23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
21 •AAYIS 2002 SALI CUMHURİYET SAYFA ÇEVRE Türkiye'nin temiz kömür teknolojisiyle yakıtta dışa bağımlı olmaktan kurtulacağı belirtildi Temiz kömür doğalgaza karşıMPEK YTZDANİ Hartmaddesı kömür olan ancak içeriğinde kömürün yanması sonucu ortaya çıkan çevreye zararh madJelenn yer almadığı "cenfüel" adlı :emız kömür teknolojisi Türkiye'ye geldi. Cenfuel'in .Avrupa ve Ortadoğu dağıtımcısı olan Clean Energy Yönetim Kurüu Üyesi Selami Gürel, Türkiye'nin bir lınyıt cenneti TEMA Vakfl DİKKAT! EroTyotu.. GAZİANTEP (AA)-TEMA Vakfı Gaziantep gönüllüleri. fuarlarda stand açıp erozyonu anlatıyor. TEMA yakfı Gaziantep Gönüllü Üye Sorumlusu Ahmet Mengüç, yaptığı . açıklamada, erozyon sorununun çözümünde vatandaşın bilinçlendirilmesinin çok büyük önem taşıdığını söyledi. Toplumun dikkatini erozyona çekebilmek amacıyla eğitim çalışmalan yaptıklannı belirten Mengüç. "Okullardan sonra kentte açılan fuarları çaiışma alanı olarak beliriedik. Fuarlarda stand açıp kaühmcılan erozyona ilişkin bilgilendiriyoruz" dedi. Gaziantep'te geçen hafta açılan GAP Bilişim Fuan'nda oluşturdukları standuı yoğun ilgi gördüğünü kaydeden Mengüç, şöyle devam etti: "Gaziantep Üniversitesi Genç TEMA'cdar Teşkilatı ile biriikte yaptığunız çaiışma kapsamında. ziyaretçilere doğa, çevre, toprak ve ağaç sevgisini anlattık. Yaşamsal önenıdeki bu değerier ciddi tehditler altında. Hâlâ çok insan farkında değil, ama bu değerlerimizi hızla kaybediyoraz. Gelecek nesillere yaşanabilir bir dünya bırakmak için yaşam biçimimizi bu gerçeği dikkate alarak yeniden belirlememiz gerekiyor. Yaptığımız eğitim çanşmalannda bu görüşlerimizj aktanyor, vatandaşlardan destek istiyoruz." Mengüç, fuarlarda açtıklan standlarda, bilgilendirme çalışmasının yanı sıra rozet, maskot, dergi gibi ürünler sattıklannı, ücretsiz broşürler dağıttıklannı sözlerine ekledi. olduğunu belirterek bu proje sayesinde yakıt üretiminde dışa bağımlı olmaktan kurtulacağını söyledi. Cenfuel'in çevreye zarar verme konusunda doğalgazdan bile daha az zararlı oldugu belirtildi. "Temiz kömür teknolojisi" olarak büinen Cenfuel'in kullanılmasında pilot bölge olarak Türkıye seçıldi. Cenfuel'in tanıtılması amacıyla Ankara ve Istanbul'da düzenlenen toplantılara Cenfuel Dünya Başkanı Christopher Rovvlands, Cenfuel Avrupa Başkaru Geoff Luby ve Clean Energy AŞ yetkilileri katıldılar. Rowlands, cenfuel'in diğer yakıt türlerine oranla hem maliyet hem de çevreye katkı açısmdan çok daha avantajh olduğunu belirterek "Hammaddesi kömür olan cenfuel, her türlü kömürden türetilebilir. Aynca cenfueL, kömürün yanması sonucunda ohışan külleri aynşnrarak beş adet yan ürüne dönüştürebilmektedir" dedi. Clean Energy Yönetim Kurulu üyesi Selamı Gürel ise Türkiye'nin yılda bir milyon dolara yakın kömür ithal ettiğini belirterek "Türkiye'de 120 yıl yetecek kadar kömür rezervi bulunuyor. Biz Türkrye'nnı hem dışandân kömür ithal etmesine son vermek, hem de kendi kömürümüzü işletmek istiyoruz" diye konuştu. Cenfuel'in her şeyden anndınlıp doğalgazdan daha temiz bir yakıt olarak kullanılacağmı vurgulayan Gürel, "Cenfuel yandıktan sonra herhangi bir kömür arnğı oluşturmuyor; ne yeralü sulannı ne yerüstü sulannı ne de çevreyi kirletiyor'' dedi Gürel, cenfuel'in akışkan olma özelliği sayesinde sanayi tesıslerinden uçaklara, hatta evlere kadar hayatın her alanında kullanılabıleceğıni söyledi. SON ÎKİ YILDA İKİ BALİNA KARAYA VURDU ihâ1kapani ÖZLEM GÜVEMLİ Son 2 yılda Adana-Yumur- talık sahilınde 2 balina kara- ya vurdu. Karaya vuran "Uzun Balina'dan DNA ör- nekleri alan Türkiye Deniz Araştırmaları Vaİçfı (TÜ- DAV) Genel Kurul Üyesi Dr. Ayhan Dede, Yumurtalık sa- hilinin "U" şeklinde bir gi- rinti yaptığını, oraya giren balinalann kıyı çizgilerinin fazlalığı nedeniyle çıkamadı- ğını belirterek bölgedeki ka- raya vurma olaylannın ne- denlerini araştıracaklarını söyledi. Türkiye 'de bugüne dek ya- şanan 4 karaya vurma olayı- nın 3'ü Adana-Yumurtalık'ta meydana geldi. 7 Mayıs'ta ayru yerde karaya \ r uran uzun balina üzerinde incelemeler yapan Ayhan Dede. balinada yoğun parazıt tespit ettikle- rini, genel olarak zayıf gö- rüntüsü nedeniyle beslenme yetersizliğinden ölme olası- lığının da bulunduğunu anlat- tı. 2000 yılında Yumurtalık'ta sahile vuran aynı tür balına- yı alıp incelediklerini ve şu an Deneme Bilim Merke- zi'nde sergılediklerini anım- satan Dede, Adana'da balina- lann karaya vurma nedenle- rini araştırdıklannı belirtti. Dede, ilk izlenimlerine göre kıymın açık bir yer olmadı- ğını, bölgede kumluklar ve gelgitler olduğunu ifade et- ti. Gelgit nedeniyle su çekil- diğinde balinalann kann kı- sımlan üzerine oturabilece- ğıni anlatan Dede, "Uzun ba- Bnalar, hareket manevrası az olan hayvanlardır. Kıyının coğrafi özellikleri de buraya giren baünarun çrianasma ola- nak tanımıyor" diye konuş- tu. Müzede sergllenecek 13.30 metre boyundaki di- şi uzun balinayı, Ankara MTA Doğa Tarih Müzesi in- celeyecek. Balina, gereken incelemeler yapıldıktan son- ra müzede de sergilenecek. Türkiye'de daha önce 1974'te Adana'da, 1998'de Kuşada- sı'nda, 2000'de Adana-Yu- murtalık ve 2002'de de yine Yumurtalık'ta 4 uzun balina karaya vurdu. uzun ballnalar Uzun balinalar (Fin bali- nası), mavi balinadan sonra dünyanın ikinci büyük bali- nası ve Akdeniz'in en büyük balina türüdür. Akdeniz da- hil tüm dünya denizlerinde yayılım göstermektedirler. Geniş fakat çok parlak, düz- gün ve aerodinamik bir vü- cut yapılan vardır. Vücudun sırt kısmı ve yan kısımları siyah veya koyu-gri renkte, kann kısmı beyaz renktedir. Dişiler erkeklere kıyasla bi- raz daha büyüktürler. Yeni doğan yavru balinalar 6-6.5 metre boyunda olurlar. Ergin bireyler ise 75 ton ağırlığa kadarulaşırlar. Uzun balina- lar bazen teklı. bazen çiftli, ama çoğunlukla 3-7 arası gruplar halinde yaşarlar. 'Bilimsel' avcılık! SHENIONOSEKİ (AA) - Uluslararası Balina Komisyo- nu'nun (CBI) vıBık toplannsu Japonya'nın hman kenti Shimonoseki'de başladL Balina avcüığından yana olan- lar ile karşı olanlar arasındaki tartışmalara sahne olma- sı beklenen yılhk toplantının 4 gün süreceği bebrtildL Açıhşta bir komışma yapan Japonya Tanm ve Bahkçı- lık Bakanı Tsutomu Takebe, 1985-1986'da yürürlüğe gi- ren balina avcıhğı hakkmdaki uluslararası moratoryu- ma rağmen her yil "bilimser avcıhk yapüğını öne süre- rek yüzlerce balinayı öldüren Japonya'yı savundu. Take- be, balina rezenierinin zengin olduğunu ve nıorator- yum sayesinde balinalann sayısının ticari balina avcıhğı yapacak düzeye eriştiğini söyledL 70 bin konut Çağdaş bir kent tstanbul Haber Servisi - Gebze'ye bağlı Çayırova Belediye Başkanı Timur Koç, 3 bin 70 konutluk toplu konut projesi, yeni belediye hizmet binası, parklar, spor tesisleriyle çağdaş bir kent yaratıyor. Başkan Koç, Çayırova'nın 1990 yılından itibaren büyük sanayi kuruluşlanna yakınhğı nedeniyle yoğun göç aldığını ve bu durumun kentsel problemler doğurduğunu belirtti. Beldeyı sağlıklı bir görünüme kavuşturmak için planlı ve programlı altyapı ve kent projeleri yürüttüklerini ifade eden Koç, "Projelerimizin bir parçası olarak 3 bin 70 konutluk Çağdaş Kent Toplu Konut Projesi'ni gündemimize aldık. 75 hektaruk alan üzerine kunılacak veözeDikle sosyal donaü alanlanyia tstanbuTun yanı başında konut sahiplerine çağdaş yaşam alanlan sunulacak" dedi. Bu projenın Bakanlar Kurulu ve Sayıştay'dan onay aldığına ve yasal sürecin onaylandığına dikkat çeken Koç, projenın oluşrurulmasında eski SHP Genel Başkanı Murat Karayalçm'dan büyük destek aldıklannı söyledi. Temeli 1997 yılında atılan ve Izmit Büyükşehir Belediyesi'nden sonra ildeki en büyük hizmet binası olan belediye kompleksini. 8 Haziran 2002 tarihinde halk şöleni ile açacaklannı anlatan Koç, 12 bin metrekare kapalı alan üzerine kurulan belediye binasının 1 trilyon 200 milyar liraya mal olduğunu söyledi. Belediyenin borcu bulunmadığını da vurgulayan Koç şöyle devam etti: "Eski belediye binasını yıkıp yerine park ve yeşil alan yapıyoruz. Kente 10 bin fidan dikerek ağaçsız yer bırakmadık. Yaklaşık 500 yetişkin çam ağacı da diktik. Doğaya yönelik bu çahşmalanmız TEMA VakfVnca da örnek gÖsterildi." DUZYAZI ORHAN BtRGİT ANAP'ın Aydemir'L. Mesut Yılmaz, dün sabah parti tüzüğünün ken- disine tanıdığı bir yetkiyi kullandığını açıkladı ve ge- nel başkan yardımcılarından bazılarının görev yerle- rinde değişiklik yaptı. bir gece öncesıne kadar partide, "ikinci adam" ko- numunda bulunan Erkan Mumcu. pariamento ve hükümet ile ilişkilerden sorumlu genel başkan yar- dımcılığına getirildi. Mumcu'nun bir süreden beri hem genel başkana gölge konumunu muhafaza et- tiği hem de partinin haşan çocuğu kimliği ile ağzına geleni söylediği biliniyordu. Öylesine ki, genel baş- kanın aynı zamanda başbakan yardımcısı olarak sı- nırlı olan zamanı nedeni ile örgüt ıçindeki toplantıla- n Mumcu'nun yönetmesi ve bu sırada, hükümet or- takları için ağzına geleni söylemek için hiçbir kural tanımamasını bazı kimseler, Mesut Yılmaz ile danı- şıklı bir politikanın uygulandığı biçiminde bile yo- rumluyorlardı. Önceki akşam, Anavatan Partısi'nin yetkili organ- lan ile il başkanlannın katıldığı toplantıda Mumcu'nun yaptığı konuşmayı televizyonlardan izlerken "Ya Me- sut Bey istifa edecek ya da Mumcu gidecek" de- dim. Erkan Mumcu esmış, savurmuş, ağzına geleni söylemiş, partisinin baraj attında kaimaktan korkar hale geldiğinden başlayarak Mavi Akım ile ilgili söy- lentilere kadar aslında kendi bilinç altını kemiren sa- yısız burgaçları tek tek ortaya dökmüş, kürsüden ayrılıyordu. Dinleyenlerin önemli bir bölümü adeta donmuş durumdaydı ve bazı katılımcılarda bu biraz önce kür- süde. bir parti sorumlusundan daha çok, sıradan bir yurttaş gibi konuşmuş adamı alkışlıyor, boynuna sa- rılıyorlardı. Kameralar, o anda Mesut Bey'i göstermedi. Da- ha doğrusu. kameraman arkadaşlar o anı kaçırdılar. Ama Genel Başkan'ın Mumcu'ya asıl yanıtını bası- na kapalı oturumda verdiğinı dün sabah öğrendik. Duyduğu ıstırabı, yaşadığı asap bozukluğunu giz- lemesini bilen, karşısındakini hafifçe alaya alan, ama ona sağladığı hızlı yükselişın yanlışlığını da fark et- miş bir genel başkanın yapması gerekenleri daha faz- la geciktirmeyeceğini de arif olanlara anlatan bir ko- nuşmaydı. Nitekim öğleye doğru yaptığı açıklama, o konuş- mayagereklicevabınıgetirmişoldu. Mumcu, koalis- yon ortağı partisinin parlamento ve hükümet çalış- malan ile ilişkilerden sorumlu olduğu bildirilen genel başkan yardımcılığını üstlenecekti. Mumcu. bu görev değişikliğini sıradan bir baş- kanlık tasarrufu gibi algılamış görünüyor. Çünkü, Başkanlık Dıvanı'nda yapılan ve aslında sadece ken- dısine yönelik olduğu apaçık belli olan değişiklikle il- gili degerlendirmeyi henüz yapmadığını söylüyor. öyle anlaşılıyor ki Mumcu, önceki gece kürsüye çı- karken toplantıya katılanlara söylemeyi düşündük- lerini bilinçartına tek tek dizmiş ama, daha sonrası- nın ne olması hakkında tek bir plan bile yapmamış. Sadece bu konumu ile Mumcu, gözü liderlikte olan bir kimse olmasına karşın, yükseklere çıktıkça baş dönmesini engelleyecek hiçbir önlem almayı düşünemeyen bir yapıda olduğunu ortaya koyuyor. Bundan 39 yıl önce aynı gece Ne tuhaf bir rastlantıdır ki, Türkiye'de 27 Mayıs ih- tilalinin altüst ettiği ordu hiyerarşisinin Ismet Inönü tarafından bile henüz yerine oturtulmadığı yıllarda, hatta günü gününe 20-21 Mayıs 1963'te, biremek- li kurmay albay olan Talat Aydemir, Harp Okulu öğ- rencilerini silahlandırmış ve Ankara Garnizonu'nun bazı birlikleri ile biriikte devlet yönetimine el koydu- ğunu açıklamıştı! O tarihten bir yıl önce Aydemir'in benzer bir baş- kaldırma girişimini, kansız bastıran Başbakan Inö- nü, onu, komutanlığını yaptığı Harp Okulu'ndan al- mış ve emekliye sevk ederek hakkında başka bir ko- vuşturma yapmamıştı. Aydemir bu girişimi, günün ko- şullan içinde kendisine tanınabilen en büyük bağış- lama olarak görme yerine, Ismet Paşa'nın sindiği kanısına kapılmıştı. Tanklaıia biriikte genç Harbıye- lileri sokağa çıkannca. istediği sonucu alacağını dü- şünüyordu. Ama ya alamaz ise? Aydemir işte asıl sorulması gereken soruyu, gün- demine sokmamanın cezasını, maalesef iki arkada- şı ile biriikte çok ağır biçimde ödeyecekti. Mesut Yılmaz, genç Isparta Milletvekili'ni önce kendisine yakın çaiışma arkadaşı, sonra bakan yap- tı. Daha sonra da ANAP'ın 2. adam masasına oturt- tu. Mumcu'nun o geçmişini hep biriikte yaşadık. Dünkü gazetelerin manşetinde bayrak açtığı biçi- minde özetlenen son hareketini de. Politikadaki başkaldınlar elbette askeri darbeler- le kıyaslanamaz. Ama her ıkisinde de entrika meka- nizmalarını çalıştıranlann, kendi geleceklerine ait bir planı ceplerine koymadan düğmeye basmalannın neolacağını Mesut Yılmaz, Mumcu'ya göstermişol- du. Yakın gelecek. koalisyonun bir başka partisinde DSP'de de benzer operasyonlann beklentisinin ayak seslerini son bir haftadan beri duyuımuyor mu? Faks: 0212- 677 07 62 obirgrtae-kolay.net Lenter[ z.net ENTERNET /MEHMETSUCU mehmetıg cumhuriyet.com.tr Oy vermeyin İ | MEHMFT Cumhurbaş- ( S W 7 C kanı Sezer'in geri yolladığı FiTIJK tasansı. yapılan elektronik oy- lamayla 87hayır oyuna karşın 202 oy- /a Meclıs'ten geçti. Medyada tekel- leşme ve internet üzerinde baskı oluş- turduğu belirtilen yasa gazetecilık mes- lek örgütlerı ve sanal dünyada yoğun tepki ile karşılandı. Türkiye Gazetecıler Cemiyeti Baş- kanı Orhan Erinç, çıkarılma amacını anlamakta zorlanıyoruz dediği yasa hakkında şu yorumu yapıyor: "Bu ya- sa radyo ve televizyonlar açısmdan yerel ve bölgeselyayınlan engelleye- cek para cezalan öngörüyor. Yeniya- sa ekranlann karartılmasına yumuşak birgeçiş getirerek önce uyanyor, son- ra programı 1-12 kez arasında yasak- lıyor. Yayını hazırlayan meslektaşlan- mıza da başka birprogram hazırtama- lanna yasak getirerek meslekten men cezası veriyor. Yasada basınla ilgili bölümlerde, astronomik para cezası cngörülüyor." Tekelleşme olgusuna da değınen Erinç, yasa çıkmadan ön- ce görüştükleri tüm siyasilerin, yasa çık- sın, sonra düzeltiriz dediklerini belirti- yor. Radyo ve televizyon gibi artık gele- neksel diye nitelendirilen medya araç- ları için hazırianan RTÜK Yasası yeni ve siyasetçiler tarafından bir türlü an- laşılamayan intemeti de kapsama ala- nı içine alıyor. internet ve Hukuk Platformu'nun si- tesinin girişinde de RTÜK tasarısını protesto eden anlamlı bir metin var Yal- nızca bir yayın aracı olarak düşünüle- meyecek. devasa bir iletişim ve etki- leşim ortamı olan interneti baskı altı- na almak amacını taşıyan RTÜK tasa- rısına "evef' demekle, 202 milletvekı- li, toplumumuzun tepkisini, çağdaş uygariığı, Avrupa Biriigi ile geliştirilme- ye çalışılan ilişkileri, bilgi toplumuna gı- den yolun kısaltılmasını ve en önem- lisi, anayasal bir hak olan düşünce, ifade ve bilgiye erişim özgürlüğünü hi- çe saymıştır. Bu 202 kişiye "vekâlet ve- ren" illerdeki seçmenleri. bu kışilere bir daha asla oy vermemeye davet eder, kendilerini şiddetle kınanz. Bilişim Şûrası'nda gerçekleş- tirilen oturumlarda internet ve eğitim detartışıldı. Intemetin sağladığı çoklu or- tam ve etkileşimli eğitim olanak- lannın, öğrencilerin daha önce hiç tanışık olmadıkları deneyimler edinmelerini sağladığına deği- nildi. Grup yöneticiliğini TÜBİSAD Yönetim Kurulu Başkan Yardım- cısı Cemil Islıkçı'nın yaptığı, 'Türkiye'de Bilişim Sektörünün Gelişimi" başlıklı çaiışma rapo- runda eğitim konusunda şu ko- nulara değinildi: Yeni binyılın başlannda oldu- ğumuz şu sıralarda geleceğe ya- pılacak en önemli yatınm, eğitim sistemlerıne işlevsellik kazandı- nlması ve/veya yeniden düzen- lenmesidir. Uzaktan eğitim, sü- rekli eğitim, ömür boyu eğitim gi- bi kavramlar gündemde yer al- maktadır. İlk ve orta dereceli okullar ile okul kütüphaneleri veyurtdışın- da halkın üniversiteleri olarak adlandırılan halk kütüphaneleri devlet desteğiyle intemete bağ- lanmaktadır. Universiteler ara- sında daha hızlı internet erişimi ve internet sağlamak için lnternet-2 proje- si desteklenmektedır. Kamu sek- töründeki sağlık, eğitim, eğlen- ce, e-ticaret vb. uygulamalan desteklemek amacıyla da Yeni Kuşak İnternet (NGI) projesi yü- rürlüğe konmaktadır. Ülkemizde ise Milli Eğitim Ba- kanlığı, okulları bilgisayanlaştır- mak ve internete bağlamak için ülkemizin en büyük ağ yapısı olarak adlandınlabilecek MEB- NET'İ kurmaktadır. Bu çalışma- nın başarıyla sonuçlandırılması halinde ülke çapında 2500 il- köğretim ve lise düzeyinde oku- la internet erişimi sağlanacaktır. Bunu gerçekleştirebilmek için MEB'in önemli büyüklükte bir bütçeye ihtiyacı olacaktır. An- cak MEB, değişik alternatifleri değeriendirecek teknik altyapı- dan yoksundur. Yeterli bir pilot çaiışma yapılmadan 2500 oku- la laboratuvar kurmak ve bun- ları çalıştırmak sanıldığı kadar kolay olmayacaktır. Bu tür pro- jelerin başarısı yetişmiş teknik personele ve öğretmene sahip olmakla yakından ilgilidir. Mo- delin, insan gücü, müfredat ve araçlar konusunda köklü degi- şiklik olmadan, ülke genelinde bir uzlaşma sağlanmadan gösteri- len çabalann başan şansı yük- sek olmayacaktır. Dikkatli olun- madığı takdirde, bu projeye ay- rılan kaynaklann israfı söz ko- nusu olabilecektir. MSN Messen- ger programında bir güvenlik açığı bulunduğu açıklandı. Şirket, programn yüklendiği bilgisayar- lann hacker saldmlanna karşı korumasız hale geldiği uyansın- da bulundu. Ananova.com sitesinde yer alan haberde, şirketin güven- lik açığına neden olan hatayı "kritik" olarak değerlendirdiği belirtildi. Iddiaya göre, MSN Messenger'da güvenlik açığı kullananlann bilgisayan her an uçabilir... Mtcrosoft yetkilileri, progra- mın, kullanıcının bilgisayanna giımeye niyetlenen hacker'la- rın işini kolaylaştırdığını ve bil- gisayarın kontrolünün hac- ker'ların eline geçebileceğini söyledi. Hatanın Microsoft'un MSN Messen- ger 4.5 ve 4.6 versi- yonlan ile Exchange Instant Messenger 4.5 ve 4.6 versi- yonlannda olduğu betrtildi. Mic- rosoft'un konuyla ilgili yayım- ladığı açıklamada, hata için ha- zırianan bir yama bulunuyor. Aynca kullanıcılara hatadan etkilenmemek için programın son versiyonunu yüklemeleri öneriliyor. Tüpkîye umut vepiyor Dünyanın en büyük mikroçip üreticilerinden Intel'in Başkan Yar- dımcısı ve Avrupa, Ortadoğu ve Afrika (EMEA) Satış ve Pazarlama Grubu Genel Müdürü Stacy J. Smith, geçen hafta Türkiye'dey- di. Smith, Lütfi Kırdar Kongre ve Sergi Sarayı'nda düzenlenen e=business 2002 Konferansı ve Mobil Worid Fuan'nm açılışında konuştu. 2001 'in pek çok açıdan düşüş yılı olduğunu vurgulayan StacyJ. Smith, Türkiye'nin global krizle biriikte kendi finansal krizi- ni yaşaması nedeniyle krizden do- ğal olarak en çok etkilenen ülke- lerden biri olduğunu vurguladı. Smith, °Ancakekonomidekiiyi- leşme, Türkiye'nin krizinyaralan- nı sarma konusunda gelişmiş Av- rupa pazarlanna oranla çok da- ha hızlıyolalacağınıgösteriyor. Biz Türkiye 'de ekonomi ve BTpaza- nnda hızlı büyümeye paralel ola- rakkaynaklanmtzı hzla ülkenizeak- taracağız" dedi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle