- lonun da Kuveyt Emirlik Sarayf ndan Körfez Sa^şı sırasında çalmdığinın tah- min edildiğini söyledi. (11 Haziran Radikal) Son yıllarda "Picasso Endüstrisi"nın ortaya çıkhğına dikkati çeken uzmanlar, piyasada 14 bin sahte Picasso eserinin dolandığmı söyle- diler. Uzmanlar, Picasso tablolanmn bir- biri ardına Türkiye'de yakalanmasına şu gerekçeleri gösterdiler: Türkiye'de Avrupa ve Amerika'da ol- duğu gibi, Mali Şube ve ilgili bakanlık- lann "uzman" sanat "eksperieri" yok. (Kimleri yokmuş?) Henüz kurumlaşmış olmadığı için, yakalanma riski daha dü- şük. Türkiye'deki kara para hareketi tüm dünyada biliniyor. Ortadoğu'dan Asya ve Avrupa'ya en uygun geçiş noktası ola- rak Türkiye görülüyor. Türkiye, tarihin kültürünü banndınyor olması yönünden de şebekeler için çekim noktası oluştu- ruyor. (28 Haziran Milliyet) tnterpol, tablo hakkında bilgi istedi. Türk üıterpolü'nce yapılan incelemede tablonunçahnü ve ka- yıp kaydının bulunmadığı belirlendi. Bu arada devreye Rus Interpolü girdi ve tab- lonun bir fotografinı istedi. Geçen hafta Rus înterpolü'nden Ankara'ya "adl" kaydıyla bir mesaj gönderildi. Mesajda, tablonun orijinalinin St. Petersburg'daki Hermitage Müzesi'nde bulunduğu be- lirtiliyordu. Bunun üzerine Türk tnterpolü de Tür- kiye'deki yetkililere şu iletiyi geçti: "Biz- deki tablo Hermitage Müzesi'ndekinin benzeridir.Hermitage uzmarüan.ülkemrz- deki yapıün özgününden. hatta bir kata- logdanyapılan bir kopşa olabileceğini bil- dirdfler." Ruslar "özgünü bizde" diyordu. Piyasada 70 miryon dolara alıcı bulabi- leceği savlanan Picasso tablosu hakkın- da Dokuz Eylül Üniversitesi Güzel Sa- natlar Akademisi Güzel Sanatlar Fakül- tesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ocakh: "Ök incetemeden sonra orijinaldir raporunu verirken 40 yılhk kariyerimi ortaya koy- dum. Fakat eserin başma daha sonra bir şey geldhse bilemem. Bizim incelediği- miztabloPicasso'nunMadamLaFermi- ere eseridirr> diyordu. (Şimdiye değin dünyada acaba 70 milyon dolara kaç tab- lo sahldıki!) Kültür Bakanhğı Güzel Sanatlar Ge- nel Müdürü Mehmet Özel: "Yaptığmuz incelemeler, hocalann verdiği raporlar tablonun Picasso'nun gerçek eseri oldu- ğunu beürtiyor (Acaba ne gibi inceleme yapıldı?) veHacettepe ÜniversitesiGüzel Sanatiar Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Öz- sezgin avTinnhincekmesinden sonra 'ese- rin kesinlikle Pıcasso'ya aıt oîduğunu' bü- dirdi" diye ekliyor. (Sabah) Lyon'daki Interpol Merkezi, Ankara Interpolü'ne "Burestaı Rus>a'da Hermitage Koleksiyonu'ndasergaeniyor. Elinizdeki resmin gerçek obnasuun ola- nağı yok" yanıtını verdi. (Buna karşın Güzel Sanatlar Genel Müdürü Özel "de- diğim dedik" yaklaşımıyla "Bu resim gerçek,bundaneminiz" diye ısrar ediyor- du. Hermitage Müzesi ve Interpol, kos- koca Güzel Sanatlar Genel Müdürü Özel'den daha mı iyi bilecek? Unurma- yın ki o koltukta 28 yıl kesintisiz oturma becerisine sahip bir kişi!) (29 Haziran Radikal) îzmir polisi, "Gerçek kargaşa Rus polisinin verdiği bügflerden ka>Tiaklanrvorr diyor. (Ah bu Rus polisi! Ne de olsa eski komünist de- ğiller mi?) Yetkililer, ikinci operasyon- da ele geçen Dora Maar adlı tablonun özgün olup olmadığının saptanması için " kimyasal anaüze gereksinim duyukluğu- nu" dile getirdi. Bodrum'daki bir villa- da ele geçirilen Dora Maar tablosunu, uyuşturucu kaçakçılığından Italya'da se- kiz yıl hapis yatan, tarihi eser ve silah ka- çakçılığuıdan sabıkalı, eski bir milletve- kilinin oğlunun sattığı belirlendi. (Hür- riyet) Kuveyt'in Ankara Büyükelçiligi, Dı- şişleri Bakanlığı'na resmi yazıyla başvu- rarak iki Picasso tablosunun kendilerine verilmesini istedi. Dışişleri'nin yanıtı he- nüz behrsiz. (30 Haziran Yeni BimTİ) tnterpol'ün "Etinizdeki tablo sahte, gerçeği bizde" demesi üzerine Emniyet Genel Müdür- lüğü yasaya göre ortada suç olmadığı ka- nısınavardı. Nöbetçi mahkeme suç nite- liği bulmayınca 6 kişiyi "hırsızkk" suçun- dan tutukladı. (Oysa sahtecüik savı olma- sı gerekmez miydi?) Halen Buca Kapa- h Cezaevi'nde tutuklu bulunan 6 kişi önümüzdeki günlerde îzmir 1. Ağır Ce- za Mahkemesi'nde yargüanacak. Polisin "tarihi eser kacakçıhğıf!)'', nö- betçi mahkemerün "hırsHhkla (!)" suç- ladığı kişiler, mahkemede "Izin abnadan yurtiçine tarihi eser sokmak ve gümrük kacakçıhğı suçuişlemekten(î)" yargılana- cak. (Yurtdışından tarüısel yapıt getir- mek için izin değil, yalnızca gümrükte bil- dirim gerekiyor. Girişi serbesttir. Kaldı ki bu tablolar "tarihiyapıt", hatta< Ş^»t" değildir. Olsa olsa haklannda sahtecihk, dolandıncıhk savlaması gerekmez miy- di?) (8 Temmuz Radikal) Izmirli bihrki- şilerden \e daha önce ilk tablonun "öz- gün olduğuna kahbtnı basüğT yazılan Prof. Dr. Ocaklı, "'Herikitablonun da öz- gün ohna olasıhğı yüksek. Fransa ve ts- panya'daki Pkasso uzmanlannın görüş- krirtebaşviırulmak. Yapıtözgünkabul edi- lerek araşbrmalar yapıhnah" dedi. (14 Temmuz Sabah) Picasso'nun fır- ça darbelerini, çizgilerini ve kullandığı renkleri inceleyen uzmanlar(demekki biz- de de Picasso uzmanlan varmış!), Anka- ra'daki resimle Rusya'daki tablo arasın- da büyük farka dikkati çektiler. Uzman- lar Rusya'daki tabloda resmedilen kadı- nın bizdekine oranla "çok daha tophı ol- duğano" ve "arnının darhğuu" ilk bakış- ta tark ettiler! Picasso'nun darbelerini, çiz- gilerini ve kullandığı renkleri inceleyen uzmanlar, Ankara'daki tablonun orijinal olduğu görüşünde birleştiler. Bu yönde raporlar hazulayan uzmanlar, Rusya'da- ki tablonun kesinlikle sahte oîduğunu vurguladılar. (Hermitage Müdürü'nün neden Türklerle alay ettiği şimdi daha iyi anlaşılıyor!) (Sabah-Başkent Sayfası) AnkaraDev- letResim ve Heykel Müzesi Müdürü \a- ral Yurdakul, "Ugüi ülkelerden bir tepki beklrvoruz. Biz şu anda hiçbir biçimde özgünlüğune müdahale etmeden tablo- lan sakhyoruz, Durunı aydmhğa kavuş- tuktan sonra \ine özgünlüğune zararver- meden, sonradan istenildiğinde ortadan kalkacakbir boya fe göze batan olumsuz- hıklanyüzeyselolarakrötuşlayokedece- ğiz" dedi. Helal olsun.. ne teknoloji! (21 Temmuz Müh'yet) îzmir Emniyet Müdürü Hasan Yücesan, kimse başvur- madığı için uluslararası gümrük mevzu- atına göre "Picasso tablolan mO- letimizin"dir. Tablolanmız ulusumuza hayırh olsun. YannŞanhurfa'da buluşmak üzere... Sürecek
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle