12 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA 4- CUMHURİYET 13 ŞUBAT 2002 ÇARŞAV UYGAKLIK DORUGU Ortak düşmanterörAvrupa Birliği ve Islam Konferansı Örgütü 'ne üye ülkelerin temsilcileri yaptıklan açıklamalarda, terörün dini, coğrafyası olmayacağını vurguladılar DışHaberlerServisi- Avrupa Birli- ği (AB) veIsiamKonferansı Örgütü'ne (İKÖ) üye ülkelerin ilk buJuşmasın- da "İstanbul ruhu" oluşturuldu. Dı- şişlen Bakaru tsmail Cem'in önensı üzerine Türkiye'nin ev sahipliğinde dü- zenJenen "Uygarük ve Uyum: Shasi Boyut" konulu ÖCÖ-AB Ortak Foru- mu'nun ilk gününde katılımcılar, Hı- ristiyan Batı'yla Müslüman Doğu ara- sında 11 Eylül'den sonra oluşan ku- tuplaşmaya, Avrupa'yla Asya'run bu- luştuğu Istanbul 'da çözüm aradılar. Terorizmin ortadan kaldınlması, Afganistan'm yeniden yapılandınl- ması ve Ortadoğu krizinin gündemin başmaddelerini oluşturduğu toplantı- da, terörün dini, coğrafyası bulunma- dığı vurgulandı. Toplantıda Fransa Dışişleri Bakaru Hubert Vedıine'in kullandığı "fstan- bul ruhu" tammlaması, bütün katı- luncılar tarafından benimsendi. Ved- rine, Çırağan Sarayı'nda yapılan fo- rumun öğleden sonraki bÖlümünde, "Siyaşi ve KüJtürel Kınlma Noktala- nnuı OnJenmesi'' konuJu çaljşma ye- meğindeyapnğıkonuşmada, "Mede- nfmlerçaüşması'" teonsuıden bahse- düirken buradakarşılaşılacakgelişme- nin "dryaJog* olduğunu söyledi. "BM toplannian ve benzeri ortamJarda fi- kirierin kfbar bir şekflde ortaya ko- nulduğunu,ancak bunun yüzeyse)bir şey olduğunu" kaydeden Vedrine, "Müslüman dünyasındaki kadınlann durumu Banhlann anlayamadığı bir durum. Btuıu beüd kınıyorlar. Ancak İMinu açıkça söylemeii. Bir başka ör- nek ölüm cezasT dedi. JAVİER SOLANA: ISLAM ÜLKELERf REFORM YAPMALI Kadın hakları geliştirilıııeli Dış Haberier Servisâ - AB Ortak Savunma ve Dış Politika Yüksek Temsilcisi Javier Solana. 11 Eylüî süreciyle baglantılı olarak terör ile Islam arasında ilışki kurulmasına karşı olduğu konusunda açık mesaj verdi. Solana yaptığı konuşmada, "Bizier dini b'derier değiMz, poBtik aktörieriz. Bu yüzden etimizdeJd araçlan, insanlan ve kültürieri daha çok bir arava getinnek için kuflannıalrvız" dedi. "AB olarak terör-İslam ilişkisini reddernıeye kararbvE" diyen Solana, medeniyetler arası diyaloğun önemine dikkat çekti. SoJana bununla birJikte Hıristiyan ve Müsföman kûltürJeri arasındakj farklılıklan açık olarak dile getirmekten korkulmamasuiı istedi. Solana bu konuya örnek olarak kadın haklannı ve ölüm cezasuıı verdi. Türkiye ve Tunus'un uzun zaman önce kadın bakJan konusunda gerekli reformJan yaptıkJannı hatırlatan Solana, Lranlı kadınJann da toplumdaki tartışmalara aktif olarak katıidıkJaruu gözlemlediklerini ifade etti. Fas'taki kadın haklan sorunuyla ilgili gelişmeleri dikkatle izJediklerini belirten AB temsiJcisi, Afganistan'da öncelik verdikleri konulardan birinin ise kız çocuklannın okullanna dönmelerini sağlamaya yöneJik olduğunu söyledi. Solana, AB'nin ölûm cezasına karşı olduğunu, uygulamaya son verilmesi için ellennden geleni yaptıkJannı bildirdi. Solana, ölüm cezasmın AB müktesebatının bir parçası oiduğunun anlaşılması gerektiğini söyleyerek "Biz bir medeniyet ya da tutumu efcştirmivonız. fdarnm ABD, Rnsya veya Çin'de uygulanmaa haünde o nlkeJeri de eieştiriyoraz" dedi. Vedrine, konuşmasını şöyle tamam- ladı: "Bugün îstanbul'da bürokrasiye üıtiyacımız vok. tstanbul ruhu, karşt- hklı saygrya dayanan açık bir diyaJo- ğayoJ açacakbr.BukomıdaTürkdost- lanmtza teşekkür ediyoruz. 11 Ey- (ül'den sonra bövie bir diyaloğu baş- latmak zorundayız. Her jey zor görü- nebilir. fslam-Ban arasındaki tarihi çaüşmalar birfakım husumetlcr ya- ratü,anıaaynızamandaaniayışda ge- tirdl Bu yanbş anlamaian bu tûr top- lantüarda aşanz." Ismail Cem, toplanünın açılışında yaptığı konuşmada, 11 Eylül saldın- lannın, "farklı kültürler ve uygaruk- lar arasuıdaki temel anlayışm ne ka- dar dayanaksız olduğunu ve derin ön- vargılann kolayca su viizûne çrkabfle- ceğüu" ortaya koyduğunu kaydetti. Cem, kültürler arasında daha iyi bir anlayışa varma konusunda AB ıle ÎKÖ'nün "ortak sorumluluk" taşıdı- gırjj kaydetti. 71 iükeden katılımcıla- ra seslenen Cem, "Bugün dahahian- hyoruzki terorizmin dinive coğrafk'a- sı buhınmamaktadır. KülrüreJ teniei- detanımlanamazvehiçbirşekildema- zur görülemez" dedi. Cumhurbaşkanı .ihmetNecdetSe- zerde konuşmasmda, ÖCÖ ileAB 'nin temsilcilerini ilk kez biraraya getiren forumun zamanJaması ve içeriği yö- nünden "tarihseT bir toplantı niteli- ği taşıdıgıru belirtti. Sezen Teröreortak tanun şart Iki örgütün biraraya gelerek insan- lığın karşı karşıya bulundugu sorun- lara bnükte çözüm aramalan gerek- tiğiru kaydeden Sezer, "Insaıu^mkar- şı karşıya buhındugu ve ortaklaşa çö- züm buünasj gereken sorunlann ba- şmdaterorizmgelmektedir r dedi. Tür- kiye'run yıllardır bu tehdide karşı çif- te standart uyguJanmaması gerektiği- ni savunageldiğini söyleyen Sezer şöy- le devam etti: "Terorizm, hiçbirdine. eüıik gruba mal edilmemelidir. Bu so- runun çözulebilmesi için terörün or- tak bir tanınunın v^pılmasi ve ortak hareket edilmesi betirte\iciönenı taşı- maktadır. TerörörgürJerinin,berkesüı işine geldiği gibi değü, >apdacak nes- nel tanımlartemeündebefirlenmesi ve savaşuıun bunagöresürdüriümesige- rekfi^üıe de inanryoruz." tKÖ Genel Sekreteri Abduhahid Belkezizkonuşmasmda, Batı'da terör- le Müslümanlığın özdeşleştirilmesi yönündeki eğilimi eleşrirdi. Befkeziz "Birteröreytemiiçin dinisorumJu tut- mak büyük haksKÜktırr dedi ve Is- lam uygarlığını 11 Eylül olaylanyla bir tutmanın, saldınyı yapanlann işini ko- laylaştırdığına işaret etti. AB Dönem Başkam tspanya'nın Dışişleri Baka- ru Josep Kque, Hıristiyan ve îslam kültürlerinin bırbırindentamamen ba- ğımsız iki ayn dünya olarak kabul edi- lemeyeceğini söyledi. Pique şöyle ko- nuştu: "11 Eytülsaldınlantrajikoiay- lardır ve kültürler arasuıda diyalog eksiküğfvie açıklanamaz.Bu bir terö- rist hareketti. Terorizm ortak düşma- nınuzdır ve herkesi ^üendirir." Başbakan Bülent Ecevit de "Sivasi veKüMrd Kınlma .Voktalanmn On- knmesT konulu çalışma yemeğınde Ortak Forum'da gündeme getirilen "îstanbulruhu" ka\Tamınuı çokönem- li birgirişim olduğunu belirterek "Bu giri^min, bu diyaJogun devam etmesi gereldr" dedi. 11 Eylül saldınlanru düzenleyen grubun Islam adına hare- ket ettiğıni öne sürdüğünü ifade eden Ecevit, "Bu hiçbir şekilde kabul edi- lemevecek bir aldatmacadır" dedi. KüJtürel ve si>asi farkulıklar, siyaset ve med>a ilişkileri, farkb kültürierin birbirine bakışı gibi tetnalarm eie ahndığj forumun ilk gününde. açıbş otununundan sonra kanluncilar ile fotoğraf çektirdiler. 71 ülkenin temsil edildiği toplantıya İKÖ ve AB'den bakan düze\inde44 temsilci katınyor. Dışişleri Bakanı Ismail Cem, forumun ilk gününde 14 ikfli görüşme yapû. Cem. forum çerçevesinde, Alnıam a Dışişleri Bakanı Joschka Fischer, Hollanda Dışişleri Bakanı Jozias Van Aartsen, Suriye Dışişleri Bakanı Faruk £1 Şara. îspanya Dışişleri Bakanı Josep Pique. Pakistan Dışişleri Bakanı Abdui Settar. Cezayir Dışişleri Bakanı Abdülaziz Belhadcm. Bangladeş Dışişleri Bakanı Morşad Han, Mısır Dışişleri Bakanı Ahmed Mahir. Malezya Dışişleri Bakanı Özel Temsilcisi. Sudan Dışişleri Bakanı Mustafa Osman Ismail. Ürdün Prensi Hasan, Ürdün Dışişleri Bakanı Mervan Muaşer, tngiltere Dışişleri Bakanı Jack Straw ve Avrupa Konseyi (AK) Genel Sekreteri V\âher" Schvvimmer ile bir araya gekü. Dışişleri Bakanı Cem'in, forumun son gününde Yunanistan Dışişleri Bakanı Yorgo Papandreu ve Irak Dışişleri Bakanı Naci Sabri ile görüşmesi öngörülüyor. Cem, önceki gün Yemen. tran, Lübnan. Fifistin ve Katar dışişleri bakanlan ve Kazaldstan Tarun Bakanı ile iJciü görüşmelerde buiundu. (Fotoğraf: AA) KONFERANSIN PERDE ARKASI Cem'den '3 dakika' uyansı EMREKONGAR Konuşan dışişleri bakanJan arasında parlayan yıldız, Afganistan'm yeni Dışişleri Bakanı Abduflah Abdullah tı Batı da eğıtım görmüs bir hekim olan Abdullah, herkes önceden hazırlanmış metinleri okurken, irticalen konuştu. Böylece kendisine veriJen zamanı en iyi kullanan konuşmacı oldu. Konuşmasmda uluslararası terörü kınarken, "Biz Aganistan olarak buna karşı çıkük. liuslararası koafis}onun desteğiyle de onu altettik'' dedi. Abdullah aynca "insan haklan ihlaUerİDJ" de terörle birlikte "insantağın ild büyük düşmanuıdan biri" olarak niteledi. Tarihten ders alınması gerektiğûıi de vurgulayan Abdullah, -Külriirel farkulıklar savaş nedeni olduğunda msanbkgeri gjder" diye sözlerini tamamladı. Açılış oturumuna başkanhk eden Türkiye Dışişleri Bakanı İsmail Cem, her bakana konuşma için tanınan üç dakikalık zaman sının konusunda çok kesüı bir tutum gösterdi. Zamanını aşanlan derhal uyardı ve gerektiğinde konuşmacının sözünü keserek zamana uyulmasını büyük bir titizlüde sağladı. Kıbns Rum Yönetimi, konferansa "Kıbns Turk Müshunan Toplumu olarak kaoJan Kıbns Türk Cumhurheti temsjlcisinin umanının KKTC Savunma ve Dışişleri Bakanı olarak yazdmasuu, l^ınanistan'la buükte AB Dönem Başkam İspanya Dışişleri Bakanı'na giderek protesto etti. İspanva'nın Türkiye'ye bu konudaki başvumsa ise Kıbns Türk CumhurfyetTnin zaten tslam Konferansı Orgütü üyesi olduğu gerekçesi ile geri çevrildi. Kıbns Rum Yönetimi ile Y'unanistan'uı, konferansm çeldlecek olan "aile fotoğrafina" girip girmeyeceği son ana kadar belli olmadı. Ortadoğu çarışması konusunda Israü"in kınanmasuıın istenmesi, sonuç bildirgesi açısından sorun yaratan konuJardan biri olarak ortaya çıkîü. îslam Konferansı Örgüfü'nün Dönem Başkam olan Katar'ın Dışişleri Bakam'nın, Istanbul toplanbsının ikincisinin yapılması için AB üyelerini, aday ülkelerini ve Islam Konferansı Orgütü üyelerini ülkesine davet etmesi, Cem'in bu girişiminin başansuıı onaylayan ve Uygarlıldararası Uyum Konferansı'nj kurumlaştıracak bir girişim olarak öne çıktı. Iran Dışişleri Bakanı, "Divalog stratejik bir tercihtir" diyerek terorizme karsı, kültürler arası etkileşimin ve uyumun savaştan daha etkili bir yöntem olduğunu vurguladı. BASIN ORDUSU ÇIRAĞAN'I DOLDURDU Katılımcılara Türkkahvesi BtLGEESER Türkiye'nin evsahipliginde Çırağan Sarayı'nda gerçekleştirilen AB-lKÖ Forumu, katılımcılann konuşmalannın yanı sıra renkli görüntülere de sahne oluyor. 71 ülkeden çok sayıda kaölımcuun yer aldığı forumu izlemeye gelen basın ordusu, Çırağan Sarayı'nın basına aynian bölümünü doldurdu. Forum için 216'sı yabancı, 494'ü Türk olmak üzere toplam 720 gazetecinin akreditasyon yapürdığı öğrenildi. Forumun oturumlannı yalnızca TRT ve AA'nın ekipleriyle, "kınnızı noktalı" tanıtım kartJannı taşıyan baa gazeteciler izleye biliyor. Diger basın kuruluşlanrun temsilcileri ve muhabirleri ise Çırağan Sarayı Yıldız Salonu'nda oluşturulan Basın Merkezi'nde kurulan monitörler aracılığı ile oturumlan takip ediyor. Basın Merkezi'nde en çok ilgi çeken şey Nescafe'nin yarunda Türk kahvesi ikram edilmesi. Özellikle yabancı gazeteciJer, yanında bir pişirme kılavuzuyla birlikte ikram edilen Türk kahvesine büyük ilgi gösterdi.Konusmalan, basına aynian bölümden izleyen gazeteciler, Afganistan'm geçici hükümetinin Dışişleri Bakanı Abduflah AbduDalı'ın ekranda belirmesiyle bir anda o yöne akın etti. Gazetecilerin en çok ilgi gösterdikleri liderler Yunanistan Dışişleri Bakanı Yorgo Papandreu, Fransa Dışişleri Bakanı Hubeıt Vedrine, Irak Dışişleri Bakanı Naci Sabri ve Filistin Dışişleri Bakanı Faruk Kaddumi oldu. Sabri ve Kaddumi, ABD ve Irak arasmda tırmanan gerginlik ve Ortadoğu'daki şiddet olaylannın hız kazanması nedeniyle gazetecilerin ısrarlı sonılanyla karşılaşırken Vedrine Fransa taranndan ortaya atılan, Filistin devletinin tonınmasım öngören yeni Ortadoğu önerisine ilişkin sorulara yamt verdi. Istanbul Emniyet Müdürlüğü'ne bağlı tüm şubelerde görev yapan polisler 2 gün sürecek forum için Çırağan Sarayı ve çevresinde olağanüsrü güvenlik önlemleri aldı. Forum için 2 bin polis görev yapü.flCÖ-ABOrtak Forumu'na katilan yabancı konuklann eşleri, Kapalıçarşı'da alışveriş yaptı. IKÖ-AB Forumu Icra Direktörü Büyükelçi Murat Ersavcı'nın eşi Zeynep Ersavcı'nın eşlik ettiği yabancı konuldann eşleri, Dolmabahçe Sarayı'mgezdi. Daha sonra Islam Eserleri Müzesi'ni ziyaret eden grup, alışveriş için Kapaüçarşı'ya geldi. KonukJar, daha sonra otellerine döndüler. Forumun ilk günü, Mydonose Shovvland'de verilecek akşam yemeği ve "Danan Suitanlan" gösterisinin izlenmesiyle son buldu. AVRUPA'DAN GURAY OZ Avrupa Düşünüyor! 11 Eylül bir şoktu. Şokun beyinleri durduran da gasından ABÖ'nin şahinleri yararlandı. En büyu zararı Afgan halkı gördü. Ama belki de dünyadal genel rıavanın bu olçüde değişmış olması tüm in sanlığa zarar vermiştir. Artık adıy/a sanıyla kendir açıga vurmuş birjandarmamız var. GeçmişteABD'ye "jandarma" denildiğinde, bu bir solcu jargonu "uygarfığın kalesi" bir devlete yöneltilmiş bir sol- cu iftirası sayılırdı. Şimdi öyle degil. Şimdi ABD, jan- darmalığını açıkça ilan etmiş. zaman zaman kendi- sine destek vermiş olanlara bile, "Fazla canımı sık- mayın, sizsiz de olur" demeye başlamıştır. Destek verenler ürkek de olsa, fısıltıyla da olsa, gerçekten "Eh bu kadan da fazla" demeye baş- ladılar mı? öy)e olduğunu gösteren ışaretler gazetelerin say- falannda yer bulmaya başladı. Işaretler, Avrupa'nın ABD'nın peşınden sorgusuz sualsiz gıtmek isteme- diğini, söz sahibi olmak, pay almak, kararlarda et- kin olmak istediğinı gösteriyor. İlk günlerin "sınırstt destek" sözü artık raftadır. • • • Ispanya'nın Caceres kentınde toplananAvrupa Bir- liği ülkeleri dışişleri bakanlan, ABD'nin Ortadoğu politikasını masaya yatırdılar. ABD'nin bu son Afga- nistan macerasında en yakın müttefiki Ingittere'nin dışişleri bakanı Jack Straw bıle AB ile ABD arasın- da "farklı pozisyonların" söz konusu olduğunu söyledi. Almanya'nın Yeşil Dışişleri Bakanı Josch- ka Fischer, ABD Başkam VV. Bush'un Irak, Iran ve Kuzey Kore'yi (Ergin Yıldızoğlu'nun güzel çeviri- siyle) "Şer Ekseni" olarak tanımlamasına tepki gösterdi. "Bu bizim tarzımız olamaz" dedi. Fran- sa Dışişleri Bakanı Hubert VVedrin, "Artık görüş- lerimizi yüksek sesle söylemeüyiz" diye konuş- tu. Bu sözlerden daha önemlisi Ortadoğu'nun Avru- pa'nın güvenliğinin bir parçası oiduğunun kayda geçirilmesiydı. Demek ki orada uygulanacak politi- kalan ABD tek baş/na belirlememeliydi. Israil'in şa- hinlerine destek veren, "Isterseniz Arafat'ı asın" diyebilen Cheney gibilenni durdurmak, en azından "ortak olmamak" gerekiyordu. • • • Bütün bu olup bitenlerden bir ders çıkarmak müm- kün olabilir. Ama şu tuhaf a/acakaranlıkta, şu bece- riksiz/iği VVall Street Journal tarafından da kayda geçinlmiş olan IMF'den gelecek paralar uğruna, şu içerde demokrasiyi demokrasi düşmanlan ile kur- mak gibi boş umutlarla debelenip duranlar, bu der- si çıkarabilirler mi? Şu sıralarda demokratik bir ül- ke yaratmanın tümüyle dış faktöre bağlandığı, iç politikada "iş görmek" ısteyen partilerin bile dışa- rının desteği ile ağırlık aradığı görülmüyor mu? Siz gazete sayfalanna taşınan ucuz kahramanlıklara bakmayın; hemen hepsinin söylediği aynı kapıya çıkıyor: "ABD kızarsa, AB bozulursa". Budüşün- ce tarzı şu son 30 yılda halkımıza öğretilmiş olan- dır. Şu son 30 yılda başka türlü düşünülebileceğı, başka türlü de düşünmenin mümkün olduğu nere- deyse hafızalardan silinmiştir. • • • Alacakaranlık geçicidir. Hafıza kaybı, bilinç kay- ması eğer birileri rüyadan uyanabilirse giderilebilir. Son yıllarda "ulusal" olana karşı çağdaşlık uğruna çok modern görünen söylemlerin geliştirildiğini her- kes biliyor. Ulusal olana sözde küreselfeşme adına karşı çıkarken ötekilerin "ulusaldeğirmenlerine" su taşınmış olmuyor mu? Milliyetçiliğe, kendini bütün uluslardan yukarda görenlere duyulan nefret kadar haklı bir nefret yoktur. Milyonlarca cınayetin failleri ve sorumlulan o köhne mılliyetçiliğin peşinden ko- şanlardı. O "millryetçilik" sermayenin egemenliğı için kan dökmeye doyamadı. Şimdiyse bu tür"mil- liyetçiliğin" yerini başka bir tarz almışt/r. Amacın de- ğiştiği konusunda somut bir bilgiye sahip değiliz. Amaç daha belirginleşerek, daha netleşerek kendi- ni gösteriyor; dünya çapında iktidar olmak, ekono- mik ve politik kazançlannı artt/rabilmek. Gerçek ik- tidar sahipleri tekellerdir. Sınırtanımayan bu güçle- rrn destekçisi ise ulusal, bölgesel çıkarlann bekçili- ğini yapan devletler ve biriiklerdir. Peki insanlan öteki ülkelerdeki kardeşleriyle ayn/ yapan, birieştiren yurtseverliğe ne oldu? Türkiye gibi ülkelere duşen, ona ya da buna bo- yun eğmek mi? Başka bir yol yok mu? Türkiyenin AB üyeliği lqxut\xıcttılcm culunkmkmmeınmın MÎNEESEN Avrupa Birliği (AB) Dönem Başkam, îspan- ya'nin Dışişleri Baka- nı Josep Pİque, Türki- ye'nin AB üyeliği için gereken kriterferi yeri- ne getirme yolunda olumlu adımJar attığı- nı belirtti. Güney Kıb- ns Rum Yönetimi'nin AB üyeliği için görüş- melere başladığını ve birçok başlığı tamam- ladığını söyleyen Pi- que, Türkiye'nin aday- lığının bu konudan ta- mamen bağımsız ola- rak ilerlemekte oldu- ğunu ifade etti. Pique, AB olarak her iki adaym sürecinin de başanyla tamamlanma- smı istediklerini kay- detti. IKÖ-AB Ortak Fo- rumu çerçevesinde bir basın toplantısı düzen- leyen Pique, gazeteci- lerin Türkiye'nin AB üyeliği, Kıbns, Avru- pa Güvenlik ve Savun- ma Politikası'na (AGSP) ilişkin sorula- nnı yanıtladı. Türkiye-AB ilişkile- rinde son durum hak- kmdaki sorulan değer- lendiren Pique, Türki- ye 'nin siyasi ve ekono- mik alanlardaki reform çalışmalanyla olumlu adunlar attığını ve AB tarafından desteklendi- ğini belirtti. Pique, "Da- ha yapılacak çokiş var, ancak önemü olan yal- nızca reform kararta- rnun aimmasıdeğil, ah- nan kararlann hayata ve pratiğe geçirümesi- dfir" diye konuştu. Yapısal reformtar Türk ekonomisinde yapısal reformların önemine işaret eden Pi- que, tspanya'nın geç- mişinden de örnekler vererek 30-40 yıl önce îspanya 'nin gelişmek- te olan birülke olduğu- nu, ancakgeçmiş yu*lar- da uygulanan benzer yapısal kararlar sonu- cunda gelişmiş ülkeler arasında kabul edilen bir ekonomik yapıya kavuştuğunu belirtti.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle