Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SA-VFA CUMHURİYET 10 NİSAN 2002 ÇARŞAMBA
OLAYLAR VE GORUŞLER olay.gorus@cumhuriyet.com.tr
AÇI
SOYSAL
farumar larım
BH-ENbilir:;umhjryetintanmvehayvancılık
pnolitikası. yaki Zjamarlara kadar, çok ülkeye ör-
nck sayılabilirdi: l l k yllardan başlayarak akıllıca,
rxeredeysetutarlı bir 2lanmışgibi, adım adım uy-
ghulanan bir pc4iti*;a.
Tarım alanında yetştirilmek üzere dışa öğren-
ci gönderme.
"Numune çftliAderyie başlayan "devletüret-
rne çiftlikleri, harafar, tihum ıslah istasyonlan, yem
fabrikalan, An<ara 'oa Orman Çiftliği".
Ziraat mekteplerinn üstünde, zamanla Anka-
ra Üniversitesi ntn çe<irdeği olacak bir yüksek zi-
raat enstitüsü.tanmn. ormancılığınve veteriner-
liğin fakültelerde bire- bilim dalı olarak öğretilme-
si.
Kırsal kalkınmaya /önelik eğitim yöntemi ola-
rak Köy Enstitüleri.
Zirai Donatım Kurumu.
Pancar ekimının geiştirilmesi, şeker ve yem sa-
nayii.
Süt Endüstnsi Kurumu ile Et ve Balık Kurumu.
Kronolojik sıra/a sokma derdiniz yoksa, sayın
sayabildiğiniz kadar.
Kısacası, harap Anadolu'dan ve bezgin köy-
lüden yeni ve diri bir rarım ülkesi yaratma çaba-
ları. Tanmda oluşscakartı değeri sanayie aktar-
ma.
Şimdiisetamtersi Teknoloji ve sermaye bağ-
lantılarıyla dış-a teslim olmuş bir besin sana-
yii; onu beslemek şcyle dursun, kendisi "muh-
tac-ı ftimmet" bir •tarım. Hatta, "Türktanmı"n\ö\-
dürmeye ve yabarvcı egemenlığinde bir başka Tür-
kiye tarımı" kurmaya yönelik dış çabalarla sinsi
ortaklık.
Niçin bu çabalar?
Arnerika'nın ve Kanada'nın buğday fazlasını Tür-
kiye'ye satma derdinde olanlar, Anadolu tahılcı-
lığının geliştirilmesini curduımayı becerdilervebu
ülke buğday satın alır oldu. Şimdi de tarımını ve
tarımsal sanayiini çeşitli önlemlerie koruyan bir
Avrupa, kendi ürcınlerini Türk halkına yedirme
çabasında.
Sonuç, vaktiyle beslenme konusunda kendi-
ne yeter olmakla övünen Türkiye, artık elmaya va-
nncaya kadar her şey dıştan getiren bir ülke du-
rumunda. Şeker fabrikalan da kapanacak, Tekel'in-
kileryabancı tütürı işteyecek.
Yapılanlara bakın: Tarım satış kooperatifleri-
ni düzeltmek yerine körletmek, üreticiyi elin-
den tutup daha iyi örgütlemek yerine beş para-
lık yabancı akhyla "doğrudan destek" denen bir
saçma programa geçmek olacak şey midir?
Şimdi de anlaşılmış ki. doğrudan destek alan-
lar hiç ekin ekmerneye, çiftçi olmayanlar destek
almayabaşlamış. Yeni programıhalkatanıtmave
uygulamayı havadan denetleme işi ıçin yabancı
şirketlere de açık ihaleler düşünülüyormuş.
El kılavuzluğuyla yolaçıkıp kendini perişan ve
rezil etmenin tam resmidir.
Prof. DP. BIOBMBİ YURTCAN
Ceza Vargılaması Hukuku
8. Baskı çıktı
Ödün Vermekle Değil, Çağdaşlaşmayla!..
Erol ERTUGRUL Hukukçu, Aydın Atatürkçü Düşünce Derneği Başkanı
^ çinde bulunduğumuz dönem-
V de, ülkemizde gerçek anlam-
I da bir sağ-sol çatışması. çe-
I kişmesı yoktur. Gerçek an-
-M~ lamda. tam bağımsızlıktan
yana olanlarla olmayanlann tartış-
masi. çatışması vardır. Daha açık
bir anlatımla kûreselleşme adı altın-
da. ekonomik kaynaklanmızı yok
eden. varsılı daha varsıl. yoksulu
daha yoksul yapan. yapacak olan
ve ulus devleti ortadan kaldırmay ı
amaçlayan bir düşünce ile buna kar-
şı olanlann çatışmasıdır var olan.
Atatürk'ün tam bağımsızlık il-
kesinden yana olanlarla. Türkiye'yi
sömürge yapmak ısteyen. yurdu-
muzu ve ulusumuzu tutsak edecek
olan dışgüçlerle. onlann yerli işbir-
likçileri arasındaki çatışmadır bu.
Bu açık çatışma. ekonomik bağım-
sızlığımızı yok eden IMF-Dünya
Bankası tarafından ıstenilen ve alı-
nan ödünlerde kendisini gösterdiği
gibi. Avrupa BirliğTne (AB) gir-
mek adına önümüze sürülen dayat-
malarda da göstermektedir. Zaman
zaman da, sanki. AB bizi hemen
alacakmış ve istediklerini yaptığımız-
da hemen bu gerçekleşecekmiş gi-
bi ortalığı birbirine katanlar. buna
akılcı bir biçimde karşı çıkanlan ne-
rede ise vatan haini saymaya çalışı-
yorlar. Olaylan tartışırken duygusal-
lıktan uzaİc ve alalcı olmakta yarar
N'ardır. Türkiye. yetmiş milyona yak-
laşan genç nüfusu ile. A\Tupa'run en
kalabalıkülkelerinden birisidir. Eğer
AB'ye girecek olursaL "serbestdo-
laşım" hakkı nedeni ile. bizim yurt-
taşlanmız. örneğin Bitlıs'ten,
Muş'tan. Sürt'ten kalkıp hiçbir en-
gelle karşılaşmadan Paris"e, Ro-
ma'ya. Cenevre'ye gıdebilecekler-
dir. Bunun dışında. her yurttaşımı-
za. AB iş bulmak zomndadır. Bu ola-
mıyorsa. işsizlik sigortası nedeni ile
her \-urttaşımız ücret alacaktır. Ay-
nca. geri kalmış bölgelerimizin kal-
kınması için AB yeterli parayı ayı-
racaktır. Şimdi düşünelim. ekono-
mik demokratik sorunlan bulunan.
büviik bölümü eğitimsiz. böylesine
bü\ük nüfuslu bu ülkeyi AB içeri-
sine alır ve ekonomik-sosyal-siya-
sal bunca sıkıntıya katlanır mı? Bu
soruya evet demek ve bu durumu-
muzla AB'nin bizi hemen alacağı-
nı düşünmek için. epeyce saf olmak
gerekiyor. Zaten AB de bıze. olum-
lu yanıt vermiyor. Yalnızca "gerek-
li görüşmdere başlayabilmek için"
ödünler istiyor. Yani siz bu isteni-
len ödünleri verirsenız, görüşmele-
re başlanacaktır. Istenilen ödünler ıse
bellidir: IMF-Dünya Bankası ikili-
sınin kredi adı altında verdiği borç
parayı alabilmemiz için istedikJeri-
ni yapacağız. tstenilen yasalan çı-
karacağız. Tütün Yasası. Tekel Ya-
sası, Şeker Yasası, en verimli eko-
nomik kaynaklanmızın bile özel-
leştirilmesi bu istemler sonucu ger-
çekleştirilmiştir. AB sözcüleri.
Ege"deki haklanmızdan vazgeçme-
mızı istiyor. Kıbns"tan çıkmamızı is-
tiyor. AB"nin genişlemeden sorum-
lu üyesi Günter\ferheugen. Atina'da
yaptığı görüşmelerde. Türkiye Kıb-
ns'tan çıkmazsa. AB'ye giriş gö-
rüşmeleri başlayamaz diyor. Sözde
Ermeni soykınmını kabul etmemiz
isteniyor. AB Parlamentosu bu yol-
da bir karar tasansını kabul ediyor.
Bunlarla da kalınmıyor: "Anadilde
eğjtim" adı altında, ülkemizi bölün-
menin eşiğine götürecek yararsız
ve yapay birgündem oluşturuluyor
Tüm bunlan yerine getirirsek. .AB"ye
giriş görüşmelerine başlanabilecek-
miş... Ülkenin hangi onurlu bireyi
bu dayatmalan kabul edebilir? Ve ya-
kın zamanda gerçekleşemeyeceği
belli bir amaç uğnına hangi siyasa-
cı bu ödünleri verebilir?
Yeni yayılmacı ve sömürgecı dış
güçler ve onlann yerli işbirlikçileri
bu ıstemleri kabul ettirmeye çalış-
salar bile. ulusumuz. bu onursuzlu-
ğu nasıl kabul edebilir. kolav özüm-
senir şey midir bu! AB' ye gırmenın
yolu öncelikle. hukukun üstüniü-
güne dayalı. temel hak ve özgür-
lükJeri ilke edınmiş. gerçekten de-
mokratiL ekonomik sonınlannı çöz-
müş bir düzen kurmaktan geçmek-
tedir. Böyle bir düzen kurmadıkça,
kısacası Atatürk"ün başlattığı çağ-
daşlaşma>T ve aydınlanmayı tamam-
lamadıkça AB bizi içine almaz. ala-
maz: ama alacağım diye oyalayıp
ödünJer \ ermemizi sağlamaya çalı-
şır. Demek önce bizim hazır olma-
mız gerek. Tüm sorunlanmızı ön-
ce biz çözecek. ulusal omırumuzdan
ve tam bağımsızlığırruzdan ödünler
vermeyeceğiz. Günü geldiğinde Av-
rupa'daki yerimizi alacağız. o za-
man alacağız. 0nun için diyoruz ki.
günümüzdekı çatışma. tam bağım-
sızlıkçılarla. ülkemizi tutsak yap-
mak isteyen dış güçler ve onlann yer-
li işbirlikçileri arasındadır. Elbet so-
nuçta tam bağımsızlıkçılar. aydın-
lanmadan. uygarlığı özümsemek-
ten yana olanlar kazanacaktır.
Kooperatif Düzenlemeler ve Toplumsal Ekonomi
kanıErdOgan KAIVTURER Kırklareli Köy-Koop Başk.
* • Ikemizde koope- lik ve demokrasi ölçüsü, dıriar. Sigortacılıkta, tsveç
| I ratifdüzenleme- bu ülkelerdeki kooperatif
I I ler yaygınlaş- sektörünetkinlığiileoran-
V - X makta ve bu tılıdır. Kooperatifdüzenle-
ler yaygınlaş-
makta ve bu
üçüncü (kooperatif) sektö-
rün oluşumunda ve geliş-
mesinde önemli atılımlar
gözlenmektedir. Anayasa-
mızın 171. maddesi gere-
ğince desteklenmesi gere-
ken bu kooperatif düzenle-
meler, ülkemizdeki özel
sektör öncelikli yönetim
anlayışlan nedeniyle yete-
rince önemsenmemektedir.
Bu durum. üretıcileri oldu-
ğu kadar, tüketicileri de
olumsuz etkilemekte ve ül-
kemizin kalkınması olum-
suz etkilenmektedir. Bu
olumsuz tablonun değiş-
mesi gerekiyor. Bu deği-
şim elberte sivil toplum ör-
gütlerinin etkinliklerinin
artması. bir anlamda ger-
çekçi demokrasi uygula-
malan ile hayata geçirile-
bilir.
AB ülkelerinin gelişmiş-
meler dünyamızda özellik-
le Avrupa Birliği'nde (AB)
önemli bir ekonomik sek-
tör oluşrurmaktadır. "AB'de
kooperatifsektörün yarat-
öğıişsayısının2.5mihünri-
vannda oiduğu tahmin edi-
Ihor. Bu rakam A\Tupa Bir-
liği'ndeki on beş ülkenin
toplam istihdamının yüzde
17'sine isabet etmektedir.
Birtakım uyum politikala-
n yoluyia kooperatiflerin.
tüm 1990"larm iş >aratıcn
lan olarak hizmet verdiği
anlaşümaktadır." (Bernard
Thiry-Liej Cniversitesi
Ekonomi ProfesörüBelçi-
ka-1999.)
Ülkemizde kooperatifle-
rin yarattığı iş sayısı hak-
kında elimizde net rakam-
lar yok. ancak kooperatif
sektörün önemli bir işlen-
dirme (istihdam) yarattığı
bilinmektedir.
Avrupa Birliği'nde ko-
operatifler, ekonomi. ban-
kacılık, sigorta. tanm, sa-
nayi, imalat. ticaret. ente-
lektüel hizmetler. sosyal,
kültürel, eğitsel ve tatil hiz-
metleri, eczacılık, sağlık,
iskân, turizm. mesken ve
benzen alanlarda çalışma-
larda bulunuyorlar, bu alan-
larda iş (istihdam) yaratı-
yorlar. "•Ömeğin, HoOan-
da'da turizm kooperatifle-
ri pi\ asanın \iizde 83"ünü.
İtah a'da \iizde 55'ini, Por-
tekiz'deyüzde45'ini, Avus-
turya"da>ü/de 30'unu kont-
rol etmektedir. Bankacüık
sektöriinde faalivet göste-
ren kooperatiflerFransa'da
pi>asarun jüzde37*sini, Al-
manya ve İspama'da yüz-
de 8'inieOerinde rurmakta-
ve Avusturva kooperatifle-
ri bu sektörün > üzde 18'ini
kontrol etmektedirier. Tü-
ketici kooperatifleri be Fran-
sa'da piyasanın yüzde
35'ine, Finlandha'da yüz-
de 29'una, İsveç'te >üzde
2O'sine sahiptir." (Ulusla-
rarası Kooperatif Alyansı-
ICA 1988.)
Ülkemizde tanm, el sa-
natlan, sulama, su ürünle-
ri. tüketim, konut. eczacı-
lık, eğitim. taşımacılık. ta-
nm-kredi, esnaf-kredi vb.
alanlardaki kooperatif dü-
zenlemeler. toplumsal eko-
nomi örneklerini oluşturu-
>or. Kooperatiflereek ola-
rak, çeşitli birlikler, ortak
dernekler \ e vakıflar gibi
kuruluşlar da toplumsal
ekonomi tanımı içinde de-
ğerlendiriliyor. Toplumsal
ekonomi, tanımında farklı-
lıklar olsa da; üçüncü sek-
tör. üçüncü sistem. kâr ama-
cı gütmeyen kuruluşlar. gö-
nüllü sektör gibi sözcük-
lerle anlatılmaktadır. An-
cak Avrupa ülkelerinde top-
lumsal ekonominin temel
unsurlan kooperatiflerdir.
Avrupa ülkelerinde ilk
kez Fransa hükümetinin
1981 yılında oluşturduğu
"Toplumsal Yenileme ve
Toplum Ekonotnisi Bakan-
hklar Delegasjonu" halen
varlığını sürdürmektedir.
Avrupa'da toplumsal eko-
nomi alanında sürekli ve
büyük konferanslar düzen-
lenmiştir: Paris 1989, Ro-
ma 1990, Lizbon 1992,
Briiksel 1993, Sevü 1995
ve Bermingham 1998 kon-
feranslarında toplumsal
ekonomi düşüncesini ta-
nıtmak ve tammlamak
amacıyla bir daruşma ko-
mitesinin kurumsallaş^ınl-
ması sağlanıruştır.
Görülüyor ki, çağcıl de-
mokrasi uygulamalan ile
yönetilen Avnjpa ülkele-
rinde toplumsal ekonomi
uygulamalanrun ekonomik
ve sosyal alandaki önemi ve
etkinliği giderek artmak-
tadır. Bu güç artışına para-
lel olarak bir anlamda sivil
toplum örgütlerinin ülke
yönetimine katkılan ve et-
kileri de artmakta ve so-
nuç olarak çağımızda ta-
nık olduğumuz gibi geliş-
miş Avrupa ülkelerinin yö-
netim kalitesi yükselmek-
tedir.
Başta da değindiğimiz
gibi, Avrupa ülkelerinde
toplumsal ekonomi uygu-
lamalan ile önemli bir is-
tihdam yaranlmaktadır. Ön-
ceki maliye bakanlanmız-
dan Sa>in Zekeriya Temi-
zel'üı saptamalanna göre;
Almanya, Fransa ve lingıl-
tere'de toplam yıllık istih-
dam gereksinımi 1 milyon
dolayındadır. Yani bu üç
ülke, heryıl 1 milyon yeni
ışgücü yaratmak zorunda...
Ülkemiz Türkiye ıse her
yıl 1 milyon 300 bin kişi-
ye iş bulmak zorunda. Tür-
kiyemizdeheryıl 1 milyon
300 bin kişi işgücü piyasa-
sına katılmakta ve iş iste-
mektedır. Ülkemizde top-
lumsal ekonomiye, özel-
likle bu ekonominin temel
taşlan olan kooperatif dü-
zenlemelere verilecek ger-
çek destek ve teşviklerle
hem ülkemiz istihdamına
katkı sağlanabilir hem de
piyasalarda sağlıklı denge-
ler oluşabilir.
Bir toplumsal ekonomi
uygulaması olarak Köy-
Koop Kjrklareh Bırliğimı-
zin çalışmalanm ömek gös-
termek isterim. Birliğimiz
bünyesinde 30, birim ko-
operariflerimizde 120, top-
lam 150 kışiye süreklı sı-
gortalı iş sağlanmış bulun-
maktadır. Bu rakam hasat
sezonunda 200 kişiye yak-
laşıyor. 12 Eylül devirme-
sinden sonra 1980-1990
arasında çalışamaz duru-
ma düşürülen birliğimiz,
ekonomik çalışmalanna an-
cak 1991 yılında yeniden
başlayabıldı. 1995'e kadar
süt pazarlaması. süt ürün-
leri işletmesi, köy pazarla-
n (üretici ortaklara temel tü-
ketim mallan saglayan mar-
ketler zinciri), akaryakıt
sağlama, tohumluk buğday
üretimi, ücretsiz veteriner-
lik hizmetleri gibi alanlar-
daki ekonomik uygulama-
lan hayata geçirdi. Bu eko-
nomik çahşmalardan artan
değerlerle Poyralı köyünde
(Pınarhisar), lOOdekardo-
layında bir arsa aldı. Bu ar-
sada elektrik, su, antma gi-
bi sanayi altyapı çalışma-
lanm tamarnlayarak kendi
süt fabrikasını kurmaya gi-
rişti.
Köy-Koop Kırklareli
Birliği, süt fabrikası yatın-
mının birinci bölümünü ta-
mamlamak üzeredir. Önü-
müzdeki yakın günlerde
süt ürünleri üretimimizi
kendi işletmemizde sürdü-
receğiz. Birlığımizm ortak
kooperatiflerden tahsil edil-
miş ortakhk pa}lannda olu-
şan sermayesinın toplamı 3-
4 miryar TL dolayındadır.
Başanlı bir toplumsal
ekonomi uygulamasını ger-
çekleştiren ve çalışmalan
genel kurullanmızda oy-
birliği ile aklanan, devlete
yük ohnadan trilyonlarla
ifade edilebilen bir mal var-
lığına ulaşan ve trilyonlar-
la anlatılabüen katma değer
oluşturan birliğimıze teşek-
kür edilmesi gerekmiyor
mu? Ne yazık öyle değil,
engellemelervar...
FikretKız-ılok
Jayy jcccsi
22 Nisan 2OC2 Pazartesi • 20.30 • AKM (Büyük Salon)
MeliKe >c*t^ir«ğ • İsvviail H. bzv*\rc\o
Ser-ttKf i- TEMer • Grnp (ri\n<toyark
Arjen frürz.«ıp • E-v^in \yi\$
M. F.Ö. • SûiteMt Ortaçşi\
Mcitln Ödevvıiş • Okavjto Önoler
je*H« • jelçı^K Yöntevn
isyjÇRE HAST&r*si [Banvltj Cumhuriyei
Haydi Festival'e
Yılın beklenen anı geldi...
Fılm Festivali 16 günde, 18O'İ aşkın birbirinden ilginç filmle, sinemaseverlere
Yedincı Sanat'ın birleştirici gücünü, sevincini ve çoşkusunu sunuyor.
Keyifli saatler için, haydi sinemalara...
21. Uluslararası Istanbul Film Festivali'nin biletleri 10 Nisan Çarşamba
saat 10.00'dan itibaren Beyoğlu'nda EMEK, ATLAS, SİNEPOR BEYOĞLU ve
Kadıköy'de REXX sinemalarının gişelerinde satışa sunuluyor.
Bilet Fiyatları:
Tam
Ûğrenci ile 65 yaş üzeri (hafta k?ı 13.30 ve 16.00 seanslannda]
10.30 seansında tüm biletler
7 Milyon TL.
5 Milyon TL.
4 Milyon TL.
al Sponsoru Kurumsal Sponsorlar www.istfest.org
Bi let Sabş:AKM • Cumhuriyet Kitap Kulübü (Taksim)
Bilgi i çin: 021İ575 26 66 • 0212 251 56 00-0212 252 38 81
KOÇBANK MAR'MARA
Bu ılan
Cumhurr/et Gazeîesi'nın
katkılarryia yayınianmıştır
PENCERE
Her Şey Onceden mi
Yazılmış?..
Filistin'in işgaline ilişkin haberleri televizyonda iz-
lerken -herkes gibi- ben de kahroluyorum; tuhaf
duygulara kapılıyorum...
"Işgai" ne demek?..
1990'da trak, Kuveyt'i işgai ml etmişti?..
ABD karşı mı çıkmıştı?..
2002'de Israil, Fılistin'i işgal ediyor..
ABD karşı çıkmıyor..
Diyeceksiniz ki:
- Ikisi aynı şey değil!..
Bizim gazetenin bahçesinde bir ahşap konak
var, eskı adı "Pembe Köşk"...
İşgal döneminde Ingiliz Komutanlığı imiş, bilen-
lerderler ki:
- Bu konağın bodrumlarında birçok yurtsever
Türk'e zulüm yapılmıştı...
Ingilizler 16 Mart 1920'de Istanbul'u işgal et-
mişlerdı; 4 Nisan 1920'de Refik Halit "Alemdar"
gazetesindeki köşesinde soruyordu:
"Hani Mustafa Kemal Istanbul'a gelecekti?..
Hani Harekâtı Milliye vatanı kurtaracaktı?..
Hani Medis-i Mebusan'da Fransız Ihtilali'nde-
ki gibi celâdetler gösterilecekti?..
Hani Felah-ı Vatan yedi düvelle başa çıkacak-
tı?..
Hani beni asacaklardı?.."
Refik Halit yurtseverlerle alay ediyordu; gerçi
KurtuluşSavaşı sonundaasılmadı; ama, "150'lik-
ler" arasına katılıp sürgüne gönderildi.
•
Filistin işgal edildi..
Kimbilir neler oluyor işgal sürecinde, ne rraged-
yalaryaşanıyor!..
Dünya seyrediyor!..
Haydi dünya seyrediyor da Araplar ne yapıyor?..
Acıklı bir durum!..
Bugün Filistin'de olanbitenleri. ancak yann çıp-
lak gerçeğiyle öğrenebilecegiz...
Savaşın genellemesi, kişisel dramlan örter: ama,
kimbilir insanların ruhsal dünyalarındaki yıkıntıla-
rın yarattığı cehennemlerde hangi zebaniler hora
tepiyorfar; yıkıntıların altında kalanlar, ilerde kendi
kendileriyle nasıl hesaplaşacaklar?..
•
Kitaplığımın üst rafında dört Kuran-ı Kerim du-
rur; birinin iç kapağına, babam, eski yazıyla şu no-
tu düşmüş:
"Birinci Cihan Harbi'nde, Cebelilübnan ve ha-
valisi43'üncü Fırka Erkânı Harbiye Reisi, Kıdem-
li Erkânı Harp Yüzbaşısı olup 1333 (1917) senesi
Arabistan hcatinde Baalbek şimalinde birgeceyü-
rüyüşü (çekilişi) sırasında, benimle helâllaştıktan
ve öpüştükten sonra şakağına dayadığı tabanca-
sıyla intihareden merhum Bahaettin Efendi'ye ait
olup tarafımdan muhafaza edilmiştir."
Kuran-ı Kerim nefti renkli, bez ciltli...
Yazı iç kapağına yazılmış...
Başka bir bilgi yok; babam savaş anılanndan hiç
sözaçmazdı...
•
Ortadoğu'da kutsal topraklar var..
Hayır, belki de kutsal değil..
Lanetli topraklar.
Yahudiler bu topraklarda bir türlü huzura kavu-
şamadılar; ne eski çağlarda..
Nede bugün..
Filistin'in işgali üst üste istiflenmiş kanlı tarihin
taze biryaprağı gibi...
İşgal neyi çözecek?..
Göreceğiz!..
Sanki her şey onceden tarihe yazılmış bir sonun
başlangıcı gibi geliyor insana...
YILMAZ ŞAHİN (JAPON YILMAZ)
1954-....
Gördüğü ilk su birikintisine
Okyanus diyebilecek kadar
karşılıksızdı yüreği.
NESRİN-ULAŞ
ENGLISH CENTRE
L a n g u a g e S c h o o l
^ Genel İngilizce Programfan
«3 Şirketler ve Kuruluîlar İçin Özet Programlar
£ İş İngilizcesi
TOEFL-IELTS-KPDS Suuvlanna Hazırlık
Programlan
Çocuklara Özel Programlar
Bire-bir İngilizce Eğitimleri
Ev Hanımlanna Özef Hafta İçi Gündüz
İngilizce Programtarı
Öğrencilerimize Ücretsiz Aktiuiteler
^zfCjit Ztz/ruın
Uıvsiife eoi&Ufût ottnanuı
cnuzuifûa...
BAŞARINIZI ZİRVEyE
TAŞIMAyA hAZIRIZ...
YA siz?...
TURKCELL
Rumlı Cad No 92 80220 Osmanbvy Istanbul
T*t (0212) 225 9172 • 247 09S3 - 241 2034
E^nall »nglishc«ntra@sup«ronUn« com
www «ngllshcantra cotn
ENGLISH CENTRE
L a n g u a g S c h o o l