Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2025
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA
+
CUMHURİYET 13 ŞUBAT 2002 ÇARŞAMBA
2 OLAYLAR VE GORUŞLER olay.gorus@cumhuriyet.com.tr
AÇI
MUMTAZ SOYSAL
Köprü ve Doruk
ISTANBUL'un adı "köprü"ydü, "doruk" oldu.
Nedense pek severTürkler "köprü" sözünü.
Iki kıtayı birbirine bağlayan iki köprülü bir kent-
ten öteye, koca bir ülke için de kullanılır bu söz.
Avrupa'yla Asya arasında uzanan tek yarı-
mada oiuşu mu?
Tarih boyunca üzerinden bir yığın akın geçti-
ği için mi?
Hıristiyanlığın durup Müslümanlığın başladı-
ğı yer sayılışı mı?
Daha bin bir neden bulunabilir de, bu arayış
sırasında"/cöpri/"sözününpeköyleyücelticive
onurlandıncı biranlam taşımadığı unırtulur. Köp-
rülerden gelip geçenlerin, arkalarında yığınla
pislik bıraktıkiarı da. Her gün, uyuşturucu ve in-
san kaçakçılanyla yaşananlar bunun kanrtı de-
ğil mi?
Pislik olmasa ve iyi yanından baksanız da ta-
şıyıcılık, bir krtadan öbürüne insan, mal, hatta
duygu ve düşünce taşımak, yahut insanlan,
malları, hatta duygu, düşünceleri buluşturmak,
tek başına çok mu yüceltici bir işlevdir? Büyük
bir ulus bununla yetinebilir mi?
Hiç kuşkusuz, "doruk" sözü bu bakımdan bel-
ki daha gurur verici olabilirdi. Eğer gerçek-
ten dorukta olsaydık.
Her yanı eşit ve berrak görüp algılayabildiği-
miz bir tepede.
Ya da sesimizin her yandan iyi duyulduğu,
saygı uyandınp dinlendiği bir yükseklikte.
Ama öyle mi?
Ortasında olduğumuz söylenen uygarlıklann
ikisini de, hatta hiç olmazsa birini iyi algılayabi-
lecek donanıma sahip miyiz ki, doğru sentez-
lere vararak her iki yana da yararlı olabilelim?
Sanat, bilim ve düşünce alanlanndaki çifte say-
gınlığımız ne kadar? Bu alanlarda melezlik, il-
ginç olsa da, başlı başına bir erdem mıdir?
Yahut, bambaşka bir açıdan bakalım: Ekono-
misi berbat, gelirdağılımı sağlıksız, insanlan Av-
rupa şaşkını bir toplum, sadece yüksek askeri
gücüyle yeterli saygınlığı ve dinlenilir olma nite-
liğini kazanmış sayılır mı? Yakın müttefikinin Irak
macerasını durdurmakta bile yetersiz kalıyorsa?..
Hiç değilse kendi düzenlediği kültürel bir fo-
rumda, tanıdığı ve koruduğu bir KKTC'yi say-
gın yere oturtamayıp "gözlemci" yapmak zorun-
da kalmışsa?..
Reklamınız iyi olsa da her şey malırtızın ku-
sursuzluğuna bağlıdır. Reklam alışkanlığı yü-
zünden kusurlu malı bile reklam etmeye kalkış-
mak, kendini rezil etmenin en pahalı yoludur.
Trakya'nm Kurtuluşu: Ergene...(2)
Prof. Dr. Osman İNCİ Trakva Üniversitesi Rektörü
w w 1
U:
niversitemizin Trak-
ya'yı düşürüldüğü du-
rumdan kurtarmak
için yürüttüğü çalış-
maları belirttiğim
dünkü yazımı sonuçlandınyorum:
Teknik rapor şeklinde derlenen
veriler sayısallaştınlıp mekâna
indirgenmiş olup, bölgedeki plan-
lama alaru olarak belirlenen 3 ilin
toplam alanı 1.929.400 hektarlık
bir alandır.
Bu alanın planlanması meslek
odalan fıyat tanfesinde yer alan
yöre katsayısı ve çevre düzeni
planı katsayısı ile çarpüdığında 8
trilyon 307 milyar + KDV mik-
tanna ulaşmaktadır. Başka bir an-
latımla üniversitemizin yürüttü-
ğü bu çahşmanın serbest piyasa
bedellerine göre değeri budur.
Doğaya, insana, kültüre, sanata,
sağlıklı yaşama, bireye karşı so-
rumluluklanrnızçerçevesüıde bu
planı yapıyoruz, bunu başaraca-
ğız.
Plan henüz biorilmeden yetki ve
mevzuat karmaşası çalışmalara
yansımaya başlamıştır. Çevre Ba-
kanltğı 4.11.2000 tarih, 24220 sa-
yılı Resmi Gazete'de yayımlanan
"Çevre DüzeniPlanlaraun Yapıl-
ması Esaslanna Dair" yönetme-
lik hükümlerine dayanarak ya-
yımladıgı genelgesinde, çevre dü-
zeni planlannın hazn-lanması ve
onaylanması yetkisinin bakanhk-
lannda olduğunu, bunun yanında
Bayındırlık ve Iskân Bakanlığı
ise belirli zamanlarda valüiklere
gönderdiği genelge ve yazılarda
3194 sayıh Imar Kanunu gereği
bu planlann onama ve uygulama
yetkisinin kendilerinde olduğu-
nu belırtmektedir.
Ünıversitemiz çalışmasını,
onaylamak ve uygulamaya koy-
mak üzere taahhüdü gereği Çev-
re Bakanhğrna verecektir. An-
cak plan bitirilmeden Bayındırlık
ve Iskân Bakanlığrnın 13 Aralık
2001 tarihli genelgesi ile Başba-
kan'ın 5.11.2001 tarih ve 5189
sayılı yazısı üe kendi bakanhkla-
nnın yetkilendirildiği bildirilmek-
tedir.
Yetki ve onama sorunlan baş-
ladı, geüşmeleri olumlu olarak
değerlendiremiyoruz. Bölgedeya-
şavanlar, birinci derecedeetkflene-
cek olanlar bu plana kesinlikle sa-
hipçıkmah. destekvmneMr. Yok-
sa bunca emek, bilgi ve beyin gü-
cü. çanşma boşa gidecek gibi gö-
rünüyor. Bü^i üretildiği, kullanıl-
dığı ve yaygınlaştığ] sürece değer
kazaoır. Bilgi üretmenin bizim ül-
kemizdeki değerini ancak biderbi-
Eriz. Lütfen bügiden yarariaıunız.
Son gelişmeler maalesef bizi
haklı çıkarmıştır. Planlama alanı
sınırlan içerisinde bulunan Mu-
ratlı Belediyesi'nin çevre düzeni
planı yapmaısteğine ÇevreBakan-
lığı ünıversitemize gönderdiği
2.8.2000 tarih ve 3278-8383 sa-
yıh yazısuıda "ayııı ekolojik.vapı-
ya sahipplanlama alanının bir bü-
tün olarak ele ahnmasınm zorun-
luhık olduğu. bu alan içinde psr-
çaparçaplanlama çahşmalanya-
pılmasının havxa planınuı ama-
cuıdan uzaklaşmasuıa ve koordi-
nasyon kopukluğuna neden olabi-
ieceği, bu nedenleTrakv a Üniver-
sitesi tarafindan yapılan Ergene
Havzaa Çevre Düzeni Pianı'nm so-
nuçlanmasvebudoğruhuda Mu-
raüı Beledjyesi'nifl planlama ça-
uşmalannı yürütmesinin uygun
olmayacağınr vıırgulayarak olur
vermemiştir.
Oysa Çorlu Belediyesi Çevre
Düzeni llave Revizyon PlanTnın
Çevre Bakanlığı'nca 28.1.2002
tarihinde onaylandığı bildirilmek-
tedir. Böyle bir durum hukuki so-
nuçlar da doğuracaktır. Plan yap-
ma yetkısı ünıversitemizde iken ve
Muratlı Belediyesi'nin istemı, bu
dayanak ile reddedilir iken Çor-
lu Belediyesi Revizyon Planı 'nın
onaylanması tarafımızdan anla-
şılamamıştır.
Bir bütünün içensinde önem-
lı sorunlan taşıyanbubölgeninbü-
tün ile ilişlrisi kurulmadan onay-
lanması protokol gereği yürütücü-
sü ve sorumlusu olduğumuz Er-
gene Havzası Çevre Düzeni Pla-
nı'nı zedeler niteliktedir.
Trakya bölgesinde sürdürüle-
bilır kalkınma için politıkalar,
stratejik hedefler. arazi kuüanım
kararlan ve diğer karar ve hüküm-
lerin geliştirilmesi, alternatifler
sunulması ve mevcut durumun
iyileştirilmesi için çözüm öneri-
lerinin üretileceği planlamanın,
hedeflerin, plan hükümlerının ve
organızasyonel kararlann uygulan-
ması sürecınde de üniversitemiz
sorumluluğunu sürdürmekte ka-
rarlıdır. Trakya Üniversitesi kur-
muş olduğu bilgi bankası üe ge-
leceğe yönelik tüm girişimlerde
odak noktası olacaktır. "Ergene
OfisP güncelleşen değerler ile
Trakya Alt Bölge Plan Merkezd
olacaktır.
Kaldı kı planlama alanı coğra-
fi, ekolojik değerler olarak ülke-
mizin vazgeçilemez bir bölgesi,
aynı zamanda sınırötesi etkileşim-
lerin yaşandığı bir bölge olması
nedeniyle stratejik bir konumda-
dır.
Sınır komşulanmız ile olan ve
olacak ıhşkilerimizde de üniver-
sitemizin sorumluJuğu ve etkin-
liği yer almaktadır ve alacaktır.
Zira aynı coğrafi kara parçası-
m paylaştiğnmz bölgede yaşanan
ekolojik ve çevre sorunlannın
komşu ülkelerde de yaşandığını,
karşılıklı olarak olumlu ve olum-
suz yönde etkileşimler olduğunu
biliyoruz. Interreg Bû* çalışmala-
n ekosistemler, kültür yapıtlan,
ulaşım gibi konulan kapsamakta-
dır. Örneğin Meriç Nehri'nin ve
Tunca Nehri 'nin Türkiye sınırla-
nna girdiği noktadan ahnan ömek-
lerüzerinde yapılan analizlerde her
iki nehirde su kalitesı ağır metal
parametresine göre 4. sınıf, fos-
forparametresine göre 3. sınıftır.
Sınır ötesı komşu ülkelerde yaşa-
nan çevre sorunlan, ortak, orga-
nizasyonel hareket etmeye ıtmiş-
tir.
Merkezi Selanık'te bulunan
B.EN.A (Balkan Çevre Bırliğı)
18-21 Ekım 2001 tanhlerinde 8
Balkan ülkesinin bilim adamı ve
uzmanlarından oluşan yaklaşık
180 kişi. ülkelerinin çevre sorun-
lan, bu konulardaki araştırmala-
nnı sunmak üzere bir araya gel-
miş ve bu konferansa üniversite-
miz ev sahipliği yapmışnr. Sem-
pozyumun anabaşlıgı "Sınır Öte-
si Kiriüik'' olarak seçilmıştı.
Trakya Üniversitesi, B.EN.A
Türkiye Temsilcüıği'ni alnnştır. îlk
kez bir ulkenin B.EN.A temsilci-
lığı o ülkenin başkentinin dışuı-
dadır. Edirne ilktir.
Ülkemizde ilk kez üniversiteler
havza, bölge planlamasında so-
rumluluk üstlenmiştir. Bıhinm,
bılimsel verilere dayalı proje ve
planlamanın, kalkınmanın basa-
nsı için desteğe ihtiyacımız var-
dır. Planlama alanı, Marmara Böl-
gesı'nın bir bölümünü içıne alan
Trakya alt bölgesidir. Her yerle-
şimin kendine özgü işlevleri ve bu-
na göre yerleşim ve yatınmlan
belirlenmektedir. Bilimsel veri-
lerle yapdacak planlamalar aslasa-
nayıleşme karşıtı olarak algılana-
maz. Başan ve sonuç aknası için
sorumluluk sahibi sağduyulu sa-
nayicilerimiz, belediyelerimiz,
yatınmcüanmız, bilgi ve dene-
yimlerini bizlerle paylaşmalılar.
Uygarlıklarbeşiği ülkemızin bu-
na her zamankınden daha fazla
ihtiyacı vardu".
Gençlik Üzerine Eğilmek Gerek...
Türkiye Gazeteciler Cemiyetı'nın yayınladığı günlûk
Bizim Cazete
Ülke sûfunlanna ılışkın raporianyla. afaştırmalanyla,
köşe yazılanyta, tarafsız haberieriyle sivil toplumlann gazetesi.
Duzenlı okumak ıçın abone olun. Tel: 0^12.51108 75
NeVZat Çağlar TÜFEKÇİM/^/a Gazeteciler Cemiyeti Yön. Kur. Üyesi
f~*\ ençlik, yapısı ge-
Ureği dinamiktir,
h<I heyecanlıdır, ve-
rilen her şeyi ahnaya ha-
zu"dır ve bir bakıma bi-
çimlenmeye, biçim ve
yön vermeye de uygun
bir yapıdadır. Toplum-
da olup bitenlere karşı
tepki vermeye en yatkın
ve duyarlı kesim olarak
gençlik, toplumsal dina-
"îfBu t a r t ı ş m a y ı s a- k r n k a ç ı r m a v ı n !
MedeniyetlerÇatipasi mı,
Medeniyetler UyuiHU mu?
miklerin, aydınlanma-
nın ve toplumsal uyanı-
şın öncüleri olmaya ha-
zırgizilgüç (potansiyel)
diye niteleyeceğimiz bir
güçrür. Eger bir genç-
lik; insan ve yurt sevgi-
siyle yetişmişse, bu du-
yarlılık ve bilince sahip-
se; o ülkenin ve toplu-
mun geleceği de o dere-
ce sağlam ve güvence-
de demektir. Bu saydığı-
mız erdemler doğrulru-
sunda sahip olunan
gençlik duyarhlığı bi-
lince ermişse; o ülke ve
toplum gerçekten büyük
bir olanak ve sermaye-
ye, büyük birgüce sahip
dernektir.
Son yülarda, ülkemiz-
de, bazı çağdışı düşün-
ce sahibi kişi ve akım-
lar gençliğimize dada-
narak; kendi emelleri-
nin altyapısuıı oluştur-
maya çalışmaktadırlar.
Ya da gençlerimizin ka-
fasına kendi abuk sabuk,
saçma sapan fikirlerini
sokarak, gençlerin ken-
di hayatlanna son ver-
mesine varacak şekilde
onlara bazı telkinlerde
bulunmaktadırlar. Bu
yanlış fikirlerin sahip-
lerinin bazılan ülkemi-
zi ortaçağ karanlığına
görürmek isteyen kişi-
lerdir, kimileri şeytana
tapanlardır, kimileri de
kendi çevrelerinde mû-
riüeryaratmaya çalışan-
lardu". Bunlann hiçbiri-
nin çağdaş bilimle, çağ-
daşlıkla ilgileri yoktur.
Tüm bu çağdışı fikirler;
toplumu yanlış biçimde
yönlendirmeye, biçim
vermeye çalışan hasta-
Iıklı kafa ve ruh yapısı-
na sahip kişilerin eseri-
dir... Bu tür çağdışılık-
lar, yanlışlıklar değil mi
ki gençlerimizi intihar-
lara sürükleyen, o gen-
cecik insanlan aramız-
dan ahp götüren, yaşa-
nıhnası bir daha müm-
kün ohnayan bu hayat-
tan koparan, anne-baba-
lan evlat acısı içinde bı-
rakan...
Elbette gençlerimizin
içinde bulunduğu duru-
mun çeşitli nedenleri ve
buna yol açan çeşitli et-
kenler bulunmaktadır.
Bu konuda anne-babalar,
yöneticiler, toplum ve
çevre olarak sorumlu-
luklanmız bulunmakta-
dır. Ama biz bugün, bu
sorunun giderümesi için
ne yapmalıyız; gençli-
ğimizin insan haklanna
saygılı, demokrasi kül-
türüne sahip olabihne-
si, insan ve yurt sevgisi
ile yetişebilrnesi için ne-
ler yapmalıyız, onu ko-
nuşmalı, onu tartışma-
lıyız.
Gençlerimizin sorun-
lanna, somut ve içinde
yaşadığımız hayatın ger-
çeklerine uygun düşen
çözümler önermeliyiz.
Gençlerimiz, önce Ata-
tûrk ve yurt sevgisine
sahip olmalı ve buna
bağh olarak da bizi ül-
ke ve toplum olarak çağ-
daş dünyaya yaklaştıra-
cak, 21. yüzyıl. felsefe-
sine, ileri düşüncelere
sahip olmahdn-Iar. Inanç-
larhiçbirzaman ideolo-
jiye dönüşmemeli ve bir
yönetim şekli olarak sa-
vunuhnamahdır.
Yazıyı gençlerimize
şu çağnlarla bitirmek is-
tiyorum: Gençler. sizler
ülkenin geleceği ve gü-
vencesisiniz, onun için
yolunuz Atatürk'ün he-
defgösterdiği çağdaş uy-
garlığa giden yol olma-
hdır. Rehberiniz metafi-
zik düşünceler değil, po-
zitif bilim ve akıl ol-
malıdır.
Osmanlı Bankası SPK Yetki İptaline
Üişkin Duyurudur
Sermaye Piyasası Kurulu'nun 11.01.2002 karan ile,
Osmanh Bankası A.Ş.'nin sahip olduğu borsa dışında alım
satım aracılıgı, repo, ters repo ve IMKB Dövize Dayalı Vadeli
Işlemler Piyasası'nda ve ÎAB Vadeli Işlemler ve Opsiyon
Piyasası'nda geçerli türev araçlann alım satımma aracılık
yetki belgeleri 11.02.2002 tarihli Bankamız Yönerim Kurulu
kararı ile iptal edilmiştir. Söz konusu yönetim kurulu kararı
11.02.2002 tarihli Istanbul Ticaret Sicil Memurluğu yazısıyla
tescil edilmiştir.
|»Garanti
BUGUN 23:00
tv8 kablolu yayında S33 bandında. digital platformdaki DIGITURKün içinde 23. kanalda yer almaktadır.
Analog yayınımızı da 42 derece pozisyonundaki Türksat 2A uydusunun 11838 Mhz frekansı vertical,
polarizasyonundan izleyebilirsiniz. ı
GAZİANTEP1. SULH HUKUK MAHKEMESt'NDEN
DosyaNo: 2001/361
Davacı Fatma Boz vekili Av. Müslüm Özdemir tarafından davalılar Zöhre Yıl-
maz ve arkadaşlan aleyhine açılan Gaziantep Alibaba Mah. Bülbül mevkii. pafta
74, ada 532, parsel 7"de kayıtlı taşınmazın ortaklığın giderilmesi davasında.
Kendilerine davetiye tebliğ edilemeyen ve adresleri bilinemeyen taşınmazda
hissedar bulunan davalılar Mehmet Yılmaz. Meryem Yılmaz, Fatma Yılmaz,
Gülten Yılmaz, Dursun Yiğit, Çile Boz. Emine Yılmaz. Eşref Yılmaz. Zeynep
Yılmaz'a gazetede ilan yoluyla davetiye tebliğine karar %erilmiş olup bu davalı-
lann duruşmanın bırakıldığı 14.3.2002 günü saat 09.00'da mahkememizde yapı-
lacak duruşmada hazır bulunmalan veya kendilerini bir vekille temsil ettirmele-
ri, aksi takdirde yokluklannda karar verileceği ilanen tebliğ olunur. Basın: 6384
PENCERE
Uyganlığın Püf
Noktalan...
rişimin gerçekleşmesi...
Cami-kilise-sinagogla donanmış kente yakışı-
yor buluşma, Ismail Cem'in aydın kişiliğine uy-
gun düşüyor, "Uygarlıklar Çatışması" savına da
bir yartıt oluşturuyor...
Batı'da alabildiğine kötülenen Türkiye simge-
sine bir olumlu katkı...
•
Okul çocuklarına belletilmesi gereken birtemel
bilgi var; her savaşın ardında bir çıkar nedeni, kö-
keninde bir ekonomik güdü yatar...
Haçlı Seferleri durup dururken çıkmadı ya!.. Is-
tavrozla Hilâl'in gerisinde yatan güdülenme, ipek
ve baharat yollarını ele geçirmek rtisi degil miy-
di?..
Kanla bulaşık 20'nci yüzyılda patlayan iki dün-
ya savaşını kim çıkardı?..
Uygarlar değil mi?..
Uygarlık dışında kalanlan da savaşa sürükleyen-
ler uygar dünya egemenleriydi.
•
Soğuk Savaş nereden kaynaklandı?..
Bolşeviklerin ideolojisi sermaye patronlannı teh-
drt ediyordu...
Yerküresinin patronlan Sovyetler Birliği'ni çökert-
tiler...
Artık 'Tarihin Sonu' mu gelmişti?..
Yoksa yeni savaşların koşullarına mı aşılanıyor-
du insanlık, yepyeni çatışmalann gebeliğini mi ya-
şıyordu?.. Teknoloji devrimiyle avuç içine dönü-
şen dünyada uygariar birbirleriyle savaşmayacak
kadar yoğun bir tekelleşme sürecine girmişlerdi.
20'nci yüzyılda kapitalizmin iç çefişkilerinden kay-
naklanan iki büyük dünya savaşı yaşanmış, birin-
cisinde 10, ikincisinde 50 milyon insan yok edil-
mişti; her ikisinde de ABD sonucu saptayan güç
olarak devreye girmişti...
Ancak kapitalizmin yapısmda teknolojik dev-
rimle bugün vanlan aşamada ABD artık tek pat-
ron!..
•
George W. Bush. Amerika'nın 2003'teki savun-
ma bütçesini açıkladı:
379 milyar dolar!..
Dev bütçe, 1980'den bu yana en yüksek doru-
ğu vurguluyor; Avrupa'nın toplam savunma büt-
çesini katlıyor; dünyada şimdiye dek görülmemiş
çarpıcılıktaki bu silahlanma seferberliği kime kar-
ş.?..
Hangi devlete?..
Irak'a, Kuzey Kore'ye, Iran'a karşı mı bu dev si-
lahlanma atılımı?..
Yok canım...
Teröre karşı!..
Teröre karşı 379 milyar dolarlık butçenin anla-
mı nedir?..
Dünya kapitalizminin baş döndürücü tekelleş-
me sürecinde "Uygarlıklar Çatışması" yoksulla-
ra karşı bir 'Haçlı Sefeh'ne dönüşse bile temelin-
de yatan gerekçe belli değil mi?..
ABD'nin silah üretimini pompalamasıyfa ekono-
mik durgunluk aşılacak, yerküre zapturapta alına-
cak...
•
Cami.. kilise.. sinagog..
Üçü de Istanbul'da dekor..
Yeni Dünya Düzeni'ni ekonomik temeline otur-
tup açıklamadan uygarlıktan söz açmak çağdaş
uygarlığa ters düşen bir yöntem olmaz mı?..
FİNtKE tCRA DAtRESİ'NDEN
GAYRİMENKULLîN AÇIK ARTTIRMA
İLAM
DosyaNo: 1999 1319
Satılmasına karar verilen ga>Tİmenkulün cinsi. kıy-
meti, adedi. evsafı:
Antalya ıli. Füıike Ilçesi Turunçova Çavdır köyTİ Kö-
yiçi mevkünde kain. 523 parsel nolu. 4940 m2 miktarlı.
içerisinde 765 m2 cam sera, 760 m2 demır kondisyonlu
plastik sera, 5x7 ebadmda kerpiçten 2 katlı ev. 7x7.5
ebadmda 2 katlı ev ile ev ve seradan artan kısımda 20
yaşlannda 80 adet portakal ağacı mevcut olup turfanda
amaçlı sebze ve narenciye tanmına elvenşli taşınmaz
olup bir borçtan dolayı satılmaktadır. Taşınmazın mu-
hammen bedeli 40.000 000. OOO.-TL.dır.
Saüş şartian: 1- Satış. 01.04. 2002 Pazartesi günü sa-
at 14. 30"dan 14.40'a kadar Finike Beledıvesi Mezat Sa-
lonu'nda açık arttırma suretiyle yapılacaktır. Bu arttır-
tnada tahmin edilen kıymetin yüzde 75'ini ve rüçhanlı
alacaklılar \arsa alacaklan mecmuunu ve satış masraf-
lannı geçmek şartı ile ihale olunur. Böyle bir bedelle
alıcı çıkmazsa. en çok aniıranın taahhüdü baki kalmak
şartıyla 11.04.2002 Perşembe günü aynı yerde aynı sa-
atte ikinci arttırmaya çıkanlacaktır. Bu arttırmada da bu
miktar elde edilememişse gavrimenkul en çok arttıranın
taahhüdü saklı kalmak üzere arttırma bedelinın malın
tahmin edilen kıymetimn yüzde 40'mı bulması ve satış
isteyenin alacağına rüçhanı olan alacaklann toplamın-
dan fazla olması ve bundan başka paraya çevirme ve
paylaştırma masraflarmı geçmesi lazımdır. Böyle fazla
bedelle alıcı çıkmazsa satış talebi düşecektir. 2- Arttır-
maya iştirak edeceklerin. tahmin edilen kıymetin yüzde
20'si nispetinde pey akçesı veya bu miktar kadar milli
bir bankanın teminat mektubunu vermeleri lazımdır. Sa-
tış. peşin para iledir, alıcı istediğinde 20 günü geçme-
mek üzere mehil verilebilir. Tellahye resmi, ihale pulu.
tapu harç ve masraflan KDV alıcıya aittir. Birikmiş ver-
giler satış bedelinden ödenir. 3- Ipotek sahibi alacaklı-
larla diğer ilgililerin (*) bu gayrimenkul üzenndeki haJc-
lannı hususiyle faiz ve masrafa daır olan iddialannı da-
yanağı belgelen ile on beş gün ıçinde dairemıze bildir-
meleri lazımdır. Aksi takdirde haklan tapu sicili ile sa-
bıt olmadıkça paylaşmadan hariç bırakılacaklardır. 4-
Ihaleye katılıp daha sonra ihale bedelini yatırmamak su-
retiyle ihalenin feshine sebep olan tüm alıcılar ve kefil-
leri. teklif ettikleri bedel ile son ihale bedeli arasındaki
farktan ve diğer zararlardan ve aynca temerrüt faizin-
den müteselsilen mesul oJacaklardır. İhale farkı ve te-
merrüt faizi ajnca hükme hacet kalmaksızın dairemizce
tahsil olunacak, bu faık. varsa öncelikle teminat bede-
linden alınacaktır. 5- Şartname. ilan tarihınden itibaren
herkesin görebilmesı için daırede açık olup masrafı ve-
rildiği takdirde isteyen alıcıya bir örneği gönderilebılir.
6- Satışa iştirak edenlerin şartnameyi göımüş ve mün-
derecatını kabul etmiş sayılac a k ] a n b a ş k a c a b i l g i a l .
mak ısteyenlerin 1999/ 1319 sayılı dosya numarasıyla
müdürlügumüze başvmmalan ilan olunur. 23. 01.2002
(*) llgililer tabirine irtifak hakkı sahipleri de dahildir.
Basın: 6950