Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
13 ŞUBAT 2002 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA
UYGARLIK DORUGU
İslam ülkelerinin îsrail'i eleştiren bir açıklama yapmak istemesi sorun oldu
Filistintarüşmayarattı
DUZYAZI
SERKANDEMtRTAŞ
Türkiye'nin girişimiyle dün
başlayan AB-lKÖ Ortak
Forumu'nun kapanışında
yayımlanması beklenen ortak
açıklamada Filistin sorununun nasıl
dile getirileceği sorun yaratıyor.
Dışişleri Bakanı tsmafl Cem ile dün
ve öncekı gün görüşen Islam
ülkelerinin bakanlan, Ortadoğu
sorununda tsraiFı eleştiren bir *•
açıklama yapılmasını ıstedıler.
Ancak bu isteme, forumun
GORUŞ
Uygarlıklar
ve trenin
yönü
Prof. Dr. TÜRKKAYA ATAÖV
Dışişleri Bakanı İsmail Cem'in önayak
oldugu Istanbul'daki uygarlıklar toplantısı
bırkaç yıllık bir gecikmeyle yer alıyor.
"Lygartıklanıı çabşnusı" düşüncesini.
Amerikan Dışişleri "ne çok yakınlığıyla da
bıhnen Prof. Samuel P. Huntiıtgon'ın
görüşleri. aynı çe\Telerin dış politika
yaymı Foreign Affairs dergısmde on yıl
kadar önce yav ımlandığında. bu sözde
"kehanefin maskelediği büyûk
tehlikelen sezen bazı Avrupalı ve Asyalı
aydınlar beni de konuşmacı olarak
çağırmak lütfunda bulunarak önce
Viyana'da \e daha sonra da bazı başka
başkentlerde peş peşe toplantılar
düzenlemişlerdi. Yazılı katkılanmız kıtap
biçiminde önce Avusturya'da yayımlandı,
ardından Londra, Madrid, Trablus, hatta
Islamabad benzen kentlerde yerli dillerde
çıktı. Bu konuya böylece eğildiğimizde
soguk savaş henüz bitmişti. ama o
modelin bıraz değışik biçimlerde sürmesi
ve belirli bir gücün ve ona bağlı kültürün
egetnen olmasını isteyenler yeni kıhflar
anyorlardı. Biryandan Amerikan
Dışışleri'nde görevli F. Fukuyama
-tarihüı arnk son buMuğunu", yani
kapitalizmin ilelebed kazanmış olduğunu
ilan ederken Huntington'ın "uygarhklann
çabşmasT tezi bu düşüncelerin en
korkuncuydu. Soğuk savaşın irtifaklar
gibi eskimiş simgelerinin yennı daha
kapsamlı düşmanlıklar alacak. taraflardan
biri ötekini tüm değerleriyle birlikte yok
edecekti. Eskisinin yerinı alacak yeni
düşmanlara gereksinim vardı. Oysa
gruplar arasında karşılıklı etkileşim
büyük ve farklılıklar aslında nıspeten
ufaktı. Taraflardan biri kendindeki kötü
yanlan karşısındakine yükleyip kendini
bir anlamda temize çıkarsa bile. Ömeğin,
Amerikan dış politikası en az Taleban
kadar teröre dayalıydı. Üç yüz yıl önce
yaşamış romancı Jonathan Svnft'in ilk
bakışta bir çocuk öyküsü gibi görünen
"Guffiver Devler Ülkesinde" adlı
kitabında Lillıput ve Blefusku uluslan
"Yumurta dar nn, yoksa geniş ucundan
mı lanlmalT konusunda
anlaşamadıklanndan savaşırlar ve epey
kan akar. Ufak farklılıklann tek yanlı bir
a
aşk"a dönüşmesinın hastalıklı
doğasını. bilimsel yönden. ilk kez S.
Freudöne çıkardı. Huntington,
Hıristiyanlıkla (Çin desteğinde) Islamı
karşı karşıya gerirdi, ama yüzyıl
savaşlarını yapanlar Katolikler ve
Protestanlardı. Sünni-Şiı aynmı da 1300
yıl geriye uzanıyordu. Oklahoma'dakı o
koca yapı bombalanıp çöktüğünde
(1995) .Amerikan medyası, kendi
içlerindeki deli bulununcaya değin. önce
uzun süre "cnş" gruplan suçladı. Somali
nürusunun yüzde 97'sı Sünni. ama onlar
da kabıle temelinde yıllarca birbirini
doğradılar. Müslüman Doğu Bengal.
Pakistan îslam Cumhuriyeti'nden bir
savaşla aynldı. Pakistan "nnıhacirler"i
genelde dışlıyor, Ahmedileri de
Müslümanlardan saymıyor. Hindistan'da
Gucerati kadınlan serilerinin omuz
bağlantısmı sagdan. Maharaştra
kadınlanysa soldan yapmaya dikkat
ediyor. Ahıska Türklerine de 1989"da
saldıranlar Özbeklerdi. Bu örnekler de
gösteriyor ki bazı toplumlar yalnız
dostsuz değil. düşmansız da kalmak
istemıyorlar \e bu düşmanlığı
körükleyenler de var. Bakan Cem'in
Robert Kolej'in son mezuniyet
törenindeki konuşmasını da dinledim.
Katledilen Afro-Amerikalı insan haklan
savunucusu Martin Lutber King'in ünlü
"Bir Düş Görüyorunr konuşmasını pek
beğenmiş olduğu anlaşılıyordu. O da
özgürlük. bağımsızhk. eşitlik ve adalet
dolu "Düş Görüyorum" konuşması
yaptı. Ben de mikrofondan kısa
müdahalemde. ömeğin hazine
topraklanmızın yabancılara satılmasmı
engelleme yolunda bir çıkış yapmasını
temenni ettiğimde gülümsemeyle
yetindi. Diyelim, Bakan Cem. Ankara
istasyonundan Istanbul yönüne dönük
bir trene binmiş ve uğurlayan bızlere
vagon penceresinden Sıvas'a gıtmekte
olduğunu yineleyip duruyor. Onun
sözünü mü, ray üstûndeki trenin yönünü
mü temel alalım0
Unutmamalı ki,
Cem'in içinde olduğu vagon Amerika-
IMF lokomotifine bağlı. Bu lokomotif.
uygarhklan. son tahlilde. buluşturmaz
ve uziaştırmaz.
Hıristiyan ve Müslüman ülkelerin
bir araya gelip Yahudi bir ülkeyı
suçlama platformuna
dönüştürülebileceği kaygısıyla sıcak
bakılmıyor. Dışişleri Bakanı
Cem'in 11 Eylül sonrası dünyada
medenıyetler arası çatışmalann
önlenmesi amacıyla başlatüğı AB-
ÜCÖ Ortak Forumu, yeni sorulan da
beraberinde getirdi. 11 Eylül
saldınlannın hedefı olan ABD,
Filistin sorunu nedeniyle îsraıl ve
Çeçerustan çatışması nedeniyle
Rusya'nın temsil edilmediği
forumda, iki büyük medeniyet
Islam ve Hıristiyanhğın Yahudiliğe
karşı bir araya geldiği izlenimi
verilmemeye çalışılıyor. Cem ile
ikilı görüşmelerde bulunan îslam
ülkelerinin temsilcileri, forum
sonunda açıklanacak ortak bildiride
Ortadoğu sorunu kapsamında
tsrail'in sert eleştirilmesini istediler.
ÎXÖ dönem başkanı Katar Dışişleri
Bakanı'nın Arap ülkelerinin
dışişleri bakanlanyla önceki gece
bir araya gelerek gelişmelen
değerlendirdikleri öğrenildi. Ancak
AB ülkeleri ve Türkiye'nin bu
platformu üçüncü uygarlığa -
Yahudiliğe- karşı kullanmak
istemedikleri biliniyor. Diplomatik
kaynaklar, Islam ve Hıristiyan
dünyasının temsilcilerinin barış
içinde yaşama projesi üzerinde
çalışırken yeni bir çatışma
yaratmamalan gerektiğini
vurguladılar. Ortak forumun bir
başka tartışma konusu da AB-lKÖ
Ortak Forumu'nun gelecekte nasıl
yaşayacağı. Dışişleri Bakanı Cem
ile görüşen konuk bakanlar.
Ege görüşmelerini başlatma kararı
Türkiye De Yunanistan. Ege'deki sorunlarm diplomatik görüşmeteıie çözülmesi için yeni bir süreç
başlanyor. tki ülke Dışişleri Bakanlan tsmail Cem w Yorgo Papandreu, dün Çırağan SarayTnda başlayan
İKO-AB Ortak Fonımu'nda yapoklan ikili görüşmede, Ankara ile Atina arasındaki süreci başlatma karan
akfa. Papandreu, diyalog yohıylâ iki ülke arasındaki ilişkilerin derinJeşhrilmesinı sağlayacaklannı kaydetti.
Buna göre, Ankara ve Atina başta Ege ağırlıkh olmak üzere iki ülke arasında tüm sorunlan genel müdür
düzeyindeki heyetlerie masaya yabracaklar. "Yapıcı" bir görüşme yapnklarını belirten Papandreu. ikili
üişkileri daha da ikri götürmek istedikkrini belirtti ve bu tür görüşmeİerin ikili ihşkikri derinleştireceğuıe
ve sorunlann çözümüne yardımcı olacağına işaret ettL ÖCÖ-AB Ortak Forumu'nun "ohunlu bir gjrişim"
olduğunu kaydeden Papandreu, forumun "ıyimser" bir havada devam ettiğini ve "açık bir diyalog ortamı"
yarattığını belirtti. Kıbns konusuna da değjndiklerini belirten Papandreu, soruna çözüm bulunması
yönünde umudunu dile gerirdi. Cem ile birlikte bugün Bulgaristan ve Romanya dışişleri bakanlanyla bir
araya geleceklerini bildiren Papandreu, bu sabahki toplantıda da değişik konulan ele alacaklanıu söyledi.
Başbakan Bülent Ecevit, 7 dışişleri bakanıyla görüştü
Irak'tan yunnışaına sinyali
Dış Haberler Servisi - AB-tKÖ Ortak Forumu
toplantısına katılarak siyasi ve kültürel fay
hatlannın kınlmasının önlenmesine ilişkan bir
konuşma yapan Başbakan Bütent Ecevit de
diplomatik hareketliliğe katıldı. Ancak Ecevit'in
gûndeminde Irak'a yapılacak olası Amerikan
harekâtının önlenmesi vardı.
Ecevit de Dışişleri Bakanı tsmafl Cem gibi birçok
ikili görüşme gerçekleştirdi. 4
Ecevit, çahşma yemeğinde
konuşmasını tamamlamasının
ardından Iran Dışişleri Bakanı
Kemal Harrazi, Ingiltere Dışişleri
Bakanı Jack Straw, AB Ortak
Savunma ve Dış Politika Yüksek
Temsilcısi Javier Solana, Pakistan
Dışişleri Bakanı Abdül Settar ve
Irak Dışişleri Bakanı Naci Sabri
ile bir araya geldi. Ecevit'in
görüşmelerinde öne çıkan konu
Irak oldu. Irak Dışişleri Bakanı ile
yaptığı görüşmeyi Anadolu Ajansı
ve TRT'ye değerlendiren Ecevit
"Kendikrinin bir uzlaşı arayışına hazır olduklan
anlamına gelebilecek söder söyledL Arap Büüğj
Genel Sekreteri de bunlan doğruladı. Aynntılan
bflmemiz söz konusu değil, fakat bir hareketlenme
idenimi edindim. Bu ne kadar bir sonuç verebilir,
ne kadar karşüık verebilir? Bunlar henüz befli
değfl." diye konuştu. Sabri ise sabah yaptığı
açılış konuşmasında ABD'nin girişimlerinin
• Irak Cumhurbaşkanı
Saddam Hüseyin ile
yaptığı
mektuplaşmadan sonuç
alamayan Ecevit,
Türkiye ve dünyadaki
birçok ülkenin Irak'a
saldın olmaması için
elinden geleni yaptığını
söyledi.
Irak'a istikrar gelmesini önleyici nitelikte
olduğunu söyledi. Terörün yeniden tanımlanması
gerektiğini ancak bunun tek bir ülke tarafindan
tek yanh yapılmamasını istediklerini belirten
Sabri, Filistin sorunu için küresel bir diyalog
ortamının geliştirilmesıni istedi. Gazetecilerin
sorulannı yanıtlayan Sabri, keşif güç
uçuşlannın durdurulmasını istedi. "Irak'a
yapılacak bir dış müdahalenin ne
Irak'ın, ne de Türkiye'nin yaranna
olacağmT kaydeden Sabri,
Türkiye ve Irak'ın birbirlerinin
"bağunsızlığma, güvenliğine ve
toprak bütünlüğüne" saygı
çerçevesinde ilişkilerini
geliştirerek dış müdahalelere izin
vermemeleri gerektiğini
söyledi. Sabri, olası bir
müdahalenin uluslararası
kanunlann ihlali olacağuu
belirterek, "mesajlannın bu
olduğunu" ifade etti. Ecevit'in
Harrazi ile yapüğı görüşmede de
bölgesel sorunlar kapsamında Irak'ın gündeme
geldiği öğrenildi. Straw ile yapılan görüşmede ise
Afganistan konusunun ele alındığı, Ingiltere'nin
ardından Türkiye'nin ISAF'm komutasına
geçmesi görüşüldü. Naci Sabri-Cem görüşmesi
de bugün yapılacak. İki bakanın ikili ilişkiler
başta olmak üzere son gelişmeleri
aynntılı olarak ele almalan bekleniyor.
forumun tam zamanında olduğunu,
bu sürecin tek toplantıyla sınırlı
kalmamasını, ileride de yapılmasını
istediler. Diplomatik kaynaklar ise
bu forumun kurumsallaşması için
çok erken olduğunu, böyle bir
yapılanmanın kaygılar
yaratabileceğini belirterek "Bu
nedenle bir sekretaryası olmayan
AB \n da İKÖ ülketerinden
herhangi birinin global
gereksinimler çerçevesinde ülkeleri
toplanuya davet etmesiyie
sürdürülebiBr" görüşündeler.
ORTADOÛU SORUNU
Amfat'ın
yokluğu
üzdü
• Filistin Dışişleri Bakanı
Kaddumi toplantıda yaptığı
konuşmada, terorizmin en
önemli nedenlerinden birinin
bazı ülkelerin ve topraklann
işgal edilmesi olduğunu
belirterek "Filistin,
başkalannın bu davranışlanna
direnmektedir. Ancak tüm
uluslararası topluluğun
desteği gerekiyor" dedi.
Dış Haberler Servisi - AB-tKÖ
Forumu'nun ilk gününe Filistin
sonınuyla, Irak, îran ve Kuzey
Kore'yi "şer ekseni" olarak
tanımlayan ABD Başkanı George
Bush yönetiminin tek yanlı
politikalannın doğuracağı sonuçlar
damgasını vurdu. AB Ortak
Savunma ve Dış Politika Yüksek
Temsücisi Javier Solana, Ortadoğu
sorununa banşçı bir çözüm
getirilmesi gerektiğini belirtti.
Solana, iki devletli çözümün tek
çözüm olabileceğini ve AB'nin bu
konuda kararlı olduğunu vurguladı.
Solana, Yaser Arafat'ın ÎKÖ Başkan
Yardımcısı olduğunu hatırlattı. AB
Dönem Başkanı Ispanya'nın
Dışişleri Bakanı Josep Pique de
Arafat'ın düzenlediği basın
toplantısında Arafat'ın yokluğundan
üzüntü duyduklarını kaydetti.
Kaddumt'nln Istefll
Filistin Dışişleri Bakanı Faruk
Kaddumi toplantıda yaptığı
konuşmada, terorizmin en önemli
nedenlerinden birinin bazı ülkelerin
ve topraklann işgal edilmesi
olduğunu belirterek "Füistin,
başkalannın bu davranışlanna
direnmektedir. Ancak tüm
uluslararası topluluğun desteği
gerekiyor'' dedi. Kaddumi, "11
EylüTde yapılan saldınyı kmamayan
hiçbir ülke, hiç kinıse yok. Ancak bu
olavm kökenlerini, nedenlerini
anlamak için bir araya geimeti ve o
nedenleri saptamahyız" dedi. Suriye
Dışişleri Bakanı Faruk el Şara da
yaptığı konuşmada, ABD ve Îsrail'i
eleştirerek şunlan söyledi: "ABD
hâlâ (öteki) kavramını anlayanuyor.
Öteki ile işbirliği yapabilmek için
çaüşmalann önlenmesi gerekir.
Bugün ABD'nin de desteğryle tsraü,
11 Eviül'ü gerekçe gösteriyor.
İsrail'in Fınstin'e yapoklan kabul
edüemez."
Medya işgai altında
El-Şara, bugünkü dünyada
medyanın da çok önemli olduğunu
vurgulayarak şöyle dedi: "Bugünün
med>'ası işgal altında, tek tarafh ve
olaylan sadece ABD'nin
perspektifinden gösteriyor. Öteki
dünya sesini duyuramıyor. Arap
dünyası bugün sesini güçlü bir
şekilde hangi medyayla
duyuracak?"
tran Dışişleri Bakanı Kemal
Harrazi de ABD'deki 11 Eylül
saldınlannın tüm ülkelerin onurunu
hedef aldığını belirterek şöyle
konuştu: "Maalesef Amerikah
yetküiler. yaraolmış olan bu küresel
sempatiyi tamamen kendilerine
dönük olarak algdamakta ve diğer
ülkelere karşı yannş üetişime ve
genel olarak saldırgan rutuma
de\anı ermektedirler. Bizce bu
yaklaşun terorizmle mücadeleye
yardımcı olmamaktadır.
Uhıslararası toplum, ABD'nin tek
tarafh ve askeri yaklaşunmı bence
derhal yeniden degerlendirmelidir."
ORHAN BÎRGtT
Foogv bizigozetliyop.com.eu
Yazının başlığına bakarak, AB Türkiye Temsilci-
si Bayan Karen Foog'un, fazla mesai yapma pa-
hasına gece yanlan internetin başına oturarak An-
kara'da kapalı kapılar arkasında ya da önünde
olup bitenler hakkında şeflerine bilgi akıtmasını
yadırgadığım sanılmasın.
Statüsü ne olursa olsun, her diplomatın, bulun-
duğu ülkede kendi memleketinin istihbarat görev-
lisi olması -bu deyimi casus olarak kullanmanın ayıp
olduğunu biliyorum- elbette kimseyi şaşırtmama-
lıdır. Şayet şaşılacak bir şey bulmak istiyorsak o
da kimisini üstelik asker ocaklannda besleyip ye-
tiştirdiğimiz bir dizi emekli ya da eylemli bürokra-
tımızdan Bayan Karen'in söz ediş biçimi olmalıdır.
Ve tabii, burunlanndan kıl aldırtmayan nice ya-
zarımızın ya da kartvizitlerinde görev yaptıklan si-
vil toplum kuruluşlarının özenli amblemlerini öne
çıkartan ve kendilerine aydın denilmesinden özel-
likle hoşlananların, ikide bir AB'nin Ankara Tem-
silciliği'ne niçin koştuklannı öğrenenler, isterlerse
şaşkınlık duyabilirler.
Aynı listeye, temsil ettikleri emekçilerin sorunla-
nndan daha çok yine bu tür diyaloglara zaman ayır-
mayı yeğleyen sendika liderlerimizin hanımefen-
diye yaptıklan özel servisleri de ekleyerek şaşkın-
lığınızı arttırabilirsiniz.
Şimdi, Işçi Partisi, AB'nin Ankara Temsilcisi'nin,
bulunduğu ülkenin cumhurbaşkanından başba-
kanına kadar üst düzey yöneticileri için kullandığı
terimler ve beslediği düşünceleri açığa çıkarttı di-
ye, sorunun tartışılmasını bambaşka bir düzeye çek-
mek istiyoruz.
Ve bunu yaparken de hanımefendinin masumi-
yetini kanıtlamak amacı ile, şayet bu yazışmalann
gizliliği olsa idi şifreli mesajlarla gönderilmesi ge-
rekirdi türünden savunma kalkanlan yaratılmak is-
teniliyor.
Kripto mu dediniz?
Şifre ya da kripto, her devletin kendi temsilcile-
ri arasında, başkalannın duymasını istemediği bir
yazışma tekniğidir. Gelen mesajı alır, kasanızdaki
çözücü ile karşılaştırarak ne söylenildiğini öğrenir-
siniz. Bu kriptolarda da genellikle ülkenize karşıt
b»r çalışmadan ya da sizin aynı tür çalışmanızdan
söz edilmektedir.
Avrupa Biriiği'nin kendisine üye ülkeleri ya da aday
ülkeleri arasındaki haberleşmelerde özel bir krip-
to kullandığını bilmiyorum. Dün bu yazıyı yazmak
için yaptığım hızlı bir soruşturmada da böyle bir
şifrenin variığına ulaşamadım. Zaten o nedenledir
ki Bayan Foog, Türkiye'nin Sayın Cumhurbaşka-
nı'ndan hiç de nazik olmayan bir biçimde söz eden
mesajını açık açık yazmış, ama ilgili kişinin adını
kendisine göre üç harfli bir kısaltma ile kayrtlara ge-
çirmeyi daha doğru bulmuş.
AB'nin Türkiye Temsilcisi'nin görev tanımında "8ü-
yüketçi" yazılsa da kendisinin iyi ve başanlı bir dip-
lomat olamayacağına bahse girerim. Umanm AB
kontenjanından ve mali kaynaklanndan Ankara'da
yaptığı görev sırasında staj dönemini de tamam-
lamış olur. öylece bir başka ülkede görev yapar-
ken, Devlet Başkanı'ndan "haddini bildirmek" Xü-
ründen hiçbir ölçüye sığmayacak tarzda söz et-
mez ve bir gün görev gereği o kişinin elini sıkmak
zorunda kalırken utançtan ne yapacağını da öyle-
ce şaşırmaz!
Aslında Ankara'dakı AB Temsilcisi'nin tam ola-
rak ne tür bir görev yaptığını da anlamış değilim.
Çünkü AB'nin dönem başkanı olan ülkenin baş-
bakanı, görevi boyunca birliğin de Bakanlar Kuru-
lu başkanı sayıldıöı için, mesela şu anda Ankara'da
asıl ağır misyon, Ispanya Büyükelçisi'nin omuzla-
rında olmalıdır.
Bayan Foog'dan da belki de can sıkıntısını gi-
dermesi için, birileri Türkiye'de başbakan deği-
şikliğini gerçekleştirme türünden operasyonel gö-
rev senaryolan hazırlamasını istiyoriar. O da ihti-
raslan kursaklarında kalmış kimi emekli ya da boy
atmamış bürokratlar ve politikacılar ile kurduğu
üişkileri. gece yarıları ofısinden e-posta ile chat'li-
yor.
Ve o chat'lerin altını da bıkıp usanmadan imza-
lıyor: Karenfoog(Ş bizivarsıngozetlesinraporet-
sin.com.eu.
Ben Aydınlık'taki meslektaşlar kadar, Bayan Ka-
ren olayını fazla ciddiye almak istemiyorum. Gün
geiir, bakarsınız Karen Hanım da istihbarat ve kış-
kırtma işlerinden bıkmış, birikimli gerçek bir büyü-
kelçi oluvermiş. O zaman oturur Ankara anılannı
kaleme alır da bizler de kimi eski kulağı kesik yurt-
taşlanmızın, onun eli ile AB'nin Euro'cuklannı na-
sıl ceplerine indirdiğinı öğrenme fırsatı buluruz.
Faks: 0212- 677 07 62 obirgit@e-kolay.net
Kıbns
Taraflar ilk kez
aym masada
Dış Haberler Servisi -
AB-ÎKÖtoplantısıKıb-
ns'taki iki toplumun
temsilcilerinin farklı ad-
lar altında da olsa ilk kez
aynı masa etrafinda bir
araya gelmelerine neden
oldu. KKTC Dışişleri
Bakanı Tahsin Erhığru-
loğhı, Kıbns Türk Müs-
lüman Toplumu temsil-
cisi adı altında, Güney
Kıbns Rum Yönetimi
Dışişleri Bakanı Yannis
Kasulides ise Kıbns tem-
silcisi olarak Ortak Fo-
rum'da yer aldılar.
GKRY, AB Dönem
Başkanlığı' na başvura-
rak Ertuğruloğlu'nun
statüsü gereğince top-
lannlara katılmaması is-
teminde bulundu, ancak
reddedildı. Dışişleri Ba-
kanı tsmafl Cem de Ka-
sulides'in ikili görüşme
istemini kabul etmedi.
Cem, Kasulides
1
in sı-
fatı nedeniyle görüşme-
yi gerçekleştiremeyece-
ğini bildirdi. Taraflar
arasında ufak da olsa
protokol gerginliğine
neden olan sorun daha
sonra giderilmiş oldu.
Kıbns'ta yeni bir or-
taklık kurmak için yüz
yüze müzakerelere baş-
layan Kıbns Türk ve
Rum toplumlannın tem-
silcileri, forum kapsa-
mında ilk kez aynı ma-
sada temsil edildiler.
GKRY'nin tüm karşı
çıkmalanna ve AB dö-
nem başkanlığına baş-
v^ırmasına karşın hiç-
bir sonuç alamaması
dikkat çektı. GKRY'nuı
bu tür bir sıkıntı yarat-
ması da tepki çekti. Bu
gelişmelere karşın iki
toplumun temsilcileri-
nin aynı masada görüş
bildirmeleri ve yemeğe
birlikte katılmaları
önemli bir gelişme ola-
rak görüldü.