Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 28 NİSAN 2002 PAZAR
HABERLER
DUN1ADA BUGUN
ALt SİRMEN
Bir Mucizedir Bahar
Sevgili.
Kamil Masaracı, son zamanlarda bir türiü
gelmediğini düşündüğü bahara takmış. dün de
baharözlemini çiziyordu. Bu konuda yalnız değil,
çok kişi birtürlü dinmeyen yağışlardan yakınıyor,
bahann gecikmesinden şikâyet ediyor.
Güneş beklerken, yağmurla karşılaşmanın düş
kınklığını düşünürken aklıma hep, yavnjkurt kılığıyia
23 Nisan törenlerine katılmayı düşlediği sabah
erkenden uyandığında, yağmurla karşılaşan küçük
çocuğun hüznü gelir.
0 yıllar boyu 23 Nisan'larda yağmur yağdığını
sansa da gerçek bu değildir. Bir, bilemedin iki yıl
öyle olmuştur.
Ama o yaşlarda zaman sonsuz gibidir ve çocuk
dünyasının abartısı her şeyi kolayca milyonla
çarpabilir.
ÇocuMuk ve ilk gençlik yıllanmda, ısıtmayan, çoğu
zaman da ısıncı bir soguk ile eJe ele dolaşan mart
güneşi buluftan şöyle bir sıynlıverince, keyifie
haykjnrdım.
- Yaşasın.. bahar geldi!
Çok neşeli ve hoşsofibet bir insan olan
anneannem, hiç kendinden beklenmeyecek
şekilde, bu tek çiçekle yaz hevesimi kursagımda
bırakır,
- Yook, derdi, daha çok var, kocakan soğuklan
geçecek, aprilin beşini yaşayacağız...
• • * •
Aradan yıllar geçti. Bir güneşli mart gününde
Dğlum Devrim haykırdı:
- Yaşasın baba bahar geldi!
Farkında olmadan itiraz ettim:
- Yooo daha çok var, kocakan soğuklan geçecek,
aprilin beşini yaşacağız.
Birden içim cız etti. Eski bahar oyunundaki roller
değişmişti, Devrim benim rolümdeydi, ben ise
anneanminkindeydim artık. Yaşlanıyordum.
Yaşlılık hüznünü bir gün de Galatasaray üsesi
Tevfik Fikret Konferans Salonu'nda yaşadım.
Sahnede konuşuyordum, ne oldugunu
hatırlamıyorum ama, bazı anılar anlattığımı
biliyorum.
Salondaki çocuklar ilgiyle dinliyorlardı. Birden
onlann arasında, yıllar önce dinleyici sırasından,
sahnede anılannı anlatan adamı ağzı açık dinleyen,
bu kadar zengin anı ve tecrübeyi kıskanan yeni
yetmeyi görür gibi oldum.
- Çocuklar, şimdi bu anlattıklanm size ilginç
geliyordur. Boşverin.. günü gelecek, sizin de
anılannız, zengin tecrübeterinizolacak, ama şu anda
onlardan da daha değerli bir şeye sahipsiniz..
gençsiniz. Anı çok değerlidir, ama bedeli de ağırdır,
dedim.
Bu hüznü duyduğum iki olayın üzerinden hemen
hemen çeyrek yüzyıl geçmiş; şimdi düşünüyorum
ve
- Meğero zaman ne kadar gençmişim, diyorum
kendi kendime.
• • •
Kamil Masaracı'nın bahan dolu dolu kucaklamayı
özlemle beklemesi gençliğinin göstergesi.
Sabırsızlanmakta, daha fazlasını istemekte haklı.
Bir mucizedir bahar, güneş olur içini ısıtır,
ruhundan bir kelebek havalandınp çiçeğin üstüne
kondurur.
Papaz eriği olur, damağını şenlendirir; erguvan
olur, gözünü renklendirir; leylak olur, rahiyası
benliğine dolar; hafifçe pus olur, havaya bir sihir
katar.. bürümcük gibi vücudunu sarar.
Bir mucizedir bahar, siler zamanı, unuttuğunu
sandığın hevesleri uyandınr içinde. Aklını başından
alır, Taksim-Tünel arasında mekik dokuyan kırmızı
tramvay hızla giderken arka basamaktan kendini
şöyle geriye doğru btrakıp, atlamak geçer kafandan
ve de yaparsın, herkesin "Moruk delirdi mi ne!.."
diye şaşkın bakışlan arasında.
Sonra içinden ıslık çalarsın, bahar yelleri sannca
başını, inersin Boğaz kıyıs/na, yürürsiin
Arnavutköy'den Bebek'e doğru gamsız, tasasız
bir bahar yürüyüşüyle...
Birden aklına baharda yitirdiklerin, Cenin'de
ölen Filistinli çocuklar düşer...
Yürürsün Arnavutköy'den Bebek'e doğru içinde,
yaşanmış ve yaşanmakta olan baharlann sevinci
ve yaşanamayan nice baharlann acısıyla.. ve hiç
düşünmezsin, önünde sana aımağan edilecek
kaç mucize daha kaldı diye...
Evet Sevgili bir mucizedir bahar...
KADINLARA DAİR
ORAL ÇALIŞLAR
Oral Çalışlar "bir erkek olarak, kadın konusunun
en çok erkekleri ilgilendirdiğini" döşünerek kaleme
aldığı kadın üzerine yazıları için "Bu yazılar benim
kadınlara dair düşürtcelerımf ve gündelik olaylar
karşısındakı tepkilerımı ifade ediyor."
Çıtalçejme Sot. No: 19 Cagalotyı/lst Tel: (0 212) 512 94 67 Fu: (0 212) S20 B212
AİHM'nin Türk yargıcı Rıza Türmen Avrupa Birliği ülkelerinin bir konsensüs sağladığını belirtti
İdamdaAB'yekarşıçıkılamazHaber Merkezi- Avrupa Insan
Haklan Mahkemesi'nin Türk yar-
gıcı Rıza Türmen, idam konu-
sunda Avrupa Birliği ülkelerinin
bir konsensüs sağladığını belir-
terek Türkiye'nin bu konsensü-
se karşı uzun süre karşı çıkması-
nın mümkün olmadığını söyledi.
Anayasa Mahkemesi'nin ku-
ruluşunun 40. yılı etkinJikleri çer-
çevesinde Antalya Falez Otel'de
düzenlenen sempozyumda 2001
yılında yapılan anayasa değişik-
liklerinin temel hak ve özgürlük-
lerine yansıması tartışılırken
NTVMSCNBC'nin sorularını
yanıtlayan AÎHM yargıcı Tür-
• Antalyada düzenlenen bir sempozyuma katılan
AİHM yargıcı Türmen. idam konusunda Türkiye'de
yaşanan tartışmalara değinerek "Uzun süre devam
etmesi pek olanaklı göriinmüyor" dedi.
men, idam konusunda Türkiyede
yaşanan lartışmalara değinerek
"Uzunsöredevam etmesipekoto-
nakh görünmüyorr>
dedi.
Rıza Türmen, "2001 yılında
anayasada yapılan değişiknkler
uyumu saglamak için yeterh" mi"
şeklınde yöneltılen soruya şöy-
le yanıt verdi:
"Son değişikükleri bu açıdan
gönnek lazım. Bu, uyumu sağ-
lamak için aülan bir adım. Tabi
bu uvum başanyla saglandı nu,
sağJanmadı nu görecegiz. Uygu-
lamayla ortaya çıkacak. Bunu
uygulayacak olan yargıçlanmı-
zın AİHM kriterlerini göz Önün-
de bulundurarak uygulamalan
olumlu sonuçlar verecektir."
Türmen, "Türkiye AB'ye gi-
riş sürecinde en çok idam ceza-
sının kaldınlnıasını tartışıyor.
Bu konuda Avrupa'nın da bir
beklentisi var. Sizce nasıl bir çö-
zünı üretJhneM" şeklindeki bir so-
ruya karşılık ise şöyle konuştu:
"Avrupa'da bir konsensüs var.
Avrupa'da böyle bir tartışma
yok. Bu konsensüsün dışında
Türkiye'nin kalması çok zor di-
ye düşünüyorum. Bu kadar bü-
yük konsensüsün olduğu bir ko-
nuda, Türkiye'nin 6. protokolü
imzaJamayan tek devlet ofanası-
nm yarattığı güçlükler var. Her-
halde geçki diye düşünüyorum.
HerhaJde bunun üstesinden ge-
linecek. Uzun süre devam etme-
sini pek olanakh görm iiyorum."
Schröder'den
kurbanlar
için çiçek
Almanya'nın Thiiringen
eyaletiıiin başkenti Erfurt'taki
Ğutenberg Lisesi'nde önceki gün
vaşanan katiiamda ölenlerin
sayısının 17 olduğu bildjrilirken
dün Başbakan Gerhani
Schröder. katliamın
meydana geldiği okulu
/iyaret ederek bina
kapısının önüne çiçek
bırakü. Dışişleri Bakanı
Joschka Fi&cher de bir
başsağiığı mesajı
yavımlayarak olayı
dehşetle karşüadiğnu
vurguladı. Kathamda
ölenler için 3 Mayıs
Cuma günü Ernirt'ta,
Cumhurbaşkanı
Johannes Rau Ue
Başbakan Schröder'in
de katılacağı bir ayin
yapılacak. (REUTERS)
Devlet Bakanı Derviş, 'Enflasyonu yenmezsek yeniden kriz olur' diye konuştu
Sanayi devlele dayanmamah
ANKARA (Cumhuriyet Büro-
su)-Ekonomiden sorumlu Devlet
Bakanı Kemal Derviş, "Enflasyo-
nu yenmezsek yeniden kriz olur"
açıklamasını yaparken yüzde 35'lik
iddialı enflasyon hedefinin ger-
çekleşebilir olduğunu bildirdi.
Bakan Derviş ve Hazine Müs-
teşan Faik Oztrak, dün Ankara
Sanayi Odası 'na (ASO) bağlı sa-
nayı işletmelerini gezdi. Işletme
ziyaretlerinin ardından düzenle-
nen basın toplantısında konuşan
Derviş, Türkiye'nin bu yıl mut-
laka büyümesi gerektiğinı belirt-
ti. "2002 yılında büyümeye geçi-
şiyaşayacağız ve yaşamamız da la-
zrnı" diyen Derviş, yüzde 35'lik
enflasyon hedefinin de tutacağı-
nı söyledi. Derviş ."Enflasyonu
venmezsek, mudaka veniden kriz
Devlet Bakanı
KemaJ Derviş ve Ha-
zine Müsteşan Faik
Oztrak, dün Ankara
Sanayi Odası'na
bağfa sanayi işletme-
lerini gezerek
yetkililerden bilgi
aldtGezinin
ardından düzenlenen
basın toplantısında
Derviş, Türkiye'nin
yüzde 7'Kk büyüme-
yi gerçekleştirebile-
cek durumda okJu-
ğunu vurguladı.
(Fotoğraf: KEREM
GEZER)
olur. Bu vüzden 2002'de enflasyon
hedefini yüzde 35 olarak belirle-
dik" dedi. Türkiye'nin yüzde 7'lik
büyümeyi gerçekleştirebilecek
durumda oldugunu vurgulayan
Derviş, "Ancak ülkeyi 1-2 yülık
büyüme sonrasmda tekrar kriz-
lerle karşı karşıya bırakan süreç-
ten kurtarmanyiz" dedi.
Enerji fiyatlan yüksek
Sanayicilerin yakındığı gibi
enerji fîyatlannın yüksek oldu-
gunu kabul eden Derviş, "Tür-
kiye'de enerji çok pahah. Ancak
bu sorunu sübvanse yoluyla gi-
dermek yerine enerji sektörünü
uzun vadede ucuz enerji sağla-
yacak bir yapıda yeniden yapı-
landırmamız iazun" dedi.
Teşvik belge sayısı düşecek
Faik Oztrak da teşvik almak
için gerekli olan belge sayısının
15'ten 4'e indirileceğini söyle-
di.Oztrak. işadamlanna Halk-
bank'tan sağlanacak kredi kolay-
Iıklanru sıralarken "Halk Ban-
kası 1 Mayıs'tan itibaren \S kat-
rilyon Brahk veni kredi açabflecek.
Halk Bankası'nda 200 mihar B-
ranm alündald krediler için geti-
rilen ödeme kolayhğı için başuru
süresi de 1 av daha uzanldı'" dedi.
Arınc'tan kaset savunmasi:
Ozamanlar
hayli gençmişim
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - AKP Grup
Başkanı Büient Annç, önceki gün ortaya çıkan
kasetiyle ilgili olarak çelişkili bir savunma içine
girdi. Kasetin çekildiği belirtiJen 1994 yıiında
46 yaşında olmasına karşın "Hayli gençmişim,
gençüğime bakıp ağlıyorunı şimdiki haÛme"
dıyen Annç; "46 yaş, çok genç bir yaş nudır"
sorusuna "Ne bileyim, görüntüler sanki 1980
öncesine aft" karşılığını verdi. Star Haber'de
önceki gün AKP Grup Başkanı Bülent Annç'ın
1994 yılında Konya'da yaptığı belirtilen bir
konuşma kaseti yayınlandı. Bu kasette Annç,
"Dışa dönük, laik olmaya mecbursun ama
içinde tslamı yaşatmaya mecbursun. Ddyüziü
ounaya mecbursun" benzeri ifadeler kullanıyor
ve Islamcı terör örgütü Hamas'ı övüyor.
Annç: Şimdiki halime ağhyorum
Annç, dün Cumhuriyet'in bu kasetle ilgili
sorulannı yanıtlarken "Ne düşüneyim? Bir hayli
gençmişim o çağlarda. G*nçliğime bakıp
ağbyorum şimdiki halime" dedi. Annç'a 1948
doğumlu oldugunu, bu durumda 1994 yılında
46 yaşında olması gerektiği ammsatıldığında
ise "Ne bileyim, görüntüler sanki 1980 öncesine
ait 1994 oktuğu da çok belli değiL Birisi 1994
diyor, öbürii 1992 dryor. Kasetin kendisini
görünce anlayacağız" diye konuştu. Annç
kasetteki "ildyüzlü olmama" çağnsı ve benzeri
ifadeleriyle ilgili olarak da "Doğru değfl" dedi.
Kutan: Mesde Idşisel
SP Genel Başkanı Recai Kutan, Yazarlar
Birliği'ne yaptığı ziyarette kasetlere ilişkin
sorulan yanıtladı. Ortaya çıkan kasetlerle RP
dönemi yöneticileri arasında bağlanh
olmadığını belirten Kutan, "Meselenin,
tamamen kişisei meseie olarak değerlendirflmesi
uygun olur. Adaletü olan da budur" dedi.
Bakan Türk acıkladı
Günde 56 kişiye
hakaret davası
ANKARA (ANKA) - Hakaret, sövme gibi
eylemJer nedeniyle her yıl 20 bini aşkın kişi
sanık sandalyesine oturuyor. Adalet Bakanı
Hikmet Sami Türk, günde ortalama 56 kişi
hakkında bu nedenle dava açıldığıru ve bu
dav'alann yaklaşık yüzde 29'unun
mahkûmiyetle sonuçlandığını bildirdi.
Adalet Bakanı Türk, konuyla ilgili olarak AKP
Erzincan Mületvekili Tevhit Karakava'nın soru
önergesiniyanıtladı. Türk, TCY'nin480-483.
maddelerinin hakaret suçunu düzenlediğini
anımsatarak 2001 verilerinin henüz
kesinleşmediğini bildirdi. Bu suçu işledikleri
gerekçesiyle 1999'da 20 bin 565 sanık hakkında
13 bin 486 dava açıldığuu belirten Türk, 2000
yılında ise sanık sayısının 20 bin 761 'e, dava
sayısının da 13 bin 793'e yükseldiğini bildirdi.
3 aydan 3 yıla kadar hapis cezaa
Açılan bu davalar nedeniyle sanıklan, suçun
türü ve işleniş şekline göre 3 aydan 3 yıla kadar
değişen hapis cezası istemiyle yargılayan ceza
mahkemeleri 1999'da 5 bin 651 sanığı mahkûm
etti. 2000 yılında ise mahkûm olan sanık sayısı
biraz artarak 5 bin 999'a çıktı. Beraat edenlerin
sayısı ise 1999'da 2 bin 813,2000'de ise 3 bin
79 olarak gerçekleşri. Geriye kalan sanıklar
hakkında ise davanın düşmesi, ertelenmesi veya
ortadan kaldınlması gibi kararlar alındı.
Türk'ün verdiği bilgiye göre, adli, siyasi, mülki,
askeri, siyasi kişüer ile siyasi partilere sövme
gibi suçlardan ise söz konusu 2 yıl icerisinde
toplam 358 kişi sanık olarak hâkım karşısına
çıktı. Bunlann 93'ü ise mahkûm edildi.
IR NOKTASI /ORAL ÇALIŞLAR [email protected]
Tayyip Erdoğan'ın konuşma ka-
setlerinin arada bir TV'lere sunulma-
sının kasıtlı oldugunu ve bunun, onun
siyasi yaşamını bitirmeyi amaçladığı-
nı anlıyoruz. Siyaset dışı güçlerin si-
yasi yaşama yön vermeyi hödef alan
bu girişimleri, içinde yaşadığımız bir
gerçeğe işaret ediyor. Bu gerçek; Tür-
kiye'de siyaset alanının giderek daral-
masıdır. Demokratik bir ülkede olma-
yacak bir manzarayla karşı karşıyayız.
Bu durumun anormal oldugunu he-
men herkes kabul ediyor. Siyaset dı-
şı aktörferin siyasetin kaderini belirle-
yecek müdahalelerde bulunmasını ka-
bul edenlerin bir kesimi bunun asıl
"sorumlusunun" siyasiler oldugunu
söylüyorlar. Bu gerekçeyle anormal
durumu, normal kabul ediyorlar. Ola-
bilir, bu demokrasıyle bağdaşmaz du-
rumdan büyük ölçüde siyasiler so-
rumlu olabilirier. Yine de bizim bu du-
rumu kabul etmemiz gerekmez. Çün-
kü, siyaset ve demokrasi dışı etken-
lerin siyasetin kaderini belirlemeye
Laiklerin Endişeleri Yersiz mi?
başladıklan yerde hiçbirşeyin normal
gıtmesi mümkün değildir.
• • •
Siyaset dışı müdarıatelerde bulu-
nanlar her zaman bir umacıdan ve bu
umacının anormalliklerinden yararlan-
dılar. Komünizm umacısı ve bölücü
umacısına dayanarak müdahalelerini
meşrulaştırmaya çalışanlar, biraz da
hedef alınan akımlann zaaflarını orta-
ya koyarak ilerlemişler, etkili olmuşlar-
dı. Şimdi de siyasi Islam için aynı şe-
yi söyleyebilınz. Siyasi Islam, komü-
nizm " ve "bölücülük" diye tarif edılen
akımlardan daha muhafazakâr ve bir
yönüyle daha düzen içi özelliklere sa-
hip.
Bu nedenle uzun yıllar siyasi Islam,
sağ siyasi ekolün doğal bir parçası
olarak varlığını sürdurdü. Milliyetçi
Cephe (1975-1977) döneminde, Er-
bakan ve arkadaşlan sistemin içinde
kabul ediliyorlardı. Solu ezmek için
bütün sağ guçler arasında bir ittifak
oluşmuştu. 1974 yılında Ecevit hükü-
meti döneminde de siyasi Islam dü-
zen içi sayılmıştı. Düzen ıçi sayılma-
sına rağmen, yine de diğersağ akım-
lardan farklıydı. Daha kapalı kitlelerin
sözcüsü gibi davran/yordu.
• • •
Siyasi Islamcı akımlann oy oranla-
rının yüzde 20'lerin üzerine çıkması
laik kesim için tehlike olarak kabul
edildi. Bugüne kadar onlarla ittifak
eden, hükümet kuran, onlan "so/"a
karşı bir panzehir olarak gören devlet
güçleri. bir andatutum değiştirdiler. Ar-
tık "şeriat" en temel iki tehlikeden bi-
risi olarak kabul edildi. Bu andan iti-
baren de siyasi Islamcı hareketin "fal-
so"lan birer birer ortaya döküldu.
Rize mılletvekıli Şevki Yılmaz'ı he-
pimiz anımsıyoruz. Korkutucu bir alt
kültürün sesi olarak her gün karşımı-
za çıkıyor, sabnmızı zorluyordu. Ha-
san Mezara başka birâlemdı. Recep
Tayyip Erdoğan'ın Istanbul Beledıye
Başkanı olurolmaz "içkiyasağı" koy-
ması, ardından kendı yaşam anlayışı-
nı Istanbullulara dayatmaya çalışma-
sı, laik kesimdeki endişelerin pek de
yabana atılmayacak bir durum oldu-
gunu gözler önüne serdi.
• • •
Tayyip Erdoğan kasetleri ortaya çık-
tıkça, Islamcı kesim, bunun bir "tez-
gâh" oldugunu vurguluyor. Bir siyaset
mühendisliği yapıldığından yakınıyor.
Doğru, böyle bir durum var. Hepimiz
bunu görüyoruz. Ancak, o kasetlerde
ortaya çıkan üslup ve bakış açısı da
insanlan haklı olarak endışelendiriyor.
Nazlı llıcak, Kanal 7'de Ahmet Ha-
kan'ın "Iskele-Sancak" programında
bu turden eleştiri ve endişelere AKP'nin
programından örnekleraktararak ce-
vap vermeye çalıştı. Ancak ortaya çı-
kan tablo yazılı olanla açıklanacak ka-
dar basit değil. Ayrıca hâlâ belediye
kontrolündeki yerlerde içki yasağı de-
vam ediyor. Laik kesimin siyasi Islam-
la ilgili endişeleri yabana atılacak cıns-
ten değil. Ortada bir sorun olduğu
muhakkak.
• • •
Eğerdemokrasi dışı müdahaleteri is-
temiyorsak ve bir demokrasi anlayışı
etrafında birleşeceksek, Islamcı hare-
ketlerin de, laik çevrelerın endişeleri-
ni dikkate almaları gerekır. Çünkü,
"korkular"tamamen hayali birdurum-
dan yaratılmıyor. Yaşanan olaylar var,
halen süren yasaklar var. Yann daha
güçlü bir şekilde iktidara gelirlerse
"Acaba daha neler yaparfar" korku-
su var.
Taraflar demokrasi konusunda sa-
mimi bir zemine kolay gelemeyecek-
ler. Zamana, daha güven verici bir
değışime ihtiyaç olduğu kesin.