Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
3 İAYIS 2002 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
TOBB'nin anketine katılanlann yüzde 85'i yüzde 3'lük büyüme hedefine inanmıyor
Işadamlan: Hükümetbaşansız(Cumhuriyet Bürosu) -
T"ıini\e Odalar ve Borsalar Birliği'nin
(TC3B) gerçekleştırdiği "beklentüer''
ajıktı. işadamlannın hükümete güven
duynadığını ortaya çıkardı. Ankete ka-
t*laı oda ve borsa başkanlannın yüzde
82's, hükümeti başansız bulduğunu
t>elitirken, yüzde 3 'lük büyüme hede-
fîni~'gerçekkşebilir'' bulanlann oranı
yilzus 15 1e sınırlı kaldı.
TOBB'nin aylık yayın organı "Eko-
nomk Forum" dergısinde yer alan an-
kete göre, işadamlannın beklentileri
hükımetin hedefleriyle örtüşmüyor.
Topam 100 oda ve borsa başkanıyla ger-
çekfcştirilen ankette, işadamlannın yüz-
de 31'\ hükümetın büyüme politikala-
nnı "kötü" olarak değerlendirdi. An-
• Ankete katılan oda ve borsa başkanlannın yüzde 82'si, hükümeti
başarısız bulduğunu belirtirken yüzde 3'lük büyüme hedefini
"gerçekleşebilir" bulanlann oranı yüzde 15'le sınırlı kaldı.
kete katılanlann yüzde 10'u hüküme-
tin büyüme politikalannı "çokkötü" ola-
rak değerlendirirken, yüzde 34'lük ke-
sim de "Bu hükümet büyümeyi sağla-
yamaz" yanıtını verdi. Ankete katılan-
lann yüzde 18'i.hükümetin büyüme po-
litikalannı "iyi" gördüğünü belirtir-
ken. "çokiyi" seçeneğinin işadamlann-
ea hiç işaretlenmemesi dikkat çekti.
Ankette yer alan diğer sorulara işadam-
lannın verdiği yanıtlar da şöyle sıralan-
dı:
Büyüme tahmini: Ankete katılanla-
nn yüzde 5'ı yıl sonu büyüme hedefi-
ni eksi 3 ve altı, yüzde 11 'i eksi 2, yüz-
de 18'i eksi 1, yüzde 8'i 0, yüzde 15'i
1, yüzde 20'si ise 2 olarak belirtti. Yıl
sonu büyüme hedefini yüzde 3 ve üze-
ri olarak tahmin edenlerin oranı yüzde
17 'yle sınır kalırken, yüzde 6 'lık kesim
büyüme hedefıyle ilgili görüş belirtme-
di.
Yüzde 3 büyüme hedefine ulaşılabi-
Hr mi?: Ankete katılanlann yüzde 85'i
"hayn"", yüzde 15*i "evet" yanıtını ver-
di.
Enflasyon tahmini: Ankete katılan
başkanlann yüzde 89'u, 2002 yılı so-
nunda TÜFE'nin (Tüketici Fiyatlan
Endeksi) yüzde 35 "in üzerinde olaca-
ğını öngördü. TÜFE'nin yüzde 70'in
üzennde olacağını öngörenlerin oranı
ise yüzde 11 oldu.
Ekonominin öncetikJeri: Ankete ka-
tılan oda ve borsa başkanlannın yüzde
28'i, reel sektöre finans desteğinin ön-
celikli olarak ele alınması gerektiğini
vurguladı. Ekonomide büyümenin sağ-
lanması gerektiğine dikkat çekenlerin
oranı yüzde 26, ihracatı destekleyici
önlemlerin alınması gerektiğini belir-
tenlerin oranı da yüzde 17 oldu. Baş-
kanlann yüzde 14'üenflasyonundüşü-
rülmesini isterken, yüzde 15'i de Se-
çim ve Siyasi Partiler yasalannda de-
ğişiklik istedi.
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, AKP lideri Erdoğan hakkında soruşturma başlattı
Erdoğan'a
4
nereden buldun' sorgusu
AVKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu -Ankara Cumhuriyet Baş-
savc Vekıli BekirSeJçuk. AKP
Genfl Başkanı Recep Tavyip
Erckğan hakkında "haksE mal-
varhŞı edindiğj" savıyla soruş-
turrra başlattı. Erdoğan. bele-
diyebaşkanhğının son yılında
verdiği mal beyanıyla Yargıtay
Başsavcıhğı'na verdiği mal be-
yanıarasuıdaki kalem değişik-
liklerine ilişkin bir davet aldı-
ğını. soruşturmanın söz konu-
su oimadığını ileri sürdü.
Maharüğına gözaltı
Başsavcı Vekıli Selçuk, ka-
muoyuna yansıyan iddialar üze-
rine resen soruştunna başlata-
rak Erdoğan'ın malvarlığını
mercek altına aldı. Selçuk'un,
soruşturmayı 3628 sayılı Mal
Bildiriminde Bulunulması,
Rüşvet ve Yolsuzluklarla Mü-
cadele Yasası'na muhalefet et-
mek suçundan yürüttüğü bil-
dirildi. Soruştunna kapsamın-
da ifade vermesi için Erdo-
ğan'a davetiye çıkanldığı, Er-
doğan'ın 23 Mayıs günü ifade
vermesinin beklendıği kayde-
AKP lideri Erdoğan dünkü basın toplantısında kurucu üye Yasemin Kumral'a sağ tarafında yer verdi.
dildi. Erdoğan, Rize ve Alman-
ya'da yaptığı konuşmalar ne-
deniyle hakkında Ankara DGM
Cumhuriyet Savcısı Nuh Me-
te YükseTin yürüttüğü soruş-
turma kapsamında 25 Nisan
2002 tarihinde ifade vermişti.
Savcı Yüksel'in, Erdoğan'ın
tutuklanmasına ilişkin istemi-
ni yedek hâkimlik reddetmiş-
ti. Erdoğan, Istanbul Büyükşe-
hir Belediyesi'nde usulsüzlük
iddialanna ilişkin yürütülen
soruşturma kapsamında da 6
Mayıs günü lstanbul cumhuri-
yet savcılan Erol Canözkan,
Rasim Işıkattm ve Hüseyin V u-
dız'a ifade vennişti.
Erdoğan, partisinin il başkan-
lan toplantısında, gazetecilerin
soruşturmayı anımsatmalan
üzerine, böyle bir şeyin söz ko-
nusu oimadığını söyledi. Bu-
nun belediye başkanlığının son
yılında verdiği mal beyanıyla
Yargıtay Başsavcıhğı'na verdi-
ği mal beyanı arasındaki kalem
değişikliklerine ilişkin bir davet
olduğunubelirten Erdoğan. *Bu
davete gidip o farkhhklan ken-
dilerine izah edeceğiz, olay bu-
dur. Maharhklan hem artar,
hem eksinr. bunlar olağan şey-
lerdir" dedı.
'Derviş bile söyledi'
Erdoğan, burada yaptığı ko-
nuşmada, ülkenin artık seçim
sathına girdiğini belirterek eko-
nomiden sorumlu Devlet Ba-
kanı Kemal Derviş' in bile Tür-
kiye'de erken seçimin kaçınıl-
maz olduğunu söylediğini
anımsattı. Erdoğan, "tktidar
ortaklarma sesteniyonım,eğer
bir an önce bu seçimin karan-
nı abnazsaıuz, bu millet sizi as-
la affetmeyecektir" diye ko-
nuştu.
Ecevit, makamında
çalışmaya başlıyor
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
Hastalığı nedeniyle bir haftadır evinde
dinlenen Başbakan Bülent Ecevit'in, bugün
Başbakanlık'a gelerek çalışmaya başlaması
bekleniyor. DSP Genel Sekreteri Hasan
Gülay, Ecevit'in moralinin çok iyi
olduğunu belirterek "Tahmin ediyorum,
bugün Başbakanlık ofisinde çalışmaya
başlayacak" dedi. DSP Genel Sekreteri
Gülay. dün Başbakan Ecevit'e konutunda
"geçmiş olsun" ziyaretinde bulundu ve
Rahşan Ecevit'in Anneler Günü"nü kutladı.
Gülay, çok kısa süren ziyaretin ardından
gazetecilerin sorulannı yanıtladı. Gülay,
Başbakan Ecevit'in sağlığınm çok iyi
olduğunu söylerken, Anneler Günü'yle
ilgili "Rahşan Ecevit, tüm örgütümüzün
manevi annesidir, herkes annesini sevsin,
değer versin" dedi. Gülay, bir soru üzerine
Ecevit'in kendisini elbiseleri ile
karşıladığını belirterek "Bir insan evinde
pijamalam ta da robdöşambr ile de oturur"
diye konuştu.
DlSK, KESK, Türk-îş, Hak-lş ve TMMOB yöneticileri Tel Aviv'de
Israil-Filistiıı bansma destek
İstanbul Haber Servisi - DlSK,
KESK, Türk-lş, Hak-lş ve TMMOB
yöneticilerinden oluşan bir heyet, ba-
nşa katkıda bulunmak amacıyla İs-
rail ve Filistin'de görüşmelerde bu-
lunmak üzere Tel Aviv'e gitti. DtSK
Genel Başkanı Süleyman Çelebi,
uzun yıllar devam eden Filistin so-
rununun son dönemde boyutlan git-
tikçe artan bir şiddet dalgasına dö-
nüştüğünü, binlerce insanın haya-
tına mal olduğunu vurguladı.
DtSK Genel Başkanı Süleyman
Çelebi, KESK Genel Başkanı Sa-
mi Evren, Hak-lş Genel Başkanı
SaBm Uslu, TMMOB Yönetim Ku-
rulu Başkanı KayaGüvenç ve Türk-
lş Genel Eğitim Sekreteri Salih Kı-
hç'tan oluşan heyet, israiTe hareket-
lerinden önce Atatürk Havalima-
nı'nda basın toplanhsı düzenledi.
DlSK Genel Başkanı Süleyman Çe-
lebi, Filistin'de açlık ve sefaletin
giderek tırmandığını belirterek "ts-
rail'de de işsizlik hızla artmakta ve
nıuhtenıel bir ekonomik kriz emek-
çileri tehdit etmektedir" dedi. Çe-
lebi. bölgede diyalog ve banş süre-
cinin tekrar başlatılmasına katkıda
bulunmayı toplumsal sorumluluk
sayarak bölgeye bir ziyaret gerçek-
leştireceklerini söyledi. Çelebi. "Di-
yalog ve banşa katkı sağtamak için
ild tarann, öncetikJe sendikal örgüt-
lerin Türkiye'de bir araya gelme-
smdenmemnunlukduyacağız.Uma-
nz bu önerimiz kabul görür ve böy-
le bir shil forum, kahcı banşın ka-
pısmı açacak bir di> aloğa da öncü-
lükeder" diye konuştu. Çelebi, Fi-
listin sorununun çözümünün, BM
kararlan doğrultusunda, tsrail iş-
galının sona ermesi ve geri çekil-
mesi, egemen Filistin devletinin
varlığının kabul edilmesi ve hızlı bir
ekonomik-sosyal kalkınmanın baş-
latıhnasından geçtiğine inandıkla-
nnı vTirgulayarak "SKiDere,kadm-
lara. çocuklara yöneBk kör şiddetin
de banş sürecinidinamniediğini dü-
şünüyoruz" dedi.
KESK Genel Başkanı Evren de
ziyaretlerinin Filistin halkının uğ-
radığı haksızlığa bir tepki olduğu-
nu ifade etti.
Heyet. tsrail'de çeşitli sendÖca ve
meslek odalan temsilcileriyle bir
araya gelecek ve 14 Mayıs Salı gü-
nü de tsrail Dışişleri Bakanı Şimon
Peres ile görüşecek. Aynı günNab-
lus'a geçecek heyet, Filistin'in si-
\il toplum örgütleriyle bir araya ge-
lecek. Cenin Mülteci Kampı'nı zi-
yaret edecek ve 15 Mayıs Çarşam-
ba günü Ramallah'ta Filistin Dev-
let Başkanı YaserArafat tarafından
da kabul edilecek olan heyet, 16
Mayıs Perşembe günü Türkiye'ye
dönecek.
\SJıIRMIKI AYDIN ENGİN [email protected]
Onceki gün Tel Aviv'deydik.
Ben değil, biz.
Türkiye'de "azgın azınlık" di-
ye itilip kakılmak istenen, "...ya
aoasından Yahudi doğmuştur,
ya pastadan pay alamamıştır"
ciye karalanmak istenen biz.
Önceki gün, Akdeniz'in doğu-
sunda, koyu mavi sulann köpük
(•öpük öptüğü o kıyılarda, çölü
\enerek kurulmuş o çağdaş
ientte.Tel Aviv'deydik...
Orada, deniz kadar mavi gök-
uizüne banş güvercinlen salmış
-e bunu yaşamıyla ödemiş yaş-
ı ve bilge bir Yahudinin adıyla
ınurlanmış koca alanda, Izak
^abin Alanı'nda toplandık.
Yahudiydik ve Araptık.
Çoktuk.
Gençtik ve yaşlıydık.
Binlerce yıldır aralıksız o top-
aklardayaşayan ve "emmioğ-
u" Filistin Araplarından ayırt
KJilemeyecek kadar "Arap" Ya-
ludilerdik.
Ukrayna'dan, Rus steplerin-
ien, Baltık kıyılarından, Polon-
la'öan kopup gelmış mavi göz-
ü, sarı saçlı kuzey Yahudıleriy-
jik.
Avrupa'nın göbeğinden, Al-
nanya'dan, Belçıka'dan, Avus-
urya'dan, Fransa'dan kaçıp
Tel Aviv'deydik, Yahudiydik ve Araptık...
gelmiş, koşup gelmiş Avrupa
Yahudileriydik.
Mağrip Araplarıyla karışmış
ve benzeşmiş, Berberilerle kom-
şuluk etmiş Tunus, Fas, Ceza-
yir, Mısır, Sudan Yahudileriydik.
Kuzguncuk'tan. Samat-
ya'dan, Pera'dan,Sutlüce'den,
Yeşilköy'den, Balat'tan, Bakır-
köy'den.Suadiye'den, Pangal-
tı'dan göç etmiş lstanbul Ya-
hudileriydik.
Ve Ege kıyılanndan, örneğin
Söke'den, Tire'den, Ödemişten
(Merhaba Klara!) yola çıkmış
Anadolu Yahudileriydik...
Nice pogromlardan arta kal-
mış bir kavmin çocuklanydık.
Dedelerimiz ve babalanmız
ve ninelerimız ve annelerimız
çölü dize getirmek, çölü yeşert-
mek ve "vaatedilmiş topraklar-
da" vatansız halka bir vatan ya-
ratmak için dünyanın dört bir ya-
nından akıp gelmişlerdi.
Çol yenildı, çöl yeşerdi, vatan-
sız halk vaat edılmiş topraklar-
da binlerce yıl sonra bir vatana
kavuştu.
• • •
önceki gün, 1948'de dış ma-
halleterinde çöl başlayan, bugün
çöle ulaşmak için saatlerce yol
alınması gereken Tel Aviv'de
IzakRabinAlanı'ndatoplandık.
Yanı başımızda, omuz başımız-
da "emmıoğullan"^ vardı. Emmi-
oğullanmız Araplar. Rlistinli Arap-
lar...
Hep birlikte koca alanda top-
landık.
BirYahudi, Dr. LevGrinberg
sordu:
- Tek isteği özgürlük ve ba-
ğımsızlık olan Filistin'in haykı-
nşı dünya tarafından daha ne
kadar duymaztıktan gelinecek?..
Bugünkü Israil hükümetinin
amacının güvenlik değil, Filis-
tin topraklannın işgali ve Filis-
tin halkının ortadan kaldırılma-
sı olduğu nezaman görülecek?
Sonra hep birlikte (Araplar ve
Yahudiler, hep birlikte) haykırdık:
- Işgal hepimizi öldürüyori..
Savaş hepimizi yok ediyor!..
Israil'ın savaş şahinlerinin buy-
ruğuna uyup elıne sılah alma-
yı, orduya katılmayı, Filistin hal-
kının üstüne tank sürmeyi red-
deden "vicdani refç/ierden Ya-
sef Oron parmağını Şaron'a,
yeryüzünün her yanındaki Şa-
ron destekçılerine uzattı ve yıl-
lar önce, Çin'de, "Göksel Mut-
luluk Alanı"nda cılız bedeniyle
ölümcül çelik yığını tankların
önüne çıkıp. tankları durduran
o Çinli genci anımsatıp suçla-
dı:
- Biz tankın önünde duran
Çinli gençleriz. Ya siz? Ortalık-
ta göriınmediğinize göre, bü-
yük olasılıkla tankın içindesi-
niz. Sürücüye yol gösteriyorsu-
nuz?..
Önceki gün Akdeniz güneşi-
nin altında Israil ve Filistin top-
raklannda barışı ve sadece ba-
rışı savunmak, çözümü sade-
ce barışta aramak için yan ya-
na, omuz omuza, kol kola gir-
miş, türküler söyleyen ve barı-
şı çağıran on binlerdık.
Yahudiydik ve Araptık... Arap-
tık ve Yahudi...
Oradan selamlar da yolladık.
Türkiye'de "Filistin'deaydın-
lık için bir dakika karanlık" di-
ye sesini yükseltenlere selam
yolladık.
Her akşam günbatımında ak-
ropole çıkıp davullarını çalan
Yunanlı banşçılara selam yolla-
dık...
Paris'te, Ftoma'da, Madrid'de,
Lizbon'da, Beriin'de banş ren-
gi (beyaz) bayraklarla yürüyen-
lere selam yolladık...
• • •
Ey okur!..
3.5 milyonu Yahudi, 2.5 mil-
yonu Arap kavmınden topu to-
pu 6 milyonluk Israil'de önceki
gün on binlerce kişi banş için bir
araya geldi.
6 milyonluk Israil'in on binler-
ce kişisini, 60 milyonluk Türki-
ye'ye oranlayın. Kaç yüz bin ki-
şi yapar?
Küçücük çocuklan ve yürü-
yemeyecek kadar yaşlılan ayı-
rın. önceki gün Tel Aviv'de ba-
nş için bir araya gelenlere azın-
lık diyebilir misiniz?
Peki Israil'de ve VVashing-
ton'dave Avrupa başkentlerin-
de ve...
Ve Türkiye'de tankın önüne
çıkmak yerine tankın içine gir-
meyi yeğleyenleri hâlâ çoğun-
luk olarak niteleyenler makul
müdür?
Makul, "akıllı" demektir.
Kimdir akıllı olan?
Savaşa alkış tutan mı, banş
için alanlara koşan mı?
Koalisyonda 'MHP'nin
mazisi' sıkıntısı...
TBMM Adalet Komisyonu'nda af
tasarısı görüşülürken MHP
Trabzon Milletvekili Orhan
Bıçakçıoğlu ortaklarından
yakınmıştı. Bıçakçıoğlu, Adalet
Bakanı Hikmet Sami Türk'e,
"Ankara 3 No'lu Ağır Ceza
Mahkemesi'nin vermiş olduğu
karann gerekçesinde şöyle
yazıyor: Işte, bu örgütlerden biri
de sağda yer alan legal görünümü
altında siyasi amaçlan için örgütlü,
sistemli, sürekli terör kullanmayı
yöntem olarak benimseyen strateji
anlayışına sahip ve MHP Genel
Merkezi'ne bağlı ülkücü gençlik
demekleri adlı silahlı teşekküldür.
Ben terörist miyim, ortağınız
terörist mi" diye sormuştu. Turk
de "iddianamede yer alan ıfadeleri
düzenleyenler hakkında
incelemenin başlatıldığını"
söylemişti. Okurumuz avukat
Şevket Çizmeli Yargıtay'ın MHP
davasıyla ilgili karannı anımsattı.
1981'de dava açıldığını ve çeşitli
hukuki süreçlerin ardından temyiz
aşamasının 2.5.1995'te
sonuçlandırıldığını
vurgulayan
Çızmelı şu noktalara dikkat çekti:
"Yargıtay 11. Ceza Dairesi, bu
maddenin uygulanmasına yeterli
kanıt olmadığı için 146-149.
maddelere ilişkin temyiz itirazını
reddedıyor ve fakat eylemlerin:
TCK'nin 313. maddesinde yer
alan 'siyasi bir göruşten
kaynaklanan amaçla cürüm
işlemek için teşekkül meydana
getirmek' suçuna uyduğunu kabul
ederek sıkıyönetim mahkemesinin
mahkûmiyet karannın bozulmasını
isteyen sanıklann temyiz itirazlannı
reddedıyor Ancak bu arada 313.
maddeyi hafifleten 3756 sayılı
kanuna dayanarak süre aşımından
davayı ortadan kaldınyor. Bu yargı
kararındaki gerekçenin hukuki,
siyasi, tarihi bir gerçek olarak
herkese bazı şeyleri hatırlatması
gerekir. Mahkemeler de önlerine
gelen olaylarda buna yollamada
bulunmak zorundadıriar. Bir
davanın süre aşımından düşmesi
kanıtların varlığını ve kıymetini
ortadan kaldırmaz.
Şayet buna bir savcı
iddianamesinde yer vermişse
onu kimse eleştiremez.
Yılın ayısı ödülü...
Afyon Valisi Ahmet Özyurt, yılın
şoförünün yanı sıra trafik
kurallanna uymayanlara da
"yılın ayısı ödülü" verilmesini
önerdi. DSP lstanbul
Milletvekili Ahmet Tan da
Meclis'te gündem
dışı söz alarak valinin önerisinin
dikkate alınması gerektiğini
söyledi. Bu konuda Orman
Bakanı Nami Çağan'ı da
göreve çağıran Tan, gerekçesıni
şöyle anlattı:
"Yılın ayısını seçmek gerektiği
zaman herhalde karayollanndan
taşacağı için Orman Bakanı'nın
da devreye girmesi ve
ağaçlandırma yaptırıp bu ödülü
alacaklann ormanlara doğru
yola çıkanlması gerekir."
Oturumu yöneten TBMM
Başkanvekili Kamer Genç, o
sırada salonda bulunan Orman
Bakanı Nami Çağan'a gündem
dışı konuşmaya yanıt verip
vermeyeceğini sordu. Çağan'ın
yanıt vermeyeceğini söylemesi
üzerine Genç, takılmadan
edemedi:
"Vermiyorsunuz, zaten
hükümetinizin trafikle pek
ilgilendiği yok."
Nami Çağan, bu kez kısa bir
açıklama yapma gereği hissetti:
"Sayın Tan, hükümet partilerinin
bir milletvekilidir, hükümetin
görüşlerine tercüman
olmuştur."
Ecevit neden özel
hastaneye yattı?
Okurumuz Meral Günenç,
Başbakan Bülent Ecevit'in
Başkent Hastanesi'ni yeğ
tutmasına tepki gösteriyor.
Günenç, "Türkiye Cumhuriyeti'nin
başbakanı olarak, adeta bir özel
hastanenin reklamını yaparcasına
ve 'parası ile gücü olan özel
hastanelen tercih etsin, parası ve
gücü olmayanlar ise bu devletın
sizlere layık gördüğü devlet
hastanelerine gitsin
1
anlayışını
temsil edercesine. hastalığının
teşhis ve tedavisi amacıyla bir özel
hastaneyi tercih etmiş olmasını
üzüntüyle karşılıyorum" diyor.
Günenç, Ecevit'e ve tüm
milletvekillerine çağrı yaparken de
şu görüşleri dile getiriyor:
"Bu vesile ile hükümetimizin ve
yüce Türkiye Büyük Millet
Meclisi'nin tüm mensuplarını,
kendilehnin ve ailelerinin her turlü
rahatsızlığında teşhis ve tedavi
amacıyla devlet hastanelehni
tercih ederek onları, ödediğı
vergilehe bu ülkeyi ayakta tutan
vatandaşa layık görülen hizmeti
onayladıklannı göstermeye davet
ediyorum. Böylece, bu
hastanelere ve kendilerine olan
güvenimizin artmasına katkıda
bulunmaya davet ediyorum.
Ankara 'da çok sayıda devlet
hastanesı ve devlet
üniversitelerinin saygın hastanelen
bulunduğu halde ve
Başbakanımızın acilen en yakın
hastaneye kaldırılmasının söz
konusu olmadığı halde neden bu
özel hastanenin tercih edilmiş
olduğu konusunda ilgilileri bir
açıklama yapmaya davet
ediyorum."
Vekilin sigara
stoklama planı...
Sağlık Bakanlığı'nın sigarayı
bırakma kampanyası, Meclis'te
büyük ilgiyle karşılandı. Birçok
vekil sigarayı bıraktı, ancak
bazılarının planı farklıydı. MHP
Osmaniye Milletvekili Mehmet
Kundakçı, kampanyanın
Meclis'te tanıtımından çok önce
1 Nisan'da sigarayı bırakarak
ödül için form doldurdu.
Kundakçı planını şöyle anlattı:
"Bu ay sonu süre bitiyor. Para
ödülü 4 milyar, eğer ödülü
kazanırsam 4 milyaıiık sigara
alacağım." Kundakçı'nın "Bu
kadar sigarayı ne yapacaksınız"
sorusuna yanıtı ilginçti:
"We yapacağımı sanıyorsunuz,
2-3 yıllık sigara stokumu
yapacağım ve 4 milyar liralık
sigarayı 3 yıl boyunca
içeceğim."
Gaydalı'nın rejimi,
Taşar'ın kıtlığı
ANAP'ın grup toplantısı için
TBMM'ye gelen Devlet Bakanı
Edip Safter Gaydalı ve Turızm
Bakanı Mustafa Taşar
gazetecilerle sohbet ediyordu.
Uyguladığı rejimle kılo verdiği
dikkati çeken Gaydalı gazetecilere
sımnı anlatırken Taşar kendisine
takıldı: "Kardeşim böyle
zayıflamayın, sonra kıtlık var diye
Türkiye'ye turistler gelmiyor."
Altta kalmayan Gaydalı:
"Gelenler de sana bakarak kıtlığın
sebebinı kolayca anlıyor."
Tiirey Köse, Emine Kaplan, Bülent Sanoğlu, Sertaç Eş
tbmmcumfattnetnettr