25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
23 ŞUBAT 2002 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA ROPORTAJ Davaya bakan yargıç Sedat Karagül, görev yaparken büyük baskı gördüğünü söyledi: Susurluk seddini aşamadıkBERTANAĞANOĞLU ECEVİTKILIÇ G öm yaptıgı dönemde Susur- luk, Aesim Malki cinayeti, Türkbank ve ülkücü mafya elebaşısı Alaattin Çakıa'nın çete da- valanna bakan emekJi hâkim Sedat KaragüL Susurluk çetesinin "3 polis 2 kumarhaneaden" ibaret oimadıfını be- lirtti. Susurluk'u "ÇînSeddT olarak ta- nrmlayan Karagül, baskılara karşı çık- tığı ve banka davalannın DGM'lerde değil, ağır ceza mahkemelerinde gö- rülmesı gerektiğini söylediği için tstan- bul DGM'den îstanbul AğırCeza Mah- kemesi'ne tayın edildiğini söyledi. "Kimya bozanJaıia", "Kimyaa bozu- lanlarT yargılayan eski tstanbul 6 No'lu DGM Başkanı Sedat Karagül, Cumhuriyet'ın DGM, yargı bağımsız- lıgı ve Susurluk'la ilgıli sorulanru ya- nıtladı. -Görevdeyken baskı gördûnüzmö? KARAGUL - Gördüm. Ilk baskı- lan da Istanbul DGM'de yaşadım. En çok baskıyı teşkilatımdan gör- düm. Beni arayıp "Bu kişiye ceza ver, bu Idşivi kurtar'' diyoriardı. Bunlar- la mücadele ettim. Anadolu'da görev yaparken tertemizdik. Siirt, Erzu- rum ve Gümüşhane'de ağır ceza mah- kemesi reisliği yaptım. Ancak hiç baskı görmedim. Eyüp Aşık baskısı - En çok nerede baskı gördfinfiz? KARAGÜL - Eyüp Aşık'ın yargı- lanmasında çok yoğun baskı gördüm. Bu davada beraatkaran verildi. Bu ka- rar başkanlığını yaptığım 6 No'lu DGM'ye gölge düşürdü. Başsavcı da beraat etmesi için baskı yaptı. Beraat karan diğer üyelerin oylanyla alındı. - DGM'ye isteyerek mi gefdiniz? KARAGÜL -Hayır, DGM'de görev yapmak istemiyordum. Ancak, görev verdiler, ben de çalıştım. DGM'den gönderilmek için ahlaksız ya da basa- nsızolmaklazımdı. Mahkeme başkan- lan 15-17 yıl görev yapıyorlar. Beni baş- kanlıktan aldıktan sonra 11 ay, "Baç- ka mahkeme başkaniığma atayacağız"" diye oyaladılar. - Banka davalanna DGM'lerin de- ğil, ağır ceza mahkemelerinin baknıa- g gerektiğini Uk söyleyenlerdensiniz? KARAGÜL- Bİınu ilk ben söyle- dim. Çete suçlannı düzenleyen TCY'nın 313. maddesi varken 4422 sa- yılı Çıkar Amaçlı Suç Örgütleriyle Mücadele Yasası'nı çıkardılar. Bir ko- nu hakkında iki yasa olamaz. 313 ye- terli değildi. 4422 deyeni imkânlar ta- nıyordu. Telefonlann dinlenmesi, ta- kiplerin yapılması gibi. Bu imkânlar mücadele için gereklidir. Ancak yine de ağır ve sert bir yasadır. Bu kanun çıkanlırken 313 'ün kaldınlması gere- kirdi ya da bu kanun yerine 313'te de- ğişiklikleryapılmabydı. Yeni kanun, es- kiyi ortada kaldınr. Bu iki yasayı bir- Sedat Karagül 1941 yılında Bingöl'de doğdu. Istanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi'ni bitirdi. Şanlıurfa'da hazine avukatlığı; Siirt, Gümüşhane,Ordu ve Erzurum'da mahkeme başkanlığı yaptı. En son Istanbul 6 No'lu DGM'nin başkanlığını yaparken başka mahkemeye başkan olarak atanacağı vaat edildi. Ancak 11 ay sonra Istanbul Ağır Ceza Mahkemesi'ne üye olarak atanınca tepki olarak emekliye aynldı. Evli ve 2 çocuk sahibi. birinden ayıran bir kriter yok. Buna rağmen kanun TBMM'den geçti. - Bu davalara neden DGM bakma- mahydı? KARAGÜL -Çete davalannda "zor" ve "şSddet" unsurlan bulunmalı. An- cak, banka davalannda bu unsurlar yoktu. Banka davalannı DGM'ye ge- tirdiler. Daha sonra hatalannı anlayıp bu davalan ağır ceza mahkemelerine gönderdıler. 1.5 yıl zaman kaybı oldu. - DGM'lere gerek var nu? KARAGÜL - DGM'ye gelmeden önce DGM'lere gerek olmadığını dü- şünüyordum. Sonra bu fîkrim değişti. - Davalara nasd hazırlanıyorsonuz, Susurluk davasına nasıl çahşrjıuz? soruşturma yeterll deflildl' K4RAGÜL- Susurluk dosyasını, bir bayramda aldım. 22 gün boyunca sa- bah saat 06.00'dan başlayçgece 01.00'e dek dosyalar üzerinde çalıştım. Eve misafîr kabul etmedim. 4 yıl 2 ay bo- yunca dosya okumak zorunda kaldım. - Susurluk ve diğer davalann hazır- lık soruşturmalan yetetü mhdi? KARAGÜL- Önüme gelen hazır- lık soruşturmalan yeterli değildi. Su- surluk iddianamesini hazırlayan Ay- kut Cengiz Engin'in süresini uzatma- ya çalıştım. Çünkü, yerine yeni bir sav- cı baksaydı, her şeye yeniden başlama- sı gerekecekti. Başsavcıyı ikna ettim. Engin, Susurluk iddianamesini güzel hazırladı. Elinden geleni yaptı. Buna karşın yeterli görmedim. - Susurluk çözülebiHr mi? KARAGÜL - Susurluk 3 polis 2 ku- marhaneciden ibaret değildir. Dosya- yı genişletmeye çalıştıkça tıkanıyor- 1- Ayhan Çarkın. 2- tbrahim Şahin. 3- Abdullah Çatlı. 4- Alaattin Çakıcı. 5- Ömer Lütfi Topal. 6- Ne- sim Malki. 7- Eyüp Aşık. 8- Mahmut Yıldınm. 9- Haluk Kırcı. 10- Korkut Eken. 11- Hüseyin Kocadağ. du. Ben Susurluk'a 'Çin Seddi' dıyo- rum. Çözmeye çalıştıkça tıkanıyorsun, aşmaya çalışıyorsun, ancak aşamıyor- sun. Engin, dosyayı bana verirken "Ben aşamadım. Al aşabiürsen sen engefleri aş" dedi. Ancak, ben de aşamadım. Dellller elde edllmedl1 - Susurluk'un tam olarak açığa çık- mas için debHer buhınamaz mrydı? KARAGÜL -Eğer istenseydı, Susur- luk'ta deliller elde edilebilirdi. Susur- hık kazasında ele geçen silahlardaki par- mak izleri tespit edilmedi. Kazadan hemen sonra polis, savcı ve kâtipler bi- le silahlara el attı. Ben de bunun üze- rine silahlan istemedim. Yalnızca dos- ya üzerinden inceledim. - Çete üyderinin Ömer Lötfi Topal cinayetinden beraateoneierini nasıl de- ğeriendiriyorsunıız? KARAGÜL - Susurluk çetesinin, kumarhaneci Ömer Lütfi Topal cina- yetinde beraat edeceğini biliyordum. Çünkü, delil yoktu. Sanıklar arasında- ki telefon görüşmeleri delil olarak ka- bul edilmedi. Cinayeti, işlediklerini is- patlayamıyorsun. Hatta konuştuklan telefonlan sahiplenmediler. HahıkKır- a, "Tdefon o dönemde bende değOdL Bir arkadasundaydT dedi. Çarfcın'ın açıHamalan - Eski özel timci Ayhan Çarkın'ın son dönemde yaptığı açıJdamalar? KARAGÜL - Basın, Çarkın'ın açık- lamalannı suçunu "itinıf edF diye ver- di. Ancak, Çarkın. "Emir verildi ben de adam öldürdünT diyor. Bu bir iti- raf değil, olağan birşeydir. Siirt'te gö- rev yaptığım için Özel Harekât'ın ça- lışmasını iyi bilirim. Susurluk'ta yar- gılanan eski timcilerin hepsi Güneydo- ğu'da görev yapan başanlı isimlerdi. -Dunışmada Çarkın gjzticelseiste- mişti. bu olsaydı konnşur muydu? KARAGÜL - Gızlı celse yâpılsaydı da Çarkın konuşmazdı, amaç oyala- maktı. Susurluk çözülmedi. Doğruyu söylemek iyi olmuyor. Doğruyu söy- leyen dokuz köyden kovulur, ancak beni 14 köyden kovaladılar. - Çarkın,neden MehmetEymür yar- güanmadı diyor. KARAGÜL - Eymür'ün ifadesini aldım. MİT Yasası gereğince Başba- kan'ın izniyle mahkemede ifade ver- di. Izin sınırlıydı, yani yasa gereği her- şeyi anlatamazdı. Ancak, ben kendisi- ne devleti düşün ama davayı da düşün dedim. Ama anlatmadı. - 'Yfeşfl' kod adlı Mahmut Yıkfanm'a ne oldu sizce? KARAGÜL - Yeşil, yemyeşil oldu. Yeşil, jandarmayla çalışıyordu. Kim- se yakalanması için çabalamadı. Jan- darma bile susuyordu. Bence Yeşil, öl- medi, yaşıyor. Tank Ümit kaybolun- ca, Abdulab Çatfcölünce tek başına kal- dı. Kendisine de bir şey yapılır diye korktu. Ortadan kayboldu. 'Yargı bağımsız değil' - Mahkemeierdeki ağır dosya yûkû davalan nasd etkffiyor? Bir ağır ceza mahkemesinin dosya yükü yasaya göre 150 ile sınırhdır. Ancak bugün ağır ceza mahkemelerinde 1400 dosya bulunuyor. Bir asliye ceza mahkemesindeki dosya sayısı ise 5 bine ulaşıyor. Yargıç, dosyalara yalnızca birer imza atsa bile bugünlerini alır. DGM'de ise yasaya göre bir dava en fazla 15 gün ertelenebiliyor. Ancak şimdi EKjM'deki davalar 5, 6 ay gibi uzun bir süre sonrasına bırakılabiliyor. Ben ise en fazla 2 ay süreyle erteliyordum. Bir gün DGM'ye gelen Adalet Bakanlığı müfettişine, DGM'de usulsüzlükler yapıldığını söyledim. Müfettiş bana 'Ne gibi' diye sordu. Ben de, "Mahkemeler davalan 2-5 ay sonraya ertefiyor" dedım. "Hangi mahkeme başkanı bunu yapıyor" diye sordu. "Ben yapıyonım" dedim. Güldü. - Yargı bağımsc mı? - Değildir. - Zamanınra nasıl değertendiriyorsunuz? Dinleniyorum. Çocuklanm, torumlanmla ilgileniyorum. - Avukatbk yapacak nusuuz? Hayır yapmayacağım. - Andannıa vazmayı dûşûnüyor musunuz? 1lerde olabilir, birçok anım var. 'Gazeteciler destekledi' - Susurhık davasmda en çok kimlerden destek gördünüz? Beni en çok gazeteciler destekledi. Sürekli yardımcı olmaya çalıştılar. Kutiu Aktaş tarafindan hazırlanan Susurluk raporunu defalarca istememe karşın göndermediler. Raporlan gazeteciler verdi. Susurluk çetesi ilişkilerirûn açığa çıkmasına basuı öncülük yaptı. Basın olmasaydı, belki de ceza almazlardı. O dönemde de Başbakan Necmettin Erbakaa, bu ılişkiler için "Bunlar fasa fiso" dedi. Açığa çıkan ilişkiler fasa fıso değildi, ancak dava fasa fiso oldu. Susurluk'un genişletilmesi engellendi. -YetküüerinbazniadığıraporyeterBrnrydi? TBMM Susurluk Meclis Araştırma Komisyonu'nun hazırladığı rapor çok detaylı ve güzeldi. Başbakanlık tarafindan Kutlu Aktaş'a hazırlatılan rapor ise eksiklerie doluydu. Kutlu Aktaş, bilgileri sağdan soldan toplamıştı. Telefon numaralan, tarihler hep yanlıştı. Daha önce hazırlanan raporlardan alıntılar yapmıştı. - Susurluk bir trafik kazası mrydı, yoksa- Evet normal bir kazaydı. Bu konuda yeterli inceleme yapıldı, cinayet değildir. Sedat Bucak, trafik kazasına kendisinin neden olduğunu söyledi. "Ben konuşurken, Hüseyin Kocadağ bana baktLKazaokhT dedi. KUŞADASIİCRA MÜDÜRLÜĞÜ'NDEN GAyRİMENKULCN AÇIK ARTTIRMAİLANI Dosya No: 2000 1597 Satılmasına karar verilen gayrimenkutün cinsi. kı>Tnetı. adedı, e\safi: Tapunun Kuşadası Türkmen Mahallesi Hanım Camii mevkiı 165 ada 3 parsel I'2 arsa pa\lı zemin kat 1 No'lu bağımsız bölüm mesken olup taşınmaz Kuşadası Türkmen Mahallesi Alkış Sokak No: 18'de 3 katlı binanın zemin katındaki daıredır. Meskenlenn çıkış merdi\enleri dışardan olup mesken 110 m2 laıllanım alanlıdır. Cç oda salon mutfak WC \e ban\odan ibarettir. Halen ıçensinde ıkamet edılmekte olup elektnk \e suyu me\cuttur. Taştnmaz Kuşadası şehir merkezinde olup her türlü altyapı hızmetlennden faydalanmaktadır. Meskenin pencerelen ahşap demır korkuluklu yerler karo döşelidir. Alkış Sokağı- na bakan kısmında balkon vardır. Meskenin bulunduğu parsel A-4 >apı nızamında konut imarlıdır. Meskene Kuşadası İcra Tetkık Mercıi Mahkemesı'nde 9.5.2001 gün ve 2001 50 Esas 139 karar sayılı ılamı ile 20 000.000.000 lira kıytnet takdın yapılmış olup borçlunun 3 4 hıssesıne ısabet eden miktar 15.000.000.000 hradır Satış şartlan: 1. Satış 5.4.2002 Cuma günü saat 10.00'dan 10 15'e kadar Kuşadası Adliye Çay Bahçesinde açık artırma suretiyle yapılacaktır. Bu artırmada tahmın edı- len kıymetin O o75'ıni ve rüçhanlı alacaklılar varsa alacaklan mecmuunu \e satış masraflarını geçmek şartı ile ihale olunur. Bö\le bir bedelle alıcı çıkmazsa en çok artıranın taahhüdü baki kalmak şartı ile 15.4.2002 günü aynı yerde ve aynı saarte ıkıncı artırmaya çıkacaktır. Bu artırmada da bu miktar elde edile- memişse gayrimenkul en çok anıranın taahhüdü saklı kalmak üzere artırma ılanında göstenlen müddet sonunda en çok artırana ihale edılecektır. Şu kadar kı, artırma bedelınm maluı tahmın edilen bedelınin o c40'ını bulması ve satış ısyeyenin alacağına rüçhanı olan alacaklannın toplamından fazla olması ve bundan başka, parava çe\ırme \e paylaştırma masraflannı geçmesı lazımdır Bövle fazla bedelle alıcı çıkmazsa satış talebı düşecektır. 2. Artırmaya ıştırak edeceklerin, tahmın edilen kıymetin %20'si nıspetinde pey akçesı \eya bu para mıktan kadar millı bir bankanın teminat mektubunu vermeleri lazımdır. Satış peşın para ıledır, alıcı ıstediğınde 20 günü geçmernek üzere mehıl verilebılır. İhale pulu. %1 KDV ve tapu harcınm 1 '2'sı masraflan alıcıya aittır. Bınkmiş vergiler, tellalıye bedelı. 1 2 tapu harcı satış bedelınden ödenir. 3 Ipotek sahibi alacaklılarla diğer ılgililerin (*) bu gavTİmenkul üzerındekı haklannı hususı\le faız ve masrafa dair olan ıddıalannı dayanağı belgeler ile on beş gün ıçinde daıremize bildirmelen lazımdır. Aksı takdirde haklan tapu sicıli ile sabit olmadıkça paylaşmadan hariç bırakılacaktır. 4 îhaleye katılıp daha sonra ihale bedelini yatırmamak suretiyle ıhalenın feshıne sebep olan tüm alıcılar ve kefilleri teklıf ettikleri bedel ile son ihale be- delı arasmdaki farktan ve diğer zararlardan ve aynca temerrüt faizinden müteselsılen mesul oJacaklardır Ihale farkı ve temerrüt faızı ayrıca hükme hacet kahnaksızın dairemizce tahsil olunacak. bu fark. varsa öncelikle teminat bedelinden alınacaktır. 5. Şartname, ilan tarıhınden ıtibaren herkesın görebılmesı için daırede açık olup masrafı \erildıği takdirde isteyen alıcıya birörneği göndenlebilir. 6. Satışa iştirak edenlerin şartnameyı görmüş ve münderecatını kabul etmış sayılacaklan. başkaca bilgi ısteyenlerin 2000/1597 sayılı dosya mumarası ile Müdürlügümüze başvurmalan ılan olunur 11.2.2002. (*) llgililer tabirine ırtıfak hakkı sahıplerı de dahildir. Basın 9463 TLZLA İCRA MliDÜRLÜĞÜ MENKULÜN AÇIK ARTTIRMA İLANI 2001 1557 Tal. Bir borçtan dolayı hacizli \e aşağıda cins, miktar ve kıymetleri yazılı mallar satışa çıkanlmıştır. Birinci artırma 06.3.2002 günü saat 09.30 - 09.40 arası yapılacak ve o günü kıymetlerinin % 75"ine is- tekli bulunmadığı takdirde 07.03.2002 günü aynı yer ve saatte ikinci artırma yapılarak satılacağı. Şu kadar ki, artırma bedelinin malın tahmin edilen kıy- metinin %40'ını bulmasının ve satış isteyenin alaca- ğını rüçhanı olan alacaklannın toplamından fazla ol- masının ve bundan başka paraya çevirme ve payla- nn paylaştırma masraflannı geçmesinin şart olduğu, mahcuzun satış bedelı üzerinden %18 oranında KDV'nin alıcıya ait olacağı ve satış şartnamesinin icra dosyasında göriilebileceği, masrafı verildiği takdirde şartnamenin bir ömeğinin isteyene gönde- rilebıleceği, fazla bilgi almak isteyenlenn yukanda yazılı dosya numarasıyla Dairemize başvurmalan ilan olunur. Yayla Mah. Camii Sokak No: 47/B Tuzla. Muhammen Kıymeti Lıra: 15.000.000.000.- TL., Adedı: 1, Cinsi (Ma- hiyeti ve önemlı nitelikleri): 34 FC 808 plakalı AS 950 tipi 1998 model damperli kamyon. Basın: 8780 GÖRÜŞ SONMEZ TARGAN Merkeze Bağlı... Geçen günlerde Ankara 2. Asliye Hukuk Mahke- mesi, aldığı bir kararla Alevi-Bektaşi Kuruluşlan Bir- liği Kültür Derneği'nin feshine karar verdi. Karann gerekçesinde, özetle derneğın adında Alevi-Bekta- şi sözcüklerinin bulunmasının bir inancı çağnştırdı- ğı, dolayısıyla böylesi bir örgütlenmenin karşrt ve benzeri dinsel ve örfsel derneklerin de kunjlmasına yol açacağı görüşlerine yer verildi. Karann gerekçesinde sözü edilen "karşrt ve ben- zeri" örgütlenmelerden tarıkatlar demek isteniyor- sa, öncelikle belirtmek gerekirse Alevi-Bektaşi der- nekleri Sünni kesimdeki tarikatlar gibi kişilere (imam) bağlı hem de illegal dinsel inanç kümeleri değildir. Ter- sine daha çok dünyadaki yaşamayı zenginleştirme- yi amaçlayan felsefe birikimlerinin örgütlenmesi ola- rak birersivil toplum kuruluşlandır. Sünnilik bugün res- mi bir inanç olarak her türlü desteğini devletten alır- ken Alevi-Bektaşi topluluklan gücünü kendi kamu- oyundan almaktadır. Keşke Sünni tarikatlan da bugün geldiklerı konum itibanyla illegal birer kişi örgütleri olarak değil de bun- lar gibi demokratik birer toplum örgütleri olarak ku- rulabilselerdi. Ama buna antidemokratik olan yapı- lan nedeniyle olanak yoktur. Çünkü Sünni tarikat ör- gütlerindeki hiyerarşi ve işleyiş yukarıdan aşağıya doğru, tarikat şeyhlerine bağlı bir totaliter düzen için- de yürümektedir. Gerçek bir demokratik düzende bunlann yeşerip gelişmeleri şöyle dursun, kuruyup çöpe dönmeleri kaçınılmazdır. Dolayısryla tarikatlan besleyen güçler demokrasilerde değil, ancak totali- ter düzenlerde vardır. Dünyadaki yönetim modellerinin artık içinde stvil toplum kuruluşlannın da ağırlıklı bir biçimde yer al- dığı bir arayışın içine girdiğimiz 21. yüzyılda, gerek- çesi ne olursa olsun sıvil toplum kuruluşlannı kapat- mak antidemokratik bir uygulamadır ve hiçbir neden böylesi biruygulamayı haklı gosteremez. Mdı ki, 03- 14 Haziran 1996 tarihinde gezegenimizin en büyük sıvil toplum kuruluşlan buluşmasına, HABITATII Kent Doruk Toplantısı'na ev sahipliği yapmış bir ülke ola- rak, sivil toplum örgütü kapatmak bir hukuk cinaye- ti olmanın da ötesinde evrensel bir insanlık ayıbıdır aynı zamanda. Bu ayıbın ortadan kaldınlması konusunda özellik- le toplumun aydın ve duyarlı kesımlerine büyük gö- rev ve sorumluluk düştügü kantstndaytm. İnanç öz- gürtüğü konusunda geçmişte çok söz etmiş, mürek- kep tüketmiş entel kişilerin bu konuda ne gibi birtu- tum sergileyeceklerini de, salt inanç özgürlüğünü değil, inanmama özgüriüğünün olmasını savunan bir kişi olarak doğrusu merak etmekteyim. İnanmama özgüriüğü deyince. yeri gelmişken bir anımı okurtarla paylaşmak istiyorum. Aziz Nesin'in sağlığında eşim ve kızımla biriikte hafta sonları ge- nellikle Çatafca'daki Nesin Vakfı'na giderdik. Böyfe- si vakrfziyaretlerinin birinde Aziz Nesin'in çalışma oda- sında din ve tarikat konulannı içeren bir sohbete dal- dık. Sohbetin bir yerinde Aziz Nesin "Bak Targan, sen birçok demek, vakıf ve hatta partilerde görev almış örgütçü bir kişisin. Özgüriükler konusunda içtenlik- liysen eğergelin sizinle ateistler derneği kuralım. Ç) Var mısınız? örgütçülüğünü burada da göster" öne- risinde bulunmuştu. Kızımız Emek o zaman bu sohbetin içeriğini tam tamına kavrayamayacak denli küçüktü. Ama bu soh- bet sırasında benim Sünnı, annesınin ise Alevi kö- kenli olduğunu öğrenmişti. Vakıf dönüşü, kâfasınatakılmışolmalı, arabanın için- de kızımız Emek ortaya pat diye şu soruyu atmıştı: "Baba sen Sünnisin, annem Alevi, pekiben neyim?" Bu soru üzerine Ayten bir şeyler söylemek istediy- se de ben birden söze girip, "Kızım sen merkeze bağ- lısın" deyiverdim. Doğaldır ki bu yanrtın arkasından, "O da ne de- mektir" sorusu geldi Emek'ten. Bunun üzerine Ka- radeniz yöresıne ilişkin olduğunu sandığım şu fıkra- yı anlattım kendisine: Karadeniz'in birköyünde, kim- sesi olmayan ve oraya çalışmak için gelmiş bir ga- rip ölmüş. Mezariıkta imam ölenin son işlemlerini ya- parken musalla taşında yatan garibi göstererek "Na- sıl bilirsiniz bu rnevtayı" diye sormuş cenaze nama- zı kılan topluluğa. Topluluktan hiç ses çıkmadığını gö- ren hoca, soruyu birkaç kez üstelese de yine yanrt alamamış. "Demek sizin bumevtanın dini, imant, inan- cı hakkında bir bilginizyok. Dağılın o zaman ben is- tihareye yatacağım" diyerek topluluğu dağıtmış. Istihareye yatan imam njyasında bütün peygam- berlerin kapısını birerbirer çalarak öten bu garibin def- terierinde kaydının olup olmadığını sormuş. Bütün pey- gamberierden "Bende kaydı yoktur" yanıtını alınca Tann'nın katına çıkmış. Tannm, bizim köyde birga- rip öldü. Bütün peygambeheri kapı kapı gezdim. Hiçbirinde kaydıyok. Bunun dini, imanı, mezhebine- dir? Buna nasıl bir dinsel işlem yapacağım" diye sorunca Tann'dan şu yanıt gelmiş: "Boş işlerle uğ- raşıp zaman doldurup durma. Onun dini, imam, mezhebiyok... O direkt bana bağlı, merkeze bağlı, git onu göm!" Fıkra burada bitiyordu ama kızımızın merakı bttmi- yordu. Sonunda kızıma: "Kızım ılle benimle annen arasında bir seçim yapmak istiyorsan herhangi bir Arap ideolojisini değil Anadolu'ya özgü biryaşama biçimi olan Aleviliği düşün önce. Bu topraklann ço- cuğu olarak sana da bu yakışır" demek durumunda kalmıştım. Evet, inançlann bile bugün kapitalizmin elinde ev- rensel buluşmasının sağlanması çabalannın sürdü- ğü bir tarihsel süreçte, Alevilik-Bektaşilik dernekle- rini kapatarak asıl ayrımcılığı körüklemeye ne gerek var?.. Bunu sosyalistler yapsaydı kıyamet kopardı. Istanbul'da uygarlıkların buluşması sav sözüyle, bı- rakın mezhepleri dinleri kendi merkezine bağlama- ya çalışan bir yeni dünya düzeninde, Alevi-Bektaşi derneklerine kapatma karannı veren mahkemenin bu karannı, bir kez daha gözden geçirerektitreyip mer- keze dönmesini dilerim. Ç) Bu girişimin hukuksal olarak gerçekleşebilme- si için, fazla değil 3 kişi olan bizimle biıiikte dört kurucu üye daha bulamadığımız için derneği kuramadık ve böylece benim de iyi bir örgütleyici olmadığım ortaya çıktı! ZEYTİNBURNU 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ HÂKİMLİĞt'NDEN EsasNo: 1999 648 Karar No: 2000'939 Davacı Istanbul Vakıflar Başmüdürlüğü vekili tara- findan, davalı Ömer Çatmaz aleyhıne açılan men'i müdahale, ecrimisiJ davasırun yapılan yargılaması so- nunda mahkemerruzce verilen 8.12.2000 tanhlı karar davacı vekili tarafindan temyiz edilmiş, Temyız Mah- kemesi 1. Hukuk Dairesi'nın 4.6.2001 gün, 2001 6353 Esas, 2001*6775 Karar sayılı karan ile onanmıştır. Onama ılamının, adresi meçhul olan davalı Ömer Çatmaz'a teblığ tarihınden itibaren yasal süresi için- de tashihı karar yoluna başvurmadıgı takdirde hük- mün kesinleşeceğı onama ilamının tebliğinı ıhtiva eden tebligat yerine geçerli olmak üzere ilanen tebliğ olunur. Basın: 8642
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle