Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
22 IOVSIM 2002 CUMA • • • • CUMHURİYET SAYFA
HABERLERIN DEVAMI 19
G r U N C E L CÜNEYT ARCAYÜREK
• Eaştarafı 1. Sayfada
Hilton'da oruç açan AKP'lı bakan ve mılletvekil-
leri, başlannda bu türden eylemlerin deneyimli Içiş-
leri Ba.kanı Abdülkadir Aksu, yerli yabancı konuk-
lann hayret dolu bakışlan altında otel lobisinde top-
lu narnaz kıldı.
Iftara katılan CHP'li milletvekilleri toplu namazı
hemen orada kınamadılar.
Bir küçük not: Anlatıldığına göre, Abdülkadir Ak-
su özellikle askerlerie "ilişkileri" düzenleme görevi
üstlendi. Ömeğin, GATA'da eski cumhurbaşkanla-
rından Kenan Evren'le 12 Eylül'ün ünlü paşası Nu-
rettin Ersin'ı ziyaret, Aksu'nun programladığı bir
eylem.
Laikliğe sahip çıkar görünürken, siyasal Islamın
gereklerini yerine getiren ikiyüzlü bir politika!
Toplu namaz, türban... Sonra?.. Eski Cumhur-
başkanı Evren'den destek. Bir TV'de Barış Hare-
kâtı sırasında Kıbrıs'ta "hükümet emri ile fazladan
toprak aldığımızı" içeren öyle açıklamalar yaptı ki;
Annan planını kaçınlmaztarihi birfırsat diye değer-
lendiren böyyük yazarlarla emeklı böyyuk büyü-
kelçilerin, tabii ne olursa olsun AB olsun diyen ün-
lü programyapımcısının Evren'de "eşi bulunmaz bir
tanık, bir tarihsel destekbulduklan" için etekleri zil
çaldı.
•••
Başbakan Gül, AB'yi şok edecek işler yapacak-
larını söylerken neleri amaçladığını açıklamadı. A-
ma takıyyelik mallar bir bir meydana çıkıyor.
Gül'ün genel başkanı RTE, Türk dış politikasını
tersyüz etmeye hazırlanan, AB'yi (tabii Yunanis-
tan'ı) sevınçten zıp zıp zıplatan inişli çıkışlı sapta-
malar yapıyor.
RTE, Almanya'daterslendi; neki, "Kopenhag'da
tarih için tarih verilmesinikabuledilebilir" buldu. In-
giltere'de ise, "Kıbns, Avrupa Birliği, AGSP'nin 'bir
paket halinde' ele alınacağını" ilan buyurdu.
Önceden saptadıkları, açıklamadıkları politikala-
rı uygulamaya koymak: Adamların iktidar öncesi
saptadıkları ve bugün uygulamaya koydukları stra-
teji bu!
RTE gelmiş geçmiş devlet politikalarını ve dev-
let adamlannı başı kumda devekuşuna benzetti.
Kıbrıs ve AGSP konularındaki politikaları yadsıdı-
ğına göre, devekuşu başını kumdan çıkarıyor!
• • •
Ver kurtul'cular da son günlerde coştu. 32.
Gün'de Annan planının KKTC'ye ve Türkiye'ye
olumsuz etkılerine değinebilen karşı görüşten iki ki-
şi varsa; tarihi fırsatı kaçırırsak "mahvolacağımızı"
söyleyen, üstelik cımbızla seçilip ekrana getirilen-
ler çoğunlukta.
Mantık, bilinen mantık: Ver Kıbrıs'ı, tarih al AB'-
den.
Oysa daha önce Atina'da aynı programda, dip-
lomat, yazar, öğrenci Yunanlılar; 1 - Türkiye'yi AB'de
istemediklerini, 2- Üniter Kıbrıs devletinde Türkle-
re azınlık hakları verilebileceğini ağızbirliğiyle söy-
lediler.
Bizde kimilerinin Annan belgesini imzalarsak
"Kıbns'ta iki toplumdan (Türk toplumundan) vazge-
çeceğimizi, 80 bin göçmen Rum'un Türklerin bu-
lunduğu topraklara akacağını ve Evren'in mutlak
iktidannda kurulan KKTC'nin yok olacağını" söyle-
meleri, tarihiii fırsatıııı kaçırmamakkk yaveleri ara-
sında yitip gidiyor.
Halkı bilgilendirmeden bir oldubitti ile sonuç al-
maya çalışan sadece RTE değil; Annan planına yan
tutarak yazarlarıyla, eski elçileriyle şakşakcılar da
peşınde.
CHP lıderi Baykal, Dışişleri'nden brifing aldıktan
sonra, örneğin Kıbrıs'la ilgili "şok işleri" özetledi:
"Kıbns'ta barışın temelinde iki ayn toplumun iki
ayrı bölgeye sahip olmalan yatıyor. Oysa Annan
belgesinde yüzde 33'e kadar çıkacak nüfus trans-
feri var. Yunan muhalefet liderlerinin de söylediğigi-
bi bir süre sonra Kıbrıs bugünkü iki toplumlu yapı-
sını kaybederek sadece Rum nüfusun kontrolüne
geçen bir ada haline gelir."
Geçende "Kıbns satış listesinde" demiştik. Bu
kafa frenlenmezse siyasal türban genelleşir, Kıbrıs
gitti gider!
Basbakan Abdullah Gül
Birinci hedef
faizleri indirmek
ANKARA (Cumtau-
riyet Bürosu) - Başba-
kan Abdullah Gül, Hü-
kümetin birinci hedefi-
nin reel faizleri indirmek
olduğunu söyledi. Faiz-
lerin düşmesi için de ris-
kın azalması gerektiğini
belirten Gül " Türki-
ye'nin içi düzene ko-
nulmalıdır. Bu hantal
yapıyla, bu karmaşık
yapıyla Türkiye kesin-
İikle rekabet edemez.
Eğer biz kendi evimizin
içini kendimiz düzene
koy mazsak geçen sene-
lerde olduğu gibi bu
evin insanlarını hiç ta-
nımayan insanlar gelir
ve kaba saba düzene
koymaya çalışırlar.Biz
her şeyin farkındayız.
Onun için doğru yap-
maya devam edeceğiz.
Doğru işleri doğru şe-
kilde yapacağız ve bi-
rinci önceliğimiz tabii
ki ekonomidir" diye
konuştu.
İnsan zekâsının
son urunu
• Baştarafı 1. Sayfada
hücrelerin, çevreye sız-
malan halinde öleceği-
nı. böylece insanlara za-
rar vermeyeceğini söy-
lediler. Bilim adamlan-
nın, projenin yeni biyo-
lojik silahlann üretimi-
ne yol açabileceği ge-
rekçesiyle teknik aynn-
tılann açıklanmasında
seçici davranacakları
kaydedildi.
Proje kapsamında, in-
anlann üreme organla-
nnda yaşayan ve idrar
vallannda iltihaplanma-
ya yol açan küçük bir or-
îanizmadan yararlanıla-
cağı belirtildi. Kendi ge-
netik özdeğinden arındı-
nlarak yaşam için gere-
ken yapay genler yerleş-
tirilecek organizmanın
doğal yollardan oluşan
kromozoma benzeyece-
ği, bu kromozomun, içi
boş bir hücreye yerleşti-
rilerek üreme ve hayatta
kalma yetisinin gözlene-
ceği kaydedildi. Venter,
deneyin amacının, çoğu
temel hücre bileşenleri-
nin ilkesel açıdan anla-
şılması olduğunu belir-
terek "Yaşamın mole-
küler tanımını yaptna-
yı umuyoruz" dedi.
CHP lideri Baykal, iktidann kendine çekidüzen vermesi gerektiğini söyledi
Ibadette gösterîş olmaz
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - TBMM Başkanı Bü-
lent Arınç'ın, Cumhurbaşka-
nı'nı türbanlı eşiyle birlikte
uğurlaması ve tçişleri Bakanı
Abdülkadir Aksu ile bazı
AKP'H millervekillerin otel lo-
bisinde toplu namaz kılmalan,
hükümetin kuruluşunun ikinci
gününde tüm gözlerin AKP'ye
çevrilmesıne neden oldu. CHP
lideri Deniz Baykal, ibadetin
meydan okuma haline dönüştü-
rülmemesi gerektiğini belirtir-
ken iktidara "sorumluluk his-
sederek kendisine çekidüzen
vermesi" çağnsı yaptı.
CHP lideri Baykal dün gaze-
tedlerin, Arınç'ın Cumhurbaş-
kanı'nı uğurlama törenine tür-
banlı eşiyle katılmasına ilişkin
sorulan üzerine, uzun süreden
beri bu konunun siyasi gergin-
lik ortamına taşınmaması ve bir
siyasi çatışmanın oluşturulma-
sı doğrultusunda değerlendir-
meler yaptığına işaret etti.
Daha dün bir bugün iki
Daha yumuşak, anlayışlı,
hoşgörülü. kavrayıcı bir yakla-
şıma gereksinim olduğunu anla-
tan Baykal. "Daha dün bir, bu-
gün iki. Bundan sonra neler-
le karşılaşacağız bilemivo-
rum. Bu konulann üzerine so-
rumsuzca yürürsek konu, çö-
züme değil, tam tersine çö-
zümsüzlüğe taşınacaktır. Bu-
na aynı anlayışla cevap verme-
meliyiz. Bunlar karşıt direnç-
leri teşvik eder, kutuplaşma
birdenbire hızlanmaya başlar,
gerilim ve gerginlik artar.
Bundan ülke de iktidar da ka-
zanmaz" diye konuştu.
Baykal, toplu namaz konu-
sunda da, ibadetin gösteriş hali-
ne dönüştürülmesinin, ibadetin
özüne uygun olmadığuıı söyle-
di. Bu tip sahnelerle karşılaşıla-
cak bir tablo içine girildiğini an-
latan Baykal, şöyle konuştu:
"Bu tablolar bir yandan ba-
zı insanları tatmin ediyor. Öte
yandan toplumumuzda tepki-
yi tahrik ediyor. tktidar sahip-
İeri umarım bunun sorumlu-
luğunu hissedip kendilerine
çekidüzen verme gereğini du-
StVlL ÖRGÜTLER
Atatürk
devrimlerine
meydan
okundu
Haber Merkezi - CDP lideri Yek-
ta Güngör Özden, devletin başınm
uğurlandığı törene "hemen başörtü-
sünü gündeme getireceğiz" mesajı
verecek biçimde katılınamayacağuıı
belirterek "Değiştiği söylenen in-
sanların içlerinde taşıdıkları kini,
inadı ve kendi ideolojilerini egemen
kılma çabalan yavaş yavaş su yüzü-
ne çıkmaktadır" dedi.
Özden, Cumhurbaşkanını uğurlama
töreninin resmi bir uygulama olduğu-
nu belirterek " Anayasanın yukarda
değindiğim 2. ve 4. maddesi değişti-
rilip Anayasa Mahkemesi kararının
bu dayanaklan ortadan kaldırılma-
dıkça örtü, hukuka karşı direniş ve
zorlama olur. Bunlar bir yasa çıka-
rarak anayasaya aykırı olduğunu
bile bile uygulamaya koyacaklar ve
söz verdikleri tutucu kesimi güven-
direrek azlıkla çokluğa gözdağı ve-
receklerdir" dedi. Özden, toplu na-
mazı da siyasal bir gösteri olarak de-
ğerlendirdi.
ADD tstanbul Merkez Şube Başka-
nı Bilge Bilgiç de "Merve Kavakçı
ile şeriatın simgesi olan türbanı TB-
MM'ye sokmaya çalışan anlayış.
türbanı devletin zirvesine taşıyarak
adeta Atatürk devrimlerine meydan
okudu. Ülkedeki bütün yurtseverler,
parlamentonun içindeki ve dışında-
ki siyasi partiler. sivil toplum örgüt-
leri üzerlerine düşen sorumluluğu
yerine getirmelidir. Yarın çok geç
olabilir" açıklamasını yaptı.
ÇYDD'den uyarı
Çağdaş Yaşamı Destekleme Derne-
ği'nden (ÇYDD) yapılan açıklamada
ise Türkiye'nin gerek iç, gerekse dış
ilişkilerinde her zaman olduğundan
çok daha uyumlu olması gerektiği
vurgulandı. Açıklamada "Yeni kuru-
lan hükümetin bu dönemde, toplu-
ma y a da kendi yandaşlarına mesaj
iletme kaygısıyla hareket etmeye-
ceği, ulusal birlik ve dayanışma
içinde bulunduğumuzu tüm dün-
yaya kanıtlayacağını ümit ederiz"
görüşleri dile getirildi.
ARINÇ SEZER'İN KOLTUĞUNDA - Cumhurbaşkanı Se-
zer'e vekâlet eden Arınç, ilk kabulünö Köşk'te gerçekleştirdi.
Arınç'tan savunma
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - TBMM Başkanı
BiilentArınç, Cumhurbaşka-
nı Ahmet Necdet Sezer'i
uğurlamaya türbanlı eşiyle
gitmesinin eleştirilmesini
"yadırgadığını ve yersiz
bulduğunu" söyledi. Annç,
"Cumhurbaşkanımıza ne-
zaketsizlik etmemek için
eşimle gittim. Eşimin kıya-
fetinin ne yasalara, ne pro-
tokol kurallanna aykırı ol-
madığına inanıyorum" de-
di. Arınç, kendisini eleştiren
CHP lideri Deniz Baykal'a
da "Görevimi iyi biliyorum.
Hiç kimseden nasihat alma-
ya ihtiyacım yok, ders alma-
ya ihtiyacım yok" diye çattı.
Annç dün Türk Parlamen-
terler Birliği Başkanı Zeki
Çeliker ve beraberindeki he-
yeti kabul etti. Kabul sırasın-
da birinci amacının parlamen-
tonun saygınlığını arttırmak
olduğunu vurgulayan Annç,
konuşmasıru tamamladıktan
sonra gazetecilerin soru sor-
masını beklemeden bazı açık-
lamalar yaptı. Annç, "Cum-
hurbaşkanımıza nezaket-
sizlik olmasın ve bu görevi-
mi yerine getireyim düşün-
cesiyle eşimle birlikte Sayın
Cumhurbaşkanunızı uğur-
ladık. Ben artık Meclis Baş-
kanıyım. Bunlann iç politi-
ka malzemesi y apüması be-
ni üzer. Sabırb olmay a çab-
şacağım, çünkü üzerimdeld
görevin ağırlığını ve sorum-
luluğunu biliyorum" dedi.
İlk kabulü Köşk'te
Cumhurbaşkanı Sezer'e ve-
kâlet eden TBMM Başkanı
Annç, ilk kabulünü de Çanka-
ya Köşkü'nde gerçekleştirdi.
Annç, ABD Temsilciler Mec-
lısi Başkanı Dennis Hastert
ve beraberindeki heyeti kabul
etti. Annç, TBMM Başkanlı-
ğı'nın üçüncü gününde ilk ka-
bulünü Cumhurbaşkanı Veki-
li olarak gerçekleştinniş oldu.
yariar. tbadet bir meydan
okuma haline dönüştüriilme-
melidir. İbadetin yeri ve uy-
gun ortamı vardır. Bu konu-
larda belli bir özene, dikkate
ihtiyaç var. Hukuk saygısına
ihtiyaç var.Yargı organlannın
kararlannın göz önünde bu-
lundurulmasına gerek var."
Eski Diyanet işleri Başkanı
ve CHP milletvekili Lütfı Do-
ğan, otel lobisinde namaz kıl-
manm doğru olmadığını söyle-
di. Doğan, "Hangi namaz kı-
lınırsa kılınsın, gürültülerin
olduğu yerde namaz kümak,
namaz kılanın huzurunu boz-
duğu gibi, dışardan bakan
için de bir gösteriş alameti-
dir" dedi.
Bakan
Çiçek
yine aynı
ANKARA (Cumhu-
riyet Bürosu) - Adalet
Bakanı Cemil Çiçek, yıl-
lar önce aileden sorumlu
Devlet Bakanlığı döne-
minde kullandığı, "Flört
fahişeliktir" sözünün
anımsatılması üzerine,
"Hukuk devletinde e-
sas olan nikâhtır. Bu-
nun dışındaki görüşleri
genel kanaat değil, kişi-
sel görüştür" dedi.
Cemil Çiçek, yıllar ön-
ce aileden sorumlu Dev-
let Bakanlığı görevi sıra-
sında söylediği "Flört
fahişeliktir" sözlerinin
anımsatılıp, "Şimdi siz
ne kadar değiştiniz" di-
ye sorulması üzerine de,
"Anayasa, Medeni Yasa
ve ceza hukukunda, Ba-
tı hukukunda, aile hu-
kukunun temelinde ni-
kâh esastır" dedi.
Hükümet olarak kamu
personeli arasında köklü
değişiklikler yapmayı
düşünmediklerini dile
getiren Cemil Çiçek'in,
bakanlıktaki bazı kadro-
lann vekâletle yönetildi-
ğine işaret etmesi dikkat
çekti. Çiçek, "Bizim
tempomuza ayak uydu-
ran arkadaşlarımızla
hep beraber çalışıyo-
ruz. Olabildiğince buna
riayet edeceğiz. Önemli
bir değişiklik düşün-
müyoruz" dedi.
DGM ve Yargıtay ka-
rarlanna karşm TCY'nin
312. maddesinde yapılan
değişiklikle AKP Genel
Başkanı Recep Tayyip
Erdoğan'ın eyleminin
suç olmaktan çıktığını
savunan Çiçek şunlan
söyledi:
"Bir yandan AB'ye
girmek için çaba göste-
rirken, devletin bazı
kurumlannın buna ay-
kırı kararlar ve uygu-
lamalar yapmasını
izah edemeyiz."
G U N D E M MUSTAFA BALBAY
• Baştarafı 1. Sayfada
Görünen o ki, AKP'lilerin dosyaları dışında her şe-
ye dokunulacak!
CHP'nin öngördüğü dokunulmazlık bu muydu?
Elbette değil... Herhalde onlar da iktidann dokunul-
mazlığı olduğunu düşünmüyorlardır!
Bir hafta içinde hangi dokunulmazlıklar kalktı, sıra-
layalım... Dış politika, özünde bir gelenekler bütünü-
dür. Bir devletin inandırıcılığını, işleyişini ortayakoyan
kurumların başındagelir. Erdoğan'ın bu kurumun bü-
tün işleyişine dokunmaya başladığını, yerine kendi
deyimiyle "Kasımpaşa" anlayışını koyduğunu görü-
yoruz. 58. hükümetin Bakanlar Kurulu ilk toplantısını
yaptıktan sonra Abdüllatrf Şener şöyle dedi: "Bakan-
lar Kurulu'nda gördük ki, tutanak tutulmuyor. Bu bü-
yükbireksikliktir. Bundan böyle, buradakiherşeykay-
da geçecek." Bakanlar Kurulu'nu kayda geçiren an-
layış, uluslararası görüşmeleri "gizli" yapıyor, kayda
geçirmiyor. Bu ne kayıtsızlık!
Temeli sağlam ülkeler ulusal konulanna değil yıllar,
on yıllar, yüz yıllar geçse olur olmaz yerde dokundurt-
maz. Işte en sıcak örnek Ingiltere'nin Kıbrıs'taki üs-
leri... Yıllar, asırlar gelip geçiyor, anlaşmalaryapılıp bo-
zuluyor, ama bu üslerle ilgili Ingiltere politikası değiş-
miyor. Soranada, "şahsi meselem "türünden birya-
nıt veriyor. Erdoğan, hıçbir resmi sıfatı olmaksızın Av-
rupa kapılarına gidip, onlara tezlerimizi aktarmak ye-
rine, "Bizim politikalanmızı değiştirmek lazım" diyor.
Erdoğan katında sorumluluk taşıyan bir kişinin, böy-
le düşünse bile, önce Türkiye'de ortak dil arayışına
gitmesi, sonra bunlan söylemesi gerekir. Başbakan
Abdullah Gül, Erdoğan'ın sözlerinden haberdar ol-
madığı için ne diyeceğini bilemiyor!
Kendine 'iş' ve haddini 'aş'!
AGSP ve AB'ye ilişkin politikalanmızda da aynı şe-
kilde tüm dokunulmazlıkların kalktığını, bugüne ka-
dar getirilen çizgilerde zikzaklar başladığını görüyo-
ruz. Prag'da NATO'nun coğrafyası değişiyor, hükü-
metten kimse yok. Cumhurbaşkanı ile Dışişleri bürok-
ratlan görüşmeleri sürdürürken Avrupa Ordusu'nun
(AVOR) NAİO olanaklanndan yararlanması için Tür-
kiye'ye verilmesi gerekenleri anlatmaya çalışıyorlar.
Erdoğan, AVOR'u da Kıbrıs ve AB sepetıne koymuş,
tüccariığa çıkıyor!
Içerdekı dokunulmazlıklarda işe anayasadan baş-
lamaya hazırlanıyorlar. Siyasi yasakların kaldırılması
genel kabul gören bir konu. Ancak bu örtü altında
anayasadaki laiklik taşlarının da oynatılmak istendi-
ğini görüyoruz. İlk adımların ardından değiştirilmesi
önerilemeyecek hükümler de "Herşeye dokunalım"
yaklaşımıyla masaya yatırılırsa şaşırmamak gerekir.
Türbanın bir bayrak olarak, bir simge olarak dev-
let katına sokulması girişimi de "inatla" başlamış du-
rumda. Yakın geçmişe kadar, salt öğretım hakkının
engellenmesi örtüsü altında sürdürülen türban konu-
su, şimdi devlet protokolüne de girdi. Bunun arkasın-
dan kamu alanlan gelir. Onu, türbanlı olanlara ayrıca-
lık izler... Türbanlı olmayanlara kötü davranmayla de-
vam eder!
Devlet yapısının temel taşlarından biri de bürokra-
sidir. Eskiden yeni hükümetler salt üst düzey bürok-
ratlarla oynarlardı. Şimdi, gelen iktidarla birlikte çay-
cıdan şefe herkesin yeri değişiyor.
AKP iktidarının yapacakları da Erdoğan'ın sözlerin-
degizli: "Hızımızaayakuyduramayan, cezasınıçeker!"
Devlet çarkında işlemeyen yönler, neredeyse tü-
müyle değiştirilmesi gereken kurumlar yok mu? Var.
Ama bunun çözümü, bürokrata gözdağı vermek de-
ğii.
Hükümet işe devletin temel taşlarına dokunmakla
başladı. Hani ilk öncelik iş, aştı!
Anlaşılan "iş" deyince kendi durumlarını düzeltme-
yi, "aş" deyince de "haddini aşmayı" anhyoriar!
ankcum@ttnet.net.tr
LOBİDE NAMAZDAN VAZGEÇİLDİ - Önceki gün
Hilton'da katıldıklan yemekte, topluca lobide namaz
kılan AKP'liler bu kez namaz için ayrılan odalan
kullanmayı tercih etti. Lobideki namaza öncülük e-
den İçişleri BakanıAbdülkadirAksu da bu kez odaya
geçerek namazını küdı. (KEREM GEZER)
Arınç'ın çıkışıyla ilk kez protokole giren türban olayı medyada geniş yer buldu
f T l -m " | " | ~ | geçerek namazını küdı. (KEREM GEZ
l a r b ş m a e r k e n başladı Türbanayeşii
tstanbul Haber Servisi-
Cumhurbaşkanı Ahmet Nec-
det Sezer'i NATO toplantısı
için Prag'a giderken TBMM
Başkanı Bülent Arınç'ın tür-
banlı eşi Münevver Annç'la
uğurlaması, türban tartışması-
nı erken başlattı. Uğurlama tö-
reniyle ilgili haberlerin birçok
gazetede yorumsuz verihnesi
dikkat çekti. Türkiye gazetesi
yazarlanndan Altemur Kı-
üç'ın görevine türbanın devlet
protokolüne girmesini eleştir-
diği için son verildi. Kılıç'm işi-
ne son verilmesi bazı yazarlar
tarafindan tepkiyle karşılandı.
AKP yöneticilerinin 3 Kasım
seçimlerinden sonra "türbanın
öncelikli sorunları olmadığı"
yönündeki açıklamalan TB-
MM Başkanı Bülent Annç'ın
sözleri ve tavnyla çelişti. "Bi-
rilerine inat olsun" diye TB-
MM Başkanlığı'na aday oldu-
ğunu açıklayan ve önceki gün
de Cumhurbaşkanı Sezer'i
uğurlamaya türbanlı eşiyle bir-
likte gelen Annç'ın davranışla-
n AKP yönetiminin gerçek yü-
zünü ortaya çıkardı.
Türban devlet zirvesinde
Hürriyet gazetesi birinci say-
fadan "Türban, devlet zirve-
sinde" başlığı ile verdiği ha-
berde, "Ük kez Cumhurbaş-
kanı'na eşi türbanlı bir TB-
MM Başkanı vekâlet etmeye
başladı. Annç, aday olunca
'eşi türbanlı' diye eleştirilmiş-
ti" denildi. Radikal gazetesi ise
haberi 4. sayfadan "Türban ilk
kez protokolde" başlığı ile
verdi. Haberde Bülent Annç'ın
eşi Münevver Annç'ın AKP ik-
tidan döneminde protokole gi-
ren ilk "türbanlı eş" olduğu
belirtildi.
Milliyet gazetesi de haberi bi-
rinci sayfadan "Türban pro-
tokolde" başlığı ile verdi. Ga-
zetede Münevver Annç'ın hem
Sezer'in hem de protokoldeki
diğer kişilerin elini sıktığı ifa-
de edildi. Sabah gazetesi birin-
ci sayfadan "Protokol farla"
başlığı ile verdiği haberde, Se-
zer'e yakın bir kaynağın bu du-
rumun Cumhurbaşkanı'nda bir
rahatsızlık yaratıp yaratmadığı
sorusuna, "Bize iletilmiş bir
rahatsızlık yok" diye yanıt
verdiği bildirildi.
Eleştirdi işinden oldu
Bu arada Türkiye gazetesi ya-
zan Altemur Kılıç'ın Haber-
Türk TV'nin canlı yayınında
protokoldeki türbanı eleştirme-
si nedeniyle görevine son veril-
di. Kılıç'ın Türkiye gazetesin-
den kovulmasına Basm Konse-
yi Başkanı Oktay Ekşi, Eski T-
GC Genel Başkanı Nail Güre-
li ve gazeteci Emin Çölaşan
tepki gösterdi.
Anadolu'da Vakit Gazetesi
haberi birinci sayfadan "Kıya-
met Kopmadı" manşeti ile
verdi. Gazete haberinde "Sırf
eşi başörtülü diye medyanın
Bülent Arınç'a karşı günler-
dir yürüttüğü linç kampan-
yası fıyaskoyla sonuçlandı.
Münevver Hanım, dün Sezer
ve eşini gayet sıcak ve samimi
bir havada uğurladı" ifadele-
ri kullanıldı. Yeniçağ gazetesi
ise haberi diğerleri gibi "Tür-
ban Protokolde" başhğı ile de-
ğerlendirdi. Haberde, "Türban
böylece devlet protokolünde
de yerini almış oldu" denildi.
Yeni Şafak gazetesi, birinci
sayfadan "Zirvede ilk heye-
can" başlığı ile verdiği haber-
de, Münevver Annç'la yapılan
özel söyleşi kullanıldı. Zaman
gazetesinin birinci sayfadan
"Cumhurbaşkanı Sezer'i
Prag'a Bülent Annç ve eşi
uğurladı" başlıklı haberinde,
Münevver Annç'ın politikacı
bir aileden geldiği, bir dönem
MSP ve RP'de Hanım Komis-
yonlan Başkanhğı yaptığı anla-
tıldı.
Yeni Mesaj ve Milli gazete-
nin ise söz konusu haberi, tür-
ban konusuna hiç değinmeden
vermesi dikkat çekti.
ANKARA (Cumhu-
riyet Bürosu) - Başba-
kan Abdullah Gül, ka-
muoyu önünde yaptığı
ilk konuşmada türbanla
ilgili yasal düzenleme-
lere yeşil ışık yaktı. Hü-
kümetin öncelikleri ara-
smdaTürkiye'yi çağdaş
medeniyetlerin üstüne
çıkarmamn da olduğu-
nu belirten Gül, "Bu-
nun da iki yolu vardır.
Birisi demokratik hak
ve özgürlüklerin ga-
ranti altına alındığı bir
ülke olmaktır. Bireysel
tercihlere sonuna ka-
dar saygı göstermek-
tir" dedi. Bu düzenle-
melerin hükümetin he-
defleri olduğunu belir-
ten Gül, "Bu hedefler-
le ilgili adımları önü-
müzdeki günlerde ata-
cağız" dedi.
MÜSlAD'ın Anka-
ra'da gerçekleştirdiği if-
tar yemeği, AİG
>
'lilerin
yoğun ilgisine sahne ol-
du. Başbakan Abdullah
Gül'ün de katıldığı ye-
mekte, tçişleri Bakanı
Abdülkadir Aksu ve
Devlet Bakanı Kürşad
Tüzmen de hazır bu-
lundu. Yemekte konu-
şan Gül, işbaşı yapma-
nın zamanımn geldiğini
söyledi. Türkiye'yi
mutlu etmek için, sade-
ce zenginliğin de yet-
meyeceğini kaydeden
Gül, türbanla ilgili dü-
zenlemeler yapılacağı
mesajı verdi. Gül, şöyle
konuştu:
"Bireysel tercihlere
sonuna kadar saygı
gösterilmelidir. tnsan-
ların hayat tarzlarına
ne olursa olsun karış-
ılmamalıdır. Böyle
hür, serbest ve bireye
saygı gösteren bir ülke
olacağız. Onun da kri-
terleri AB standartla-
rıdır."