19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 26 ARALIK 2002 PERŞEMBE OLAYIAR VE GORUŞLER [email protected] EVET/HAYIR OKTAY AKBAL Açlık Yasak Tanımaz Açlık sının 400 milyon! Türkiye'de bir yurttaş ayda 400 milyonla aç yaşıyormuş!.. Ramazanda karnını doyurmak ıçin saatler öncesinden koşup sıraya girenleri, bir tabak fasulye, pilav için çeki- şenleri TV'lerde gönmedik mi? Maaş kuyruklann- da sabahlayan aç insanlan ibretle seyretmiyor muyuz? Geliri 1 milyann üstündekiler bile artık yoksul sayılıyor! Sevgili arkadaşımız Mustafa Ekmekçi'nin yaz- dıklannı anımsayalım: "Domuz çiftlikleri kurulma- lı. Halk domuz yemeli." Geçen akşam TV'de ilginç bir konuşma vardı. Birtartışma da diyebiiirsiniz!.. Gazeteciler almış- lar karşılanna yeni iktidann din işleri Bakanı Meh- met Aydın'ı türlü yönlerden sıkıştırmaya kalkışı- yoriar... Ama adam zeki, her sorunun altından us- talıkla kalktı. Ama ters düştüğü yerler de oldu. Soaı: "Islam, neden domuz yemeyi yasak ef- ti." Mehmet Aydın'a bir Hindistan gezisinde birisi sormuş: "Niçindomuzetıyemiyorsunuz?.. "Meh- met Bey şu yanıtı vermiş: "Kuran yasak ettiği için." Ama Kuran neden yasak etmiş? Islamiyet bir akıl dini değil mi? Gerçeklere, akla, sağduyaya dayan- mıyor mu? Allah'ın çölünde domuz yersen sağlı- ğın bozulur, peygamber bunu görmüş, halkına an- latmış... Sayın bakan, domuz yasağının gerekçe- sini bilmem neden açıklamaktan kaçındı? Gaze- tecilerin konuyu sürdürmelen üzerine domuz eti- nin yendiği zamanlar da olabileceğini söylemek zo- runda kaldı, dedi ki: "Insan açlığın sınırına dayan- dı mı, domuz eti de yer, hatta insan eti bile yer." Okumuşuzdur, çaresiz kalan insanlann ölme- mek için insan eti yediklerini. Geçenlerde bunlar- dan birtakımı zorunlulukla bir arkadaşlarını kesip yediklerini, itiraf etmemiş miydi? Açlık bu, ölüm kor- kusu bu!.. Açlık sınınnda insanlarımız kaç milyon? Tüm memuriar, işçiler, emekliler!.. Ülkenin yarısı aç! Siz bakmayın birkaç büyük kentimizdeki göz alan zengin yaşamlara! Hepimiz yoksulluk çizgisinde- yiz. Pek çoğumuz ise aç!.. Bir hayırsever kalkıp gıda paketleri dağıtmaya kalkıştı mı ortalık cehenneme dönüyor... Bir ana- baba günü! O ötekinin, bu öbürünün elinden ka- pıyor; kadınlar, yaşlılar, çocuklar eziliyor... Yüzyıllar önce büyük bir insan, halkının sağlığı- nı düşünmüş, kavurucu sıcak bir iklimde domuz yenmesini, şarap içılmesıni Tann buyaığu olarak yasaklamış, Müslümanlann sağhğını kurtarmış!.. Ama, soğuk iklimde yaşasaydı, acaba bu yasağı uygulatır mıydı? Aç insan da bulursa yer. Zaten uzun süredir yaptığımız bu değil mi? Anlamsız, gereksiz, çekiş- melerle birbirimizi de yemiyor muyuz? Siirt Seçimleri Karmaşası... YSK'nin yorumu, taşıdığı çelişkinin ötesinde, son zamanlann moda deyimiyle "kişiye özgü bir yorum", izlenimi uyandırmaktadır. Oysa, ancak listedeki aday sayısmda o ilin milletvekili sayısını karşılayamayacak ölçüde boşalma olması halinde, partinin yeni aday belirlemesi söz konusu olabilir. Prof. Dr. Fazd SAĞLAM B ilindiâi üzere Yüksek Seçım Kuru- lu (YSK), 2 Aralık 2002 tarihinde Siirt ılindeki seçimlenn iptaline ka- rar vermiş ve bu karar 8 Aralık 2002 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanmış bulunmaktadır. Kararda oy \ erme gününün 9 Şu- bat 2003 oldugu belirtilrniştir. YSK 13 Aralık 2002 tarihli RG'de yayımlanan 989 sayılı 2. ka- rannın inceleme konumuz bakımından önem ta- şıyan sonuçlan şöyledir: - Karann sonuç bölümünün 2. maddesinde ye- nileme seçiminin 3 Kasım 2002 seçimlerinin de- vamı niteliği taşıdığı belirtılerek "~ Milletveki- B genel seçimine kaolnuş siyasi partüerin bu se- çime de katılabilecekfcri": - 3. maddesinde "Siyasi partikrin veniden adav tespiti yapamayıp 3.11.2002 seçimi için be- ürlenen listelerleseçime gidebüecekleri. bu adav- lardan ölüm ve istifa gibi nedenkrle listede boş- luk mmlana geldiğinde bunun ilgili si\asi par- ti tarafindan önseçim dışındaki usullerie doldu- rulabileceği*'; - 4. maddesinde "3.11.2000 seçimine iştirak etmiş bağunsız adaylann bu seçime iştirak ede- bilecekfcri. bunlarm» Yeniden adaj hk başvuru- su yapmalan gerektiği ve seçime \eni bağunsız adayın kanknasııun mümkiin bulunmadığT; - 6. maddesinde ise "Siirt ili seçim çe\Tesin- de yapılacak seçim, yasada beKrtiİen çevre ba- rajırun uygulanacağı bir araseçim olmayıp, ip- tal edilen seçimin yenilenmesi ve tekraruıdan ibaret bulunduğundan. millen eldlliği kazanımı da genel seçimdeki ülke barajına bağh bulunmak- la bu çevreden milletvekili ka/anma hakkına. an- cak 3.1 1.2002 seçimlerinde yüzde 10 ülke bara- jını geçmiş olan siyasi partikrin sahip olacakla- n..~ karara bağlanmaktadır. Çeüşkfler YSK'nin, Siirt"te yapılacak yeni seçimleri eskisinin devamı olarak kabul etmesi bazı çe- lişkileri bünyesinde taşıyor. 1) Bir kere yüzde on barajı Siirt seçimlerin- de de geçerli olacaksa. barajı aşamayan parti- Ierin bu seçime katılmalanna bir anlam vermek mümkün değildır. Hukukun abesle iştigal etme- mesi asıldır. Milletvekili Seçim Kanunu'nun böylesine abes bir çelişkıyi içermesı ve millet- vekili genel seçimlerinde barajı geçemeven par- tileri, Siirt'te yapılacak yeni seçimde fıgüran ola- rak seçime sokma sonucunu doğurması kabul edilebilir bir yorum değildir. Siirt'te yapılacak yeni seçimlerde yalnızca barajı geçen partiler milletvekili çıkarabilecekse. seçimin de barajı geçen partiler ve bağımsız aday arasında yapıl- ması gerekir. 2) Bir başka çelişki, bir yandan seçime eski adaylarla gidileceği belirtilirken diğer yandan istifa nedeniyle boşalma halinde yeni aday be- lirlenebileceğinden söz edilmesidir. Şayet bu seçim eskisinin de\ amıysa, boşalan adayın ye- nne listedeki daha alt sırada yer alan adayuı geçmesi gerekir. Nitekim MV Seçimi Kanu- nu'nun 25. maddesine göre. "Aday listelerinin kesinleştiğitarihten.ov vermegünüsaat 17.00\e kadar ölüm \eya istifa nedeoh le ada> listelerin- de mevdana gelecek eksilmeler, liste tamamlan- masınıgerektirmez.Ancakadav listelerindeyu- kandaid nedenlerle boşalma olması hafinde lis- tedeki adaylar liste sırasına göre kaydırılmak suretiv le boşalan yerler doldurulur.*1 Bu hükmün genel seçimin devamı niteliğin- de olduğu belirtilen seçimde de kıyasen uygu- lanması gerekir. YSK'nin yorumu. taşıdığı çelişkinin ötesin- de, son zamanlann moda deyimiyle "ldşhe öz- gü bir yonun". izlenimi uyandırmaktadır. Oy- sa, ancak listedeki aday sayısında o ilin millet- vekili sayısını karşılayamayacak ölçüde boşal- ma olması halinde. partinin yeni aday belirle- mesi söz konusu olabilir. Ne varki YSK'nin Si- irt seçimlerini genel seçimin bir devamı sayan mantığı içinde RecepTayyipErdoğan'ın bura- dan aday olması da mümkün değildir. Çünkü MV Seçim Kanunu'nun 16. maddesinin 5. fikrası- na göre:" Bir kimse.. aynı seçim için birden faz- la seçim çevresinden adav olamaz, adav gösteri- lemez ve seçilemez~" 3) YSK, MV Seçimi Kanunu'nun 33. mad- desinin son fıkrasında "bir seçim çevresinde, seçimin iptaline karar verilmesi halinde, ülke genehnde alınan oy yüzdesinin yeniden tespiti- ne gerek" bulunmadığını belirtiyor. Kanaati- mizce bu hüküm, iptal edilen seçimin dışında kalan iller bakımından öngörülmüş bir hüküm- dür ve bu illerdeki seçim sonuçlannın, ilan edil- diği şekilde geçerliliğini koruyacağını ifade et- mektedir. Maddenin açık sözü başka bir anlam çıkarmaya elverişli değildir. Madde, seçimin iptal edildiği çevrede yenilenecek olan seçimin oy yüzdesinin değil. "ülke genetinde alınan m >üzdesinin yeniden tespitini gerektirmediğini betirtmektedir. Başka bir devişle bu madde, ip- tal nedeniyle yapılacak yeni seçimde yüzde on barajın uygulanmasına engel değildir. 4) Nihayet 39 madde. iptal edilen seçimin bulunduğu çevrede yeniden seçim yapılacağın- dan söz etmekte ve bu seçimin 60 gün sonra ya- pılacağını belirtmektedir. Bu seçim. eskisinin devamı niteliğinde olsaydt, 60 günlük bir süre- ye ihtiyaç duvıılmaması ve en kısa zamanda se- çime gidilmesi gerekirdi. Şu halde 60 günlük süre yeni bir seçimin yapılması için gerekli pro- sedürün uygulanması ve hazırhklann tamam- lanmasını saâlamak için öngörülmüş bir süre- dir. Kaçınlan Fırsat: Bütün bunlan bir arada de- ğerlendirdığuniz zaman, iptal sonrası yapılma- sı gereken seçimin eskisinin devamı niteliğin- de olmadığı, yeni bir seçim niteliği taşıdığı so- nucuna \armak gerekmektedir. Bunun sonucu ise seçime katılacak tüm partilerde yeniden be- lirlenecek adaylarla seçim yapıhnası ve barajın, araseçımlere kıyasen 33. maddenin 1 fıkrasın- da öngörüldüğü şekilde seçim yapılan çevTede- ki geçerli oylann yüzde 10'nu olarak hesaplan- masıdır. Ancak burada sorun. M\' Seçim Ka- nunu'nun söz ve amacından çıkan bu yorumun anayasamn araseçimlere ilişkin 78. maddesi- nin 3. fikrasındaki araseçimi smırlayan sürele- re aykın olup olmadığı noktasmda düğümlen- mektedir. Kanaatimizce bir seçim çevresinde se- çimin iptali üzerine 39. madde uyannca "yeni- den seçim''yapılacak olması. araseçim olarak de- ğerlendirilmemeli 'sui generis' (kendine özgü) nitelikte istisnai bir seçim olarak kabul edilme- lidir. Bu nitelemeye göre Siirt seçimlerinde araseçim hükümlerinin kıyasen uygulanması- nın anayasaya aykın düşmeyeceğini düşünü- yorum. YSK'nin böyle bir yorum yapması, hu- kuksal açıdan savunulabilir bir yorum olurdu. <\ncak bu fırsat ne yazık ki kaçınlmıştır. Bu bağlamda Meclis'te kabul edilen ve Cum- hurbaşkam'nca geri çevrilen anayasa değişik- liğinin 78' 3. maddesiyle ilgili olanına da değin- mek gerekiyor. Bu değişikliğe göre, bir ilin ve- ya seçim çevresinin milletvekilleri tümüyle bo- şaldığı takdirde TBMM karan de 90 günden son- raki ilk pazar günü seçime gidilecektir. Bu de- ğişikliğin MVr Seçim Kanunu'na yansıtılması- nı sağlamak amacıyla da 67. maddenin son fik- rasının ilk ara seçiminde geçerli olmamasına iliş- kin bir de geçici madde kabul edilmiştir. Bu düzenlemeler her ne kadar Cumhurbaşkanı 'nın geri çevirme gerekçesinde de belirttiği üzere "ki- srj«özgü" biranayasa değişikliği izlenimini ver- mekteyse de, bunun altematifı, Recep Tayyip Erdoğan'ın, YSK' nin yasayla bağdaşmayan çe- lişkili karan uyannca Siirt'ten milletvekili ola- rak seçilmesi ya da MV Seçim Kanunu'nun 16. maddesinin 5. fıkrasına göre: "Bir kimse.. aynı seçim için birden fazla seçim çevresinden aday olamaz, aday gösterifcmez" hükmü uyannca adaylığmın yeniden reddedilmesidir. Bunlar- dan her ikisi de yukanda benimsediğimiz yo- ruma göre yasanm amacına aykın düşmektedir. Bu çözümsüzlüğü aşmak, ancak 78/3. madde- de öngörülen anayasa değişikliği ile mümkün olabilir. Bu nedenle Recep Tayyip Erdoğan'ın araseçimi yoluyla milletvekili olmasını sağla- yacak bir anayasa değişikliğine "kişiye özgü" oldugu gerekçesiyle karşı çıkmak doğrusu içün- den gelmemektedir. • • PENCERE Bid'at-i Seyyie... Politikada her hükümet, başbakanının adıyla 'müsemma'd\r;sözgelimi 'Ecevithükümeti'gibi.. Ya da 'Demirel hükümeti'.. Peki, bugün Başbakan kim?.. GülL Doğrusu ya Başbakanımız güleç bir kişi; ama, siz diyeceksiniz ki: 'Gülü tarife ne hacet. Ne çiçektir biliriz." • Dün bir, bugün iki, Gül hükümeti daha koltuğuna ısınmadan karşısına AB dikildi: • - Kıbns'ı ver!.. Aman, etme eyleme, kendine sahip ol, karşılığını güvenceye bağlamadan sakın bir şey verme, derken bu kez ABD bastırdı; istediği de tek sözcükte vurgulanıyor: - Savaş!.. Kıbns'tı, savaştı, diye AB ile ABD def darbukayla bastınrlarken 'AKPgelecek, kursağıma birşeyler girecek' diye hayal kuran fakir fukara takımı gördü ki ekonominin patronu ne Tayyipt'r, ne de Gül'dür... Ahmet Haşim ın şiırı gibi: "Zannetme ki güldür ne de lâle Âteş doludur, tutma yanarstn" IMF'nin emirterinin dışına hele bir çıksın Gül, görür gününü... • Peki, AB'nin karşısında kınlıp dökülen, IMF'nin emirlerinden çıkamayan, ABD'nin bastırmasıyla savaşa bile fıt olup içerde kendini satmaya çalışan bu AKP'nin marifeti nedir?.. ötekilerden farkı var mı?.. VarL Tesettürün iktidarında AKP Genel Başkanı, Meclis Başkanı ve Başbakan'ın hanımları türbanlıdırlar... Farkı fark edin!.. Bizim Türkiyemiz kafayı yemiş kişilerin ülkesidir, 'devletin başına türbanlı eşler oturdu' diye 'demokrasi geldi' sanan entellerimiz eksik değiller... • Oysa 'irtica' Müslümanlık değildir; Islamı iktidar koltuğu uğruna pazarlayan ikiyüzlü politikanın Hazreti Muhammet'le ne ilişkisi var?.. İktidar koltuğuna oturur oturmaz Müslümanı Müslümana kırdırmak yolundaki kırmızı trafik ışıklannı türbe yeşiline çevirmekten utanmıyorlar... Hem de Anadolu Müslümanlığından gizleyerek yapıyortar bu işi... Türbanlı siyaset mi bu?.. Çarşaflı polıtika mı?.. Yoksa 'bid'at-i seyyie' mi?.. sağlıklı yaşam için sabit telefon 4 kere daha sağlıklı! Türkiye'nin en geniş kapsama alanı... "Depresyona iyi gelir." En ucuz tarife... "Sinirlerinizi bozmaz." En kaliteli ses... "Akıl ve kulak sağlığı için birebir.' Sağlığınıza dost birteknoloji... u Beyninizi ve kalbinizi korur." ı 444 WWW.telekom.gOV.tr Büyüyen Türkiye'nin Habercisi
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle