12 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
6SUBAT 2002 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA J l i J v U I l U J T J J . / [email protected] 11 Slgi sistemi CU-SAS iş bırlîgı Lkonomi Servisi - Conmercıal Unıon Tür- kiv» Genel Müdürü Ce- nu Ererdi, krizlerin so- nucunun Türk malı siste- rroin kınlganlığını gös- terağini ıfade ederek ça- lışna sistemlerüıde deği- şüıin gerekliliğinin artık ka£nılmaz olduğunu vurjuladı. Artık gelenek- sel yöntemlerle çalışma- nınîigortacılık sektörün- de nümkün olmadığını belrten Ererdi, Batı sı- gonacılığrna dıkkat çeke- rek "Son on yıldır Ban si- gonacıhğu eİdeki verikri bilgrye çcvirme işlemini uyguluyor. Biz de hazi- randa SAS Institute'Ia vapoğımız anlaşma son- raânda sigortacıhk bün- yesiade bulunan bDgiyi sı- nıflandırarak kârhhk alanlannı inceJedik ve fi- yaüan beürledik*' dedı. SAS Instıtute Türkiye Müdürü Nuray Akmeriç, şirketlennın gelınnin yüzde 32'sinın araştırma ve geliştinne çalışmala- nnda kullanıldığına dik- kat çekti. Rahmi Koc Dolara denge şarl tSTANBUL(AA)-Koç Holdıng Yönetim Kurulu Başkanı Rahmi Koç, "Do- lann. petrol gibi birdenbi- re düşmesi rahatsızfak ya- raür" dedi. Koç, Beko Elektro- nik'in 2002 yılı ürünlenni tanıttığı gecede, gazetecı- lerin sonılannı yanıtladı. Dolann dengelenmesi ve dengede tutulması gerek- tiğinı belirten Koç, "Do- lann. petrol gibi birdenbi- re düşmesi rahatsızhk ya- raör. Birdenbire çıkarsa da rahatsızhk yaraür. Bu kadar inecegini tahnıin et- memiştik. Şu anda herkes rahatsız. Bu ülkenin po- tansiyeli, imkânlan var. Dış dünyada itiban tekrar geri geliyor. Bu şansı iyi kullanabilirsek. bu sene- nin ikinci yansından son- ra ve geiecek sene tekrar bir kalkışa geçecektir. Dü- ze çıkryoruz. lyi gidiyor, Ortadoğu'da beklenme- dik bir durunı ohnazsa ben ümitihim" dedı. Büyük tartışmalar yaratan tasarı, basın, deniz ve tarım işkollannda çalışanlara güvence sağlamıyor İş güvencesi,tüm çalışanlara• îşçi ve işvereni birbirine düşürdüğü gibi işverenler arasrnda da büyük tartışmalara yol açan tş Güvencesi Yasa Tasansı, basın, deniz ve tanm işkollannda çahşanlan kapsamıyor. OLCAY BÜ\1JKTAŞ Açıklandığı ilk günden itibaren büyük tartışmalara yol açan, yalnız ışçı ve işve- reni değil, işverenleri kendi aralannda da ikıye bölen İş Güvencesi Yasa Tasansı, "deniz, basın" ve "tanm* işkollannda ça- hşanlan kapsam dışı bırakıyor. Dunımu fark ettıkten sonra çeşıtli toplantılarda ya- sa tasansının kapsamının genişletilmesi gerektiğini dile getiren ışçi temsilcileri, bu hafta içinde Meclıs'te görüşülmesi bek- lenen tasannın var olan haliyle geçmeme- si içın Meclis'teki görüşmelere de katıla- rak önerilerini sunacak. Bu hafta yeniden gündeme gelmesi bek- ŞÜKRAN SONER: KAPSAM DIŞILIK KAYGI VERÎCÎ Basın tş Kanunu, Deniz îş Kanunu ve Borç- lar Kanunu'na tabi işçiler ile tanmdan sayılan işlerde çalışanlann iş güvencesi kapsamı dışın- da bırakılmasının kabul edılemez bir durum ol- duğunu söyleyen Türkiye Gazetecüer Sendi- kası Başkanı Şükran Soner, 212 ile değişik 5953 sayüı yasanuî gazetecileri özel olarak koruma altına almışken şimdi kapsam dışı bırakılması- nın kaygı verici olduğunu açıkladı. "Kıiralszcahşbnnanm enyaygm okhığu,key- fi ve sürekti işçi çıkarmanm en yüksekonmbra vanbğı, iş güvencesine şiddetk gereksmim du- yulan medyada çahşanlann iş güvencesi yasa kapsammm dbşında tatuhnası aynca özel tehdit aracı otacaknr" diyen Soner, "Siyasetin üstün- de güç odağı olmuş medya patronlarmdan çeld- nflip çekinflmediğini" sordu. Soner, söz konusu durumun, 212 sayüı basın yasasını eüdsız kılma projesinin ciddi bir ayağı olarak yorumlanabüeceğini de sözlerine ekledi. lenen tasanda, eksik noktalara dikkat çe- ken sendikacı ve uzmanlar, özellikle tasa- nnm kapsamının genişletilmesi üzerinde durdular. Yasalaşması halinde, yasanm 10 kişiden fazla işçi çalıştıran işyerlerinde uygulanması, iş güvencesinden yararlan- mak ıçm 6 ay kıdem koşulu aranması ve yasanm işe iadeyi güvence altına almama- sı da dikkat çekilen dığer noktalar. Deniz işkolunda 5 bıni kamuda olmak üzere toplam 7 bin 500 kişinin örgütlü ol- duğu Türkiye Denizciler Sendikası Genel Sekreteri Cemil Yeniay, her gemimn bir işyeri sayıldığı sektörde, zaten örgütlen- menin ve iş güvencesinin çok zor olduğu- nu hatırlatarak deniz işkolunun kapsam dışı bırakılmasının gerekçesini anlamanın mümkün olmadığını vurguladı. Durumu fark eder etmez gerek bağlı buluduklan Türk-lş'i gerekse Çalışma Bakanlığı'nı uyardıklarmı anlatan Yeniay, cuma günü Istanbul'da bu konuda bir toplantı yapıla- cağmı ve önerilerinin dikkate alınması ko- nusunda ısrarcı davranacaklannı dile ge- SENDİKACILARIN ÇAĞRISI 'DEF işçi haklannda samimiyetsiz' Ekonomi Servisi - Dünya Ekonomik Fo- rumu'nda bir araya ge- len ışçı sendikalan, işadamlannın, işçıle- rin mağdur olmasını engelleyecek önlemler alınması gerektıği yö- nündeki açıklamasını, samımiyetsiz bulduk- larau ilan ettı. ABD'nin önde ge- len işçi sendikalan konfederasyonu AFLCIO Başkanı John Sweney, işadam- lannın, "işçflerinkapi- talist sisteminyüocıyö- nünden korunması ge- rektiğT açıklamasuu değerlendirdi. Svveney, Enron'un ıflası öncesi 29 yöne- ticiye birer milyar do- larlık nakit para öden- diğini. bu nedenle bin- lerce işçinın emeklihk tasarrufunun yok edıl- diğini hatırlatarak "Kaygnnızın özünde Enron örneği yaöyor. Ancak, 'işçi haklan ifade edildiği halde 1 burada Enron'a dair bir tek söz bile edilme- di" dedi. Sweney, u Skandalla orta\a çıkan Enron'un nasıl yasalan çiğnediği değil. \asalan nasıl yönlendirdiği olmuş- tur" diye konuştu. En- ron'un iflas etmesiyle 5 binden fazla kişi iş- sız kalmış, bırçok çalı- şan da tasarruflannı alamadan emeklılığe sevk edilmişti. Brüksel merkezlı Uluslararası Özgür Sendikalar Konfede- rasyonu'nun dönem sözcüsü Guy Ryder ıse sendikalann eylem çağnlanna ve taleple- nne cevap verilmeme- si durumunda, bu yıl- kı forumun başansız bir toplanhdan ıbaret görülebileceğıni söy- ledi. Ryder, "İşçi sen- dikalan güçlü ve eddli bir mesajla taleplerini dile getirdi" dedi. Savaş terörle degîL, sivil haklarla Ekonomi Servisi - Dünya Sosyal Forumu'nun sonuç bil- dirgesinde, "terorizme karşı savaş adı altmda, dünya çapın- da sKü ve poMk haklara saldın yapıbnaktadn-" denildi. Brezılya'nm Porto Alegre kentınde 150'den fazla ülke- den temsilcilerin katılımıyla düzenlenen küreselleşme kar- şıtı forumun sonuç bildirgesinde, "neoKberatizm ve miBta- rizme karşı direnişle banş ve sosyal adaiete destek" verme çağnsmda bulunuldu. ABD'de 11 Eylül salduılanmn ve devamında başlatılan kitlesel askeri operasyonun kmandığı bildiride, "11 Ey- lül'ün dramaük bir değişünin ifadesi oiduğu" sözlerine yer verildi. Bildiride, terorizmle mücadele adı altmda si\il ve politik haklara müdahale edildiği kaydedilerek "Afganis- tan'a karşı yünitülen savaş başka bölgeiere de sıçramışür. Bu, ABD hükümetinin ve yandaşlannm hâkimiyetini güç- kndirme amacmıtaşıyan daimibir küresel savaşı başlatmak- tadn*" uyansmda bulunuldu. Bildiride aynca, "neoh'beral büyüme ve refah sözünün bir yalandan ibaret oktuğu" be- lirtilerek gelışmekte olan ülkelerin dış borçlannın gayri meşru ve adalet dışı olduğu ifadesi kullanıldı. AFET ! SİGORTALARI KURUMU DOGAL AFET SİGORTALARI KURUMU'NDAN BİLDİRİLMİŞTİR 3 Şubat 2002 günü meydana gelen depremde konutları hasara uğrayan Zorunlu Deprem Sigorta poliçesi ile sigortalı yurttaşlarımızın, zararlarının en kısa sürede giderilmesi için, a) Doğrudan DASK idarecisinin aşağıdaki telefon ve faks numaralarına: Tel: (0212) 231 79 09 - 231 47 30 Faks: (0212) 234 44 68 - 230 86 08 • 230 I114 - 232 47 75 ya da b) DASK hesabına Zorunlu Deprem Sigortası poliçesini düzenleyen sigorta şirketi veya acentesine başvurmaları gerekmektedir. (Faksla yapılan başvurularda, poliçenin bir kopyasının da gönderilmesi, bunun mümkün olmadığı hallerde ise sigortalı adı, soyadı, hasarlı konutun adresi ve irtibat için telefon numarası bilgilerine yer verilmesi önemle rica olunur.) Depremzede yurttaşlarımıza geçmiş olsun dileklerimizi sunar, hayatını kaybeden yurttaşlarımıza da Tann'dan rahmet dileriz. tirdi. Tasannm yalnız 1475 sayılı yasaya tabi olanlarla sunrlandmlmasımn önenıli bir eksiklik olduğuna dikkat çeken Kris- tal-İş Başkanı Mustafa Bağçeci, tasannm basın ve Deniz tş Kanunu kapsamında ça- hşanlann da yararlanacağı bir biçimde ge- nişletilmesi gerektiğinı savundu. Tasan eksik Devrimci Işçı Sendikalan Konfedaras- yonu Başkanı Sükyman Çekbi de bir uz- laşma metini olarak çıkan tasannm, sen- dikalann tüm önerilerinin dikkate alınma- dığı bir metne dönüştüğünü dile getirerek 10 kişilik sımnn, kötü niyetli kullanuna açık olduğunun zorunlu tasarruf uygula- masmda örneklenmn görüldüğünü belirt- ti. "Zorunlu tasamıf ödememek için pek çok işveren, çahşanlan 10 kişiden olmak üzere başka başka işyerlerinde gösterdL Şimdi de aynı şeykri yaşanabilir"' dıyen Çelebi, temsilcilerle ilgili hüküm de bü- yük bir eksiklik olduğuna dikkat çekti. TÜRKÎYE-ABD KOMİSYONU Işadamları hazırlanıyor ANKARA(CmnhuriyetBürosıı)-Tür- kiye- ABD Ekonomik Ortaklık Komis- yonu kurulmasma yönelık genelge ya- yımlandı. Komisyonun, ABD ve Türk taraflan eşbaşkanlıklannın da iki ülkenin dışişleri bakanlığmca yürütülmesine ka- rarvenldi. Komisyonun, 26 Şubat'tager- çekleşecek ilk toplantısı öncesi, işadam- lan da hazırlık çalışmalannı başlattı. Başbakan Ecevit imzasıyla dün yayım- lanan genelgede, 15-18 Ocak tarihlerin- de ABD'ye yaptığı ziyaret sırasındaki görüşmelerine işaret ederek, "Bu göriiş- meler sonucunda, Türkiye ile ABD ara- smdayakmstratejikortakhğm ekonomik alana da yansıülması amacrvia ekonomik ve ticari konulann bütüncul biçimde ete almacağı bir Türkiye-ABD Ekonomik Ortaklık Komisyonu kuruhnası karar- laşünlmışür" dedi. Ecevit, komisyonun ABD kanadı eşbaşkanhğmı ABD Dışiş- leri Bakanhğı'nın yûrüteceğıni söyleye- rek. "Türkkanadı eşbaşkanhğuıında Dı- şişleri BakanhğYnca yürütülmesi uygun görülmüştür'* dedı. TOBB'de dün bır araya gelen işadamı ve bürokratlar da, komisyonda Türk ta- rafımn, tartışmaya açacağı öncelikleri belirlemeye çalıştı. Dış Ticaret Müsteşa- n Kürşat Tüzmen ve Dışişleri Bakanlı- ğı Müsteşan Uğur Ziyal'in de katıldığı toplantı sonrası bir açıklama yapan TOBB Başkanı Rifat Hisarcıkboğlu, "Bugün tüm sektörler, kendi beklenti ve istemkrini aktarma ursaü buldu. Komis- yona yönelik çahşmalar, bundan sonra hızlanarak surecek" diye konuştu. İLGİ TOPLUMUNA DOĞRU/ÖZLEM YÜZAK [email protected] Peki Denetçileri Kim Denetleyecek? Bugüne kadar işlerte- reyağından kıl çeker gi- bi yürüyordu. Şirketler, hem de borsaya kote şirketler, aynı firmadan hem danışmanlık hem de denetim hizmeti ala- biliyoriardı. Kimsenin de sesi so- luğu çıkmıyordu, ne ilgi- li devlet kurumlannın ne de kendilerini 'bağım- sız' olarak tanımlayan medya kuruluşlarının. Sonra skandal patlak verdi ve o ana kadar dönmeyen çarkın dişli- leri bir anda harekete geçiverdi. Enerji devi Enron, yö- neticiler ile birlikte ABD Kongresi'nin 'mümtaz' üyelerini ve (nasıl göz- den kaçmışsa) denetim ve danışmanlık hızmetı- ni bir arada yürütmeyi uzun süredir beceren dünyaca ünlü Arthur Andersen firmasını da kendisi ile birlikte batak- lığın dibine çekiverdi. Kolundan bacağından bataklığın dibine doğru çekilen herkes, kurtul- mak için çareler üretme- ye başladı. Cüven sorunu Bulunan çözüm yolla- rı kamuoyuna son dere- ce saygın, harta göz ya- şartıcı şekilde vakur bir üslupla sunuldu. En- ron'un kurucusu ve yö- netim kurulu başkanı Lay Kennith "Görev/bı- rakıyorum, çünkü En- ron'un yaşamasını isti- yorum. Zor durumda olan birşirket, ancak di- namik ve kendısini bü- tünüyle bu işe adaya- cak yeni bır yönetim kadrosu ile kurtulabilir" dedi. Yalnız 2000 yılında Enron'dan danışmanlık hizmeti karşılığında 27 milyon dolar, denetim bedeli olarak da 25 mıl- yon dolar alan Arthur da olaya el koydular. önce Pricevvaterhouse Coopers, ardından De- loitte, Emst? Youngsfır- maları şirketlerinin işle- yış mekanizmasını aynı şekilde değiştirdiklerıni açıkladılar. Slstem zayıflığı Aslında kendisi çürük ve bozuk olan sistemde Andersen, paramparça olan güveni yeniden te- sis etmek için yeni plan- larını "Artık şirketimiz denetim yaptığı firma- lara danışman olarak hizmet vermeyecek" di- ye açıkladı. Arthur Andersen va- kası ABD'deki tüm ba- ğımsız denetim kuruluş- larının paçasını tutuştur- duğu için hemen onlar zayıflayan bir halka na- sılsa kopmuş, tüm dün- yanın gözleri önünde marifetlerini ortaya seri- vermişti. Işte telaş ve koşuşturma onun için- di. Sistemin çürümüşlü- ğünü gizleme telaşı... Enron'lar yalnız ABD'de değil Türkiye de dahil hemen hemen bü- tün ülkelerde sık sık ya- şanan olaylar. Türki- ye'nin en büyük hol- dinglerinden bırinin bankasının 6 aylık bilan- çolarının yine aynı şirket bünyesindeki bir dene- tim şirketi tarafından denetlenmesi gibi. Pekı bağımsız dene- tim şirketlerini kim de- netleyecek? Türkiye'de bu konu- daki hukuksal düzenle- meler çok güçlü. Bu bir gerçek. Ancak yalnızca kâğıt üzerinde. Bugün dolandırıcılığı ayyuka çıkmış, küçük ortaklan- na büyük zararlar ver- miş olan Jet-Pa'nın bü- tün denetimlerinin Art- hur Andersen tarafın- dan yapıldığı biliniyor. Arthur Andersen yalnız Jet-Pa değil birçok ban- kanın da denetiminden sorumlu şirket. çürüme hâklm Bu bankalann önemli bır kjsmı, bugün TMSF'ye devredilmiş durumda. Denetçı hak- kında ise bugüne kadar henüz yapılmış hukuk- sal bir işlem yok. Üste- lik Arthur Andersen bu- gün BDDK tarafından bankaları denetlemek üzere tayin edilmiş du- rumda. Dolayısıyla kü- resel sistem temizlen- meye çalışılsa bile çü- rük kokuyor. Çürük ko- kusu alabildiğine ortalı- ğı sarmış durumda. An- cak herkes nezle olmuş ki kokudan rahatsız olan yok.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle