Katalog

9 ŞUBAT 2002 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA 15 kneceye çağm Cumhuriyet devrimlerinden V9 aydınlanmadan yana iztenceleri ile tanıdığımız yapımcı Feride Bilgin'ın yonettiği "Imeceye Çağn" adlı yeni programın ilk bDİümu yann TRT-2 kanalında saat 20.30'da yayımlanacak. Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'in eşi Semra Sezer'ın başlattığı "Ulusal Eğitim Kampanyası"na destek veren izlencede okuma yazma seferberliğinden üniversitelere değin örgün ve yaygın eğitimin tüm kademelenndeki sonjnlara değinilecek. demokratik yapılanma içınde eğitim konusunda devlet-toplum işbıriiğine etkinlik kazandırmanın önemi vurgulanacak. Izlencenin bölümlerinde, Köy Enstıtüleri deneyiminin günümüzde "kent enstitüleri"ne dönüştürülebileceği işlenecek, mesleki teknik okullann sanayıleşme ve niteliklı işgücüne ulaşmadaki önemi üzerinde durulacak, öğretmen yetiştirmedeki coşkunun yeniden kazanılması için neler yapılabileceği tartışılacak, özellikle kız öğrencilerin eğitim ve bannma sorunlan ile çağa uygun ınsan gücü yetiştiımenin gerekliliği vurgulanacak. Feride Bılgin ve arkadaşlan, bizı eğrtımde imeceye çağınyorlar. Imeceye katılalım, her pazar saat 20.30'da TRT-2'de buluşalım. iz olsaydınız ne yapardınız? Okurumuz Fatma Karakaya, TBMM alt komısyonunda görüşülmekte olan üniversiteleri ticarethaneye çeviren YÖK yasa tasarısı ile yüksekokullarda öğrencilerden alınması düşünülen milyarlık "ücretleri" okuyunca düşunmüş, taşınmış, yetkilı ve etkililere şu soruları sorma gereği duymuş: "Benim çok merak ettiğim bir konu var: Eğer böyle bır yasa daha önce yürûrlükte olsaydı, acaba YÖK'ün ünivesite katkı paylan ile ilgili yasa tasansını destekleyen kişiler, rektörter. dekanlar, öğretım üyeleri, bakanlar ve üniversıte mezunu milletvekıllerinden kaçı okuyabılirlerdi? Dolayısıyla kimler cumhurbaşkanı, başbakan veya bakan olmayabilırdi? Böyle bir anket yapıldı mı veya yapılabilir mi?" Alt komisyondaki milletvekilleri, tasarıyı hazırlayan YÖK üyeleri, tasarıyı ımzalayan bakanlar, destekleyen rektör ve dekanlar, sorularsize... ISSIZ ODA YAZILARI VEDAT ÖZDEMİROĞLU Dinozorluk da Küresel! "Amerikan yönetimınin sergi- lediği çıfte standartlar hakkında pek fazla şeyyazıp çizdim. Ister Latin Amerika 'da olsun, ister Tür- kiye'de olsun, geçmiş ve bugün de baskıcı rejimler, hep Batı'nın desteği ile onlann sağladığı her türfü yardımla ayakta kalabildi, kalabiliyor. Ne yazık ki, 11 Eylül sonrasında durum daha da va- him boyutlara ulaştı. Türkiye gı- bipek çok ülke, artık hak ıhlalle- ri konusunda daha rahat davra- nabileceklerine, buna da Batı ta- raftndan göz yumulacağına ina- nıyoriar sankı. Maalesef, bunun aksini ispatlayan herhangibirge- lişme görmedikşimdiye dek. Hat- ta artık 'ulusal güvenlik' adına Fransa, Ingiltere ve Amerika gıbı ülkelerde demokrasinın kuralları burulur, iğdiş edilir hale geldi. Me- sela Fransa'da emekli bir gene- ral, anılannda Cezayir Savaşı'nda Fransız ordusunun yaptığı bar- barlıkları anlattığı için şu anda yargılanıyor, bu vahsetteki payın- dan dolayı değıl, Fransız ordusu- na hakaret ettığı ıçın!" Bu sozle- rin sahibı Prof. Noam Chomsky. The Economist dergısınin Turki- ye muhabiri Amberin Zaman, Leman dergisi için Chomsky ile minık bir söyleşi yapmış. Bilindi- ği gıbi, Chomsky'nin "Amerikan Müdahalecıliği" adlı kitabı, ülke- mizde Aram Yayıncılık tarafından basılmış ve DGM tarafından top- lanılarak, yayınevi sahibi Fatih Taş'a 1 yıl hapis ıstemıyle dava açılmıştı. Prof. Chomsky, 13 Şu- bat'taki duruşmayı ızlemek ıçın Türkiye'ye gelecek. "Küresel öz- gürfük" adına! Zaman soruyor: - Peki artık Amenka'nın tek sü- per güç olduğunu göz önünde tutarsak, bu durumu kim, nasıl değiştirebılecek? Aydınlann ışı daha da zorlaşmadı mı? Chomsky yanrtlıyor - Aydınları boş geç, onlann ço- ğu omurgasız, hele liberal diye geçinenlen iyice geç! Medyayı da boşver. Ve özellikle de Amenkan medyasını. Amerikan basını, sü- reklı halkın, Bush yönetıminin uy- guladığı bu vahşi polıtikalan des- teklediğı ınancını pompalıyor. Ala- kası yok. Yalan söylüyorlar. Hal- ka, "Terörle mücadele edilmeli mi" diye sorunca, elbette "Evet" diyecektı, ama "Başkalanna te- rör ve baskı uygulayarak, siville- ri dümdüz ederek, aç bırakarak" diye sorarsanız, elbette "Hayır' d\- yeceklerdir. Inanın, Amerikan hal- kı feci derecede rahatsız bu du- rumdan, kördeğil, aptal değıl. Bu politikalan sorgulayan ve küçük, marjinal yayınevlen tarafından ba- sılan kıtaplar, peynir-ekmek gıbi satıyor. Ancak o meşhur kamu- oyu yoklamalan, işin bu yönünü tabii anlatmıyor. Benim gibileri de, sofıstike olmamakla, "esas olayı" kavrayamamakla suçlanı- yor, sınır bozucu bulunuyoruz!... Sılahı ve sermayeyi elinde bu- lunduran iktidar gücünden yana olmayıp, dünya halkının özgürlü- ğü için yine halkın sağduyusuna, cesaretine ve dayanışmasına gü- venerek, "mazlumdan" yanata- vır alan bu görüşleri, llhan Sd- çuk dıle getirseydı omeğın, libe- ral medyamız ne dinozorluğunu bırakırdı, ne de "çağm gerçekle- nne ters düşen" vizyonsuzluğu- nu! Fakat dinozorluk da küresel.. belki yalın gerçekleri söyleyen Amerıkalı bir dilbilimci olunca, dikkatlerini çeker! Ben sponsorun zeki, çevik ve peşin çalışamm severiml • Carlsberg Beşiktaş Inönü Stadyumu. • Tekel 2000 Kartal Devlet Hastanesi. • Kaan Akıllı Sayaç Dolmabahçe Sarayı. • Nike Su Işleri. • Efes Pılsen Spordan Sorumlu Devlet Bakanlığı. • Top Shop Diyanet Işleri Başkanlığı. • Coca Cola Özelleştirme Idaresi. • Yeni Rakı Şükrü Saracoğlu Stadyumu. • Edirne Peyniri Mydonose Shovvland. • Rızla Kâğıt Fabrikalan. • Boğma Rakı Avni Aker Stadyumu. • Jonnie VValker Çocuk Esirgeme Kurumu. • Red Bull Huzurevi. • Reebok Kanalizasyon Işletmeleri. • Pepsi Cola Esenboğa Havalimanı Dış Hatlar. • Çamlıca Esenboğa Havalimanı Iç Hatlar. • Jack Daniels Ali Sami Yen Stadyumu. • Hacı Şakir Sağlık Bakanlığı. Dipnotlar! • "Vanilla Sky" izlediğim en berbat filmlerden biri. Gerçekten et- kileyıci fragramanına ve geniş reklamlanna bakıp şu ana kadar ız- lemediyseniz, vaktinizi boşa harcamayın derim! Hele ki şu güzel havalarda... • Görkem Yeltan'ın "Kırmızı'nın Mektuplan"adlı kitabı Bilge Ka- nnca Yayınları'ndan çıktı. (0212-6386263) • Postexpress dergisinin 15 Ocak-15 Şubat sayısı güzel işlerle dolu. Özellikle dravist Davut Kasapoğlu'nun "Deli Yürek" adlı si- nema filmı hakkında yazdığı "Dakota'dan adam çıkmaz" başlıklı yazı gayet keyifli:"...Hayatımda ilkkezbiraksiyon filmiizleyip kah- ramanlar için 'acaba nıye polise gitmiyorlar.' diye düşünüyorum!" • Ortaoyuncular tarafından sergilenen, Ferhan Şensoy'un "Kah- raman Osman" adlı güzel oyununu tiyatrodan uzak kalanlaratav- siyeederım... • Prof. Semavi Eyice, kütüphanesini satışa çıkarmış... Bu cüm- lenın üzerıne daha ne yazabilirim ki?.. • Nail Kırmızıgül'ün "Şırraak!" adlı kitabı, Donkişot Yayınla- rı'ndan çıktı. (0216-3489803) • Son dakıka: Yıldınm Akbulut, DYP'ye geçiyormuş! Çiller ve Akbulut beraber.. olacaklan düşünmek bile istemiyor insan! ISIK KANSU MHP'den bahçe temizliği Son aylarda iktidarın kamu çalışanlan- na yönelik olumsuz uygulamalanna ilişkin eleştiri dozunu yükselten, memur sendı- kacılığını siyasetler üstü bir konuma taşı- ma çabası içine giren Türkiye Kamu-Sen'in Genel Başkanı Resul Akay'ın liderlığinı üstlendiği Türk Haber Sendikası genel ku- rulunu yrtirmesı pek anlamlı. Resul Akay, köşemizeTürk Haber Sen- dikası genel kurulu öncesi gelişen olayla- n anlatan bir mektup gönderdi. Akay, çok çarpıcı savlar öne sürüyor. Özetleyelım: "Genel kuruldan yaklaşık bir ay önce MHP Genel Başkanı ve Başbakan Yardım- cısı Devlet Bahçeli, 18Ocak'ta konfede- rasyonumuzun 48II temsilcısini çağırarak konfedarasyon yönetiminin değişmesini istediğini söylemiş ve gerekli adımlann atılması için de MHP Ankara Millletvikıli Ali Işıklar başta olmak üzere tüm millet- vekıllehne, partisinin il başkanlanna ve Ulaşbrma Bakanı OktayVüral'a talimat ver- miştir. Bu talımatıalan milletvekilleri, Ulaş- tırma Bakanı ile Müsteşar Yardımcısı Sel- çuk Coşkun, üyelerimizin bağlı bulun- duğu PTT ve Türk Telekom A.Ş. genel müdürleriile Türk Telekom ilmüdürleri, PTT başmüdürleri, delegelerimiz üzennde yo- ğun bir baskı uygulamıştır. Genel kumlumuzun yapılacağı 26-27 Ocak 2002 tarihleri için Ankara'nın seç- kin otellerinden birisınde 200 kişilikyeray- nlmıştır. Bu yola başvurmaktaki maksat, delegelerimiz üzerindeki baskının kınlma- sını sağlamaktır. Ancak, PTT ve Türk Te- lekom üst düzey yöneticileri, delegeleri- mizi tek tek davet ederek Ankara TCDD Gar misafımanesinde toplamışlardır. 23 Ocak'ta Ankara 'ya gelmeye başlayan de- legelerimiz genel kurul sonuna kadar bu misafirhanede istem dışı tutulmuş, dün- yayla bağlantılan kesilmiş, adeta bir esir kampı muamelesine tabi tutulmuşlardır. Demokrasi, sivil toplum, insan hak ve hüniyetlen, örgütlenme özgüriüğü ve en temel haklardan olan oy kullanma özgür- iüğü ayaklar altına alınmıştır. Bazı millet- vekileri tarafından şahsıma yönelik tehdit- leryapılmıştır. 'Ağzını kurşunladoldururuz' gibi ifadeler kullanılarak genel kurul salo- nuna gelmem engellenmek istenmiştir." MHP, ilkbahar gelmeden bahçe temiz- liğıne ginşmiş olmalı. Türk Kamu-Sen'i ar- ka bahçesı gibi görüyor ya! Enerji veTabii Kaynaklar Ba- kanı Zeki Çakan, kendi so- rumluluğundaki Türkiye Kö- mür Işletmeleri'ni suçlamış: "TKİ kömürûn tonunu yak- laşık 17 milyon liradan, özel sektör ise 7.5 milyondan sa- tıyor. " Türkiye Maden-lş Yata- ğan Şube Başkanı Murat Be- kem ise "Zeki Çakan hem ka- muoyunu yanıltıyor, hem de maden ocaklannın satışına kı- hf hazıriıyor" diyor ve Zeki Ça- kan'ı açığa düşürecek verileri desıralıyor: "Geçtiğimizyıl 14 bin işçisiyle 120 milyon ton hafriyatyaparak 40 milyon ton Kömüp fiyaü kömürüreten TKlkârtı birku- rvmdur. Ancak, hükümetin yanlış fiyat uygulamalan ile maliyetinin altında satış fiyatı beliheyen hükümet elektriğe her ayyüzde 8 zam yaparken kömüre yüzde 2 zam vererek ülkemizin kömürmadenciliği- ni bilerek çıkmaza sokmakta- dır. Bundan dolayı TKl'nin 3- 4 bölgesi hariç diğerbölgele- rinin kömür maliyetleriyüksek çıkmaktadır. Bazı bölgelerde üretim maliyetinin altında sa- tıtan kömür ile TEAŞ'ı sûb- vanse eden TKl'ye üvey evlat muamelesi yapılmaktadır. Bu politikalara rağmen TKl'ye bağlı Milas-YeniköyLJn- yit fşletmesi ile Yatağan Gü- ney Ege Linyit Işletmesi yüz- de 100 verimlilikle çalışarak, bakanın açıklamalannın tam tersine en düşük kömür ma- liyeti ile zirvededir. Bunu hiç- bir özel sektör gerçekleştire- mez. Milas-Yeniköy Linyit Iş- letmesi'nde kömür maliyeti 2001 sonunda 4,5 milyon, Ya- tağan Güney Ege Işletme- si'nde tonu 6 milyon lira do- layındadır." Murat Bekem, yerden gö- ğe kadar haklı. Gel de bu ger- çekleri, kamuya ait kömür ocaklannı "bedava "ya özel sektöre devreden Enerji Ba- kanlığı'na ve bedavaya devre- dilmiş bu ocaklardaki kömür- leri yakarak etektrik üreten özel şirketleri "özelleştırme sonuç veriyor, bakın elektriğin mali- yetinı ne kadarda ucuzlatmış- lar" diye öven reklamsever gazetecilere anlat! KİM KİME DUM DUMA BEHÎÇAK behicak(d turk.net AU ÇİZGtLlK KÂMtL MASARACI HAHBÎ SEMİH POROY semihpomyiayahoo.com TARİHTE BUGÜN MLMTAZARIKAN 9 Şubat JUMBO'NUN İLK UCUSU.. 1969'M BUGÜN, İXIMB0(ÇAM8O) A&YLA TANIUAN OEV 'BO£lfJ6 747* K>COJ UÇAil İUC UÇUÇUNU YW. 77. 8UMU t4OO SAOnJK ÇEff'nJ DeNEUe UÇüŞlAKt İ2LiyBC£K IfS ff/'e YIL SONBA VOLCUÜ4&<VLA SE- F££l££/A/£ gA$UmCAZTT&. SOO YOLCU KAPA- SİTBU OLMAStUA KAKÇfN, &WAMK. ICAYGISIY- LA ses YOLCU rxçw/)G4£r//e. PÖBT Tueso- FAH MOTORU OLAN 8O&H6 74-VLBft, SAATTE 98O Km. utz yAPnne ve i3.eoo Menee nuc- S&OB UÇA8ıÜYOIZIXJ, BAŞTAH KUYZUK UCU- NA 7O,S ME7He UZUfJLUĞUMPAtii UÇfi&lN KANAT AÇIiCLlSl S9,S METGEYDİ. BOEim fOJRUUlŞUNUN PAHA ÖHCE YAPMIŞ OLDUĞU ?ö? MOOeUUÎti U2JJNLUĞU 46,5M€TRE, t&UAT AÇttlUĞt rSe YAIMI2Û* 44-,SM£TIZ£tPİ. A3, A4, 35x50, 35x60 veya 35x70 cm. şiyah-beyaz veya istenilen rezolüsyonda renkli FİLM ÇIKIŞI YAPILIR Piyasa fiyatının altında. Tel: (0 212) 512 05 05 Dahili 481 A3, A4, 35x50, 35x60 veya 35x70 cm. siyah-beyaz veya istenilen rezolüsyonda, piyasa fiyatının altında FİLM ÇIKIŞI YAPILIR Tefc (0232) 4411220Dahili406 GORUŞ EMİN GÜRSES Chomsky'nin Liberal, Anarşist Meşguliyeti Prof. Chomsky, ABD'nin Haitı'ye müdahalesini "Canınızı kurtarmak için saatı beş sente çalışmak yeğlenebilir" önerisiyle desteklemiş, ABD'nin Vıet- nam'dan çekilmesı ıçın verdiği mücadeleyle yöneti- min ıçindekı çekilme taraftarlanna moral destek sağ- lamıştı. 1917'deBolşeviklerinLeninveTroçki'ninon- derlığinde ıktidara gelmesini "karşı devrimci darbe" olarak nıtelendiren Chomsky, ABD dış politikasının emperyalist uygulamalanna yönelik sert eleştirileriy- le uluslararası alanda medyatik bir kişi haline geldi. Ken- disının belirttığıne göre, ülkesi ABD'yi ıslah etmeyi meşgulıyet alanı seçmiş. Hobson da 1902 tanhli "Emperyalizm" adlı kitabın- da bır liberal olarak Batı emperyalizminın nasıl ıslah edilebileceğinin yollannı anyordu. Chomsky de deği- şık bir versıyonla aynı şeyin peşinde. 1916 tarihli "Em- peryalizm: Kapıtalizmın En Yüksek Aşaması" adlı ki- tabında Lenin, "Sermayenin ihracının belirgin bir önem kazandığı, dünyanın uluslararası tröstler ara- sındapaylaşıldığı, yeryüzünde tüm coğrafyanın en bü- yük kapitalist güçler arasında paylaşımının tamam- landığı, tekellerin ve fınans kapitalin hegemonyasını tesis ettiğı bir aşama" olarak tanımlıyor emperyaliz- mı. Bazı Batılı çevreler ve yeriı-Batıcılar, halkının bü- yük çoğunluğu aç yatan, doğru dürüst besleneme- yen, emperyal merkezlerle ticaretinde sürekli sömü- rülen tarafta olan Türkiye gibi ulkeleri alt-emperyalist olarak tanımlıyortar. Bu tanımlamayla Batılı emperya- list merkezlerin üzerinden yük atma görevını üstlen- miş oluyorlar. Socialist Regıster'in editorü Leo Panitch gıbi Batı'nın emperyalizmini alt-emperyalist diye ad- landınlan Çin, Rusya, Türkiye, Endonezya gıbi ulke- lerinkıne tercıh edenler de var. Emperyalist dünya sis- temınin sürdürülmesının meşrulaştınlmasına yol aça- bilecek bundan daha vahım bır hata yapılabilir mi? Meslektaşlanndan Sheldon Wolin, "Chomsky'nin siyasi yazılan tuhaf bır şekilde teorik değildir. Bu du- rum dilbilim teorisine katkıyapan önemiibiryazariçin hayret edilecek bır şeydır" dıyor. Acaba Chomsky ayaklan üzerine basmayan emperyalizm karşıtlığıyla şöhret yaparken emperyalizmin daha rahat edebile- ceğı dumanlı bir hava mı yaratıyor liberal, anarşist ka- nşımı tavnyla? Chomsky, iyi yürütülmüş propaganda sistemlennin insanlan akıldışılığa, yok edicı davranışlara sürükleme kapasitesini cıddiye almamazJık etmemeliyiz diyordu ocak ayındaki bir ifadesinde. Chomsky ocak sonunda yaptığı açıklamasında ise daha önce de yaptığı gıbi Türk hükümetinin Kürtlere karşı bir etnik temizlik savaşı başlattığını soyluyordu. Chomsky, terörü başlatanın PKK olduğunu, bu örgü- tün Batılı emperyal merkezlerle bağlantılannın ortaya çıkanldığını öğrenmekte güçlükle karşılaşmış olacak kı kendisinin de tehlike olarak vurguladığı, PKK ve Batı'daki sözcülerinin "iyi yürütülmüş propaganda sistemi"n\n yalanlanna takılarak "akıldışılığa" sürük- lenmişe benziyor. Eleştirmenler, güttuğü değerlerin boğazlandığını, fakat Chomsky'nin artan oranda kız- gınlığının nedenlenni eserierinde görmenin zor oldu- ğunu, sadece öfkenın açık olduğunu söylüyorlar. "New Statesman&Socıety" adlı derginin 3 Hazıran 1994 tarihli nushasındakı makalelennde P. Anderson ve K. Davey, Chomsky'nin pariamentarizme karşı ol- duğunu söylediğini, fakat parlamentoyla ilişki kurma- nın halen önemii olduğunu, Orta Amerika'daki ABD terörünü durdurmayı denemek için bazen Kongre'de lobi faaliyeti yapmanın çok etkili olabıleceğinı belırtti- ğıni aktanyorlar. Emperyalist olarak adlandırdığı ABD dış politikası konusunda, kararlann alınmasında önem- ii rol oynayan Kongre'den medet uman bir "hedefe varmak için herşeymübah" tuzağının içınde görülü- yor Chomsky. Ne söylediğini bilmemesi mümkün ol- madığına göre bir başka hesabı olsa gerek. "A/af/on"dergisınden B. Mortan'a göre, "ABD'nin Vietnam'daki rolü konusunda Chomsky'nin eleştiri- lennde hiçbir şey yeni değil. Chomsky ekonomikya da siyasi yapıların analizi çabasında olmamıştır. Chomsky'nin yaptığı sadece bızim yabancı hükü- metlerin faaiiyetlerinı açıklarken uyguladığımız stan- dartlaıia aynı yönde, hükümetimizin faaliyetlerini de- ğenendirmektir". Benzer eleştirilerin daha önce da ya- pılmış fakat yeterince ses getirmemiş olması anlaşı- labilir. Chomsky'nin "vahşi ve kızgın" olarak nitelen- dirilen tavnnın büyük ses getirmesinin nedeni emper- yal merkezlerdeki bazı çevrelerin gelışmelerden de- ğişik hesaplarla menfaat ummalannda saklı olabilirmi acaba? Chomsky'nin "yeni Hobsonculuk" tavn onun ha- len Hobson'un 100 yıl öncekı meşguliyetiyle liberal, anarşist bir tavıria meşgul olmakta olduğunu gös- teriyor. E-posta: emingursesrâ yahoo.com Fax: 0212 513 85 95 B U L M A C A SEDAT YAŞAYAN 1 2 3 SOLDANSAĞA: 1 2 3 4 5 6 7 8 1/Birdeğere, 1 bir ölçüme ilişkin bilgi 2 veren aygıt. 2/ 3 Sıkıntı verme. 4 üzme... De- ğersiz. 3/ As- ya'da bir ır- mak... Sürül- dükten sonra bir yıl dinlen- dirilen tarla. 4/ Genellikle lacivert ya da gri kumaştan yapı- lan bir tür spor ce- ket... Pişirilerek ha- zırlanmış yemek. 5/ Kısa kır şiiri... tspan- ya'da Bask bölgesi- nin bağımsızhğı için savaşım veren gizli örgüt. 6/ Bir nota... Gövdeheykeli.7/Yar- dım amacıyla toplanan para. 8/Kaba biı komedi tü- rü... Iskambilde koz. 9/Epifiz bezinden salgüanan ve beyinde, bağırsaklarda, kanda bulunan hormon. YUKARTOAN AŞAĞIYA: 1/ Büyük ocaklardan ateşi dışan çekmek için kul- lanılan uzun saplı demir araç. 2/ Bir kimsenin sa- hip olduğu gayrimenkul mal... Demirin simgesi. 3/ Gerçekte yeri olmayıp zihınde tasarlanan... "—tut- muş söylemez olmuş/ Ağızda dilleri gördüm" (Yu- nus Emre). 4/ Havada beşte dört oranında bulunan element... Romanya'nın plaka işareti... Radyum elementinin simgesi. 5/Bir gıda maddesı... Bencil. 6/Almanya'da bir sanayi bölgesi... Radyum elemen- tinin simgesi. 7/Kumtaşı... Askerlik çağı. 8/Birey- ler... "Erol —": Ressamımız. 9/"— Güneşi": Re- şat Nuri Güntekin'in romanı... Öğütülmüş tahıl.