Katalog

2 ARALIK 2002 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA JV LJ Li J. U M\ kultur(5 cumhuriyet.com.tr 15 Meral Güneyman iki konser için Türkiye'de Klasikle cazın evliliği Kültür Senisi - Dünyaca iinlü çok yönlü sanatçı. piyanıst >leral Güneyman, Boğaziçı Ünıversitesı klasık müzık konserleri dizisinde Boğaziçi Üniversitesi"nde ve Izmir Sanat'ta olmak üzere ikı konser vermek için Türkiye'de... KJasik Müzikle Cazın Evliliği başlığı altında gerçekleştireceği programında müzıkseverler, klasik müzikle cazı Meral Güneyman'ın muhteşem parmaklanndan kendi doğaçlamalanyla dinleme fırsatı bulacaklar. Güneyman yarın saat 19.30'da Boğaziçi Üniversitesi, Albert Long Hall'de Istanbullu müzikseverlerle buluşacak. Sanatçı vereceğı resıtalde Enrique Granados'un (1867-1916) Allegrodi Conciert'ini ve Danza Lenta Sonat'ını, Ali Darmar'ın (1946) Sonat Allegro (Anime). Espressivo, Molto Vivace'sini, İlk konseri yann Boğaziçi Üniversitesi'nde. Dick Hyman ın (1927) Caz Ustalannın Stillerinde Caz Etûdleri'nin yanısıra Debussy'nin (1862-1918) lmgeler-2. Kitap'ım ve George Gershwin'ın (1898-1937) Porgy ve Bess Çeşitlemeleri'nı seslendirecek. Aynı konser 12 Aralık Perşembe günü saat 20.30'da tzmir Sanat'ta yinelenecek. FSAK İnsan Haklan 2002 etkinlikleri kapsammda 11 Aralık Çarşamba günü Aclan Uraz'ın 'Çocuk Işçiler' ve Coşkun Aşar'm 'Karanlıktaki Çocuklar' başlıklı dia gösterileri izlenebilecek. Yüzyılın dramı: Çocuk işçiler Kültür Servisi - IFSAK aralık ayı boyunca sergi, dia gösterileri ve tasa film gösterimlerine ev sa- hipliği yapacak. IFSAK Insan Haklan 2002 et- kinlikleri kapsamında 11 Aralık Çarşamba günü Aclan Uraz'ın 'Çocuk İşçiler' ve Coşkun Aşarın 'Karanlıktaki Çocuk- lar' başlıklı dia gösterisi yapıla- cak. Uraz'ın fotoğraf albümünden yola çıkarak hazırladığı ve aynı adı taşıyan dia gösterisi saat 19.00'da. Aşar'ınki isesaat 19.30'da IFSAK Nurettin Erkılıç Gösteri Salo- nu'nda yapılacak. Gelişmekte olan, hatta gelişmiş ülkelerin de kanayan yarası konumundaki ço- cuk işçileri, Uraz şu sözlerle anla- tıyor: "21. yüzyda beş kala süre- gelen bir dramın görsel dille. fo- toğrafla anlatımıdır bu albüm. Olayı trajediden ayıran tek ger- çekse tüm olumsuz koşullara rağmcn hâlâ gülümseyebilen iş- çi çocuklanmızdır." Her ay olduğu gibı bu ay da 'ayın saydam yarışmasr gerçek- leştirilecek. Aynca 23. IFSAK Ulusal Kısa Fılm ve Belgesel Ya- nşması ön elemesini geçen fîlmle- rin gösterimleri de 30 Aralık'ta ya- pılacak. Saydam gösterileri ve söyleşiler kapsamında Alptekin Baloğ- lu'nun 'Su Altındaki Gece ve Gündüz', Muzaffer Sütlüoğ- lu'nun 'Bir Köyün Hikâyesi". ÎF- SAK 115. Dönem Fotoğraf Semi- neri Projesi kapsamında yapılan Arnavutköy ve arkeolog Dr. Şeh- razat Karagöz'ün 'Diinya Ly- garlık Tarihinde Küçük Asya-1 başlıklı etkinlikleri yer alacak. (0 212 292 42 01) Hep son dakikalarda, düşünce kınntılan ve sloganlarla tartışmak yazgımız mı? laylann peşinde sürüklenmek AYŞE EMEL MESCÎ Türkiye'de uzun erimli yönelişlere ilişkin tartışmalar. en azından ben kendimi bildım bileli, günlük siyasetle iç içe yürütülür. Bu ne- denle de "toplumsal akıl" üretimi genellik- le kısır çekişmelerin gölgesinden kurtulamaz, en temel konularda ne dendiğine değil, kimin dediğine bakılarak tavır alınır. polemik üslu- bu öne çıkar ve çok ateşli "ilkesel" atışma- lann gerısinde günlük politikanın kısa erimli hedeflerine erişilir erişilmez, konu hiçbir şey olmamış gibi rafa kaldınlır, bir şekilde gündemden düşer, yeni bir "kritik" döne- meçte ısıtılmak üzere soğu- maya bırakıhr. O zaman belli bir istikran ve iç tu- tarlıhğı olan düşünsel süreçler yerleşikleşmez, siyasi alandan ayn "akıl üretme birimleri" kurumlaş- maz. Siyasette ise hem bu tür ku- rumlaşmalann eksikliği çekilir, hem de günlük tavırlann Önceliği perçinle- nir. Son daklka tartışmaları Bu "toplumsal akıl" eksikliği çok ciddi bir yöntembilimsel sorun yarattığı gibi, etik düzlemde de sürekli çifte standartlı davranış hallerine neden olarak, düşün hayatuım hem çoraklaşmasına, hem de yozlaşmasına yol açar. Vur-kaç taktikleri stratejik yaklaşımla- nn önüne geçer. Türkiye'de sürekli olarak en önemli konulan bile hep en son dakikada tar- tışmaktan yakmılır. Hatta "Türk'ün ak- u"nın hangi acil(!) koşullarda başına geldiği konusunda üretilmiş çok "veciz" sözlere de sahibiz. Peki biz o son dakikalarda ya da ve- ciz sözlere konu olan zorlu ve acil koşullar- da gerçekten o konulan mı tartışıyoruz, yok- sa günü atlatıp "Yarına Allah kerim" diye- bilme noktasına nasıl ulaşabileceğımizi mi? Konulann kısa erimli ve siyasal önceliklere bağlı kalınarak tartışılması toplumsal uzlaşma olanağının önünü tıkıyor. Çünkü toplumsal uzlaşma, ancak köklü düşünsel üretimler ve sonuçlannı, etkilerini tüm topluma yayma gücüne sahip, kalıcı kurumlaşmalar arasında gerçekleşirse bir anlam taşır. Çok somut örnekler vermek gerekirse: Biz bugün Kıbns'ı mı tartışıyoruz, AB'den sağla- nabileceğinı varsaydığımız birtakım avantaj- lan mı? Biz bugün 12 Eylül Anayasası'nı ve genelde demokrası çerçevesini mi tartışıyo- ruz, kısa dönemde birtakım "yasaklann" kalkmasını sağlayacak düzenlemeleri mi? Kültür, sanat alanındakı merkeziyetçi yakla- şımlann yetersizliğini mi, eğitim, sanat, kül- tür gibi kamusal alandan asla çıkanlmaması gereken temel olgulann "özelleştirilmesi" önündeki engellerin kaldınlmasını mı? Aslın- da bu yazı çerçevesindeki derdim, bu ve ben- zer konulardaki haklılık ve haksızlıklan ken- di ölçülerime göre sınıflandırmak, genel bir değerlendirmeye gitmekten çok, Türkiye'de giderek egemen olan çok ilginç ve tehlikeli bir tartışma mantığına dikkat çekmek: Top- lumdaki başlıca "görünür" tartışma platfor- munun ekranlara indirgerunesi ya da o alanın görünürlüğünün var olan diğer tüm çabalan neredeyse ezici bir ağırlık kazanması, her ko- nunun belli bir zaman dilımine sıkıştınlan, kestirme formüllerle tartışılmasına çanak tu- tuyor ve çok önemli konular normalde belli düşünce üretme odaklannda şekillendinlip (asla bir seçkincihkten söz etmiyorum) son- ra popülerleştinleceğine, tersten işleyen bir süreçle popüler düzlemden, onun söylemiy- le, onun düşünme kolaylığıyla, neredeyse o- nun sorumsuzluğuyla üst düzey tartışma alanlanna aktanlıyor. süreç hiç olmaması ge- rektiği halde tersten işletiliyor sanki. Bunla- nn toplamında da sağduyusunu ve mantığını yitirmiş bir toplum görüntüsü çıkıyor ortaya. Felsefe yokluflu Belki de birçok konunun toplumsal tartış- ma gündemine ancak son dakikada girmesi- nin altmda, aslında bu tartışmalann asla fel- sefi zeminlere oturtulmaması, bu zeminlerin eğitim, kültür, basın, iletişim gibi çok çeşitli araçlarla belli bir "popülerleştirme"ye uğ- ratılarak topluma mal edilmemesi, sürekli ^ birtakım kısa erimli ve siyasal öncelik- lere tabi kılınarak gündeme taşın- \ ". ması yatıyor. O zaman tartışmalann 1 i çapı, fikir kınntılannm, slogana dö- nüşmüş cümleciklerin yinelenme- sinden öteye geçemiyor. Bu durum, aksi ne kadar ileri sürülürse sürülsün, toplumsal uz- laşma olanağının da önünü tıkıyor, sadece güncel ve zorunlu olarak geçici siyasal pazar- lıklara olanak tanıyor. Çünkü toplumsal uz- laşma denilen olgu, ancak köklü düşünsel üretimler ve sonuçlannı, etkilerini tüm top- luma yayma gücüne sahip, kalıcı kurumlaş- malar arasında gerçekleşirse bir anlam taşır. Püşünce kalıpları Türkiye'de hangi alana bakarsanız bakın, örneklerinizi ister siyasetten, ister ekonomi- den. isterseniz kültür-sanat hayatından seçin, gerçek anlamda felsefi ve düşünsel üretım- lerle değil, döneme göre bıraz değişen ya da allanıp pullanan birtakım düşünce kalıplany- la karşılaşıyorsunuz. Bu düşüncelergenellik- le uzun erimli hedeflere ve yapılandırma ça- balanna göre değil, anlık, güncel çatışmala- ra göre gündeme getiriliyor. Hal böyle olun- ca da olaylann hep peşinde sürüklenmek, ka- lıcı bir düşünsel miras oluşturamamak, en azından şimdilik, kaçınılmaz yazgımız olaca- ğa benziyor. îş Sanat Istanbul Salonu aralık ayında dayerli ve yabancı birçok ünlü sanatçıyı ağırhyor Ezgiler arasındayolculuk Fatih Erkoç'un 10 Aralık Salı günü vereceği konserinde sanatçıya Şenol Filiz, Birol Yayla ve Selçuk Sun eşlik edecek. Kültür Servisi - Iş Sanat Istanbul Salonu'nda, aralık ayı konserlerinde ülkemizden ve dünyadan müzik in- sanlan sanatseverlerle buluşacak. Bu ay, geçen yıl olduğu gibi 'oto- portreler' konserleri sürüyor. 10 Aralık Salı günü 19.30'da Fatih Er- koç bir konser verecek. Şenol Filiz (ney), Birol Yayla (tambur) ve Sel- çuk Sun'un (piyano) konuk sanatçı olarak katılacağı konserde, Erkoç, yorumcu ve virtüöz olarak dinleyici- lerin karşısına çıkacak. 12 Aralık Perşembe günü 19.30'da, yakın zamanda Time der- gisı tarafından 'Amerika'nın En lyi Genç Müzisyeni' seçilen keman sa- natçısı Hilary Habn konuk olacak. Konserde, sanatçıya piyanoda Nata- lie Zhu eşlık edecek. Adını 17. yy. sonunda Osmanlı sa- raymda icra edilen saz eserlerinı bel- geleyen 'Kantemiroğlu Edva- rı'ndan alan Kantemir Toplulu- ğu'nun konseri ise 17 Aralık Salı gü- nü 19.30'da. Topluluk, konserin ilk bölümünde Kantemir Edvan'ndan Acem ve Hindu kaynaklı eserlerden öraekJer, ikinci bölümünde ise ara- lannda Osmanlı bestecilerinkiler de olan sözlü eserlerden örnekler suna- cak. Bach mûziğiyle cazın buluşması Piyanist Jacques Loussier ve da- vulda Andre Arpino ve basta Beno- it Dunoyer de Sezognac'dan oluşan topluluk 'Jacques Loussier & The Play Bach Trio', 18 Aralık Çarşam- ba günü 19.30'da sanatseverlerle bu- luşacak. Loussier, caz tarihine özel- lıkle 5O'lı ve 6O'lı yıllardakı Bach yorumlanyla 'ilginç isimlerden bi- ri' olarak geçmiş bir piyano sanatçı- sı. Klasik müziğin unutulmaz beste- cileri Vivaldi ve Sarie'nin eserlen- ne getirdiği özgün yorumuyla da mü- zikseverlerin yakından tanıdığı sa- natçı, adı geçen topluluğunu, Bach'ınmûziğiyle cazı buluşturmak için kurdu. Sanatçı, bunu yaparken eğitimini almış olduğu klasik müzik sınırlannı koruyor. 100'e yakın film müziğine imza atan sanatçı, klasik müzik alanında beste çalışmalannı da sürdürüyor. Wanvick Stengards'ın yönettiği 'Wiener Johann Strauss Capelle' orkestrası, 20 Aralık ve 21 Aralık günleri 19.30'da 'Yeni Yıl Konser- leri' verecek. Strauss'lann orkestra- sı olan topluluk, dağılmasından 100 yıl sonra 1977'de tekrar kuruldu. Or- kestra, bu konserlerde, Johann Stra- uss'un valslerini, ölümsüz besteci- nin kendileri için yaptığı özgün dü- zenlemelere sadık kalarak seslendi- recek. Iş Sanat, 24 Aralık 19.30'daki kon- serde ise. üç genç sesi, Ayşen Zülfi- kar (soprano), Didem Balık (mez- zosoprano) ve Sinem Balık'ı (sop- rano) buluşturacak müzikseverlerle. Genç sanatçılar, Mozart, Donizetti, Puccini, Massenet, Saint - Seans, Bizet, Offenbach'ın operalanndan ve çeşitli müzikallerden aryalar su- nacaklar. (0 212 31610 83) Profflo'da yeni bir salon • Kültür Servisi - Profilo Kültür Merkezi'nde, Tiyatro İstanbul'un sahneşinden sonra ikinci bir tiyatro salonu daha açıldı. Nedim Saban'ın kurduğu ve 10 yıldır pek çok oyuna imza atan ı Tiyatrokare'ye aynlan salonda, 12 ı Aralık'tan itibaren yeni oyunlar sahnelenecek. Tiyatrokare yeni salonunda sezonu. beş yıl önce sahnelenen "Şen Makas' oyunuyla açıyor. Fatih Solmaz'ın yazdığı, kurgunun yeniden düzenlenerek interaktif bir yapıda oluşturulan oyun 'Şen Makas 2003' adıyla sahnelenecek. Girer Aykafm Teksas konseri • Kültür Servisi - Teksas El Paso Senfoni Orkestrası, şef Gürer Aykal yönetiminde Teksas valisi ve eski New York Belediye Başkanı Rudy Giuliani onuruna bir konser verdi. Dünya kamuoyunun 11 Eylül'de New York'ta gerçekleştirilen saldın sonrasında tanıdığı Giuliani, 17 Kasım'da Teksas El Paso'da yapılan konser sonrasında Gürer Aykal'ı kutlayarak teşekkür etti. Lale Temelkuran'ın sergisi • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Lale Temelkuran'ın resımleri Ankara Altanay Sanat Galerisi'nde sergileniyor. Çalışmalannı Izmir'deki atöhyesinde sürdüren Temelkuran'ın resimleri, yaşadıklanndan besleniyor. Hayatın içindeki ınce aynntılardan öyküler üretip bunlan resimlerine aktaran sanatçı, resimlerini gören insanlann, kendi öykülerine dair bir şeyler bulmalannın, sanatını besleyen diğer bir kaynak olduğunu söylüyor. Akrilik tekniğiyle çalışan ressam, resimlerindeki figürleri, belki de sanatçı duyarlılığını \e lunlganlığını özetliyor. Lale Temelkuran'ın resim sergisi 10 Aralık'a kadar görülebilir. Moore'un fimi Amsterdam'da • Kültür Servisi - Amerikalı sinemacı Michael Moore'un Avrupa'da yoğun ilgi görmesine rağrnen. New York Film Festivali'nden dışlanan belgeseli 'Bowling ı for Columbine', Amsterdam'da yapılan, 1 kışkırtıcı belgesellerin çoğunlukta olduğu IDFA Uluslararası Film Festivali'nin açılış filmi oldu. Tartışma yaratan politik yönü ağır basan filmleriyle ünlü yönetmen belgeselde, Amerika'da yaşanan şiddet olgusunu incelerken, silahlara olan tutkuyu,cinayet sayısı artarken cinayet işleme yaşının giderek düşmesini anlatıyor. Apartman Projesi1 nde okıma • Kültür Servisi - Apartman Projesi, tiyatro metni ya da performans olarak tasarlanan metinlerin okunacağı bir gece düzerdiyor. 17 Aralık'ta Apartman Projesi'nde okunacak bu metinlerin "okuma'lannın yer alacağı geceye son başvuru tarihi 3 Aralık. Konu başlığı kısıtlaması olmayan metinlerin süre olarak . bir saati aşmaması gerekiyor ve öncelik \ yeni önermelerde bulunan metinlere 1 verilecek. A0 212 323 08 54) Le Monde Diplomatique • Kültür Servisi - Le Monde Diplomatique Türkiye'nin kasım - aralık sayısı çıktı. Dergide Ignacio Ramonet'nin 'Toplumsal Savaş, Lionel Richard'ın 'Bir Sinemacıya Uygunsuz îadei Itibar', Matthew Bruabacher'in "Utanç Duvan'nın yanı sıra Etkinlikler dosyasında Marie Benilde'nin 'Bedava L Gazetelerin Çoğunluk Tehdidi", John Berger'in 'Chauvet Mağarasına İlk Ziyaret' başlıklı yazılan bulunuyor. Dergide aynca ayın kitabı ve dergilerden bölümleri yer alıyor. Açık Salı SohbetleıH sünüyon • Kültür Servisi - Ve Diğer Şeyler Toplulugu'nun düzenlediği 'Açık Salı Sohbetleri' kapsamında bu hafta 'Ödenekli ve Ödeneksiz Tiyatrolarda Deneyselliğin Yeri' tarhşılacak. Yann saat 19.00'da Babylon'un karşısındaki Apartman Projesi'nde gerçekleşecek olan etkinliğin konuklan Emre Koyuncuoğlu ve Murat Daltaban. (0 212 323 08 54) Sinop'ta karikatür yarışması • Kültür Servisi - Sinop'tan bulunan Dr. Rıza Nur 11 Halk Kütüphanesi Müdürlüğü ilk kez uluslararası düzeyde bir karikatür yanşması düzenliyor. Kitap temalı karikatür yanşmasının son başvuru tarihi 10 Mart 2003 olarak belirlendi. tki kategoride düzenlenecek olan yanşmaya profesyonel ve amatör bütün karikatüristler ve 18 yaşın altında herkes katılabilir. Yanşma sonuçlan 17 Mart'ta açıklanacak, daha sonra da eserler kütüphanede sergilenecek. (0 368 261 15 35)