Katalog

9 /SFLALJK2002 PAZARTESİ CUMHURtYET SAYFA HABERLER 63 yabancı ülkeden 1108 tutuklu Cezaevlerinde BM görüntüsü • Türid'e'de cezaevlerindeki yabancı uyruklula' arasında ilk sırayı tranlılar alırken bu ülke vatandaşlannı Suriye, Irak ve .\fganstan uyruklular izliyor. SÖZÇİZGİNİN Turhan Selçuk İSXA>BITL(AA)-Tür- kiye'dekı c^zaevlen, 63 yabancı ülleden 1108 tu- tuklu ve hülümlü ıle ade- ta Birleşrriş Mılletler (BM) görürtüsü veriyor. Adalet Bckanlığı Ceza ve Tevldfevbn Genel Mü- dürlüğü' nden alınan bügı- lere göre, TiHaye'deki 520 cezave tevkfevınde, 2 bın 289'ukadın:oplam60büı 821 hükümlj ya da tutuk- lu bulunuyor. Cezaevlerndeki yaban- cı uyruklu hûkümlü ve tu- tuklulann sayısı ıse 1108. Bunlann arasında 322 ki- şıyle tran uynıklu tutuk- lu ve hükümlüler ilk sıra- da yer alıyor Iran uyruk- lulan 96 kisiyle Suriye, 87 kışiyle Irak, 54 Irişiy- le Afganistan, 53'er ki- şiyle Azerbaycan ve Ro- manya, 49 kişiyle Bulga- ristan, 39 kişiyle Gürcis- tan, 37 kişiyle Nijerya, 27 kışiyle Somali, 19 kişiy- le Ukrayna, 17'şer kişiy- le Tanzanya ve Makedon- ya uyruklu tutuklu ve hü- kümlüler izliyor. Eğıtım durumlan ince- lendığinde, ilk sırayı 32 bin 107 kişiyle ilkokul me- zunlannın aldığı dikkati çekiyor. Bunu 9 bin 718 ki- şiyle ortaokul, 8 bin 347 kişiyle lıse mezunlan ta- kip ediyor. Hırsızlık suçu ise 9 bin 239 kişinın cezae\Tnde bu- lunmasının nedeni. Ulusal Eğitime Destek Kampanyası, Doğu ve Güneydoğulu kadınlara yeni bir pencere açıyor: Dilsizdik,bize dilöldunuz Kuzey Kore gemisi karaya oturdu • LAPSEKİ (AA) - Selanik'ten Gürcistan'ın Foti Limanı'na boş gitmekte olan 80 metre boyundaki Kuzey Kore bayraklı "Knmea-M" adlı yük gemisi, Çanakkale Boğazı'ndan Marmara Denizi'ne çıkış yaptığı sırada, şiddetli fırtına yüzünden rotasından çıkarak Çanakkale Lapseki ilçesi Şevketiye Köyü örüerinde karaya oturdu. Yetkililer, içerisinde 7 personeli bulunan geminin yardım talebinde bulunmadığını bildirdiler. DDT, Anday'ı oyunuyta anacak • DtYARBAMR (AA) - Dıyarbakır Devlet Tiyatrosu (DDT), yaşammı yitiren şair Melih Cevdet Anday'ın yazdığı "Mikadonun Çöpleri" oyununun provalanna başladı. Oyunun yönetmenliğini üstlenen Nermin Uğur şöyle konuştu: "Oyunun hazırlık asamasındaki sancılı dönem yaşanırken hiç aklımıza gelmeyen başka bir sancı yaşadık, Anday'ı kaybettik. Eminim ki oyunumuzun alkışlan ona da ulaşacaktır." Oyun, 19 Aralık'ta DDT Orhan Asena Tiyatro Salonu'nda izleyicisiyle buluşacak. Gazeteci Rüçhan ünver okkı • İSTANBLX (AA) - Basın Şeref Kartı sahibi PıVhan llnvpr İİCI\ vatam BAHAR TANRISEVER ANKARA - Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'in eşi Sem- ra Sezer'in öncülüğünde başlatı- lan "UhısalEğitime DestekKam- panvası" özellikle Doğu ve Gü- neydoğulu kadınlara yeni bir dün- yanın kapısını açıyor. _ Geri kalmışhğa karşı savaş açan kampanya kapsamın- da Erzurum'da okuina yaz- ma öğrenen 40 kadın çarşaf- larmı çıkartarak, pardösü ve kaban giymeye başladılar. Kursiyerlerin kampanya- kendhn mektup yazabikceğiın" sözleriyle dile getiriyor. Semra Sezer'in öncülüğünde 8 Eylül 2001 günü başlatılan Ulu- sal Eğitime Destek Kampanyası kapsamında, bir yıl içinde 341 bin517kişinmkanldığı 15bin510 okuma-yazma, 406 bin 85 kişinin kanlığı ile yapılan protokol çer- çevesinde E tipi cezaevi hüküm- lülerine yönelik 2 bilgisayar ve 1 meyvecilık kursu açıldı. Burdur'da kadın çiftçiler için "Peynir yapmn, yoğurt yapınn, sût sağun makinelerinin tenıizö- ğL an kovanı bakunı, bal hasadT desizmgibipardösüvekaban giy- mek istiyoruz" diyerek kara çar- şafi attılar. Çarşafinı çıkaran ka- dınlardan 4 çocuk annesi Azize Akti, ekonomik olanaklan olma- dığı için çarşaf giydiğini belırte- rek, pardösüyle daha rahat hare- ket edeceklerini söyledi. • Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'in eşi Semra Sezer'in öncülüğünde 8 Eylül 2001 tarihinde başlatılan Ulusal Eğitime Destek Kampanyası kapsamında, Erzurum'da okuma yazrna öğrenen 40 kadın çarşaflannı çıkararak pardösü ve kaban giymeye başladı. 'Okumaııın yaşı yok' ya yönelik düşünceleri de dikkat çekerken, Mardin'den Emine Tö- rün, "Dusizdik bize dO oktunuz, kördük göz okhınuz, sağırdık kn- lak okhınuz" diyor. Kars'tan Ye- ter Yağdırma ise okuma ve yaz- mayı öğrenmekten duyduğu mut- luluğu, "Arükaskerdekioğhıma kaüldığı 21 bin 459 beceri ve mes- lek kursu ile 301 bin 784 kişinin katüdığı 11 bin 898 sosyo-kültü- rel kurs açıldı. Siirt'te okul dışı çocuklan okullaşhrma çalışmala- n kapsamında 300 göçebe çocuk çadırlarda eğitım gördü. Kahramanmaraş'ta Adalet Ba- konulu seminerlerdüzenlendi. Erzurum'un Hınıs ve Karaço- ban ilçelerinde toplam 4 bin 344 yurttaşa okuma-yazma öğretildi. Bu kentte okuma yazma öğre- nen 40 kadın, Vali Derya Kadıoğ- kı'nun eşi Tülav Kadnğlu'na "Ar- ükçarşaf şyTnekistemiyoruz, biz Bazı kursiyerlerin kam- panyaya ilişkin yazıya dök- tükleri düşünceleri aynca Cumhurbaşkanlığı'nın in- ternet sayfasına da konuldu. Buna göre Mardin'den Emi- ne Törün, "Dfflsizdikbizedfloldu- nnz,kördük göz okhınuz,$ağrdık kulakoMunuz'' görüşünü dile ge- tirdi. Giresun'dan dört çocuk an- nesi ZeKha Genç ise "Okumanm yaşı yoktur. Ben 40 yaşmda oku- mayıyazmayı öğrendiğim içinçok murJujTim" dedi. Ünver'in cenazesi bugün, Teşvikiye Camii'nde ö|len kılmacak namazdan sonra Zıncirlikuyu Mezarlığı'nda toprağa yerilecek. Izmit'te 1932 yılında doğan Rüçhan Ünver, gazeteciliğe 1950 yılında Hergün gazetesinde foto muhabiri olarak başladı. Daha sonra Hürriyet, Mdliyet ve Tercüman gazetelerinde çalışan Ünver, evli ve 2 çocuk sahibiydi. BAYRAM SIIMIRLARI ASTI Smmn ayırtbğı aOeler Şeker Bayramı sayesmde bir araya gekbfldfler.Suriye'ninEssa- bma Smır Kapıa'nda yakm- lanyla bnluşan GaziantepK yarttaştar sağanak yağış ne- deniyle zor anlar yaşarken HatavCîvegözü'ndeiseyurt- taşlar, komşu ülkeden gekn akrabalannı evlerinde ko- nukettfler. Suriye'de, bir gün Id/İA 01UÇ UllUluUğUh ram geçbaşla>Tnca,bayram- laşmaprogramıpazargünü- ne sarkû. Hatay CiKegözü Gümrük Kapısı'ndaki Hac Konakiama Teasleri 3e Vay- ladağı ilçesi smır kapjsmda- kitörenlerdedebenzerbeye- canvardL(AKIN BODUR) • tZMİR (AA) - Beyin kanaması geçirerek ölen bir gençle şofbenden sızan gazdan zehirlenerek hayatını kaybeden bir lise ö^encismin böbrek ve karaciğerleri, Ege Ümversitesi (EÜ) Tıp Fakültesi Hastanesi Oışan Nakli Merkezi'nde görevli Doç. Dr. Cineyt Hoşcoşkun başkanlığındaki ekip tanfindan 5 hastaya başanyla nakledildı. Muğla Evi'nin restorasyonu • \IUĞLA(AA)- Mığla Belediyesi tanfindan retorasyonuna ge,*en yıl başlanan Mığla Evi'nin bwük ölçüde tanamlandığı. evin dcsenmesine devam edldiği bildirildı. | Tsnhı Muğla evlen I vehanlan üe bilinen Muğla, korumacılık I büncinin en fazla geliştiği iller arasında yer î alşor. Muğla Belediyesi geçen yıl başlattığı S ujgulama ile kentsel SlT alanı içindeki tanhi bir M^la e\ini restore etti. Muğla Beledıye Başkanı J Oman Gürün, restorasyonu yapılan evin, yörenin gçmişten bugüne kültür birikimini yansıtan eşdarla döşenmesinin de\-am ettiğini belirtti. Dünya nüfusunun yüzde 10'u, Türkiye nüfüsunun ise yüzde 12'si engelli Eğitiınden yoksun yaşıyorlar AÖF'TE KAYIT YENİLEME BUCÜN ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Anadolu Üniversitesi'nin iktisat, işletme ve açıköğretim fakültelerinde kayıt yenüeme işlemleri bugün başlıyor. Açıköğretim Fakültesi (AÖF) Dekanlığı'ndan yapılan açıklamada, öğrencilere kayıt yemleme ile ilgili belgelerin posta yoluyla gönderildiği belirtildi. Öğrencilerin istenilen belgeleri hazırlayıp bugünden itibaren AÖF bürolanna başvurması gerektiği bildirilen açıklamada şu ifadelere yer verildı: "Ka\it yenileme işlemlerinin yapüacağı 9-25 Arahk tarihleri kesinükle uzaülmayacak. Posta ik gönderflen kayıt yenileme beigeleri ehne geçmeyen öğrencflerin, 16 Arank'tan itibaren AÖF bürolanna başvurarak yedek kayıt yenileme formu alması gerekh-or." SAMSUN(AA)-Samsun Rehberlik ve Araştırma Merkezı Müdürü psıko- logMineOzkamak^l^miryonengel- U çocuktan yabnzca 45 bini özel eğitim olanağuıdan yararlanabilhor" dedi. Mine Özkamalı. yaptığı açıklamada, dünya nüfusu- nun yüzde lO'unun, Tür- kiye nüfusunun ise yüzde 12 si- nin engelli ol- • Samsun Rehberlik ve Araştırma Merkezi Müdürü psikolog Mine Özkamalı, '1.5 milyon engelli çocuktan sadece 45 bini özel eğitim imkânından yararlanabiliyor' dedi. Engellilerin yaklaşık 1.5 miryonunun çocuklardan oluştuğunu ve bunlann ancak 45 bininin özel eğitim imkân- lanndan yararlanabıldigini anlatan psi- kolog Özkamalı, "Yaşamsal eğirimi sağjamak, sokaktaki güncel>r aşamıte- minedebflmek açısından ya- pılması gere- kençokönem- li şeyler var. Bunların bü- duğunu belirtti. Türkiye'deki engelli sayısının 7.5 milyona ulaştığı- nı anlatan Özkamalı şunlan kaydetti: "EngeBi vatandaşnnızın 2 m%on 230 bini konuşma, 1 mirvon 274 bin 900'ü eğitilebinrzihinsel, 127 bini görme, 382 bini işitme. 892 bini ortopedik özürlü. 637 bininin ise siirekli hastanğı var" vük bölümü eğitimleolacak şe>1er. Ancak eğitim imkânuu rüm en- gelli çocuklanmıza sunanuyonızn di- ye konuştu. Psikolog Mine Özkamalı, uluslara- rası istatistiklere göre her on çocuktan birinin engelli olarak dünyaya geldi- ğini de sözlerine ekledi. AYDENLANMA EMRE KONGAR Seçlm Sonuçları-V: Şimdi Ne Olacak? Hem dünya hem de Türkiye değişiyor. Türkiye'de iç dinamik koşullan ile dış dinamik ko- şulları ne denli çatışır ya da kendi içlerinde çelişir- se, değişme o denli sancılı olacak. Dış dinamik tarafından Türkiye'ye, Soğuk Savaş sonrasında yeniden kurulmakta olan dünya dengeleri çerçevesinde yeni bir rol bi- çiliyor. Ne yazık ki bu rol tek yönlü değil; ikili bir nitelik taşıyor: Arnerika Birieşik Devletleri ayrı, Avrupa Bir- liği ayrı roller tasarlıyor Türkiye için. Yeni kurulmakta olan dünyanın egemenliği- ne soyunan Amerika'nın Türkiye'ye biçtiği rol, petrol çıkarlarının Ortadoğu'daki ve Orta As- ya'daki bekçiliği. Tabiı bu bekçilik, o kadar basit ve tek yönlü de- ğil: Söz konusu olan, Amerika'nın dünya egemen- liği çerçevesinde Türkiye'nin etkisini hissettirebil- diği bütün nüfuzalanlannda Amerika Birieşik Dev- letlen ile ışbirliği yapması ve onun egemenliğini pe- kiştirecek projelenn attına imza atmasıdır. Yeni kurulan dünyada Amerika ile Uzakdoğu arasında variığını sürdürmeye çalışan Avrupa Bir- liği ise bir yandan Türkiye'nin desteğinı yitirmek istememekte, ama ote yandan, Birliğin genel si- yasetinde ve yönetim kararlarında Türkiye'nin nüfusu oranında, yani ekonomik gücünün öte- sinde bir kuvvet sahibi olmasını önleyecek bir model aramaktadır. Bunun nedenleri çoktun Bir neden Yunanistan'ın Türkiye'ye karşı güt- tüğü geleneksel düşmanlık ve yayilmacı poli- tika ise, bir başka neden, Türkiye'nin toplum- sal ve ekonomik olarak öteki ülkelerden çok geride bulunması, üçüncü bir neden de tarih- sel olarak Avurpalılann bilinçattına işlemiş olan Müslüman kültürünün farklılığıdır. Tam bu noktada Türkiye'nin rolü ve geleceği konusunda Amerika Birieşik Devletleri ile Avrupa Bıriiği arasında henüz su yüzüne çıkmamış bir ça- tışma belirmektedir: ABD Türkiye'nin rüm gücünü korumasını ve kendi yanında yer almasını isterken, AB, bö- lünmüş ya da zayıflamış bir Türkiye ile bütün- leşmeyi arzulamaktadır. Seçimler sonundaki iktidar değişikliği Ameri- ka'yı da Avrupayı'da heyecanlandırdı. Her ikisi de Türkiye'ye ilişkin beklentilerini ger- çekleştirmek üzere Ankara'ya yüklendiler: ABD, Irak konusunda askeri ve siyasal alanda tam destek istiyor. AB, Kıbns sorununun kendi üyesi olan Yunanis- tan'ın tezlerine uygun olan bir bıçimde çözülme- sini ve Türkiye'nin tam ortaklığının sürüncemede kalmasını istiyor. Peki Türikeye ne istiyor ^^T^Z Banş içinde demokrasismi ve refahını geK^- tirmek. Evet şimdi soralım, Türkiye'de iç dinamik öge- lerine bağımlı olarak ortaya çıkan "iç ve dış ba- nş", "temiz toplum, temiz siyaset", "yükselenre- fah" "gelişen demokratik hak ve özgürlükler" gi- bi konulardakı beklentiler, bu iki farklı odaktan kay- naklanan dış dinamik oğeleriyle ne denli uyuşma içinde? Ekonomisi iflas etmiş Türkiye'nin kısa dönem- de yaşamını sürdürebilmesi IMF'nın yani Ameri- ka'nın merhametine kalmış. Oysa Amerika savaş istiyor. Ekonomisi iflas etmiş Türkiye'nin uzun dönem- de refaha kavuşması ancak AB üyelıği ile gerçek- leştirilebılecek bir hedef gibi görünüyor, aynca de- mokratikleşme isteği de AB ile uyuşuyor. Oysa AB, güçsüz bir Türkiye'nin kapısında beklemesini istiyor. AKP iktidan da bütün bu sorunlan türban konu- sunu kaşıyarak ve ımam eğitimini yeniden güçlen- direrek çözmeyi planlıyor herhalde. Türkiye iç ve dış koşullar açısından bugünkü durumun çok benzerini 1950'de yaşadı. Bugün ne olacağını anlamak için 1950'lere ba- kın, şaşırtıcı koşutluklardan önemli sonuçlarçıka- racaksınız. Türkçe okunan ezan Arapça'ya çevrilir, Türk di- li ve kültürü tekrardan Arapça'nın etkisine açılır- ken, askerlerimiz Kore'de ölmeye yollandılar ve Tür- kiye NATO üyeliğine kabul edildi. ekongartâ cumhuriyet. ngar.org Sperm örnekleri uyustu Çocuklar 'Ümraniye sapığını' teşhis etti tstanbul Haber Ser- visi - "Ümraniye sapı- ğı" olduğu iddiasıyla yakalanan Y.Ö, sorgu- landığı îstanbul Asayiş Şube Müdürlüğü Gasp Büro Amirliği'nde te- cavüz ve tecavüz giri- şimine maruz kalan 15 İcız çocuğundan 12'si ile yüzleştirildi. 12 ço- cuk tarafından teşhis edilen Y.Ö, yakalanma- dan önce tecavüze kal- kıştığı 2 kız çocuğu ta- rafından da önceki gün tanınmıştı. Y.Ö'den alı- nan sperm örneği ile olay mağdurlanndan elde edilen örneklerin de birbirini ruttuğu bil- dirildi. Polis Y.O'nün sorgusunu tamamlaya- bilmek için Ümraniye Cumhuriyet Savcılı- ğı'ndan 2 gün ek gö- zaltısüresi aldı. "Ümraniye sapığı" olarak yakalanan ve Kriminal Polis Labo- ratuvan'nda yapılan in- celemede sperm örne- ği, mağdurlardan elde edilen kalıntılarla tutan Y.Ö, tecavüz ve teca- vüz girişimine maruz kalan 15 kız çocuğun- dan 14'ü tarafından teş- his edildi. Polis, jan- darma bölgesinde olan 1 tecavüz mağdurunun daha teşhis amacıyla şubeye gehnesini bek- liyor. Y.Ö'nün, polise verdiği ifadede suçunu itiraf ettiği bildirildi. Ifadesinde, "KEÇO- ctüdarmı 'Babanı tanı- yorum, ona borcum var', 'Gel sana para ve- reyim, babana götür' veya 'Paket var, baba- na götürürmüsün' şek- Gndeki sözlerie kandın- yordum. Dahaönceden tespit ettiğim çok jssa yeriere giderek amao- maulaşıyonhffir dedi.