22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SA-VFA CUMHURİYET 10 NİSAN 2002 ÇARŞAMBA OLAYLAR VE GORUŞLER olay.gorus@cumhuriyet.com.tr AÇI SOYSAL farumar larım BH-ENbilir:;umhjryetintanmvehayvancılık pnolitikası. yaki Zjamarlara kadar, çok ülkeye ör- nck sayılabilirdi: l l k yllardan başlayarak akıllıca, rxeredeysetutarlı bir 2lanmışgibi, adım adım uy- ghulanan bir pc4iti*;a. Tarım alanında yetştirilmek üzere dışa öğren- ci gönderme. "Numune çftliAderyie başlayan "devletüret- rne çiftlikleri, harafar, tihum ıslah istasyonlan, yem fabrikalan, An<ara 'oa Orman Çiftliği". Ziraat mekteplerinn üstünde, zamanla Anka- ra Üniversitesi ntn çe<irdeği olacak bir yüksek zi- raat enstitüsü.tanmn. ormancılığınve veteriner- liğin fakültelerde bire- bilim dalı olarak öğretilme- si. Kırsal kalkınmaya /önelik eğitim yöntemi ola- rak Köy Enstitüleri. Zirai Donatım Kurumu. Pancar ekimının geiştirilmesi, şeker ve yem sa- nayii. Süt Endüstnsi Kurumu ile Et ve Balık Kurumu. Kronolojik sıra/a sokma derdiniz yoksa, sayın sayabildiğiniz kadar. Kısacası, harap Anadolu'dan ve bezgin köy- lüden yeni ve diri bir rarım ülkesi yaratma çaba- ları. Tanmda oluşscakartı değeri sanayie aktar- ma. Şimdiisetamtersi Teknoloji ve sermaye bağ- lantılarıyla dış-a teslim olmuş bir besin sana- yii; onu beslemek şcyle dursun, kendisi "muh- tac-ı ftimmet" bir •tarım. Hatta, "Türktanmı"n\ö\- dürmeye ve yabarvcı egemenlığinde bir başka Tür- kiye tarımı" kurmaya yönelik dış çabalarla sinsi ortaklık. Niçin bu çabalar? Arnerika'nın ve Kanada'nın buğday fazlasını Tür- kiye'ye satma derdinde olanlar, Anadolu tahılcı- lığının geliştirilmesini curduımayı becerdilervebu ülke buğday satın alır oldu. Şimdi de tarımını ve tarımsal sanayiini çeşitli önlemlerie koruyan bir Avrupa, kendi ürcınlerini Türk halkına yedirme çabasında. Sonuç, vaktiyle beslenme konusunda kendi- ne yeter olmakla övünen Türkiye, artık elmaya va- nncaya kadar her şey dıştan getiren bir ülke du- rumunda. Şeker fabrikalan da kapanacak, Tekel'in- kileryabancı tütürı işteyecek. Yapılanlara bakın: Tarım satış kooperatifleri- ni düzeltmek yerine körletmek, üreticiyi elin- den tutup daha iyi örgütlemek yerine beş para- lık yabancı akhyla "doğrudan destek" denen bir saçma programa geçmek olacak şey midir? Şimdi de anlaşılmış ki. doğrudan destek alan- lar hiç ekin ekmerneye, çiftçi olmayanlar destek almayabaşlamış. Yeni programıhalkatanıtmave uygulamayı havadan denetleme işi ıçin yabancı şirketlere de açık ihaleler düşünülüyormuş. El kılavuzluğuyla yolaçıkıp kendini perişan ve rezil etmenin tam resmidir. Prof. DP. BIOBMBİ YURTCAN Ceza Vargılaması Hukuku 8. Baskı çıktı Ödün Vermekle Değil, Çağdaşlaşmayla!.. Erol ERTUGRUL Hukukçu, Aydın Atatürkçü Düşünce Derneği Başkanı ^ çinde bulunduğumuz dönem- V de, ülkemizde gerçek anlam- I da bir sağ-sol çatışması. çe- I kişmesı yoktur. Gerçek an- -M~ lamda. tam bağımsızlıktan yana olanlarla olmayanlann tartış- masi. çatışması vardır. Daha açık bir anlatımla kûreselleşme adı altın- da. ekonomik kaynaklanmızı yok eden. varsılı daha varsıl. yoksulu daha yoksul yapan. yapacak olan ve ulus devleti ortadan kaldırmay ı amaçlayan bir düşünce ile buna kar- şı olanlann çatışmasıdır var olan. Atatürk'ün tam bağımsızlık il- kesinden yana olanlarla. Türkiye'yi sömürge yapmak ısteyen. yurdu- muzu ve ulusumuzu tutsak edecek olan dışgüçlerle. onlann yerli işbir- likçileri arasındaki çatışmadır bu. Bu açık çatışma. ekonomik bağım- sızlığımızı yok eden IMF-Dünya Bankası tarafından ıstenilen ve alı- nan ödünlerde kendisini gösterdiği gibi. Avrupa BirliğTne (AB) gir- mek adına önümüze sürülen dayat- malarda da göstermektedir. Zaman zaman da, sanki. AB bizi hemen alacakmış ve istediklerini yaptığımız- da hemen bu gerçekleşecekmiş gi- bi ortalığı birbirine katanlar. buna akılcı bir biçimde karşı çıkanlan ne- rede ise vatan haini saymaya çalışı- yorlar. Olaylan tartışırken duygusal- lıktan uzaİc ve alalcı olmakta yarar N'ardır. Türkiye. yetmiş milyona yak- laşan genç nüfusu ile. A\Tupa'run en kalabalıkülkelerinden birisidir. Eğer AB'ye girecek olursaL "serbestdo- laşım" hakkı nedeni ile. bizim yurt- taşlanmız. örneğin Bitlıs'ten, Muş'tan. Sürt'ten kalkıp hiçbir en- gelle karşılaşmadan Paris"e, Ro- ma'ya. Cenevre'ye gıdebilecekler- dir. Bunun dışında. her yurttaşımı- za. AB iş bulmak zomndadır. Bu ola- mıyorsa. işsizlik sigortası nedeni ile her \-urttaşımız ücret alacaktır. Ay- nca. geri kalmış bölgelerimizin kal- kınması için AB yeterli parayı ayı- racaktır. Şimdi düşünelim. ekono- mik demokratik sorunlan bulunan. büviik bölümü eğitimsiz. böylesine bü\ük nüfuslu bu ülkeyi AB içeri- sine alır ve ekonomik-sosyal-siya- sal bunca sıkıntıya katlanır mı? Bu soruya evet demek ve bu durumu- muzla AB'nin bizi hemen alacağı- nı düşünmek için. epeyce saf olmak gerekiyor. Zaten AB de bıze. olum- lu yanıt vermiyor. Yalnızca "gerek- li görüşmdere başlayabilmek için" ödünler istiyor. Yani siz bu isteni- len ödünleri verirsenız, görüşmele- re başlanacaktır. Istenilen ödünler ıse bellidir: IMF-Dünya Bankası ikili- sınin kredi adı altında verdiği borç parayı alabilmemiz için istedikJeri- ni yapacağız. tstenilen yasalan çı- karacağız. Tütün Yasası. Tekel Ya- sası, Şeker Yasası, en verimli eko- nomik kaynaklanmızın bile özel- leştirilmesi bu istemler sonucu ger- çekleştirilmiştir. AB sözcüleri. Ege"deki haklanmızdan vazgeçme- mızı istiyor. Kıbns"tan çıkmamızı is- tiyor. AB"nin genişlemeden sorum- lu üyesi Günter\ferheugen. Atina'da yaptığı görüşmelerde. Türkiye Kıb- ns'tan çıkmazsa. AB'ye giriş gö- rüşmeleri başlayamaz diyor. Sözde Ermeni soykınmını kabul etmemiz isteniyor. AB Parlamentosu bu yol- da bir karar tasansını kabul ediyor. Bunlarla da kalınmıyor: "Anadilde eğjtim" adı altında, ülkemizi bölün- menin eşiğine götürecek yararsız ve yapay birgündem oluşturuluyor Tüm bunlan yerine getirirsek. .AB"ye giriş görüşmelerine başlanabilecek- miş... Ülkenin hangi onurlu bireyi bu dayatmalan kabul edebilir? Ve ya- kın zamanda gerçekleşemeyeceği belli bir amaç uğnına hangi siyasa- cı bu ödünleri verebilir? Yeni yayılmacı ve sömürgecı dış güçler ve onlann yerli işbirlikçileri bu ıstemleri kabul ettirmeye çalış- salar bile. ulusumuz. bu onursuzlu- ğu nasıl kabul edebilir. kolav özüm- senir şey midir bu! AB' ye gırmenın yolu öncelikle. hukukun üstüniü- güne dayalı. temel hak ve özgür- lükJeri ilke edınmiş. gerçekten de- mokratiL ekonomik sonınlannı çöz- müş bir düzen kurmaktan geçmek- tedir. Böyle bir düzen kurmadıkça, kısacası Atatürk"ün başlattığı çağ- daşlaşma>T ve aydınlanmayı tamam- lamadıkça AB bizi içine almaz. ala- maz: ama alacağım diye oyalayıp ödünJer \ ermemizi sağlamaya çalı- şır. Demek önce bizim hazır olma- mız gerek. Tüm sorunlanmızı ön- ce biz çözecek. ulusal omırumuzdan ve tam bağımsızlığırruzdan ödünler vermeyeceğiz. Günü geldiğinde Av- rupa'daki yerimizi alacağız. o za- man alacağız. 0nun için diyoruz ki. günümüzdekı çatışma. tam bağım- sızlıkçılarla. ülkemizi tutsak yap- mak isteyen dış güçler ve onlann yer- li işbirlikçileri arasındadır. Elbet so- nuçta tam bağımsızlıkçılar. aydın- lanmadan. uygarlığı özümsemek- ten yana olanlar kazanacaktır. Kooperatif Düzenlemeler ve Toplumsal Ekonomi kanıErdOgan KAIVTURER Kırklareli Köy-Koop Başk. * • Ikemizde koope- lik ve demokrasi ölçüsü, dıriar. Sigortacılıkta, tsveç | I ratifdüzenleme- bu ülkelerdeki kooperatif I I ler yaygınlaş- sektörünetkinlığiileoran- V - X makta ve bu tılıdır. Kooperatifdüzenle- ler yaygınlaş- makta ve bu üçüncü (kooperatif) sektö- rün oluşumunda ve geliş- mesinde önemli atılımlar gözlenmektedir. Anayasa- mızın 171. maddesi gere- ğince desteklenmesi gere- ken bu kooperatif düzenle- meler, ülkemizdeki özel sektör öncelikli yönetim anlayışlan nedeniyle yete- rince önemsenmemektedir. Bu durum. üretıcileri oldu- ğu kadar, tüketicileri de olumsuz etkilemekte ve ül- kemizin kalkınması olum- suz etkilenmektedir. Bu olumsuz tablonun değiş- mesi gerekiyor. Bu deği- şim elberte sivil toplum ör- gütlerinin etkinliklerinin artması. bir anlamda ger- çekçi demokrasi uygula- malan ile hayata geçirile- bilir. AB ülkelerinin gelişmiş- meler dünyamızda özellik- le Avrupa Birliği'nde (AB) önemli bir ekonomik sek- tör oluşrurmaktadır. "AB'de kooperatifsektörün yarat- öğıişsayısının2.5mihünri- vannda oiduğu tahmin edi- Ihor. Bu rakam A\Tupa Bir- liği'ndeki on beş ülkenin toplam istihdamının yüzde 17'sine isabet etmektedir. Birtakım uyum politikala- n yoluyia kooperatiflerin. tüm 1990"larm iş >aratıcn lan olarak hizmet verdiği anlaşümaktadır." (Bernard Thiry-Liej Cniversitesi Ekonomi ProfesörüBelçi- ka-1999.) Ülkemizde kooperatifle- rin yarattığı iş sayısı hak- kında elimizde net rakam- lar yok. ancak kooperatif sektörün önemli bir işlen- dirme (istihdam) yarattığı bilinmektedir. Avrupa Birliği'nde ko- operatifler, ekonomi. ban- kacılık, sigorta. tanm, sa- nayi, imalat. ticaret. ente- lektüel hizmetler. sosyal, kültürel, eğitsel ve tatil hiz- metleri, eczacılık, sağlık, iskân, turizm. mesken ve benzen alanlarda çalışma- larda bulunuyorlar, bu alan- larda iş (istihdam) yaratı- yorlar. "•Ömeğin, HoOan- da'da turizm kooperatifle- ri pi\ asanın \iizde 83"ünü. İtah a'da \iizde 55'ini, Por- tekiz'deyüzde45'ini, Avus- turya"da>ü/de 30'unu kont- rol etmektedir. Bankacüık sektöriinde faalivet göste- ren kooperatiflerFransa'da pi>asarun jüzde37*sini, Al- manya ve İspama'da yüz- de 8'inieOerinde rurmakta- ve Avusturva kooperatifle- ri bu sektörün > üzde 18'ini kontrol etmektedirier. Tü- ketici kooperatifleri be Fran- sa'da piyasanın yüzde 35'ine, Finlandha'da yüz- de 29'una, İsveç'te >üzde 2O'sine sahiptir." (Ulusla- rarası Kooperatif Alyansı- ICA 1988.) Ülkemizde tanm, el sa- natlan, sulama, su ürünle- ri. tüketim, konut. eczacı- lık, eğitim. taşımacılık. ta- nm-kredi, esnaf-kredi vb. alanlardaki kooperatif dü- zenlemeler. toplumsal eko- nomi örneklerini oluşturu- >or. Kooperatiflereek ola- rak, çeşitli birlikler, ortak dernekler \ e vakıflar gibi kuruluşlar da toplumsal ekonomi tanımı içinde de- ğerlendiriliyor. Toplumsal ekonomi, tanımında farklı- lıklar olsa da; üçüncü sek- tör. üçüncü sistem. kâr ama- cı gütmeyen kuruluşlar. gö- nüllü sektör gibi sözcük- lerle anlatılmaktadır. An- cak Avrupa ülkelerinde top- lumsal ekonominin temel unsurlan kooperatiflerdir. Avrupa ülkelerinde ilk kez Fransa hükümetinin 1981 yılında oluşturduğu "Toplumsal Yenileme ve Toplum Ekonotnisi Bakan- hklar Delegasjonu" halen varlığını sürdürmektedir. Avrupa'da toplumsal eko- nomi alanında sürekli ve büyük konferanslar düzen- lenmiştir: Paris 1989, Ro- ma 1990, Lizbon 1992, Briiksel 1993, Sevü 1995 ve Bermingham 1998 kon- feranslarında toplumsal ekonomi düşüncesini ta- nıtmak ve tammlamak amacıyla bir daruşma ko- mitesinin kurumsallaş^ınl- ması sağlanıruştır. Görülüyor ki, çağcıl de- mokrasi uygulamalan ile yönetilen Avnjpa ülkele- rinde toplumsal ekonomi uygulamalanrun ekonomik ve sosyal alandaki önemi ve etkinliği giderek artmak- tadır. Bu güç artışına para- lel olarak bir anlamda sivil toplum örgütlerinin ülke yönetimine katkılan ve et- kileri de artmakta ve so- nuç olarak çağımızda ta- nık olduğumuz gibi geliş- miş Avrupa ülkelerinin yö- netim kalitesi yükselmek- tedir. Başta da değindiğimiz gibi, Avrupa ülkelerinde toplumsal ekonomi uygu- lamalan ile önemli bir is- tihdam yaranlmaktadır. Ön- ceki maliye bakanlanmız- dan Sa>in Zekeriya Temi- zel'üı saptamalanna göre; Almanya, Fransa ve lingıl- tere'de toplam yıllık istih- dam gereksinımi 1 milyon dolayındadır. Yani bu üç ülke, heryıl 1 milyon yeni ışgücü yaratmak zorunda... Ülkemiz Türkiye ıse her yıl 1 milyon 300 bin kişi- ye iş bulmak zorunda. Tür- kiyemizdeheryıl 1 milyon 300 bin kişi işgücü piyasa- sına katılmakta ve iş iste- mektedır. Ülkemizde top- lumsal ekonomiye, özel- likle bu ekonominin temel taşlan olan kooperatif dü- zenlemelere verilecek ger- çek destek ve teşviklerle hem ülkemiz istihdamına katkı sağlanabilir hem de piyasalarda sağlıklı denge- ler oluşabilir. Bir toplumsal ekonomi uygulaması olarak Köy- Koop Kjrklareh Bırliğimı- zin çalışmalanm ömek gös- termek isterim. Birliğimiz bünyesinde 30, birim ko- operariflerimizde 120, top- lam 150 kışiye süreklı sı- gortalı iş sağlanmış bulun- maktadır. Bu rakam hasat sezonunda 200 kişiye yak- laşıyor. 12 Eylül devirme- sinden sonra 1980-1990 arasında çalışamaz duru- ma düşürülen birliğimiz, ekonomik çalışmalanna an- cak 1991 yılında yeniden başlayabıldı. 1995'e kadar süt pazarlaması. süt ürün- leri işletmesi, köy pazarla- n (üretici ortaklara temel tü- ketim mallan saglayan mar- ketler zinciri), akaryakıt sağlama, tohumluk buğday üretimi, ücretsiz veteriner- lik hizmetleri gibi alanlar- daki ekonomik uygulama- lan hayata geçirdi. Bu eko- nomik çahşmalardan artan değerlerle Poyralı köyünde (Pınarhisar), lOOdekardo- layında bir arsa aldı. Bu ar- sada elektrik, su, antma gi- bi sanayi altyapı çalışma- lanm tamarnlayarak kendi süt fabrikasını kurmaya gi- rişti. Köy-Koop Kırklareli Birliği, süt fabrikası yatın- mının birinci bölümünü ta- mamlamak üzeredir. Önü- müzdeki yakın günlerde süt ürünleri üretimimizi kendi işletmemizde sürdü- receğiz. Birlığımizm ortak kooperatiflerden tahsil edil- miş ortakhk pa}lannda olu- şan sermayesinın toplamı 3- 4 miryar TL dolayındadır. Başanlı bir toplumsal ekonomi uygulamasını ger- çekleştiren ve çalışmalan genel kurullanmızda oy- birliği ile aklanan, devlete yük ohnadan trilyonlarla ifade edilebilen bir mal var- lığına ulaşan ve trilyonlar- la anlatılabüen katma değer oluşturan birliğimıze teşek- kür edilmesi gerekmiyor mu? Ne yazık öyle değil, engellemelervar... FikretKız-ılok Jayy jcccsi 22 Nisan 2OC2 Pazartesi • 20.30 • AKM (Büyük Salon) MeliKe >c*t^ir«ğ • İsvviail H. bzv*\rc\o Ser-ttKf i- TEMer • Grnp (ri\n<toyark Arjen frürz.«ıp • E-v^in \yi\$ M. F.Ö. • SûiteMt Ortaçşi\ Mcitln Ödevvıiş • Okavjto Önoler je*H« • jelçı^K Yöntevn isyjÇRE HAST&r*si [Banvltj Cumhuriyei Haydi Festival'e Yılın beklenen anı geldi... Fılm Festivali 16 günde, 18O'İ aşkın birbirinden ilginç filmle, sinemaseverlere Yedincı Sanat'ın birleştirici gücünü, sevincini ve çoşkusunu sunuyor. Keyifli saatler için, haydi sinemalara... 21. Uluslararası Istanbul Film Festivali'nin biletleri 10 Nisan Çarşamba saat 10.00'dan itibaren Beyoğlu'nda EMEK, ATLAS, SİNEPOR BEYOĞLU ve Kadıköy'de REXX sinemalarının gişelerinde satışa sunuluyor. Bilet Fiyatları: Tam Ûğrenci ile 65 yaş üzeri (hafta k?ı 13.30 ve 16.00 seanslannda] 10.30 seansında tüm biletler 7 Milyon TL. 5 Milyon TL. 4 Milyon TL. al Sponsoru Kurumsal Sponsorlar www.istfest.org Bi let Sabş:AKM • Cumhuriyet Kitap Kulübü (Taksim) Bilgi i çin: 021İ575 26 66 • 0212 251 56 00-0212 252 38 81 KOÇBANK MAR'MARA Bu ılan Cumhurr/et Gazeîesi'nın katkılarryia yayınianmıştır PENCERE Her Şey Onceden mi Yazılmış?.. Filistin'in işgaline ilişkin haberleri televizyonda iz- lerken -herkes gibi- ben de kahroluyorum; tuhaf duygulara kapılıyorum... "Işgai" ne demek?.. 1990'da trak, Kuveyt'i işgai ml etmişti?.. ABD karşı mı çıkmıştı?.. 2002'de Israil, Fılistin'i işgal ediyor.. ABD karşı çıkmıyor.. Diyeceksiniz ki: - Ikisi aynı şey değil!.. Bizim gazetenin bahçesinde bir ahşap konak var, eskı adı "Pembe Köşk"... İşgal döneminde Ingiliz Komutanlığı imiş, bilen- lerderler ki: - Bu konağın bodrumlarında birçok yurtsever Türk'e zulüm yapılmıştı... Ingilizler 16 Mart 1920'de Istanbul'u işgal et- mişlerdı; 4 Nisan 1920'de Refik Halit "Alemdar" gazetesindeki köşesinde soruyordu: "Hani Mustafa Kemal Istanbul'a gelecekti?.. Hani Harekâtı Milliye vatanı kurtaracaktı?.. Hani Medis-i Mebusan'da Fransız Ihtilali'nde- ki gibi celâdetler gösterilecekti?.. Hani Felah-ı Vatan yedi düvelle başa çıkacak- tı?.. Hani beni asacaklardı?.." Refik Halit yurtseverlerle alay ediyordu; gerçi KurtuluşSavaşı sonundaasılmadı; ama, "150'lik- ler" arasına katılıp sürgüne gönderildi. • Filistin işgal edildi.. Kimbilir neler oluyor işgal sürecinde, ne rraged- yalaryaşanıyor!.. Dünya seyrediyor!.. Haydi dünya seyrediyor da Araplar ne yapıyor?.. Acıklı bir durum!.. Bugün Filistin'de olanbitenleri. ancak yann çıp- lak gerçeğiyle öğrenebilecegiz... Savaşın genellemesi, kişisel dramlan örter: ama, kimbilir insanların ruhsal dünyalarındaki yıkıntıla- rın yarattığı cehennemlerde hangi zebaniler hora tepiyorfar; yıkıntıların altında kalanlar, ilerde kendi kendileriyle nasıl hesaplaşacaklar?.. • Kitaplığımın üst rafında dört Kuran-ı Kerim du- rur; birinin iç kapağına, babam, eski yazıyla şu no- tu düşmüş: "Birinci Cihan Harbi'nde, Cebelilübnan ve ha- valisi43'üncü Fırka Erkânı Harbiye Reisi, Kıdem- li Erkânı Harp Yüzbaşısı olup 1333 (1917) senesi Arabistan hcatinde Baalbek şimalinde birgeceyü- rüyüşü (çekilişi) sırasında, benimle helâllaştıktan ve öpüştükten sonra şakağına dayadığı tabanca- sıyla intihareden merhum Bahaettin Efendi'ye ait olup tarafımdan muhafaza edilmiştir." Kuran-ı Kerim nefti renkli, bez ciltli... Yazı iç kapağına yazılmış... Başka bir bilgi yok; babam savaş anılanndan hiç sözaçmazdı... • Ortadoğu'da kutsal topraklar var.. Hayır, belki de kutsal değil.. Lanetli topraklar. Yahudiler bu topraklarda bir türlü huzura kavu- şamadılar; ne eski çağlarda.. Nede bugün.. Filistin'in işgali üst üste istiflenmiş kanlı tarihin taze biryaprağı gibi... İşgal neyi çözecek?.. Göreceğiz!.. Sanki her şey onceden tarihe yazılmış bir sonun başlangıcı gibi geliyor insana... YILMAZ ŞAHİN (JAPON YILMAZ) 1954-.... Gördüğü ilk su birikintisine Okyanus diyebilecek kadar karşılıksızdı yüreği. NESRİN-ULAŞ ENGLISH CENTRE L a n g u a g e S c h o o l ^ Genel İngilizce Programfan «3 Şirketler ve Kuruluîlar İçin Özet Programlar £ İş İngilizcesi TOEFL-IELTS-KPDS Suuvlanna Hazırlık Programlan Çocuklara Özel Programlar Bire-bir İngilizce Eğitimleri Ev Hanımlanna Özef Hafta İçi Gündüz İngilizce Programtarı Öğrencilerimize Ücretsiz Aktiuiteler ^zfCjit Ztz/ruın Uıvsiife eoi&Ufût ottnanuı cnuzuifûa... BAŞARINIZI ZİRVEyE TAŞIMAyA hAZIRIZ... YA siz?... TURKCELL Rumlı Cad No 92 80220 Osmanbvy Istanbul T*t (0212) 225 9172 • 247 09S3 - 241 2034 E^nall »nglishc«ntra@sup«ronUn« com www «ngllshcantra cotn ENGLISH CENTRE L a n g u a g S c h o o l
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle