Katalog

19NİSAN2002CUMA CUMHURİYET SAYFA dishab@cumhuriyet.com.tr Özel Temsilci Larsen: Cenin kampındaki olaylar, inanılamayacak kadar korkunç BM vahşete inanamadıIhş Haberier Servisi - Israil ordu- sunun yerle bır ettiği ve toplu meza- ra dönen Cenin"dekı mülteci kampı- nı dün ziyaret eden Birleşmiş Mil- letler (BM) Özel Temsilcisi Terje Roed-Larsen, bölgedeki yıkım için "Inanılamayacak kadar korkunç" dedi. Israil askerlennin kamptan çe- kilmeye başladığı bildirildi. Kızılhaç ve BM yetkilileriyle bir- likte kampı gezen Larsen, kampın ta- mamen imha edildiğini ve bir dep- rem bölgesini andırdığını söyledı. BM Işgal Altındaki Filistin Toprak- ları Özel Koordinatörü Larsen, "Kampta olanlar inanılamayacak kadar korkunç ve kesinhkle kabul edilemez. Akılkra durgunhıkveriyor. Israil'in on bir gün boyunca arama kurtarma ekiplerini kampa sokma- ması kabul edUemez. Bu ahlaki açı- daniğrençn dedı. Operasyon sırasında kampı kapa- lı askeri bölge ilan eden tsrail ordu- su, "patlamamış bombalar ve bubi tuzaklannm büyük tehükeyaratüğı'' gerekçesiyle yardım ekiplerini kam- pa sokmamıştı. Larsen ise bunun anlamsız bir ge- rekçe olduğunu belirterek Israil'in uluslararası uzmanlann bombalan temizlemelenne ve enkaz altında sağ kalanlan çıkarmalanna izin verebi- leceğıni söyledi. BM Temsilcisi, "İki kardeşin babalannı enkaz alündan çıkarmalannı izkdim, öliimün ko- kusu korkunç, 12 yaşındaki bir ço- cuğun tamamen yanmış cesedini nıo- lozlann arasından kazıp çıkardılar. Savaş ve deprenı bölgeterinde çahş- nuş uzmanlanmız, daha önce böyİe bir şey görmediklerini söylüyor" di- ye konuştu. Larsen, önceliğin arama kurtarma ekiplerinin gelmesinde ol- duğunu ve ekıplerin yola çıktığını söyledi. Larsen, BM'nin kampta ne- ler olup bittiğıni ortaya çıkarmak ıçin çaba harcayacağını söyledi. Enkaz altında cesetler aranı- yor Kampta günlerdir arama çalışma- lannı halk yürütüyor. Halk, moloz- lan elleriyle ya da kazma kürekle kazarak yakınlannın cesetlerini an- yor, ancak çökmek üzere olan bina- lann yanında yapılan bu çahşmalar ınsanlann yaşamını tehlikeye soku- yor. Yıkıntılann arasında bulunan ayak, kol gibi ceset parçalan enkaz altında çok sayıda ölü olduğunun ıpuçlannı veriyor. Halk, cesetlerin çı- kanlabilmesi için ağır iş makinele- ri ve uzman ekiplerin gelmesinı bek- liyor. Yanıp yıkılmış bir apartmanın içinde ceset arayan 10 Filistinliden bin, "İsraiüiler kahraman falan de- ğfl, kötü savaşçılar. Tanklanna ve he- ükopteıierine saklanarak savaşülar" diyor. Öte yandan. Israil askerleri ve zırh- lı araçlann dün sabah erken saatler- de Cenin mülteci kampından çekil- meye başladıklan bildirildi. Hara- beye dönen kentin halkı, kampta ar- tık îsrail askeri ve tankının kalma- dıgını söyledi. Ancak, kampın çev- resındeki tepelerde konuşlu keskin nişancılann yerlerinde kaldığı bil- dirldi. Belediye çalışanlanndan Ha- • Kampta yaşananlann akıllara durgunluk verdiğini belirten Larsen, Israil'in yardım ekiplerini bölgeye sokmamasını "ahlaki açıdan iğrenç" olarak nitelendirdi. îsrail Cenin'den "kısmi olarak çekilmeye" başladı. san Assadi, "Kamp çevresindekiler dışında hiç asker görmedim" dedi. Israil ordusu yetkililen de Cenin'den "kısmi olarak çekileceklerini" bil- dirdı. Soruşturma çağnlan tngiltere Dışişleri Bakanı Jack Straw dün. Israil'in Cenin kampm- da yaşananlann yabancı kurumlar tarafından soruşturulmasını kabul etmesini istedi. Straw, bölgedeki İn- giliz diplomatların elindeki kanıtla- nn Israil güçlerinin Cenin'de Filis- tinlilere karşı "oranosızve abarnh güç kullandığınr gösterdiğini söyledi. Straw, Uluslararası Kızılhaç Komi- tesı gibi uluslararası bir kuruluşun kampta olanlan soruşturması gerek- tiğini bildirdi. Arap ülkeleri de Bir- leşmiş Milletler Güvenlik Konseyi üyelerine dağıttıklan bir karar tasa- nsı ile Cenin'de işlenen cınayetlerin BM tarafından soruşturulmasını ta- lep etti. Israıl Savunma Bakanı Bin- yamin Ben Eliezer, Batı Şeria'nın Nablus ve Cenin kentleri ile Ramal- lah'm bazı kesimlerinden pazar gü- nüne kadar çekileceklerini söyledi. Ben Eliezer, Filistin Devlet Baş- kanı Yaser Arafat'ın Ramallah'taki karargâhı ve Beytüllahım'deki Do- ğuş Kilisesi'ndeki kuşatmanın sü- receğini belirtti. Israil Genelkurmay Başkanı Şaul Mofaz da 1200'ü mi- litan 5 bin Filistinlinin tutuklandığı- nı söyledi. Öte yandan, Israil'in Hamas örgütünün liderlerinden Hü- sam Aüf Ali Badran'ı yakaladığı bil- dirildi. Israil ordusu, geçen yıl Is- raillilere yönelik intihar saldınlann- da 100'den fazlakişinin ölümünden sorumlu tutulan Badran'ın, Nab- lus'un doğusundaki Beyt Hasan'da yakalandığını belirtti. Emri dinlemedi ACININ FOTOĞRAFI- Ceninli kadın, yıkılan evine ve kaybettiği yakınlanna ağrt yakıyor. (RELTERS) İsrail askerinin isyanıDış Haberler Servisi - israil askerleri arasında, ordunun Filistin kentlerinde başvurduğu yöntemlerinden duyulan rahatsızlığın gittikçe arttığı belirtiliyor. Son olarak tsrailli bir helikopter pilotunun, Filistinlilere ait bir eve füze atmayı reddettiği bildirildi. Ingiliz Guardian gazetesinin, sağcı tsrail gazetesi Hatzofeh'ten aldığı habere göre adı açıklanmayan Apache pilotu, sivillere zarar vereceği endişesiyle kendisine verilen ateş emrini reddetti. Cenin'deki Filistinli doktorlar, sivillerin önemli bir bölümünün helikopterlerden açılan ateş sonucu öldüğünü söylüyorlar. Bazı askerler de ceset toplamaya çalışan ambulanslara ateş açmak gibi yöntemlerin ne derece meşru olduğunu sorgulamaya başladı. Haberde, son olayın Dura köyünün işgali sırasında yaşandığı belirtildi. El Halil yakınlanndaki köy, tanklar ve helikopter desteğindeki piyadeler tarafından geçen hafta işgal edilmişti. Ordu, yorum yapmasa da köydeki gazeteciler helikopter gördüklerini bildirmişlerdi. Hatzofeh'e göre olay şöyle gehşti: Alay komutanı, bir eve saklandıklan öne sürülen 5 teröristin "yok edümesT için eve ateş açılması emrini verdi. Ancak pilot, emri yerine getirmeyi reddetti. Komutan, teröristlerin evdeki yerlerinin kesin olarak tespit edilebildiğini söyleyerek pilota ikinci kez ateş açma emri verdi. Pilot ikinci emri de reddetti. Helikopter bunun üzerine bölgeyi terk etti. Pilot geri döndüğünde komutan kendisine teröristlerin ortadan kaybolduğunu söyledi, ancak yine de eve ateş açmasını istedi. Pilot son emri de reddetti. Î BIÇAK SIRTI EROL MANİSALI Venezüella ve Türkiye; Sesli ve Sessiz Darbeler Venezüella'nın başarıh başkanı Hugo Chavez 1999'dan beri görevdeydi. Ulusalcı bir politika iz- liyordu, halkın sevdiği bir liderdi; ekonomik uygu- lamaları "toplumcu"ıdi. "So/"oluşu ve "halkınya- nında oluşu" ABD'de rahatsızlık yarattı. Aynca Venezüella'nın, dünya petrol rezervinin yüzde 10'una sahıp olduğunu unutmaylım. Halkçı, başarıh ve ulusal şirketlerini çokuluslu devleresatmayan Cha- vez kötü bir örnek oluyordu! - Halkın memnun olduğu Hugo Chavez'den memnun olmayanlar kimlerdi? ABD ve çokuluslu şirketlerı, içerdeki "büyük sermaye patronları" Chavez'den hiç memnun değillerdi. Amerika ve pat- ronlara yakın Venezüella ordusu da tahrik edilin- ce, "Ordu, patron, ABD üçlüsü" halkçı ve ulusal- cı Chavez'i faşıst bir darbe ile güç kullanarak de- virdiler. Ve halkın zaferi... Ordu-patron-ABD üçlüsünün hesabı tutmadı; Chavez'in arkasında olan halk sokaklara döküldü. Aslında halk Chavez'i degil, kendini savunuyordu. Çokuluslu şirketlerin arka bahçesi, sömürgesi ol- mak istemiyorlardı. Chavez'e arka çıkarak, onu yeniden iktidara getirerek Chavez'i degıl, kendile- rini koaıdular; çokuluslu şırketlere karşı "halkı" ik- tidara taşıdılar. Halkın bu zaferıni gerçekten kutlamak gerekiyor. Bu alkışlanacak hareketin bizim "kimi medyamız- da" görmezlikten gelinmesınin acabaözel biran- lamı olabilır mi, diye düşünmekten de kendımi ala- mıyorum! Acaba büyük sermaye diktasının bek- lenmeyen başarısızlığı mı bu sessizliği yarattı? Venezüella'daki olay Türkiye'yi de fazlası ile ilgi- lendiren bir hadıse. İçerdeki halkçı Chavez'e kar- şı büyük sermaye, ordu ve ABD zorla yönetimi de- giştıriyor; ABD'nin ve çokuluslu şirketlerin sözün- den çıkmayacak bır yönetim getirmek için Vene- züella'da ordunun tamamı değilse bile önemli bir bölümü patronlara ve ABD'ye çok yakın; aynı oran- da da kendi halkına uzak. Çizgiler şöyle; - Hugo Chavez ulusalcı, halkının yanında, - Devirmek isteyenler gayri milli, ABD'nin ve ço- kuluslu şirketlerin yanında; kısaca küreselcı... Darbeciler bizde staj görmeli... Venezuella'da darbeciler bıraz acemıce davran- mışlar ve acele etmişler. Fedecamaras'ın. medyay- la yakın ılişkılen bulunan başkanı Pedoro Carmo- na ise uzun vadeli bakmamış. Venezüella'yı ABD ve çokuluslu şırketlerinin ar- ka bahçesi yapıp halkçı Chavez'i tasfiye etmek is- tiyorsan ışi yavaş yavaş, sessizce yapacaksın. - önce uluslararası düzenlemelerle, bızım "Güm- rük Biıiiği" gibi bir anlaşma yapıp Venezüella'yı NAFTA'ya sessiz sedasız, kimseye fark ettirmeden tek yanlı bağlayacaksın. - Sonra bu tek yanlı yapı üzerinde yavaş yavaş 5-10 yıl boyunca, "Şunu şöyle bunu böyle yap- mamız gerekiyor" diye, Venezüella ulusal şirket- lerini Amerikalı devlere sattıracaksın. - Caracas'taki bürokrasınin VVashington, New York, IMF, Dünya Bankası gibi kurumlarla, "yakın ve iç içe" çalışmalarının altyapısını hazıriayacak- sın: Caracas'a Karen Fogg gibi bir NAFTA elçisi tayın ettireceksin. - Ulusal eğitim kurumlannı zamanla "Amerikan- laştıracaksın, Ingilizceyi Venezüella'dayaygınlaş- tıracaksın. - Patronlara kurduracağın siyasi partileri yavaş yavaş geliştireceksin; bunların yarısı solda, yansı da sağda olacak kuşkusuz; naylon partiler kurdu- rup halkçı Chavez'in yolunu tıkayacaksın. - Bu siyasi partilerın ve bürokrasinın başına da "Amerika'da sıkı eğitim görmüş prensleri" yavaş yavaş yerleştireceksin. Bunlar 5, 10 ya da 15 yıl sürecek; Sayın Pedo- ro Carmona, ondan sonra darbeye falan hiç gerek kalmaz; 15 yılda "sessiz darbe" sonrası kendini iktıdarda bulursun, tereyağından kıl çeker gibi. Sen kalkmış Latin usulü gürültülü, patırtılı pata- küte darbe yapıyorsun, halk da uyanıverıyor. Sev- gili Carmona, daha öğrenecek çok şeyin var!.. Se- nin tek şansın askerlerınin bizimkilerden farklı ol- masıydı; yabancıyla ışbirliğı yapıp senın yanında yer almaları. Ve selam sana, yolun açık olsun Chavez... NSANHAKLARIİZLEME KOMÎTESÎ Sivilleri canlı kalkan yaptılar Dış Haberler Servisi - Insan Haklan tzleme Ko- mı:esı (HRW) dün ya- vırıladığı raporda îsrail ornısunu Filistinli sivil- ]er ev baskınlannda can- h talkan olarak kullan- mi ve kuşkulu paket- len Filistinlilere açtır- midasuçladı. N'ew York merkezli ör- jü, görgü tanıklannın faielerine göre son 6 ay- iu İsrail ordusunun di- sifiinini yitirdiğinı ve as- cdenn Batı Şeria'da sa- /& suçlanna kadar va- -aı hak ihlalleri yaptığı- iiîildirdi. Raporagöre, {htllerBatı Şeria'daki ev Takınlannda canlı kal- taa olarak kullanıldı, <onşulannı ihbar etme- /eve arananlann evleri- lipstermeye zorlandı. İRW, 24 Ekim 2001- îlVlart2002tarihlenara- suda 4 ayn Filistin bölge- ;iıe dûzenlenen baskın- lata ilgili olarak 50 kişi- oiıtarıklığına başvurdu. HRW'nin raporuna göre bu baskınlarda ordu sivil- leri tehdit ederek ve kor- kutarak aranan Filistinli- lerin evlerini gösterme- ye, askerlerle bırlikte bu evlere giderek evdekilere dışan çıkma çağnsı yap- maya zorladı. Ev baskın- lanna kahlan bu siviller karşılıklı ateş altında da kaldı. Öldürüldüler Bu kişiler Filistin hal- kı ve yönetimi tarafından "İsraMişbirlikçisr olarak mimlendi ve çoğu öldürül- dü. Beyt Rima köyüne dü- zenlenen baskında evi ba- sılan bir kadın, "Askerler evimizin kapısuu girerek içeri girdiler. Kocamı. tu- tuklamalara yardımcı o\- maya zorladılar" dedi. Salfıt Amal köyünde de bir hemşire, eve giren as- kerlenn kocasına. "tste- diklerimi yapmazsan ka- nnı ve oğlunu öldürece- ğiz" dediklennı söyledi. Depremzedenin barış çağnsı îsrail Büyükelçiliği 'nin tepkiler nedeniyle sönük geçen resepsiyonunda deprem bölgesindeki İsrail köyünden gelen temsilci, Filistin ile barış istedi AuNTCARA(CumhuriyetBün)- su)-Filistin işgali nedeniyle Tür- kiye'de tsrail'e yönelik olarak artan tepki. İsrail Büyükelçili- ği'nin ulusal gün resepsiyonuna yansıdı. Çok sayıda siyasi, da- vetli olmalanna karşın resepsi- yona katılmazken hükümet adı- na resepsiyona gelen Kültür Ba- kanı İsteniihan Talay, İsrail Bü- yükelçisıni kutladıktan hemen sonra Sheraton Ote- li'nden aynldı. İsrail'in önceki ak- şam başkentte verdıği ulusal gün resepsiyonu, düşük katılım nedeniy- le sönük geçti. Siyası- lerin Filistin işgaline tepki olarak gelmedik- leri resepsiyona. Dışiş- leri ve Genelkurmay yetkililerinin katılımı ise geçen yılki ile aynı düzeyde oldu. TBMMBaşkanVekı- li Murat Sökmenoğlu, resepsıyon sırasında ga- zetecilerin Israıl'e tepki konusunda sorulannı ya- nıtlarken, "Devietfcrara- sı iüşkilerde hissiyata yer yok- tur" dedi. Diplomaside geçerli bir diğer ilkenin de "karşıhkn- lık" olduğunu kaydeden Sök- menoğlu. askeri ve siyasi dü- zeydeki katılım konusundaki so- rular üzerine de her kurumun ka- tılım düzeyine ilişkın karar al- makta serbest olduğunu belirt- ti. Israil'in deprem bölgesinde yaptırdığı köyün temsilcisi Tur- gay Özbalkaa resepsiyonda Bü- yükelçı David Sultan'a bır Türk bayrağı ile depremzede çocuk- lann yaptığı tabloyu sunarken banş çağnsında bulundu. Özbalkan. "Filistin'de dökü- len kanlaruı durması için eliniz- den gelen her türiü çaba>ı gös- ternıenizi istiyorum. Bu ba\xa- ğı dostiuğun ve barışın simgesi olarak, Filistin'e banşm gehne- Filistin icin kan verdiler AJSKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Arap Diplomat Kulübü, Filistin halkı için Ankara Büyükelçiliği'nde kan bağışı kampanyası başlattı. Kızılay doktorlannın gözetiminde yapılan kan bağışı kampanyasına. aralannda Umman, Sudan, Suriye ve Suudi Arabistan'ın da bulunduğu Arap ülkelerinin Ankara daki büyükelçilik görevlileri katıldı. Sağlık-lş Sendikası Genel Başkanı Mustafa Başoğhı da Filistin Büyükelçisi Fuad Yasin'i ziyareti sırasında kampanyaya katılarak kan verdi. Başoğlu aynca, Filistin halkının acil ihtiyaçlan için 2.5 milyar liralık bir yardım çekini Yasin'e teslim etti.Fuad Yasin kampanyayı açarken yaptığı konuşmada, "Tarih boyunca her zaman Filistin kanı ile Türk kanı hürriyet ve adalet için kanşmıştır. Bugün tekrar yenilenHor. Hiç kuşkusuz Filistin'e ulaşacak olan bu kan, çocuklann ve insanlann nayatlanm kurtarmak için önem taşıyacaktir" dedi. si için ne olursa olsun banş efi- nizi uzatmamz için size veri>o- rum'' diye konuştu. Büyükelçi de u Banş, en fazla istedigimiz şeydir. Onlann da kendi devle- ti olsun, bizim de kendi devleti- miz olsun, iki devlet de Türki- ye'nin dostu olsun" dedi. TBMM'yi Başkanvekili Mu- rat Sökmenoğlu temsil ederken, AKP ve SP'den hıçbır temsilci bulunmadı. Dışişleri Ba- kanlığı'ndan Müsteşar Yar- dımcısı AH Tuygan, Ortado- ğu Dairesi Başkanı Büyü- kelçi Türkekul Kurttekin ile yeni TelAviv Büyükelçi- si Feridun Sinirlioğhınun katıldığı resepsiyona An- kara'daki diplomatik mis- yon temsilcilerinin de faz- la ilgi göstermemesi dikkat çekti. Genelkurmay 2. Baş- kanı Orgeneral Yaşar Büyü- kamt'ın Istanbul'da olması nedeniyle katılmadığı re- sepsiyonda Kara Kuvvetle- ri Komutanlığı Kurmay Başkanı Orgeneral Şener Eruygur en yüksek düzey- lı asker olarak yer aldı. Jospin'e ketçaplı saldırı • RENNES (AA) - Fransa'da cumhurbaşkanı adayı Başbakan Lionel Jospin, hafta sonunda yapılacak seçimler öncesinde yaptığı bir konuşmanın başında ketçaplı saldınya uğradı. Batıdakı Rennes kentinde meydana gelen olayda, iki genç. konuşmasına başlamak üzere kürsüye geldiğı sn-ada Jospin'in yüzüne ketçap firlattı. Jospin, salduının ardından iki genci toplantı salonunun dışına alarak azarladı ve kürsüye dönerek konuşmasına başladı. Kıbrıs'ta iyi niyet gösterisi • LEFKOŞA (AA) - Kıbns Rum kesıminin silahlannın bir kısmının, Kıbnslı Türklere iyi niyet gösterisi olarak. BM tarafmdan imha edilmesine başlandı. Aralannda otomatik ve ağır makineli riifeklerin de bulunduğu 4 bin 500 kadar silahın, banş gücü askerlerince BM karargâhında imha edildiği belirtildi. Lefkoşa'daki BM misyonu sözcüsü, Reuters'a yaptığı açıklamada, "Silahlann imhasma başlandı. Bu işın 2 ay kadar sürmesi bekleniyor" dedi. AB'den cinsel tacize önlem • BRÜKSEL (AA) - A\Tupa Bırlıği (AB), işyerlerinde cinsel tacizin önlenmesi amacıyla yeni kaü kurallar uygulanması karan aldı. Önceki gece geç saatlerde alınan kararda AB hükümetleri, işyerlerinde cinsel tacizin engellenmesi için ortak yasal standartlar üzerinde anlaşmaya vardı. Yeni yönergeye göre. işverenlerden, işçilerin şikâyetleri karşısında cinsel tacize karşı mümkün olan her tür önleyici tedbiri aldıklannı kanıtlamalan istenecek. Mahkemeler de tacize uğrayan işçilere halen var olan tavanı göz önüne almaksızın maddi tazminat ödenmesine karar vermede serbest olacaklar.