18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
-•34AYIS 2002 PAZARTESİ-*-*** CUMHURİYET SAYFA HABERLERIN DEVAMI 17 Tek kutuplu bştarafı 1. Sayfada dinin amacını kaybetmesinden lcayaklandığını söylerken Çizıli yazar " W a ç Meng de ABD'de 11 Eylül olay- lanrîan sonra. halkın "çocuksu" diye niterdiğı Devlet Başkanı George W. fitust liderliğinde kör vatanseverliğin yüksldiğine dıkkat çekti Nkleer bombalar. büyük barajlar, lcöktn dincilik, küreselleşme ve ABD'nin .Afgnistan'a operasyonuna dair uzun, g ü ç k siyasi denemelenyle "Hindis- t a n ' n Pablo Neruda'sı" da denilen 41 yaşudaki Hıntli yazarın Yeni Delhi'deki evinte Kyodo News'e verdiğı demecin- d e , jünümüz dünyasına bakışı özetle şöyle "Stmanlıktaki iğneyi bulmak için samaılığı yaknıak gibi, ABD bu ülke- yi mıhvetti ve aradığı Usame bın La- din'i * da Molla Ömer'i, Taleban lider- lerinn hiçbirini bulamadı, El-Kaide ö r g ü ü dünyanın her yerinde... ABD Başkânı Bush'un yaptığı. insanlarda- ki öfle bir yana, kendisinin kızgınlığı- DI, öfcesini de arttırdı. İnsanlar ölümü umutsatnayacak. kendi bedenlerini bomla olarak kullanmayı dert etme- yecel duruma itildiler. Düıya liderlerinin şimdi farkJı bir yerdiolduğumuzuanlamalan gereki- yor. Şmdi giderek çok daha fazla ki- Î iyi ölielendiriyorsunuz çünkü Irak, ran ja da Somali olsun. konuyu anla- maya bu oyunları ovnayamayacağını- zı anbmaya çaba göstermiyorsunuz. tnsadann öfkesine cevap vermiyor, bunu kendi haline bırakıyor, şu ya da bu şelilde patlayacağinı anlamıyorsu- nuz, çünkü, sosyal adalete inanmıyor, üstün.üğe, güce inanıyorsunuz. Afgınistan operasyonuyla Tale- ban'abu ülkede zarar verilmiş olabi- lir, ancak Taleban'ı Beyaz Saray ve Hindistan'a taşıdılar. Talebanlaşma kültürünün tamamı canlı ve iyi du- rumdı. ABD'de 11 Eylül'de olanlar çizgiyi çok kesin hatlanyla çekti, şim- diye kadar ilk kez Amerikan dış poli- tika tarihi ortaya konulup tartışıldı. İnsanlar neler olup-bittiğini anlama- ya başüyor." Modern balenin devi, çok ödüllü ko- reograf Maurice Bejart da yüreğinde sevgi yaklaşımıyla, insanlan ırk ve etnik engellerin ötesinde birleştirmeyi hedef- üyor. lslamı, sufizmi benimseyen Be- jart, dünyanın fiili sorununun dinin amacını kaybetmesinden kaynaklandı- ğını söyledi. Bejart'ın günümüz dünyasına dair gö- rüşleri özetle şöyle: "ABD'de 11 Eylül olayları uzun sü- re önce başlayan savaşın bir parçası, bu 2. Dünya Savaşrnın devamı gibi, o dönemin savaşının bir parçası ve diin- vayı değiştirmedi. Fakat, bu aynı za- manda birçok ülkenin Amerika'ya is- yanı, çünkü,ABD dünyanın yargıcı ol- mayı isteyen bir devlet, 'bu beyaz, bu siyah' diyorlar ve bizim Amerikablar gibi yaşamamız gerektiğini söylüyor- lar. ABD'nin bu tutumu yanlış. " Çin'ın edebiyat ustalarından Wang Meng de ABD'de 11 Eylül olaylanndan sonra, halkın "çocuksu" diye mtelediği Devlet Başkanı George W. Bush liderli- ğinde kör vatanseverliğin yükseldiğinı, ABD'nin tek kutuplu dünya hâkimiye- tınden endişe duyduğunu dile getirdi. Yann çok geç olacak• Baştarafı 1. Sayfada Stockholm Konvansiyonu, büyük bir çoğunluğunu "klorlu bileşik- lerden oluşan tarımsal ilaçla- rın" oluşturduğu organik kirleti- cileri yasaklıyor. Anlaşma, kulla- nılan ticari ürünlerde 'zehir-teh- like' ibaresini zorunlu kılmasmın yanı sıra üretim tekniklerinde bü- yük bir değişimi öngörüyor. Stockholm Konvansiyonu'na gö- re, "çoğunluğunu klorlu pesti- sitlerin (tarım ilacı) oluşturdu- ğu kanserojen etkisi ispatlan- mış", kimyasallan kullanan ülke- ler cezalandınlabilecek. Hormon ve ilaç kalıntısı tartışmalarıyla ih- racatı ciddi biçimde etkilenen Tür- kiye'nin, bu anlaşmanın yürürlü- ğe girmesinin ardından sebze meyve ihracatı yapması mümkün olamayacak. Çünkü anlaşmayı meclisinden geçiren ülkeler, ön- celikle bu kimyasalların kullanıl- dığı ürünleri sınırlanndan sokma- yacak. BM Çevre Programf nca (UN- EP) hazırlanan anlaşmanın imza- lanması için geçenyıl, zararh atık- lanyla ünlü Izeydaş'ta hatırlara kazınan bir "baca eylemi" ger- çekleştiren Greenpeace'inToksik Maddeler Kampanyası Sorumlu- su Banu Dökmecibaşı, Türki- ye'nin bir an önce bir eylem planı hazırlayarak "klorlu bileşikler- den, pesrisitlerden kurtulması" gerektiğini söyledi. Aksi halde ge- ri dönüşünün çok maliyetli olaca- ğını belirten Dökmecibaşı, Türki- ye'nin kon\ r ansiyonda alınan ka- rarlan bir an önce Meclis'ten ge- çirmesi gerektiğini bildirdi. Dök- mecibaşı. "Anlaşma hükümleri- nin yürürlüğe girmesi çok uzun sürmez. Türkiye'nln önlem al- ması bir günde mümkün olma- dığına göre bir an önce başlan- malı. Türkiye böyle bir sorun yokmuş gibi davranamaz" dedi. Uzun yıllar ABD. Avustralya, Ka- nada, Japonya ve Yeni Zellan- da'nın görüşmelerini engellemeye çalıştığı, ancak çevre örgütlerinin ve bilim insanlannın baskısı ve kanserojen etkinin ispatlanmasıy- la 97 ülkenin imzaladığı Stock- holm Konvansiyonu kimi ülkeler- de onaylandı ya da onaylanacağı resmenaçüdandı. Bu anlaşmanın yürürlüğe girmesi sonucu kalıcı organik kirleticilere kaynakta son verilmesi gerekecek. Örneğin atık yakma tesisleri ve PVC üretimi, 12 kimyasalın başında bulunan "dioksin ve furan'Mann ana kay- nağını oluşturuyor. Dolayısıyla bu üretim ve bertaraf biçimlerine son verilmesi gerekecek. Hazırlıklar tamamlandıktan sonra konvansi- yonun ağır yaptınmlan olması bekleniyor. Hedef alınan organik kirleticilerin kullanıldığı tesisle- rin kapatılması başta ohnak üzere üretim tekniklerinde de değişimi beraberinde getirecek anlaşmaya göre, kirleticilerin kullanıldığı ti- cari ürünler mutlaka "zehir-tehli- ke" ibarelerini taşıyacak. Chomsky, ABD arabuluculu- ğunun barış için çözüm olarak sunulduğunu ancak durumun farklı olduğunu Ueri sürüyor. (REUTERS) Işgalin biçimi değiştiI Baştarafı 1. Sayfada mıştı: "Oslo anlaşmaları neo- sömürgeci bir temel üzerine, bir tarafın sonsuza kadar di- ğer tarafa bağımlı kalması üzerine kunılmuştur." Ben-A- mi, 2OOO'de Camp David'de ABD-Israil önerilerinin mimar- lanndan biri oldu. O dönemde Batı Şeria'daki Filistinliler, dağı- nık haldeki 200 bölgede yaşa- mak zorundaydılar. Bill Clinton ve Israil Başbakanı Barak, bir iyileşme önerdi: Israil kontro- lünde, birbirlerinden ve dördün- cü bir bölge olarak Doğu Ku- düs'ün küçük bir bölümünden tamamen ayn üç kanton. Gazze de 5. kanton olacaktı. Bu hanta- lann ABD'de çok fazla ortaya çıkmaması normaldir. ABD'nin belirleyicı rol oyna- maya devam edeceği kuşku gö- türmez. Bu rolün ne olduğunu ve içerde nasıl algılandığını görmek önemli. Filistin terörü sona erdi- ğınde Israilhler de "Arap Birli- ği'nin, tsrail'in daha ciddi ola- rak çekilmesi karşılığında tam barışa dayalı tarihi önerisini ele almak konusunda" teşvik olacaklar. Ama önce Filistin ön- derlığının "kendilerinin meşnı diplomatik ortaklar" olduğunu kanıtlaması gerekiyor. Filistinliler çok uzun zaman- dır işkence ve teröre maruz ka- lıyor, mülkleri yıkılıyor, yerle- rinden edilıyorlar ve su gibi en temel kaynaklar ellerinden alı- nıyor. Bu politikalar, belirleyici nitelikteki ABD desteğine ve Avrupa'nın sessizce kabulleni- şine dayanıyor. îsrail basını ge- çış döneminde şöyle yazıyordu: "Barak hükümeti Şaron hü- kümetine şaşırtıcı bir miras bırakjyor. Ariel Şaron'un 1992'de, Oslo anlaşmaların- dan önce inşaat ve yerleşimler- den sorumlu bakan olduğu dö- nemden beri (işgal) toprakla- rında en fazla sayıda inşaat başhyor." Şu ıddıa sık sık tekrar- lanmaktadır: Bütün banş öneri- leri, Araplann tsrail'in varlığını kabul etmeyi reddetmeleri ve Arafat gıbı "güvenimizi" boşa çıkaran terönstler yüzünden bal- talanmıştır. Bu güvenin yeniden nasıl kazanılabileceğini de Clin- ton'ın Ortadoğu danışmanların- dan Edward VValker açıklıyor: Arafat "geleceğimizi ve ka- derimizi ABD'nin ellerine tes- Bm ettiğinıizi" bıldirmelıdır. Fi- listinlilerin haklannı 30 yıldır hi- çe sayan kampanyanın öncüsü- ne... Öyleyse sorunun temelı dö- nüp dolaşıp Washington'ın, kap- samlı bir uluslararası konsensüs çerçevesinde vanlacak siyasi bir çözümü reddeden Israil'e verdi- ği desteğe dayanıyor. ABD, Cenevre Konvansiyo- nu'nun işgal topraklan içm ge- çerlilıği olduğu, bu yüzden ABD ve Israil'ın pek çok eyle- minin konvansiyonun "ihlali", dolayısıyla savaş suçu anlamına geldiği sonucuna bir kez daha varan uluslararası bir konferan- sı boykot etmiştı. Bu konulann ABD'de açık açık tartışılmaya başlanmasına izin verilene ka- dar "ABD'nin barış sürecine dahil olması" çağnsı yapmak anlamlı değildır. Türkiye şanssız • Baştarafı 1. Sayfada il ve Filistin arasında sürmekte olan şidde- tinse, Türkiye'deki güvenlik endişelerini arttırdığı kaydedildi. Gazeteye göre, bu olaylar en çok, tatille- rinin çoğunu Türkiye'de geçiren ABD'li ve Japon turistleri etkiledi. 2002'nin ilk iki ayında, ABD'li turist sayısı yüzde 29, Japon turist sayısıysa yüzde 44 oranında azaldı. Turistlerin, Türkiye"ye yönelik endişeleri- nin giderek azaldığı ve temkinli bir iyimser- liğin yükseldiği belirtilen yazıda, yine de ül- keye döviz kazandıracak turistlerin çekim- ser kaldıklan kaydedildi. Söğütten aspirin ANKARA (AA) - Ankara Üniversitesi Fen Fakültesi BotanikAna Bilim Dah Öğ- retim Üyesi Doç. Dr. Ergin Duygu, Tür- kiye'de zararh hormonlara alternatif ola- rak bitki artıklanndan elde edilen doğal hormonlann kullanılmasını önerdi. Hormonlann bitkilerde doğal olarak bu- lunan ve çok küçük mıktarlan ile yaşam- lannı denetleyen maddeler olduğunu ifa- de eden Doç. Dr. Duygu, gelişmiş ülkele- rin hormonlann doğal dengelerini etkile- yen, bitkilerin büyüme ve gelişmelerini düzenleyebilen birçok kimyasal madde ürettiğini, söz konusu maddelenn doğal hormonlardan ayırt edici olarak büyüme düzenleyicileri olarak adlandınldığını vur- guladı. Doç. Dr. Duygu, şunlan kaydetti: "Özellikle Hindistan, Çin ve Avustral- ya'da tarım ve ormancılıkta bitki bü- yümesini düzenlemek ve verimliliği arttırmak için kullanılan maddeler ise doğal bitki hormonlarıdır. Doğal hor- monları kullanarak zararlı hormon- lardan kurtulabiliriz. Bu maddelerden en iyi bilinen ve tanınanı adını söğütün bilimsel adı olan Salis'ten alan ve Uk olarak söğüt kabuklarından elde edil- miş olan salisilik asittir. Aspirin ve hammaddesi olan salisilik asit, bitkile- rin büyümesi, hastalıklara ve kurak, don gibi etkilere dayanıklıhğı arttırdı- ğı bilimsel olarak kanıtlanmış olduğu gibi halk arasında da birçok etkisi için kullanılmaktadır. " KUITUK • SANAT www.perareklam.com.tr • www.sinemafilm.com • (0212) 293 89 78 TiyatroStûdyosu H U G H V V H I T E M O R E [BREAKING THE CODE) SONSUZ DÖNGÜ ÇEVIREN VE YONETEN AHMET LEVENDOĞLU OYNAYANLAR MEHMET ALİ KAPTANLAR • ÖZGÜR ERKEKLİ ZEYNEP EFSER ERKEKLİ • SERDA KONDELER AKTUNA MURAT KILIC • EMRAH ELÇİBOĞA 1 3 , 2 0 M A Y I S P A Z A R T E S İ 1 9 : 3 0 İS S A N A T K Ü L T U R M E R K E Z İ 1 0 2 1 2 ] 3 1 6 10 83 NAZIM HIKMET 'BİR ÇİFTSÖZÜMÜZ VAR AŞKA DAİR" Yöneten: Mahmut Gökgöz OynayarcMÜMTAZSEVİNÇ Uyariayan: Banu H. 14MayısSalı Saat:20.30 dıköyHalkEğitimMerkezi BILETIER AKM. KÛÇÜKStHNE ve OULCIHEA GİŞELERİNOE SATKMAKT/kOtR GENİŞ BH.Oİ: (0212) 291 51 96 CABARET CÎNE [email protected] SESİMİZ SAZIMIZ SEVDA ÜSTÜNE Şıırter-Şarkılar 15MayisÇafşamba 2230(i)Stsalon) EMİNİGÜS Oenetael Ezgiler 223O(üsJsalor) KAPTANINSEYİRDEFTERİ İrem Oerlen - Cengız Erınç FatihAhıskalı-MutluÖdemiş Hakan Ora! - Ahmet Ctebılen HerCuma-Ctea 23.00 (üstsalon) LAT1N GECESI RhuntıChaChaChıSalsa Merengue Tango, Rock'n Roll HerSalı 22 00 (üstsalon) AYŞEN ERTE Ozgun Baskj Resım Sergısı Mayıs-Hazıran (aitsalon) Pazar<ePaz3rtesiha-ıçhefgûrsaat1630-a330 VeşılptnaıSokakNo 2Amavı*cy30820lst2rtıulTei (212,2577438 w w w . b i t e t i x . c o m CAĞRI MERKEZİ [02161454 15 55 Buyükparmakkapı Sokak sonu Tel Sokak No 9/11 Beyojlu Tel 0212 252 93 14-15 e-maıl jaızstGPöıazzslcp com İSVİÇRE HASTANESİ onurakm Gülcan Altan İlanlanntz İçin j&İSVİÇRE HASTANESİ "GerçâSümtuıhmda' Yeni albüm, yeni şarkılar Vedat Sakman _ ^ | JazzStop www.jazzstop.com / İSVİÇRE HASTANESİ Gerçeksanatmymmda (0212)293 89 78 [email protected] tr perareklam@superonline com www.perareklam.com rr TÜM MÜZİK •*"A/ MARKETLERDE fe? MÇ 6 3» No «13 Uo ISTUBa *t IÜ212 55941 2i 'İSVİÇRE HASTANESİ GUNDEM MUSTAFA BALBAY • Baştarafı 1. Sayfada rip atardı: "Gündemimde böyle birşeyyok!" Son birkaç gündür bu tür sorulara verdiği ya- nıtların özeti şu: "Konu gündemimde varama, şu aşamada ola- naksız. Şartlar olgunlaştığında çekilebilirim." Ecevit önceki ay verdiği Dir röportajda, seçim sürecinde çekilebileceğini ima etmiştı. Şimdi ise seçimden önce farklı bir düzenleme yapabilece- ğinin ipuçlarını veriyor. Ne yapabilir? Bu soruya net bir yanıt vermek için Ecevit'in bü- tün siyasi yaşamını süzmek gerekiyor. Çok geri- ye gitmeyelim, son iki seçime bakarak bir öngö- rü oluşturmaya çalışalım. Ecevit, 1995'te seçim- lere, ısrarla ve ısrarla Mümtaz Soysal'ı yanına alarak girmek istedi. Soysal, Ecevitler'i çok iyi ta- nıdığı için öneriye hemen evet yanıtını vermedi. Günlerce tarttı. Ecevit de aynı ağırlıkta bastırdı. Sonunda Soysal "Evet" dedi. Ecevit, Soysal'ın kişiliğinden milim odün verme- yen bir siyasetçi olduğunu, DSP tipi partide bu durumun zaman zaman olumsuzluklara neden olabileceğini bilmiyor muydu? Elbette biliyordu. Ancak şu hesabı yaptı: "Ben Soysal'la oylarımı en az 2 puan arttınnm. CHP'nin de önüne geçerim. Bu da bana yeter. Varsın daha sonra partiden aynlsın..." Ecevit'in bu hesabı tuttu... Kamuoyunu şaşırtırlar mı? Ecevit, İ999 seçimlerinde de Soysal'la karşı- laştırılmaz ama, Rıdvan Budak'la ilgili bir hesap yaptı. Aynı şekilde Budak'ın da yeri geldiğinde gözü- nü budaktan, sözünü dudaktan sakınmayacağı- nı biliyordu. O günün koşuüannda 28 Şubat sü- recinin sivil hareketlerinde yer almış bir kişinin partiye oy getireceğini hesapladı. CHP'ye gide- cek kimı oyların kendisine dönebileceğini düşün- dü. Bu hesap da tuttu... Rıdvan Budak bir süre DSP'yle birlikte oy ver- di, sonra koyverdi! Bugüne gelirsek... önümüzdeki yıl seçim görü- nüyor. Çok az konuda aynı düşünen koalisyon ortaklan, seçimin zamanında yapılacağı görüşün- de birieşiyor. Üçübirden, "zaman/r)da"diyorama, sanki kulaklannın arkasında şöyle bir plan var: 2002 sonuna doğru ekonomide iyiye gidiş işa- retleri olur. Halkımız biraz rahatlayınca geçmişi unutur. Biz de 2003 baharında seçim karan alırız! Bu şablon sanınz Ecevit'in de kafasında var. Ecevitler, önümüzdeki seçim için kafalarınaönem sırasına göre şunu koymuştur: 1- CHP'yi geçmeliyiz. 2- Barajın üzerinde kalmalıyız. 3- Iktidarda kalmanın yolunu bulmalıyız. Ecevitler, son iki seçimde olduğu gibi bu kez de nelerle-kimlerle donanmaları gerektiğini tartma- ya başlamışlardır. Ancak bu kez, sağlık durumu- nu da dikkate alarak biraz daha ileri bir değerlen- dirme yapmak durumunda kalabilirler. Bu değeriendirme ne olur? Akla ilk şu geliyor: CHP ile yanşı da dikkate alarak yeni bir vitrin yapmak... Ecevit'in değişik yönetim biçimlerine meraklı olduğunu, değişik modeller oluşturmayı sevdiği- ni biliyoruz! Ecevit'in siyasi tarihine baktığımızda en çok şu- nu yaptığını görürüz: Kamuoyunu şaşırtan kararlar almak! [email protected] K o l e j l l g i s o n a e r d l Meltem Lisesi, Mehmel Şam'a gol vağdırdL (NEVZAT DİNDAR) Meltem Lisesi şompiyon Ozel Meltem: 12 - Mehmet Şam: 3 ÖZEL MELTEM LİSESf: Mehmet Ali (10), Abdullah (10) (Yıldırav 10), Gökhan (10), Ömer (10) (Mesut 10), Göksel (10), Alper (10) (Muhammet 10), Fırat (10) MEHMET ŞAM LİSESİ: Burak Candan (7), Gökhan (7) (Bu- rakMorkoç 7), Burak Yüksel (9), Sercan (9). Sabri (7), Saim (7), Faruk (7) GOLLER: Gökhan (3), Göksel, Alper, Muhammet, Fırat (6) (Meltem Lisesi). Burak Candan, Burak Yüksel, Sercan Galatasaray: 2 - Sahakyan: 1 GALATARASARAY LİSESİ: Onur (9), Can (9) (Kadir 9), Çağn (9), Osman (9), Havrettın (9), Kürşat (9) (Uğw9) (Ut- ku 9), Gökdeniz (9) SAHAKYAN NUNYAN ERMENİ LİSESİ: Arşenk (9), Can 17), Arzurunı (7), Arman (7), Alen (7) (Aren 7), Alber (7),Ans (7) (Artür 7) GOLLER: Osman, Gökdeniz (Galatasaray), Arşenk BETÜL BERİŞE - NEVZAT DİNDAR îstanbul Liselerarası Ko- lej Ligi'nde zafer, Özel Meltem Lisesi'nin... 21 haftası geride kalan lig maratonunda. bitime bir hafta kala Mehmet Şam Li- sesi'ni farklı bir skorla 12- 3 yenen Özel Meltem Lise- si, şampiyonluğa ulaşma- nın mutluluğunu yaşadı. Maç sonrası şampiyon- luk sevincıni antrenörleriy- le paylaşan Özel Meltem Lisesfnin oyunculan, en güçlü rakıplerinden biri olan Mehmet Şam Lise- si'ni farklı yenmeninguru- runu da yaşadılar.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle