Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
&AYFA
+
CUMHURİYET 7 ARALIK 2002 CUMARTESİ
EGITIM
SHÇEK: Çocuklan biz koruruz. Nesin: Korunmaya değil, eğitime muhtaç çocuklar vakfıyız
SHÇEKNesin Vakfi'na karşıCAN GAZALCI
AJNKARA-Yoksul çocuklann üni-
versiteyi bıtirinceye kadar eğitimini üst-
lenerek topluma kazandınlmasmı sağ-
layan Nesin Vakfi, hiçbir yardrm bek-
lemediği devletten "yakasmı kurtara-
mıyor". Onlarca yoksul çocuğa "eği-
timvebffimyuvası''olarak hizmet ve-
ren Nesin Vakfi, -korunmaya muhtaç
çocuklarb" ilgıli yasayı gerekçe gös-
tererek, vakfin işletmesini devralmak
isteyen Sosyal Hizmetler ve Çocuk
Esirgeme Kurumu'na (SHÇEK) kar-
şı hukuk mücadelesi yûrûtüyor. Ne-
sin Vakfi'run yönetimini üstlenen AB
Nesin ise "konınmaya muhtaç değil,
eğrame muhtaç çocuklar vakfi" ol-
duklannı belirterek, kendilerine *ya-
şama" izni veraıeyen SHÇEK'e kar-
şı dava açmaya hazırlanıyor.
Yasa ne diyor?
Nesin Vakfi ıle SHÇEK'in karşı
karşıya gelmesi, 2828 sayılı "korun-
maya muhtaç çocuklar"ın durumunu
düzenleyen yasaya dayanıyor. Yasa
korunmaya muhtaç çocuklann eğiti-
minin SHÇEK tarafindan yürütüle-
ceğini öngörüyor. SHÇEK, bu yasa-
ya dayanarak Nesin Vakfi'run işletme-
sini devralmak istiyor. Ancak yasa
yalmzca bununla sınırlı değil. Aynı
yasada, "korunmaya muhtaç çocuk"
şöyle tanımlaruyor:
"Beden, ruh ve ahlak gelişmeleri
tehlikede olup ana veya babasız; ana
veya babası veya her ildsi de beUi oi-
mayan; anne veya babası veya her Urî-
si tarafindan terk edilen; anne veya
babası tarafindan ihmal ediüp fiıhuş.
• Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu, onlarca
yoksul çocuğa 'eğitim ve bilim yuvası' olarak hizmet veren
Nesin Vakfi'nın işletmesini, 'Korunmaya Mmuhtaç Çocuklar
Yasası'nı gerekçe göstererek devralmak istiyor. Vakıf
bünyesindeki çocuklann bu yasamn kapsamı dışmda olduğunu
belirten Ali Nesin ise SHÇEK'e karşı dava açma hazırlığında.
Yöneticikr, vakfa kabul ettikleri çocuklann asd olarak eğirimJerinin tehlikede olduğunu söytüyor.
dilencililcalkollüiçecekleriveyauyıış- yagörebutanımlamalarauyan çocuk- nan çocuklann bu tanımlamalann dı-
laryalnızca SHÇEK tarafindan korun-
ma altına ahnabıliyor.
Cumhuriyet'in sorulanru yanıtla-
yan Ali Nesin ise Nesin Vakfi'na alı-
turucunıaddelerikuDannıagibihernır-
lü sosyal tehlikelereve körü ahşkanhk-
lara karşı savunmasız bırakılan ve ba-
şıboşhığa sürüklenen çocuk™" Yasa-
şında kaldığı görüşünde. Nesin, şu
görûşleri kaydediyor:
"Çocuklar bize geldiklerinde, 'be-
den, ruh ve ahlak gelişimleri veya şah-
si güvenlikleri tehlikede' değildi. Ya
kendi aileJerinin yanında ya da yakın
akrabalannda kahyorlardı, sokakta
değüierdi; fuhuşa değil olsa olsa genç
yaşta evfiBğe sürükleniyorlardı. Yok-
suDanh. Okumayaeaklardı. Yani bizim
çocuklannuzm 'beden ruh ve ahlak ge-
lişimleri, şahsi güvenlikleri' değil, eği-
timleri tehtikedeydi Demekki biz, ko-
runmaya muhtaç çocuklar vakfi' de-
ğil, 'eğitime muhtaç çocuklar vak-
ffyız. Yasa kapsamına girmiyoruz."'
İzinveterli
SHÇEK yasasında, standartlara
uyulması koşuluyla "Bu kanunla ku-
rulan kuruma bağlı kuruhışlann dı-
şmdald sosyal hizmet kuruluşlannın
kurulmasınuı izne tabi olduğu" dü-
zenleniyor. Nesin Vakfi'nm deneti-
me bir itirazı yok. îzin için bakanlığa
dilekçe yazdıklanm anlatan Ali Ne-
sin, şunlan söylüyor:
"Durumu açıklarnakicin sosyal hiz-
metierden sorumlu bakanlarla görüş-
meyegitum.Bakan Hasan Gemıci'ydi
ilkzamanlar. Gemiciyailgilenmedi ya
da yapamadı. Onun istifasryta boşalan
bakanhğa Melda Bayer atandL Onunla
dagörüşhik.Bayer, çokuğraşnizinala-
bilmemiz için. Olmadı, o da yapama-
dL Gücü yetmedi sanınm."
Yeni bakan Başesgioğhı'nun bu ko-
nudaki tavnnı bilmediğını belirten
Nesin, "Dilekçeyi sunmamızdan bu
yana iki ay geçti, yanıt gehnedi Bunun
anlamı olumsuzdur, yani dilekçemizi
kabul eOnediklerinigösterir. Demekki
idari dava açma hakkı doğdu. Davayı
kazanacağuıuz kesin. Henı vicdanen,
hem de hukuken hakhyız" diyor.
Trafikte
saygı
yarışması
Eğitim Servisi - Milli
Egirim Bakanhğı (MEB),
Test Uygulama Değerlen-
dirme ve Eğitim Merke-
zi (TUDEM) işbirliği ile
îlköğretim öğrencilerine
yönelik olarak "Inifikte
Saygı" konulu amblem ve
slogan yanşması düzenli-
yor.
TUDEM Genel Müdü-
rü tsa Aykanat. yanşma-
nın amacını şöyle açıkladı:
"Ülkemizde büyük so-
run teşkil eden trafik so-
nınlanna karşı ilköğre-
tim öğrencilerinin de ka-
ühmıyla duyarbhk sağla-
mayı hedefliy oruz. Ayn-
ca yanşmada seçilen slo-
gan ve amblemleri, TV,
radyo, yazüı basın, inter-
net yayinlan yoluyla gün-
cel hayata yansıtarak da-
ha duyarh ve daha bih'nç-
h* bir toplum olma yolun-
da katkıda bulunmayı
amaçlıyoruz."
Yanşmaya katılmak is-
teyen öğrencilerin 30 Ara-
lık tarihine kadar amhlem
Beyazıt îlköğretim Okulu 'ndakiyeni uygulamadan veliler de memnun
'Üstün'le 'normal' bir arada
ya da sloganlannı
"TUDEM Test Dergisi
Cumhuriyet Burvan No:
302/501 AJsancak/tzmir"
adresine iadeli taahhütlü
posta, kargo ile gönderme-
leri ya da elden teslim et-
meleri gerekiyor.
Sonuçlan 2 Mart'ta
açıklanacak olan yarış-
mada dereceye giren öğ-
rencüere ve okullanna bil-
gisayar verilecek.
Internette
eğitim
Eğitim Servisi - Boğazi-
çi Üniversitesi Yaşam Bo-
yu Eğitim Merkezi (BÜ-
YEM), uzaktan eğitim
projesi ile "Mali Analiz
ve Şirket Değeri Buhna"
eğitimi verecek. Altyapı-
smı eNova'mn hazu-ladı-
ğı programa kayıt yaptıran
katılımcılar, internet üze-
rinden eğitim görecekler.
BÜYEM'in uzaktan eği-
tim çalışmalanna katıl-
mak isteyen adaylann BÜ-
YEM'e başvurmalan ge-
rekiyor. Eğitimini başa-
nyla bitiren katıluncılara
Boğaziçi Üniversitesi ta-
rafindan belge veriliyor.
ESRAAÇKGÖZ
Okuldaki iki birinci smıfta 15'i normal
zekâh, 15'i üstün yetenekli obnak nzere 30
öğrenri eğitim görüyor.
Milli Eğitim Bakanhğı ile
Istanbul Üniversitesi Hasan Âli
Yücel Egirim Fakültesi arasın-
da yapılan protokolle, Beyazıt
Ilköğretim Okulu'nda, üstün
yetenekli çocuklann eğirimine
yönelik olarak yeni bir uygula-
ma başlatıldı. Okuldaki iki bi-
rinci sınıfta 15'i normal, 15'i üs-
tün yetenekli olan 30 öğrenci-
lik sınıflar oluşturuldu.
Istanbul Üniversitesi Hasan
Âli Yücel Eğitim Fakültesi De-
kan Yardımcısı, Özel Eğitim
Bölümü ve Üstün Zekâlüann
Eğitimi Ana Bilim Dalı Baş-
kanı Prof. Dr. Ümit Davashgil,
bu uygulamada, öğrencilerin
bir bütün olarak gelişmelennın
hedeflendiğini belirterek, şun-
lan söyledi:
"Böyle bir uygulama üstün
zekâhöğrentikri normalolanya-
şıtianndan ayırmadan gerçek-
leştirilecektir. Sadece aritmetik
ve fen bilgisi derslerinde. üstün
öğrencilerin kendi hızlanna gö-
reüeriemelerine,agiveyetenek-
ıısunda zcngmleşti
ribnişbirprogramizlemelerine
firsat yaratmak için günün ia-
sa bir bölümünde. normal ya-
şıdanndan ayn bir sınıfta, des-
tek eğitimi görmelerine imkân
tanuıacaknr.Zekâca normalsı-
nırlar arasmdakiöğrencüerede
aynı çağdaş teknikve stratejiier
uygulanacak, onlann da yara-
dcı ve sistemli düşünme beceri-
leri gefiştirilecekur.'*
Beyazıt îlköğretim Okulu
Müdürü Eşref Karagözoğlu,
"Bu uygulama, üstün yetenek-
li öğrencilerin topluma uyunv
larmın sağlanması açısından
çok önemti. Üstün yetenekli ço-
cuklann eğitimi şimdiye kadar
ihmal edilmiş. Ancak bu uygu-
lama güzel bir başlangıç ola-
cak"dedi.
'Doktorları önerdl'
Oğlu Çağan SeHmin bu sı-
nıfta okuduğunu belirten Tü-
Kn Çoban. "Biz birtakun fark-
hlıklannı görüytntluk, Anaoku-
hınayarun dönem gitti. Orada-
ki öğretmeni diğer çocuklarla
arasmdaki farkhhklan gözlem-
lemiş.Biz normalbir okula kay-
dnuyapnrmışbk. Beyazıt İlköğ-
retim Okulu'nda böyie bir uy-
"gulaınaıuıı olduğunu öğıynince,—da çok sıkıldı. Çfinkfl o zaten
buraya geldik" dedı. Çağanın
üç yaşından bu yana okuyabil-
diğini belirten Tülin Çoban, oğ-
lunun bilgisayarkullanmayı çok
sevdiğini, bilgisayann çahşma
mekanizmasmı öğrenmeye ça-
hştığuu söyledi.
Selen Bulut'un anneannesi
Sevgi Kakan ise,
u
Selen üç ya-
şuıda okuma-yazmaya başjadı
Hepöndeolmak istiyor, 'ben bi-
liyorum' diyor, her soruya par-
makkaldınyor. Diğerçocuklar-
la bir arada oknalan da çokya-
rarh" diye konuştu.
FUiz Kekeci, kızı Seranay'ın
üç yaşından beri okuma- yaz-
ma bildığini belirterek, "Ken-
disi öğrenmiş. Biz bu durumun
farkına vannca birdoktora baş-
vurduk. Kendisi bize bunu ge-
uştirmememra. sorun olabile-
ceğhü söyledL Daha sonra biz
başka bir okula kaydını yiapûr-
dık. Bu okulu öğrenince de Reh-
beıiik Araşürma MerkezTne
başvurduk " dedı.
Filiz Kekeci, üniversite me-
zunu olduğu halde Serenay'ın
sorduğu sorulara cevap vere-
mediği zamanlar olduğunu be-
lirterek şunlan söyledi: "Böy-
lezamanlarda kendisi araşünp
cevabı bulurdu. İlk gittiği okul-
okuma-yazma biüyordu. An-
cakburası bizim için büyük bir
şans. Kızun düzeyine göre eği-
tim alabilecek"
Öğrencinin umudu burslarda
Burs başvurulan her geçen yıl artıyor. Yalnızca Istanbul Büyükşehir
Belediyesi'nin eğitim yardımı ile ÇYDD bursuna 81 bin öğrenci başvurdu
Eğitim Senisi- Burs için başvuran
öğrenci sayısı her geçen yıl artış
gösteriyor. Bu yıl yalnızca Çağdaş Ya-
şamı Destekleme Derneği (ÇYDD) bur-
su ile Istanbul Büyükşehir Belediye-
si'nin eğitim yardımına yapılan başvu-
ru sayısı, 81 bini buldu. ÇYDD bursla-
nna baş\ıırularda yüzde 30 artış olur-
ken, tstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin
eğitim yardımına başvurular ise yüzde
15 oranında arttı.
Özellıkle büyük şehirlerde öğrenim
gören öğrenciler, maddi olanaksızhklar-
la daha çok karşı karşıya kaldıklannı be-
hrtiyor. Sinemaya. tiyatroyagidebilme-
nin, kitap. dergi hatta gazete alabilme-
nin kendileri için lüks sayılır hale gel-
diğini belirten üniversite öğrencileri,
part- time işlerde çalışarak harçhklan-
nı çıkarmaya uğraşıyor. Gençlerin mas-
raflannı karşılayabılmek için başvur-
duklan diğer bir yol ise burslar.
Geçen yıl 800 öğrencinin başvurdu-
ğu ÇYDD bursuna, bu yıl bin kişi baş-
vuruda bulundu. Istanbul Büyükşehir
Belediyesi'nin eğitim yardımı için ise
geçen yıl 70 bin olan başvurular, bu yıl
80 bine yükseldi. ÇYDD yetkilileri, ge-
çen yıl başvuran bütün öğrencüere burs
verirken, bu sene 650 öğrenciye burs ver-
diklerini belirtti. Önceki yıl 40 bin öğ-
renciye eğitim yardımı yapan Büyük-
şehir Belediyesi ise bu yıl 50 bin öğren-
ciye yardım yapacak. Belediye yetkili-
leri, burs sonuçlannın bayramdan son-
ra internette yayımlanacağım söyledi.
Geçen yıl bini aşkın öğrencinin burs
başvurusunda bulunduğu 21. Yüzyıl
Eğitim ve Kültür Vakfi (YEKÜV) Baş-
kanı Av. Gülbin Sözen, bu sene burs ta-
leplerinde büyük bir patlama olduğunu
söyledi. Henüz kesin baş\oıru sayısının
belli olmadığını belirten Sözen, burs-
lara olan yoğun ilginin nedenıni ise şöy-
le açıkladı: "Ulkemizin içinde bulun-
duğu ekonomik durum, işsizliLimkân-
lan kısıth insanlanmızı her yönde etld-
lemiş. eğitim gören öğrencüeri de bü-
yük ölçüde destek arayışlanna itnüştir.
Önceki MİlardaağırükJı olarak burs için
yapılan başMirular, bu yıl burslarla bir-
Kkte harç parası, yıırt ücreti. eğitim gj-
derieri gibi konulara da yönehniştir.
1
'
Bir dokun bin ah isit!
Yıldız Teknik Üniversitesi (YTÜ)
Elektrik Mühendisliği 3. sınıf öğrenci-
si HamitDoğu Sankaş, bu yıl dört vak-
fa burs başvurusunda bulunduğunu, an-
cakhiçbirinin çıkmadığını söyledi. Sa-
nkaş, " tkinti oğretim olduğum için ço-
ğu yer burs vermiyor. Sanki ikinci öğre-
tim öğrencileri zenginnüş gibi Oy sa ben
harcımı yaürmakta zoriandığım için
yazlan bulabildiğinı işlerde çah^yorunT
dedi. Ekonomik zorluklann derslerini
de etkilediğini belirten Sankaş, şöyle ko-
nuştu: "Okula çoğu zaman aç gidip, aç
dönüyorum. Okul yemeği bile 1 mÛy on
200 bin lira, üsteUk zamsız hali. Para-
sız insan bu şartiar altmda. ne öğrene-
bilir. derse ne kadar odaklanabilir kL"
Öğrenci olduklan için zaten pek çok
sorunla karşıya karşıya kaldıklannı be-
lirten Marmara Üniversitesi Fransızca
Ögretmenliği 2. sınıf öğrencisi Ayşe-
gül Topaloğhı ise " Öğrenci olmak zor.
Birgetirin ohnadığı halde harç, kitap.yol
yemek gibi giderlerin oluyor. Hele de
benim gibi okuyan kardeş sayısı fazla
ohınca, işler daha da zortaşryor" dedi.
Istanbul Üniversitesi Kamu Yöneti-
mi 2. sınıföğrencisi Hakan Ahî ise "Pek
çok vakıf, ünkânı kısıth çocuİdara yar-
dım için değil de, tanıdıklanna yardım
etnıek için kunümuş gibi. Burs için bi-
le torpil gerekü " diye konuştu.
CUMARTESİ
YAZBLARI
ATAOL BEHRAMOĞLU
Ustanın Öliimii
Çağdaş şiirimizin büyük ustalanndan Melih Cev-
det Anday'ı kasım ayının son günlerinde yıtirdik.
Yaşlılık sözcüğu onun ışık saçan zekâsına; yaşam
dolu, canlı, atak ve denebilirse eğer "bıçkın" kişi-
liğine pek yakışmasa da, bu kaçınılmaz yıpranma-
ya bağlı rahatsızlıklan bir süredir biliniyordu. Me-
lih Cevdet'in ölümüyle, çağdaş Türk şiirınin en
önemli öncülerinden, kuruculanndan. bu şiirin ya-
şayan son temsilcilerınden biri daha (gerıde yapıt-
lannı bırakarak) yaşam sahnesınden aynlmış oldu.
• • •
ölümünün ertesinde sanırım başka şairlerimiz
gibi ben de birtelefon bombardımanına uğradım...
Usta'nın ölümüyle ilgıli duygularımı, şiirine ılişkin
düşüncelerimi soruyorlardı. Bu gibi durumlarda
ınsan can sıkıcı bir ıkilemde kalıyor. Bir ölümün he-
men arkaandan, kalıplaşmış cümleler, yüzeysel söz-
ler dışında ne söylenebilır? Ama "medya" da is-
ter istemez görevini yapacak, ilgıli saydığı kimse-
lerin görüşlerini kamuya bir an önce yansrtmak is-
teyecektir... Bu arada, ya birtelefon konuşmasıya
da birTVbağlantısında, genç bir muhabir benden
"garip" sözcüğünün anlamını, Melih Cevdet An-
day'a neden "Garip Şair" denildığini sordu... Bil-
gısizliğin, kafa karışıklığının, kavramlann içleri bo-
şaltılarak medyatikleştirılmesinin bu gerçekten
"garip" bileşimine karşı, "Garip"şiırinin çağdaş şi-
irimizdeki yerini ve anlamını dilim dondüğünce an-
latmaya çalışbrn-•• Ama daha sonra gazetelerde "Ga-
rip Şair öldü" vb. türünden garip başlıklarta kar-
şılaştım... Şiirimizin gelmiş geçmiş en ciddi kişilik-
lerinden biri olan Melih Cevdet Anday'da herhan-
gi birgariplikyoktu... Tıpkı "Garip"üçlüsünün öte-
ki iki öncüsü Orhan Veli ve Oktay Rifat'ta da ol-
madığı gibi... Garabet bizim her tarafı dökülen
medyamızdadır...
• • •
1941'de (O. Veli, O. Rifat, M. Cevdet'in ortak
ürünü olarak) yayımlanan ve çağdaş şiirimizde
devrimci birdönüşümü oluşturan "Garip"\n O. Ve-
li imzalı önsözündeki bazı cümlelerşöyledir "... teş-
bihle istiareden (benzetme ve eğretilemeden) ka-
çan, gördüğünü herkesin kullandığı kelimelerie
anlatan adamı, bugünün münevveri (aydını) ga-
rip telakkı etmektedır (saymaktadır)." (Kimi söz-
cüklerin günümüz Türkçesindeki karşılığını ver-
mek gereğini duydum. Çünkü günümüzün genç
kuşaklanna bu sözcükler lngılizcelerinden daha ya-
bancı gelecektir.) Orhan Veli ve arkadaşlan, konu-
şulan Türkçeyle yeni bir şiir yazmak; şiiri, çağını
tamamlamış birtakım biçim kalıplanndan, eskimiş
söz sanatlanndan arındırarak yalınlaştırmak istiyor-
lardı. Ve bunun "eski zevk"e koşullanmış kişilere
"garip" geleceğini biliyorlardı... Yaptıkları ise ga-
rip değil, Nâzım Hikmet'in başlattığı büyük dev-
rimin birevresiydı...
• • •
Melih Cevdet Anday, "Garip "le başlayan şairlik
serüveninı, bu anlayışın doğal uzantısı sayılabile-
cek bir yönde, "akıl şiiri", "düşünce şiiri" yönün-
de sürdürüp geliştirdi... Ben onu, tek başına de-
ğil, fakat başta çağdaş şiirimizin bir başka ustası
Fazıl Hüsnü Dağlarca olmak üzere, bazı başka
şairienmizle biriikte, denebilır ki "matematiksel" bir
"aM"la yazılan bir şiirin çağdaş şiirimizdeki öncü-
sü sayıyorum... ölümünden sonra söylenenler için-
de beni en çok etkileyen de Dağlarca'nın söyle-
dikleri oldu. "Bugün yazmımızın en kara günüdür.
Nice yıllann yetiştirdiği bir düşünürû, bir sanatçı-
yı yitirdik. Her dakikasını sanatla dolduran bir de-
ğeri hep yanımızda bileceğiz. Belki de ona danı-
şacağız. (,..) Aydınhk Türkiye 'nin başı sağ olsun..."
• • •
30 Kasım Cumartesı akşamı Büyükada'daki hü-
zünlü veda töreninde, ona çok yakın olmuş dost-
lannın, kuşaktaşlarının benden yapmamı istedik-
leri konuşmada, bu keder verici, güç, aynı ölçüde
de onurlu gorevi yerine getınrken söylediklerim; Dağ-
larca'nın sözlerinin son cümlesinde özetlenendi...
Melih Cevdet'in kişıliğınin ve yapıtının anısına say-
gı, evrensel hümanist değerlerin ve Cumhuriyeti-
mizin temel ilkelerinin ödünsüzce korunup savu-
nulmasıdır...
ataol b@cumhuriyet.com.tr.
Faks:(0212)513 85 95
Sevgili babamız
Prof. Dr.
CAVİT ORHAN
TÜTENGİL'i
alçakça katledilişinin 23. yılmda
özlemle anıyoruz.
KAYA - DENİZ TÜTENGİL
Cumhuriyet
; fc ı t a p 1 a r ı [
Anıl Çeçen
KEMALÎZM
4.BASKI
Yeni dûnya düzenı tartışmalanyla ortaya çıi^an gûnünıûzün moda
eğılimı, Kemalızm'e yüklenmek, eleştınnek, hatta daha da
üen giderek, saldıımaktır Bu nedenle. Kemalızmin modasııun
geçügını, gende lcaldıgını ılen sûrenler bile, bu mtumlan ıle
Kemalızmı son derece guncelleştirmektedırler
İTr
C u m h u r i y r t Çağ Pazarlama A Ş Türkocagı Cad. No 39'41
^ kitap kulübü(34334) Cagaloglu-lstanbulTel:(0212) 51401 96