02 Haziran 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
19 NİSAN 2002 CUMA CUMHURİYET SAYFA HABERLER Demirerin •jeraatkararma fcozma • ANKARA <Cumhuri\et) - Yargıtay <5 Ceza Dairesi, Tasarnıf Mevduatı Sıgorta Fonu'na C TMSF) de\Tedilen Egebank'ın eski sahibi "Yahya Murat Demirerin şirketlerine Halk Bankası'ndan usulsüz kredi verildiği gerekçesiyle yargılandığı davada verilen beraat karannı bozdu. Daire. bozmaya gerekçe olarak "eksik soruşturmayı" gösterdi. İstanbul 4. Agır Ceza Mahkemesi'nce Demirel. Şaban Ayhan Tatlıgil. Gökalp Baştürk, Emine Mehtap Ceylan, Ender Altun, Hüsnü Barbaros Olcay, Muazzez Ela ve Mualla Halistürk hakkında verilen beraat karannı davanın müdahıli olan Halk Bankası temyiz etmişti. Üniversitede kavga • tstanbul Haber Servisi - İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi önünde, karşıt görüşlü iki öğrenci grubu arasmda kavga çıktı. Fakülte önüne bır grup ögrenciyle gelen İstanbul Clkü Ocaklan Başkanı Levent Temiz "fakültedeki sınavlara girmek isteyen ülkücü öğrencilerin, karşıt görüşe sahip öğrenciler tarafından engellendiği" gerekçesiyle basın açıklaması yapmak istedi. Bu sırada iki grup arasında karşılıklı slogan atmayla başlayan gerginlik kavgaya dönüştü. Yaralananm olmadığı olayda polis ülkücü grubu dışan çıkardı. Çörtük'e ihtiyatî tedbir • İstanbul Haber Senisi - Tasarnıf Mevduatı Sigorta Fonu'na (TMSF) devredılen Bayındırbank'm 2 Denetım Kurulu üyesirün başvurusu üzerine, bankanın eski sahibi Kamuran Çörtük ile 17 eski yöneticisinin malvarhklan üzenne "ihtiyati tedbir" konuldu. Tanilli: Eğithn iktidar sorunu • ESKİŞEHİR (Cumhuriyet) - Eskişehir Tepebaşı Belediyesi'nin Eğitim- Sen ve Eğit-Der ile birlikte Köy Enstitüleri'nin kuruluşunun 62. Yıldönümü etkinlikleri çerçevesinde gerçekleştirdiği "Köy Enstitüleri Gerçeği Nedir?" konulu panelde konuşan Prof. Server Tanilli, "Çağdaş eğitimi hayata geçirmek, bir iktidar sorunudur. Bize düşen de. o iktidann yolunu açmaktır'" dedi. Yunus Emre Kültür ve Sanat Merkezi Salonu'nda Tepebaşı Belediye Başkanı Ahmet Ataç'ın yönettiği paneli çok sayıda Köy Enstitüsü mezunu emekli eğitimci de izledi. Düzeltme • Haber Merkezi - Gazetemizde 13 Nisan 2002 tarihinde yayımlanan "Darbecilerin okulu" başlıkh haberde, darbecilerin eğitildiği okulun Panama'nın Fort Benning bölgesinde olduğu belirtilmişti. Sözkonusu okul ABD'nın Colombus kentindeki Fort Benning Piyade Okulu 'nda bulunmaktadır. Düzeltir, özür dileriz. Devletin sorumluluğu daraltılıyor, yapılaşmaya göz yuman belediyelere ceza geliyor Afet içinyenitasarıEBRU TOKTAR ANKARA - Bayındırlık ve Iskân Bakanlığı, başta dep- remler olmak üzere doğal afet- lere karşı alınacak önlemler- de mevcut yasanın yetersiz kaldığmı düşünerek, yeni bir yasa taslağı hazırladı. Taslak- ta; afetlerde devletin sorumlu- luk alanı daraltılırken, sigor- talamanın mümkün olmadığı yerlerde devlet yardımının ya- pılması öngörüldü. Afete ma- ruz bölgelerde yapılaşmaya izin veren belediye lerin ceza- landınlarak kaçak yapılaşma- nın önlenmesi planlanan tas- lakta; bu bölgelerdeki tapula- ra şerh konularak "yurttaşla- • Mevcut yasanın yetersiz kaldığı gerekçesiyle Bayındırlık ve îskân Bakanlığı'nca hazırlanan taslakta sigortalamanm mümkün olmadığı yerlerde devlet yardımı yapılması öngörülüyor. nn uyanlmasr, hasarlı bına- lann fotoğraf ve fihn çekim- leri ile belgelendirilmesi, afet çalışmalanna katılmayanlara asgari ücretin yansı kadar pa- ra ceza verilmesi, afetzedele- re inşaat malzemesi verilerek kendi evlerini kendilerinin yap- ması" gibı düzenlemeler ön- görüldü. Bayındırlık Bakanlığı "nca hazırİanan taslak görüşleri ahn- mak üzere ilgili bakanlıklar, Başbakanlık ve üniversitelere gönderildi. Çıkanldığı 1959 yılından 17 Ağustos 1999 dep- remine kadar 7 kez değiştiri- len "Umumi Hayata Müessir Afetler Dolayısryla Alınacak TedbirlcrieYapdacak Yardun- laraDair Yasa"'nın değiştıril- mesini öngören taslakta, afe- te karşı alınacak önlemlerin önemine işaret edildi. Taslağvn, genel gerekçe bö- lümünde, 1960 yıhndan 2001 yıhnın sonuna kadar 200 bin 431 evsiz afetzedeye konut ve işyeri verildiği kaydedilirken, yatınm programında 14 bin 219 konutun daha yer aldığı vurgulandı. Türkiye'de sigor- ta kapsamı dışında kalan 3-4 bin konutun doğal afet tehli- kesi taşıyan bölgelerde bulun- duğuna işaret edilen taslakta, "Afeften zarar gören herkes için devieti doğal sigorta duru- muna geriren baa maddder- de degişiklik vapılarak, uygu- lamanın kapsamı sigortalanıa- nın mümkün olmadığı koşul- lar ile sınırlandınlarak kanıu- nun sorumluluk alanı daral- ülnuştır'' denildi. Afete duyarlı imar planlan- run yapılması içm afet harita- lannın güncelleştirilmesini ve bir afet stratejisinin oluşturul- masını da öngören taslakta. belediyelerin cezai yükümlü- lükleri de arttınldı. Taslakta, afetzedelere yapılacak yardı- m konusu şöyle düzenlendi: "Afet nedeniyle konutlan oturulamayacak derecede ha- sar gören afetzedelere geçici bannma olanağı sağlanacak. BununiçinBayındniık Bakan- lığı, afetzedeye nakden ödeme- nin yanı sıra kira yardımı da yapabilecek ya da ana inşaat malzemelerini vererek, evini kendisinin yapmasını sağjaya- cak." ÇİZMEDEN YLKARI MUSA KART BJKSnK Ç(KTIG{ MP&'ne*ıe m.kart ı superonline.com Ortaklann parlamentodaki sandalye sayısı üç yılda 351 'den 334'e düştü Hükümet kan kaybediyor ANKAR\ (CumhuriyetBüro- su)-Hükümet, 18 Nısan 1999 se- çimlerinin 3. yıldönümüne **uz- laşma" görüntüsü zedelenmiş ve seçime yönelik arayışlann öne çıktığı bir ortamda girdi. 18 Nisan seçimlerinden sonra ku- rulduğunda toplam sandalye sa- yısı 351 olan hükümet ortakla- nnın milletvekili sayısı 334'e indı. Istifalar ve görevden alma- larla kabine bir ölçüde yenilenir- ken mayıs-haziran aylannda hü- kümetin yeniden biçimlendirile- bileceği söylentileri yaygınlaş- tı. 18 Nisan seçimlennden son- ra parlamentoda 5 olan parti sa- yısı da 7'ye yükseldi. 18 Nisan seçimlerinden bu ya- na gerek hükümetin. gerekse parlamentonun yapısında önem- li değişıklikler oldu. Seçimler- den 136 milletv ekılliği kazana- rak çıkan DSPnın sandalye sa- yısı geçen sürede 128'e indı. Ay- dın Milletvekili Sema Pişkinşüt TDP'yi kurarken, Mehmet Öz- can ile Nazire Karakuş da TDP'ye geçti. Rıdvan Budak, 18 Nisan seçimlerinden 129 sandalye ile çıkan MHP'nın mil- letvekili sayısı 127'ye indi. AK Güngör ihraç edılirken, Kadir Görmez ve Sıtla Türan yaşamı- nı yitırdi. Kaysen Milletvekili Sa- dık Yakut, AKP ye geçti. • 18 Nisan 1999 seçimlerinden sonra kurulan koalisyon hükümeti bugüne kadar mecliste 17 sandalye kaybetti. Nisan seçimlerinden sonra parlamentoda 5 olan parti sayısı da 7'ye yükseldi. Bülent Ersin Gök. Mustafa Düz de DSP'den istifa ettı. DSP Kon- ya Milletvekili Turan Bilge ıse yaşamını yitırdi. Adana Millet- vekili Arif Sezer de, Sadettin Tantan önderlığindekı siyasi arayışlar için partisinden istifa ettı. DYP'den istifa eden Kocaeli Mil- letvekili Meral Akşener ve Or- du Mılletvekili Yener Yüdınm ise MHPye katıdı. ANAP. 18 Nisan seçimlerin- den bu yana 9 sandalye kaybet- ti. Nizamettin SevgiH hacda ya- şamını yitirirken, 7 millerv ekıli DYP'ye, bır milletvekili de AKP'ye geçti. ANAP, Malarya bağımsız milletvekili Ahmet Özal'ı transfer etti. Kapatılan RP'nin devamı ola- rak kurulan Fazilet Partısi, 18 Nisan'da yüzde 15.3 oy oranıy- la 111 milletvekili çıkardı. Ya- sama dönemini Istanbul'dan se- çilen Merve Kavakçı'nın genel kuruldaki türbanlı gösterisıyle açan FP hakkında Anayasa Mah- kemesi'ne kapatma davası açıl- dığı sırada. partıde de "•yeniBk- çfler" ve "gefenekçfler" olarak ay- nşma başladı. FP, 22 Hazıran 2001 tanhinde "laikük karşıö eylemlerin odağı olduğu" gerek- çesiyle yüksek mahkeme tarafın- dan kapatıldı ve Nazh Ihcak ile Bekir Sobacı'nın da milletv ekıl- liği düşürüldü. Tepkiler Hükümet partizanhk yapryor Haber Merkezi - Afet kararnamesi, kapsam dı- şında kalan belediyelerin eleştirilerine hedef oldu. Kapsam dışında kalan be- lediyelerin başkanlan, "\fetle yüz yüze kalan be- lediyeler, Afet Fonu'ndan v ararlandınlmazken. ne- den yardım aklığını anla- yamadığımız beledryeler bu fondan yararlandınla- rak, ülke kaynaklan çar- çur edümektedir" eleşti- nsınde bulundular. Geçtiğımiz aylarda Mersin ve çevresinde ya- şanan sel felaketi sonra- sında hazırlanan afet ka- rarnamesinde hükümetin CHPveDYP'libelediye- leri kapsam dışında bırak- ması tepkiyle karşılandı. Mersin genelinde 70 be- ledıyeden 62 si kararname kapsamına alınırken 4 CHP, 4 DYP olmak üze- re 8 belediye kapsam dı- s,ı bırakıldı. CHP Mersin flçe Başkanı Adnan Gün- doğdu, hükümetin afette bile partizanca davTandı- ğını belirterek "Hüküme- ti ohışturanlar afette bile parrjzanhk v-aparak zarar gören belediyelere degil kendi partililerine yardım yapıyoriar" dedi. Kararname dışı kalan CHP'lı Arpaçsakarlar, Fındıkpınan, Akdere ve Göksu, DYPTi Karacail- yas, Kocabasanlı, Büyü- keceli ve Zeyne belediye başkanlan Içel Valısi .\kif Tığ'ı ziyaret ederek ka- rarnameye alınan beledi- yelerle aynı sorunu yaşa- dıklan halde kendilerinin afet kararnameye alınma- yarak mağdur edildikleri- ni söylediler. Arapaçsa- karlar Belediye Başkanı Saim Önal, dev letın ken- dılerini görmediğini be- lirtti. IRMIKI AYDIN ENGİN aenginca doruk.net.tr Eğer bölgeye gitmeden ön- ce yaratılan hava ölçü alınırsa ABD Dışişleri Bakanı Colin Po- well, Israil-Filistin turu "nöan eli boş döndü. Ne ateşkes sağ- layabildi, ne Israil'in işgal etti- ği Filistin topraklarından çekil- mesini. Şu anda çok kanlı haberler gelmemesi, yogun çatışmalann durulmuş gibi görünmesi, hat- ta son birkaç gündür bir "canlı bomba "nın patlamaması Po- vvel'ın gezisinin sonuçları değil. Tersine çatışmalar hafiflemiş gibi. Çünkü neredeyse "hacetkal- madı". Çünkü Israil gireceği yere girdi, işgal edeceğiyeri işgal et- ti; öldurecegi ya da tutuklaya- cağı Filistinli Araplan büyük öl- çüde "halletti". Hamas lider- lerinin Yaser Arafat'tan daha büyük agırlıktaşıdığı Cenin'de- ki cankırımının ürkütücü bo- yutlan bunun bir kanıtı ve gös- tergesi. • • • Dönelim Povvell'a. Irili ufaklı onlarca haber, bir o kadar yorum arasında Po- vvetl'ın gezisinin ana ekseni Yumurtasız Omlet - Arafat'sız Filistin gözden kaçtı gibi. ABD Dışişleri Bakanı biryan- dan kendi adı etraîında estiri- len, Beyaz Saray'ın güvercin- ler kanadından olduğu rüzgâ- rına dayanarak Filistın'e barış götüren adam olarak umutlar saçtı ve sonuçta dağ fare do- ğurdu. Harta onu bile doğur- madı. Ama bir yandan da Ortado- ğu turunun her adımında, her durağında "Arafat'sız bir Filis- tin" formülü için nabız yokladı. Ayrıntıları ve belirleyici et- kenleri bilemeyiz. Ama Po- well'ın bu arayışının boşa çık- tığı, o Israil'e vanr varmaz bel- li oldu. ABD güdümündeki Arap ül- keleri "Arafat'sız bir Israil" çö- zümünü isteseler bile benim- seyemiyorlar. Böyle bir çözü- me yanaşmalannın halkta te- tikleyeceği toplumsal ve siya- sal hoşnutsuzluğun boyutla- rından ürküyoriar. ABD'nin dü- men suyunda gitmeyen Arap ülkeleri içinse Arafat zaten hem bir kahraman, hem Filistin'de kalıcı bir çözümün kilidi. Kaldı ki Arafat'sız bir Filistin demek Hamas ya da Hizbul- lah'ın yönetimine geçmiş bir Filistin demek. Filistin kördü- ğümünün çözümünü din sava- şı temelinde ve Israil'in o top- raklardan kovulduğu ya da yok edildıği. 1948öncesinedönül- düğü koşullar olarak kavnyor ve savunuyorlar. Üstelik bunu barışçıl çözüm olanak ve ola- sılıklarını dışlayan bir "cihat" çerçevesinde sürdürmeyi yeğ- liyorlar. Eğer bugün Israil toprakla- rında patlayan canlı bombala- nn sayısı üçe, beşe, ona katlan- madıysa Israil ve dünya bunu. karargâhında sıkıştınlmış. kuşa- tılmış, karanlığa mahkûm edil- miş. bağlantılan alabildiğine ke- silmiş Yaser Arafat'a borçlu. ••• Yine Powell'a donelim. Povvell "Filistin-lsrail turu"dar\ eli boş döndü. Salt Arafat'sız bir Filistin formülünü kabul et- tıremediği için değil. Israil'in şa- hini {"akbabası" diye de okuya- bilirsiniz) Ariel Şaron'u işgal et- tiği Filistin topraklarından çe- kilmeye de ikna edemedi. Burada "istiyormuydu" diye sorulabilir. ABD'nin aslında "tav- şana kaç, tazıya tut" oynadığı ileri sürülebilır. Kameraların önünde "Arafat, Filistin halkmın yasal önderı ve Filistin devleti- nin yasal başkanıdır. Israil iş- gal ettiğı topraklardan çekilme- lı ve ateşkes sağlanmalıdır" de- yip, kapalı kapılar ardında Şa- ron'a göz kırpıp "Sen bildiğini oku. Operasyonu tamam/a. Fi- listin'dekı terör yataklannı ve kaynaklannı kunıt" dediği savu- nulabilir. Doğruluk payı elbette vardır. Ama gerçek bu kadar da si- yah-beyaz değil. Afganistan'da Taleban ikti- dannınalaşağıedilmesinin, "sa- dık" bir lıderin hükümetin başı- na getirilmesınin ve böylece Or- ta Asya'da sıyasal güçlerin ye- niden tanımlanmasının ve be- lirlenmesinin ardından sıra Or- tadoğu'nun yeniden tanımlan- masındaydı. Bu operasyon Is- rail eliyle gerçekleştirilmek isten- di. istenen Filistin'in yok edilme- sı ve böylece onlarca yıla yayı- lacak yeni "11 Eylül dalgala- n"n\n tohumlannın atılması de- ğil, bölgenin ABD çıkarları doğ- rultusunda bir istikrara kavuş- masıydı. Bunun Arafat'sız olmadığı gö- rüldü. GörülüncedeArafat'lı bir çözümden başkayol kalmadı- ğı da belli oldu. Bu ise işgalın sona ermesı, ateşkes ve ardın- dan bağımsız bir Filistin devle- ti demek. Şimdi bu çözümün önünde- ki engel sanıldığı ve gösterildi- ği gibi Arafat değil: Şaron. Diz- ginlenemeyen Israil militarizmi biraz da "Povvell'a rağmen" yo- lunda yürümekte ayak diriyor. ABD başkentinde ise Israil-Fi- listin eksenınde geciken çözü- mün, Saddam'azaman kazan- dırdığını söyleyip homurdanan- lann sayısı artmaya. seslen yük- selmeye başladı. Kraldan fazla kralcı olup Fi- listın/lsraıl topraklarında akan kan ırmaklarının sorumlusu ola- rak Arafat'ı gören ve gösteren- ler bir de gerçeğin bu yüzüne bakmayı deneseler... POLİTİKA GÜNLÜĞÜ HİKMET ÇETİNKAYA Dicle Köy Enstitüsü (*) 1940'ların başı... Hoşat Ovası'nda bir kaynaşma var... Hoşat Ovası, Zülküf Dağı'nın eteğinde Ger- van Ovası'nın ayakucundadır. Güneyinden Hila de- resi geçer. Kışlan Zülküf ve Çermik dağlarından gelen kırmızı renkli sular bu derede birleşir... Hoşat Ovası'nın dereye yakın yerinde, içinde kelleşmiş birkaç dut ağacı vardır. Hoşatlı ibrahim Ağa tarlanın sahibidir. Tek başına burada oturur. Yıkıntı bir evdir burası... Derenin suyu güz başına dek kesilmez. Dere- nin akıntısı olmadığından yaz başında sinekler çoğalır. Kara ve yeşil sivrisinekler... Yılda iki ziyaretçisi vardır buraların... Bingöl'e ve Bingöl'den güneye dönen çoban- lar. Birer gece konaklarlar Hoşat'ta. Dut ağaçla- rının dibinde ateş yakıp sabaha dek otururlar... Yılın öteki ayları Hoşat sineklere, yılanlara ka- hr... Hoşat Ovası. kıpır kıpırdır o yıllar... Çifteler. Gönen, Cilavuz, Kızılçullu, Akçadağ'ı izlemiş ve şantiye kurulmuştur... Artık binalar yükselmeye başlamıştır İbrahim Ağa'nın tarlasında... Bir eğitim kurumu, Köy Enstitüsü açılacaktır... Altı ay sonra 350 Güneydoğulu çocuğun eği- tildiği bir ortam oluşacaktır... Çobanlar yaylaya çıkarlarken dut ağaçlannın bulunduğu yerde ışıklı binaların bittiğini görünce şaşınrlar... • • • Aradan birkaç yıl geçmiştir... Milli Eğitim Bakanı Hasan Âli Yücel ve Genel Müdür Hakkı Tonguç Dicle'ye gelirler... Yücel, Dicle Köy Enstitüsü Müdürü'ne sorar: "Şu solunuzdaki tepenin üstünde görûnenler nedir?" Müdür: "Orası Tılhuzur köyüdür efendim..." Yücel: "Okulu varmıdır?" Müdür: "Henüz yok ama bir kız öğrencimiz o köy- den..." Yücel: "Ya şu dağın adı nedir?" Müdür: "Orası Zülküf dağıdır. Sağ ilerisi ise Memelan köyüdür. Akçadağ'dan bir aday öğretmen yılın sonunda oraya gelecek. Görülen karaltı okul bi- nası olur." Enstitü gezilir, derslere girilir. Işlikler, bahçegö- rülür... Hasan Âli Yücel, derste bir öğrenciye savaş du- rumuna ilişkin bir soru yöneltir... Fahri Başıbüyük adlı öğrenci hemen harita ba- şına geçer ve anlatmaya başlar... Topluluk içinde olan General Yümmü Üresin. öğrenciyi kutlarken öğretmen Leman Evren'e şöyie der: "Bu sorunun cevabını Harp Okulu son sınıföğ- rencisi zor verir..." Günlerden cumartesidir... Hasan Âli Yücel, bir köşede oturan, elinde mandolin olan çocuğa sorar: "Bu elindekı nedir?" Çocuk: "Mandolin..." Yücel: "Çalabiliyor musun?" Çocuk: "Çalıyorum ya! Akordunu yaptım, arkadaşla- rımla konser vereceğiz!" Çocuk arkadaşlarını çağırır... Konser verilir!.. Yücel, Ankara'ya dönüşte çocuğa (Ergun Ev- ren) bir takım mandolin teli, okul müdürüne de teşekkür mektubu gönderir... • • • Köy Enstitüleri demokrasinin temelini atmak için oluşturulmuştu... 1940'lara doğru Avrupa'nın Italyası'nda, Al- manyasrnda faşist yönetimler sürerken Türkiye Cumhuriyeti aydınlanma devrimini yaygınlaştırmak ve pekiştirmek istiyordu... Ne yazık ki aydınlanmanın eğitim ayağı kesil- di... Eğer Köy Enstitüleri kapatılmasaydı Türkiye demokrasisi sağlam, çağdaş birtoplum olurdu!.. * Nazif Evren'in anılanndan (Poyraz köyünden Köy Enstitülerine - GÜNDOĞAN YAYINLARI) hikmet.cetinkayaCflcumhuriyet.com.tr Faks numaramız: 0212/ 513 90 98 Hikmet ÇETİNKAYA kadınlaryağmurvekuşlar € U 0 i Z i ı A Y ı n C • L • ı< Tel: 0212-512 42 19 Faks: 512 II 72
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle