Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
21 •AAYIS 2002 SALI CUMHURİYET SAYFA
ÇEVRE
Türkiye'nin temiz kömür teknolojisiyle yakıtta dışa bağımlı olmaktan kurtulacağı belirtildi
Temiz kömür doğalgaza karşıMPEK YTZDANİ
Hartmaddesı kömür olan ancak
içeriğinde kömürün yanması
sonucu ortaya çıkan çevreye zararh
madJelenn yer almadığı "cenfüel"
adlı :emız kömür teknolojisi
Türkiye'ye geldi. Cenfuel'in
.Avrupa ve Ortadoğu dağıtımcısı
olan Clean Energy Yönetim
Kurüu Üyesi Selami Gürel,
Türkiye'nin bir lınyıt cenneti
TEMA Vakfl
DİKKAT!
EroTyotu..
GAZİANTEP
(AA)-TEMA
Vakfı
Gaziantep gönüllüleri.
fuarlarda stand açıp
erozyonu anlatıyor. TEMA
yakfı Gaziantep Gönüllü
Üye Sorumlusu Ahmet
Mengüç, yaptığı .
açıklamada, erozyon
sorununun çözümünde
vatandaşın
bilinçlendirilmesinin çok
büyük önem taşıdığını
söyledi. Toplumun
dikkatini erozyona
çekebilmek amacıyla
eğitim çalışmalan
yaptıklannı belirten
Mengüç. "Okullardan
sonra kentte açılan
fuarları çaiışma alanı
olarak beliriedik.
Fuarlarda stand açıp
kaühmcılan erozyona
ilişkin bilgilendiriyoruz"
dedi. Gaziantep'te geçen
hafta açılan GAP
Bilişim Fuan'nda
oluşturdukları
standuı yoğun
ilgi gördüğünü
kaydeden Mengüç,
şöyle devam etti:
"Gaziantep Üniversitesi
Genç TEMA'cdar
Teşkilatı ile biriikte
yaptığunız çaiışma
kapsamında.
ziyaretçilere doğa, çevre,
toprak ve ağaç sevgisini
anlattık. Yaşamsal
önenıdeki bu değerier
ciddi tehditler altında.
Hâlâ çok insan farkında
değil, ama bu değerlerimizi
hızla kaybediyoraz.
Gelecek nesillere
yaşanabilir bir dünya
bırakmak için yaşam
biçimimizi bu gerçeği
dikkate alarak yeniden
belirlememiz gerekiyor.
Yaptığımız eğitim
çanşmalannda bu
görüşlerimizj aktanyor,
vatandaşlardan destek
istiyoruz." Mengüç,
fuarlarda açtıklan
standlarda, bilgilendirme
çalışmasının yanı sıra
rozet, maskot, dergi gibi
ürünler sattıklannı,
ücretsiz broşürler
dağıttıklannı sözlerine
ekledi.
olduğunu belirterek bu proje
sayesinde yakıt üretiminde dışa
bağımlı olmaktan kurtulacağını
söyledi. Cenfuel'in çevreye zarar
verme konusunda doğalgazdan bile
daha az zararlı oldugu belirtildi.
"Temiz kömür teknolojisi" olarak
büinen Cenfuel'in kullanılmasında
pilot bölge olarak Türkıye seçıldi.
Cenfuel'in tanıtılması amacıyla
Ankara ve Istanbul'da düzenlenen
toplantılara Cenfuel Dünya
Başkanı Christopher Rovvlands,
Cenfuel Avrupa Başkaru Geoff
Luby ve Clean Energy AŞ
yetkilileri katıldılar. Rowlands,
cenfuel'in diğer yakıt türlerine
oranla hem maliyet hem de çevreye
katkı açısmdan çok daha avantajh
olduğunu belirterek "Hammaddesi
kömür olan cenfuel, her türlü
kömürden türetilebilir. Aynca
cenfueL, kömürün yanması
sonucunda ohışan külleri
aynşnrarak beş adet yan ürüne
dönüştürebilmektedir" dedi. Clean
Energy Yönetim Kurulu üyesi
Selamı Gürel ise Türkiye'nin yılda
bir milyon dolara yakın kömür
ithal ettiğini belirterek "Türkiye'de
120 yıl yetecek kadar kömür rezervi
bulunuyor. Biz Türkrye'nnı hem
dışandân kömür ithal etmesine son
vermek, hem de kendi
kömürümüzü işletmek istiyoruz"
diye konuştu. Cenfuel'in her
şeyden anndınlıp doğalgazdan
daha temiz bir yakıt olarak
kullanılacağmı vurgulayan Gürel,
"Cenfuel yandıktan sonra herhangi
bir kömür arnğı oluşturmuyor; ne
yeralü sulannı ne yerüstü sulannı
ne de çevreyi kirletiyor'' dedi
Gürel, cenfuel'in akışkan olma
özelliği sayesinde sanayi
tesıslerinden uçaklara, hatta evlere
kadar hayatın her alanında
kullanılabıleceğıni söyledi.
SON ÎKİ YILDA İKİ BALİNA KARAYA VURDU
ihâ1kapani
ÖZLEM GÜVEMLİ
Son 2 yılda Adana-Yumur-
talık sahilınde 2 balina kara-
ya vurdu. Karaya vuran
"Uzun Balina'dan DNA ör-
nekleri alan Türkiye Deniz
Araştırmaları Vaİçfı (TÜ-
DAV) Genel Kurul Üyesi Dr.
Ayhan Dede, Yumurtalık sa-
hilinin "U" şeklinde bir gi-
rinti yaptığını, oraya giren
balinalann kıyı çizgilerinin
fazlalığı nedeniyle çıkamadı-
ğını belirterek bölgedeki ka-
raya vurma olaylannın ne-
denlerini araştıracaklarını
söyledi.
Türkiye 'de bugüne dek ya-
şanan 4 karaya vurma olayı-
nın 3'ü Adana-Yumurtalık'ta
meydana geldi. 7 Mayıs'ta
ayru yerde karaya \
r
uran uzun
balina üzerinde incelemeler
yapan Ayhan Dede. balinada
yoğun parazıt tespit ettikle-
rini, genel olarak zayıf gö-
rüntüsü nedeniyle beslenme
yetersizliğinden ölme olası-
lığının da bulunduğunu anlat-
tı. 2000 yılında Yumurtalık'ta
sahile vuran aynı tür balına-
yı alıp incelediklerini ve şu
an Deneme Bilim Merke-
zi'nde sergılediklerini anım-
satan Dede, Adana'da balina-
lann karaya vurma nedenle-
rini araştırdıklannı belirtti.
Dede, ilk izlenimlerine göre
kıymın açık bir yer olmadı-
ğını, bölgede kumluklar ve
gelgitler olduğunu ifade et-
ti. Gelgit nedeniyle su çekil-
diğinde balinalann kann kı-
sımlan üzerine oturabilece-
ğıni anlatan Dede, "Uzun ba-
Bnalar, hareket manevrası az
olan hayvanlardır. Kıyının
coğrafi özellikleri de buraya
giren baünarun çrianasma ola-
nak tanımıyor" diye konuş-
tu.
Müzede sergllenecek
13.30 metre boyundaki di-
şi uzun balinayı, Ankara
MTA Doğa Tarih Müzesi in-
celeyecek. Balina, gereken
incelemeler yapıldıktan son-
ra müzede de sergilenecek.
Türkiye'de daha önce 1974'te
Adana'da, 1998'de Kuşada-
sı'nda, 2000'de Adana-Yu-
murtalık ve 2002'de de yine
Yumurtalık'ta 4 uzun balina
karaya vurdu.
uzun ballnalar
Uzun balinalar (Fin bali-
nası), mavi balinadan sonra
dünyanın ikinci büyük bali-
nası ve Akdeniz'in en büyük
balina türüdür. Akdeniz da-
hil tüm dünya denizlerinde
yayılım göstermektedirler.
Geniş fakat çok parlak, düz-
gün ve aerodinamik bir vü-
cut yapılan vardır. Vücudun
sırt kısmı ve yan kısımları
siyah veya koyu-gri renkte,
kann kısmı beyaz renktedir.
Dişiler erkeklere kıyasla bi-
raz daha büyüktürler. Yeni
doğan yavru balinalar 6-6.5
metre boyunda olurlar. Ergin
bireyler ise 75 ton ağırlığa
kadarulaşırlar. Uzun balina-
lar bazen teklı. bazen çiftli,
ama çoğunlukla 3-7 arası
gruplar halinde yaşarlar.
'Bilimsel' avcılık!
SHENIONOSEKİ (AA) - Uluslararası Balina Komisyo-
nu'nun (CBI) vıBık toplannsu Japonya'nın hman kenti
Shimonoseki'de başladL Balina avcüığından yana olan-
lar ile karşı olanlar arasındaki tartışmalara sahne olma-
sı beklenen yılhk toplantının 4 gün süreceği bebrtildL
Açıhşta bir komışma yapan Japonya Tanm ve Bahkçı-
lık Bakanı Tsutomu Takebe, 1985-1986'da yürürlüğe gi-
ren balina avcıhğı hakkmdaki uluslararası moratoryu-
ma rağmen her yil "bilimser avcıhk yapüğını öne süre-
rek yüzlerce balinayı öldüren Japonya'yı savundu. Take-
be, balina rezenierinin zengin olduğunu ve nıorator-
yum sayesinde balinalann sayısının ticari balina avcıhğı
yapacak düzeye eriştiğini söyledL
70 bin konut
Çağdaş
bir kent
tstanbul Haber Servisi -
Gebze'ye bağlı Çayırova
Belediye Başkanı Timur
Koç, 3 bin 70 konutluk
toplu konut projesi, yeni
belediye hizmet binası,
parklar, spor tesisleriyle
çağdaş bir kent yaratıyor.
Başkan Koç, Çayırova'nın
1990 yılından itibaren
büyük sanayi kuruluşlanna
yakınhğı nedeniyle yoğun
göç aldığını ve bu durumun
kentsel problemler
doğurduğunu belirtti.
Beldeyı sağlıklı bir
görünüme kavuşturmak için
planlı ve programlı altyapı
ve kent projeleri
yürüttüklerini ifade eden
Koç, "Projelerimizin bir
parçası olarak 3 bin 70
konutluk Çağdaş Kent
Toplu Konut Projesi'ni
gündemimize aldık. 75
hektaruk alan üzerine
kunılacak veözeDikle
sosyal donaü alanlanyia
tstanbuTun yanı başında
konut sahiplerine çağdaş
yaşam alanlan sunulacak"
dedi. Bu projenın Bakanlar
Kurulu ve Sayıştay'dan
onay aldığına ve yasal
sürecin onaylandığına
dikkat çeken Koç, projenın
oluşrurulmasında eski SHP
Genel Başkanı Murat
Karayalçm'dan büyük
destek aldıklannı söyledi.
Temeli 1997 yılında atılan
ve Izmit Büyükşehir
Belediyesi'nden sonra
ildeki en büyük hizmet
binası olan belediye
kompleksini. 8 Haziran
2002 tarihinde halk şöleni
ile açacaklannı anlatan
Koç, 12 bin metrekare
kapalı alan üzerine kurulan
belediye binasının 1 trilyon
200 milyar liraya mal
olduğunu söyledi.
Belediyenin borcu
bulunmadığını da
vurgulayan Koç şöyle
devam etti: "Eski belediye
binasını yıkıp yerine park ve
yeşil alan yapıyoruz. Kente
10 bin fidan dikerek ağaçsız
yer bırakmadık. Yaklaşık
500 yetişkin çam ağacı da
diktik. Doğaya yönelik bu
çahşmalanmız TEMA
VakfVnca da örnek
gÖsterildi."
DUZYAZI
ORHAN BtRGİT
ANAP'ın Aydemir'L.
Mesut Yılmaz, dün sabah parti tüzüğünün ken-
disine tanıdığı bir yetkiyi kullandığını açıkladı ve ge-
nel başkan yardımcılarından bazılarının görev yerle-
rinde değişiklik yaptı.
bir gece öncesıne kadar partide, "ikinci adam" ko-
numunda bulunan Erkan Mumcu. pariamento ve
hükümet ile ilişkilerden sorumlu genel başkan yar-
dımcılığına getirildi. Mumcu'nun bir süreden beri
hem genel başkana gölge konumunu muhafaza et-
tiği hem de partinin haşan çocuğu kimliği ile ağzına
geleni söylediği biliniyordu. Öylesine ki, genel baş-
kanın aynı zamanda başbakan yardımcısı olarak sı-
nırlı olan zamanı nedeni ile örgüt ıçindeki toplantıla-
n Mumcu'nun yönetmesi ve bu sırada, hükümet or-
takları için ağzına geleni söylemek için hiçbir kural
tanımamasını bazı kimseler, Mesut Yılmaz ile danı-
şıklı bir politikanın uygulandığı biçiminde bile yo-
rumluyorlardı.
Önceki akşam, Anavatan Partısi'nin yetkili organ-
lan ile il başkanlannın katıldığı toplantıda Mumcu'nun
yaptığı konuşmayı televizyonlardan izlerken "Ya Me-
sut Bey istifa edecek ya da Mumcu gidecek" de-
dim. Erkan Mumcu esmış, savurmuş, ağzına geleni
söylemiş, partisinin baraj attında kaimaktan korkar
hale geldiğinden başlayarak Mavi Akım ile ilgili söy-
lentilere kadar aslında kendi bilinç altını kemiren sa-
yısız burgaçları tek tek ortaya dökmüş, kürsüden
ayrılıyordu.
Dinleyenlerin önemli bir bölümü adeta donmuş
durumdaydı ve bazı katılımcılarda bu biraz önce kür-
süde. bir parti sorumlusundan daha çok, sıradan bir
yurttaş gibi konuşmuş adamı alkışlıyor, boynuna sa-
rılıyorlardı.
Kameralar, o anda Mesut Bey'i göstermedi. Da-
ha doğrusu. kameraman arkadaşlar o anı kaçırdılar.
Ama Genel Başkan'ın Mumcu'ya asıl yanıtını bası-
na kapalı oturumda verdiğinı dün sabah öğrendik.
Duyduğu ıstırabı, yaşadığı asap bozukluğunu giz-
lemesini bilen, karşısındakini hafifçe alaya alan, ama
ona sağladığı hızlı yükselişın yanlışlığını da fark et-
miş bir genel başkanın yapması gerekenleri daha faz-
la geciktirmeyeceğini de arif olanlara anlatan bir ko-
nuşmaydı.
Nitekim öğleye doğru yaptığı açıklama, o konuş-
mayagereklicevabınıgetirmişoldu. Mumcu, koalis-
yon ortağı partisinin parlamento ve hükümet çalış-
malan ile ilişkilerden sorumlu olduğu bildirilen genel
başkan yardımcılığını üstlenecekti.
Mumcu. bu görev değişikliğini sıradan bir baş-
kanlık tasarrufu gibi algılamış görünüyor. Çünkü,
Başkanlık Dıvanı'nda yapılan ve aslında sadece ken-
dısine yönelik olduğu apaçık belli olan değişiklikle il-
gili degerlendirmeyi henüz yapmadığını söylüyor.
öyle anlaşılıyor ki Mumcu, önceki gece kürsüye çı-
karken toplantıya katılanlara söylemeyi düşündük-
lerini bilinçartına tek tek dizmiş ama, daha sonrası-
nın ne olması hakkında tek bir plan bile yapmamış.
Sadece bu konumu ile Mumcu, gözü liderlikte
olan bir kimse olmasına karşın, yükseklere çıktıkça
baş dönmesini engelleyecek hiçbir önlem almayı
düşünemeyen bir yapıda olduğunu ortaya koyuyor.
Bundan 39 yıl önce aynı gece
Ne tuhaf bir rastlantıdır ki, Türkiye'de 27 Mayıs ih-
tilalinin altüst ettiği ordu hiyerarşisinin Ismet Inönü
tarafından bile henüz yerine oturtulmadığı yıllarda,
hatta günü gününe 20-21 Mayıs 1963'te, biremek-
li kurmay albay olan Talat Aydemir, Harp Okulu öğ-
rencilerini silahlandırmış ve Ankara Garnizonu'nun
bazı birlikleri ile biriikte devlet yönetimine el koydu-
ğunu açıklamıştı!
O tarihten bir yıl önce Aydemir'in benzer bir baş-
kaldırma girişimini, kansız bastıran Başbakan Inö-
nü, onu, komutanlığını yaptığı Harp Okulu'ndan al-
mış ve emekliye sevk ederek hakkında başka bir ko-
vuşturma yapmamıştı. Aydemir bu girişimi, günün ko-
şullan içinde kendisine tanınabilen en büyük bağış-
lama olarak görme yerine, Ismet Paşa'nın sindiği
kanısına kapılmıştı. Tanklaıia biriikte genç Harbıye-
lileri sokağa çıkannca. istediği sonucu alacağını dü-
şünüyordu.
Ama ya alamaz ise?
Aydemir işte asıl sorulması gereken soruyu, gün-
demine sokmamanın cezasını, maalesef iki arkada-
şı ile biriikte çok ağır biçimde ödeyecekti.
Mesut Yılmaz, genç Isparta Milletvekili'ni önce
kendisine yakın çaiışma arkadaşı, sonra bakan yap-
tı. Daha sonra da ANAP'ın 2. adam masasına oturt-
tu. Mumcu'nun o geçmişini hep biriikte yaşadık.
Dünkü gazetelerin manşetinde bayrak açtığı biçi-
minde özetlenen son hareketini de.
Politikadaki başkaldınlar elbette askeri darbeler-
le kıyaslanamaz. Ama her ıkisinde de entrika meka-
nizmalarını çalıştıranlann, kendi geleceklerine ait bir
planı ceplerine koymadan düğmeye basmalannın
neolacağını Mesut Yılmaz, Mumcu'ya göstermişol-
du.
Yakın gelecek. koalisyonun bir başka partisinde
DSP'de de benzer operasyonlann beklentisinin ayak
seslerini son bir haftadan beri duyuımuyor mu?
Faks: 0212- 677 07 62 obirgrtae-kolay.net
Lenter[
z.net
ENTERNET /MEHMETSUCU mehmetıg cumhuriyet.com.tr
Oy vermeyin
İ | MEHMFT Cumhurbaş-
( S W 7 C
kanı Sezer'in
geri yolladığı
FiTIJK tasansı. yapılan elektronik oy-
lamayla 87hayır oyuna karşın 202 oy-
/a Meclıs'ten geçti. Medyada tekel-
leşme ve internet üzerinde baskı oluş-
turduğu belirtilen yasa gazetecilık mes-
lek örgütlerı ve sanal dünyada yoğun
tepki ile karşılandı.
Türkiye Gazetecıler Cemiyeti Baş-
kanı Orhan Erinç, çıkarılma amacını
anlamakta zorlanıyoruz dediği yasa
hakkında şu yorumu yapıyor: "Bu ya-
sa radyo ve televizyonlar açısmdan
yerel ve bölgeselyayınlan engelleye-
cek para cezalan öngörüyor. Yeniya-
sa ekranlann karartılmasına yumuşak
birgeçiş getirerek önce uyanyor, son-
ra programı 1-12 kez arasında yasak-
lıyor. Yayını hazırlayan meslektaşlan-
mıza da başka birprogram hazırtama-
lanna yasak getirerek meslekten men
cezası veriyor. Yasada basınla ilgili
bölümlerde, astronomik para cezası
cngörülüyor." Tekelleşme olgusuna
da değınen Erinç, yasa çıkmadan ön-
ce görüştükleri tüm siyasilerin, yasa çık-
sın, sonra düzeltiriz dediklerini belirti-
yor.
Radyo ve televizyon gibi artık gele-
neksel diye nitelendirilen medya araç-
ları için hazırianan RTÜK Yasası yeni
ve siyasetçiler tarafından bir türlü an-
laşılamayan intemeti de kapsama ala-
nı içine alıyor.
internet ve Hukuk Platformu'nun si-
tesinin girişinde de RTÜK tasarısını
protesto eden anlamlı bir metin var Yal-
nızca bir yayın aracı olarak düşünüle-
meyecek. devasa bir iletişim ve etki-
leşim ortamı olan interneti baskı altı-
na almak amacını taşıyan RTÜK tasa-
rısına "evef' demekle, 202 milletvekı-
li, toplumumuzun tepkisini, çağdaş
uygariığı, Avrupa Biriigi ile geliştirilme-
ye çalışılan ilişkileri, bilgi toplumuna gı-
den yolun kısaltılmasını ve en önem-
lisi, anayasal bir hak olan düşünce,
ifade ve bilgiye erişim özgürlüğünü hi-
çe saymıştır. Bu 202 kişiye "vekâlet ve-
ren" illerdeki seçmenleri. bu kışilere bir
daha asla oy vermemeye davet eder,
kendilerini şiddetle kınanz.
Bilişim Şûrası'nda gerçekleş-
tirilen oturumlarda internet ve
eğitim detartışıldı.
Intemetin sağladığı çoklu or-
tam ve etkileşimli eğitim olanak-
lannın, öğrencilerin daha önce hiç
tanışık olmadıkları deneyimler
edinmelerini sağladığına deği-
nildi. Grup yöneticiliğini TÜBİSAD
Yönetim Kurulu Başkan Yardım-
cısı Cemil Islıkçı'nın yaptığı,
'Türkiye'de Bilişim Sektörünün
Gelişimi" başlıklı çaiışma rapo-
runda eğitim konusunda şu ko-
nulara değinildi:
Yeni binyılın başlannda oldu-
ğumuz şu sıralarda geleceğe ya-
pılacak en önemli yatınm, eğitim
sistemlerıne işlevsellik kazandı-
nlması ve/veya yeniden düzen-
lenmesidir. Uzaktan eğitim, sü-
rekli eğitim, ömür boyu eğitim gi-
bi kavramlar gündemde yer al-
maktadır.
İlk ve orta dereceli okullar ile
okul kütüphaneleri veyurtdışın-
da halkın üniversiteleri olarak
adlandırılan halk kütüphaneleri
devlet desteğiyle intemete bağ-
lanmaktadır. Universiteler ara-
sında daha hızlı internet erişimi
ve internet
sağlamak için lnternet-2 proje-
si desteklenmektedır. Kamu sek-
töründeki sağlık, eğitim, eğlen-
ce, e-ticaret vb. uygulamalan
desteklemek amacıyla da Yeni
Kuşak İnternet (NGI) projesi yü-
rürlüğe konmaktadır.
Ülkemizde ise Milli Eğitim Ba-
kanlığı, okulları bilgisayanlaştır-
mak ve internete bağlamak için
ülkemizin en büyük ağ yapısı
olarak adlandınlabilecek MEB-
NET'İ kurmaktadır. Bu çalışma-
nın başarıyla sonuçlandırılması
halinde ülke çapında 2500 il-
köğretim ve lise düzeyinde oku-
la internet erişimi sağlanacaktır.
Bunu gerçekleştirebilmek için
MEB'in önemli büyüklükte bir
bütçeye ihtiyacı olacaktır. An-
cak MEB, değişik alternatifleri
değeriendirecek teknik altyapı-
dan yoksundur. Yeterli bir pilot
çaiışma yapılmadan 2500 oku-
la laboratuvar kurmak ve bun-
ları çalıştırmak sanıldığı kadar
kolay olmayacaktır. Bu tür pro-
jelerin başarısı yetişmiş teknik
personele ve öğretmene sahip
olmakla yakından ilgilidir. Mo-
delin, insan gücü, müfredat ve
araçlar konusunda köklü degi-
şiklik olmadan, ülke genelinde bir
uzlaşma sağlanmadan gösteri-
len çabalann başan şansı yük-
sek olmayacaktır. Dikkatli olun-
madığı takdirde, bu projeye ay-
rılan kaynaklann israfı söz ko-
nusu olabilecektir.
MSN Messen-
ger programında
bir güvenlik açığı
bulunduğu açıklandı. Şirket,
programn yüklendiği bilgisayar-
lann hacker saldmlanna karşı
korumasız hale geldiği uyansın-
da bulundu.
Ananova.com sitesinde yer
alan haberde, şirketin güven-
lik açığına neden olan hatayı
"kritik" olarak değerlendirdiği
belirtildi. Iddiaya göre, MSN
Messenger'da güvenlik açığı
kullananlann bilgisayan her an
uçabilir...
Mtcrosoft yetkilileri, progra-
mın, kullanıcının bilgisayanna
giımeye niyetlenen hacker'la-
rın işini kolaylaştırdığını ve bil-
gisayarın kontrolünün hac-
ker'ların eline geçebileceğini
söyledi.
Hatanın Microsoft'un MSN
Messen-
ger 4.5 ve
4.6 versi-
yonlan ile Exchange Instant
Messenger 4.5 ve 4.6 versi-
yonlannda olduğu betrtildi. Mic-
rosoft'un konuyla ilgili yayım-
ladığı açıklamada, hata için ha-
zırianan bir yama bulunuyor.
Aynca kullanıcılara hatadan
etkilenmemek için programın
son versiyonunu yüklemeleri
öneriliyor.
Tüpkîye umut
vepiyor
Dünyanın en büyük mikroçip
üreticilerinden Intel'in Başkan Yar-
dımcısı ve Avrupa, Ortadoğu ve
Afrika (EMEA) Satış ve Pazarlama
Grubu Genel Müdürü Stacy J.
Smith, geçen hafta Türkiye'dey-
di. Smith, Lütfi Kırdar Kongre ve
Sergi Sarayı'nda düzenlenen
e=business 2002 Konferansı ve
Mobil Worid Fuan'nm açılışında
konuştu. 2001 'in pek çok açıdan
düşüş yılı olduğunu vurgulayan
StacyJ. Smith, Türkiye'nin global
krizle biriikte kendi finansal krizi-
ni yaşaması nedeniyle krizden do-
ğal olarak en çok etkilenen ülke-
lerden biri olduğunu vurguladı.
Smith, °Ancakekonomidekiiyi-
leşme, Türkiye'nin krizinyaralan-
nı sarma konusunda gelişmiş Av-
rupa pazarlanna oranla çok da-
ha hızlıyolalacağınıgösteriyor. Biz
Türkiye 'de ekonomi ve BTpaza-
nnda hızlı büyümeye paralel ola-
rakkaynaklanmtzı hzla ülkenizeak-
taracağız" dedi.