Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
•2NİSAN2002SALI CUMHURİYET SAYFA
JliJVİ_f11 \_I1VJJ. ekonomi@cumhuriyet.com.tr 11
31.9 (II. Saraçoğlu Hükümeti)
r- 9.7 (X. Inönü Hükümeti)
Türkiye'nin kronik küçülme tablosu
GSMH değişimi (%)
9.2 (II. Erim-Meten Hükümeti)
9.8 (I. Özal Hükümeti) r— 6.3
(Ecevit Hükümeti)
12.8
(I. Menderes Hükümeti)
-6.1
(III. Yılmaz
Hükümeti)
(I. Çiller Hükümeti)
-3.0
(III. Menderes Hükümeti)
-2.8
(VI. Demirel Hükümeti) -9.4
(Ecevit
Hükümeti)
2001
-15.3 (II. Saraçoğlu Hükümeti)
Ulusal gelirde beklenenden daha büyük olan küçülme, yeni stand-by'm hedeflerini de ortadan kaldırdı
Toparlanmaya 3 yıl bile yetmez• Kronik enflasyonıuı
kronik küçülmeye yol
açtığı Türkiye'de geçen yıl
yaşanan rekor küçülme
umutlan da kararttı. Bu
küçülme üzerine
hükümetin hedefleri bir bir
yerine gelse bile 1999
yıhndaki 2 bin 914 dolarhk
kişi başına gelirin
gerisinde kalınmış olacak:.
BANTSALMA.N
ANKARA - Kronik enflasyonu indir-
me hedefiyle IMF'yie yola çıkan Tür-
kiye, bu sorunu çözemediği gibi kronik
küçülmeye doğru ilerliyor. Ekonomi-
nin 2001 yılında yüzde 9.4 küçülmesi.
"2000 yıh ulusal getiri düzeyini ancak
2004'te yakalama" hedefini bile ger-
çekleşebilir olmaktan çıkardı. 18.
stand-by anlaşmasında öngörülen tüm
hedeflergerçekleştirilse bile, ulusal ge-
lirimiz 2004'te 201.3 milyar dolara ula-
şamayarak 195.4 milyar dolarda kala-
cak.
Türkiye'nin yıllar itibanyla büyüme
rakamlanjıa balaldığında, ortalamada
büyüyen ve yaşanan küçülmelerin ar-
duıdan ertesi yı] büyüyen birgörüntü çi-
ziyor Örneğin 1994 krizınde yaşanan
yüzde 6.1 'lik rekor daralmanın ardın-
dan 1995'te Türkiye yüzde 8, 1996'da
yüzde 7.1 büyüdü.
Geçen yıl yüzde 9.4'e ulaşan tarihi
küçülmenin ardından 2002 "de ıse hü-
kümet hedefi olarak bile vüzde 3"lük
büyüme öngörüiebiliyor. Bunun ger-
çekleşebilir olup olmadığı üzerinde tar-
üşmalar sürerken hükümetin 2003 ve
2004"e ilişkın yüzde 5'lik büyüme he-
defleri de gerçekçi olmaktan çıkıyor.
Yüzdesel olarak büyüme hedefi de
dahil tüm beklentılergerçekleştirilse bi-
le, ulusal gelirde 2002 'de öngörülen dü-
zeye ulaşılamayacak. Yoksullaşan Tür-
kiye'nin 1 yılda yitirdıkleri 3-4 yılda
geri alınamayacak.
Bu yıl, tüm hedefler gerçekleştirilir-
se ulusal gelir programdaki gibi 283.2
ROF. DR. ERtNÇ YELDAN:
Buprogramla
Türkiye ilerleyemez
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Bılkent
Oniversitesi Ekonomi Bölüm Başkanı Prof. Dr.
Erinç Yeldan, yüzde 9.4"lük küçülme rakamını,
"Artık dalgalanma falan yok, yapısal niteiikte
çöküntü var" diye değerlendirdi. Yeldan, bu kü-
çülmenin yalnızca krizin değil uygulanan poli-
tikalann sonucu olduğunu vurgularken "Arjan-
tin gibi ülkeierin deneyimleri bize bu tür poüti-
kalann enflasyonu düşürebildiğini, fakat büyü-
meyi sağlayamadığını açık olarak gösteriyor"
uyansında bulundu. Yeldan, "Ekonominin bu
derece kronik bir küçülme içinde olduğu nokta-
da bu tür daralOcı maliye ve para poütikalany-
la ekonominin daha da gerilemesine mahkûm ol-
maktayız" dedi.
Prof. Yeldan, ekonomide artık konjonktürel,
devresel dalgalanmalann sona erdığini belirtir-
ken "Yapay büyüme-kriz-istikrar üçlemesini
bıraktL Daralma yapısal niteüğe büründü" di-
ye konuştu. Yel-
dan, 2002 için
yüzde 69 faiz, yüz-
de 30 enflasyon
öngörüldüğüne
dikkat çekerek
"Bu koşullarda
hangi sanayici ya-
ünnı yapacak? "
dedi.
Yeldan, 2002'nın
ilk çeyregine ilişkin
verilerden de olum-
lu işaret gelmediği-
ni belirtti. Yeldan, uygulanan programla gelece-
ğe dönük olarak şu değerlendirmeyi yaptı:
"IMF yönlendiriciliğinde hazuianan bu tip
programİarkanıu harcamalannın daralülmasj-
nı öngörerek faiz dışı fazla hedefine inanç düze-
yinde sapianmakta. Ekonomide daraltıcı harca-
ma, maliyeve para politikası öngörerek' ıstikrar'
amaçlamaktadır.Ancaksöz konusu istikrarla. fi-
nansal kesüne yüksekfinansalgetiri ve devalü-
asyonriskindenarındınlmış bir kur politikası
anıaçlanmakta. 1996 hariç 1990'lar boyunca fa-
iz dışı fazla veren Arjantin'in, enflasyonu yüzde
1'ler düzeyine düşürebildiğini, ancak büyümeyi
bir türiü gerçekleştiremediğini görüyoruz. Bu-
nun sonuçlaruun ne olduğunu 2001 sonundaAr-
jantin'in yaşadıklanyla göriiyoruz,*'
SATIN ALMA GÜCÜ
Türkiye, 2001'de
OECD sonuncusu
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Ekono-
mik tşbirliği ve Kalkınma Örgütü'nün
(OECD) satın alma gücü paritesine göre yap-
tığ! sıralamada Türkiye, 2001 yılında sonun-
cu oldu. Kişi başma düşen gayri safi yurtiçi
haçılaya (GSYTH) göre oluşturulan tabloda,
OECD ortalaması 100 kabul edilirken Türki-
ye nin göstergesi 2001 yılmda 24'e düştü.
Kişi başına düşen GSYÎH göstergesi AB
ornlamasında 103'ken Türkiye 1997'den bu
yana sürekli geriliyor. Türkiye'nin gösterge-
si .997"deki3riikdüzeyinden 1998'de29'a,
19W'da 26'ya, 2000'de 27'ye, 2001 "de ıse
24 e düştü.
OECD'nin kişi başına düşen GSYÎH gös-
tene rakamlan şöyle:
"Lüksemburg 199, ABD 148, Norveç-İsviç-
re-Jrlanda 127, Danimarka 124, tzlanda 122,
Kaıada-Hollanda 117, Avusturya 113, Belçi-
ka 110, AN-ustnüya-Abnanya 108, Japonya 107,
İtaya 106,FjnJandiya-İsveç 105, İngiltere 103,
Früısa 102, İspanya 85, Yeni Zelanda 83, Por-
teMz 76, Yunanistan 73, Kore 63, Çek Cumhu-
rîyti 61, Macaristan 54, Slovakya 50, Polonya
4O.Meksika 38, Türkiye 24."
İlçede, ekonomik krizle birükte
3 mihondan fazla tavukteJefoldu.
Hükümet-banka-reel sektör üçgeninde bir yörenin yok oluşu
Mudıırnulunun isyanı
OZLEMYUZAK
• Mudurnu Tavukçuluk'a fason üretim yapan Ferik
Tavukçuluk'un sahibi Şemsettin Orhon, 2 yıl önce
295 bin dolar para harcayarak modernleştirdiği
tesisini bugün 115 bin dolara bile satamıyor.
karşısına yüzde 375'lik temer-
rüt faizi çıktığı için Orhon,
bankalardan korktuğu kadar
artık hiçbir şeyden korkmadı-
ğını belirtiyor. Evi zaten aylar-
dan beri ipotekli. Günde 10 ke-
re Mudurnu Tavukçuluk'un
yetkilileri ile konuşuyor, gele-
bilecek en küçük iyimser işa-
reti bile değerlendiriyor. Sü-
rekli interaet sitelerine, ilgili
meslek odalanna, milletvekil-
lerineyazılargönderiyor. Şem-
3 bin üretici, 2 bin 80 işçi,
200nakliyeci, 150tedarikçive
aileleri ile birlikte 25 bini aş-
kın kişi, Mudurnu Tavukçu-
luk'un iflası ile birlikte son
umutlanru da tüketmek üzere.
Bugüne kadar 3 milyondan
fazla tavuk telef olmuş, çoğu
üretim tesisinin kapısına çok-
tan kilit vurulu. Kimileri yaşa-
maya çabalıyor. Bu arada mo-
dern lcümeslerin ısıtılmasında
kullanılan LPG fiyatlannın
yüksekliği nedeniyle odun
kullanmaya başlayan üretici
ormanlara saldırarak kaçak ke-
sim yapıyor. Yaklaşık 13 ay-
dan beri gözlerini hamileri
Mudurnu Tavukçuluk'tan ge-
lecek haberlere çeviren üretici,
"Denize düşen yüana sanhr''
misali Mudurnu'nun ABD'li
bir şirkete satılacağı haberini
bile sevinçle karşılamıştı. An-
cak dün iflas haberi yöreye
bomba gibi düşerken son
umutlar da tükenme noktasına
geldi.
Mudurnu'ya fason üretim
yapan Ferik Tavukçuluk'un sa-
hibi Şemsettin Orhan. hükü-
met-banka-reel sektör üçgeni
içinde Türkiye gerçeklerinin
belki de en somut ömeği. Or-
han, 2 yıl önce 295 bin dolar
para harcayarak modernleştir-
diği tesisini bugün 115 bin do-
lara bile satamıyor. 10 aydan
beri üretimini durdurmuş vazi-
yette. Bankadan yalnızca 18
milyar lira kredi aldığını, bu-
nun faizi ile birlikte 28 milyar
liraya çıktığııu ve ancak dost-
lannın sayesinde aylık ödeme-
lerini sürdürebildiğini anlatı-
yor. En ufak bir gecikmede
settin Orhon umut ile tüken-
mişliğin gel-gitleri arasında
debelenirken, Beyaz Et Üreti-
cileri Derneği Başkanı Kemal
Akman yalnız Mudurnu'da de-
ğil, Türkiye genelinde sektö-
rün büyük bir krizde olduğunu
vurguluyor. Sektör şimdiden
yüzde 30 küçülmüş. yıllık üre-
tim 800 bin tondan 600 bin to-
na düşmüş durumda. Akman,
6'sı büyük olmak üzere 50'ye
yakın firmamn kapandığını
beürtiyor. Bugün tavuk üretici-
si maliyetlerini sürekli düşüre-
rek ayakta kabna savaşı veri-
yor. Daha ne kadarküçülebile-
ceğini ise bilemiyor.
Mudurnu iflas etti
Kurtarma girişimleri sonuçsuz kaldı
Ekonomi Servisi - Dalgalı
kur uygulamasına geçihnesi-
nin ardından mali sıkıntıya dü-
şen ve satışı için görüşmeler
yapılan Mudurnu Tavukçuluk
iflas etti. Mudurnu Tavukçu-
luk AŞ'den borsaya gönderi-
len açıklamada, şirket aleyhi-
ne Istanbul 2. Asliye Ticaret
Mahkemesi'nde açılan
20011017 esas sayılı davanın
yargılaması sonucu, 26 Mart
2002 tanhınde şirketin iflasına
karar verildiği duyuruldu.
Açıklamada, iflas tasfiye iş-
lemlerinin Istanbul 1. iflas Da-
iresi'nin 2002'6 sayılı dosya-
sıyla başlatıldığı kaydedildi.
TevfikTüresinve Türesin aile-
sine ait şirket, Global lç ve Dış
Yaftnm Proje Uygulama Tica-
ret AŞ ile ön protokol yaprruş-
tı. Türesin, şirketin toplam 35
milyon dolarlık bir borç tablo-
su ile karşı karşıya kaldığını
ve ürerimi durdurduğunu be-
lirtti. IMKB Gözaltı Paza-
n'ndaki işlem sırası kapalı
olan Mudurnu Tavukçuluk ya-
tınmcılannın yılbaşı itibanyla
Takasbank nezdinde 6 bin 949
hesap sayısı bulunuyor.
katrilyon lira yerine 275.2 katrihyon li-
ra (160.9 milyar dolar) olabilecek. Ni-
yet mektubunda yer alan dolar bazında-
ki ulusal gelir hedefi dikkate alındığın-
da, dolar kurunun ortalama 1 milyon
710 bin lira olacağı görülüyor.
Kişi başma gelirde telafi gûç
Hükümetin 2002 yılı programındaki
67 milyon 273 bin kışilik yıl ortası nü-
fusu esas alındığında, hedeflerin tuttu-
rulması durumunda bile kişi başına dü-
şen ulusal gelirin bu yıl ancak 2 bin 392
dolar olabileceği görülüyor.
2001 yılı küçülmesinin üzerine hü-
kümetin 2003 ve 2004 yılı hedefleri
yansıtılmaya devam edilirse, gelecek
yıl ulusal gelirin 360.8 katrilyon lira
(177.6 milyar dolar), 2004'te de 428.4
katrilyon lira (195.4 milyar dolar) ola-
bileceği görülüyor. Nüfus tahmınleri-
nin binde 18.3 arttınldığı dikkate alı-
nırsa, 2003 'te kişi başına düşen gelir
2 bin 592 dolar, 2004'te de 2 bin 801
dolar olacak. Kişi başına gelirde
2004'te ulaşılacak bu rakam bile, Tür-
kiye'nin 2000 yıhndaki 3 bin 95 do-
lar olan düzeye dönmesine yetmeye-
cek. Yani 2004 yılında enflasyonla
mücadele programının başlatıldığı
1999 yılındakı 2 bin 914 dolarlık ki-
şi başma gelirin bile gerisinde kalın-
mış olacak.
Hiçbir hedef
tutmadı
ANKAR4(Cuiîihurfyet Bürosu)- De-
ğiştirilen hedeflenn bile 2001 'de ger-
çekleştirilememesi 2002'ye daha baş-
langıçta gölge düşürdü.
Güçlü Ekonomiye Geçiş Progra-
mı'nda yüzde 5 olan 2002 büyüme he-
defi, önce 2002 yılı bütçesiyle yüzde
4'e, ardından IMF'yle yapılan 18. stand-
by anlaşmasıyla yüzde 3 'e indırildi. Ge-
linen noktada ise halen büyümeye yöne-
lik işaretlerin alınamaması, beklentile-
rin yüzde 1-2 düzeyine kadar çekilme-
sine neden oluyor. Hükümetin 2002 yı-
lı programının temelini oluşturan 2001
yılına ilişkin enflasyon ve büyüme tah-
minleri gerçekleşmedi. Hükümetin sü-
rekli değiştirmesine karşın tutturamadı-
ğı hedefler şöyle:
2001 MaB Yıh Bütçesi: Yüzde 4.5 bü-
yüme. Yıl sonu için yüzde 10 TEFE,
yüzde 12 TÜFE.
Şubat krizinin ardından 15 Mayıs
2001 'de açıklanan Güçlü EkûnomheĞe-
çiş Programı: Yüzde 3 küçülme. Yıl so-
nu için yüzde 57.6 TEFE, yüzde 52.5
TÜFE.
28 Ekün 2001'deyaynnlanan 2002 Yü-
lık Programı: Yüzde 8.5 küçülme. Yıl
sonu için yüzde 80 TEFE, yüzde 65 TÜ-
FE.
2001 Yıl Sonu: Yüzde 9.4 küçülme.
TEFE yüzde 88.6, TÜFE yüzde 68.5.
İhracat sevindirdi
Bir de iyi
haber!
Ekonomi Servisi - Türkiye'nin mart
ayı ihracatı, geçen yılın aynı dönemine
göre yüzde 18.3 arttı. Türkiye Ihracat-
çılar Meclisi'nin (TTM) verilerine göre,
geçen ay 2 milyar 861 milyon 64 bin do-
larlık ihracat kayıt altına alındı. 2001
yılı Mart ayında 2 milyar 418 milyon
515 bin dolarlık ihracat gerçekleşmişti.
Sanayi ürünleri ihracatı yüzde 20.8
arttı. Madencilik ihracatındaki artış
yüzde 32.7 olurken tanm ürünleri ih-
racatuıdaki artış yüzde 1.9'da kaldı.
Fiyatlar düşûk
TlM Başkanı Oğuz Saücı. ihracatta
görülen artışm en önemli nedeninin
ekonomik krizin devam etmesi nede-
niyle daralan iç pazann büyümeye ge-
çememesi yüzünden üretimin dış pa-
zarlara yönelmesi olduğunu bildirdi.
Endekslere göre 1994 yılında 100 bi-
rim fiyata satılabılen bir ürünün
2001 'de 85.5 birim fiyata satıîabilme-
sinin de unutulmaması gerektığinı kay-
detti.
ŞÜKRAN SONER
Dünya Seyrediyop
Evet, dünya bir kez daha seyrediyor. Orada bura-
da yapılan protesto eylemlennin, hükumetlerın kar-
şı çıkış açıklamalannın, caydırıcı olamadıkları süre-
ce pek de bir anlamları yok. Olsa olsa kendi kamu-
oylarına yönelik, vıcdan aklamaya, daha doğrusu
günah çıkarmaya yarar.
Arafat'ın israıl askerlerı tarafından kuşatılmış,
mum ışığı ile aydınlatılan odadan dünyaya yaptığı
"Israil'i durdurun" çağrısının bir geçerliliği yok bel-
ki. Ama bilinçlere kazınan, vicdanlan sızlatan boyu-
tu var. Uygarlık adına utanç belgeseli niteliğinde. Bi-
limsel, teknolojik devrimler çağında, kaynakların
zengin kuzeyde, tekellerelındetoplanmasının, çıkar-
lar adına, insanhaklannaaykm, pervasızkullanılma-
sının belgeseli.
Israil-Filistin arasındaki kuralsız savaşta çok kan
döküJüyor, iki taraftan da çok canlar yanıyor, en çok
en günahsızlar ölüyor, acı çekiyor ama, eşitsizlığin
çarpıcı boyutları da her an gözler önünde. Israil'in
arkasında dünyanın jandarması, 11 Eylül sonrası,
daha rahat, apaçık "fekgüç, teksahip beniml oy-
nayan ABD var.
Kurallannı, sınırlannı kendi çizdiği, Israil ile Filistin
arasında yaptırdığı barış anlaşması koşullarından
çark etmiş. Israil'i zaman zaman uyarıyor görünse
de israil'e, "11 Eylül sonrası koşullardeğişti. Sonu-
na kadar gıdebllirsin " diyor.
Israil cephesi bu konudaki kararlılığını zaten, ba-
rış anlaşmasını imzalamış kendi başbakanına yapı-
lan suikastla, banşiçinen büyuktehdit oluşturan şa-
hinler kadrosunu iktidar yapmakla kanıtlamış. Tero-
re yanrt gerekçesi ile Filistin toprakları üzerinde iş-
gal gerçekleştıriliyor. En modern, en pahalı tekno-
loji ile donanımlı sılahlı gücün terörü karşısında. Fi-
listin kaynaklı terör örgütlerinın can yakan yanıtlan
ancak intihar, kendilerıni de bomba yerine koyanla-
nn eylemlen ile olabiliyor.
Bağımsız Filistin Devleti'nın simgesi liderArafat'ın
üzerine çarpı çizilmiş. Ya sürgüne gidecek ya koşul-
suz teslim olacak ya da gerekirse ölecek. ABD ta-
rafından onaylanmış. Israil'in bu karan karşısında,
kaybedecek bir şeyi kalmamış lider direnerek oyu-
nu bozmaya çalışıyor. Başarabılır mı? Başaramasa
bile düzenin çarpıklığının, acımasızlığının belgese-
lıni yaratıyor.
Her şey ortada, her şey gözler önünde. Clinton
iktıdarında bir strateji ya da o günun koşulları gerek-
tirdiği için mı tam bilınemez ama uygun görulmüş
barış koşullarını zorlayan nedenler ortadan kalkmış
bulunuyor. Israil anlaşma gereği Filistin'e bırakılma-
sı gereklı ancak Yahudılerın yerleştiği, çok daha
önemlisi su kaynakları anlamında çok önemli top-
rakları vermeme niyetınde. Kozlar elinde.
11 Eylül'ün akşamı CNN'de gördüğümüz Filistin
halkına aitmiş gibi gösterılen, sonra sahte olduğu
anlaşılan görüntüleri anımsayın. Dünya, belki de en
çok ABD ve Israil kamuoyunu oluşturmak üzere ya-
pılmış oyunu. Bir başka nedenle çekılmiş Filistinli-
ierin sevınç gösterilerinin, ABD ikiz kulelerinin bom-
bardımanına sevinç gösterisi gibi gösterilmesini.
Uzun amaçlı bir planın çok medyatık, çok ınce bir
oyunu değil miydi?
Zaten Israil-Filistin barış anlaşmasının gerçeklik
kazanması için yapılmış olanlann "çok az ve çok
geç" olduğunu, anlaşmanın çok taze ımzalanmış
olduğu umut saçtıöı tarihlerde bile Israil'i banşsever-
ler söylüyorlardı. îsraıl ile ABD'nin oluşturdukları,
Arafat ve örgütünü yıkmak üzere kurdurduklan ra-
dıkal Islamı akımlar Filistinlıler arasında çok etkin
örgütlenmiş. güçlenmişlerdi. Arafat'ın egemen ola-
madığı bu guçler Fılıstinlilerın yoksul ve yoksun ya-
şam ortamında terörü tırmandınyor, Israil'in barış
koşullarından çark etmesinde gerekli fırsatı yaratı-
yoıiardı.
Bu arada Arafat'ın ne kadar haklı ya da masum
olduğunun pek de bir anlamı yok. Senaryo çok da-
ha büyük ölçeklerde yazılmış bulunuyor. Arapların
bir birlık oluşturamadan, nükleer gücü olan Israil
karşısında, paramparça, kimileri ABD'nin uydusu
konumunda. gönülleriyle, en azından ırksal dinsel
bağlarla Filistin halkının yanında olmaları, karşı du-
ruşu oluşturamadıklarına göre en küçük bir anlam,
değer taşımıyor.
Ulkeler içinde siyaseti harekete geçirebilecek, zor-
layabilecek ıç dinamiklere gelince... Amerikalılar 11
Eylül'ün şokunda, "büyükAmerika rüyasının"sona
ermemesi üzerine, insanlığa. uygarlığa ait her tür
değeri, ilkeyi reddetme umuduna, ünlü medyalan-
nın da katkısı ile gırmiş konumdalar. Avrupalıların da
ünlü uygarlık, ınsan hakları değerierınden sapma
eğilimlerinin göstergesi hıç de parlak değil. ABD'li-
ler kadar sayılmasa da "zengin kuzey"\n yoksul gü-
neye bakış açısı içine girmişler. Dünyayı, insan hak-
larını bu açıdan değerlendiriyor. göruyorlar.
Dünya ölçeğinde olup bıtenlere karşı, banştan ya-
na, haktan yana aykırı sesler çok cılız çıkıyor. Elbet-
te Türkiye için de aynı şeyler geçerli. Sağdan-sol-
dan, iktidardan, muhalefetten, bir yanları ile ABD-
AB çıkarlarınaodaklanmışörgütlenmeler, düşünce-
ler, gözler önünde olanlara vermeleri gereken tep-
kiyi veremiyorlar...
soner@cumhuriyet.com.tr
Wafl Street JouraaL' Küçülme fazla
NEW YORK (AA) - Amerikan finans
çevrelerinin gazetesi Wall Street Journal (WSJ),
"Türk ekonomisinde görülen daralmanın,
öngörülenden daha fazla olduğunu" yazdı.
Türkiye'nin GSMH'sinin 2001 yılında yüzde
9.4 oranında azaldığına dikkat çeken gazete,
"küçülmenin, IMF ile yapılan 16 milyar
dolarlık kurtarma planında belirtilenin ötesinde
olduğunu" vurguladı. Haberde. "Türk
ekonomisini 2001 Şubat'ında etkisine alan
krizin bankacılık sistemini felce uğrattığı ve
TL'nin değerini yanya indirdiği" de kaydedildi.
"Bu gelişme üzerine Ankara hükümetinin IMF
desteğiyle büyük iç borç yükünü hafifletmek
üzere bir reform programı hazırladığını"
vTorgulayan gazete, "amacm. büyümenin
yeniden başlatılması olduğuna"' değındi.
Zam şampîyonu, hastane yatağı
• Ekonomi Servisi - tstanbul Ticaret Odasf nın
Istanbul Ücretliler Geçinme Endeksi'ne göre,
kentte mart ayının ve son bir yılın zam
şampiyonu hastane yatak ücreti oldu. ÎTO'dan
yapılan açıklamaya göre, geçen ay yüzde 191.7
artan hastane yatak ücretinde son bir yıldaki
artış da yüzde 307'ye ulaştı. Bu yılın ilk üç
aylık dönemi itibanyla en çok fiyat artışı ise
yüzde 250.9'la mahkeme ve avukatlık
ücretlerinde gerçekleşti.