Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 28 NİSAN 2002 PA2AR
8 HABERLERIN DEVAMI
G U N C E L CÜNEYT ARCAYÜBEK
• Baştarafı 1. Sayfada
n pimdi çıkmış benim doğup büyüdüğüm yeri eleştin-
yor.'Bu, Kasımpaşalı Ta/yip' diyorlar.
Bölücülükse bölücülük budur. Bu ülke Kasımpa-
şa 'sıyla. Solhan yla, Çankaya 'sıyla birdır ve eşittir".
Konuşmanın fır*ali Recep Bey'in Kasımpaşalı (kaba-
dayı) üslubuna pek da yaraşıyor:
"Ben Kasımpas^a ile ıft/har ediyorum, varmı?"
Fakat Kasımpa-şalı Recep Bey ne hikmetse bılin-
mez, bölücülüğü feizzat kendisinin yaptığını gösteren
kanıtları anımsam lyor
DGM Savcısı Nuh Mete Yüksel'ın sorgusu sırasın-
da Fecep Bey'e. 1993'te Almanya'nın Augsburg ken-
tindeki konuşmas ında yer alan kimi ifadelerin anlamı-
nı s-oruyor.
Kasımpaşalı Recep Bey konuşmayı "hatıhamadığı-
nı" söylüyor. Yakın tarıhımizde örnekleri görülen ucuz
savunma yöntemleri. Bir tarıhte Yassıada'dakı özel
mahkemede sorgulanan Başbakan Menderes i ör-
nek almış. Menderes de kimi soruları "hatırtamıyorum
Reis Beyefendi hazretleri" diye karşılardı.
Kasımpaşalı'lığını yazıp söyleyenlere bölücü dıye
saldıran Recep Bey; bölücülüğü bizzat kendisinin yap-
makta olduğunu resmeden şu sözleri acaba neden
unutuyor?
"Sonyıllarda 'Ne mutlu Türk'üm diyene' dersen, ka-
kjedir etki tepkıyi doğurur. öbürü de 'Ne mutlu
Kürt'üm' diyecek".
DGM savcısına Refah'taki yıllannı ve o yıllardaki Er-
bakan koşutundaki sözlerini. o sözlen içeren kaseti el-
bette anımsamadığını söyleyecek Recep Bey.
Zira benzeri sözleri 1994 yılında -Recep Bey'in ön-
ceki gün teşrif buyurduğu Bingöl'de- gölgesine sığı-
narak siyaset yaptığı üstadı Erbakan da söylemişti.
Hoca'sı da "Mektepten besmeleyi kaldırdınız, yerine
Türküm, doğruyum...' Sen bunu söyleyince Müslü-
man evladı, Ben d e Kürdüm, daha doğruyum' deme
hakkını kazandı" demiş ve bir yıl hapse hüküm giydi-
ği gibı, Refah'ın kapatılmasında bu bölücü sözler
önemlı etken olmamış mıydı?
AK Parti Genel Başkanı Recep Bey'le kapatılan RP
lideri Necmettin Erbakan'ın amaç ve davranışı farklı
mı?
Inkâr para etmeyince
AKP kurucularının marıfetleri de birer ıkişer ortaya
çıkıyor.
Kurucu üyelerden Halil Ürün'ün, Mustafa Baş'ın,
Zeki Ergezen'in cumhuriyeti, orduyu, Ataturk'ü ve la-
ikliğı hedef alan söylemlerine, en kodaman AKP'li Bü-
lent Arınç'ınki de eklendi.
Ne diyor Arınç; "Allah'a dayanacağız, Kur'an'a da-
yanacağız ve hedefimiz Islam devleti olacak".
Söylediklerinı yadsımazlar, yadsıyamazlar.
Bakmayın ağlaştıklarına, yenileşip değiştıklerini sü-
rekli söylemelerine. Bugünlerı aydınlatan geçmişleri-
ne yargı elıni attı. Sağduyu karşılarına geçti. Ama; ka-
setler dolusu eski söylemlerinin bugün yayılmasından
keyif duyduklarına en ufak kuşku yok!
Erbakan'dan beri kullandıkları bir başka malzeme
de, kasetlerin montaj olduğu. Recep Bey, Afyon'da
halka montaj dedi, baktı ki ınkâr para etmiyor, DGM'de
kabullendi. Şimdi de Arınç'm montaja sanlacağını gös-
teren haberier okunuyor.
Hemen her gün anlaşılıyor ki; bunlar turnusol kâğı-
dı gibı.
Dün ak dediklerine bugün kara, dün kara dedikleri-
ne bugün ak diyorlar.
Dikkati çeken nokta; DGM savcılığındaki Recep Bey
önceki yıllarda cumhuriyet, Atatürk, ordu, laik rejim
hakkındaki kabul edilmez sözlerini, "geçmişte kalan
söylemler" diyerek dikkate alınmamasını istiyor.
Değiştik, yenilendik yutturmacalanyiatoplumu uyut-
maya çalışıyorlar.
Inkâr etmiyorlar, yakın geçmişin şimdilik unutulma-
sını istiyorlar.
Rejım karşıtı öğeleri zamanı gelince birer birer uy-
gulamaya almak için...
ISAF komutası
Afganistan 'a
1300 asker
AIVKARA (Cumhu-
riyet Bfirosu) - Milli Sa-
vunma Bakanı Sabahat-
tin Çakmakoğlu, Türkı-
ye'nin ISAF'nin komuta-
sını 22 Haziran'dan dev-
ralacağını belirterek böl-
geye gönderilecek güç
sayısının 1300 olacağmı
açıkladı. Çakmakoğlu,
ABD'nin olası bir Irak
operasyonuna Türki-
ye'nin sıcak bakmadığını
belirtirken "İncirlik ay-
rı konu. İncirlik Üssü
ikili anlaşmalarımız-
dan doğmaktadır. Ge-
nelde kullandırılması
usuldendir" dedi.
Çakmakoğlu, TRT'de
yayunlanan bir televizyon
programına katılarak çe-
şitli konulardaki sorulan
yanıtladı. Türkiye ile
ABD ve Ingütere arasın-
daki teknik çaüşmaların
sonuçlanmasının ardın-
dan ISAF'nin komutası-
nın 22 Haziran'da devra-
hnacağını anlatan Çak-
makoğlu şunlan kaydetti:
"Görüşmeler sonun-
da biz burava 1300 civa-
nnda bir kuvvetle işti-
rak edeceğiz. Komutayı
devralmaya hazınz. bir-
kaç konuda teknik ma-
nada görüşmeler sona
ermemiştir. Bunlardan
bir tanesi stratejik mu-
harebe, haberleşmc im-
kânlandır. tngiltere ha-
berleşme sistemini kur-
muştur, bunun bırakıl-
ması veya benzerinin
sağlanmasını istiyoruz."
Irak'a ABD operasyo-
nu konusunda da Türki-
ye'nin görüşlerinin net-
leştiğini, böyle bir müda-
haleyı istemediklerini
kaydeden Çakmakoğlu,
Washington yönetiminin
saldınnın meşruiyeti ko-
nusunda gerekli kanıtları
sıınması gerektiğini bil-
dirdi.
Çakmakoğlu:
İncirlik ayrı konu
Çakmakoğlu, Türki-
ye'nin, çıkarlanna en uy-
gun politikayı izleyeceğı-
ni belirtiıken Incirlik Us-
sü ile ilgili bir soruya şu
yanıu verdi:
"tncirük ayn bir ko-
nu. İncirlik Üssü ikili
anlaşmaJanmızdan
doğmaktadır. Genelde
kullandırılması usul-
dendir. Savunma Eko-
nomi İşbirliği Anlaşma-
sı var, ikili anlaşmadır.
Bu üste bir Türk komu-
tan da bulunur ve yapı-
lan anlaşmalar gereği
yine Irak Kuzey Keşif
Harekâtı'nın da üssü
İncirlik'tir. Genelde bu
gibi olaylarda kulJanılır.
Kullandınlmama imkâ-
aı ve ihtimali de Türk ta-
rafı olarak elimizde,
mümkündür. Bu o gün-
kö şartlara, polirik çı-
Karlanmıza ve Türki-
•e'nin diğer çıkarlanna
t>aküarak karar verile-
cek bir konudur. Şimdi-
ien şöyle olacak demek
loğru değil diye düşü-
lürüm."
Kamuoyunun karşısına Demirel tarzı eylem ve söylemlerle çıktı
Bayar eskinin devamıMİYASE İLK.MLR
Merkez sağı toparlama ve
Türkiye'yi kurtarma iddiasıyla
Amenka'daki görevini bıraka-
rak yurda dönen Mehmet Ali
Bayar, Mnıage maker'lığa so-
yunan Türk medyasının "genç
ve yeni lider" iddiasının aksı-
ne, daha ilk günden eylem ve
söylemleriyle eskinin devamı
olduğunu kanıtladı.
Türkiye topraklanna ayak
bastığı ilk günde önce kendısi-
ne uzatılan Türk bayrağını öpe-
rek objektiflere poz veren DT-
P'nin müstakbel genel başkanı,
ardından da annesinin elini
öpüp hayır dualannı aldı. Ken-
disiyle yapılan bir söyleşide de
kamuoyunun en çok merak et-
tiği "Cuma namazını acaba
hangi camide eda edecek" so-
rusuna açıklık getirerek cuma
namazını Sakarya'da kılacağını
ilan eden Bayar, 65 milyonun
merakını da gidermiş oldu. Ya-
şı ve fiziği dışında Bayar'ın ne-
• DTP'nin genel başkan adayı olarak Amerika'dan
umumi arzu üzerine Türkiye'ye getirtilen Mehmet
Ali Bayar, önce bayrağa sanlı Kuran'ı, ardından da
annesinin elini öptü. Bayar, cuma namazını da
Sakarya'da kılacağını açıklayarak klasik sağ
politikacılardan farkı olmadığını kanıtladı.
resinın yenı olduğu şimdilik
muamma. Başta soyadı olmak
üzere. bayrak ve Kuran öpme,
ebeveynlenn hayır duasını al-
ma ve cuma namazlannı önce-
den ilan etme geleneği, Türk si-
yaset tarihinde 40 yıldır bilinen
popülist da^Tanış örnekleri.
Polltlkaya tepeden Indl
Mehmet Ali Bayar, AP'nın
duayenlerinden eski Sanayi Ba-
kanı Nuri Bayar'ın oğlu olarak
tanıdık bir soyismin hımmetiy-
le politikaya tepeden inme im-
kâıunı yakaladı. 9. Çumhurbaş-
kanı Sülevman Demirel ın dış
politika danışmanı olarak bir
süre görev yapan Bayar'ın, o-
nun izni ve desteğiyle kurulan
DTP'ye genel başkan adayı ola-
rak çagnlması. medyada 'oldu
da bitti maşallah' edasıyla ele
alındı. Bayar, medyada bu şe-
kilde yer alan haberlere, "Du-
run bakalım, ben sadece ada-
yım. Belki kuruttay başka bi-
rini seçer" diye bir itirazda bu-
lunmadı. Bayar, kurultaya say-
gısızlık anlamına gelecek bu
tavn içine sindirerek de eski ol-
duğunu gösterdi.
vatan, mlllet,
ezan. bayrak'
Bayar'ın 'vatan, millet,
ezan, bayrak' naralanyla poli-
tikaya atılması, ister istemez ak-
Merkez sağa ivme kazandıracağı iddiasıyla DTP'ye genel başkan olacağı açıklanan
Mehmet Ali Bayar, eşi ile birlikte Sülevman Demirel'i ziyaret etti. (Fotoğraf: AA)
la merkez sağdaki eski ağabey-
lerini anımsattı.
DP'nin genel başkanı olarak
karşıdevrim sürecini başlatan
Adnan Menderes'le tanık olu-
nan 'vatan, millet, ezan, bay-
rak' edebiyatı, 1961 ihtilahnın
ateşinin sönmesiyle AP Genel
Başkanı Süleyman Demirel ta-
rafindan da sürdürüldü.
Demirel'i örnek aldı
Özellikle 1970'li yıllarda De-
mirel, halka açık mitinglerin ta-
mamında kürsüde hazır bekle-
tilen bayrağa sanh Kuran'ı öpe-
rek konuşmasına başlar, konuş-
masının içinde mutlaka ezana
ve bayrağa göndermeler yaptık-
tan sonra açtığı imam hatip
okullannın sayısıyla övünürdü.
Süleyman Demirel politika yıl-
lannda olduğu gibi cumhurbaş-
kanlığı döneminde de cuma ve
bayram namazlanm objektifle-
rin önünde kılmayı ihmal etme-
di. Seçim gezilerine ve bir gö-
reve başlamadan önce mutlaka
Isparta'da Islamköy'e uğraya-
rak aile büyüklerinin elini öpen
ve hayır duasını alan Demi-
rel'in bu davranışlan, eski da-
nışmanı Mehmet Ali Bayar ta-
rafindan örnek alındı.
PopüHst davranıglar
Aslında sağda bu popülist
davranışlar sadeceAdnan Men-
deres ve Süleyman Demirel'e
özgü değil. Milli Nizam Parti-
si'ni kurarak Türkiye'de Islam-
cı bir partinın eksiğini kapatan
Necmettin Erbakan, bu konu-
da sağ liderlerin tamamını sol-
ladı. Sonradan MHP'nin eski
genel başkanı Alparslan Tür-
keş de bu yanşa katıldı.
Günümüzde ıse yeni olarak
lanse edilen bir başka lider Tay-
yip Erdoğan. eski lideri Nec-
mettin Erbakan'dan öğrendik-
lerini objektiflerin karşısında
yerine getiriyor. Yeni iddiasıy-
la ortaya çıkan Mehmet Ali Ba-
yar ile Tayyip Erdoğan'ın, eski
popülist tavırlanm sürdürecek-
lerinin işaretini verirken hangi
konuda yeni olduklannı göster-
meleri bekleniyor.
Süleyman Demirel, Mehmet Ali Bayar'a siyasette başanlar diledi:
Halaya gîren terler
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Merkez sağda yeni
siyasi arayışlar sürerken DT-
P'ye genel başkan olacağı açık-
lanan Mehmet Ali Bayar, da-
ha önce danışmanlığını yaptığı
9. Çumhurbaşkanı Süleyman
Demirel'i ziyaret etti. Demirel,
Bayar'ın ülkeye siyaset yoluy-
la hizmet karan aldığuıı belir-
terek başanlar diledi. Kendisi-
nin ve eşinin 38-40 yıl önce
benzer bir karar aldıklannı be-
lirten Demirel, "Bir tabir var,
'Halaya giren terler.' Terleme-
yi göze almadan bu yola çıkıl-
maz" diye konuştu. Bayar ise
Demirel'in kendisine yönelik
tavsiyelerine her zaman kulak
vereceğini söyledi.
DTP'ye genel başkan olaca-
ğı açıklanan Bayar, eşi ile bir-
likte Demirel'i ziyaret etti. Ba-
yar, daha önce 3 gün süreceği
açıklanan Sakarya programını
yanda keserek Ankara'ya geldi.
Bayar ve eşini, eşi Nazmiye
Hamm'la birlikte karşılayan
Demirel, ziyaretin başlangıcın-
da kısa bir açıklama yaptı. Ba-
yar'ın, ülkeye siyaset yoluyla
hizmet etmek için karar verdi-
ğini belirten Demirel, "Kararı
hayırlı olsun. Başanlar dili-
yonım" dedi. Kendisinin ve
eşinin de 38-40 yıl önce benzer
bir girişimde bulunduklannı
anunsatan Demirel, "BUiyoruz
işin meşakkarini ve zorluğu-
nu. Ama Türkiye'de bir tabir
var, 'Halaya giren terler." Ter-
lemeyi göze almadan bu yola
çıkılmaz" diye konuştu. Bir sa-
at süren görüşmenin ardından,
Demirel'in kendisini destekle-
yip desteklemediği yönündeki
soru üzerine Bayar, şöyle ko-
nuştu: "Kendileri zaten da-
ima söyiüyorlar. Kendileri si-
yaset üstüdür. Ben kendileri-
nin devlet tecrübesinden her
zaman faydalandım. Saym 9.
Cumhurbaşkanımızın her
zaman ve her konuda büyü-
ğümüz olarak bi/e tavsiyeleri
olur ve her zaman da kulak
veririm." Kendisi hakkmda
"Kuran aracılığıyla seçmene
mesaj verdi" yönünde eleştin-
lerbulunduğunun anımsahlma-
sı üzerine Bayar, "ABD'den
döner dönmez, seçmene me-
saj vermek diye bir ihtiyaç
yok.Çünkü seçim ortamında
değiliz" diye konuştu.
Demirel, daha önce de
DYP'li Aydın Menderes'i
evinde ziyaret etti. Türkiye'nin
yolunun kapatıldığını belirten
Menderes, ANAP dışında mer-
kez sağda politika yapanlann
DYP ile ya organik birleşmeye
gidebileceğini ya da seçim itti-
fakı yapabileceği yönündeki
önerisini yineledi. Menderes,
Bayar, Hüsnü Doğan, Sadettin
Tantan, Muhsin Yazıcıoğlu,
îlhan Kesici ve Besim Ti-
buk'un da bu ittifakta yer ala-
bileceğini savundu.
AĞAR'DAN ELEŞTİRİ: AVUÇLARINI Y A K A C A K L A R J
KAYSERİ (AA) - Elazığ Bağımsız Millet-
vekili Mehmet Ağar. dün özel uçakla geldiği
Kayseri'de "Türkiye'nin Meseleleri,Türld-
ye'yi Bekleyen Sıkmtılar ve tş Âlemiyle
Güçlü Bir Türkiye" konulu konferans verdi.
Konferanstaki konuşmasuıda DTP'ye genel
başkan olacağı açıklanan MehmetAli Bayar'ı
eleştirerek "Yurtdışından veya Türkiye'de-
ki bazı büyükelçilerden icazet almak sure-
tiyle siyasette bir yerlere aday olan, bir yer-
lere gelebilme arzusu içerisinde olan insan-
lar vardır. Bunlar tıpkı geçmişte Osmanlı
İmparatorluğu'nun değişik zamanlannda,
*Rus Elçiliği'ne şunu bilmem ne nazın yapın',
İngilizler,' Şunu veya bunu beğenmedik, öbü-
rünü nazu- yapuı, şunu veziri azam yapın, sad-
razam yapın' deniliyordu. Bunlar, devletin
güçsüzlüğünden olmuştur" dedi. Ağar ko-
nuşmasmı şöyle sürdürdü: "Bugün böyle bir
Türkiye yok.Yabancı ülkelere yüz sürenler,
büyükelçilik kapısmda turnikeye girenler,
onlardan medet bekleyerek siyasette bir
yerlere gelmiş olanlar, milletimizin tavn
karşısında avuçlannı yalayacaklardır."
Çernobil hâlâ radyasyon yayıyor
Dış Haberier Servisi - Ukrayna Ulusal
Radyasyon GüvenJik Komisyonu Başkanı
Dimitri Grodzinski, Çernobil kazasından
sonra betona gömülen santral ile civarda
radyoaktif malzemelenn depolandığı 800
noktadan, radyasyon yayılmaya devam et-
tiğini açıkladı.
Grodzinski"nin, Izvestiya gazetesi'ne ver-
diği bilgiye göre, kazamn meydana geldiği
reaktörde yakıt yeniden ısındı ve buharlaş-
ma sonucu betondan radyasyon sızıyor. Fa-
ciadan sonra alelacele yapılan bir kilomet-
re uzunluğundaki beton "mezar"da birçok
çatlak ve delik oluşru. Bölgenin sismik ol-
ması da beton "mezan" güvenilir ohnak-
tan çıkardı. Santral civannda değişik yerler-
de depolanan binlerce metreküp radyoaktif
malzeme de radyasyon yayarak Ukrayna'yı
kirletaeye de\'am ediyor. UkraynaAdl Du-
rum Bakanlığı ise betona gömülü reaktör-
den sızıntı olabileceği iddiasım yalanladı.
26Nisan 1986. SaatO1.23. ÇernobilNük-
leer Santrah'mn dördüncü reaktörü, bir test
sırasında infilak eder. Bina harabeye döner,
yıkıntıdan gökyüzüne radyasyon yüklü si-
yah dumanlar yükselir. Tarıhin en büyük si-
vilnükleerkazasıdırbu... En ağırradyoak-
tif elementler (stronsiyum ve seryum) fab-
rika civanna düşer. Daha hafif olanlar (iyot
ve sezyum gibileri...) bulut halinde sefere çı-
kar veAvrupa'nın dörtte üçünü kırletir, mil-
yonlarca insana radyasyon bulaştınr.
Zamanın So\yet yönetimince yapılan
açıklamaya göre, 16 yıl önce meydana ge-
len faciada 31 kişi ölmüş, 237 kişi yaralan-
mıştır. Oysa bugün gayri resmi veriler, 15 i-
la 30 bin ölüden, miryonlarca sakattan söz
etmektedir. Son 10 yıJda, kazamn vahim so-
nuçlaruıı ortadan kaldırmak için büyük ça-
ba harcayan Ukrayna hükümeti, bütçesinin
her yıl yüzde 5 ila 7'sini bu işe ayırmak zo-
runda kaldı ve 1991-2001 yıllannda kaza-
mn sonuçlannın ortadan kaldınlması için 6
milyar dolardan fazla para harcadı. Ukray-
na yönetimiyle G-7 ülkeleri arasında
1995 'te vanlan anlaşmayla nihayet 2000 yı-
lının sonunda Çernobil'in faaliyetine son
verildi. Faciadan sonra Ukrayna, Çerno-
bil'in sadece çevTe ve insan sağhğuıa ver-
diği zararla değil, bunun sosyal yönüyle de
mücadele etmek zorunda kaldı.
GUNDEM MUSTAFA BALBAY
I Baştarafı 1. Sayfada
Sahneye çıkmanın yollarını aramalıydı,
Herkes onun sahnede olması için ara malıydı!
Sanki devlet başkanıymış gıb/ çalışıyordu,
Çoktan seçmeli planlara alışıyordu.
Her yeni planda gözleri ışıyordu.
Ormanın kötü gidişini iyıye yordu.
Halkı peşınde hayal ediyordu, ordu ordu...
Durup durup demeç veriyordu:
'Beni çağınyortar, beni çağınyorlarl'
Sonra etrafına bakınıyordu,
Ne çağıran var ne bağıran...
O zaman yenı bir plan yapmalıydı.
Tutmazsa 'Benim değildir' deyıp, sapmalıydı.
Yıllar önce kurduğu Derfe Topla Partisi (DTP)
Istediği sonucu vermemişti,
Liderin 'c/n'leri 'doruk'\ara çıkınca,
Selam bile vermemişti.
DTP'nin başına bulmalıydı yeni bir tay,
Gerisi kolay, kurultay murultay...
Ormanın dışişlerinden bir tay bulundu,
Tekne hazırdı, gerisi şekerdı undu.
önde tay olacaktı gerıde baba aslan,
Başarılı olursa sırtına yaslan.
Başarılı olamazsa değişecektı demeç:
'Taylar için zordur bu dönemeç.
lyi çocuktu, iyi yetişmişti,
Ama yetennce pişmemıştı...'
Tay kızıp derse ki, 'Beniyolda bıraktın',
Diyecekti ki, 'Sen bir çıraktın.'
Ardından devam edecektı:
'Ben seni yolda bırakmadım, yol bitti,
Yahu seni bu yola kim itti?'
Baba aslanın 32 tarakta bezi,
Her konuda tezi,
Her şeyi örtecek bezi.
Yanında taşıyacak çömezi,
Vardı... Bir şeyi yoktu:
Dövecek dizi!
Zira hiçbir olumsuzluktan sorumlu değildi,
Sorsanız; 'Bindiğin dal niye eğildi?'
Der ki; 'Bındiğimde eğriydi,
Ben de düzeltmeye çalışıyorum...'
Baba aslan tayla görüşürken,
Bir yandan da Menderes'ler çiziyordu,
Seçenekleri yan yana dıziyordu.
Bir de kır at vardı dökülmüş nalları,
Baba aslana anımsatmayalım o zamanları.
Ama o da gelmezdi ıhmale,
Başındaki kalsa da ikmale,
Yedekte tutmak gerekirdi,
Kır at da iyi bir fikirdi.
Bunlann hiçbiri olmazsa,
Güller diyarına gıder,
Bağımsız seçilir gelirdi,
Elde partı kalmazsa elden ne gelirdi?
Baba aslan ocağın altını yakıp,
Bütün seçenekleri koydu tavaya.
Soran olursa demeç veriyordu bakıp havaya:
'Bazı arayışlarda adım geçebilir,
Kimileri sıçramak için beni seçebilir.
Adım geçmezse bilın ki ot gibiyim,
Ama görüyorsunuz, ok gibiyim.
Siyaset deyince içım içime sığmıyor,
Içim bulutlu ama yağmur yağmıyor.
Beni çağınriarsa kalkar gelinm,
Herşeyim siyaset, yok başka gelirim.'
Nüfusun yüzde 57'sinin 24 yaşın altında
Olduğu bu ormanda,
Baba aslan ısrar ediyordu:
'Benim, devleti yönetecek tek kumanda,
Kabahat, başkasından medet umanda...'
Arada aynanın karşısına geçıp
Hayran hayran bakıyordu kendine:
Sana dar gelmeyecek koltuğu kimler yapsın,
Verelim tum tarihı desek, sığmazsın!
ankcum@ttnet.net.tr
Rehine operasyonu
100 milyar lira ve
Cheorekee cip istediler
BURSA (Cumhuri-
yet) - Bursa ve Istanbul
Emniyet müdürlüklen-
nin ortaklaşa yürüttükle-
ri operasyonda, Bursalı
bir tekstilcinin de arala-
nnda bulunduğu 4 kişiyı
fıdye için kaçıran suç ör-
gürü ele geçırildi. Teks-
tilci Ca\it Kargılı'run da
aralannda bulunduğu 4
kişiyi kaçırdıklan için
gözalhna alınan 5 kişiden
birinin, Nesim Malki ci-
nayeti davasının firari sa-
nıklanndan Oğuz Işık-
lı'nın kardeşi Zeki Işıklı
olduğu öğrenildi.
Bursa'da tekstilcilikle
uğraşan ve bir iş için ts-
tanbul'da bulunan Cavit
Kargılı ve beraberindeki
3 kişiyi, Kargılf nın aile-
smden 100 milyar lira pa-
ra ve 'Cheorekee' marka
cip istemek amacıyla ka-
çırdıklan belirlenen, "çe-
te kurmak ve adam ya-
ralamak" suçlanndan
sabıkah Ersin Sayan ve
6 kişi, Bursa- Yalova ka-
rayolu üzerindeki Oto-
Koop yakınlannda, Kar-
gılının yakınlanndan
fidye aldıklan sırada
Bursa Emniyet Müdürlü-
ğü Kaçakçılık ve Organi-
ze Suçlar Şubesi ekıple-
rince, suçüstü yakalandı.
Sayan, Zeki Işıklı, Servet
Algül. Ahmet Aksu ve
Harun Ünal ile kimlik-
leri açıklanmayan 2 kişi,
Acemler'deki Emniyet
Müdürlüğü binasına geti-
rildıler. Ekipler tarafın-
dan ifadeleri alman 7 ki-
şiden, kimlikleri açıklan-
mayan 2 kişi, olayla ilgi-
leri olmadığı belirlenerek
serbest bırakıldı. Soruş-
turmanın çok yönlü ola-
rak sürdürüldüğü, başka
gözaltılann da olabilece-
ği bildirildi. Bu arada,
Bursa'da gözalhna alınan
5 zanlının, tstanbul'a
gönderilecekleri ve îstan-
bul Emniyet Müdürlü-
ğü'nce sorgulanacaklan
öğrenildi.
Öte yandan, Kargılı,
Haseki Hastanesi'ndete-
davi altına alınırken di-
ğer rehineler "güvenli
bir yere" götürüldüler.
Kuponu İstanbul-Pendik'te yatırdı
Sayısal Loto 'da bir
kişiye 655.5 milyar
Haber Merkezi - Sa-
yısal Loto'nun bu hafta-
ki çekilişinde şanslı nu-
maralar 3-36-40-41-43
ve 49"u bilen 1 kişi 655
milyar 719 milyon lira
ikramiye kazandı. Talih-
linin, kuponunu Istanbul
Pendik'teki bir bayiye
yatırdığı belırtildi.
Çekilişte 3 bilen 450
bin 563 kişi 1 milyon
355 biner, 4 bilen 21 bin
210 kişi 14 milyon 495
biner, 5 bilen 310 kişi de
1 milyar 974 milyon 390
biner lira ikramiye
kazandılar.