23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 21 MAYIS 2002 SALI DIZI Idamın savunulacaktamfiyok 12 Eylül 1980 askeri darbesinden sonra Milli GüvenlikKonseyi onayıyla idamlargerçekleştirildL Danışma Meclisi de 25 Ekim 1981 den 14 Ekim 1983 'e dek 41 ölüm cezasını onayladı. SALI yasayla selen clüm Törey KÖSE " 4 - 12 Eylul 1980 asken darbesmden sonra Mıllı Guvenlık Konse>ı onayıyla ıdamlar gerçekleştınldı Danışma Meclısı de 25 Ekım 1981'den 14 Ekım 1983'e dek 41 ölüm cezasını onayladı Kemal özdemir \e Mehmet Ali Ağca fırar ettıklennden. Hasan Karaköse de cezaevınde olduğünden 3 olum cezası ınfaz edılemedı Danışma Meclısı'nde ıdam dosyalanyla ılgılı göruşmeler çok kısa süruyor, Adalet Komısyonu raporu okunduktan sonra hemen o>lamaya geçılıyordu Bır ınsanın yaşamıyla ılgılı kararlar çoğu kez 5-10 dakıka ıçınde venlıyor ve bu dosyalarla ılgılı son sozu de Mıllı Güvenlik Konseyi söylüyordu.. Takvımler 3 Mart 1982 tanhını gosterırken Danışma Meclısı'nın önüne ılk ıdam dosyası geldı Mehmet Ali Ağca Hakkındakı Ölüm Cezasının Yerıne Getınlmesıne Daır Kanun Tasansı görüşmelen sırasında ınfaza onay venlmesı yönunde görüşîer dıle getınldı Danışma Meclısı üyelennden Tevfîk Fikret Alpasian, ölum cezası yanhsı bazı düşünürlerden ahntılar yaparken konuşmasını şoyle bağlıyordu" "İdeolojik nedenlerie çoğu kez hiç tanımadığı kişileri hunharca öldüren anarşistler hakkmda devletin, kendi ideolojileri için yıkdmasuu amaçlayan ve bu nedenle her yöneümi mubah gören teröristkr hakkmda kanunlardaki müeyyideieri n\gıılamamak devletin varhğı ve bekastyla bağdaşönlamaz. Mevcut kanunlann uygulanmamasL, kanunsuzluktan daha kötü bir sonuç doğurur ve de\letin aczi anlamına gelir. Bunu da acı acı anladık." Haül Gelendost, "Doğuştan suçlu tipli bu cani, Türldye'ye iade edildiği ve cezasının uygulanmasına Yüce Meclis \e konseyce karar verildiği takdirde cezası üıfaz edflecektir" dıyordu Ihsan Göksel bır çekımser oy gerekçesındekı ıfadelere "Benim bildiğime göre, hukukun vahşi hayvanlara tatbik edilip edilmeyeceğini bilmiyordum. yeni öğrendim" dıye tepkı gostenyordu Bu konuşmalar sonunda oylama yapıldı ve 131 üyenın kabul oyuna karşılık sadece Kamer Genç, olum cezasının ınfaz edılmesıne "hayır" dedı Serda Kurtoğlu, Nermin Öztnş, Lütfullah Tosyalı, Türe Tunçbay ve Şerafettin Yarkın ıse çekımser kaldı Kamer Genç o gunlen şöyle anlatıyor "Terör atmosferi vanh. O günlerde generaller çıktu çok ağır laflar sövledi. Ben aslında tereddüt içindeydim. Mehmet Ali Ağca malum kişi, faşist bir adam. Biz sosyal demokrat insanlanz. Ancak tehdit havasında konuşmalar olunca, ilkeler adına ben de çıktım, ret oyu verdim. Danışma Meclisi'nde çıkıp tek Kamer Genç: Kanm, 'O akılsız kim' dedi. başuna ret oyu kuDanınca millet bana selam vermedi. Oy lamanın olduğu gün, akşam iizeri banımla bir kokteyle gidecektik. Hanımla oyum hakkmda konuşmamışüm. Radyo 19.00 haberierini verdi, bir üye karşı oy kullandı, diye. Hanım, 'O akılsız kım' dedi. O da çok huzursuzdu. tdam cezasına karşıyım. Bu ceza kaldınlmalıdır. 12 Eylül sonrasında çok zor günler yaşandı, gencecik çocuklan, Erdal Eren'i yaşı tutmadığı halde asülar." Aynı oylamada, kabul oyu kullananlardan Turhan Güven, bugun TBMM'de Kamer Genç üe aynı sıralarda oturuyor DYP Grup • Danışma Meclisi'nde idam dosyalanyla ilgili göruşmeler çok kısa sürüyor, Adalet Komisyonu raporu okunduktan sonra hemen oylamaya geçiliyordu. Bir insanın yaşamıyla ilgili kararlar çoğu kez 5-10 dakika içinde veriliyor ve bu dosyalarla ilgili son sözü de Milli Güvenlik Konseyi söylüyordu... söylendiğüü" anımsatıyor Ve eklıyor "1980 sonrasıda aynı şekilde oldu. Savunulacak tarafi yok." tmren Aykut da, Danışma Meclısı uyesı olarak bazı ölum cezalanna onay vermış ANAP'ta bakanlık dahıl çeşıtlı gorevlerde bulunan Aykut'un bugun partısıyle bır ılışkısı kalmamış Aykut, olum cezalan ve bu konuda verdığı oylar konusundakı sorularımıza şu yarutı verdı K Turhan Güven: Yargı kararını Meclıs niye tartışıyor? Başkanvekılı Turhan Guven. ölüm cezalan konusunda bugun ne duşunduğunu sorduğumuzda şunlan soyledı "Tabii bu aslında gayri insani bir dûzenleme gibi görünüyor. Bir insanın catıını veren kişi canını almahdır denir inanç varsa. Bir başkasınuı canını alması keyfıyeti olmamalı. 4ma işe bir de sanık bakımından bakmak lazım. 7 kişiyi öldürmuş kişiye ne ceza verilecek? Suçla ceza arasında bir denge kurmak la/ım. O zaman ölüm cezası geçerli olur. Türkiye için henüz ölüm cezasını kaldırma zamanı gelmedi. Siyasi suçlarda kaldırmayı düşünmek lazrni belki ama adi suçlarda hiç düşünmemek lazım. Ölüm cezası konusu butun meclislerde gündeme geiir. Niye MecBs'e bu görev veriör onu taröşmak lazım. Bir yargı karannı TBMM neden tarnşıyor. Bir tek kişiye, belki cumhurbaşkanına bu yetki verilebüir." Güven "Ocalan'ı asalım, sonra ölüm cezası kalksın" görüşunu dıle getırenlere de tepkı gösterıyor "Kişilere göre kanun çıkarnlmaz. Takıyye derler buna. Dosya Mecüs'e gelsin, Meclis bugüne kadar yapüğı işlemi devam ettirir. Hemen infaz edilsin, falan demiyoruz, yok bövle bir şey. AtHM'ye konu intikal etmiş. Apo Türkive'ye iade edildiği zaman, paket teslimi yapddığı zaman ne anlaşma yapılmış bunu bilmek lazım. Herhalde teslim edenler idam edilmemesi koşuluyla teslim etmiştir" dıyor Evliva Parlak Idam dönüşü olmayan bîr şey. „ Danışma Meclısı üyesı olarak bazı olüm cezalannın ınfazı yönünde oy kullanan EvBya Parlak bugün DSP Hakkân mılletvekılı olarak parlamento çatısı altında gorev yapıyor Parlak, o jjünlen üzüntü ıçınde anlatıyor "O zamanld koşuDar içinde değetiendinnek lazun. Ben şahsen ölümün ceza olduğu kanısında değilim. tdam, dönüşü olmayan bir şey. thtilalden sonra kurulan bir MecuVte takdir edersiniz ki bazısında vermiş olabiöriz. 12 Eylül ortamında çoktartişılmadan geçti, üzerinde pek müzakere edilmiyordu. O tür oturumlarda Mecüs'e bir kâbus havası çökerdi. Bir sessizlik çökerdi. Tartışılsa\ dı oy vermezdik. Tartışümadığı için geçti. Adı üzerinde; Damşnıa Meclis. Siz reddetseniz böe, son karan Milli Güvenlik Konseyi \eriyordu. O şartlar içinde seçitip gebnişiz. Mekânda da asker ağırhğı vardı. İnsan tabü zaman içinde 'Ne hata yapmışım' diye düşünüyor. Konuşulabilseydi, tarüşdabflsejdi birçok arkadaşuı tavn farkiı olurdu. Bugün tam tersini düşünüyorunı. tdam kaJdınlmaİL Toplumun büyük lasmı kaldınlmasuıdan 3*oa. Apo olmasaydı Idmse idamı savunamazdı. Kişiye göre dûzenleme olmaz, Apo'yu asalım, sonra kaldıralım. olmaz." Parlak, "Adnan Menderes ve bakanlannın itibannın iade edildiğini, Denız Gezmış ve arkadaşlannın haksız yere asldığmın İmren Avkut: Şartlara göre değerlendirmek lazım... "Ben o zaman aynı zamanda başkanbk dhanmdaydım. Varandaşla çok voğun temaslanm \ardı. Bir grup kadın geüyor, feryat figan içinde, çocuklannuz asümasm, diyor. Bunlar terörisÖerin anneleri. Bunlan dinliyorum, yüreğim paramparça, asılmamalı, diyorum. Bir hafta sonra öbür anneler geüyor, benim çocuklarun öldâriiJdü, işkence ettiler, bize bunu mu reva görüyorsunuz, diyorlar. Bunlann acıanı daha fazla »- görüyorsunuz. Bu sefer bu annelerin fery adına da kulak veriyorsun, neyse çeksinkr, diyorsun. Böyle çehşkiler yaşadık o zaman. Asümasm, diyemedik. Ben idama: « prensip olarak karşıyım. ama teröMe karşı değilim. Kader kurbanlan. \ar, öfkeleniyor, basit bir insan, basit bir sebeple oldurüyor. Bu gibi suçlarda idamı anlamh bulmuyormn. Çünkü burada gerçek anlamda bünçli olarak bir insanın yaşama hakkını elinden alma diye bir şey y # - Ama terörde bövle değü. Batı'nm şartlan farkiı. Bu konulan şartlara göre değerlendirmek lazım.'' Danışma Meclısı üyelennden Bekir Sami Daçe, daha sonra DYP A sıralannda oturdu, grup yönetımınde gorev aldı, bakanlık yaptı Danışma Meclısı üyesı olduğu dönemde olum cezalannın ınfazı yonûnde oy kullanan Daçe, bugün ölum cezasının kaldınlması gerektığını düşünüyor Daçe o gunlen ve bugün geldığı noktayı şöyle anlatıyor. Bekir Sami Daçe: Idam kaldınlmalı. "O gün Türkiye iç savaş şartlan içerisindeydi. O şartlarda istenmese dahi, insanlann vicdanlannı rahatsız etse bile, o sonuç oldu. Bugün bana sorarsanız, idam olmamalıdır. Ömrüm boyunca idama karşı oldum. De\1etin insan canı ahnava hakkı olmadıgun düşünü\orum. tdam konusu artık tarüşümamah, kaldırümahdır. Sadece AB için değU, insani değerler açısından, en yüce varlık olan insanın insana saygısı açısından. Öcalan asılsın, sonra kalksuı fikrini de çok yanhş buluyorum. tdam olmamah dKorsak hiç Idmse asümamah. Türkiye'nin şartlannda iç dünyasında. toplumsal dünvasında bir yumuşamaya ihtiyaa var. Birtakım stres konularun, husumet konularmı gündemde tutmaya mahal yok. Iç banşa ihtiyaç var. Devlet adamları çok daha cesur haraket ermek mecburiyetindedir. Şehitlerimizin, gazilerimizin aflelerinin büyük acılan vardn*. Ama Anadolu'da bir söz vardır. Kanı kanla yumazlar. Türkiye bir yumuşama sürecine girmek zorundadır.*' Yarın: Kenan Evren ne dlyor? Meclis'ten sadece 2 hayır Mehmet Ali Ağca'nın ıdamının oylanmasında sadece bır tek "hayır" oyu çıkarken Danışma Meclısı'ne gelen dığer ıdam tasanlannda "hayu"" oyu 2'ye yukselıyor Kamer Genç'le bırlıkte Ertuğrul Alath da ıdamlara karşı o> kullanıvor Adalet Komısyonu uyesı Serda Kurtoğlu ıse çekımser kalıyor Kurtoğlu, ulkucu Fîkri Ankan ıle Kemal Özdemir hakkındakı olum cezalan konusundakı komısyon raporuna yazdığı çekımserlık oy gerekçesınde şu goruşlen dıle getınyordu "Suç sebebi ne olursa olsun, işlenen suç toplum için ne derece zararlı olursa olsun ölüm cezasının yerine getiribnesinde suçluya ıslah amacı yoktur. Ölüm cezasının yerine getirilmesi suçlu için gerçekte ceza infaa anlammı taşunaz. Zira infaz ile suçlunun vıicudu ortadan kalkmaktadır. Suçlu gerçekte cezasız bırakümaktadır. Ölüm cezasunn infaz edilmemesi suçlunun cezasuun affi anlammı taşunaz. O, daima ölüm cezası mahkûmudur. Hayatuu cezae\inde bitirmek zorundadır Bu, işlediği suçun ağıriıgına denk bir cezadır. Ölüm cezası mahkûmunu hay atının sonuna kadar cemiyetten tecrit etmek, cezadan beklenen içtimai faydayı sağlar. Ölüm cezası yerine getirilirse, insan eüyle insan hayatına, suçun işlenmesinden çok sonra son verilmesi nedeniy le, mahşeri vicdanda bir huzursuzluk doğar ve infazdan itibaren geçen zaman süresince bu vicdan huzursuzluğu gelişir, nıerhamete, acmıaya döşünür. Bu yönden de ölüm cezasını yerine getinnekte yarar yoktur." Kurtoğlu, "Danışma Meclisi ve Milli Güvenlik KonseyTni oyiannda vkdanlanyla baş başa bırakabflmek için çekimser oy kullanmakta fay da mülahaza ettiğuıi" sozlenne eklıyordu Şerafettın Yarkın da, çekımserhk gerekçesınde ılke olarak Öl&n cezalanna karşı olduğunu \ıorguluyordu Üyeler zaman zaman da çehşkılı tavırlar sergılıyordu Danışma Meclısı uvelennden Beşir HamitoğuOan bazı ölum cezalanna kabul oyu verırken bazı oylamalara katılmıyordu Hamıtoğullan, 16 Aralık 1982 tanhınde Ahmet Kerse hakkındakı rapora yazdığı karşı oy gerçekçesınde şu goruşlen dıle getınyordu "Insancı ve uygar toplumlarda cezanın ikî temel işlevi bohınmaktadır: Suç işleyen Idşinin ıslahı, suç işlemeye yafkın kişileri bu fliUerden caydırmak. Ölüm cezasınuı yerine getirUmesi, düşünceme göre bu iki işle\i de yerine getirmemektedir. Olüm mahkûmlaruun yaşadıklan sürece hiçbir aftan yararlandırmadan cezalannı çekmelerinin daha etkin olduğuna kaniyim. Türkiye'de milli \icdanin idamı onaylamadığı kamsmdayun. Aynca manevi inançlanm, Allah'ın verdiği canın sadece ve yalnızca ADah taranndan ahnabileceği yönündedir. Can veremeyenlerin can almaya haklan olamayacağı inancındayım. tnsanın idamı yerine daha etkin yöntem ve infaz biçimleri olduğu kanısındayım." • Mehmet Ali Ağca'nın idamının oylanmasında sadece bir tek "hayır" oyu çıkarken Danışma Meclisi'ne gelen diğer idam tasanlannda "hayır" oyu 2'ye yükseliyor. Kamer Genç'le birlikte Ertuğrul Alatlı da idamlara karşı oy kullanıyor. Adalet Komisyonu üyesi Serda Kurtoğlu ise çekimser kalıyor. ORHAN BURSALI Bilgi Saklamak Etik Değil Yenıden Sayın Başbakan'ın hastalığı uzenne yazmak hoş değıl Ancak ortada, Başbakan'ın hastalığı konusundakı gelışmelerde rahatsız edı- a, etık olmayan bır durum var. Dıkkat edın, Başbakan'ın diyorum Ulke yone- tımının başında olan Başbakan ıle kışı ve bırey ola- rak Sayın Ecevrt ı bırbınnden ayırmak gerek. Bu ayrımın onemı nedır^1 Başbakan kamusal konumu nedenıyle 7 den 70'e butun Turkıye yurttaşlannı ılgılendınyor, ancak kı- şı olarak Ecevrt daha ozel ve ozgur bır konumda- dır Birey olarak hastalık ıle başbakan olarak has- talığın bırbınnden çok farkiı olduğunu kabul etme- lıyız Sıyasal ve kulturel olarak toplum yaşamında edındığı yer açısından da Sayın Ecevrt'ın hastalı- ğı çoğu kımseyı şuphesız uzecektır Bır kışının kendı hastalık veya hastalıklannı uçun- cu kışılere açıklayıp açıklamaması, eğeryasal bır zorunluluk yoksa, kışısel bır tercıhtır Doktoru da, hastasının ısteğıne uymayı tıp etığı sayar • • • Ancak konu Başbakan'ın hastalığı ıse, kışılenn varlığından bağımsız başka sureçler gundeme gı- recektır En sonunda ulke devlet hukumet yone- tım, gelecek gıbı, subjektıf varlığımızın otesınde, objektıf toplumsal oluşumlar gundemdedır Ve tabıı butun bu oluşumlara ılışkın alınacak kararlar, bu oluşumlann yonlendırılmesı sonucu etkılenen yurttaşlar kurumlar vb Burada toplum butunun yararı açısından, a) en sağlıklı kararların alınmasını, b) butunun çok lyı ız- lenmesını, c) belki hızlı davranılmasını, d) gerektı- ğınde tepkının zamanında verılmesını beklenme- dık, olağanustu durumların dışındakı yonetım su- recının kesıntısız olmasını vb ısteyecektır Ancak, Sayın Başbakan orneğınde, bunlann hepsı tartışmalıdır Bu tartışmalarda ne kadar sub- jektıf goruşler ılen surulse bıle, netıcede ortada objektıf bır olgu vardır Başbakan'ın çok yonlu hastalığı • • • Başbakan'ın doktoru tarafından resmen açıkla- nan Miyasteni'sı bılınıyor Sınırlerle kaslar arasın- da bılgı-ven alışvenşınde sorunlar vardır Bu so- runlar hareket yeteneğını sınıriıyor Bır uzman dostum, ortaya çıkan kaburga kınl- masının, buyuk olasılıkla, kas denetımınde kont- rolu arttırmak amacıyla uygulanan kortızon teda- vısinin bır sonucu olduğunu belırtıyor Kortızon, ozel- lıkle de bu yaşlarda osteoporoz olarak adlandırı- lan kemık zayıflığını ve kemık kırılmalarını hızla gundeme getınyor Hatta çarpma bıle olmadan ke- mik kırılmaları olabılmektedır Hele kaburga kırığı çarpma olmadan gerçek- leşmışse, Başbakan ın çok daha dıkkatlı yaşama- sı zorunluluğu ortaya çıkıyor Başbakan ın butunsel davranışlarında, mıyaste- nının dışında. Parkinson şuphesı çok yoğundur Hemen her uzman, parkınson şuphesını hemen dı- le getırıyor Bu konuda toplumda dolaşan soylen- tılere resmen bır açıklama veya yalanlama getınl- medı Ayaktakı damarıltıhaplanmasının kaynağı/nede- nı de bılınmıyor Gerçeğın açıklanıp açıklanmaya- cağı da bellı değıl Başbakan'ın sağlığı konusunda yoğun bır bilgi saklama olayının tanıklan durumundayız Mıyas- tenı teşhısınde de bılgı saklandı, kortızonla Baş- bakan'ın bıraz toparlanması bıle Tanrı'nın elıne bağlandı Anımsayın Sonunda mızrakkılıfasığma- yınca mıyastenı dendı Başbakan'la ılgılı toplumdan bılgı saklanmasın Buna kımsenın hakkı yok Bılgı saklanması ahlakı değıl Bu netıpahlakına ne de toplumsal ahlaka gırer Parkınson mu Başbakan'' Hemen açıklanmalı Kaburga kırılmasının nedenı ve boyutları açıklan- malı Ayaktakı ıltıhaplanmanın nedenı bılınmelı vb Bılgı saklanmasının, demokratık toplumun karar sureçlerını etkıleyeceğı açıktır Bılgı saklanmasının etık olmayan bır başka yonu de saklanan bılgıden yararlanmalardır Başbakan, her şeyı ulkesı ıçın, ulke ekonomısı ıçın yaptığını soyluyor Buna yurekten ınanıyoruz Ancak bız Turk halkının da her turtu felakete hazırlıklı olduğumuz unutulmasın obursali@cumhuriyet.com.tr. ACI KAYBIMIZ 1955 1959 yıllannda Istanbul Unıversıtesı Hukuk Fakultesı"ndekı oğrencılığımız sırasında, buyuk heyecanla dersler veren, meslek yaşamımızda kendılennın arkadaşlığını dostluğunu. gü\ enını kazandıgımız, bırlıkte olmaktan mutluluk ve onur duyduğumuz değerlı bılım adamı sevgılı can hocamız Prof. Dr. EDİP ÇELIK'in yaşama gozlennı yumuşunu denn bır uzuntu ıle oğrendık Aılesıne, > akınlanna, bııılen aşan oğrencılenne. meslektaşlarına başsağlığı dılenz Aydınlıklar ıçınde vat azız hocamız Av. Ferhunde İnal - A\. Turgut tnal B\LIKESÎR SULTANBEYLİ ASLİ\T HUKUK MAHKEMESİ'NDEN Ebai\o 2001 786 Davacı ^vsel ^ ıldınm \ekılı -\\ Mehmet Erol ta- rafından açılan gaıplık davasımn yapılan duruşma- sında \enlen ara karan gereğınce Gumuşhane ılı Merkez Kazantaş kövu Cılt 6ı Hane 36'da nufusa kavıtlı Se\tı \e Hıdayeden ol- ma 01 02 1956 d lu Tahır \ ıldınm 11 09 1994 tan- hınden bugune kadar kavbolmuş ve bır daha kendı- sınden haber alınamadıgı talep edıldığınden ılanın japıldığı tarıhten itibaren Medenı Kanun'un 33 Son maddesı gereğınce tanıyan bılen ve bulunduğu ven bılenlenn 6 a> ıçınde mahkememıze başvurmalan baş\Tirulmadığı takdirde vapılacak >argılama so- nunda delıllere aore karar verıleceğı hususu ılan olunur 10 05 2002 Basm 29^74
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle