Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
MAYIS 2002 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA
[email protected] 13
O 6 Mayıs sabahı, üzerimizdeki ölü toprağmı silkip atma iradesi ipe çekildi
er geceninbir sabahıvarW Ş E EMEL MESCt
Gtoün ilk ışıklanyla tepeler kimliksizliği ya-
yaş yavaş sırtlanndan atıyor: gökle yeri, deniz-
ie kirayı hatlan sılikleşmiş bir bütünlük için-
de kıynaştıran gecenin örtüsü yırtıhyor; ışıyan
hava, çizgileri belırgüıleştiriyor. Doğu yönün-
den jeşitli tonlaıda harelenerek ilerkyen cam
göbegi mavisi, siyahı, laciverdi, moru da ko-
valıyor sanki, dalgalann şıpırtısı içıne gömü-
yor. 3ök"le Yer'ın bir gece boyu süren kutsal
evlil ğinı bıçak gibi bölüp ayınyor ışıyan Ha-
va. Sümer temelli Mezopotamya yaratılış des-
tanlanndan, Hint, Mısır ve antik Yunan'a dek
evrenin. dünyanın ve insanın yaratılış öyküsü
hep İk Çift'in, Gök'le Yer'in birbirinden (ge-
nellüle Hava Tannsı'mn manfetıyle) aynlma-
sıyla başlar. Bu 6 Mayıs sabahı, bir iskeleden
Ege'nin sulanna bırakılan dılek kâğıdı topak-
lan küçük dalgalann kanatlannda kıyıdan
uzak_aşırken gece ile gündüz arasındaki bu so-
nu gelmez kavganın o yaratılış mıtolojilerinde
bir payı olup olmadığını düşünüyorum.
Hıdrellez
6 Mayıs2002... Hıdrellez... Hıdrellez, Hızır-
Ilyas isimlerinin birleştirilmesi yoluyla türe-
tilmiş bir sözcük. Rivayete göre, Hmrve llyas
peygamberler her 6 Mayıs sabahı buluşurmuş.
Halk arasında, 5 Mayıs gecesi bir gül fıdanına
adak bağlanıp 6 Mayıs sabahı günün ilk ışık-
lan belirmiş, ama güneş henüz doğmamışken
o adakJar bir akarsuya veya denize atıhrsa di-
leklerin gerçekleşeceğine inanılır. Biryıllık ye-
ni döngünün, yenilenmiş zamanın belirlenme-
sine ilişkin görünen bu inancın kesin kökleri-
ni, mitsel ve ritüel arka planım bilmiyorum, a-
ma tüm yakındoğu ve Akdeniz kültürel mıra-
sında belirleyici önem taşıyan, tarım ekonomi-
siyle bağlantılı, çember biçimlı zaman ve koz-
mik döngü anlayışlanyla ihşkıli olduğuna kuş-
kuyok.
Musevilikten başlayarak tektannh dinler,
kozmık döngü eksenh dini inanç ve anlayışla-
rı kendi "kutsal tarih"lerinin kilometre taşla-
nnı oluşturan olaylarla birleştirdikleri için, bu
halk inançlan ve makrokozmos/mikrokozmos
arasında denklıkler kurma yaklaşımı-farkh bi-
çimlere bürünerek de olsa günümüze dek sü-
'enız ın,
Yusuf un,
Hüseyin'in,
Mahir'in,
Ulaş'ın
Sinan'ın,
Taylan'ın ve
daha
nicelerinin
şahsında,
kamunun
çıkannı kendi
canından bile
değerli
sayabilen
çocuksu
temizliği
sunaklarda
yaşlı ve
kendileriyle
birlikte
toplumu,
doğayı,
evTeni de
yaşlandırmış
tannlara
kurban ettik
biz aslmda...
regelmiş, bu arada kültürel ve edebı bınkimle-
rin içinde de önemli anlatı izleklerinden biri
olarak varhğını hep korumuştur.
Bizim halk edebiyatımızda da çok çeşitli bi-
çimlerde yinelenen, "Her gecenin bir sabahı
var" ifadesi; bir yanıyla bu kozmikritimanla-
yışının ve toplumsal özlemleri kozmik yenilen-
menin kesinliğiyle özdeşleştirme gereksimi-
nin bir yansıması değil midir?
Kozmik döngü ve gençleşme
Sözünü ettiğim mitolojik yaklaşımın, farklı
kültürlerde sergilendiği tüm çeşitliliğe karşın
değişmeyen bir ana fikri var: Evren, doğa ve
toplum -tıpkı bitkiler gibi- doğar, büyür, yaş-
lanır ve ölür. Daha sonra yeniden doğuş, genç-
leşme dönemi içinritüelleryapılır ve döngü ye-
niden başlar. Gerek kozmik, gerekse toplum-
sal düzlemlerde, gençleşme yaşamsal bir zo-
runluluktur. Yaratılış bile, yaşlı kuşak tannla-
n alt eden genç tanrılann eseridir.
6 Mayıs 2002... Dilek kâğıtlan önlerinde
uzanan mavinin enginliğine hiç aldırmadan,
futursuzca açıhyorlar sahilden, Ege'ye, Akde-
niz'e doğru... Romalılar Akdeniz'e "Mare
Nostrum", Bizim Denizimiz derierdi. Bu de-
yim Can Yücel'in ölümsüz dizeleriyle, Türk-
çede yazılmış en güzel şiirlerden birinin baş-
lığı olarak girdi edebiyatımıza. Otuz yıl önce
5 Mayıs gecesi cezaevindeydim. Insanuı sa-
bah hiç olmasın diye her şeyini verebileceği ge-
celerden biriydi... Önlenemeyecek olanı bek-
lemenin çaresizliği sinmiş sanki o gece kara-
ladığım satırlara...
Otuz yılhk bir uzaklıktan bugün geriye dö-
nüp bakarken o 6 Mayıs sabahı Deniz'le, Yu-
suf la, Hüseyin'le birlikte, bu toplumun 1923'te
başlayıp 1960'ta yenilenen Gençleşme, Yeni-
den Doğma isteğinin, üzerimizdeki yüzlerce
yıllık ölü toprağmı silkip atma iradesinin ipe
çekildiğini düşünüyorum.
Deniz'in, Yusuf un, Hüseyin'in, Mahir'in,
Ulaş'ın Sinan'ın, Taylan'ın ve daha nicelerinin
şahsında, kamunun çıkannı kendi canından bi-
le değerli sayabilen Çocuksu Temizliği sunak-
larda yaş.lı ve kendileriyle birlikte toplumu, do-
ğayı, evreni de yaşlandırmış tannlara kurban
ettik biz aslında... Bu sistem kendini yenileme
gizil gücünü taşıyan tekkaynağı kurutabilmek
için vannı yoğunu harcadı. 30-35 yıldır ve bu-
gün "Neler oluyorbize" diye dönüp duruyoruz
tersinden ışletilmiş bir mitolojik kâbusun dört
duvan içinde...
Polonyalı tiyatro adamı Tadeuzs Kantor'un
"•Ölü Sınıf" adlı oyununda yaşlanmış kişilik-
ler sırtlanna bağlanmış bebeklerle dönüp du-
rurlar sahnede. Biz de onlara benziyoruz.
1971 'den beri öldürdüğümüz Çocuklanmızı ve
Içimizdeki Ölü Çocuklan sırtlanmıza bağla-
mış, dönüp duruyoruz ve soruyoruz utanma-
dan. Bu toplum niye kirlendi, neler oluyor bı-
ze?
6 Mayıs 2002... Dilek kâğıtlan engine açılı-
yor, avutmaya çahşıyorum kendimi. Gece uzun
siirebilir, yine de her gecenin bir sabahı var...
Sayın Ceyhan Mumcu ya
açıkmektup
Grammy ödüllü sanatçı Türkiye'deki ilk resitalini
16 Mayıs'ta tş Sanat'ta verecek.
June Anderson
îstanbul'da
Kültür Servisi - Klasik
müzik dünyasınm
"ân-a^ June
Anderson,
Türkiye'deki ilk
resitalini 16 Mayıs
Perşembe günü saat
19.30'da tş Sanat'ta
verecek. Opera
dünyasında son yılların
en önemli lirik
koloratur
sopranolanndan biri
olan, Grammy ödüllü
Anderson, konserde
Jeff Cohen (piyano) ile
birlikte Liszt'ten
ÇaykovskTye,
Rodrigo'dan Kurt
WeiD'ın eserlerine
uzanan zengin bir
repertuvar sunacak.
Yale Üniversitesi
mezunu sanatçı,
1978'deNewYorkCity
Operası'nda 'SihirH
Flût'te'Queenofthe
Night' ve Metropolitan
Operası'nda
Pavarottiüe
birlikte yer aldığı
'Rigoletto'da 'Güda'
rolüyle başladığı
kariyeri
boyunca Leonard
Bemstein. James
Levine, Riccardo Muti
gibi önemli isimlerin
yönetiminde, opera
repertuvannın belli
başlı tüm yapıtlannda
yer aldı. Opera
dünyasında
mükemmelliyetçiliğiyle
tanınan Anderson, son
olarak, Rkhard Strauss
operalan arasında en
zoru olarak bilinen
'Capprido'da rol aldı.
Paris Ulusal
Konservatuvan 'nda
melodi ve lied dersleri
veren JefF Cohen,
June Anderson'ın
yanı sıra CeciBa
BartoK, Barbara
Hendricks ve Ute
Lemper gibi opera
dünyasının
yıldızlanyla yaptığı
çahşmalarla tanınıyor.
(02123161576)
ERHANGÖKGÜCÜ*
Sayın Ceyhan Mumcu 19.
03.2002 günlü Cumhuriyet ga-
zetesindeki "Yüdız yargüana-
maz nu?" başlıklı yazısında de-
ğerli tiyatro yazan Dr. Orhan
Asena'yı yitirişimizin 1. yıldö-
nümünden yola çıkarak Devlet
Tiyatrolan'nın Orhan Asena'nın
"Yüdız Yargüaması" adlı oyu-
nunu engellediğini iddia ediyor
ve kurumumuzu kınıyor. Bu ara-
da başrejisör olarak benim de
"2001 yın Eytül ayında bu oyu-
nun Sayın Uğur Mumcu"nun ve
SayuıOrhanAsena'nın ölümyü-
dönümkrinin arasında birtarih-
te sergfleneceğr sözünü verdigi-
mi açıklamış.
Öncelikle şunu belirteyim ki
bu konuda aramtzda temmuz
ayındabir telefon konuşması ol-
muştur. Kendisine Orhan Ase-
na'nın Bursa Devlet Tiyatro-
su'ndaki "Yüdız Yargüanması"1
oyununun kaldınlış nedenlenni
anlattım. Şimdi kamuoyuna da
aynı nedeni sunuyorum: Oyun 9
Ocak-4 Şubat arası Bursa Dev-
let Tiyatrosu'nda kesintisiz oy-
namıştır. Bu süre içinde Anka-
ra'ya turne yaparak Şinasi Sah-
nesi'nde bir hafta oynamak üze-
re programa alınmıştı. Anka-
ra'daki prömiyer-gala temsilini
bütün davetli sanat adamlan ve
eleştirmenler gibi ben de şaşkın-
lık ve üzüntü içinde izledim.
Oyun sonrası sanat çevrelerin-
den o denli olumsuz tepkiler
yükseldi ki ertesi gün Genel Mü-
dürlük'te bir toplantı yaptık.
Tepkilerimiz kesinkes oyunun
içeriğine değil, ancaksahneleniş
ve oynanış biçimineydi. Oyun
saygı duyduğumuz Orhan Ase-
na adına da, Devlet Tiyatrola-
n'nın sanatsal düzeyine de ya-
kışmıyordu. Aceleye getirilmiş-
ti ve kalabahk kadrosunun ço-
ğunluğu kurum dışından sağlan-
mıştı. Turne tamamlandı ve Bur-
sa'da ilan edilmiş program süre-
since oynatıldıktan sonra kaldı-
nlması kararlaştınldı. Esasen se-
yircisi de çok azdı. Busırada ara-
dan bir zaman geçtikten sonra da
'YDLDIZ YARGILANMASI' - CKTITI, saygı duyduğumuz Or-
han Asena adına da Devlet Tiyatrolan'nın sanatsal düzeyine de
yalaşnııyordu. Aceleye getirilmişti ve kalabahk kadrosunun ço-
ğunluğu kurum dışmdan sağlanmışû.
iyı bir kastla başka bir tiyatro-
muzda oynanabilirliği konuşul-
du.
Sayın Ceyhan Mumcu'ya yap-
tığım açıklamalarda hiçbir za-
man kesin bir tarih söz konusu
olmadı. Çünkü 2001-2002 tiyat-
ro sezonunun repertuvan hazi-
randa açıklanmıştı ve o tarihteki
gazetelere göz atanlar "Yüdız
Yargüanması''nın adını görme-
diklerini anımsayacaklardır. Ay-
nca Devlet Tiyatrolan bu sezon
2 Orhan Asena oyunu sahnele-
miştir.
Bir yanlış bilgi de şudur: Ede-
bi Kurul Saym Ceyhan Mum-
cu'nun iddia ettiği gibi oyun sa-
tın almaz. Gönderilen oyunlan
türün teknikgerekirleri yönünde
değerlendirir.
Sayın Mumcu yazısında oyu-
nun geçmişte îzmir Devlet Ti-
yatrolan'nda prömiyer yaptığını
ve 1 temsil oynadıktânsonrakal-
dmldığını iddia ediyor. Gazete-
nize bu oyunun Izmir Devlet Ti-
yatrosu'nda 45 kere oynandığı-
nı kanıtlayan belgelerin örnekle-
rini gönderiyorum.
Sayuı Ceyhan Mumcu Devlet
Tiyatrolan üzenne bir fırftna ko-
partmaya çahşıyor sanınm. Or-
han Asena'nın oyununu hangi
yetki ile sahiplenmiştir? Üstelik
sahiplendiği oyunun adını bile
yanlış yazmasına ne demeli?
Oyunun adı "Yüdız Yargüama-
sı" değil, Sayın Asena'nın yazı-
mı ile "Yüdız Yargüanması"dır.
Kendi daktilosundan çıkan met-
nin birinci sayfasını kanıt olarak
gönderiyorum. Yoksa Sayın
Ceyhan Mumcu'nun amacı
Devlet Tiyatrolan'nın Orhan
Asena ve Uğur Mumcu isimle-
rini önemsemedikleri izlenimi-
ni yaratmak mıdır? Eğer boyle
ise belleğini şöyle bir yoklama-
sını öneririm. Şubat 2002'de
Devlet Tiyatrolan Ankara'da id-
dia ettiği gibi sadece bir anma
toplantısı düzenlememiş; Orhan
Asena Deneme Sahnesi inşa
ederek açılışını yapmış; anısına
birkitap çıkarmış; anmagününü
bir açıkoturum ve bir Orhan
Asena oyunu ile kapamıştır. He-
pimizin sevgiyle, saygıyla andı-
gı Uğur Mumcu adına gelinec;
her yıl düzenlenen Uğur Mum-
cu'yu anma törenlerindeki sa-
natsaletkinliklerde DevletTiyat-
rolan oyunculan içtenlikle gö-
rev üstlenmiyorlar mı? Bu satır-
lann yazan da dahil, kaç DT
oyuncusunda um:ag'uı teşekkür
plaketi vardu-?
Fakat kopartıhnak istenen fir-
tınanın en trajik yönü Sayın
Ceyhan Mumcu'nun aşağıda
kamuoyunun dikkatine sundu-
ğum şu sözleridir: "Devlet Ti-
yatrolan Genel Müdürü Sa>ın
Lemi Bilgin'i knuyor ve yasak-
çı anla>ışa karşı Kültür Bakanı-
nıız Sayın îstemihan Talay'ın ve
Başbakanımız Bülent Ecevit'in
duyarh müdahalelerini bekhyo-
rum." Sayın Ecevit ve Sayın Ta-
lay gerçekten duyarh davrana-
rakbugüne kadar sanatın özgür-
lüğüne müdahale etmemişlerdir.
Ama demokrasi şehitlerimiz
arasuıda önde gelenlerden biri
olan Sevgili Uğur Mumcu, kar-
deşinin bu talebini okusaydı
acaba ne derdi?
*Devlet Ttyatrolan Başrejisörü
BÛ'de Adalet Ağaoğlu
sempozyumu
• Servisi -
Boğaziçi
Üniversitesi
Türk Dili ve
Edebiyatı
Bölümü
tarafından
düzenlenen
Adalet Ağaoğlu
sempozyumu,
15 Mayıs
Çarşamba günü
saat 10.00'da Rektörlük Konferans
Salonu'nda yapılacak. Boğaziçi
Üniversitesi Vakffnın desteğiyle
gerçekleşecek sempozyumda,
Ağaoğlu'nun roman, hikâye ve
oyunlannın değişik bakış açılanyla ele
aîınması hedefleniyor. Sabah ve
öğleden sonra iki oturum halinde
düzenlenen sempozyumun oturum
başkanhğını Türk Dili ve Edebiyatı
Bölümü öğretim üyelerinden Nükhet
Esen ve Nur Gürani yapacak.
Sempozyuma, Dr. Nur Gürani Arslan
Adalet Ağaoğlu'nun Oyunlannda:
Kozalanndan Çıkamayanlar', Tamer
Kütükçü 'Evcilik Oyunu"nun Kurgusu
Üzerine Bir Inceleme', Dr. Haluk
Sunat 'Babalar ve Kızlan ya da
Kızlann Yalnızlıklan', Erol Köroğlu
'Üç Beş Kişi Romanı ve Kimlikler
Arasında Kalmışlık', Kabil
Demirkıran 'Adalet Ağaoğlu'nun
Hikâyelerinin Yapı-Sökücülük
Bağlammda Çözümlenmesi', Dr.
Christoph Neumann "Romantik'te
Tarih', Dr. Sibel Irzık 'Ölmeye
Yatmak'ta Anlatı ve Otorite', Fatih
Altuğ 'Göç Temizliği'nde Yazann
Kendi Hayatını Kurgulayışı' ile
katılacaklar. (0 212 263 15 00)
ficasso Konuşmalarr ve
Telit Hakları/Haksohkları'
• Kültür Servisi - Serkan Özkaya'nın
düzenlediği 'Picasso Konuşmalan'
adlı iki panelin ilki, bugün Malmö
SAS Radısson Oteli'nin konferans
salonunda yapılacak. Alt başlığı 'Telif
Haklan/T-Iaksızhklan' olan panele,
Özkaya'nın yaru sıra Danimarkalı
küratör ve eleştirmen Lene Crone,
SAS Radisson otelinin müdürü Anders
Johannesson ve tsveçli hukuk öğretim
üyesi Pia Valentin Rechcrona
katılacak. iki hafta sonra ise Malmö
SAS Radisson Oteli'nde küratör Vasıf
Kortun, ekonomist Zhyiuan Cui ve
Rooseum Cağdaş Sanat Merkezi'nin
müdürü Charles Esche'in katılacağı
'Sanat ve Kapital' konulu tartışma yer
alacak. (0212 281 51 50)
Istanbul Mimarlık
Konleransları başlıyon
• Kültür Servisi - Mimari alanındaki
kültürel mirasımızı gelecekte de
sürdürebilmek için tartışma zemini
oluşturmayı amaçlayan Istanbul
konferanslan, Frank Gehry'nin
katıhmıyla yeniden başhyor. Bugün
saat 18.00'de ilki yapılacak konferans,
İTÜ, E.La Tasanm ve ENKA'nın
katkılanyla İTÜ Maçka Mustafa
Kemal Amfisi'nde gerçekleştirilecek.
Dünyaca ünlü mimarlann katılımıyla
tekrarlanacak konferanslarla, mimari
alandaki farklı felsefi yaklaşımlar ve
çahşmalar izleyicilere aktanlacak. İlki
1992 yılında yapılan konferanslar
dizisinin bu yılki ilk konuşmacısı
Frank Gehry, mimari alanuıda
dünyanın en önemli isimlerinden biri.
Ispanya'nın Bilbao kentinde 1995
yılında yapımı tamamlanan
Guggeriheim Müzesi ve projesini
yaptığı New York Guggheim Müzesi,
günümüzün en çok ilgi çeken mimari
eserleri arasında yer alıyor.
(0212 285 3030)
18. GBUÇÜK GÛNU9th«E BUGÜN
• HARBtYE MUHStN ERTUĞRUL
SAHNESt'nde ll.OO'de 'Gölgenm
Kanatları' ve '40 m2 Almanya' adlı
fılmler, 13.30'da 'Nâzım Hikmet
Şarküan' adh belgesel, 15.00*te söyleşi:
"Nâznn Hikmet Ran 'Pime'ye
Mektuplar" ve 19.30'da YTU Sanat ve
Tas. AtL Dans Tîyatrosu Laboratuvan
performansı. (212 240 17 20)
• KADIKÖY HALDUN TANER
SAHNESİ"nde 11 OO'de 'Kuyu' ve
'Bütün Kapüar Kapahydı' adlı filmler,
13.30da 'Nâznn Belgeseli', 15.00'te
'Ayla Yüce TuncerTe Seramik Atöhesi'
ve 19.30'da tzmit Halk Eğhhn Merkezi
Deneme Sahnesi'de 'Macbeth'.
(216349 04 63)
• FATtHREŞATNURİ
SAHNESt'nde 19.30'da YTU
Ovıınculan'ndan 'Bu Bir Sandalye' adh
oyun. (212 526 53 80)
• CSKÜDARM CELAL
SAHNESt'nde 19.30'da Bursa Kültür
SanatVakfindan 'Sovtanlar'adlı
oyun. (215 333 03 97)
• ÜMRANtYE SAHNESt'nde
19.30'da Hayal Kahvesi nden 'Hangisi
Kansı' adlı oyun. (216 461 85 22)
• GAZİOSMANPAŞA SAHNESt'nde
19.30'da tTÜ Mezunlar Trjatrosu'ndan
'Açüt Aüe' adh oyun. (212 578 60 67)