Katalog

SAYFA + CUMHURİYET 21 KASIM 2002 PERŞEMBE OLAYLAR VE GORUŞLERolay.gorusa cumhuriyet.com.tr Türkiye Avrupa'nın Aynlmaz Parçasıdır... Türkıye'nın \vrupah olduğunu kabul eden Batıh tanhçı ve ya- zarlardan, Turkıye'de muhabırlık yapmış olan gazetecı yazar Rıchard F Peters'tn 'Turklenn Tanhı' adlı kıtabında guçlu bır şekılde behrtıldığı gıbı 'Turkıye bugun Avrupa'nın, Batı Avra- pa'nm hatta Batı dunyasının aynlmaz bır parçasıdır' Tevfik ÜNAYDKS£me/t// Buyukelç, T urkıve'nın A\Tupa Bırh- ğı uyelığıne oteden ben karşı olan, A\Tupa Kon- vaikiyonu Başkanı, es- kı Fransa cumhurbaş- lcanlanndan Valeri Giscard d'Esta- ing'ın geçen hafta Türkıye'nın uye- lıgı konusunda medyada yayımla- nan goruşlen gerek Turkıye'de, ge- rek çoğu yabarıcı çevrelerde tepkıy- lekarşılandı G d'Estaıng'ınTurkı- ye'ye karşı besledığı duygular zaten bılmıyor Ancak, Fransa Cumhur- başkanlığı'na kadar yukselmış \e AB Konvansıyonu Başkanlığı'nı ust- lenmış bır kırnsenın bu kadar dar gö- riişlu, fanatik tutumlu olmasını ya- dırgamamak olası değıl Amad'Es- taıng'ın Turkıye'ye karşı tutumu ve kışılığı hakkında bıraz olsun fıkır safubı olanlar, kendısırun Türkıye'nın AB uyelığı konusundakı sozlenru pek de yadırgamazlar G d'Estaıng'ın kışılığıne ılışkın bılgılennıze tamamlayıcı katkıda bulunmak ıstıyorum 1974 Temmuzu'nda Yunan cunta- sının Kıbns'ı Yunanıstan'a katma (Enosıs) amacıyla Kıbns'ta gınştı- ğı darbe uzenne Türkıye'nın adaya mudahalesı vesılesıyle o zarnan Fran- sa Cumhurbaşkanı olan G d'Esta- ıng, Fransa televızyonunda yaprığı bır konuşmada, Kıbns anlaşmazh- ğına değınerek "Taraflardan biri NATO içinde müttefiknniz olan Tiır- Idye, oburu ise NATO'da BaO uy gar- hğının temeuni oluşturan değerierin kaynaklandığL, aynı dini paylaşüğı- mız, dinrnizi borçlu bulunduğumuz Yunanistan" \b ovucu sozlerle da- ha o zaman Turkıye 'ye karşı duygu- lannı belh etmış, ancak Türkıye'nın adaya haklı mudahalesının nedenı- ne değınmemıştı Fransa Cumhurbaş- kanı'nın bu taraflı tutumundan soz ettığım bır yabancı dıplomat, o za- man Pans'te surgunde bulunan es- kı Yunanıstan Başbakanı Karaman- Bs'ın G d'Estaıng'ın yakın dostu olduğunu ve kız kardeşının Kara- manlıs ıle ılışkısının bulunduğunu, bu nedenle kendısının Yunan yanda- şı olmasını yadırgamamak gerektı- ğını sov lemıştı G.dEstaing'inkişfliğihakkmdaşu hususu da beHrtmekte yarar var: G. d'Estaing'in cumhurbaşkanhğı sı- rasuıda Orta Afrika dev letme > apü- ğızharette, çavuşken kendınıgene- ral, sonra mareşal, daha sonra da imparator ilan eden Bokassa'dan al- dığıyüktü hediyeler Fransa'da büyiik bir skandala neden obnuş ve başka nedenlerin yanı sıra bu skandalın da etkısıyle kendisı ikinci cunıhurbaş- kanhğı seçimini kavbetmiştir. G d Estaıng gıbı Türkıye'nın uye- lığıne karşı çıkanlar, coğrafya ve ta- nhsel gerçeklen bılmezden gelıyor- lar Orneğın, AB uyelığıne adaylar- dan Kıbns, coğrafya bakımından Avrupa'nın değıl Asya'nın bu" par- çasıdır Aynışey Türkıye'nın burnu dıbındekı Yunanıstan 'uı Ege adala- n ıçın de soylenebılır Aynca, Kuzey Kıbns dahıl adanın yuzolçumu 9 241 km2, nufiısu ıse Tuıklerle bırlıkte 750 bın dolaylann- dadır Buna karşılık, Türkıye'nın \vrupa'dakı bolumu olan Trakya'nın yuzolçumu 23 764 km2, nufusu ıse tstanbul dahıl lOmılyonunçokuze- nndedır Kaldı kı, TurkiyeAvnıpa- sı Trakya, gerek yuzolçumu gerek- se nufusu bakımından AB uyesı ya da aday ulkelenn çoğundan daha bu- yuktur Orneğın, AB üyesı Luksem- burg'un yuzolçumu 4 418 km2. nu- fusu ıse 300 bın dolaylanndadır Or- neklen çoğaltmaya gerek yok, ancak şunu da belırtmekte yarar \ar Tür- kiye Avrupasrndaki nüftıs, Polonva dışındakiada) ulkelerin nüfuslann- dan fazladır. G d'Estaıng ın ılen surduğunun tersıne Trakya'dakı Turk nufusu Turkıye genelının yuzde 5'ı değıl, yaklaşık yuzde 15'ıdır G d'Estaıng Turkıye'nın AB uyelığı- ne karşı bır başka neden olarak da başkent Ankara'nın Asya'da olduğu- nu soyluyor Bu saçma mantığa gore Turkıye Cumhunyetı. başkenhnı Istanbul'da alıkoysaydıdemekkı <\vrupah sayı- lacaktı' Ote yandan, ılgılı çevreler gerektığınde Avrupa sınınnın Tür- kıye'nın doğusundan geçtığını ılen surer, Turkıye karşıtı kımılen ıse AB'nın Iran, Irak ve Sunye ıle sınır- daş olmak ıstemedığını soylerler Boyle bır gerekçeyı ılen surenlenn cıddıyeh hakkında bdmem kı ne soy- lenebılır Tanhsel açıdan da Turkıye"nın öburlen kadar Avrupalı olduğunu ılen surmeye hakkı vardır Osman- lı Imparatorluğu beş yuzyıldan faz- la Avrupa'nın onemlı bır bolümune sahıp olmuştur Çokuş donemınde de ımparator- luğun Avrupa'dakı topraklan Fran- sa dahıl Avrupah dev letlerce ya Do- ğu Avrupa ya da Avrupa Turkıyesı olarak kabul edılmıştır Aynca, Ber- lın Kongresı'ne (1876-78) ılışkın gelışmelerde bu husus behrgin bir bi- çimde gorühnektedır. Kaldı kı, 19 yuzyılın ıkıncı yansından sonra Os- manlı Devletı, Avrupa de\ letlennce daıma Avrupa'nm hasta adamı ola- rak nıtelendınlmıştır G d'Estaıng'ın \ e onun gıbı duşunenlenn bu man- tığına gore, Turkıye hasta olunca Avrupalı, sağhklı olunca Asyah sa- yılıyor Nedense kımı ınsanlar ba- zı gerçeklen kabul etmek ısteme- yınce ulkelennın yonetımlennde so- rumluluk ustlenseler bıle boyle man- tıksızlıklara duşebılıyor, saçmala- yabılıyorlar Gozden kaçan bır hu- sus da şu Osmanlı Imparatorluğu başlangıcından ıtıbaren duşunce bı- çımı yonunden, o zamanın onde ge- len Avrupa de\ letlennden çok daha uygar davranmış, ulkesınde yaşa- yan Hınstıyanlann dınlenne, dılle- nne, kulturlenne dokunmamış, on- lara obur Avrupa de\ letlennın, Mus- lumanlardan esırgedığı hoşgoruyu fazlasıyla gosterebılmıştır Osman- h'nın bu hoşgorusu, Avrupa ulkele- nnın ıstısmanna yol açmış ve ımpa- ratorluğun parçaİanmasının başhca nedenını oluşturmuştur Çeşıtlı ulus- lann bırbınyle kaynaştığı, yenı bır dunya anlayışının guçlendığı gunu- muzde bazılannın hâlâ Haçlı zıhnı- yetını surdurmelennı anlamak kuş- kusuz olanaksızdır Turkıye çeşıtlı Avrupa kuruluşla- nnda ve Avrupa'nın savunmasını ustlenen NATO'da Avrupah kabul edılmesıne karşın, AB'ye uyelığı konusunda coğrafya, nufus, dın gı- bı bahanelerle uyelığıne karşı çıkıl- ması, herhalde buyuk bu- haksızlık- tır G d'Estaıng demecınde başka saçmalıklar arasında, Turkıye'nın uyelığının Avrupa Bırlığı'nın sonu olacağuu da ılen suruyor AB yetkılılennın ve ozellıkle Fran- sa Başbakanı'nın da aralannda bu- lunduğu bırçok yabancı sıyasetçı- nınG d'Estaıng'ın goruşlenne kar- şı gosterdıklen tepkılenn yanı sıra, AB' nın Hınstıyan demokratlar dışın- dakı gruplann sozculen de tepkıle- nnı "Asü G. d'Estaing'in sözleri A* - rupa Bnüği'nin sonu ohır" sozleny- le dıle getınnışlerdır Doğnı olan da herhalde bu goruştur Avrupa Bırhğı olçutlen sıyasal ve ekonomıktır Kendıneozgudeğerler ıçensınde, kenduıı Bahlı ve Avrupa- lı goren Turkıye, bırlık ıçın aranan koşullan ıçtenlıkle ve cıddıyetle ye- nne getınyor Bu yolda da Turkıye bırhaylı yol almış durumdadır Av- rupa'nın Turkıye'nın uyelığı konu- sundakı ölçutlenn otesınde bazı en- dışelennın olduğu kuşkusuz An- cak, bu endışeler ustesınden gelı- nebılecek, Turkıye'nın uyelığıne karşı kullanılamayacak turden yer- sız endışelerdır Turkıye'nın Avrupalı olduğunu kabul eden Batıh tanhçı ve yazarlar- dan. Turkıye'de muhabırlık yapmış olan gazetecı yazar Rkhard F. Pe- ters'ın "Türklerin Tarihi" adlı kıta- bında guçlu bır şekılde behrtıldığı gıbı "Türkhe bugün Avrupa'nın, Ban Avrupa'nm hatta Ban dünyasmın aynlmaz bır parçasKÜr." DÜZELTME: Prof Dr Turkân Saylan'ın dun 2 sayfada "Türkiye Gefeceğmilstiyor"başlıkh yazısında "... nufus ticareti, partizanhk \1u." tumcesındekı "Nufus" sozu "Nüfuz" olacaktı Duzeltınz T oplumun sosyal kurumlanndan bın olarak kabul edılen eğıtım kurumu- nun, toplumdan her bıreym yaşamı- nı surdurmek, toplumsal uyelık gorev - lennı yerıne getırmek, toplumda kendıne bır ko- num sağlamak ıçın gereklı davTanışlan kazan- dırmak gıbı ışlev len bulunmaktadır Genel olarak bu temel ışlevlenn gerçekleş- tınlmesı, onceden belırlenmış amaçlanna uy- gun olarak eğıtmek ıstedığı oğrencılere, yenı davTanışlar kazandıracak ya da ıstenmeyen dav- ranışlannı kaldıracak yaşantılar sunan bır sıs- tem olarak oncelıklı okullann varlığına bağlı- dır Okullanmızın amaçlan doğrultusunda ya- şatılmalan ıçın yonehcısıyle, oğretnıenıyle ve oğrencısıyle bırtakım nıtehklere sahıp olması gerekmektedır Bunlann başında, yaygın bır bıçımde yenı kavTamlar, yontemler ve yenı ça- hşmabıçımlennınbulunması anlamındakı ya- raocınk gehnektedır Çunku gerek toplum. gerekse bıreylenn ya- ratıcı davTanış sergılemelen, çoğunlukla zo- runluluk gostermektedır Yaratıcılığı doğuran buçok toplumsal koşul vardır Bu koşullann ba- şında değişim gelmektedır Değışım bır olgu olup belırlı gereksınunlen daha ıyı karşılamak ıçuı ortaya çıkar Değışımı yonlendırebılen ya da en azından bu olguya uyum sağlayabılenler ıçın olanaklar yaraür Ona uyum sağlayamayanlar Okullarımızda Yaratıcılık... Yaratıcıhğı doğıu-an bırçok toplumsal koşul \ardır Bu koşullann başında değışım gelmektedır Değışım bır olgu olup, belırlı gereksınımlen daha ıyı karşılamak ıçın ortaya çıkar Hasan GUNEŞ Inonu Umversıtesı Eğıtım Fakultesı Eğıtım Bılımı Uzmanı ıse kaybederler Çunku her yenılık, çozumu bı- luımeyen sorunlan berabennde gennr Son yıl- larda butun dunyada buyuk bır değışım yaşan- makta, ış dunyasmda kultur ve pohtıkaya ka- dar her alanda yenı gereksınmeler. sorunlar ve ıstemler(talepler)oluşmaktadır Bueğıhmınge- lecekte de artarak devam edeceğmı duşunur- sek yarahcılığımıza her geçen gun daha çok ge- reksınım duyacağımız sonucuna vanlabıhr Eğer yaratıcıhğa gıttıkçe gereksınım duyu- lacağuıın farkında olursak toplumumuz, yara- tıcılığuı getınsı bakımından başka toplumlara gore daha fazla ustun duruma geçecektır Çun- ku kendı ınsanlan arasından yaratıcı kapasıte- sı olanlan seçmesını, yetıştınp gelıştırmesını, ozendırmesını en ıyı bılen toplumlar, obur top- lumlar arasında çok kazançlı bır konuma ge- lebılırler Zamanımızuı ulaşım, ıletışım ve ure- tım araçlan gorece çok az sayıdakı kışılenn yaratıcı düşuncelennın urunudurler Turk eğıtım sıstemının yapısı ve ona uygu- lamalanyla yon veren ust duzey yetkılılenn sağlayacağı ortam onemhdır Bu ıdeal ortamın temel nıtelıklen eşıtlık, adalet ve ozgurluktur Ancak okul yonetıcılen eğıtım sıstemımızde ya- ratıcı ohnaktan çok, kalıplaşmış kararlan ızle- mektedırler Eğer okul yonetıcılenmızden ya- ratıcı olmalan beklenıyorsaorgutlenme karar verme yetkılennm arttınbnası gerekmektedır Ote yandan oğretmenlenn yaratıcı bır davra- nışa sahıp olmalan buyuk olçude eğıtım dız- gemızın (sıstemımızın) yapısının >anında, okul yonetıcılennın okulda yaratacaklan ıklıme bağ- lı olacaktır Oğretmenlenn kendılennı "ruhsal güven" ıçınde duyumsayacaklan ıklım gerek- lıdır Oğretme-oğrenme surecının merkezınde yer alan oğrencılenmızm yaratıcı kapasıtele- nnın açığa çıkanhnasuıda temel rol oğretmen- lerımıze duşmektedır Eğeroğretmenler,oğren- cılenn yaptıklan davTanışlan "doğnı" yap- malan ıçın ısrarh olmaz olmaya zorlamaz, başkalanyla karşılaştırmaz, merakının kınl- masına yol açmazsa yaratıcıhğa yonlendırır Aynı zamanda oğrencılen venı deneyımlere hazırlar, yanlış davranışlara karşı denetımı amaçlayan ceza yontemı yenne, onlan uret- ken davTanışlara donuşturmenın yollannı arar- sa, oğrencılenn yaratıcı bır davTanış ıçınde ol- malanna katkıda bulunabıhr Okullanmızda yaratıcılık surecınde, Turk eğıtım dızgesının vapısını, etkısını goz ardı et- mek olanak dışıdır Bu nedenle, eğıtım dızge- sı karar verme yetkılennı aktararak demokra- hk bır \ apıya sahıp olmalı, eğıtım orgutlenmı- zın yaratıcı personelın ışlendınlmesı (ıstıhda- mı) yoluna gıdılmeh Okul yonetıcılığı bır uz- manlık alanı kabul edılmeh, bu yonde eğıtıl- mış yonetıcıler okullann yonetımıne getınl- melı, oğretmenlenn yaraşır olduklan saygın- lıklannı, ızlenen polıtıkalarla arttırma yoluna gıdılmehdır Bunlann dışında, yıllarca okullanmızda ya- ratıcılığın gelışımınde bır guç olarak kabul edılmesı gereken araştırmacılann, bıhmsel ça- lışmalan ne yazık kı pek onemsendığı soy- lenemez Bugun ulusal eğıtım dızgemımızde yaşanan sorunlar, bu savı kanıtlar nıtelıktedır Üniversitede Cami... PlDf. Dr. TahİT HATİPOĞLU TÜMOD Genel Başka, A k Partı'nın ezıcı bır ço- ğunlukla ıktıdara gel- mesıyle unıversıteler- dekı mescıt, camı ve turban ko- nulan yenıden gundeme gelecek- tır dıye duşunuyor ve ılgılılen bıl- gılendınp uyarmak ıstıyoruz Sıyasal Islamın onemlı ısteğı, turbandan once, üniversitede mescıt ve camı açılmasıdır Bu bağlamda unıversıtede ılk mes- cıt, tU Hukuk Fakultesı Deka- nı Prof Dr Hıfza Timur'un (1957-1959) ıznıyle, "masum istek" olarak gorulerek fakulte- nın bır odasında açılmıştır Bu mescıt rektor Prof Dr SıddıkSa- mi Onar (1959-1963) tarafın- dan "laik ümversiteye uygun de- p"gerekçesıyle 19*60 Şubat'ın- da kapatılmıştır Bu olay gunun gencı guçlennce kınanmış ve unıversıteden 1007 oğrencı un- za toplayarak donemın başbaka- nı Adnan Menderes'e başvur- muştur 1007oğrencuun"Mes- nı cidimizi isteriz" dıyen dılekçe- len uzenne Menderes, Mılh Eğı- tım Bakanı AdfBenderBoğhı'nu Istanburagondermıştır Bakan açtumayı başaramamıştır Masum bır ıstek gıbı duşunu- lerek açılmasına ızın verılen mescıdın kapatılmasından dokuz yıl sonra, 1968 yılında camı ola- rak Erzurum Ataturk Unıversı- tesı'nde karşımızaçıkmıştır Bu unıversıtenın ıdeolojık yapısını dun de bugun de camı olayı şe- kıllendırmıştır 1970yüındaya- pımı bıten camı, Rektor Kemal Brvıkoğlu' nun "».L nhersite ca- misi gibi çok kıymetn' bir sosyal tesisin yapılması şarrür. Medre- selerin v ârisi olan bu iüm yuva- sında ve kultür şehrinde, hiçbir sapık fikirli kendisine faaliyet sahası ve bannma imkânı bula- mayacaktır..." sozlenyle açıl- mıştır Gerçekten dun de bugun de Bıyıkoğlu'nun sapık fikir de- dığı ınsanca duşuncelen taşıyan kışıler bu unıveresıtede bannma şansı bulamıyorlar Camı açılması, tıpkı turban olayı gıbı, YOK donemınde bu- tun unıversıtelerde ohnuştur Uç buyuk kent dışındakı unıversı- telenn çoğunda gorkemlı bır- kaç camı, pek çoğunun her bı- nasında mescıt bulunmaktadır Camı açılması olayının YOK donemınde canlanması rastlan- tı sonucu olamaz 1980 karşı devrimi camki \e türbancı ide- olojinin >aydması amaçlanyla yapümışür. Amacın gerçekleş- mesınde YOK'un ılk Başkanı Doğramacf nın ozel payı var- dır Bu donemde unıv ersıteler- den solcu ve aydınlanmacı guç- ler temızlenmış, yerlerıne 12 Eylul'un resmı ıdeolojısı olan Turk-lslam Sentezı goruşunu savunan kışıler alınnuştır Bunun boyle olması ıçın gunun başba- kanı Bülent IJlusu tarafından ûmversıtelere bır genelge bıle yollanmıştır YOK Başkanı Doğ- ramacı, rektor ve dekanlan atar- ken, hep bu goruşten olanlan yeğlemıştır Bu kışılenn yaptık- lan tek şey unıv ersıtelennde ya- nşarak camı ve mescıt açmala- ndu- Bunlann hepsınm belgesı vardır 28 Şubat'tan sonra camı açımı hız keser gıbı gorunse de, bugunku YOK Başkanı'nın hoş- gorusu ıçınde, camı v e mescıt ya- pımı surmektedır Aslında, bugun YOK'e kızı- yor gıbı davranan AK Partı'nın, YOK başkanlan Doğramacı, Sağlam ve Gûrüz'e "şükran boreu" vardır Çok kızdıklan Başkan Kemal Gürüz' de, ortu- lu olarak Turk-lslam sentezcı- lenne desteğını odunsuz surdur- mektedır Bu da sonuçta AKP'ye yaramaktadır AKP'ye oy veren kışıler Doğramacı ve ardıllan- nuı ellennde buyumuş gençler- da BupartıGuruz'ekızmama- lı, tersıne "sağol kardeşim" de- melıdır Not Sonrakı yazımız "Üniver- ske\eTurban" uzenne olacak- tır OKTAY AKBAL Satışta olmayan oyku kıtapları yenıden basıldı TARZAN O L P O 6 Basım YALNIZLIK BANA YASAK - 6 Basım ISTtNYE SULARI > Basım KARSI KIYILAR 4 Basım CAN YAYINLARI ERDEMLİ İCRA MÜDÜRLÜĞÜ'NDEN 49 ÖRNEK ÖDEME EMRİNty TEBÜĞİ Dosya No 2002 582 Alacaklı T \ak.ıflar Bankası T A O Vekılı \\ Ümıt AnfOzsoy/Adana Borçlu 1 MuratTonguç 2 Kenm Tan Borç Mıktan 36 114 630 932 TL (Faız ve masraf hanç) Mustenıdat Kredı Sozleşmesı Hesap Ekstresı Borçlulann adresı vapılan araştırmalara rağmen meçhul kaldığından vukanda yazılı borç ve takıp masraflannı ışbu ödeme emnnın teblığ tanhın- den ıtıbaren kanunı \edı gunluk muddete on beş (15) gun ıla\esı ıle vırmı ıkı (22) gun ıçensınde ödemenız (temınatı \ermenız) borcun tamamına veva bır kısmına veva alacakhnm takıbat ıcrası hakkına daır bır ıtırazınız varsa senet altındakı ımza sıze aıt değılse > ıne bu \edı gunluk muddete on beş( 15) gün ılavesı ıle vırmı ıkı (22) gün ıçınde aynca \e açıkça bıldırmenız aksı takdırde ıcra takıbınde bu senedın sızden sadır olmuş sayılacağı ımzayı reddettığınız takdırde mercıı onunde vapılacak duruşmada hazır bulunmanız buna uymazsanız vakı ıtırazınızın muvakkaten kaldınlacağı se- net veva borca ıtırazmızı vazılı veya sozlu olarak ıcra daıresıne >edı gunluk muddete on beş 11 *>) gunluk ılavesı ıle vırmı ıkı (22) gün ıı,ınde bıldır- medığınız takdırde avnı müddet ıçınde llKnın 74 maddesı gereğınce mal bevanında bulunmanız ak;>ı takdırde hapısle tazvık olunacağınız hıç mal beyanında buluranaz veya hakıkate aykın beyanda bulunursanız avnca hapısle cezalandınlacağınız borç odenmez veva ıtıraz edılmezse cebn ıcrava devam edıleceğme daır ıhtan havı odeme emn venne kaım olmak uzere ılanen teblığ olunur 04 11 2002 Basın 70767 PENCERE Devlet Atamalarında Şeyh Gölgesi?.. Bızım kuşağın oğrencılık donemınde lıse tanh kı- taplan cıltlıydı, kurşunı renkte bez kaplamaydı han- gı sınıfta olduğunu anımsamıyonjm bırısınde gor- duğum resmı bugune dek unutamadım Avrupa krallanndan bınsı Papa nın ayağına kapan- mış, kendısını bağışlaması ıçın af dılıyor Koca kral yalvanyor Okuduğumuz bolumun başlığı da ılgınçtı "Papa- larta Krallar Mucadelesı' " Papanın ne askerı vardı Ne sılahı Nasıl yapmtştı bu ışı? • Bınsı çıkıp dıyebılır kı - Boşver canım, geçmış zaman1 Doğrudur; papa ıle kralın mucadelesını, ancak ta- nh kıtabında okuyabılırsın Aydınlanma Ronesans, Refonm'dan onceyaşan- mış Zaman ıçınde uzun bır yolculuk yapmadan Avru- pa tanhınde olaya ulaşmak olanaksız Hırıstıyanlıkta boyle Ya Muslumanlıkta'? • Muslumanlıkta zaman yolculuğuna gerek yok, mekânda kısa bır yolculuk yeterlı1 Turkıye nın do- ğu sınırında bır gumruk kapısından geçıver, karşına ne çıkar^ Iran Şahı Rıza'yı kral, Ayetuliah Humeyni'yı Pa- pa yenne koydun mu tamami Bugun de değışmış bır şey yok Iran'da dının patronu ne cumhurbaşkanı dınlıyor, ne de hukumet Avrupa da kral ıle papa savaşımı tanhtır Oysa bugun Iran da dıncı ıktıdar oylesıne ege- men kı komşumuzun guncel gerçeğı Avrupa'nın uzak tanhıne rahmet okutuyor Turkıye Iran'la sınırdaş Islamda zamane bu 1 • Ulkemızde tarıkatçılık çok partılı rejımden bu ya- na pıtrak gıbı boy attı 'öğretım Bıriığı Devrımı' -28 Şubat'a değın yıkıldığından- devlet eğıtımınde ımam okullanndan çıkanlarla laık okullann oğretımınden ge- çenler arasındakı kavga buyudu Herkesın bıldığı gıbı tarıkatçılığın raconu ıç sıya- setı bıçımlendınr, devlete sarkar NasıP Tarıkat uyesı -ya da murıdı- ıster genel mudur ol- sun, ısteröa/can ısterbaşbakan, ısterdenetçı Mec- lıs Başkanı, musteşar, emnıyet mudüru, valı, kay- makam polıs şefı, unıversıte rektoru dekan, pro- fesor, savcı, yargıç vb doğrudan şeyhıne bağlıdır, sakallının bır dedığını ıkı edemez, hoca efendısının elını ayağını oper, emrı ondan alır Bır Musluman tankata gırmek zorunda değıldır Ama bır kez teşkılata gtrdı mı, sıyasal bır partıye gırmış gıbı olur Çeşıtlı tankatlann ulkemızdekı hantasını çıkaran- lar, Turkıye'nın coğrafyasındakı Ortaçağ topoğraf- yasını da çok ıyı bılııier • Bu topoğrafyayı bılmeden ne sıyaset konuşulabı- lır ne de pıyasa Pekı şımdı yenı ıktıdar devlet orgutlennde atama- lara başlarsa, bu ışın ıçınetankat şeyhlen gırecek mı? Yoksa AKP'lıler gerçekten değışıp şeyhlerını ge- rıde bıraktılar mı' Araştırmacı gazeteci adaylarına çagrı Dünyayı ve Turkiye'yı tanıyan... Geiişmelen izleyen, sorgulayan ve denetleyen... Meslek Ukelenne saygılu.. Toplumsal sorumluluk ve duyarhhk taşıyan... Uğur Mumcu 'nun araştırmacı gazetecihk çizgisını devam ettırecek... Gazetecıler yetıştırmek amacıyla Araştırmacı Gazetecılık Kursu duzenlenrruştır Şu anda bır yerde çalışmayan 25 yaşını aşmamış unıversıte mezunu gençler arasından yuz yuze goruşmeler sonucunda seçılecek adaylara. karşılıksız bursla 3 5 a>lık yoğun bır kuramsal eğıtım venlecektır Kursu başanyla bıürenlere basın kuruluşlannda meslekı deneyımlerını gehştırme olanağı sağlanacaktır Dgüenenlenn Vakfımızdan edınebıleceklen başvuru dosyalarıru son başvuru tanhı olan 20 Aralık 2002'ye kadar teslım etmelen gerekmektedır Pa-ısCaades No 14 Kavakldere 06540 AN KA=IÂ ~e 03121 417 77 20 pbx Faks 0312 41 7 5 ' 4 6 e oosîa umag@umag org İ22VÜR 4. İCR\ MÜDÜRLÜĞÜ'NDEN YENİLEME MUHTTR4ŞININ İLANEN TEBLİĞİDİR Dosya No 2002 834 Alacaklı Tasarruf Mevduatı Sıgorta Fonu vekılı Av Fusun Oğuz Halıtzıva Bul No 1 3 Izmır Borçlu Ahmet Ozturk tsmetpaşa Mah No 43 Antalva Borç 01 09 1999 tanhı ıtıbarıyle 445 400 000 - TL ve fenlen Borcun sebebı Alacak- lı 10 08 2001 tanhlı temiık sozleşmesı ıle dosva ala- cağını temiık almıştır Bu nedenle muvekkıl Tasarruf Mevduatı Sıgorta Fonu alacaklı sıfatını kazanmış olup hakkınızdakı 1999 248 sayılı dosvanın llK'nun 78 TV Y M 101 II maddelen gerefınce venılenme- sıne ve 2002 834 savılı dobva uzennden devamına karar venlmıştır Basın 716* 7 6