17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
22CASIM2902CUMA CUMHURİYET SAYFA [email protected] 11 " ^ T 7 ülkeyi daha bünyesine alan ittifak bunalımlara anında müdahale edecek JNATO'datarihigenişlemeSEİKAN DEMİKIAŞ IRAG - \AT0, 53 yıllık tarihinde en t>ü\ük geruşleme karannı dün Prag Do- ruğıf nda aldı. Bulgaristan, Ro- 1 manya, Litvanya, Letonya, Es- —~zçr~ tonya, Slovenya ve Slovak- ~J~ ya'nmkatılımıylaNATO26ül- f keli bir güvenlik örgütü oldu. 11 Eylül'ün ardından kuvvet ve komuta yapısıru gözden geçiren ittifak, dünyanın çeşitli böigelerinde ortaya çıka- bilecek bunalımlara anında yanıt verecek NATO Mukabele Gücü'nün kurulmasını da jenimsedi. Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, NATO'nun genişlemesiru bir araç olarak gördûklerini, bu sürecin ül- kelerin güvenliğinin pekiştirilmesinde önemli bir adım olduğunu söyledi. 1949'da kurulan NATO, 21. yüzyılda- ki yapılanma arayışlarını dün gerçekleş- tirdiği Prag Doruğu'nda somutlaştırdı. NATO Konseyi, eski So\yet cumhuri- yetlerinden 3'ünün ve eski Demirperde ülkelerinden 4'ünün daha ittifaka katıl- masını kararlaştırdı. Böylece NATO ağır- hk merkezıni doğuya kaydıran 26 ülke- li bır güvenlik kuruluşu haline geldi. Zirvenin açıhşuıda konuşan NATO Ge- nel Sekreteri GeorgeRobertson, bu geniş- lemenin NATO'nun gücünü, uyumunu ve yaşamsallığını güçlendirecek bir unsur ol- duğunu belirterek *Bu karar müttefîkle- rin üzerinde ovdaşma sağladıktın çokönemli bir karanhr" dedi. Robertson, NATO'nun kapîsî 7 run hâlâ açık olduğunu da söyledi. 'Bötünteşme ve gelişim süreci' Sezer, ittifak tarihinin olağanüstü günlerin- den birinin yaşandığını belirterek, şöyle ko- nuştu: "21.\Tİzyıldakarşıkarşryabulunduğu- muz tehditlerin sınır ve değer tanımayan ya- yıbnacı özelükleri göz önünde bulunduruMu- ğunda ittifakımjza 7 ülkenin daha katdması ül- kelerimizin güvenliğinin pekiştirilmesinde önemli bir adım oluşturmaktadır.Bu nrsattan NATO'nun büyüme planı Nüfus: 2.36 mılyon A-sayısı: 4.300 ulusal muhafız' 800 donanma 350 hava ' NATO ya üye ülkeler Yenı katılan Dlkeler Nufus: 1.4 mılyon Asker sayısı: 3.300 kara 500 donanma 300hava Toplam: 4.100 Dığer aday ülkeler Nüfus: 3.5 mılyon A.sayısı: 13.000 kara 1000 donanma 550hava NOfus: 5.4 milyon A.sayısı: 33.000 \İTALYA . . ^ TÜRKİYE ^UNANİSTAN^-T~ Romanya Bulgaristan Nüfus: 8 milyon A.sayısı: 53.000 2004'te 45 bıne inecek Nüfus: 2 mılyon A.sayısı: 11.200 Nüfus: 21.7 milyon A.sayısı: 45.800 kara 13.250 hava 6.800 donanma 8.800 dığer servısler 2007'de 75 bıne inecek için dönüm noktası sayılabilecek Prag Doruğu'nda Bulgaristan, Romanya, Litvanya, Letonya, Estonya, Slovenya ve Slovakya ittifaka katıldı. Sezer, NATO'nun genişleme sürecinin ülkelerin güvenliğinin pekiştirilmesin de önemli bir adım olduğunu söyledi. ce de tam operasyonel kapasiteye kavuş- turulması gerekmektedir. 2- NATO'nun askeri komuta yapısı düzenlenecek. Biri operasyonel biri fonk- siyonel olmak üzere iki stratejik komu- ta olacak. Operasyonlar için stratejik ko- muta Belçika'da konuşlanacak ve iki adet ortak güç yapısı tarafından desteklene- cek. Bunun kara, deniz ve hava parçala- n da bulunacak. Dönüşüm için stratejik komuta ABD'de konuşlanacak ve Avru- pa'da bir uzantısı bulunacak. 'Yetenek Taahhüdü' onavlandı yararlanarak NATO'nun genişlemesini amaç değil araç olarak gördüğümüzü, genişlemenin tek bir kararla sonuçlandınlabilecek bir se- çim değil, sürekü ilerleyen bir bütünleşme ve gelişim süreci olduğunu vurgulamak isterim." ABD Başkanı George Bush da bu karardan çok memnun olduğunu kaydederek "7 ülke- nin kaülınıı sadece askeri yeteneklerimize kat- kı yapmayacak, aynı zamanda bu büyük de- mokratik ittifakın ruhunu da yenilemiş oluyo- ruz" dedi. Doruğun dün yayımlanan sonuç bildirgesindeki bazı unsurlar şöyle: • 11 Eylül olaylanrun ışığında NATO'nun stra- tejik konseptıne uygun şekilde ittifakın deği- şen tehditlere karşı yeteneklerinin güçlendiril- mesi, güçlerinin, halklannın ve topraklannın güvenliğinin sağlanması için bir önlemler pa- ketini kabul ettik. NATO artık ihtiyaç duyulan yerlere çok daha hızlı ulaşabilmeli, nükleer, biyolojik ve kimyasal tehditlere yanıt verebil- melidir. Bu kapsamda şu kararlara vanldı: 1- Teknolojik olarak ileri, esnek, konuşlan- dınlabilir ve sürdürülebilir bir NATO Muka- bele Gücü kurulacakhr. Bu gücün 2004 Ekim'in- den sonra olmamak kaydıyla ilk operasyonel kapasitesine kavuşması ve Ekim 2006'dan ön- 3- îttifakın yüksek tehditlere karşı ye- ni askeri yeteneklerini geliştirmesine dö- nük Prag Yetenek Taahhüdü onavlandı. Bu kapsamda müttefikler kimyasal. bi- yolojik, radyolojik ve nükleer savunma, istihbarat, gözetleme, komuta kontrol ve haberleşme alanlannda spesifik siyasi taahhütte bulundu. 4- Terorizmle mücadele kapsamında üzerinde uzlaşılan askeri konsept güçlen- dirilecek. Bu konsept NATO'nun terör- le mücadele alanında istihbarat paylaşı- mı ve bunalımlara yanıt düzenlemeleri- nin bir parçasıdır. Hepimizin kınadığı terorizm ittifak halklanna büyük tehdit yaratmaktadır. 5-Nükleer, biyolojik ve kimyasal silah- lara karşı savunmayı güçlendireceğiz. 6- Siber saldınlara karşı yeteneklerimi- zi güçlendireceğiz. 7- ittifak topraklanna yönelik füze tehdidine karşı neler yapılacağını inceleyeceğiz. NATO Füze Savunması konusunda fızibilite araşhrma- lan yapacak bir çalışma grubu kuruldu. • NATO ve AB ortak stratejik çıkarlan pay- laşmaktadır. 11 Eylül sonrasında yaşanan olaylar iki kurum arasındaki işbirliginin da- ha şeffaf yapüması gerektiğini ortaya koydu. Gerçek bir stratejik ortaklığa ulaşabümemiz için AB üyesi olmayan Avrupalı müttefikle- rin bu sürece katılmasının sağlanması gerek- tiğinin altını çizeriz. GSPJESTİ NATO-AB tatbikat çekincesi kaldırıldı PRAG (Cumhuriyet) - Türkiye. NATO-AB ortak askeri tatbikatının yapılmaması yönündeki çekincesini kaldırdı. AGSP sorununun çözümünün sağlanması durumunda yapılabilecek tatbikatta Türkiye, NATO-AB starejik işbirliginin önündeki engel olmadıgını da göstermeye çalışıyor. Diplomatik kaynaklar, bu tutumun Türkiye'nin yapıcı politikasının bir örneği olduğunun AB ülkelerinden de aynı tutumu beklediklerini kaydettiler. AB'nin bir türlü yaşama geçiremediği AGSP sorununa yapıcı bir yaklaşım getirilerek olası bir çözüm için zemin yaratıldı. Türkiye bu kapsamda Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer aracılığıyla yapıcı bir tutum izleyeceğinin mesajlannı verirken, NATO-AB ortak askeri tatbikatı konusundaki çekincesini de kaldırdı. Buna göre, tatbikat NATO Daimi Konseyi'nde görüşülüp planlanabilecek. Ancak tatbikatın gerçekleşmesi AGSP sorununun tamamen çözülmesine bağlı olacak.Edinilen bilgilere göre, Cumhurbaşkanı Sezer, zirvenin kapalı bölümünde yaptığı konuşmada, "Ashnda sorun çok lasa sürede çözülebilir'' dedi. Sezer, bunun için Türkiye'nin yapıcı katkı yapmaya hazır olduğunu kaydederken, "Ancak bu sadece Türkiye'nin katkısıvla çözülemez. Bu konuda NATO'daki müttefüderimiz ve AB'deki ortaklanmız da yapıcı katkı getirmelidirier. Bu sağlanabilirse NATO- AB askeri tatbikaünı 2O03'de bik yapabiliriz" dedi.Türkiye, GKRY'nin AB'ye üye olması durumunda NATO olanaklannın kullanamayacağına ilişkin bir düzenleme istiyor. Bunun sağlanması için diplomatik çalışmalar sürüyor. Bahlı bazı ülkeler, Türkiye'nin "Kıbns hiçbir zaman NATO organizasyonuna bağh kurumlarda yer almadı. Bu bir güven meselesi. Katılımın zorlanması durumunda NATO-AB stratejik işbirliği de tehükeye girer" görüşünü haklı buluyorlar. AB'nin Kıbns ve Malta'nın bu sürece katılımına ilişkin bazı dışlayıcı formüller üzerinde çahştığı kaydediliyor. Cumhurbaşkanı Prag Doruğu'nda Avrupa Birliği liderlerine güçlü mesaj verdi: Necdet Sezer açık tarilı istedi PRAG (Cumhuriyet) - Cumhur- başkanı Ahmet Necdet Sezer, NA- TO zirvesi için geldiği Prag'da AB'nin önde gelen ülkelerinm lider- leriyle bir araya geldi. Sezer, Türk halknıın Kopenhag zirvesine odak- landığını, düş kınklığı yaşamak is- temediğini belirtirken, AKP liden Recep Tayyip Erdoğan'ın aksine "Türkiye'nin açık tarihten başka birformüldentatmin ohnayacağmT kaydettı. AB hderlen ıse Kıbns ve AGSP konusundaki olumlu gelış- melerin, Kopenhag doruğunda Tür- kiye'nin yaranna sonuçlar getirece- ğini kaydettiler. Sezer, iktidara ge- len hükümetin kararhlığını daha önce ifade ettiğini anımsatarak, baş- ta işkencenın ortadan kaldınlması olmak üzere gerekli reformlann ya- pılacağı güvencesini bir kez daha verdi. Sezer, dün sırasıyla Ingiltere Baş- bakanı Tony Blair. Ispanya Baş- bakanı Jose Maria Aznar. AB Dö- nem Başkanı Danimarka Başbakanı Anders Fogh Rasmussen ve Fran- sa Cumhurbaşkanı Jacques Chirac ile biraraya geldi. Sezer. Yunanistan Başbakanı Kostas Simirisle de aya- küstü kısa bir sohbet gerçekleştirdi. Cumhurbaşkanının muhattaplanna \erdiği temel mesajlar şunlar oldu. • Türkiye 3 Ağustos'ta çıkarttığı reform paketiyle siyasi ölçütlerin kar- Cumhurbaşkanı, zirvcve katılan liderlerie yoğun temaslarda da bulundu. (AA) şılanmasında önemli bir adım attı. AB'nin diğer adaylara uyguladığı gi- bi Türkiye'ye de müzakere takvimi- nin verihnesini bekliyoruz. Müzake- re tarihinin verilmesi Türkiye'nin bundan sonraki surecinde de reform- lan yerine getırmesi ve uygulaması konusunda büyük bir ivme sağlaya- caktır. • Türkiye'de 3 Kasım seçimlerinin sonucunda iki parti Meclis'e girdiler. BULGARİSTAN 'DA KUTLAMA: NATO'ya katüan 7 yeni ülke arasmda Bulgaristan da bulunuyor. İttifak liderlerinin Prag'da toplandığı saatlerde Bulgaristan'ın başkenti SoiŞa da sevinç gösterilerine sahne oldu. (Fotoğraf: AP) Her iki parti de AB'ye ilişkin güçlü mesajlar vererek reformlann sürece- ğini kaydettiler. îktidan oluşruran partinin Meclis'teki aritmetik çoğun- luğunu da gözönünde bulundurur- sak gerekli reform yasalannın hızlı bir şekilde çıkanlacağı ve uygula- maya geçirileceğini söyleyebiliriz. • Kıbns sorununda BM Genel Sekreteri Kofi Annan ın taraflara sun- duğu belgeyi inceliyoruz. Türkiye ola- rak adada bir an önce çözüm bulun- ması yönündeki süreci destekliyoruz. Olası bir çözümün kapsamlı, kalıcı, adil ve ada gerçeklerine uygun şekil- de eşit statü ve egemenlik haklanna dayanması gerektiğini iletiyoruz. Bu sorunun çözümü için zaman baskısı uygulanmamahdır. Bu sorunun 12 Aralık'a kadar çözülenmeleyeği her- kes biliyor. Türkıye'de hükümet gü- venoyu almayı ae KKTC Cumhurbaş- kanı Rauf Denktaş'ın adaya dönme- sini bekliyor. Blair: Tûrkiye'yi destekliyoruz TonyBlair görüşmede, Türkiye'nin AB'ye tam üyelik yönelimini geç- mişte olduğu gibi desteklemeye de- vam ettiklerini, Kopenhag zirvesine kadar olan süre zarfinda diğer AB li- derleriyle temaslannı yoğunlaştırarak Türkiye'ye tarih verilmesi için çaba harcayacağını bildirdi. Kıbns konusunda, BM Genel Sek- reteri Kofı Annan'ın önensini Tür- kiye'nin "müzakere edilebilir'' ka- bul etmesinin yapıcı bir tutum teşkil edeceğini söyleyen Blair, bu tavnn, kendilerinin harcadığı çabalara kat- b sağlayacağını ifade etti. Fransa Cumhurbaşkanı da 45 da- kika süren görüşmede, Türkiye'nin Avrupa ile bütünleşmesine destek verdiklerini, bu stratejik hedeften bir sapma olmadığını, ancak aday ül- kelerin üye olabilmeleri için bir eşik belirlendiğini ve her adaydan bunu yerine getirmesinin beklendi- ğinianlattı. Chirac: AGSP rehin aiındı AGSP ve Kıbns sorunlanna de- ğinen Chirac, "Bizim için özeffikle önem taşıyan AGSP konusunun Türkiye ile Yunanistan arasındaki ikffisonınlarnedeniyle rehin kalma- sından büyük üzüntü duyuyoruz'' dedi. Bunun üzerine Sezer ise, re- hin alma gibi bir durumun söz ko- nusu ohnadığını, Türkiye'nin yapı- cı tutumunu sürdüreceğini ancak diğer taraflann da bunu paylaşma- sı gerektiğini vurguladı. Chirac, Kıbns sorununun 12 Aralık'a ka- dar çözümlenmesini beklemediğini ancak, bitirilmesi durumunun olum- lu etkiler yaratabileceğini bildirdi. Cumhurbaşkanı Sezer, Chirac'a söz- de soykınm karar tasansının çıkma- sının iki ülke arasındaki ilişkilerin belli bir süre askıya alınmasına ne- den olduğunu ancak bundan sonraki süreçte ilişkilerin ileri götürülmesi- ne dönük adımlar atmaya kararlı ol- duklannı iletti. Cumhurbaşkanı Chirac da, Türki- ye'de en çok ilgisini çeken yerin Ça- talhöyük olduğunu söyledi. Sezer de Chirac'ı gelecek sene Türkiye'ye da- vet ederek, bu bölgeyi birlikte gez- meyi önerdi. Rasmussen: Çifte standart olmayacak Dönem Başkanı Danımarka'nın Başbakanı Rasmussen ise, Türki- ye'nin kaygılannı bildiklerini, Ko- penhag 'da dengeli bir karar çıkma- sını sağlayacaklanm kaydetti. Türkiye'ye diğer adalara uygu- lanankoşullann uygulanacağını an- latan Rasmussen, "AGSP'de çö- züm ofanaaveKıbnsta bir flerleme- nin sağlanması yararb olacaknr" görüşünü iletti. Ispanya Başbakanı Aznar da, ts- panyol hükürnetinin en başından beri Tûrkiye'yi desteklediğini ve bunu sürdüreceğini belirtirken, AKP lideriErdoğan'la yaptığı görüşme- nin olumlu geçtiğini anınmsattı. Az- nar, Türkiye'nin laik bir devlet ol- duğunu, Erdoğan'la görüşmesinde de bu konuyu ele aldıklannı dile getirdi. BIÇAK SIRTI EROL MANİSALI AKP, Büyük Sermaye ve Dış Güçler AKP'nin üst yönetiminin, - Batılı değil ama aşırı "Batıcı" tutumu; - Gayri milli büyük sermaye çevreleri ile "önce- likli ilişkileri" ne anlama geiiyor? Ulusalcı çizgiden bu kadar uzak durmalannın, Ro- ma'dan, Atına'dan. Almanya'dan kapı açmalannın ve bu çevrelerle "yakın işbirliği" içindeki serma- ye çevreleri ile sarmaş dolaş olmalarının arkasın- da yatan sebepler neler olabilir? 1) Tek başına iktidara geldikleri için, iyıce yerleş- meden önce Bizans'a ve dış odaklara sempatik gö- rünme kaygısı mı? Biz sizın için bir tehlike değiliz, biz size karşı çıkmayacağız güvencelerinin verilme- si için mi bu gösterıler yapılıyor? Şu gerçek ki AKP'ye oy verenlerın oy verme ge- rekçelen ile AKP liderlerinin bu tutumları siyah ile beyaz kadar zıt. AKP yönetimi, artık oyları aldık ik- tıdardayız, yönetim olarak istedığimizi yaparız dü- şüncesine mi kapılmışlar? Halkla bütünleşme yerine gayri milli sermaye çevreleri ve dış güçlerle yakınlaşma ve işbirliği ne anlama geiiyor? Bir düşünelim; Fransa'da seçim- ler oluyor ve bir parti tek başına iktidara gehrken ilk önce Almanya ve ABD diyor! Acaba Fransa'da işçiler, çiftçiler, memurlar, ulusal sanayiciler, Fran- sız aydınlan böyle bır partiye nasıl tepki verirlerdi? Yakın geçmiştetek örneğini, Nazi Almanyası ile işbirliği yapan bazı Fransız siyasıler ve bir parti ver- miştir; Fransız halkına rağmen! Barajı aşamayan par- tileri halk 3 Kasım'da bu yüzden cezalandırmadı mı? AKP bunun farkında değil mi? Daha kötüsü var... 2) Ikıncı olasılık AKP'nin Bızans (gayri milli ser- maye) ve dış odaklarla öncelıkli işbirliği "kerhen de- ğil, gerçek niyetlerinin" bir ıfadesidır. O zaman ak- la gelen şu oluyor; - Acaba AKP'nin gayri milli büyük sermaye çev- relen ve dış odaklarla, "samimi işbirliğini gerekti- ren ortak meseleler mi bulunmaktadır"? Eğer bu olasılık doğru ıse "AKP üst yönetiminin bazı bü- yük sermaye çevrelerinin ve dış odakların biıieş- tiği ortak noktalann neler olduğunun " düşünülme- si gerekir. - Acaba Atatürkçülük, ulusallık konusunda bu üç çevrenin ortaklığı bulunulabilir mi? - Ordu'nun. Türkiye'nin siyaseti içindeki etkisi- nin tamamen ortadan kaldınlması bu üç çevrenin ortak hedeflerı olabilir mı? Eğer bu olasılıklar geçerli ise AKP üst yönetimi kendisine oy veren halkın büyük çoğunluğu ile ters düşmüş olur. Çünkü ıstatıstikler. bu görüşteki "ka- rarlı" seçmenin sadece yüzde 10 dolayında oldu- ğunu son 6-7 yıl içindeki seçimlerde göstermiştir. AKP üst yönetiminin daha hükümetı kurmadan, programını ortaya koymadan bazı sermaye çev- releri ve dış güçlerte "aşırı işbirliği" gösterileri, is- ter istemez bu tür olasılıklan akla getirmektedir. Eğer bu görüş geçerli olur, AKP gerçekten de gay- ri milli sermaye çevreleri ve dış odaklarla "önce- likli işbirtiğine girerse", Türkiye sanıldığından çok daha büyük sorunlarla karşı karşıya gelecek de- mektir. Soğuk savaş bitimi ve AKP AKP üst yönetiminin soğuk savaş sonrasında Av- rupa ve ABD'nin Tûrkiye'yi nasıl değerlendirmeye başladıklannı lyi anlaması gerekiyor. - AB ve ABD çevreleri, Tûrkiye'yi Batı'nın içine almadan denetimlerı altına almak istemektedirler. AKP bu politikanın bir "vasıtası" haline getirilecek midir? Yoksa bu taleplere karşı mı çıkacaktır? - Hükümet kurulurken gayri milli sermaye çev- releri ve dış odaklarla yaratılan işbirliği gösterisi, "Ba- tı'nın bu politikalarına yardım edileceği" izlenimi- ni yaratmaz mı? Sistemi, "Büyük Sermaye" kitabımda anlatma- yaçalıştım. İşbirliği ancak "karşılıklılık ilkeleri doğ- rultusunda yürütülebilir". Efendiler ve köleleri ara- sındaki ılişkıler çerçevesinde işbirliği olamaz. Hele ıçerde Atatürkçü ve ulusal unsurları orta- dan kaldırmaya yönelik dış desteklı ışbirtiği hare- ketleri ortaya konursa Türkiye tam bir kargaşanın içine sokulmuş olmaz mı? En fazla bütünleşmeye ihtiyacımız olduğu bır zamanda... www.istanbul.edu.tr/iktisat/emanisali stz de katıhn Piyano, Solfej, Gltar, Yan Flüt, Şan ve Konservatuar'a hazırlık smıflarına ön kayıtlarımız başlamıştır. pücelfirz, pükseltin... Ayhaıı Işık Sokıık 3-4 ÖZVCIİDI apt. Kat 2 Besoğlıı, İstanhııl Tel -• (O.212) 245 3S 96 - 245 4O 32 Fa.\: (O.2/2) 292 15 72 Memleket meseleleri ile ilgilenenlerin yeni internet adresi inadina.com
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle