29 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 7 ARALIK 2002 CUMAR1 12 EKONOMt drce/m Arçelik 40 yıllık • Ekonomi Servisi - Arçelik 40 yıJJık iogosunu değiştirdi. Dünyaca ünJii grafik sanatçısı Ivan Chermayeff tarafından hazrlanan yenı Jogosunu kullanmaya başlayan Arçelik, birden fazla markayı çatısında banndıran büyük bır dünya şirketi olma yolunda hızia ılerliyor. Fabrika ağırhğıyla duran, büyük harfli, sert, sanayici ArçeJik logosunun yerini alan Arçelik'in yeni logosu a>'Jar süren bir çalışma sonucunda finale kalan 4 alternatifarasından seçildi. Yeni logo, Arçelik*teki değişimi de yansıtıyor. TOBB tarrmda destek afımına karşı • ANKARA (A.NKA) - Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği'nin (TOBB) tanmsal üretim anketine Türkiye'deki 107 ticaret borsası adına kartlan 540'a yakın meclis üyesinin yüzde 65'i devletin yüksek fiyatla tarım üriinii destekleme alımı yapmasına karşı çıktı. Yüzde 44'ü, Ziraat Bankası'nın ucuz kredi vermesini, Hazine'run de bunu görev zaran sayıp ödemesıni istedi. YolsuzJuğun maliyetiçok yüksek • ANKARA (AA) - Ekonomıyr doğrudan etkıleyen yolsuzluk endeksinde bir puanlık artış, doğrudan yabancı sermaye yatınmlannda en az yüzde 11 'lik bir azalışa neden oluyor. Uhıslararası ŞefFaflık Örgüfü'ne göre, yolsuzluk, dolaylj yabancı sermaye girişlerini de olumsuz etkıliyor. McDonalds'ta faturabafkana • CHICAGO (A.A) - Dünyanın en büyük "fast food"zinciri McDonalds'ın başkanı ve baş icra yetkiJisi Jack Greenberg'in yı) sonunda görevinden aynlacağı bildirildi. McDonalds'tan yapıJan açıklamada, 61 yaşındaki Greenberg'den boşalacak görevlere başkan yardımcısı 59 yaşındaki Jim Cantofupo'nun getirileceği beiirtildi. McDonalds'ın daha önce 2005 yılına dek görevde kalmasını talep ettiği Greenberg'in yıl sonunda görevinden aynlacağını duyurması, şirketin son 2 vıldır işlerin kötü gitmesinin faturasıru başkana çıkardığı anlamına geJiyor. Toplanan mevduat hâlâ kredi yerine hazine bonosu ve devlet tahviline yatınlıyor Bankalann açmazı sürüyor• Bankalann hazine bonolanndan kazandıldan, faiz gelirlerinin yansını oluşturuyor. Kredilerdeki artışın ülkedeki büyümeyle doğru orantılı olması ve kriz dönemlerinde hem sanayinin hem de tüketicilerin kredi talebinin azalması bankalann önünü tıkıyor. MEHMET MÜDERRISOĞLU BankaJann gelirferindeki en büyük kalemi hâlâ devletten aldıklan faiz oluşturuyor. Taşıdıklan bono portfbyü nedeniyle krizlerden en çok zarar gören banka- lar, topladıklan mevduatt ve özkaynak- lartnı hâlâ hazine bonolannda değer- lendirmekte ısrar ediyorlar. Bilindiği üzere, bankalann gelirleri- Çare Hazine Bonosu Haane Bonosu Portföyû/ Toplam Aköf Hazine Bonosu Faiz Geiiri/ Toplam Faiz Gefiri Krediterrien Afınan Faizter/Topiam Faiz Geliri NetÛcreî ve Komisyon Gefıri/ Topiam Gelir NetKâr/(Zarar) j ^ S J Ö j , | g ^ Akbank \ Garanfi %iO %53 %24 %1.9 484 tnlyon 0 /c36 %61 %27 %4.7 71 tnlyon fşSanfcası %29 %51 %42 961.7 102 tnlyon Yapfve Kredi %37 %30 %58 %12.3 (432) tnlyon ni devletten aldıklan faiz, kullandır- dıklan kredilerden aldıklan faizve ko- misyonlar oluşturuyor Halka açık, dört büyük bankanın açıklanan dokuz aylık bilançolanna göre, hazine bonolan ve devlet tahvil- lerinin, toplam aktifJere oranı yüzde 27 ile yüzde 40 arasmda değişiyor. Bankalann, bu bono ve tahvillerden sagladıklan gelirin, toplam faiz gelir- lerine oranı ise yüzde 30 ile yüzde 61 arasında değişiyor. Net ücret ve komis- yon gelirlennin. toplam gelirlerdeki payı ise yüzde 1.7 ile yüzde 12.3 ara- sında. Bankalann onleri tıkalı Bu tablo. Türk bankacılık sistemin- de, gerçek bankacılık faaliyetleri yeri- ne devlete borç vererek para kazanma şeklinin, yaşanan onca acı tecriibeye karşm sürdüğünü gösteriyor. Banka- lar, özellikle yaşanan krizlerden sonra, kredi verme işlevinden ve aracıhk hiz- metlerinden kavnaklanan faiz ve ko- misyon kazançlannı arttırmak için da- ha istekliler. Ancak kredilerdeki artı- şın, ülkedeki büyümeyle doğru oran- tılı olması ve kriz dönemlerinde hem sanayinin hem de tüketicilerin kredi talebinin azalması bankalann önünü tıkıyor. Diğeryandan sektörde son dönemde yaşanan birleşme ve iflaslara rağmen banka sayısının yüksekliği nedeniyle oluşan rekabette, bankalarkomisyon ve ücret gelirlerini arttırmakta zorlamyor- lar. Mevcut menkul değerler cüzdanıy- la, düşen faizlerden olumlu etkilenecek banka bilançolannın, büyüme işaretle- rinin ortaya çıkmasıyla birlikte sanayi ve rüketimin finansmanından da kâr sağlaması bekleniyor. ŞİRKETLER Dünya Bankası, 2003 Küresel Ekonomik Beklentiler Raporu'nda Türkiye'yi uyardı: Irak savaşı istflcrarsızhk getirir • Türkiye'nin kişi başına yılJık ulusal geiiri 2.975 dolann altında bulunan alt-orta gelir üikeler grubuna alındığı Dünya Bankası'nın raporuna göre, Ortadogu'da ileri düzeyde bir gerginlik Türk ekonomisinde istikrarsızhğa yol açar. YVASHINGTON(AA) - Dünya Ban- kası tarafından yayımlanan 2003 yılına ilişkin Küresel Ekonomik Beklentiler Raporu'nda, Türkiye'de siyasi istikrar olması ve yeni hükumetin reform prog- ramını sürdürmesi durumunda gelecek yıl büyümenin güçleneceği belirtildi. Raporda Türkiye'ye değinilirken, kriz ortamında geçen yıl yüzde 7.4 Jrii- çülen Türk ekonomisinin, buyıl yüzde 4.1 büyüdügü tahmininde bulunuldu. Bu yılki enflasyon beklentısi de, yüz- de 27.9 olarak dile getirildi. Raporda, "Törldye'de siyasi istikrar olması ve yeni hükumetin reform programını sürdürmesi durumunda Türkiye'de gelecek yıl büyüme güçlenrr, prog- ramdan sapılması durumundaysa ekonomik toparlanma ve büyüme tehlikeve girer" denildi. Raporda. borçlann sorunsuz ödene- bilmeye devam etmesi için faizlerin düşmesi gereğine işaret edilirken, Irak kastedilerek, Ortadogu'daileri düzeyde bir gerginliğin Türk ekonomisinde is- tikrarsızhğa yol açabileceği belirtildi. Son raporda. Türkiye, dünya ekono- Raporun Türkiye ile ilgili bölümünde. kriz ortamında geçen yıi yüzde 7.4 kü- çületı Türk ekonomisinin, bu yıl yüzde 4.1 büyüdüğü tahmininde bulunuldu. mileri arasında yıllık kişi başına ulu- sal geiiri 2.975 dolann altında bulunan alt- ortagelirgrubu ülkelerarasınday- er aldı. Türkiye ile birlikte bu grupta yer alan Avrupa ülkeleri arasında Bulgaristan, Roraanya, Rusya,Yugoslavya,Arnavut- luk, Bosna. Makedonya ve Belarus da bulunuyor. Diğer eski komünist ülkeler Türkiye'nin üzerinde yer alıyor. Türkiye aynı şekilde, alt-orta gelir grubu ülkeler arasında yer alarak. Afri- ka'daki Gabon ve Botsvana, iç savaştan çıkan Lübnan ve ekonomik krizin pen- çesindeki Arjantin gibi ülkelerin geri- sinde kaldı. Raporda, hem kriz sonrası ortamda olmasından hem dünya koşul- lanndan dolayı bu yılTürkiye'ye yaban- cı sermaye ve yatınm girişinin azaldığı- na dikkat çekildi. T.C.Dışişleri Bakaniığı, T.C. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanljğı ve TÜBİTAK Himayelerinde II - 12 -13 Aralık 2002 ÇıraQan Saray/ İSTANBUL 4. GÖZDEN GEÇİRME MF'yk görüşmesürecek ANKARA (AA) - Türkiye masası şefi Juha Kahkonen başkanhğındaki IMF he- yetinin, dördüncü gözden geçirme çerçe- vesmdeki çahşmalan, 9 Aralık Pazartesi günü başlayacak. IMF uzmanlan, îstan- bul'daki çalışmalarda. finans ve reel sek- tör temsilcileriyle görüşecek. Ankara'da- ki göriişmeler ise Hazine Müsteşarhğı, Malıye Bakanhgı, DPT, Merkez Bankası, BDDK. Kamu Bankalan ve Özelleştirme Idaresi gibi kurumlarda yürütüJecek. Yıl- başı tatıline kadarTürkiye'dekalacak olan Kahkonen başkanhğındaki heyet ile enf- lasyon, büyüme ve faiz dışı fazla konula- n üzerinde görüşülecek. 2003 yılı kamu toplu iş sözleşme görüşmeleri, çalışanla- nn ücret arnşlannda temej ahnacak enf- lasyon endekslemesi konulan da diğer ça- lışma alanlannı oluşturuyor. Bu arada, enilasyonun tek haneli rakamlara indiği birdönemdeyapıhnasuıın dahadoğru ola- cağını işaret eden yetkililer, bu nedenle, enflasyon hedeflemesine 2003 yılındage- çihnesinin ımkânsız oldugunu ifade edi- yorlar. Gözden geçirme çerçevesinde, ka- mu iktisadi teşebbüslerindeki (KlT) atıl isrihdamın azaltıhnası, Tekel'in özelleş- tirme planlannın hazırlanması, vergi re- form tasansı ve İcra îflas Kanunu'nun de- ğiştirilmesi gibi kriterler bulunuyor. DERİSHOVV yılbaşına özel tasanmlannı, fstanbul Fulya ve Suadiye, Ankara Kavaklıdere ve Izmir Alsancak mağazalannda satışa sundu. AYGAZ, "Maksimum Güvenlik Zinciri" ile LPG tüplerinin üretiminden dolumuna ve abonelerine teslimine kadar tüm süreçlerde en yüksek gü\enlıği sağlıyor. GER.MAMVTNGS Alman havayolu şirketi, Istanbul- Köln arasında Airbus uçaklan ile düzenlediğı seferlerinde 29 Euro'dan başlayan fiyatlarla yolcu taşıyor. SEAT'ın yeni modeli SEAT Ibiza, Euro NCAP sınıflandırmasındaki en yüksek güvenlik seviyesine ulaşıp "dört yıldız" aldı. TUNA 2003 sezonu için ürettiği yeni ofis ve ev mobılyalannı Kınalı Silivri'deki 15 bin merrekarelik showroom'da sergılemeye başladı. DOGADAJV'm "Saglıklı Yaşam Çaylan" 5 yeni bitki çayı kanşımından oluşuyor. Özel olarak formüle edilen çaylar, yorgunluk ve stresin etkilerini azalrıyor. POLİSAN, cila kokusuna son veren su bazlı Narura Cam Cila'yı üretti. Sağlığa zarar vermeyen ürün kokusuz. GLORIA JEAN'S COFFEES, Suadiye Gloria'nın kış bahçesindeki özel ısıtma tesisi ile açık havada değişik kahve rürlerini ve kahvaltılan müşterilerinin begenısine sunuyor. NUH'LN ANKARA MAKARNASI, modern kurutma ve soğutma teknololojisi sayesinde mevcut kapasitesini yüzde 35 arttırarak, dünyanın en büyük makarna üreticilerinden biri oldu. / SAMİ DOĞAN Eski TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası Genel Başkanı Başbakan Abdullah Göl başkanhgında kuru- lan 58. hükumetin progra- mı TBMM'de okundu. 64. sayfadan oluşan bu programda Özellikle tanm sektörüne ve tanm üreti- cilerinin sorunlannın çözümüne yönelik çok net politikalara yer verilmediğini gö- riiyoruz. AKP hükümetinin ppogramında tanm Örneğin, programda tanm politikalan- nın temel hedefleri olarak, uluslararası piyasalarda rekabet edebilecek verimli tanm arazilerinin sürekli işlenir halde ru- tulması ve tanmsal üretimde verünliliğin arttınlacağı belirtilmesine karşm, bunun saca belirtmekte yarar görüyoruz. - Tarımda acilen bir işletme reformu yapılmalı ve işlermele- rin pazar için üretim yapacak büyüklük- lere çıkanlması saf lanmalıdır. - Uluslararası piyasa fiyatlanna ve yur- tiçi talebe göre kalıcı bir üretim deseni oluşturulmalıdır. "Türkiye'nin Yeni Enerji Stratejileri" II Bu yıl ikincisi gerçekleşecek olan TÜRKİYE ENERJİ FORUMU, 58. Hükumetin ekonomi programı ve enerji politikalannın belirlendigı, yenı enerji piyasası düzenlemelerinin ivme kazandığı, Avrupa Birliği Kopenhag Zirvesi'nde Türk/ye'nin Avrupa Birfigı uyelığinın geleceği üzerinde yajamsal kararlann a/ındığı, bolgemizde ülkemizi de etkıleyecek koklü jeopolıok dinamiklenn yaşandığı çok kncık gunlerde toplanıyor. TÜRKİYE ENERJİ FORUMU, bu çok ozel tarihi sureçte yapdacak olan coplanalarında, iş dunyası, politika, ulusal gıivenlik, bürokrasi, hukuk.finansve bilim dunyasının ulusal ve uluslararası kurum ve kuruluşlannın temsilcilerini bır araya getırecek. Forum boyunca oturumlara ek olarak gerçekle|tirilecek Teknoloji Toplanoları, Çalıştaylar ve Ikili Görüşmelerle, çok yönlü ve katmanlı bir yapı içinde hareket edebilmenin yaratacafı sektörel katma değer ulkemizın enerji dınamiklerinin harekete geçirilmesine katkıda bulunacakor. TÜRKİYE ENERJİ FORUMU'nun son gunünde ise, Ülkemizde uygar yajamın gereksınimi olan enerjinin Üream, Teknoloji, Çevre ve AR-GE çalışmalan aJanlarında katma defer yaratan kışı ve kurulujlarına ULUSAL ENERJİ ÖDÜLLERİ verilecektir. www.enerjiforumu.com Bilgi ve Kayıt: (212) 249 27 21 pbx Faks: (212) 249 27 35 3 Kasım seçimlerinde, kırsal alandan, kırdan kente kitlesel olarak göçenlerin yaşadığı kent varoşlanndan en çok oyu alan AKP'nin, kırsal alana ve çiftçilerin sorunlannın çözümlerine yö- nelik kalıcı politikalara prog- ramında yer vermemesi dikka- te değerdir. 58. hükümetprogramının 37 ve 38. sayfalannda tanma yö- nelik yapılan değerlendirme de "Kövlülerinıizin ve çiftçi- lerimizin yıllarca ihmal edil- diği, yaşanan son ekonomik krizden tanm kesiminin ve tarımda çalışanların çok olumsuz etkilendiği belirtil- mekte, uvgulanan IMF pa- tentli ekonomik politikalann bu kesimin sorunlanna ge- rekli duyarlılığı göstermedi- ği, çiftçiîeri daha da zor du- ruma düşürdüğü " ifade edil- mektedir. Diğer bir paragrafta ise "Tarım sek- törünün GSMH içindeki paymın yüz- de 14'e gerilediği, öte yandan topla- nan istihdamın yüzde 40'ının tanm sektöründe çalıştığı, bu nedenlerle ta- rımın bir ekonomik sektör olma özel- liği yanında sosyal politikaiar kapsa- mında ele alınacağı" belirtilmektedir. Bu değerlendirmeler doğrudur ve Türki- ye tanmını yaJandan izleyen herkes ta- rafından dile getirilmektedir. Bu tespitlere katılmakla birlikte, hü- kümet programında çözüm önerileri an- lammda belirtilen konulann sadece iyi niyetli, ama net olmayan ifadeler içerdi- ğini söylemek olanakhdır. nasıl ve hangı kaynakJardan yararlanıla- rakgerçekleştirileceğine ilişkin biraynn- tı yoktur. Bu nedenle tanmm Türkiye için öne- mine birkaç başlık altında değinmek gerekmektedir. - Tanm, Türkiye toplumunun besin, do- layısıyla yaşam güvencesidir. - Tanm, üretkenlik dinamiğini sürdü- ren reel sektörlerin başında gelmektedir. - Sanayimiz büyük ölçüde tanm ürünü hammaddeye bağlıdır. - Tanma dayalı sanayi ile birlikte ihra- cat gelirinin yandan çoğu tanmla bağlan- tıhdır. Türkiye için böylesine büyük önemi haiz bir sektörün sorunlannın çözüm önerileri çok net politikalarla hükümet programında yer almalıydı. Tarım sektörünün sorunlannın çö- zümüne ilişkin düş.üncelerimizi de kı- - Tanm üreticilerinin örgütlenmeleri sağlanmalıdır. Bu üç temel çözümü hayata geçirebil- mek için destekleme politikaları bir özendirici araç olarak mutla- ka kullanılmalıdır. AKP'nin hükümet progra- mında bu temel çözümlerin hiçbirisi yer almadığı gibi R.T. Erdoğanın açıkladığı acil eylem planında, çiftçiye sağlanacağını söylediği ucuz girdilerin nasıl temin edilece- ğine, çiftçiye nasıl ulaştmla- cağına ilişkin tek bir satır da- hi hükümet programında yer almamıştır. Türkiye tanmınm belkemiği olan ve yaklaşık 4.5 milyon ortağı bulunan kooperatifler- le ilgili, Tanm Satış Koopera- tifleri'yle ilgili, TSK'nin ka- derinin ne olacağı ile ilgili bir cümlenin bile programda olmaması dik- kat çekicidir. Sonuç olarak; - Türkiye de tanm kesimi emek ağırlık- h birkesimdir. Emek ağırhklı kesimierin sorunu, ancak sol bir iktidar, sosyal de- mokrat bir iktidar tarafından çözülebilir. Ülkemizde yıllardır üreticilerimiz her nedense kendi sorunlannı çözecek par- tilere oy vermezler, destek olmazlar. Yi- ne ne gariptir ki sol ve sosyal demokrat partiler de, kendi doğal tabanı olan çift- çilerle yeteri kadar ilgilenmezler. Dileğimiz, Önümüzdeki yıllarda taşla- nn yerine orunnası, başta tanm kesimi ve üretici köylülerimiz olmak üzere Türki- ye'nin sorunlannın çözülmesidir.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle