14 Kasım 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
22 IOVSIM 2002 CUMA • • • • CUMHURİYET SAYFA HABERLERIN DEVAMI 19 G r U N C E L CÜNEYT ARCAYÜREK • Eaştarafı 1. Sayfada Hilton'da oruç açan AKP'lı bakan ve mılletvekil- leri, başlannda bu türden eylemlerin deneyimli Içiş- leri Ba.kanı Abdülkadir Aksu, yerli yabancı konuk- lann hayret dolu bakışlan altında otel lobisinde top- lu narnaz kıldı. Iftara katılan CHP'li milletvekilleri toplu namazı hemen orada kınamadılar. Bir küçük not: Anlatıldığına göre, Abdülkadir Ak- su özellikle askerlerie "ilişkileri" düzenleme görevi üstlendi. Ömeğin, GATA'da eski cumhurbaşkanla- rından Kenan Evren'le 12 Eylül'ün ünlü paşası Nu- rettin Ersin'ı ziyaret, Aksu'nun programladığı bir eylem. Laikliğe sahip çıkar görünürken, siyasal Islamın gereklerini yerine getiren ikiyüzlü bir politika! Toplu namaz, türban... Sonra?.. Eski Cumhur- başkanı Evren'den destek. Bir TV'de Barış Hare- kâtı sırasında Kıbrıs'ta "hükümet emri ile fazladan toprak aldığımızı" içeren öyle açıklamalar yaptı ki; Annan planını kaçınlmaztarihi birfırsat diye değer- lendiren böyyük yazarlarla emeklı böyyuk büyü- kelçilerin, tabii ne olursa olsun AB olsun diyen ün- lü programyapımcısının Evren'de "eşi bulunmaz bir tanık, bir tarihsel destekbulduklan" için etekleri zil çaldı. ••• Başbakan Gül, AB'yi şok edecek işler yapacak- larını söylerken neleri amaçladığını açıklamadı. A- ma takıyyelik mallar bir bir meydana çıkıyor. Gül'ün genel başkanı RTE, Türk dış politikasını tersyüz etmeye hazırlanan, AB'yi (tabii Yunanis- tan'ı) sevınçten zıp zıp zıplatan inişli çıkışlı sapta- malar yapıyor. RTE, Almanya'daterslendi; neki, "Kopenhag'da tarih için tarih verilmesinikabuledilebilir" buldu. In- giltere'de ise, "Kıbns, Avrupa Birliği, AGSP'nin 'bir paket halinde' ele alınacağını" ilan buyurdu. Önceden saptadıkları, açıklamadıkları politikala- rı uygulamaya koymak: Adamların iktidar öncesi saptadıkları ve bugün uygulamaya koydukları stra- teji bu! RTE gelmiş geçmiş devlet politikalarını ve dev- let adamlannı başı kumda devekuşuna benzetti. Kıbrıs ve AGSP konularındaki politikaları yadsıdı- ğına göre, devekuşu başını kumdan çıkarıyor! • • • Ver kurtul'cular da son günlerde coştu. 32. Gün'de Annan planının KKTC'ye ve Türkiye'ye olumsuz etkılerine değinebilen karşı görüşten iki ki- şi varsa; tarihi fırsatı kaçırırsak "mahvolacağımızı" söyleyen, üstelik cımbızla seçilip ekrana getirilen- ler çoğunlukta. Mantık, bilinen mantık: Ver Kıbrıs'ı, tarih al AB'- den. Oysa daha önce Atina'da aynı programda, dip- lomat, yazar, öğrenci Yunanlılar; 1 - Türkiye'yi AB'de istemediklerini, 2- Üniter Kıbrıs devletinde Türkle- re azınlık hakları verilebileceğini ağızbirliğiyle söy- lediler. Bizde kimilerinin Annan belgesini imzalarsak "Kıbns'ta iki toplumdan (Türk toplumundan) vazge- çeceğimizi, 80 bin göçmen Rum'un Türklerin bu- lunduğu topraklara akacağını ve Evren'in mutlak iktidannda kurulan KKTC'nin yok olacağını" söyle- meleri, tarihiii fırsatıııı kaçırmamakkk yaveleri ara- sında yitip gidiyor. Halkı bilgilendirmeden bir oldubitti ile sonuç al- maya çalışan sadece RTE değil; Annan planına yan tutarak yazarlarıyla, eski elçileriyle şakşakcılar da peşınde. CHP lıderi Baykal, Dışişleri'nden brifing aldıktan sonra, örneğin Kıbrıs'la ilgili "şok işleri" özetledi: "Kıbns'ta barışın temelinde iki ayn toplumun iki ayrı bölgeye sahip olmalan yatıyor. Oysa Annan belgesinde yüzde 33'e kadar çıkacak nüfus trans- feri var. Yunan muhalefet liderlerinin de söylediğigi- bi bir süre sonra Kıbrıs bugünkü iki toplumlu yapı- sını kaybederek sadece Rum nüfusun kontrolüne geçen bir ada haline gelir." Geçende "Kıbns satış listesinde" demiştik. Bu kafa frenlenmezse siyasal türban genelleşir, Kıbrıs gitti gider! Basbakan Abdullah Gül Birinci hedef faizleri indirmek ANKARA (Cumtau- riyet Bürosu) - Başba- kan Abdullah Gül, Hü- kümetin birinci hedefi- nin reel faizleri indirmek olduğunu söyledi. Faiz- lerin düşmesi için de ris- kın azalması gerektiğini belirten Gül " Türki- ye'nin içi düzene ko- nulmalıdır. Bu hantal yapıyla, bu karmaşık yapıyla Türkiye kesin- İikle rekabet edemez. Eğer biz kendi evimizin içini kendimiz düzene koy mazsak geçen sene- lerde olduğu gibi bu evin insanlarını hiç ta- nımayan insanlar gelir ve kaba saba düzene koymaya çalışırlar.Biz her şeyin farkındayız. Onun için doğru yap- maya devam edeceğiz. Doğru işleri doğru şe- kilde yapacağız ve bi- rinci önceliğimiz tabii ki ekonomidir" diye konuştu. İnsan zekâsının son urunu • Baştarafı 1. Sayfada hücrelerin, çevreye sız- malan halinde öleceği- nı. böylece insanlara za- rar vermeyeceğini söy- lediler. Bilim adamlan- nın, projenin yeni biyo- lojik silahlann üretimi- ne yol açabileceği ge- rekçesiyle teknik aynn- tılann açıklanmasında seçici davranacakları kaydedildi. Proje kapsamında, in- anlann üreme organla- nnda yaşayan ve idrar vallannda iltihaplanma- ya yol açan küçük bir or- îanizmadan yararlanıla- cağı belirtildi. Kendi ge- netik özdeğinden arındı- nlarak yaşam için gere- ken yapay genler yerleş- tirilecek organizmanın doğal yollardan oluşan kromozoma benzeyece- ği, bu kromozomun, içi boş bir hücreye yerleşti- rilerek üreme ve hayatta kalma yetisinin gözlene- ceği kaydedildi. Venter, deneyin amacının, çoğu temel hücre bileşenleri- nin ilkesel açıdan anla- şılması olduğunu belir- terek "Yaşamın mole- küler tanımını yaptna- yı umuyoruz" dedi. CHP lideri Baykal, iktidann kendine çekidüzen vermesi gerektiğini söyledi Ibadette gösterîş olmaz ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - TBMM Başkanı Bü- lent Arınç'ın, Cumhurbaşka- nı'nı türbanlı eşiyle birlikte uğurlaması ve tçişleri Bakanı Abdülkadir Aksu ile bazı AKP'H millervekillerin otel lo- bisinde toplu namaz kılmalan, hükümetin kuruluşunun ikinci gününde tüm gözlerin AKP'ye çevrilmesıne neden oldu. CHP lideri Deniz Baykal, ibadetin meydan okuma haline dönüştü- rülmemesi gerektiğini belirtir- ken iktidara "sorumluluk his- sederek kendisine çekidüzen vermesi" çağnsı yaptı. CHP lideri Baykal dün gaze- tedlerin, Arınç'ın Cumhurbaş- kanı'nı uğurlama törenine tür- banlı eşiyle katılmasına ilişkin sorulan üzerine, uzun süreden beri bu konunun siyasi gergin- lik ortamına taşınmaması ve bir siyasi çatışmanın oluşturulma- sı doğrultusunda değerlendir- meler yaptığına işaret etti. Daha dün bir bugün iki Daha yumuşak, anlayışlı, hoşgörülü. kavrayıcı bir yakla- şıma gereksinim olduğunu anla- tan Baykal. "Daha dün bir, bu- gün iki. Bundan sonra neler- le karşılaşacağız bilemivo- rum. Bu konulann üzerine so- rumsuzca yürürsek konu, çö- züme değil, tam tersine çö- zümsüzlüğe taşınacaktır. Bu- na aynı anlayışla cevap verme- meliyiz. Bunlar karşıt direnç- leri teşvik eder, kutuplaşma birdenbire hızlanmaya başlar, gerilim ve gerginlik artar. Bundan ülke de iktidar da ka- zanmaz" diye konuştu. Baykal, toplu namaz konu- sunda da, ibadetin gösteriş hali- ne dönüştürülmesinin, ibadetin özüne uygun olmadığuıı söyle- di. Bu tip sahnelerle karşılaşıla- cak bir tablo içine girildiğini an- latan Baykal, şöyle konuştu: "Bu tablolar bir yandan ba- zı insanları tatmin ediyor. Öte yandan toplumumuzda tepki- yi tahrik ediyor. tktidar sahip- İeri umarım bunun sorumlu- luğunu hissedip kendilerine çekidüzen verme gereğini du- StVlL ÖRGÜTLER Atatürk devrimlerine meydan okundu Haber Merkezi - CDP lideri Yek- ta Güngör Özden, devletin başınm uğurlandığı törene "hemen başörtü- sünü gündeme getireceğiz" mesajı verecek biçimde katılınamayacağuıı belirterek "Değiştiği söylenen in- sanların içlerinde taşıdıkları kini, inadı ve kendi ideolojilerini egemen kılma çabalan yavaş yavaş su yüzü- ne çıkmaktadır" dedi. Özden, Cumhurbaşkanını uğurlama töreninin resmi bir uygulama olduğu- nu belirterek " Anayasanın yukarda değindiğim 2. ve 4. maddesi değişti- rilip Anayasa Mahkemesi kararının bu dayanaklan ortadan kaldırılma- dıkça örtü, hukuka karşı direniş ve zorlama olur. Bunlar bir yasa çıka- rarak anayasaya aykırı olduğunu bile bile uygulamaya koyacaklar ve söz verdikleri tutucu kesimi güven- direrek azlıkla çokluğa gözdağı ve- receklerdir" dedi. Özden, toplu na- mazı da siyasal bir gösteri olarak de- ğerlendirdi. ADD tstanbul Merkez Şube Başka- nı Bilge Bilgiç de "Merve Kavakçı ile şeriatın simgesi olan türbanı TB- MM'ye sokmaya çalışan anlayış. türbanı devletin zirvesine taşıyarak adeta Atatürk devrimlerine meydan okudu. Ülkedeki bütün yurtseverler, parlamentonun içindeki ve dışında- ki siyasi partiler. sivil toplum örgüt- leri üzerlerine düşen sorumluluğu yerine getirmelidir. Yarın çok geç olabilir" açıklamasını yaptı. ÇYDD'den uyarı Çağdaş Yaşamı Destekleme Derne- ği'nden (ÇYDD) yapılan açıklamada ise Türkiye'nin gerek iç, gerekse dış ilişkilerinde her zaman olduğundan çok daha uyumlu olması gerektiği vurgulandı. Açıklamada "Yeni kuru- lan hükümetin bu dönemde, toplu- ma y a da kendi yandaşlarına mesaj iletme kaygısıyla hareket etmeye- ceği, ulusal birlik ve dayanışma içinde bulunduğumuzu tüm dün- yaya kanıtlayacağını ümit ederiz" görüşleri dile getirildi. ARINÇ SEZER'İN KOLTUĞUNDA - Cumhurbaşkanı Se- zer'e vekâlet eden Arınç, ilk kabulünö Köşk'te gerçekleştirdi. Arınç'tan savunma ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - TBMM Başkanı BiilentArınç, Cumhurbaşka- nı Ahmet Necdet Sezer'i uğurlamaya türbanlı eşiyle gitmesinin eleştirilmesini "yadırgadığını ve yersiz bulduğunu" söyledi. Annç, "Cumhurbaşkanımıza ne- zaketsizlik etmemek için eşimle gittim. Eşimin kıya- fetinin ne yasalara, ne pro- tokol kurallanna aykırı ol- madığına inanıyorum" de- di. Arınç, kendisini eleştiren CHP lideri Deniz Baykal'a da "Görevimi iyi biliyorum. Hiç kimseden nasihat alma- ya ihtiyacım yok, ders alma- ya ihtiyacım yok" diye çattı. Annç dün Türk Parlamen- terler Birliği Başkanı Zeki Çeliker ve beraberindeki he- yeti kabul etti. Kabul sırasın- da birinci amacının parlamen- tonun saygınlığını arttırmak olduğunu vurgulayan Annç, konuşmasıru tamamladıktan sonra gazetecilerin soru sor- masını beklemeden bazı açık- lamalar yaptı. Annç, "Cum- hurbaşkanımıza nezaket- sizlik olmasın ve bu görevi- mi yerine getireyim düşün- cesiyle eşimle birlikte Sayın Cumhurbaşkanunızı uğur- ladık. Ben artık Meclis Baş- kanıyım. Bunlann iç politi- ka malzemesi y apüması be- ni üzer. Sabırb olmay a çab- şacağım, çünkü üzerimdeld görevin ağırlığını ve sorum- luluğunu biliyorum" dedi. İlk kabulü Köşk'te Cumhurbaşkanı Sezer'e ve- kâlet eden TBMM Başkanı Annç, ilk kabulünü de Çanka- ya Köşkü'nde gerçekleştirdi. Annç, ABD Temsilciler Mec- lısi Başkanı Dennis Hastert ve beraberindeki heyeti kabul etti. Annç, TBMM Başkanlı- ğı'nın üçüncü gününde ilk ka- bulünü Cumhurbaşkanı Veki- li olarak gerçekleştinniş oldu. yariar. tbadet bir meydan okuma haline dönüştüriilme- melidir. İbadetin yeri ve uy- gun ortamı vardır. Bu konu- larda belli bir özene, dikkate ihtiyaç var. Hukuk saygısına ihtiyaç var.Yargı organlannın kararlannın göz önünde bu- lundurulmasına gerek var." Eski Diyanet işleri Başkanı ve CHP milletvekili Lütfı Do- ğan, otel lobisinde namaz kıl- manm doğru olmadığını söyle- di. Doğan, "Hangi namaz kı- lınırsa kılınsın, gürültülerin olduğu yerde namaz kümak, namaz kılanın huzurunu boz- duğu gibi, dışardan bakan için de bir gösteriş alameti- dir" dedi. Bakan Çiçek yine aynı ANKARA (Cumhu- riyet Bürosu) - Adalet Bakanı Cemil Çiçek, yıl- lar önce aileden sorumlu Devlet Bakanlığı döne- minde kullandığı, "Flört fahişeliktir" sözünün anımsatılması üzerine, "Hukuk devletinde e- sas olan nikâhtır. Bu- nun dışındaki görüşleri genel kanaat değil, kişi- sel görüştür" dedi. Cemil Çiçek, yıllar ön- ce aileden sorumlu Dev- let Bakanlığı görevi sıra- sında söylediği "Flört fahişeliktir" sözlerinin anımsatılıp, "Şimdi siz ne kadar değiştiniz" di- ye sorulması üzerine de, "Anayasa, Medeni Yasa ve ceza hukukunda, Ba- tı hukukunda, aile hu- kukunun temelinde ni- kâh esastır" dedi. Hükümet olarak kamu personeli arasında köklü değişiklikler yapmayı düşünmediklerini dile getiren Cemil Çiçek'in, bakanlıktaki bazı kadro- lann vekâletle yönetildi- ğine işaret etmesi dikkat çekti. Çiçek, "Bizim tempomuza ayak uydu- ran arkadaşlarımızla hep beraber çalışıyo- ruz. Olabildiğince buna riayet edeceğiz. Önemli bir değişiklik düşün- müyoruz" dedi. DGM ve Yargıtay ka- rarlanna karşm TCY'nin 312. maddesinde yapılan değişiklikle AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın eyleminin suç olmaktan çıktığını savunan Çiçek şunlan söyledi: "Bir yandan AB'ye girmek için çaba göste- rirken, devletin bazı kurumlannın buna ay- kırı kararlar ve uygu- lamalar yapmasını izah edemeyiz." G U N D E M MUSTAFA BALBAY • Baştarafı 1. Sayfada Görünen o ki, AKP'lilerin dosyaları dışında her şe- ye dokunulacak! CHP'nin öngördüğü dokunulmazlık bu muydu? Elbette değil... Herhalde onlar da iktidann dokunul- mazlığı olduğunu düşünmüyorlardır! Bir hafta içinde hangi dokunulmazlıklar kalktı, sıra- layalım... Dış politika, özünde bir gelenekler bütünü- dür. Bir devletin inandırıcılığını, işleyişini ortayakoyan kurumların başındagelir. Erdoğan'ın bu kurumun bü- tün işleyişine dokunmaya başladığını, yerine kendi deyimiyle "Kasımpaşa" anlayışını koyduğunu görü- yoruz. 58. hükümetin Bakanlar Kurulu ilk toplantısını yaptıktan sonra Abdüllatrf Şener şöyle dedi: "Bakan- lar Kurulu'nda gördük ki, tutanak tutulmuyor. Bu bü- yükbireksikliktir. Bundan böyle, buradakiherşeykay- da geçecek." Bakanlar Kurulu'nu kayda geçiren an- layış, uluslararası görüşmeleri "gizli" yapıyor, kayda geçirmiyor. Bu ne kayıtsızlık! Temeli sağlam ülkeler ulusal konulanna değil yıllar, on yıllar, yüz yıllar geçse olur olmaz yerde dokundurt- maz. Işte en sıcak örnek Ingiltere'nin Kıbrıs'taki üs- leri... Yıllar, asırlar gelip geçiyor, anlaşmalaryapılıp bo- zuluyor, ama bu üslerle ilgili Ingiltere politikası değiş- miyor. Soranada, "şahsi meselem "türünden birya- nıt veriyor. Erdoğan, hıçbir resmi sıfatı olmaksızın Av- rupa kapılarına gidip, onlara tezlerimizi aktarmak ye- rine, "Bizim politikalanmızı değiştirmek lazım" diyor. Erdoğan katında sorumluluk taşıyan bir kişinin, böy- le düşünse bile, önce Türkiye'de ortak dil arayışına gitmesi, sonra bunlan söylemesi gerekir. Başbakan Abdullah Gül, Erdoğan'ın sözlerinden haberdar ol- madığı için ne diyeceğini bilemiyor! Kendine 'iş' ve haddini 'aş'! AGSP ve AB'ye ilişkin politikalanmızda da aynı şe- kilde tüm dokunulmazlıkların kalktığını, bugüne ka- dar getirilen çizgilerde zikzaklar başladığını görüyo- ruz. Prag'da NATO'nun coğrafyası değişiyor, hükü- metten kimse yok. Cumhurbaşkanı ile Dışişleri bürok- ratlan görüşmeleri sürdürürken Avrupa Ordusu'nun (AVOR) NAİO olanaklanndan yararlanması için Tür- kiye'ye verilmesi gerekenleri anlatmaya çalışıyorlar. Erdoğan, AVOR'u da Kıbrıs ve AB sepetıne koymuş, tüccariığa çıkıyor! Içerdekı dokunulmazlıklarda işe anayasadan baş- lamaya hazırlanıyorlar. Siyasi yasakların kaldırılması genel kabul gören bir konu. Ancak bu örtü altında anayasadaki laiklik taşlarının da oynatılmak istendi- ğini görüyoruz. İlk adımların ardından değiştirilmesi önerilemeyecek hükümler de "Herşeye dokunalım" yaklaşımıyla masaya yatırılırsa şaşırmamak gerekir. Türbanın bir bayrak olarak, bir simge olarak dev- let katına sokulması girişimi de "inatla" başlamış du- rumda. Yakın geçmişe kadar, salt öğretım hakkının engellenmesi örtüsü altında sürdürülen türban konu- su, şimdi devlet protokolüne de girdi. Bunun arkasın- dan kamu alanlan gelir. Onu, türbanlı olanlara ayrıca- lık izler... Türbanlı olmayanlara kötü davranmayla de- vam eder! Devlet yapısının temel taşlarından biri de bürokra- sidir. Eskiden yeni hükümetler salt üst düzey bürok- ratlarla oynarlardı. Şimdi, gelen iktidarla birlikte çay- cıdan şefe herkesin yeri değişiyor. AKP iktidarının yapacakları da Erdoğan'ın sözlerin- degizli: "Hızımızaayakuyduramayan, cezasınıçeker!" Devlet çarkında işlemeyen yönler, neredeyse tü- müyle değiştirilmesi gereken kurumlar yok mu? Var. Ama bunun çözümü, bürokrata gözdağı vermek de- ğii. Hükümet işe devletin temel taşlarına dokunmakla başladı. Hani ilk öncelik iş, aştı! Anlaşılan "iş" deyince kendi durumlarını düzeltme- yi, "aş" deyince de "haddini aşmayı" anhyoriar! ankcum@ttnet.net.tr LOBİDE NAMAZDAN VAZGEÇİLDİ - Önceki gün Hilton'da katıldıklan yemekte, topluca lobide namaz kılan AKP'liler bu kez namaz için ayrılan odalan kullanmayı tercih etti. Lobideki namaza öncülük e- den İçişleri BakanıAbdülkadirAksu da bu kez odaya geçerek namazını küdı. (KEREM GEZER) Arınç'ın çıkışıyla ilk kez protokole giren türban olayı medyada geniş yer buldu f T l -m " | " | ~ | geçerek namazını küdı. (KEREM GEZ l a r b ş m a e r k e n başladı Türbanayeşii tstanbul Haber Servisi- Cumhurbaşkanı Ahmet Nec- det Sezer'i NATO toplantısı için Prag'a giderken TBMM Başkanı Bülent Arınç'ın tür- banlı eşi Münevver Annç'la uğurlaması, türban tartışması- nı erken başlattı. Uğurlama tö- reniyle ilgili haberlerin birçok gazetede yorumsuz verihnesi dikkat çekti. Türkiye gazetesi yazarlanndan Altemur Kı- üç'ın görevine türbanın devlet protokolüne girmesini eleştir- diği için son verildi. Kılıç'm işi- ne son verilmesi bazı yazarlar tarafindan tepkiyle karşılandı. AKP yöneticilerinin 3 Kasım seçimlerinden sonra "türbanın öncelikli sorunları olmadığı" yönündeki açıklamalan TB- MM Başkanı Bülent Annç'ın sözleri ve tavnyla çelişti. "Bi- rilerine inat olsun" diye TB- MM Başkanlığı'na aday oldu- ğunu açıklayan ve önceki gün de Cumhurbaşkanı Sezer'i uğurlamaya türbanlı eşiyle bir- likte gelen Annç'ın davranışla- n AKP yönetiminin gerçek yü- zünü ortaya çıkardı. Türban devlet zirvesinde Hürriyet gazetesi birinci say- fadan "Türban, devlet zirve- sinde" başlığı ile verdiği ha- berde, "Ük kez Cumhurbaş- kanı'na eşi türbanlı bir TB- MM Başkanı vekâlet etmeye başladı. Annç, aday olunca 'eşi türbanlı' diye eleştirilmiş- ti" denildi. Radikal gazetesi ise haberi 4. sayfadan "Türban ilk kez protokolde" başlığı ile verdi. Haberde Bülent Annç'ın eşi Münevver Annç'ın AKP ik- tidan döneminde protokole gi- ren ilk "türbanlı eş" olduğu belirtildi. Milliyet gazetesi de haberi bi- rinci sayfadan "Türban pro- tokolde" başlığı ile verdi. Ga- zetede Münevver Annç'ın hem Sezer'in hem de protokoldeki diğer kişilerin elini sıktığı ifa- de edildi. Sabah gazetesi birin- ci sayfadan "Protokol farla" başlığı ile verdiği haberde, Se- zer'e yakın bir kaynağın bu du- rumun Cumhurbaşkanı'nda bir rahatsızlık yaratıp yaratmadığı sorusuna, "Bize iletilmiş bir rahatsızlık yok" diye yanıt verdiği bildirildi. Eleştirdi işinden oldu Bu arada Türkiye gazetesi ya- zan Altemur Kılıç'ın Haber- Türk TV'nin canlı yayınında protokoldeki türbanı eleştirme- si nedeniyle görevine son veril- di. Kılıç'ın Türkiye gazetesin- den kovulmasına Basm Konse- yi Başkanı Oktay Ekşi, Eski T- GC Genel Başkanı Nail Güre- li ve gazeteci Emin Çölaşan tepki gösterdi. Anadolu'da Vakit Gazetesi haberi birinci sayfadan "Kıya- met Kopmadı" manşeti ile verdi. Gazete haberinde "Sırf eşi başörtülü diye medyanın Bülent Arınç'a karşı günler- dir yürüttüğü linç kampan- yası fıyaskoyla sonuçlandı. Münevver Hanım, dün Sezer ve eşini gayet sıcak ve samimi bir havada uğurladı" ifadele- ri kullanıldı. Yeniçağ gazetesi ise haberi diğerleri gibi "Tür- ban Protokolde" başhğı ile de- ğerlendirdi. Haberde, "Türban böylece devlet protokolünde de yerini almış oldu" denildi. Yeni Şafak gazetesi, birinci sayfadan "Zirvede ilk heye- can" başlığı ile verdiği haber- de, Münevver Annç'la yapılan özel söyleşi kullanıldı. Zaman gazetesinin birinci sayfadan "Cumhurbaşkanı Sezer'i Prag'a Bülent Annç ve eşi uğurladı" başlıklı haberinde, Münevver Annç'ın politikacı bir aileden geldiği, bir dönem MSP ve RP'de Hanım Komis- yonlan Başkanhğı yaptığı anla- tıldı. Yeni Mesaj ve Milli gazete- nin ise söz konusu haberi, tür- ban konusuna hiç değinmeden vermesi dikkat çekti. ANKARA (Cumhu- riyet Bürosu) - Başba- kan Abdullah Gül, ka- muoyu önünde yaptığı ilk konuşmada türbanla ilgili yasal düzenleme- lere yeşil ışık yaktı. Hü- kümetin öncelikleri ara- smdaTürkiye'yi çağdaş medeniyetlerin üstüne çıkarmamn da olduğu- nu belirten Gül, "Bu- nun da iki yolu vardır. Birisi demokratik hak ve özgürlüklerin ga- ranti altına alındığı bir ülke olmaktır. Bireysel tercihlere sonuna ka- dar saygı göstermek- tir" dedi. Bu düzenle- melerin hükümetin he- defleri olduğunu belir- ten Gül, "Bu hedefler- le ilgili adımları önü- müzdeki günlerde ata- cağız" dedi. MÜSlAD'ın Anka- ra'da gerçekleştirdiği if- tar yemeği, AİG > 'lilerin yoğun ilgisine sahne ol- du. Başbakan Abdullah Gül'ün de katıldığı ye- mekte, tçişleri Bakanı Abdülkadir Aksu ve Devlet Bakanı Kürşad Tüzmen de hazır bu- lundu. Yemekte konu- şan Gül, işbaşı yapma- nın zamanımn geldiğini söyledi. Türkiye'yi mutlu etmek için, sade- ce zenginliğin de yet- meyeceğini kaydeden Gül, türbanla ilgili dü- zenlemeler yapılacağı mesajı verdi. Gül, şöyle konuştu: "Bireysel tercihlere sonuna kadar saygı gösterilmelidir. tnsan- ların hayat tarzlarına ne olursa olsun karış- ılmamalıdır. Böyle hür, serbest ve bireye saygı gösteren bir ülke olacağız. Onun da kri- terleri AB standartla- rıdır."
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle