Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 9 ARALIK 2002 PAZARTESİ
HABERLER
CHP'li başkana
bombalı saldırı
• DİY\RBAKIR
(Cumhuriyet Bürosu) -
Şımak Idil CHP Üçe
Başkanı Şeyhmus
Kaplan'ın evine önceki
günsaat 19.30
sıralannda kimliği
belırlenemeyen kişilerce
bombalı saldın
düzenlendi. Kaplan'ın
evine 10 metre uzaklıkta
bulunan inşaatta
gizlenen kişilerce atılan
ıki adet savunma tipi el
bombasından biri e'sin
önündeki otomobile
ısabet ederken diğeri
havada patladı. Ölen ya
da yaralananın olmadığı
olayda CHP îlçe Başkanı
Şeyhmus Kaplan'ın
otomobili ağır hasar
gördü. Kaplan, saldınnm
kimler tarafindan
yapıldığını bilmediğini,
1999 yıhnda da işyerine
yine bombalı saldında
bulunulduğunu
belirterek "lşyerim ve
evimemniyet
müdürlüğü binasma 150
metre mesafede
olmasına rağmen iki
kezdir saldınya uğruyor.
Ancak emniyet her iki
olayda da failleri bir
türlü yakalayamıyor"
dedi.
Emeklilerin gözü
hükümette
• ANKARA (AA)-
Tûrkiye Işçi Emeklileri
Derneği Genel Başkanı
Kazım Ergün, yaklaşık
5 milyon SSK ve Bağ-
Kur emeklisi ile dul ve
yetimin, aylıklanna
yapılacak zam
konusunda hükümetin
karannı merakla
beklediğini bildirdi.
Kazım Ergün, memur
emekli maaşlanyla işçi
ve Bağ-Kur emekli
aylıkları arasında
aleyhlerine bir dunımun
söz konusu olduğunu
belirterek bunun
giderilmesi gerektiğini
söyledi. Ergün, 57.
hükümetin bu durumun
giderilmesi yönünde bir
kararnameyi
imzaladığını
anımsatarak bu
kararnamenin
uygulanmasını
beklediklerini belirtti.
Memur
hükümete tepkffi
• ANKARA
(Cumhuriyet Bürosu) -
Hükümetin, memur
maaşlanna 2003'te
yapılacak zam orarunı
belirlemek için kendi
içinde çalışma
başlatması memur
sendikalannın tepkisine
yol açtı. Bakanlann
maaş zamlanyla ilgili
açıkJamalannı "şov"
olarak niteleyen KESK
Genel Başkanı Sami
Evren, "Hükümetin.
YSK'nin Siirt seçimlerinin iptaline ilişkin karan Resmi Gazete'de yayımlandı
9 Şubat'taseçimvarANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) - Yüksek Seçim Kuru-
lu'nun (YSK), Siirt'teki seçi-
min iptaline ilişkin karan Res-
mi Gazete'de yayımlandı. Ka-
rar uyannca, 3 Kasım'da yapı-
lan seçim sonucunda tutanak-
lan verilen CHP Milletveküi
Ekrem Bilek, AKP Milletveki-
li Mervan Gül ve bağımsız Fa-
dd Akgündüz'e ait milletveki-
li tutanaklan iptal edildi. Si-
irt'teki seçim 9 Şubat 2003 'te ye-
nilenecek.
YSK'nin Siirt'teki seçimlerin
iptaline ilişkin karan Resmi Ga-
zete'de yayımlandı. AKP; "3
Kasım'da Siirt'in Pervari ilçesi
Doğan köyünde seçim yapdma-
dıgL, Kurtalan ilçesi Gözpuıar
AkgÜndÜZÜn artlk Zirlil yok Yüksek Seçim Kurulu'nun
Siirt'teki seçimi iptal karannın Resmi Gazete'de yayımlanmasıyla
birlikte, CHP'li Ekrem Bilek, AKP'li Mervan Gül ve bağımsız
Fadıl Akgündüz'e ait milletvekili tutanaklan iptal edildi.
beidesinde ise seçim sandıkla-
nnın buhınduğu yerde olay çı-
kankhğı, sandığın kuıbpoy pu-
sulalaruıın dagınldığı, seçime
kaühmın kaba güçle önlendiği-
ni" iddia ederek seçimin iptali
ve yenilenmesini istemişti.
YSK karannın gerekçesinde,
tutanaklara göre ilçe seçim ku-
rulunca sandık kurullannın ya-
saya uygun biçimde oluştuğu
belırtilerek."Ancak, oy verme
günü sabahında ilçe seçim ku-
rulu tarafindanoluşturulanku-
rul üyeleri,oy verme yerindeye-
terti sayıda bir araya gelerekya-
saya uygunfiilioluşumu sağla-
yamamışlardır" denıldi.
Gerekçede, Pervari Üçe Seçim
Kurulu'nun, itiraz üzerine ver-
diği karannda. "sandık kurul-
lannın oluşmamasuun seçmen-
lerin seçimi boykot etmesinden
kaynakJandığmT belirttiği, Si-
irt U Seçim Kurulu'nun da ay-
nı görüşü benimsediği ifade
edildi.
Gerekçeli kararda, her 3 san-
dıkta da resmi görevliler ve eş-
lerinin oy kullanmadıklan, va-
lilik kanalıyla YSK'ye dilekçe
gönderen 47 yurttaşın sandık
kurulu oluşmadığı için istedik-
leri halde oy kullanamadıklan-
nı ilen sürdükleri belirtildi ve
"Nedeni ister göre\ülerin ih-
mali. ister köyde oiuştunılan
baskrya da\ ah olsun. Doğan kö-
yünde 17,18ve 19No'hı sandık-
larda sandık kurullannın fiili
teşekkülü sağlanmamış, seçme-
nin iradesinin sandığa yansıül-
masına imkân verilmemiş, kişi-
lerin en tabii hakkı olan seçme
hakkı engeflenmiş, seçim işlemi
tam kanunsuzlukla sakatlan-
nuşür. Muteriz parti ile 3. mil-
letvekiliğini kazânan parti ara-
sındaki bu milkneküügine iKş-
kin 111 adeto> farkı nazara ahn-
dığında. itiraan kesin surette se-
çim sonucuna müessir olacağı
anlaşdmışar" denıldi.
Gerekçeli kararda, CHP'li
Ekrem Bilek, AKP'h Mervan
Gül ve bağımsız Fadıl Akgün-
düz'e ait milletvekili tutanakla-
nnın da iptal edildiği kaydedü-
di. Siirt'te seçimlerin yenıden ya-
pıhnasına karar verildiği ıfade
edilen kararda, oy verme günü,
karann Resmi Gazete'de yayı-
mından sonra gelen 60. günü ta-
kip eden ılk pazar günü olan 9
Şubat 2003 olarak belirlendi.
Mustafa Sarıgül için tören
CHP'de yeni
transferler
OKTAYAPAYDIN
CHP Istanbul örgü-
tünde yerel seçimler
yaklaşırken başlayan
hareketliligin Şeker
Bayramı ardından daha
da ivme kazanacağı bil-
dirildi. Genel Başkan
Deniz Baykal'ın Şişli
Belediye Başkanı Mus-
tafa Sangül'ü ziyaret
ederek yerel yönetim-
lerde transfer harekâtı-
nı başlatmasınm ardın-
dan gözler tstanbul'da
sayıları 12'yi bulan
ANAP ve DSP'li ilçe
belediye başkam başta
olmak üzere, belde be-
lediye başkanlanna çev-
rM.CHP'yegeçeceği-
ni açıklayan Şişli Bele-
diye Başkanı Mustafa
Sangül için, önümüzde-
ki hafta salı günü, An-
kara'da CHP TBMM
grup toplantısında tören
düzenleneceği bildiril-
di. Istanbul ll Başkanı
Şinasi Öktem, Sarı-
gül'ün CHP'ye dönme-
siyle partinin Şişli'de-
ki iktidannın pekiştiği-
ni vurguladı.
CHP Şişli îlçe Başka-
nı Ümit Oğuzcan da
"Başkan Sangül, Şişli
halkının yakından ta-
nıdığı bizlerin de 30yıl-
hk kavga arkadaşımız-
dır. Yeniden yuvasına
dönmesi bizleri muüu
etmiştir. Onunla birlik-
te yerel yönetimlerde
CHP bayrağmı yeniden
burca çekip İstanbul'u
partinin kalesi yapaca-
ğız" dedi.
CHP Istanbul örgü-
tünde, Şişli Belediye
Başkanı Mustafa San-
gül'ün 23 belediye
meclis üyesiyle birlik-
te partiye katılmasmm
ardından gözler, diğer
ilçe belediye başkanla-
nna çevrildi. Parti ku-
lislerinde özellikle
DSP'li belediye baş-
kanlanylaCHPköken-
liANAP'hbazıbaşan-
h ilçe belediye başkan-
lannın partiye katıhmı-
nın sağlanması yönün-
de çalışmalara hız
verildiği konuşulmaya
başlandı.
HikmetŞimşek'in eşine onurödiiliix 3 3
And Müzik Vakn'nın"Va-
kıf Onur Ödülü Altm Madaryası
n
nı törenle Hikmet Şimşek'in eşi Nihal Şimşek'e verdL Sezer, dün \IU-
ti Eğitim Bakanhğı Şûra Salonu'nda düzenlenen törende yapbğı konuşmada bir toplumun kendini en
i>i yansıtma araçlanndan olan sanatın, o toplumdaki bireylerin ortak yaşamını, düşüncesini, duygu
ve söylemlerini kendilerinden sonraki kuşaklara aktarabilme yollanndan biri olduğunu ifade ettL Sev-
da-Cenap And Müzik Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Başman da 1989 yıhndan itibaren ve-
rilen ödülün, bu yıl "Türkiye'de orkestra ve koro kültüıierinin gelişmesine yapöğj katkılar ve Atatürk
Tüıidyesi'nin temeOerini attıgı müzik devriminin kök sanp geh'şmesi yolunda yaşamı boyunca göster-
diği üstün çabalar" sebebiyie Şimşek'e verilmesinin kararlaşünldığını söyledi. (Fotoğraf: AA)
NAPTA KONGRE HAZIRLIKLARI
Lütfullah Kayalar
örgütten işaretbekliyor
ANKARA (ANKA) - ANAP'ın önceki
kongrelerinde sürekli olarakMesut
Yümaz'ın karşısında potansiyel aday
olarak gösterilen
Lütfullah Kayalar, bu f~
kongrede aday olmak i
için örgütten çağn
• ANAP'ta
bugüne kadar
sürekli "potansiyel
aday" gözüyle
baküan Kayalar, bu
defa teşkilatın
kendisini aday
göstermesini
bekliyor.
adaylar, doğrudan aday olarak ortaya
çıkmak yerine, örgütün bir isim
üzerinde anlaşmasını bekliyor.
ANAP'ta bugüne kadar
hep "potansiyel ada\"
gözüyle bakılan
Kayalar, bu defa
0'/ ERKEK 19V KADIN
Cumhurbaşkanı Sezer
99 mahkûmu affetti
AMCARA(ANKA)
Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet
Sezer, görevde bulunduğu 2.5 sene
boyunca toplam 99
mahkûmu çeşitli
nedenlerle affetti.
Cezaevlermde bulunan
rahatsızlıklan nedeniyle
kaldınlırken, 11 'inin cezası ise
sürekli sakatlık dolayısıyla affedildi.
Sezer, 3 erkek
., ^ »r J ]
mahkûmun cezasım da
Ahmet Necdet k o c a d l k l a n gerekçes.yle
ına
f kaldırdı. Sezer, 19 kaduı
karartarım enjazla
2001 yıhnda F tipi
cezaevlerine karşı
başlatılan ölüm
orucu eylemin
sürdürüldüğü
sırada aldu
2000'Lİ YILLARDA
ERDAL ATABEK
TirMyei9231eAunvü
Olmuştu...
Avrupa'nın kapısında giriş vızesi almak için bek-
leyen Türkiye, ne yazık ki Cumhuriyet tarihini unut-
muşa benziyor. Bugünlerin Türkiyesi, oğullanna
bir kapı bulabilmek, kızlanna da zengin aılenin mü-
nasip göreceği bir kısmet çıkması için zengin bir
ailenin kapısında elleri önünde bekleyen taşrah ai-
leye benziyor. Gururunu düşünmemesi gerektiği-
ni bilmenin ezik öfkesinı içinde saklayan, kapıyı çal-
dıktan sonra artık içeriye kabul edilmekten başka
bir şey düşünmeyen karmaşık duygular içinde bir
aile. "Uygar olduklannı kanıtlamak için" var gücüy-
le çalışan, belgeler imzalayan, sözler veren, gene
de kendini beğendirememenin kaygısını yaşayan
Türkiye.
Oysa Türkiye 1923 yıhnda Avrupalı olmuştu.
Ne Avrupa ile görüşerek, ne Avrupa'dan bir şey
bekleyerek ne de Avrupa'ya kendini begendirmek
için, sadece "uygar bir Türkiye" olabilmek için Av-
rupalı olmuştu.
Avrupalı olmanın lideri de Mustafa Kemal Ata-
türk'tü.
Onun Türkiyesi Avrupa'yı Avrupa yapan Röne-
sans'ın ve aydınlanmanın yolunu izlemeli idi. Tür-
kiye'yi dogmalar, hurafeler, insanüstü güçler de-
ğil, insantar ve insanlann aklı yönetmeli idi. Atatürk,
Türkiye'nin izleyeceği yolu böyle tanımladı, böyle
açtı. böyle ışıklandırdı.
Atatürk Türkiyesi saltanatı kaldırdı, halifeliği kal-
dırdı, Cumhuriyet oldu ve Türkiye Büyük Millet
Meclısi'ni ülkenin en büyük karar organı yaptı.
O günün koşullannda harf devrimi, dil devrimi,
kıyafet devrimi, dinle devletin ayrılması, eğitim bir-
liğı "uygar Türkiye"nin yolu oluyordu.
Bugün, Türkiye'nin Avrupalı olup olamayacağı-
na karar veren Almanya, 1938 yılında Adolf Hit-
ler'ın Führer'liğinde Nazi iktidanyla dünyaya kar-
şı savaş açmış, Yahudileri toplama kamplannda gaz
nrınlarına gönderiyordu. Rönesans'ın beşiğı olan
Italya, dünyaya Mussolini öndertiğinde faşizmi
getiriyordu. Fransa Nazilerle anlaşıyor, Avrupa bir
kaosa sürükleniyordu.
Atatürk Türkiyesi ise 1923 öncesinın düşman-
lanna el uzatmış, "yurtta ve dünyada barış"\n na-
sılyapılacağınıgösteriyordu. 1938 yılıyla birlikte Ata-
türk'ü kaybediyor ama yakın arkadaşı Ismet Inö-
nü'nün dönemi başlıyordu, Atatürk'ün ilkeleri ya-
şıyordu.
Türkiye, 1950-60 arasında Adnan Menderes'in
bir grup toplantısında bütün bakanları istifa ettiril-
dikten sonra kendini kurtarmak için Demokrat Par-
ti grubuna söylediği şu sözleri duyacaktı: "Sizler,
eğer isterseniz hilafeti bile geri getirebilirsiniz".
1950 yılından sonra gelen bütün sağ iktidarların
hedefi, Atatürk'ün açtığı yolu bırakıp yan yollara sap-
mak için çalışmak olmuştur ve Türkiye 1950 yılın-
dan sonra "Avrupalı olmadığının" kanıtlanması
için yapılan çalışmalara tanık oldu. Türkiye politi-
kasına tarikatlar ve aşıretler 1950 dönemiyle bir-
likte girdi ve hızlanarak sürüp grtti.
Sağ politik örgütlenmeler kentlerde tarikattarla,
kırsal kesimde aşiretlerle işbirliği yaparak iktidar ol-
mayı ve bu iktidarı sürdürmeyi hedefledi.
1923 ile 1950 arasında "Avrupalı olma ilkeleri-
nisimgeleyen", Avrupa'nın yaşadığı nazizm ve fa-
şizme karşı siper olan Türkiye, 1950'den sonra
yolunu değiştirdi ve Avrupa'dan uzaklaşmaya baş-
ladı.
Türkiye artık "laik demokrat ülke" olarak değil,
"Müslüman demokrat ülke" olarak kabul ediliyor,
günümüzün AKP iktidarı da *'Avrupa Topluluğu'na
Türkiye'nin katılımını medeniyetlerçatışmasının ön-
Ienmesi" olarak tanımlıyor. Yani, Türkiye AvrupaTop-
luluğu'na giremez ise Islam medeniyeti ile Hıristi-
yan medeniyeti çatışacaktır. Gerçekten böyle mi?
Biz, "Müslüman medeniyeti"n\ mi temsil ediyoruz?
Buna kim karar veriyor? Buna nasıl karar verebi-
liyorlar?
Türkiye Cumhuriyeti'nin tarihini yeniden yeni-
den okumamız gerekiyor.
1919'lan, 1923'leri, 1924'leri yeniden okuma-
mız gerekiyor.
1950 yılından sonra olup bitenleri de dikkatle ye-
niden okumamız gerekiyor.
Nasıl "ulus kimliği"nden sessizce aynlıp "ümmet
kimliği"ne geçme çabalarını?
"Eğitim birliği ilkesı"rim nasıl yavaş yavaş orta-
dan kaldınldığını?
Politik lıderlerin hangi tarikat şeyhlerinin ellerini
öpüp icazet aldıklannı?
Büyük siyaset adamlarının arkasındaki tarikat-
larla aşiretleri?
Şimdi Avrupa'nın kapısında "Hadi siz de bahçe
çitine yanaşın" demelerini bekleyen ülkem.
Şimdi Amerika'nın "Ben Irak'a giriyorum, sen de
eteğime yapış" sözüne karşı şaşkın, kekeleyen
sözler söylemeye çalışan ülkem.
Sözün bittiği yer burası mı?
e-mail:erdalatak:« superonline.com
faks:0212-513 90 98
zam için sendikalarla
masaya oturması
gerekir. Ama bize
bugüne kadar bir davet
gelmedi. Talebimiz,
memurlarda temel
aylığın 700 milyon lira
ohnası, tüm sosyal
haklann bu rakama
eklenmesidir" diye
konuştu.
bekliyor. ANAP'ta
olağanüstü kongre tarihi
12 Ocak olarak
belirlenirken ANAP'Mar
gözleriniDYP'ninU
Aralık'taki kongresine
dikti. ANAP'taki genel
başkanlık yanşının
DYP'deki değişimin
yönüne göre olacağı beUrtiliyor.
ANAP'ta başta Genel Başkan Vekili
Ekrem Pakdemiru olmak üzere bazı
teşkilatın kendisini aday
göstermesini bekliyor.
ANAP'ın geçen yıl
yapılan kongresinde de
Yılmaz'a karşı aday
olan Kayalar, 1100
delegeden 260'ının
oyunu aldı. Potansiyel
' aday görüntüsünden
rahatsızhk duyan Kayalar'ın teşkilatın
bir isim üzerinde anlaşmaya
varmasını ıstediği ifade ediliyor.
binlerce hükümlü ve
tutuklu, her gün çeşitli
sağlık sorunlan,
sakatlık veya kocama
nedeniyle Sezer'e
başvurarak affını
istedi. Cezası kaldınlan
mahkûmlann 80'ini
erkekler, 19'unuise
kadınlar oluşturdu. Erkek
mahkûmlann 66'sının cezası, Adli
Tıp Kurumu'nca saptanan sürekli
mahkûmun cezasım da
Adli Tıp Kurumu'nca
saptanan sürekli
rahatsızlıklan nedeniyle
kaldırdı.
Cumhurbaşkanı Ahmet
Necdet Sezer'in af
kararlannı en fazla,
2001 yıhnda F tipi
cezaevlerine karşı başlatılan ölüm
orucu eyleminin sürdürüldüğü
sırada alması dikkat çekti. OHAL'siz günler
IR NOKTASI /ORAL ÇALIŞLAR oralcalislar@mynet.com oralcalislar@yahoo.corr
Ümraniye Cezaevı'nden bir mektup
aldım. Kazım Yılmaz, kalp hastalığın-
dan ölmek üzere olduğunu söylüyor.
Avrupa Birliği'nden tarih almak için mil-
letçe seferber olduğumuz şu günler-
de, insanlar cezaevlerinde hâlâ acı
çekiyorlar. Saçma sapan yasal ge-
rekçeler hâlâ yürürlükte. Hâlâ sırf hü-
kümlü olmadığı için insanlar ölüme
terk ediliyor ve buna kimse çare bu-
lamıyor.
Kazım Yılmaz'ın mektubu 25 Kasım
tarihliydi ve üç aylık bir yaşamı kaldı-
ğını söylüyordu. Işte anlattıklan: "Sen
46yaşında, 5 çocuk babası Siirt do-
ğumlu, siyasai nedenlerle müebbet
hapis cezasına çarptırılan, ama ölü-
mü her gün teninde, damahannda
hisseden bir hükümlüyüm. Yaklaşık
3 yıldır ağır kalp hastalığı çekmekte-
yim. 3 yıl bolunca 4 kez açık kalp
ameliyatı, 9 kez anjiyo, 2 kez balon
ameliyatı oldum."
"Birçok hastane dolaştım. Duru-
Cezaevinde Kalp Hastalığından Ölüyor
mum iyileşmedi, daha da ağıhaştı.
Mevcut durumda damarianmın 8 ye-
rinde tıkanma var. Bu nedenle kan do-
laşımı mümkün olmuyor. Doktoriann
söylediğine göre ancakyeni birame-
liyat gerekli. Bu da Türkiye koşulla-
nnda mümkün değil. Türkiye'deki
hiçbir hastane (ki bu konuda en yet-
kini Koşuyolu Hastanesi) beni tek-
rardan ameliyat etmeye yanaşmıyor,
çünkü durumumun oldukça ağır ve
nazik olması nedeniyle, kendileri açı-
sından büyük risk taşıyor."
"3 yıl boyunca büyük acılar çektim.
Hastalığımın verdiği acılar, defaiarca
parçalanan vücudun tutmaz hale gel-
mesi, serum almayan damarlann ke-
silerekanjiyo gin'şıyapılması, üst üs-
te nöbetler şeklinde gelen, beni ne-
fessiz bırakan şiddetli kasılmalar ve
uzun süreli baygınlıklar yanında, tu-
tuklu olmanın yarattığı tarifsiz acılar,
tedavi konumunda olan doktoriar,
güvenlik konumda olan askerier vb.
tarafindan da horlanma, ilgisizlik, ölü-
me terk edilme, hakaret ve saldınla-
ra maruz kalmam, benim açımdan
geçen bu 3 yıllık 'işkence sürecinin'
kahırdoluanlandır. Tüm bunlara kar-
şın, hâlâ hayatta olmamı, hayata sım-
sıkı sarılmam ve 'inadına yaşam' dü-
şünceme bağlayabilirim."
'Tüm doktoriann ve hastanelerin
birieştikleri nokta, mevcut tutukluluk
koşullannda tedavi olmam mümkün
değil. Tahliye olmam ve ardından Av-
rupa'da tedavi olmam gerekiyor. Hem
de bir an evvel. Çünkü doktoriann
söylediğine göre 3 aylık bir ömrüm
kalmış. Durum buyken Diyarbakır
Devlet Güvenlik Mahkemesi 5ayön-
ce tedavim için olanak yaratmak ye-
rine müebbet ağır hapis cezası ver-
di. Dosyam Yargıtay'da, oradane ka-
darkalacağı belli değil. Halbuki bu hü-
küm kesinleşse Cumhurbaşkanlığı 'na
başvuracağım. Ancak dosya Yargı-
tay'dayken benim yaşamım sona ere-
bilir."
"Yaklaşık 25 çeşit ilaç kullanıyo-
rum. Her yediğimi çıkanyorum. Gü-
nün hiçbir vaktinde uyuyamıyorum.
Uzandığım zaman nefessız kalıyo-
rum. Tüm vücudum uyuştuğundan
müthiş ağrılar çekiyorum. Her an ka-
sılmalar ve şiddetli kalp ağrılanyla ba-
yılma tehlikesini yaşıyomm. Uyuya-
mayan, yürüyemeyen, yiyemeyen,
konuşamayan, adeta bitkısel birya-
şama mahkûmum. O da ne kadar
süreceği bile belli olmayan bir ya-
şam. Beraberkaldığım insanlar olma-
sa günlük yaşamımı idame ettirmem
bile mümkün değil."
"Sizden, duyarlı birbasın emekçi-
si ve demokrat olarak beklentim, be-
nim durumuma ilgi göstermenizdir. Bir
eiinde idam ipi, öte yanda ölümcül bir
kalp hastalığı arasında ölüme doğru
yol alışım, yaşadığımız ülkenin de bir
trajedisidir. Insanın ve insan yaşamı-
nın kutsallığı, eğeren temel demok-
rasi kriteriyse, benim durumum da sa-
nınm bir haber niteliği taşıyacaktır.
Nihayetinde onca magazin haberi
arasında benimkigibi birolaya yer ve-
rilmemesi, ınsanlık vicdanmı zedele-
yebilir."
"Not: Durumumu Koşuyolu Hasta-
nesi doktorian sanınm benden daha
iyi anlatabilirler. Eğer ilgilenirseniz
kendilerine de danışabilirsiniz."
•••
Dünkü yazımda "Mehmet Ali Ay-
bar'; yitireli 15 yıl oldu" dedim. Doğ-
rusu; 7 yıldı. Aybar, 10 Temmuz 1995
yıhnda yaşamım yitirmişti.
Yosaklıgazete
ve dergi kalmadı
MAHMLTORAL
DÎYARBAKIR-Ola-
ğanüstü Hal yönetimi-
nin 30 Kasım'da son bul-
masının ardından böl-
geye girişi yasaklanan
gazete ve dergiler bayi-
lerde yerlerini alırken
kapatılan dernekler de
açıhnaya başladı.
tnsan Haklan Derne-
ği Diyarbakır Şubesi 'nin
verilerine göre OHAL
Valiliği, Olağanüstü Hal
ilan edildiği günden bu
yana bölgeye toplam 29
gazete ve derginin giri-
şini yasakladı. Bu ya-
sağa takılan "Gündem,
Özgür Gündem, Evren-
sd, Yeni Evrensd'' gibi
gazeteler sık sık isim
değiştirerek bölgedeki
okuyuculanyla buluşa-
bilmenin yollannı ara-
dılar.
Ancak hemen her
isim değişikliğinin ar-
dından OHAL Valili-
ği'nin yeni yasak karar-
lanyla karşılaştılar.
OHAL'in 30 Kasım'da
son bulmasıyla birlikte
bölgede saüşı yasak olan
"yavmlar" bayilerde yer-
lerini aldı. Uygulama-
nın sona ermesiyle bir-
likte yayın organlanyla
beraber dernekler üze-
rindeki yasak kararlan
da son buldu.