17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
2 1 KASIM 2002 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA HABERLER Sektör temsilcileri, seçimlerde yurttaşlann yaşanan krizlerin faturasını partilerden çıkardığmı vurguladı Sonuçlan ekonomibelirlediHACER BCftACIOĞLl ANKARA - Ekonomi ciünyası, seçim sonuç- lannı belirleyen etkenlenn siyasette değıl, eko- nomıde aranması gerektiğı göriişünde. Son lOyıl- da ekonomide yaşanan knzlerin faturasının ikti- dar ve muhalefette bulunan tüm siyasi partilere kesıldığinı vurgulayan sektör temsilcilen, "Eko- nominin bogünkü duruma getanesinde katkısıol- duğu düşöniilen partiler sandıkta tasfiye edildi Sosyal paüama yapmasından korkulan halk, san- dığı patfattT göriişünü dıle getinyor. AKP'nin iktidaragelmenedenJenni, "partinin yeniotoıası,işdümasınıntstHnJerine>akmbireko- nomik program ohışturması ve esnaf, çiftçi gibi göz anh edUen kesünlere sahip çıkacağı mesajını iyi vermesi'' olarak sıralayan sektör temsilcileri, "Ashnda AKP'ye kredi açıldL 1999 seçimlerinde birinci yapbğı DSP'yi baraj alüna iten seçmen başansıziık dunımunda aynı şeyiAKPiçin deya- pabifir" uyansında bulunuyor. Solda birleştırici olması beklenen CHP'nin de Kemal Derviş nedeniyle beklenen başanyı yaka- layamadığını savunan sektör temsilcilen, "Reel sektörû göz anheden bir tutum izleyen Derviş,ta- nın kesiminin aleyhine olan Tütün, Şeker Vasaa gibi düzenkmelerin de miman olarakgörüldü. Bu eçimleri değerlendiren ekonomi dünyası, sosyal patlama yaşamasından korkulan halkın sandığı patlattığını belirtti. Ekonominin bu duruma gelmesine neden olan tüm siyasi partilerin cezalandınldığını kaydeden sektör temsilcileri, "Aslında AKP'ye kredi açıldı. 1999 seçimlerinde birinci yaptığı DSP'yi baraj altına iten seçmen başansızlık durumunda aynı şeyi AKP için de yapabilir" dediler. da pek çok insanın oyunun CHP'ye gftmesini en- gefledi" diyor. Ankara Sanayi Odası Başkanı Zafer Çağla- yan'a göre, kriz mağduru olan sanayici, işçi, çift- çi son krizde katkısı olan tüm siyasi partilen san- dıkta cezalandırdı. Halkın yeni bir siyasi yapılan- maya yol verdığıni vurgulayan Çağlayan, "AKPŞi ekonomiksöylem açısından diğerpartilerden ayı- ran neydi" sorusuna şu yanıtı verdi: "AKP'nin iktidara gelmesinde, geçmişteki ik- tidar partilerine ders verme düşüncesi önemB bir etkeo oldu. Ama bunun ötesinde AKP, iş dünya- smın istediği tarzda bir ekonomik programı or- taya koy du. Partilerin programlan aşağı yukan birbirine benziyor. Ama işadamlanna, Bir prog- ram hazırlayın' deseydiniz, bizim önerflerimizde aşağı yukan AKP'nin söylemlerineyakın oiurdu." AKP"nın kulağa hoş gelen projelerden bahset- tiğini \"urgulayan Çağlayan, parti yönetımine "Gerçekçi olun" uyansında da bulundu. Çağla- yan, "Ekonomik dengeterin bozulmaması gere- kiyor. 'AKP'nin yapacağız' dediği projeler için ciddi kaynak çözümleri de bulunmah" diye ko- nuştu. AKP'ye acılan kredi de kapanabilir' Seçım sonuçlanna ih^kin sorulanmızı yanıt- layan Tûrkiye Müteahhıtler Birlıği Başkanı M- hatÖzdemir de yüzde 35'lik oy oranıyla AKP'yi iktidara taşıyan halkın "slında partiye bir kredi açtığını vurguladı. Ekonomide yaşanan koordi- nasyonsuzluk ve krizlerin halkı çok ciddı ölçü- de rahatsız ettiğini belirten Özdemır şöyle devam etti: "Halkın cawçoky_ndLTürkiye'yikrizden çıkarması için getirilen Kemal Derviş'in de yal- nız fuıans kesimini düşünmesu işsizlik ve yoksul- luk doğurdu. AKP tam bu noktada, halkın umu- du ounayı başarabildL Tepki ve çaresizlik oylan- nı topladL Ancak açhğa ve işsidiğe çözüm getire- mezse yüzde 35'hk kredi de kapaanr." ATO Başkanı Sinan Aygün de son iktidar dö- neminde iki kriz geçiren ve sosyal patlama yap- ması beklenen halkın sandığı patlattığını belirt- ti. "Krizler halkı yerin altma gömdü, halk da si- yasüeri sandığa gömdü" diyen Aygün, AKP'yi ik- tidara taşıyan unsurlan ise şöyle sıraladı: "Seçiın sürecinde AKP, 'IMF'yle yola devam ederken halkın isteklerini de dikkate alacağım' tezini işledL AKP'ye verflen destekte, 'Tarun ke- simi ve reel sektörü unutmayacağız' mesajıetki- li oldu. Solda birleştirid olması beklenen CHP'de reel sektöre destek vermeyen Kemal Derviş'in ol- ması, bu biıieştiricitik özeuiğini ortadan kaldınh. Aynı dönemde AKP'nin ise merkez partisi görü- münü vermesi partiyi tek başuıa iktidara taşıdı." TESK Genel Başkanı Derviş Günday a göre, seçim sonuçlan artık hiçbır partinin geleneksel oylan üzennde durmadığını gösterdı. Halkın bu seçimlerde "Yeni olsun da, ne olursa olsun" dü- şüncesıyle hareket ettiğim vurgulayan Günday, "Bunu en iyi AKP kuOandı ve birinci gddL Halk aslında, sandık aracdığıyla tüm geleneksel parti- lere 'Artık parti gibi parti olun' mesajı gönder- di" diye konuştu. Günday şu görüşleri dile gefir- di: "Bu seçimin bir diğer önemli özelliği de, söy- lemlerehiç dikkat edilmemesi oldu. Eğersöylem- lere dikkat edilsey di, IMF karşıtüğıyia dikkat çe- ken MHP, İşçi Partisi ve Genç Parti de barajı ge- çerdL Yeni olan, seçim çahşmalanna kurulduğu günmahalenrahale,evevdolaşarakbaşlayanAKP seçimin galibi çıkü. Sonuçlar gösterdi ki artık hiç kimse geleneksel oylann üzerinde durmuyor ve halk programdan, plandan. gerçeklerden haber- siz milletvekili de, parti de istemiyor." Türk Muhendıs ve Mımar Odalan Birlıği Baş- kanı Kaya Güvenç ise 4 Kasım sabahı oluşan tabloda, siyasi partiler kadar sıvil toplum örgüt- lerinin de payı olduğu göriişünü savundu. Güvenç, "Artik şapkayı öne koyup düşünme zamam" di- ye konuştu. Güvenç, seçim sonuçlannı şöyle yo- rumladı: "Seçmenler son 20 yüda iktidar sorum- luluğunu payiaşan ve ülkemizin en derin krizine neden olan partileri cezalandırdı. hatta tasfrye et- ti. İşsiztiğe ve yoksulluğa duyulan tepki sandıkta ifadesmi buldu. Buna karşuı seçmenlerin aynı te- md politikalankimifarkhdüzenlemeleryadaayar- lar yaparak da oJsa sürdürmeyi amaç olarak be- lirten partileri, TBMM'ye taşunasıbu seçimin fe- nomenidir." ALt BAYRAMOĞLU: Seçmenpartilere gözdağı verdi Müstakil Sanayici ve Işadamlan Derneği (MÜSİAD) Başkanı AB Bayramoğlu, seçmenin geçen seçimin birincısi DSP'yi baraj alhnda bıraktığına dikkat çekerek "Bu astanda tüm siyasi partilere verilmiş bir gözdağıydı" diye konuştu. Seçim sonuçlanna ilişkin gözlemlerini aktaran MÜStAD Başkanı Ali Bayramoğlu, 6 partinin başansızlığının iyi sorgulanması gerektığıne dikkat çekti. Bayramoğlu, "DSP, MHP, ANAP, DYP gibi 4 önemli marka, Saadet gibi marjinal obnakla birlikte bir dönem iktidar ortakhğı yapan bir parti ve Mectis dışı obnakla birtikte önemini koruyan DEHAP, bu seçimlerde başansız sonuçlar aldı ve parlamento dışında kaldı" diye konuştu. Seçimlerde, DYP gibi muhalefet partilerinin de ciddi bir iktidar alternatifi olamadığının ortaya çıktığına dikkat çeken Bayramoğlu şöyle . „ „ . devam etti: "Bence toplum AhBayrarooglu. bu seçimde, kamuoyu karşıSDida söylediklerini >apama>an ve yeni umut vaat etmeyen partileri tasfî>e etti. Daha genç isimlerden oluşan \e umut vaat eden partilere yöneldL DSP gibi bir önceki seçimde birinci yaptığı bir partiyi bile baraj alünda bırakarak da 'LHkenin geleceğine yönelik plan ve programı olmayan, yolsuzluklara adı bulaşan her partiyi sandığa gömebilırım' yönünde bir gözdağı verdL" MÜSİAD Başkanı Bayramoğlu, "Uygulanan programdan çok büyük tavizler vermeyeceğini söyleyen AKP'nin tercih edilme nedeni neydj" sorusuna ise şu yanıtı verdi: "Ortada, I.MF programı fenomeni var. Halkın önemli bir kısmı 'IMF programı çok önemli' diye düşünüyor. Program veri olarak kabul edita'p sürdürühnesi yönünde çok ciddi tarbşmalar bulunmayınca da, halkın tercihlerinde ekonomik söylemler çok etkili olmamaya başbyor. Bence, AKP'ye oy veren seçmenin tercihlerinde, ekonomik söylem en geri planda kakta." TZD GENEL BAŞKANI İBRAHİM YETKİN: Kırsahngeleneksel oylan AKP ve GençPartiye aktı Türkıye Ziraatçılar Derne- ği Genel Başkanı îbrahim Yetkin, 3 Kasun seçimlerin- de merkez partilerin baraj al- tında kalmasında kırsal kesı- min geleneksel oylannın AKP ve Genç Parti'ye akmasının önemli bir etken olduğunu belirtti. Özellikle 57. hükü- met dönemindeki uygulama- lann çok ciddi bir yoksullu- Ibrahim Yetkin IMF karşıö bir söylemle yo- la çıkmasL, AKP'nin Prog- ramı uygularken Türkıye'nın öncelıklerini dikkate alaca- ğız'demesi,DYT gibi sağ par- tilerin larsaldan aldığı oyian bu partilere kanaüze etti." Seçim sonuçlannı tepki oylan, yoksulluk ve seçenek- sizliğin belirlediğine dikkat çeken Yetkin, solda birleşti- ğu da beraberinde getirdiğini \Tirgula- yan Yetkin şunlan söyledi: "Aslında bu 1986lardan bu yana de- vam eden bir süreçti, ancak fatura bü- yük ölçüde iktidar partilerine çıku. Tah- ribaon en ağır olduğu kesinilerin ba- şmda tarun kesiminin gebnesi, gelenek- sel oylan da etkiledi. Genç Parti'nin rici olması beklenen ÇHP'nin de Ke- mal Derviş nedeniyle kırsal kesımden oy alamadığinı savundu. Yetkin. "Şe- kerve tütün gibi tanm kesiminin ahe- hine olan düzenlemelerin miman ola- rak Kemal Derviş görüldü ve bu da ta- runla uğraşan kişileri CHP'den uzak tuttu" dedı. GÜNSİAD BAŞKANI BEDRETTlN KARABOĞA: Başarı Güneydoğuya bağlı Güneydoğu Sanayici ve Işa- damlan Demeği Başkanı Bed- rettin Karaboğa, 4 Kasım sa- bahı ortaya çıkan tabloda, par- tilerin Güneydoğu politikala- nnın önemli bir payı olduğu- nu belirtti. Yeni gelen hükü- metin başansınm da bölge po- litikalanndaki başansına bağ- Son 10 yılda yaşanan sıya- sı ve ekonomik istikrarsız- lıklann da halkın mevcut si- yasi yapılan istememesi so- nucunu doğurduğunu vurgu- layan Karaboğa, seçım so- nuçlannın temsıl açısından da sorgulanması gerektığıni belirtti. Karaboğa, "Geçerli lı olduğunu savunan Kara- Bedrettin Karaboğa. 05*>nnyüzde35'iTürldye'yi Ekonomi dünyası, yurttaşlann yaşanan krizlerde etkisi bulunan partileri cezalandırdığı yonımunu yapıyor. boğa şöyle devam etti: "Bütün partilerin son yıfiardaki söy- lemlerinde,bölgeönemli bir yertutuy«r. Güneydoğu'da yaşanan ciddi bunatam- larm çözülememesLsiyusi partileri4 Ka- sun sabahında gördüideri tabkıyla kar- şı karşıya bn-akti. Bu nedenle yeni hü- kümet, önceükleböigedebaşanh ohnak zorunda." yönetme hakkına sahip ol- muşsa ve Güneydoğu'daki oylann yüz- de 6O'ı Mecüs'te temsil edilemiyorsa, bence ciddi bir sorun vanbr. Bunu göz anh edemeyiz.Ancak şu aşamadan son- ra, tek partüi iktidann Tiirkiye'deki so- runlann aşılmasmda bir kolayhk nok- tası olabileceğmi düşünüyoruz, düşün- mek istiyoruz" diye konuştu. Karşılıksız çeki suç olmaktan çıkanp göstermelik para cezasına bağlayan yasa çıkarsa piyasa arapsaçına döner Mafyayı egemenkılacak ortamProf. Dr. ERDENER \XTfTC AN -2- Sözleşme yükümünü yerine getirememe Anayasanın 38. maddesıne bir fikra eklenmiş- tir. Buna göre "Hiç künscyalnızca sözleşmeden doğan bir yükümlüHiğü yerine getirememesüıden dolayıözgürtüğünden ahkonulamaz" denılmek- tedır. Bu hüküm -yanılmıyorsam- icra suçlannı çağnşnrmaktadır. Anlamı şudur: Bugün ıcra su- çu adı verilen bir grup suç, alacaklının borçlu- yu cebri ıcra ıle tazyik etmesi halinde söz konu- su olmaktadır Bu konuda borçlulann bazı ey- lemleri suç sayılmakta ve kişiler cezaevine gir- mektedırler. Anayasaya eklenen hüküm, sanki icra suçlu- lanna özgürlüğü bağlayıcı ceza vermeyi engel- lemek amacı taşımaktadır. Ancak bu konunun yanlış bir değerlendirme ile ülkemizde hapis cezası ile cezalandınlan kar- şılıksız çek suçlannı ilgilendırdiği sanıhnışnr. Bu konuyu değerlendirirken, ilkenin kaynağı- na inmekte yarar vardır. Bu ilke bıze tnsan Hak- lan A\Tupa Sözleşmesi'nden (ÎHAS) aktanlı- yor. Bu sözleşmenın uygulanmasına açıklık ge- tıren hükümler.arasında yer alan 4 No'lu Proto- kol'de, yukanya aktardığım madde yer almak- tadır. Işte yukanda sözü edilen ve anayasaya konu- lan hüküm, kişilerin bir sözleşmeden doğan bor- cunu yerine getirememekten ötürü cezalandınl- masını ve hapsedilmesini ortadan kaldırmak amacı taşır. Bu nedenle, yapılacak yeni yasal düzenlemelerde, bu amacı ve hedefi doğru be- lirlemek kaçınılmazdır. Oysa bu konuda ılk atılan adım, yanlış bir adımdır. Yapılan bır hazırlıkla, karşılıksız çek suç olmaktan çıkanhyor. Konuyu şu şekilde açıklı- ğa kavuşturabiliriz- Ülkemizde 1985 yılında çıkanlan bir yasayla (3167 sayılı yasa) karşılıksız çek verme suç ha- line getirildi ve ceza yaptınmı altına alındı: ce- za da 1 yıldan 5 yıla kadar hapıs olarak öngö- rüldü. Bu yasadan önce, karşılıksız çek dolan- dıncılık suçu kapsamuıda ele alınır ve bu suçun unsurlannı ıçerip ıçermediğı değerlendirmesı yapılırdı. Bu yasanm uygulanmasuıda adalet mekanizması içinde şikâyetler oldu. Bunlan sı- ralamak, asıl sorunu dikkatten kaçırma tehlike- sı yaratabılir. Bir sonuç açık ve seçiktir: Bu ya- sa -her türlü aksaklığına rağmen- çek kullanıp borcunu ödememek ısteğinde olanlan hizaya getinruştir. Öte yandan çek, bir borç senedi değıldir. Çek bir ödeme aracıdır. Borçlu alacaklıya çek keşi- de ettiğinde, parasınm bankada olduğunu, ora- dan alabıleceğını ifade etmektedir. Bu niteliği ile çek, bir sözleşmeden doğan borcu yenne geti- rememek değildir. Bu nedenle bu olguyu doğru tespit edip doğru hukuki oonuçlara bağlamak, hu- kukun görevıdir. Hukuk. sosyal olaylara çözüm ürehne sanatı ise, ürefılecek çözüm karşılıksız çeki yürürlükteki yasadaki biçimde cezalandır- maktan geçer. Durum böyle ıken, kaışılıksız çeki suç olmak- tan çıkarmak, göstermelik para cezasına bağla- mak, bunu da kamu alacaklan yasasuıa göre tah- sil etmeyı öngören bır değışiklik yapmak, en kı- sa anlatımı ıle anayasanuı 38. maddesıne ekle- nen hükmü yanlış anlamaktır Bu yasal değişUdikyapıhrsa. ne otur? Ce\ ap çok açık. Ülke karşılıksız çek cehennemine döner, zaten krizden başı dönen piyasa arapsaçı olur. Devlet, suçlulara kaçmalan için altından köprü- ler kurmuş olur; devletin otoritesini yerle bir eden "çekmafyası"na gün doğar. Hukukun dev- let tarafindan yaratılmadığı ortamlarda, başka ki- şilerin kendi hukuklannı egemen kılacaklann- dan kuşku duyulamaz. Bir siyasi partinin kapatılmasında odak olma Bu konuda anayasanuı 69/6. maddesine bır cümle eklenmıştir. Bu madde, temellı kapatma için odak olmayı düzenlemektedir. Eklenen cüm- le, hangi eylemlerin odak ohna sayılacağını ta- nımlamaktadır. Bunun hukuk terminolojisinde- ki adı yasal faraziyedir. Yargı organlan bu tanı- mın dışına çıkamaz. Bu hüküm Anayasa Mah- kemesı için de bağlayıcıdır. Hatırlanacağı üzere, AYM Fazilet Partisi da- vasında. Siyasal Partiler Yasası'ndakı odak ol- ma maddesini iptal etmiş, bu durumu kendisi- nin yorumlayacağını belirtmişri. Anayasaya ek- lenen hüküm, yasal faraziye kesinlıği içinde ko- nuya açıklık gerirmektedir. TBMM'nin af yetkisi 87. maddedekı, u Anayasanın 14. maddesinde- ki fıülerden dolayı hüküm giyenler hariç olmak üzere" ibaresı kaldırılmıştır. Bunun anlamı, TBMM'nin, dılerse, siyasal suçlar için de ge- nel'özel af yetkisini kullanabilmesidir. Bu konuda geçici bir maddeyle ilginç bir hü- küm getirilmektedir. Buna göre anayasada de- ğişiklık yapan yasanın yürürlüğe gırmesinden ön- ce 14. madde kapsamındakı fıillen işleyenler hakkında değişiklikuygulanmayacaktır. Demek ki, geçmişte meydana gelen bazı olaylar için TBMM'nin yetkisinin genişlemesi ıstenmemek- tedır. Buraya kadar, üzerinde uyuşulan ve ger- çekleştırilen anayasa değişikliklenni kısaca be- lirtmeye çalıştun. Bu noktada anayasada yapıl- ması gereken ıyileştirmeler neler olabılir, soru- suna cevap aramaktır. Yarın: Yargıç bağımsızlığı
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle