Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
28 4\ SAN 2002 PAZAR CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
Cüneyt Canver
yaşamını yrtirdi
• ADA-NA(AA)-Eski
Adana Milletvekıli Cüneyt
Camer. geçirdiğı kalp knzi
sonucu vefat etti. Halkçı
Partı'den 1983 yılında
Adana Milletvekili seçilen
ve daha sonra SHP'de genel
başkan yardımcılığı yapan.
1987-1991 dönemındede
ikinci kez milletvekili
seçilen Cüneyt Canver (50)
geçirdiği rahatsızlık sonucu
kaldırıldığı Universal
Hastanesi'nde hayatını
kaybetti. Bırsüre çeşitli
gazetelerde köşe yazarlığı
da yapan Canver. evli \'e 2
çocuk babasıydı.
KADBCte ilk
tutuklama
• DhARBAKIR
(Cumhuriyet Biirosu) -
PKK'nın son kongresinde
adını "Kürdistan Özgürlük
ve Demokrasi Kongresi-
Kongra Azadi u
Demokrasiye Kürdistan"
(KADEK) şeklinde
değiştirmesinin ardından
yeni örgütün ilk üyeleri
Van'da ortaya çıktı. Örgüt
lideri Abdullah Öcalan
lehıneVan'ınçeşıtlı
mahallelerinde ateş yakarak
slogan atan Fırat Coşkun.
Sebahattın Aktü. Eyüp
Yörük\e Reşit
Seymanoğlu gözaltına
alındılar. Sanıklar
çıkanldıklan Van DGM'ce
tutuklandıktan sonra Muş
Cezaevi'ne gönderildiler.
Bakanhğın rapor
sorıifturması
• ALANYA(AA)-
Alanya'da bir süre önce 12
öğrenaye "Öğrenim
görem;z" raporu
verilm.'siyle ilgiü olarak
SağlıkBakanhğfnın
başlattğı soruşturma
çerçev:sınde. bakanlık
başmifettişi Alanya"ya
gelerel ;alışmalarına
başlad. Sağlık Bakanlığı
Başmifettışi Rahmi
Akpınır. Alanya
Kayrrukamı Cengiz
Gö'kçe} ı makamında
ziyareederek olayla ilgili
bilgi adı. Başmüfettiş
Akpuur. daha sonra
hastarcje giderek ilgili
hekimerilediğer
persore'm ifadelerini
almayı Haşladı.
Kalaşnikof
opensyonu
• ŞAsLllRFA(AA)-
ŞanlıuiVda, 1280 adet
Kala^iiıof mermısı ele
geçiriii Bir ihban
değerhJiren emniyet
güçler. rlalil Y."nin
Eyyüprbi Mahallesi'ndeki
evindtuptığı aramada. 95
adet Rusnikof mermisi
buldu Cözaltına alınan
HalilT
ım emniyetteki
ifadesn ardından
opera.<.:nu genişleten
emniyt.'iiçleri, Salih Ç. ve
Bişar ı nın evlennde de
1185 iı Kalaşnikof
merm ;le geçirdi. Halil
Y.'ninriından Salih Ç. ve
Bişax ı nın da gözaltına
alındn »ruşturmanın
sürdîriıiûğü bildirildi.
İPdaFılistin'e
desiik ziyareti
• AJHlRA (Cumhuriyet
BûrosllP Genel Başkanı
DoğnıVjıçek, Filistin'in
AnLaıSüyükelçisi Fuad
Yasin:;>aret etti.
Perind. burada yaptığı
konusuia. tüm dünyanın
kalb»iır
r
ılistinlilerle
birlLic :'duğunu belirterek
ku\"vde dengesinin
Filısîtı rhine bozulmaya
baslaiğrj söyledi.
Penıvi. Filistinlilerin
uzun^uklı
mücafterinde başan
kazaıalan giinün
yakLaıaı kaydetti.
AKP Genel Başkanı Erdoğan, hükünıetin ülkeyi 10 yıl geriye götürdüğünü söyledi
Başbakan'agerici suçlamasıELAZIĞ/ANKARA (Cum-
huriyet Biirosu) - AKP Genel
Başkanı RecepTayyipErdoğan.
hakkında açılan davayla ilgili
olarak "Burası bir hukuk dev-
leti. Kanunlarçerçevesi içerisin-
de konuşmalaruuzı yaparsınız.
AKP'deki büyümebaa insanla-
n rahatsız edijor" dıye konuş-
tu. Hükümetın ülkeyi 10 yıl ge-
riye götürdüğünü savunan Erdo-
ğan, "Ecevitdörtdörtlükbirge-
ricidirw
dedi.
Bingöl 'den Elaağ 'a geçerken
Sivrice ilçesi yakınlarındaki
• AKP lideri Recep Tayyip Erdoğan, hakkında "anayasal düzeni bozmaya
kalkışmak" suçlamasıyla soruşturma yürüten DGM Savcısı Nuh Mete Yüksel
hakkında, Adalet BakanJıgı'na suç duyurusunda bulundu.
TURPOL Tesisleri'nde gazete- sanlan rahatsız ediyor. Olay ta- taşlara hizmet etmek yerine
cilerin sorulannı yanıtlayan Er-
doğan, "Sizinle,teşküatuuzlaU-
giK açılan dava ve ortaya çıkan
kasetleilgili nderdüşünüvorsu-
nuz" sorusuna şu yanıtı verdi:
"Buraa bir hukuk devJeti. Ka-
nunlarçerçevesi içerisinde konuş-
malarınızı yaparsmız. Ola>,
AKFde ciddi manada bir büyü-
me var. Bu büvüıne de baa in-
mamen yargı aşamasındadır.
Adli mercilerin de bu konulan
sızdırmalanna şaşıyorum."
Elazığ îstasyon Meydanı'nda
yaklaşık 10 bin kişinın katıldı-
ğı miringde ise Erdoğan, "Möf-
Ms tüccartardurmadan eski def-
terleri kanşünp duruyorlar. Var-
suı kanşorsuüar. Bizişimize ba-
kryoruz" dedi. Hükümetın yurt-
AKP'yi karaîama kampanyası
başlattığını ıleri süren Erdoğan,
"Türkiye 10 yıl geriye götürüJ-
dü. Ecevit dörtdörtiük bir geri-
cidir" diye konuştu.
YfikseTe suç duyurusu
Erdoğan, hakionda "anaya-
sal düzeni bozmaya kalkışmak"
suçlamasıyla soruşturma yürü-
ten DGM Savcısı Nuh Mete
Yüksel hakkında, Adalet Ba-
kanlığı'na suç duyurusunda bu-
lundu. Erdoğan'ın, avukatları
kanalıyla yaptığı suç duyuru-
sunda, Yüksel'in "yetkismi aş-
nğı" iddia edildi.
Rıze Cumhunyet Başsav cıh-
ğı'nca yürütülmesi gereken so-
ruşturmanın, yasa gereğince
Yüksel tarafindan yapılamaya-
cağı savunuldu. Soruşturmanın
gizhiıği ilkesine de uyulmadı-
ğı iddia edilerek, basınla birlik-
te yürütüldüğü savlandı.
CHP, politikaları eleştirdi
Ulke ekonomisi
tutsak edildi
ANKARA (Cumhuri-
yet Bürosu) - CHP Eko-
nomi Masası, yüksek re-
el faizle iç borçlanma ve
pahalı, gereksiz chş borç-
lanmanın ülke ekonomı-
sini tutsak aldığını, gele-
ceğine ipotek koyduğu-
nu bildirdi. Vergi gelir-
lerinın faiz giderlerini
dahi karşılayamadığını;
devletin mali acz içine
düşürüldüğünü vurgula-
yan CHP, "Türldye'nin
AB'ye girmesinin alter-
narifi. girmemesidir.
AB'yeginneyen bir Tür-
kiye, gümrük birhği an-
laşmasuu bugünkü ya-
pısrvia taşryamaz" görü-
Diyarbakır
şünü dile getirdi.
CHP Ekonomi Masa-
sı Bülteni'nde, Türki-
ye'nin 20 yıldır 'üeri sa-
nayileşme, üretim eko-
nomismi geJştirme ve is-
tikraıt büyüme" iddi-
asını kaybettiği belirtil-
dı. Neo-liberal ekonomi
politikalannın ülkeyi
"rant ve vurgun" eko-
nomısine taşıdığı vurgu-
lanarak, "Son 3 yıldır
hükiimetin sürdürdüğü
vizyonsuz,IMFyeve ran-
tiye kesimlerine tes-
limiyetçi politikaları
sonucu.2001 yrimda Tür-
ki>e ekonomisi çökertil-
miştir" denıldi.
İHD yöneticüerine
'w'harfidavası
MAH]V[UTORAL
DtYARBAKIR - In-
san HaJdan Derneği Di-
yarbakır Şubesi'nin 7 yö-
neticisi hakkında karar
defteri ve Ne\Tuz 2002
Resepsiyonu'nda ashk-
FERİDUNÇELİK:
Önyargı
bitmedi
DtYARBAKIR
(CumhumetBürosu)
-HADEP'HDiyarba-
kır Büyükşehir Bele-
diye Başkanı Feridun
Çeiik, göreve geldik-
lerinden bu yana 3 yıl
geçmesine karşın ha-
len kendilerine karşı
önyargı ve güvensiz-
lik olduğunu, bu ne-
denle projelerinin
onaylanmayarak ken-
tin cezalandınldığını
belirtti. Çelik, bele-
diyelerin yeterlı deste-
ği göremediklerinden
yakındı.
lan afişte "v" harfı ye-
rine "w" kullandıklan
gerekçesiyle üd ayn da-
va açıidı. ÎHD Diyarba-
kır Şube Başkanı Osman
Baydemir ile dernek yö-
nericileri FTkret Saraçoğ-
lu, Selahattin Demirtaş,
Abdulkadir A\dın, Reş-
hanYakmdağ,MeralDa-
nış Beştaş ve Piruzhan
Doğrul hakkında Diyar-
bakır Cumhuriyet Sav-
cısı Mustafa Çelenk ta-
rafindan hazırlanan id-
dıanamede, sanıklann 14
Mart günü, 20 Mart'ta
Güneydoğu Gazeteciler
Cemiyeti Lokali'nde
Nevruz kutlamalan dü-
zenleyeceklerine ilişkin
oybiriiğiyle aldıklan ka-
rarda, "Newroz"ibaresi-
ni kullandıklan belirtil-
di. SamkJann 'Tiirkçe
djşuidaki bir dille yazd-
nuşbroşür.eülanubevan-
name bastu*malan"yla
ilgili olarak Dernekler
Yasası 'nın 6. maddesine
aykırı davrandıklan
gerekçesiyle 4 aya kadar
hapisle cezalandınl-
malan istendi.
D\T Genel Başkanı ÇiUen, dün yapılan Kızılay Genel Kunıhı'na kaölarak bir konuşma vapn. (Fotoğraf: AA)
'TSK'yi cellat, Hizbullah 'ı kurtancı gören anlayışa halkizin vermez'
Çiller, Erdoğan'a yüklendi
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - DYP Genel
Başkanı Tansu Çiller, Türk Silahlı Kuvvetleri'ni
(TSK) hedef alan sözleri basında yer alan AKP
Genel Başkanı Tayyip Erdoğan'ı sert şekilde eleş-
tirdi.
Ankara Genç Işadamlan Derneği'nce (ANGI-
AD) dûzenlenen toplantıda konuşan Çiller, demok-
ratik istikrann sağlanması için iki turlu seçim sis-
temine geçilmesini istedi. Çiller, "Seçimden birin-
a çıkarsanE AKP ile koafisyon yapar nusımz" so-
rusu üzerine şöyle konuştu: "Eğer' Siyası tavnru koy'
diyorsanız, ben, bugüne kadar hiç konuşmamtstnn
bu konuda. Ancak siyasi tavTunı burada ilk kez ko-
yuyorum. Diyorum ki, Türk Silahb KuvveUeri'ni
cellat Hizbuİlah'ı kurtancı gösteren bir görüşün
Türkiye'deki demokratik istikran sağlama imkânı
yoktur.Çünkü,yüzde80'i bu görüşün karşısındaola-
cakür. Ozaman ne yapmamız lanm? O zaman yap-
manuz gereken şev, bir astem değişikliği} le istikra-
n temin edecek iki turlu seçime gideccksin."
Tansu Çiller, Cumhurbaşkanı Ahmet \ecdet Se-
zer'den dönen Şartla Sahverme Yasa Tasansı için
de "Dehşet ve demokratik bir krzgmhk içindeyim"
değerlendirmesini yaptı.
SHP'nin kuruluşu mayısa ertelendi. Sağlar'dan CHP'ye eleştiri:
Deniz BaykaTın rakibi Asena
AiNKARA (Cumhumet Büro-
su)-Murat KaravaJçm ve FlkriSağ-
lar önderliğinde kuruluş çalışma-
lan sürdürülen Sosyaldemokrat
Halk Partısi'nin (SHP) kuruluşu
mayısbaşına ertelendi. SHP'nin 26
Nisan'da kurulacağının açıklan-
masına karşm si\dl toplum kuru-
luşlarmdan istenen kurucu üyele-
rin bildirilmesi beklendiği için bu
karann alındığı bildirildi. Fikn
Sağlar, "d^lannuşçogunluğunpar-
tisi olacaklannı" söyledi.
Karayalçın ve SağJar, SHP'nin
kuruluş çalışmalannı sürdüriirken
Ankara ve îstanbul'da çeşitli sivil
toplum kuruluşlan yöneticileriyle
görüştüler. Bu görüşmeler sırasın-
da sendikalar ve meslek odalann-
dan partilerine kurucu üye bildiril-
mesini istediler.
Bazı sivil toplum kuruluşlannın
bu konuda yönetim kurullannı top-
lama gereksinimini dile getirmele-
ri nedeniyle partinin kuruluşu ma-
yıs ayına sarktı. Fikri Sağlar, "Ma-
>îsa%TmnilkgünJerindeparümizku-
rulacak" dedi.
Sağlar "makul çoğunluğun par-
tiâ" sloganıyla siyasal yaşama ka-
tılan Mehmet AB Bayar'a yönelik
destek kampanyasını eleştirirken
u
Yapa>, inandıncıhğı ounayan bir
söylem. Biz,dışlannuşçoğunluktan
yanayız. Dışlannuşçoğunluğun sos-
yal denıokratpartisi olacağız. Tür-
kiye'ninpartisiolacağızn
dedi Sağ-
lar, Başbakan Bülent Ecevit'in
CHP'yı "bölücülerie işbirliği'' ile
suçlaması konusunda ıse "Baykal
bizimgündemimİ7de\ok.Ba\kal'uı
rakibi Asena. Kendisi söylüyor ya,
Asena bizden çok medv^-a çıkrvor,
diyeşikâyetediyor. Baykal. türban-
hlardan da o> istediğini söyledL La-
ikliğe karşı olanlarla, Atatürk dev-
rimini yok eden böhıcülerle işbirK-
ği yapıyor" görüşünü dile getirdi.
IRMIKIAYDIN ENGÎN aengin(« doruk.net.tr
Geçenlerde sabıka kaydımı
çıkarmam gerekti. Başvurdum.
Bilmeyenler için (ki aranızdasa-
yılan çok olsa gerek) açıklama-
lıyım. Bağlı bulunduğunuz ilçe
savcılığına başvuruyorsunuz.
Orada elinize basılı bir form-di-
tekçe venyorlar. Doldurup geri ve-
riyorsunuz. Onlar da bılgisayar
kayrtlanna bakıp, verdiğiniz fonn-
dılekçenın arkasına sabıka kay-
dınızla ilgili bilgileri işliyorlar.
Günlük dilde buna "sabıka
kaydı" denmiyor. "temiz kâğı-
d/"deniyor.
Benimki kirli, hem de çok kir-
lı çıktı.
Form-dilekçenın arka yüzün-
deki koca beyaz alan yetmedi.
Bir kâğıt daha ekleyip, onu da
neredeyse silme sıvama dol-
durup "sabıka kaydımı" elime
tutuşturdular. Anlamadığım bir-
takım rakamlar, harfler, kısaltma-
lar sabıka kaydımda satır satır
birbirini izliyor.
Ben anlamadan bakınca kay-
dı veren memur acı acı güldü:
- Ağabey, sen yanmışın sön-
dürenin yok, ölmüşün ağlaya-
nm yok!..
Kötü niyetlı olmadığı yüzün-
den anlaşılan adamın şakasın-
dan cesaret alıp sordum:
Ağzımdaki Baklayı Ne Yapayım?
- Niye ki?
Yanıt anında geldi:
- Tabii ağabey. Baksana sa-
bıka dökümüne... Senpartigu-
ramaaaaan; milletvekili seçile-
meeeeen; dernek guramaaa-
an; demekbaşganı olamaaan...
Ağabey sen mahalleye muh-
tar bile olaman beee!..
Vay be!..
Sayısını unuttuğum kadar
(On? On iki?) yatıp çıkmışlığım
yetmemiş bir de yurttaşlık hak-
larımın önemli bir bölümünü
ömür boyu kullanamayacağım
bir sabıka kaydım, günlük dil-
dekı deyişle "kırii kâğıdım" ol-
muş.
Tümü de mesleğimi yapar-
ken, yazı yazarken, haberyapar-
ken işledığim suçlardan(?) do-
layı...
Adam haklı. Ben yanmışım
söndürenım yok; ölmüşüm ağ-
layanım yok.
• • •
Şimdi içınizdeki bazı kötü ni-
yetliler çıkıp "Eee, n'olmuş. Iş-
te dışandasın. Işte birgazete-
de çalışıyorsun. Yazı yazıp dü-
şündükleriniaçıklayabilıyorsun.
Dernek kurmayıver, milletveki-
li olmayıver, muhtarseçilmeyi-
ver" dedi mi bilemiyorum.
Evet, ne milletvekili seçilme-
ye. ne bizim mahalleye muhtar
olmaya niyetim var. Bizim muh-
tardan memnunum. Milletve-
killerinden ise...
Neyse, geçelim!
Evet de başka zaman olsa
omuz silkip geçecegim şu be-
nim "temizkâğıdı"maceramın
denk geldiği günleri göz ardı
edemezsiniz.
Nitekim, elimde tek sayfaya
sığmamış "sabıka kaydım"\a
gazeteye geldiğimde, Haber
Merkezi'nin ekranındaki birha-
beri gözumün içine soktular:
Ankara'da amatör takımlar
arasında bir futbol turnuvası
düzenlenmış. Maçın başlama
vuruşunu Türkiye'de Adalet Ba-
kanlığı koltuğuna bıle oturmuş,
Elazığ'dan tek başına üç parti-
nin aldığı oyların toplamından
dahafazlasını toplayıp Meclis'e
"milletin bağımsız vekili" olarak
girmiş anlı şanlı Mehmet Ağar
yapmış.
turnuvanın adı da Korkut
Eken Kupası ımiş.
Şimdi bu haberi okurken eli-
nizde de alabildiğine "kirli" bir
"temizkâğıdı" tutuyor iseniz ne
yaparsınız?
Durun daha bitmedi.
Elinizde yazı yazdığınız için
ve sadece yazdığınız yazılar yü-
zünden tek sayfaya sığmamış
bir "sabıka kaydı" tutarken,
TV'lerden akan, gazete sayfa-
lannda okkalı yer kaplayan af ha-
berlerini okumaktaysanız ne ya-
parsınız?
O afla yedi gencecik fidanın,
Türkiye Işçi Partisi üyesi yerji
delikanlının beyinlerine kurşun sı-
kan, tel elbise askısı ile boğan
bir katilin, Haluk Kırcı'nın da
salıverileceğini bıliyorsanız ne
dersinız?
O afla salt Papa'ya kurşun
sıkmaktan değıl, iki de gasp su-
çundan (Gasp suçunun yasala-
rımızdaki cezası 20-30 yıl kadar
hapistir) hükümlü Mehmet Ali
Ağca'nın da demir parmakhkla-
rın dışına çıkıp aramıza katıfaca-
ğını biliyorsanız ne dersiniz?
• • •
Bektaşi babasının müritlerin-
den Dervış Mehmet pek küfür-
bazmış. Baba erenler ne ettiy-
se Dervış Mehmetin sövüp say-
masını önleyememış. Bakmış
çareyok, Derviş Mehmetin di-
linın altına bir bakla tanesı yer-
leştirmiş. Kendisi ızın verme-
den de çıkarmamasını sıkı sıkı
tembıh etmiş. Fukara dervış
sövmeye kalksa. ağzından hı-
nltılı sesler çıkıyor. söyledıği an-
laşılmaz oluyormuş.
Sağanak yağmurlu bırgünde
başında kavuğu ile bektaşi ba-
bası ve mürıdi Derviş Mehmet
bır çatı altına kavuşmak için hız-
layürürlerken, önlerinden geç-
tikleri evin kapısında beliren bir
kadın, "Saöa erenler bir daki-
ka beklermisiniz"dem\ş. Çare-
sız beklemışler. Birkaç dakika
sonra kadın yine kapıda belir-
miş:
- Allah razı olsun. Tamamdır.
Gidebilirsiniz. Tavuğu kuluçka-
ya yatınyordum da, kapıda bır
kavuklu durursa. cıvcivler ibık-
lı çıkardedilerde...
Baba erenler müridine dön-
müş:
- Derviş Mehmet, demiş. Çı-
kar ulan ağzından baklayı!..
Peki, ben ağzımdaki baklayı
ne yapayım?
ÜĞÜPOLİTİKA GÜNLÜĞÜ
HİKMET ÇETİNKAYA
Suyun Sınırlarında...
Paris derın bir uykudan gülümseyerek uyanryor
çocuklargibı...
Bir pazar sabahı... Sen hâlâ uykudasın...
"Hangi solgunluk vuruyorseni" diyor Yves Bon-
nefoy, beyazlaşan bir günün ilk saatlerinde...
Bir yeraltı ırmağı...
Haydi soyle, hangi damar kopanyor ki sende, yan-
kılanıyor düşüşün orada?
Bilmem şaırın söylediği gibi mi tüm yaralı aşklar,
yaralı şaşkın yapraklar içirtde mi ılkyaz umutlan?..
Bir şeyler fısıldıyor eski zaman saatleri, bir çocuk
sabahın çığlığıyla uyanıyor, mevsımlergittikçeyokotu-
yor!
Bense bir savaşın sonunda kumla örtük gördüm
seni; sessizliğın ve suyun sınırlarında bocaJarken; ve
ağzın son yıldızlarla kirli; gecende beklenmenin kor-
kusunu, bir çığlığı parçalarken...
Hani 6O'lı yıllardaki o Vietnamlı çocuk vardı.. Iri, sı-
yah gözleriyle bize sürekli gülümseyen: hani bir
genç kız vardı Prag caddelerinde, Rus tanklannın
geçişinde kendini paletlerin önüne atan...
Tüm bunlar, belleklerımızden daha güçlü ruzgâr-
dı; yanm kalmış sevişmelerden arta kalan...
Taraçalarda koştuğunu, rüzgâıia savaştığını görü-
yordum...
Ayaz dudaklarında kanıyordu...
Şaşkın bakışlar ıçindeydin...
Yiten kanına yakalanmış gibiydin!..
Oysa sen, yaşamın suç ortağıydın...
Yol üstünde zincir şıkırtılan Agostnho Neto'nun,
ınsanlığın büyük güçlerini yansıtıyordu...
Bense gözlerimı yumuyordum...
O sırada sen, Octavio Paz'dan Vnutuş'u okuyor-
dun:
"Yum gözlerini yitir kendini karanlıkta
gözkapaklann kırmızı yapraklar altında.
Gömül vızıldayan sesin
düşen sesin halkalanna
ve uzaklarda yankılanan
dilsiz bır çağlayan gibi,
davullann çalındığı yerde."
• • •
Çocuksu bir gülüş seninkısi...
Duyarlı vetutkulu...
Üstelik yapmacıksız...
Haydi, bırak kendini karanlığa, 'l/nufuş'taolduğu
gibi; kendi etine gömül, kendı yüreğine...
Sonra otur, bır mektup yaz tıpkı Octavio Paz gibi,
'Meksika Vadisi'nı anlat...
De kı:
"Dudaklar, öpüşler, aşk, her şeyyenıden doğar; o
ölümsüz, o yalın unutuşta: gecenin kızlandıryıldız-
lar."
Bir içki kadehı dursun masada...
Gramofonda eski bir şarkı!
Haydi soyun biraz, Nâztm'ın dizelerinden çıkıp
gel, 1940 sonbaharında olduğu gibi...
Biraz Turgut Uyar oku. Edip Cansever'in şiırle-
rinden tat al...
Sen hiç gecelerı çıçek açan ıhlamur ağacı gördün
mü?..
Bir Cemal Süreya ol, gülü al yüzüne süreyim...
Şimdi bir güvercin uçuşunu bölüş; gökyüzünün
o maviliğıni yakalamaya çalış...
Istersen bır Akdenız kentinı düşün...
Vazgeç; bak o sıvı karanlığında uykunun, yazı-
lacak çok şey var:
"Saydam gövdesini açıyorgün. Güneş taşına bağ-
lanmışım; ışık, görünmeyen büyük çekiçleriyle dö-
vüyor beni. Bir duraklamayım sadece, bir titreyişle
birbaşkası arasında:yaşama noktasıyım, birbirinigör-
mezlikten gelen, içimde buluşan iki bakışın kesişti-
ğiyerde keskin, sessiz bırnokta. Antlaşma mıyapı-
yorlar? Saf boşluğum ben, savaş alanı. Öteki göv-
demi görüyorum gövdemin arkasında. Taş panldı-
yor. Güneş gözlerimı oyuyor. Ikiyıldız, kırmızı tüyle-
rinı sürüyor oyuklara. Görkem, kanatlann kıvnmı, yır-
tıcı bir gaga. Bir türküye başlıyor gözlerim ansızın.
Dal bu türküye, ateşe at kendini."
• • •
Unutulmuş bir pazar bugün...
Artık uyan, saat on ikiyi vurdu...
Mario Luzi'nin son gölgedeki denn yaz'ı geride kal-
ür, açık ve aydınlık ülkelerde...
Benim ülkemde ıse açlık, yoksulluk, alacakaranlık
kol geziyor...
Ve Paul Celan'ın 'bütün bır ftayaf'ıyla başlıyor
gün:
"Beyazdır ölümün güneşleri, çocuklanmızın saç-
ları gibi:
O, yükselen sulara gelmişti, sen kumlukta bir ça-
dır
kurduğunda
Sönmüş gözleriyle, başımızın üzennde
mutluluğun hançerini katdırmıştı."
Güneş sulara vurdu, bulvarlar insan yumağı...
Sen ise ortalarda yoksun!..
hikmet.cetinkayaCacumhuriyet.com.tr
Faks numaramız: 0212/ 513 90 98
Hikmet ÇETİNKAYA
kadınlaryağmurvekuşlar
c u n f
0 2 I 2 - 5 12 42 19 Faks: 512