23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
13 ŞUBAT 2002 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA UYGARLIK DORUGU İslam ülkelerinin îsrail'i eleştiren bir açıklama yapmak istemesi sorun oldu Filistintarüşmayarattı DUZYAZI SERKANDEMtRTAŞ Türkiye'nin girişimiyle dün başlayan AB-lKÖ Ortak Forumu'nun kapanışında yayımlanması beklenen ortak açıklamada Filistin sorununun nasıl dile getirileceği sorun yaratıyor. Dışişleri Bakanı tsmafl Cem ile dün ve öncekı gün görüşen Islam ülkelerinin bakanlan, Ortadoğu sorununda tsraiFı eleştiren bir *• açıklama yapılmasını ıstedıler. Ancak bu isteme, forumun GORUŞ Uygarlıklar ve trenin yönü Prof. Dr. TÜRKKAYA ATAÖV Dışişleri Bakanı İsmail Cem'in önayak oldugu Istanbul'daki uygarlıklar toplantısı bırkaç yıllık bir gecikmeyle yer alıyor. "Lygartıklanıı çabşnusı" düşüncesini. Amerikan Dışişleri "ne çok yakınlığıyla da bıhnen Prof. Samuel P. Huntiıtgon'ın görüşleri. aynı çe\Telerin dış politika yaymı Foreign Affairs dergısmde on yıl kadar önce yav ımlandığında. bu sözde "kehanefin maskelediği büyûk tehlikelen sezen bazı Avrupalı ve Asyalı aydınlar beni de konuşmacı olarak çağırmak lütfunda bulunarak önce Viyana'da \e daha sonra da bazı başka başkentlerde peş peşe toplantılar düzenlemişlerdi. Yazılı katkılanmız kıtap biçiminde önce Avusturya'da yayımlandı, ardından Londra, Madrid, Trablus, hatta Islamabad benzen kentlerde yerli dillerde çıktı. Bu konuya böylece eğildiğimizde soguk savaş henüz bitmişti. ama o modelin bıraz değışik biçimlerde sürmesi ve belirli bir gücün ve ona bağlı kültürün egetnen olmasını isteyenler yeni kıhflar anyorlardı. Biryandan Amerikan Dışışleri'nde görevli F. Fukuyama -tarihüı arnk son buMuğunu", yani kapitalizmin ilelebed kazanmış olduğunu ilan ederken Huntington'ın "uygarhklann çabşmasT tezi bu düşüncelerin en korkuncuydu. Soğuk savaşın irtifaklar gibi eskimiş simgelerinin yennı daha kapsamlı düşmanlıklar alacak. taraflardan biri ötekini tüm değerleriyle birlikte yok edecekti. Eskisinin yerinı alacak yeni düşmanlara gereksinim vardı. Oysa gruplar arasında karşılıklı etkileşim büyük ve farklılıklar aslında nıspeten ufaktı. Taraflardan biri kendindeki kötü yanlan karşısındakine yükleyip kendini bir anlamda temize çıkarsa bile. Ömeğin, Amerikan dış politikası en az Taleban kadar teröre dayalıydı. Üç yüz yıl önce yaşamış romancı Jonathan Svnft'in ilk bakışta bir çocuk öyküsü gibi görünen "Guffiver Devler Ülkesinde" adlı kitabında Lillıput ve Blefusku uluslan "Yumurta dar nn, yoksa geniş ucundan mı lanlmalT konusunda anlaşamadıklanndan savaşırlar ve epey kan akar. Ufak farklılıklann tek yanlı bir a aşk"a dönüşmesinın hastalıklı doğasını. bilimsel yönden. ilk kez S. Freudöne çıkardı. Huntington, Hıristiyanlıkla (Çin desteğinde) Islamı karşı karşıya gerirdi, ama yüzyıl savaşlarını yapanlar Katolikler ve Protestanlardı. Sünni-Şiı aynmı da 1300 yıl geriye uzanıyordu. Oklahoma'dakı o koca yapı bombalanıp çöktüğünde (1995) .Amerikan medyası, kendi içlerindeki deli bulununcaya değin. önce uzun süre "cnş" gruplan suçladı. Somali nürusunun yüzde 97'sı Sünni. ama onlar da kabıle temelinde yıllarca birbirini doğradılar. Müslüman Doğu Bengal. Pakistan îslam Cumhuriyeti'nden bir savaşla aynldı. Pakistan "nnıhacirler"i genelde dışlıyor, Ahmedileri de Müslümanlardan saymıyor. Hindistan'da Gucerati kadınlan serilerinin omuz bağlantısmı sagdan. Maharaştra kadınlanysa soldan yapmaya dikkat ediyor. Ahıska Türklerine de 1989"da saldıranlar Özbeklerdi. Bu örnekler de gösteriyor ki bazı toplumlar yalnız dostsuz değil. düşmansız da kalmak istemıyorlar \e bu düşmanlığı körükleyenler de var. Bakan Cem'in Robert Kolej'in son mezuniyet törenindeki konuşmasını da dinledim. Katledilen Afro-Amerikalı insan haklan savunucusu Martin Lutber King'in ünlü "Bir Düş Görüyorunr konuşmasını pek beğenmiş olduğu anlaşılıyordu. O da özgürlük. bağımsızhk. eşitlik ve adalet dolu "Düş Görüyorum" konuşması yaptı. Ben de mikrofondan kısa müdahalemde. ömeğin hazine topraklanmızın yabancılara satılmasmı engelleme yolunda bir çıkış yapmasını temenni ettiğimde gülümsemeyle yetindi. Diyelim, Bakan Cem. Ankara istasyonundan Istanbul yönüne dönük bir trene binmiş ve uğurlayan bızlere vagon penceresinden Sıvas'a gıtmekte olduğunu yineleyip duruyor. Onun sözünü mü, ray üstûndeki trenin yönünü mü temel alalım0 Unutmamalı ki, Cem'in içinde olduğu vagon Amerika- IMF lokomotifine bağlı. Bu lokomotif. uygarhklan. son tahlilde. buluşturmaz ve uziaştırmaz. Hıristiyan ve Müslüman ülkelerin bir araya gelip Yahudi bir ülkeyı suçlama platformuna dönüştürülebileceği kaygısıyla sıcak bakılmıyor. Dışişleri Bakanı Cem'in 11 Eylül sonrası dünyada medenıyetler arası çatışmalann önlenmesi amacıyla başlatüğı AB- ÜCÖ Ortak Forumu, yeni sorulan da beraberinde getirdi. 11 Eylül saldınlannın hedefı olan ABD, Filistin sorunu nedeniyle îsraıl ve Çeçerustan çatışması nedeniyle Rusya'nın temsil edilmediği forumda, iki büyük medeniyet Islam ve Hıristiyanhğın Yahudiliğe karşı bir araya geldiği izlenimi verilmemeye çalışılıyor. Cem ile ikilı görüşmelerde bulunan îslam ülkelerinin temsilcileri, forum sonunda açıklanacak ortak bildiride Ortadoğu sorunu kapsamında tsrail'in sert eleştirilmesini istediler. ÎXÖ dönem başkanı Katar Dışişleri Bakanı'nın Arap ülkelerinin dışişleri bakanlanyla önceki gece bir araya gelerek gelişmelen değerlendirdikleri öğrenildi. Ancak AB ülkeleri ve Türkiye'nin bu platformu üçüncü uygarlığa - Yahudiliğe- karşı kullanmak istemedikleri biliniyor. Diplomatik kaynaklar, Islam ve Hıristiyan dünyasının temsilcilerinin barış içinde yaşama projesi üzerinde çalışırken yeni bir çatışma yaratmamalan gerektiğini vurguladılar. Ortak forumun bir başka tartışma konusu da AB-lKÖ Ortak Forumu'nun gelecekte nasıl yaşayacağı. Dışişleri Bakanı Cem ile görüşen konuk bakanlar. Ege görüşmelerini başlatma kararı Türkiye De Yunanistan. Ege'deki sorunlarm diplomatik görüşmeteıie çözülmesi için yeni bir süreç başlanyor. tki ülke Dışişleri Bakanlan tsmail Cem w Yorgo Papandreu, dün Çırağan SarayTnda başlayan İKO-AB Ortak Fonımu'nda yapoklan ikili görüşmede, Ankara ile Atina arasındaki süreci başlatma karan akfa. Papandreu, diyalog yohıylâ iki ülke arasındaki ilişkilerin derinJeşhrilmesinı sağlayacaklannı kaydetti. Buna göre, Ankara ve Atina başta Ege ağırlıkh olmak üzere iki ülke arasında tüm sorunlan genel müdür düzeyindeki heyetlerie masaya yabracaklar. "Yapıcı" bir görüşme yapnklarını belirten Papandreu. ikili üişkileri daha da ikri götürmek istedikkrini belirtti ve bu tür görüşmeİerin ikili ihşkikri derinleştireceğuıe ve sorunlann çözümüne yardımcı olacağına işaret ettL ÖCÖ-AB Ortak Forumu'nun "ohunlu bir gjrişim" olduğunu kaydeden Papandreu, forumun "ıyimser" bir havada devam ettiğini ve "açık bir diyalog ortamı" yarattığını belirtti. Kıbns konusuna da değjndiklerini belirten Papandreu, soruna çözüm bulunması yönünde umudunu dile gerirdi. Cem ile birlikte bugün Bulgaristan ve Romanya dışişleri bakanlanyla bir araya geleceklerini bildiren Papandreu, bu sabahki toplantıda da değişik konulan ele alacaklanıu söyledi. Başbakan Bülent Ecevit, 7 dışişleri bakanıyla görüştü Irak'tan yunnışaına sinyali Dış Haberler Servisi - AB-tKÖ Ortak Forumu toplantısına katılarak siyasi ve kültürel fay hatlannın kınlmasının önlenmesine ilişkan bir konuşma yapan Başbakan Bütent Ecevit de diplomatik hareketliliğe katıldı. Ancak Ecevit'in gûndeminde Irak'a yapılacak olası Amerikan harekâtının önlenmesi vardı. Ecevit de Dışişleri Bakanı tsmafl Cem gibi birçok ikili görüşme gerçekleştirdi. 4 Ecevit, çahşma yemeğinde konuşmasını tamamlamasının ardından Iran Dışişleri Bakanı Kemal Harrazi, Ingiltere Dışişleri Bakanı Jack Straw, AB Ortak Savunma ve Dış Politika Yüksek Temsilcısi Javier Solana, Pakistan Dışişleri Bakanı Abdül Settar ve Irak Dışişleri Bakanı Naci Sabri ile bir araya geldi. Ecevit'in görüşmelerinde öne çıkan konu Irak oldu. Irak Dışişleri Bakanı ile yaptığı görüşmeyi Anadolu Ajansı ve TRT'ye değerlendiren Ecevit "Kendikrinin bir uzlaşı arayışına hazır olduklan anlamına gelebilecek söder söyledL Arap Büüğj Genel Sekreteri de bunlan doğruladı. Aynntılan bflmemiz söz konusu değil, fakat bir hareketlenme idenimi edindim. Bu ne kadar bir sonuç verebilir, ne kadar karşüık verebilir? Bunlar henüz befli değfl." diye konuştu. Sabri ise sabah yaptığı açılış konuşmasında ABD'nin girişimlerinin • Irak Cumhurbaşkanı Saddam Hüseyin ile yaptığı mektuplaşmadan sonuç alamayan Ecevit, Türkiye ve dünyadaki birçok ülkenin Irak'a saldın olmaması için elinden geleni yaptığını söyledi. Irak'a istikrar gelmesini önleyici nitelikte olduğunu söyledi. Terörün yeniden tanımlanması gerektiğini ancak bunun tek bir ülke tarafindan tek yanh yapılmamasını istediklerini belirten Sabri, Filistin sorunu için küresel bir diyalog ortamının geliştirilmesıni istedi. Gazetecilerin sorulannı yanıtlayan Sabri, keşif güç uçuşlannın durdurulmasını istedi. "Irak'a yapılacak bir dış müdahalenin ne Irak'ın, ne de Türkiye'nin yaranna olacağmT kaydeden Sabri, Türkiye ve Irak'ın birbirlerinin "bağunsızlığma, güvenliğine ve toprak bütünlüğüne" saygı çerçevesinde ilişkilerini geliştirerek dış müdahalelere izin vermemeleri gerektiğini söyledi. Sabri, olası bir müdahalenin uluslararası kanunlann ihlali olacağuu belirterek, "mesajlannın bu olduğunu" ifade etti. Ecevit'in Harrazi ile yapüğı görüşmede de bölgesel sorunlar kapsamında Irak'ın gündeme geldiği öğrenildi. Straw ile yapılan görüşmede ise Afganistan konusunun ele alındığı, Ingiltere'nin ardından Türkiye'nin ISAF'm komutasına geçmesi görüşüldü. Naci Sabri-Cem görüşmesi de bugün yapılacak. İki bakanın ikili ilişkiler başta olmak üzere son gelişmeleri aynntılı olarak ele almalan bekleniyor. forumun tam zamanında olduğunu, bu sürecin tek toplantıyla sınırlı kalmamasını, ileride de yapılmasını istediler. Diplomatik kaynaklar ise bu forumun kurumsallaşması için çok erken olduğunu, böyle bir yapılanmanın kaygılar yaratabileceğini belirterek "Bu nedenle bir sekretaryası olmayan AB \n da İKÖ ülketerinden herhangi birinin global gereksinimler çerçevesinde ülkeleri toplanuya davet etmesiyie sürdürülebiBr" görüşündeler. ORTADOÛU SORUNU Amfat'ın yokluğu üzdü • Filistin Dışişleri Bakanı Kaddumi toplantıda yaptığı konuşmada, terorizmin en önemli nedenlerinden birinin bazı ülkelerin ve topraklann işgal edilmesi olduğunu belirterek "Filistin, başkalannın bu davranışlanna direnmektedir. Ancak tüm uluslararası topluluğun desteği gerekiyor" dedi. Dış Haberler Servisi - AB-tKÖ Forumu'nun ilk gününe Filistin sonınuyla, Irak, îran ve Kuzey Kore'yi "şer ekseni" olarak tanımlayan ABD Başkanı George Bush yönetiminin tek yanlı politikalannın doğuracağı sonuçlar damgasını vurdu. AB Ortak Savunma ve Dış Politika Yüksek Temsücisi Javier Solana, Ortadoğu sorununa banşçı bir çözüm getirilmesi gerektiğini belirtti. Solana, iki devletli çözümün tek çözüm olabileceğini ve AB'nin bu konuda kararlı olduğunu vurguladı. Solana, Yaser Arafat'ın ÎKÖ Başkan Yardımcısı olduğunu hatırlattı. AB Dönem Başkanı Ispanya'nın Dışişleri Bakanı Josep Pique de Arafat'ın düzenlediği basın toplantısında Arafat'ın yokluğundan üzüntü duyduklarını kaydetti. Kaddumt'nln Istefll Filistin Dışişleri Bakanı Faruk Kaddumi toplantıda yaptığı konuşmada, terorizmin en önemli nedenlerinden birinin bazı ülkelerin ve topraklann işgal edilmesi olduğunu belirterek "Füistin, başkalannın bu davranışlanna direnmektedir. Ancak tüm uluslararası topluluğun desteği gerekiyor'' dedi. Kaddumi, "11 EylüTde yapılan saldınyı kmamayan hiçbir ülke, hiç kinıse yok. Ancak bu olavm kökenlerini, nedenlerini anlamak için bir araya geimeti ve o nedenleri saptamahyız" dedi. Suriye Dışişleri Bakanı Faruk el Şara da yaptığı konuşmada, ABD ve Îsrail'i eleştirerek şunlan söyledi: "ABD hâlâ (öteki) kavramını anlayanuyor. Öteki ile işbirliği yapabilmek için çaüşmalann önlenmesi gerekir. Bugün ABD'nin de desteğryle tsraü, 11 Eviül'ü gerekçe gösteriyor. İsrail'in Fınstin'e yapoklan kabul edüemez." Medya işgai altında El-Şara, bugünkü dünyada medyanın da çok önemli olduğunu vurgulayarak şöyle dedi: "Bugünün med>'ası işgal altında, tek tarafh ve olaylan sadece ABD'nin perspektifinden gösteriyor. Öteki dünya sesini duyuramıyor. Arap dünyası bugün sesini güçlü bir şekilde hangi medyayla duyuracak?" tran Dışişleri Bakanı Kemal Harrazi de ABD'deki 11 Eylül saldınlannın tüm ülkelerin onurunu hedef aldığını belirterek şöyle konuştu: "Maalesef Amerikah yetküiler. yaraolmış olan bu küresel sempatiyi tamamen kendilerine dönük olarak algdamakta ve diğer ülkelere karşı yannş üetişime ve genel olarak saldırgan rutuma de\anı ermektedirler. Bizce bu yaklaşun terorizmle mücadeleye yardımcı olmamaktadır. Uhıslararası toplum, ABD'nin tek tarafh ve askeri yaklaşunmı bence derhal yeniden degerlendirmelidir." ORHAN BÎRGtT Foogv bizigozetliyop.com.eu Yazının başlığına bakarak, AB Türkiye Temsilci- si Bayan Karen Foog'un, fazla mesai yapma pa- hasına gece yanlan internetin başına oturarak An- kara'da kapalı kapılar arkasında ya da önünde olup bitenler hakkında şeflerine bilgi akıtmasını yadırgadığım sanılmasın. Statüsü ne olursa olsun, her diplomatın, bulun- duğu ülkede kendi memleketinin istihbarat görev- lisi olması -bu deyimi casus olarak kullanmanın ayıp olduğunu biliyorum- elbette kimseyi şaşırtmama- lıdır. Şayet şaşılacak bir şey bulmak istiyorsak o da kimisini üstelik asker ocaklannda besleyip ye- tiştirdiğimiz bir dizi emekli ya da eylemli bürokra- tımızdan Bayan Karen'in söz ediş biçimi olmalıdır. Ve tabii, burunlanndan kıl aldırtmayan nice ya- zarımızın ya da kartvizitlerinde görev yaptıklan si- vil toplum kuruluşlarının özenli amblemlerini öne çıkartan ve kendilerine aydın denilmesinden özel- likle hoşlananların, ikide bir AB'nin Ankara Tem- silciliği'ne niçin koştuklannı öğrenenler, isterlerse şaşkınlık duyabilirler. Aynı listeye, temsil ettikleri emekçilerin sorunla- nndan daha çok yine bu tür diyaloglara zaman ayır- mayı yeğleyen sendika liderlerimizin hanımefen- diye yaptıklan özel servisleri de ekleyerek şaşkın- lığınızı arttırabilirsiniz. Şimdi, Işçi Partisi, AB'nin Ankara Temsilcisi'nin, bulunduğu ülkenin cumhurbaşkanından başba- kanına kadar üst düzey yöneticileri için kullandığı terimler ve beslediği düşünceleri açığa çıkarttı di- ye, sorunun tartışılmasını bambaşka bir düzeye çek- mek istiyoruz. Ve bunu yaparken de hanımefendinin masumi- yetini kanıtlamak amacı ile, şayet bu yazışmalann gizliliği olsa idi şifreli mesajlarla gönderilmesi ge- rekirdi türünden savunma kalkanlan yaratılmak is- teniliyor. Kripto mu dediniz? Şifre ya da kripto, her devletin kendi temsilcile- ri arasında, başkalannın duymasını istemediği bir yazışma tekniğidir. Gelen mesajı alır, kasanızdaki çözücü ile karşılaştırarak ne söylenildiğini öğrenir- siniz. Bu kriptolarda da genellikle ülkenize karşıt b»r çalışmadan ya da sizin aynı tür çalışmanızdan söz edilmektedir. Avrupa Biriiği'nin kendisine üye ülkeleri ya da aday ülkeleri arasındaki haberleşmelerde özel bir krip- to kullandığını bilmiyorum. Dün bu yazıyı yazmak için yaptığım hızlı bir soruşturmada da böyle bir şifrenin variığına ulaşamadım. Zaten o nedenledir ki Bayan Foog, Türkiye'nin Sayın Cumhurbaşka- nı'ndan hiç de nazik olmayan bir biçimde söz eden mesajını açık açık yazmış, ama ilgili kişinin adını kendisine göre üç harfli bir kısaltma ile kayrtlara ge- çirmeyi daha doğru bulmuş. AB'nin Türkiye Temsilcisi'nin görev tanımında "8ü- yüketçi" yazılsa da kendisinin iyi ve başanlı bir dip- lomat olamayacağına bahse girerim. Umanm AB kontenjanından ve mali kaynaklanndan Ankara'da yaptığı görev sırasında staj dönemini de tamam- lamış olur. öylece bir başka ülkede görev yapar- ken, Devlet Başkanı'ndan "haddini bildirmek" Xü- ründen hiçbir ölçüye sığmayacak tarzda söz et- mez ve bir gün görev gereği o kişinin elini sıkmak zorunda kalırken utançtan ne yapacağını da öyle- ce şaşırmaz! Aslında Ankara'dakı AB Temsilcisi'nin tam ola- rak ne tür bir görev yaptığını da anlamış değilim. Çünkü AB'nin dönem başkanı olan ülkenin baş- bakanı, görevi boyunca birliğin de Bakanlar Kuru- lu başkanı sayıldıöı için, mesela şu anda Ankara'da asıl ağır misyon, Ispanya Büyükelçisi'nin omuzla- rında olmalıdır. Bayan Foog'dan da belki de can sıkıntısını gi- dermesi için, birileri Türkiye'de başbakan deği- şikliğini gerçekleştirme türünden operasyonel gö- rev senaryolan hazırlamasını istiyoriar. O da ihti- raslan kursaklarında kalmış kimi emekli ya da boy atmamış bürokratlar ve politikacılar ile kurduğu üişkileri. gece yarıları ofısinden e-posta ile chat'li- yor. Ve o chat'lerin altını da bıkıp usanmadan imza- lıyor: Karenfoog(Ş bizivarsıngozetlesinraporet- sin.com.eu. Ben Aydınlık'taki meslektaşlar kadar, Bayan Ka- ren olayını fazla ciddiye almak istemiyorum. Gün geiir, bakarsınız Karen Hanım da istihbarat ve kış- kırtma işlerinden bıkmış, birikimli gerçek bir büyü- kelçi oluvermiş. O zaman oturur Ankara anılannı kaleme alır da bizler de kimi eski kulağı kesik yurt- taşlanmızın, onun eli ile AB'nin Euro'cuklannı na- sıl ceplerine indirdiğinı öğrenme fırsatı buluruz. Faks: 0212- 677 07 62 obirgit@e-kolay.net Kıbns Taraflar ilk kez aym masada Dış Haberler Servisi - AB-ÎKÖtoplantısıKıb- ns'taki iki toplumun temsilcilerinin farklı ad- lar altında da olsa ilk kez aynı masa etrafinda bir araya gelmelerine neden oldu. KKTC Dışişleri Bakanı Tahsin Erhığru- loğhı, Kıbns Türk Müs- lüman Toplumu temsil- cisi adı altında, Güney Kıbns Rum Yönetimi Dışişleri Bakanı Yannis Kasulides ise Kıbns tem- silcisi olarak Ortak Fo- rum'da yer aldılar. GKRY, AB Dönem Başkanlığı' na başvura- rak Ertuğruloğlu'nun statüsü gereğince top- lannlara katılmaması is- teminde bulundu, ancak reddedildı. Dışişleri Ba- kanı tsmafl Cem de Ka- sulides'in ikili görüşme istemini kabul etmedi. Cem, Kasulides 1 in sı- fatı nedeniyle görüşme- yi gerçekleştiremeyece- ğini bildirdi. Taraflar arasında ufak da olsa protokol gerginliğine neden olan sorun daha sonra giderilmiş oldu. Kıbns'ta yeni bir or- taklık kurmak için yüz yüze müzakerelere baş- layan Kıbns Türk ve Rum toplumlannın tem- silcileri, forum kapsa- mında ilk kez aynı ma- sada temsil edildiler. GKRY'nin tüm karşı çıkmalanna ve AB dö- nem başkanlığına baş- v^ırmasına karşın hiç- bir sonuç alamaması dikkat çektı. GKRY'nuı bu tür bir sıkıntı yarat- ması da tepki çekti. Bu gelişmelere karşın iki toplumun temsilcileri- nin aynı masada görüş bildirmeleri ve yemeğe birlikte katılmaları önemli bir gelişme ola- rak görüldü.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle