19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 21 KASIM 2002 PERŞEMBE 8 HABERLERIN DEVAMI G T J N C E L CÜIVEYT ARCAYÜREK I Başlarafı 1. Sayfada rilebilır" dıyorlar. RTE'nin, TOBB'nin başkanlığında bütün sivil toplum kuruluşlarının Avrupa seferberliği, hele hele kkni TV programcılarının gerilerini yırtarca- sına Batı hayrarlığı, Batı'ya teslimiyetle örülü ça- baları; ışte böyle çoook anlamlı bir sonuç vermiş oluyor. Biz "tarih" diye direnirken, bol tarih sözcüklü "tarihiçin tarih"sloganı sahne aldı. Bu aşamaya gelebılmek, kolay değil, zor. Zoru ancak tek başına RTE iktidarı başarabi- lir! • • • Bana göre kendini tanıtmaya, yalaka sınıfına göre AB'den 12 Aralık'ta müzakere tarihi alma- ya yönelik RTE yıne düşsellik aşamasında. Ufuk turuna Atına durağından başlayalım. Kırmızı halılarserildı yollara, başbakan gibi kar- şılandı falan filan. Bızımki, Simitis'e hoş görünen konuşmalaryaptı. 0 kadar ki, dayanamadı, Türk- Yunan dostluğunu "stratejik işbirliği"ne kadar uzatıverdi. "Tarih isterizzz" dıye direndi, Simitis Kopen- hag'da "tarih için tarih" beklememizin altını çizi- verdi ve... Annan planı da birden ortaya çıkıver- mişken tek başına iktidarla şu Kıbns sorununu Yunan ve Kıbns Rumları doğrultusunda çözü- vermeyi önerdi. Hoş, adamları umutlandıracak söylemler de yok değil. RTE çözümden yana. Yeni Dışişleri Bakanımız 65'lik Yaşar Yakış da daha dün "AB'de tarih alabilmek için Kıbns'ta ödün ver- mekten" söz ediverdi. Bizimki düşsel bir tarih, Yunanlı Ada'yı tümüy- le koparmanın peşinde! ••• Roma'da Italyan çalımı, Madrid'de laiklik der- si. Atina'da önümüze konulan süslü bir zarf için- de yamuk yumuk bir sonuç. Almanya; Başbakan Schröder'in RTE'ye zar zor randevu verdıği söylentileri bir yana. Sonuç, -sanki kimi odak noktaiarı aralarında sözleşmiş- ler gibi- Atina'ya koşut: Schröder de Kopen- hag'da "tarih için tarih" kararı alınabileceğinden dem vuruyor. Alman'ın dilinde Atına söylemi, "ek birsinyal". Yani? Reformlara övgüler, ancak uygulamalann gün- lük hayata yansımasının sağlanması. Kıbns, AGSP gıbı "pürüzlerin" çözümü. Olası bir tarih- teki toplantıda üyelik müzakereleri için olası bir tarih verileceğine ışaret. Bugün Londra. Daha ılımlı ama aynı kapıya çık- ması olası bir durak. Sonuç: Sıfır kere sıfır elde sıfır. Ne ki; geniş yürekli bir genel başkanımız var. Kopenhag'da "tarih" alamayacağımızı uzak görüşlülüğüyle kavramış olacak ki; uçakta otel- de kimi medyaya; "dünkü iktidann sürekli söyle- diği gibi" AB ile ilişkilerimizi gözden geçireceği- mize değinmeden; onca tere, paraya, çabaya karşın "Kopenhag'da tarih alamamamızı hiçbir şey olmamış gibi karşılamaya hazır olduğunu" söyledi. Madrid'den dönerken, Berlin sesimizi duysun diye Alman Frankfurter Allgemeine'ye konuştu. "AB tarih vermekle bir şey kaybetmez. Ben 8 yıl- da AB 'ye tam üye olacağımızı umuyorum. Bu za- manda üzerimize düşen gerekleriyerine getiririz" dedi. Taze iktidann taze görüşü bu. 12 Aralık 2002'de müzakere tarihi alabilsek en erken 2010'da AB'ye tam üye olabileceğız. Müzakereye başlama tarihi 2004'e kalırsa, RTE'ye göre, üyelik 2012'de. Yeni üyeler, daha sonraki katılımcılar Romanya ve Bulgaristan ma- lı çoktaaan götürmüş, atı alan Üsküdar'a çokta- aan geçmiş olacak. Ne gam! • • • Dünkü Güncel'de; Annç'la başlayacak süreç- te "devlet türbanla donanmaya hazır" dedik. Dün sabah bu yargıyı okuduğunuzun üzerinden 2 sa- at geçti geçmedi: TBMM Başkanı Bülent Arınç, AKP'nin ilk icra- atıyla karşımıza çıktı. Cumhurbaşkanı Sezer'ı uğurlamatöreninetür- banlı eşini koluna takarak geldi. Bu, ilk adım. Ar- kası gelecek. Dünden itibaren Arınç, Cumhurbaşkanı vekili. Devletin tepesinde oturuyor. Devlet bir iki gün tür- banlı. Gözünüz aydın olsun. AKP icraatı başladı! Üzücü mstlantı SK MILE (AA) - ABD'nin Alabama eyaletinde, birbirini zi- yarete giden iki kız kardeşin aracı çarpıştı. Kazada kardeşlerin ikisi de öldü. Farklı yönden gelen cipler- den birinin şerit değiş- tirerek diğer cipe çarp- tığı kazada 45 yaşında- ki Sheila Wentworth ile 51 yaşındaki ablası Doris Jean Hall ve Hal- l'un eşi Billy Joe Hall yaşamını yitirdi. Ö Z Ü R : Nilgün Cerrahoğlu'na ait olan giriş değerlendirmesi Landaburu'nun sözleri olarak 1. sayfadaki spota yansımıştır, düzeltir okurlanmızdan özür dileriz. Emekli Edebiyat Öğretmeni MELAHAT BABACAN'I kaybettik. Sevenlerine bildiririz. Cenazesi 21.11.2002 (bugün) Karacaahmet Camii'nde kılınacak ikindi namazından sonra Karacaahmet Mezarlığı'nda toprağa verilecektir. Torunu: Selen Kurbanoğlu Hilton'da toplu namaz AKSU KİMDİR? Yeni kabinede tçişleri Bakanlığf na getirilen Abdülkadir Aksu, Siya- sal Bilgiler Fakülte- si'nde okurken AP Gençlik Kollan'nda ça- lıştı. Babası Milli Nizam Partisi Diyarbakır teşki- latı kuruculanndan olan Aksu,ANAP'ınkurul- duğu yıllarda Turgut özal'ın yanında yer al- dı. ANAP'ın muhafaza- kâr kanadında yer alan Aksu, 1987'de ANAP'tan Diyarbakır Milletvekili oldu. Aynı yıl TBMM Grup Baş- kanvekili olan Aksu, 1989'daIçişleriBakanı oldu. 1995 yılında ANAP'tan yeniden Di- yarbakır Milletvekili ol- du ve Devlet Bakanlığı yaptı. REFAHYOL dö- neminde RP'ye geçen tek ANAPTı rnilletvekili olan Aksu, Refah Parti- si'nde ve daha sonra ku- rulan Fazilet Partisi'nde genel başkan yardımcılı- ğı görevini üstlendı. Fa- zilet Partisi'nin kapatıl- masının ardından kuru- lanAKP'yekatıldı. Bu partide de genel başkan yardımcısı olan Abdül- kadir Aksu, son seçim- lerde de AKP îstanbul Milletvekili olarak par- lamentoya girdi. I Baştarafi 1. Sayfada Meral'in yanı sıra çok sayıda AKP'li ve CH- P'li milletvekili katıldı. Içişleri Bakanı Aksu ve AKP îstanbul Mil- letvekili Mustafa Baş, oruçlarını açtıktan son- ra yemek yedikleri sa- londan çıkarak salonun tam karşısına kurulmuş olan paravanın arkası- na geçtiler. Otelde na- maz kılmak isteyenler için aynlmış bir oda bu- lunmasına karşın Aksu ve beraberindekiler ze- mine serilen örtüler üzerinde namazlannı kıldılar. Bu sırada Ak- su'nun korumalan, gö- rüntü almak isteyen ba- sın mensuplannı engel- lemeye çalıştılar. Aksu ve beraberinde- kiler, namazlannı kıl- dıktan sonra tekrar sa- lona geçerken peşi sıra aralarında AKP Gazi- antep Millervekilleri Nurettin Aktaş ve An- kara Milletvekili Zekai Özcan'ın da bulundu- ğu çok sayıda kişi para- vanın arkasına giderek namaz kıldı. REFAHYOL dönemini ammsattı AKP'li milletvekille- rinin otelde kıldıkları na- maz, REFAHYOL döne- minde yaşanan benzer görüntüleri ammsattı. Dönemin Başbakanı Er- bakan'ın başlannda imamhk yaptığı kabine üyeleri ve milletvekille- ri, ramazanda iftarlannı açtıklan otellerde namaz Otelde namaz kılmak isteyenler için aynlmış oda bulunmasına karşın Aksu ve be- raberindekiler zemine serilen örtûler üzerinde namaz kıldılar. (KEREM GEZER) kılıyorlardı. AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın o dönemde, Ataköy Mavi Marma- ra'da, Erbakan'a imam- lık yaparak kıldırdığı na- maz da geniş yankı bul- muştu. Erdoğan, bu ko- nuda "İmam harip me- zunu olmam nedeniyle ben kıldırdım" açıkla- masuıı yapmıştı. REFAHYOL hükü- metinin 28 Şubat süre- cine giden yolda pek çok uygulaması tartış- ma konusu olmuştu. Bakanlar Kurulu salo- nu, bakanlann namaz kılabileceği şekilde ye- niden düzenlenirken Başbakanlık, bakanlık ve diğer kamu kuruluş- lannda pek çok mescit açılmıştı. Kamu çalı- şanlannın mesai saatle- n de ramazan ayı bo- yunca iftar saatine göre düzenlenmişti. Erbakan'ın en büyük tepkiyi çeken uygula- ması ise Başbakanlık Konutu'nda tarihat şeyhlenne verdiği iftar yemeği olmuştu. Erba- kan, şeylerin konuta sa- nk ve cüppeleriyle gir- mesini ise "yerel kıya- fetler" ıfadesiyle sa- vunmuştu. Bu olay, da- ha sonra Anayasa Mah- kemesi'nce kapatılan RP davasında dayanak gösterilen başlıca un- surlardan olmuştu. Sezer'i türbanh eşiyle uğurladı I Baştarafi 1. Sayfada Annç ve eşinin de aralannda bulunduğu protokol ile teker teker el sıkıştılar. Sezer, daha sonra yanına TBMM Başkanı Annç"ı alarak gezisine ilişkin basın açıklaması yaptı. Açıkla- manın ardından Annç ve eşi, uçağa kadar eşlik ettikleri Cumhurbaşkanı ve eşini çiçek vererek uğurladılar. Bu sırada Cumhurbaşkanı ve eşi ile Annç ve eşi, 4'lü fotoğraf çektirdiler. Cumhurbaşkanı Sezer' in uçağmın kalkmasınm ardından TBMM Başkanı Annç'a soru sormak isteyen gazeteciler ile korumalar arasında küçük çap- lı bir izdiham yaşandı. Annç, sorulan yanıtlamadan havaala- nmdan aynldı. Yeni sorunlar gündemde Annç'ın dünkü uğurlama tö- renine türbanh eşiyle birlikte katılması, bundan sonraki res- mi törenlerde de benzer görün- tüler yaşanacağının işaretini verdi. Devlet protokolünün Cumhurbaşkanı'ndan sonra 2. sırasında yer alan TBMM Baş- kanı, başta TBMM'nın kuruluş yıldönümleri olmak üzere bir- çok resmi kabule eşiyle birlikte ev sahipliği yapıyor. Annç'ın 23 Nisan resepsiyonuna türbanlı eşiyle birlikte evsahipliği yap- masının sıkıntı yaratacağına dikkat çekiliyor. Geçmiş açıklamalannda "Ba- şörtüsü bayrağımızdır. Başör- rüsü sorununu çözmek boynu- muzun borcudur" diyen Annç. son dönemde de "Benim inan- cım, eşimin yaşantısı hiç kim- seyi ilgilendirmez, kimseye he- sap vermek zorunda de^lim" açıklamasını yaparak türban ko- nusundaki gerilimi tırmandıra- cağmın işaretini verdi. RP'nin kapatılma gerekçeleri arasında da rürban tartışmalan- nın önemli bir yeri bulunuyor. RP iddianamesinde, "Okullar- da öğrencilerin dinsel kural- ların emrettiği biçimde takı- lan başörtüsü ile bulunmaları- nın laiklik ilkesine aykırı ol- duğu kesinleşmiş yiiksek mahkeme kararlarıyla belge- lenmesine rağmen. Genel Baş- kan Necmettm Erbakan dahü. RP'nin rüm yöneticileri, ken- dilerine oy getirdiği inancıyla hemen her konuşmalarında okullarda ve hatta devlet da- irelerinde başörtüsü ile öğre- nim görme ve çahşmanın ana- yasal bir hak olduğunu ısrar- la iddia ederek halkı kışkırt- mışlar, eylemler düzenlemiş- Ierdir" ifadesi yer almıştı. Soykınm iddiasına yumuşak yanıt AKP lideri Erdoğan, Türkiye'nin soykınm iddialarını kabul edip etmeyeceği sorusuna 'Her şeyden önce Ermeni soykırımı var mı, onun cevabını bulmak lazım' diye yanıt verdi BRÜKSEL (Cumhuriyet) - AKP Genel Başkanı Recep Ta- yip Erdoğan. Ermeni soykınmı iddialannı Türkiye'nin kabul edip etmeyeceği sorusunu yanıt- larken "Her şeyden önce Er- meni soykırımı var mı, onun cevabını bulmak lazım" dedi. Erdoğan, dün Brüksel'de AB Komisyonu Başkanı Ronıano Prodi ile görüşmesinin ardından düzenlenen basın toplantısında sözde Ermeni soykınmı ıddiala- nyla ilgili soruya yumuşak bir üslup kullanarak yanıt vermesi dikkat çekti. Erdoğan, bir gaze- tecinin, "Ermeni soykırımını Türldye kabul edecek mi" so- rusuna, "Tartışma konusu olan bu konuda, her şeyden önce Ermeni soykırımı var mı. onun cevabını bulmak lazım. Ger- çek yanıtı bulmadan böyle bir soruyu kabul etmek söz konu- su değil" yanıtını verdi. Avrupa siyasetinin merkezi Brükseî'de bulunmaktan mem- nunluk duyduklannı belirten Er- doğan, Türkiye'nin müzakere takvimi abnası gerektiği görüşü- nü Prodi'ye aktardığını kaydet- ti. Erdoğan, "İnşallah, 12 Ara- lık zirvesi AB'de gerçek anlam- da farklı bir dönemin başla- masına vesile olur" dedi. Prodi ise tarih verilip verilmeyeceği sonısuna, Türkiye'nin Kopen- hag kriterlerini yerine getirmek konusunda eksiklikleri bulundu- ğunu söyleyerek yanıt verdi. Erdoğan'dan 'yanlış' azar Tayyip Erdoğan, Brüksel'deki ilk basın toplantısı sırasında ya- bancı gazetecileri azarladı. Er- doğan, Belçika Başbakanı Guy Verhofstadt ile görüşmesinin ardından düzenlediği basın top- lantısında, "AB'ye Hıristiyan kulübü dediniz. O zaman für- kiye de Müslüman kulübü mü" sorusuna "Çok alakasız bir soru. Bir defa Türkiye bir devlet. Bu ülkede yaşayanla- rın büyük çoğunluğu Müslü- man.AB ise bir oluşum" yanı- tını verdi. Yabancı bir gazetecinin, "Si- zin dışınızda tslami, demokra- tik olmayan bir parti, bir son- raki seçimde zafer kazanabiür mi" sorusuna, "Siz bizi ne za- mandan beri tamyorsunuz" sorusuyla karşılık veren Erdo- ğan, "AKP kurulduğundan bu yana din eksenli bir parti ol- madığını ifade ederek gelnıişti. İslami bir parti olmaz. bu ifa- de yanlıştır. Çünkü İslam hata kabul etmez. Partilerin hatası olabilir. Bazı art niyetli yaban- cı basın, bizi böyle göstermeye gayret ediyor" diye konuştu. Hisarcıklıoğlu uyardı TOBB Başkanı Rifat Hisar- cıklıoğlu'nun. yanıda oturan Er- doğan'a soruyu yanlış anladığı- nı söyleyip düzeltmesi üzerine Erdoğan, gazeteciye, "O zaman yanlış anlaşılma var. Bundan dolayı özür diliyorum sizden. Ben inanıyorom ki kolay ko- lay böyle bir fırsat doğmaz. Çünkü Türkiye'de aşırüıklara değil yolun ortasını bulanlara halkımız prim veriyor" dedi. Erdoğan, bir başka soru üzeri- ne, "gizli ajanda" diye bir ajan- danın söz konusu olmadığım, her şeyin açık. şeffaf ve saydam olduğunu söyledi. Akgündüz'ün dokunulmazlığı Fezleke geldi gözlerTBMM'de AP tarih önermedi ANKARA (Cum- huriyet Bürosu) - Si- irt'ten bağımsız millet- vekili seçilen Fadıl Ak- gündüz hakkındaki do- kunulmazhk fezlekesi Adalet Bakanlığı'nda bekletılmeden Başba- kanlık'a gönderildi. TBMM'de Akgün- düz'ün dokunulmazlı- ğının kaldınlması du- rumunda hakkındaki dosya Yargıtay'a gide- cek. Yargıtay Cumhuri- yet Başsavcısı Sabih Kanadoğlu tarafından dokunulmazlığının kaldınhnası için fezle- ke hazırlanan Fadıl Ak- gündüz hakkındaki iş- lemler hızla ilerliyor. Akgündüz'ün doku- nulmazlığının kaldınl- masına ilişkin fezleke Adalet Bakanlığfnda bekletilmeden Başba- kanlık'a gönderildi. Fadıl Akgündüz ile il- gili yargı sürecinin de- vam edebilmesi için TBMM'de dokunul- mazlığının kaldınlması gerekiyor. • Baştarafi 1. Sayfada reformlara karşın müzakere tarihi öne- rilmeyen raporda AP, Kıbns konusu, in- san haklan, dinsel özgürlükler, etnik ve dinsel azınlıklann korunması, mevcut sınır sorunlannın çözümü için Türki- ye"den daha fazla adım atmasını ve ger- çekleştirilen reformlann bir an önce uy- gulamaya geçirilmesini istedi. Türkiye'nin BM çerçevesinde Kıbns sorununun çözümü için adım arması ge- rektiği uyansının yapıldığı genişleme raporunda, AB Komisyonu'nun Türkiye için geliştirilmiş yeni bir mali strateji oluşturması da önerildi. Raporun Kıbns bölümünde BM Genel Sekreteri'nin son çözüm planının gerisinde, Rum tezleri- ne dayalı önerilerin sıralanması dikkat çekti. AP raporunda, Kıbns'ın "yeni- den birleşmiş ve tek bir egemenlik al- tında" AB'ye üye olmasının umut edil- diği belirtilerek yıl sonuna kadar soru- na çözüm bıılunamaması durumunda Helsinki kararlan çerçevesinde Kıb- ns'ın üyeliği konusunda ilerleme bek- lentisi ifade edildi. AP Liberal Demokrat Grup Başkanı Graham Watson, Cumhuriyet'in sorula- nnı yanıtlarken Türkiye'ye yıl sonunda müzakere tarihi verilmesinin olası olma- dığım, ancak ilerleme sağlanması duru- munda Kopenhag Zirvesi'nde en kötü olasıhkla Türkiye'ye "tarih için tarih verilmesi" gerektiğım \-urguladi. "Tür- kiye aday bir ülkedir ve diğer aday ül- kelerle eşit muamele görmelidir. Tür- kiye Kopenhag Kriterleri'ni karşıladı- ğında müzakere tarihi almalıdır" gö- rüşünü dile getiren Watson, Abdullah Gül'ün AB öncelikleri arasında önemli reformlan sıralamasından memnuniyet duyduklannı belirtirken bunlann uygu- lamaya geçirilebilmesi durumunda Yu- nanistan'ın dönem başkanlığı dönemin- de 2003'te Türkiye'ye müzakere tarihi verilmesi gerektiğini voırguladı. GUNDEM MUSTAFA BALBAY • Baştarafi 1. Sayfada Hükümetin genel görünümüne baktığımızda, devlet katında neler yapmamak gerektiği konusun- da sonsuz bir deneyime sahip olduğunu görüyo- ruz! Abdullah Gül'den başlarsak... REFAHYOL hükü- meti döneminde, Erbakan la Libya seferine çıktık- larında, Kaddafi'nin çadırında karşı karşıya kaldık- ları tablo ılginçti. Kaddafi. "Erbakan benim başka- nı bulunduğum örgütteyardımcımdır" diyordu. Gül de Erbakan'ın hemen yanında olup bitenleri izli- yordu! Gül, Türkiye Cumhuriyetı Başbakanı'nın neler yapmaması gerektığini sanırız Erbakan'dan çok iyi öğrenmiştir. Başbakan Yardımcısı Ertuğrul Yalçınbayır siya- si yelpazemizın hemen her rengını tanıyor. 1980 öncesi CHP'de başlayan siyası yaşamı, 9O'lı yıllar- da RP'de milletvekili olarak ivme kazandı. Bir ara ANAP saflarında yer aldı. Sonra FP, derken AKP... Görevi de eski Genel Başkanı Mesut Yılmaz dan devraldı. Yalçınbayır, siyasi partının devlet kurum- lanna karşı tutumunun ne olması gerektiği konu- sunda geniş bir deneyim sahibi! Adalet Bakanı Cemil Çiçek, FP'nin kapatılması davasında bu partinin savunmanlığını üstlendi. Id- dianameye karşı savunmayı yazdı. Şımdi deyim ye- rindeyse masanın öteki tarafına geçti. Çiçek de bir partinin nasıl ve neden kapatıldığını yaşayarak gör- dü ve AKP'ye de yararlı olabilecek deneyimler ka- zandı. 5 bakanlı ekonomi! Erkan Mumcu'nun deneyimi de yadsınamaz. Turizm Bakanlığı'nın durumuna baktıktan sonra, "Bubakanlığılağvetmeklazım"demişti. Dileriz Mil- lı Eğitim Bakanlığı'na da aynı gözle bakmaz. Ancak Mumcu'nun asıl deneyimi bir genel başkanın nasıl olmaması gerektiği konusunda odaklanıyor. Mesut Yılmaz'ın askerlerle gergın olduğu bir dö- nemde, zamanın Içişleri Bakanı Sadettin Tantan'ın yerine Mumcu vekâlet ediyordu. Yılmaz, Mum- cu'dan askerlerin açıklama yapmamasına ilişkin bir genelgeyi imzalamasını istemiş, ortam gerilmişti. Mumcu'nun deneyimlerini sıralamakla bitmez a- ma, eğitimin siyası kazanımlara kurban edilmesi halinde ne olduğunu gördü, diyebihriz. Milli Savunma Bakanı Vecdi Gönül'ün bu görev- de zorlanacağını sanmıyoruz. 30 yılı aşkın süredir Emniyet Genel Müdürlüğu'nden Izmır, Ankara va- liliklerine, YÖK kurucu üyeliğinden Sayıştay Baş- kanlığı'na kadar devletin her katında görev alan Gönül, şimdi de askeriyeye hizmet edecek... Gö- nül'ün en büyük deneyimi ise Sayıştay ve benzeri denetım mekanizmalarının işlevsizleştirilmesiyle nelerin olduğudur! Devlet Bakanı Prof. Dr. Beşir Atalay özellıkle üni- versite eğitimi konusunda deneyimli. Atalay, Kırık- kale Üniversitesi kurucu rektörüydü. Laboratuvar- ları mescit haline getırmesi bir yana, en iyi devlet yöneticisi olarak Humeyni'yi görmesiyle öne çıktı. Atalay bu deneyimlerini yeni bir YÖK Yasası'yla ya- şama geçirmeye hazırlanıyor olmalı! Hükümetin ekonomideki deneyimleri de sağlam görunüyor. Sanayi ve Ticaret Bakanı Ali Coşkun, Hazine kaynakları verimsiz yatırımlara gidince ne olduğunu biliyor. Hazine'den sorumlu Devlet Baka- nı Ali Babacan'ın özellikle Amerika deneyimi öne çıkabılir. Dış ticaretten sorumlu Devlet Bakanı Kür- şat Tüzmen stajını 57. hükümet döneminde yap- mıştı. Başbakan Yardımcısı Abdüllatif Şener'in de bu yapının üzerinde koordinatör olacağı söyleniyor. Maliye Bakanı'nı da katarsak ekonominin şimdiden 5 bakanı olduğunu görüyoruz! öteki bakanlann deneyimlerine de yeri geldikçe yer vereceğiz. Sonuç olarak, son derece deneyim- li, ne yapılırsa devletin ve toplum barışının neresi- ne zarar verileceğini çok iyi bilen bir kadro iş başı- na geldi. Deneyim iyi öğretirama, en pahalı okuldur... De- neyim, önce sınavdan geçiren sonra öğreten bir öğ- retmendir... Ahh deneyim... Vah deneyim... Bizde şudur deneyim: Vayyy, ben de neyim! [email protected] Ekiz'i sehit eden silahla aynı Azman dnayeünde şüpheli tabanca tstanbul Haber Ser- \isi - Fatih'te, balıkçı Mehmet Azman'ın ölümü, hafız Selman Okumuş'un da yaralan- ması olayında kullanı- lan tabancamn, Bahçe- lievler'de polis memuru Şahin Ekiz'in şehit edildiği saldında da kul- lanıldığı belirlendi. Fatih Camii avlusun- da geçen gün meydana gelen saldın sonrasında olay yerinde elde edilen mermi çekirdeklerinin balistik incelemesini ta- mamlayan polis, olayda kullanılan silahla, Ata- türk Havalimanı Şube Müdürlüğü'nde görevli polis memuru Ekiz'in 31 Ekim 2002'de başın- dan vurularak şehit edil- mesinde kullanılan sila- hın aynı olduğunu sap- tadı. Bunun üzerine sal- dınnın "terör" boyutu- nu araştıran emniyet yetkililerinın, özellikle "Hizbullah" üzerinde durduğu öğrenildi. Cumhuriyel Necati Cumalı MAKEDONYA 1900 10.BASKI Bu kitap 11 öyküden oluşuyor Çok kültürlü bir kardeşhk atmosferinde yaşayan Makedonya halklannın, gehşen mıllıyetçı ve dinsel aynmcılıkla bırbırlenne düşmelen \e bunun sonucunda yaşadıklan dramlann Cumalı ustanın kalemınden anlatunı. T Cumhuriyet Çag Pazarlama A Ş. Türkocagı Cad. No-39/41 ^ kitap kulübü (34334) Cagaloğlu-istanbul Tel (0212) 514 01 %
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle