17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
—I9KASIM2002SALI CUMHURİYET SAYFA HABERLER tP PerinçelCte devam ecüyor • ANKARA (ANKA) - Işçı Partisi ıİP) Merkez IComıte üyeleri, seçimlerdeki basansızlık nedeniyle Genel Başkanlık"tan aynlmak isteyen Do|u Perinçek'in istifasını kabul etmedi. ÎP Genel Sekreteri Bedri Gültekin, partisinin 16-17 Kasım tanhlerinde yapılan Merkez Komite (MK) genişletilmiş toplantısında alınan kararlan yazılı açıklamayla duyurdu. Seçımlerin AKP- CHP meclisi ve hükümeti isteyen ABD planını dogrultusunda sonuçlandığını savunan Gültekin, "Önce anketlerle seçim sonuçlan belirlenmiş, sonra başta onlarca rv kanalı ve yazılı basın aracılığı ile seçmen yönlendirilmiştir" dedi. AKP döneminde ilk türtan davası • STRASBOURG (ANKA) - Seçım kampanyası sırasmda türban üzerindeki sınırlamalann kaldınlacağına söz veren AKP'nin ıktıdara geldiği Türkiye'de, devlete karşı Avrupa Insan Haklan Mahkemesrnde (AİHM) açılan türban davası bugün Strasbourg'da görülecek. Zeynep Tekin ve Leyla Şahin adlı kız öğrencilerin türbanlannı çıkarmaya yanaşmadıklan için Cerrahpaşa Tıp Fakültesi'nde okumalanna izin verilmemesi üzerine Avrupa Insan Haklan Sözleşmesi'nin ihlal edildiği gerekçesiyle Türkiye"ye karşı 1998 yılmda AİHM'ye başvuruda bulunmuşlardı. GüTe genel başkanlık yolu • ANKARA (ANKA)- Tayyip Erdoğan'ın genel başkanhğına tedbır konulmasına ilişkin davada AKP'nin dün savunmasını vermesiyle başlayan karar süreci, Abdullah Gül'e kuracağı 58'inci hükümetin güvenoyu almasıyla birlikte Başbakanlığın yanısıra AKP Genel Başkanlığı yolunu da açma olasılığını gündeme getirdi. AKP'deki değerlendirmelere göre, Anayasa Mahkemesi'nın tedbir karan vermesi halinde Gül'e Genel Başkanlık yolunu açacak süreç şöyle: "Savunma verildikten sonra Mahkeme. en çok 10 gün içmde tedbirle ilgili karannı verecek. Mahkeme'nın tedbir karan \eimesi halinde Erdoğan genel başkanlıktan aynlmak zorunda kalacak. Bı durumda da Kurucular Kurulu hemen toplanarak Genel Başkan seçecek." CHP güvenoyu tcetemeli • ANKARA (Cumhuriyet Bârosu)-CHP Parti Nîeclisi (PM) üyesi Haluk Ördalga, 3 Kasım sedmlerinde siyasi tarihte e$ görülmemiş uygun kc>ullara karşın CHP'nin t& rakibi karşısında ağır bryenilgiye uğradığını ıdaa etti. Ozdalga yaptığı auklamada seçimlerin CrlP açısından "acı bir büansızlıkla'" son b-duğunu savunarak, gsel başkan dahil tüm prtı yönetiminin 6-jütlerden aldığı g-;.enoyunu tazelemek için sf.ımli olağanüstü lcrultaya gidilmesini ıssdi. Baykal, demokratik ve laik yapıyı tartışmaya bile açtırmayacaklarını vurguladı: Din devletine izinvenneyiz• "Adaletli ve iyi niyetli" birmuhalefet yürüteceklerini belirten Baykal, "Türkiye'nin tarihin içinden olağanüstü bir başanyla laik, demokratik bir sosyal hukuk devletini nasıl çıkardığını kimsenin unutmasına izin vermeyiz" dedi. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)-CHP Genel Başİca- nı Deniz Baykal yeni yasama dönemınin ilk grup toplantı- sında milletvekillerine "Tür- kiye,diniinançlann yönlendir- digi şekillendirdiği bir devlet yapısma hiçbir zaman girnıe- yecektir. Bu konulann tarö- şıbnasının, siyasi gerginhkler üretihnesinin hiç kimseye bir yaran ohmayacağmm bilinme- si gerekir'' diye seslendi. "Hak- şinas, adafcüi ve iyi nrvetfi" bir muhalefet yürüteceklerini vur- gulayan Baykal, bazı "özel duyarlıuklanna" da dikkat çekti. CHP, yeni dönemin ilk grup toplantısını dün eskiden DSP" Özyürek , Oyan ve Koç başkanvekili ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - CHP j;rup başkanvekilliklenne Mustafa Ozyürek, Oğuz Oyan ve Haluk Koç seçildi. CHP'nin dün gerçekleştirilen ilk grup toplantısında grup yönetimi olusruruldu. Genel Sekreter Önder Sav'ın grup başkanvekilliğine getirilmesi beklenirken Sav'ın partideki görevini bırakmak istememesi nedeniyle yeni isimler aday gösterildi. Genel Başkan Deniz Baykal, yeni döneme yeni isimlerle başlayacaklannı söyledi ve 3 milletvekilini aday gösterdi. Yapılan seçimler sonunda Oyan, Koç ve Özyürek grup başkanvekilliklerine seçildi. Grup yönetim kurulu üyeliklerine seçilen milletvekilleri de şöyle: Feridun Baloğlu, Erol Tınaztepe, Sıddıka Aydoğan, Abdülrezzak Ertekin, Muharrem Kıhç, Şefik Ertuğrul, Şevket Ars, Hasan GüJdar, Harun Akm. CHP'nin yannki grubunda da Meclis başkanvekili ve idare amiri adaylan kesinleştirilecek. nin kullandığı grup salonunda gerçekleştirdi. Toplantıda ba- zı kadın milletvekillerimn pan- tolon giymesi dikkati çekti. 'Yapıcı muhalefet olacağız' Millervekillerini kutlayarak konuşmaya başlayan Baykal, "CHP,paıiamento dışında kal- dığı 3.5 yıl içinde Türkiye için önemini ve vazgeçilmezliğini kanıtladı. Gelinen nokta, CHP'nin kendine güveni ve parti ilkelerine duyduğu inan- cın sonucudur" dedi. Baykal. "başlanılan noktanın bunakm- lı bir nokta olduğunu~ vurgu- larken, muhalefet anlayışlan- nı şöyle özetledi: 14 İkbdarmuhalefetUişkaerin- de yeni bir anlayışı oturtmaya çalişacağız. Türkiye'nin içine sürüklendiği ağır kriz orta- mından çıkması, iktidann ru- tumuna olduğu kadar muha- lefetin de tutumuna bağbdır. Türkiye için iyi olan, CHP için de iyidir. Ahşılmış engelleyicL, ükayıcı, güçleşnrici, krizçıka- ncı, çözüm değil sorun yara- tan muhalefettutumu takmma- yacağız. Hakşinas, adaletli ve iyiniyeth' olacağız." Baykal. 21. dönem parla- mentosunu kutlarken de özel- likle gerçekleştinlen demok- ratik açılımlar üzerinde durdu. CHP'nin. Türkiye cumhu- riyetinin kuruluşuna temel olan ana felsefenin, siyasi te- mellerin sahibi olmaya devam edeceğini vurgulayan Baykal, "Türkiye'nin tarihin içinden olağanüstü bir başarryla laik, demokratik bir sosyal hukuk devietininasdçıkanfağnı kim- senin unutmasına izin verme- yiz. Gelecekteki sonnüann çö- zünıü için en büyük gücü, la- ik demokratik Atatürk cum- huriyetinden aldığuu hiçbir zaman unurmayız. unuttur- mayız" dedi. 'Devleti dini inançlar yönlendiremez' Baykal, sözlerini şöyle sürdür- dü: "türkhe'dekitoptumunezi- d çoğunluğunun Müslümanol- masmdan iftihar ediyoruz. Bu- nun yanında laik demokratik cumhurhcdedeütiharedhoruz, BuTürkiye modetinin değerinin çokhi bffinmesi gerekhor. İnanç, ibadet özgürlüğü her rürlü tar- öşmanm ötesindedir. Ama Tür- kh e dini inançlann yönlendir- digL, şekillendirdigi bir devlet yapısına hiçbir zaman girme- yecektir. Bu, dine saygnun da. devlete saygının da gereğidir. Bunu kekançklda korumak du- nımundayız, Bunu. tşin başm- da açık ve net olmak gerektiği- ne inandtğmı için söylüyorum. Bu konulann tarüşılmasınm, sKasigerginBklerüretümesinin hiç kimse>«, hiçbiryaranohma- \acağmm bflinmesigerekir. Tür- kiye bu konulan aşmışnr. Tür- Idye'nnıönünde ekonomik,sos- yal sonınlar \ardır. Bu sorun- lann çözübnesi gereldyor." Adalet Bakanı Celikel: Akgündüz kamu vicdanında zanlı ERKANT trvSAL KONYA -Adalet Ba- kanı Aysd ÇeBiel larmı- zı bültenle aranırken Si- irt'ten bağımsız millet- vekili seçilen Fadü Ak- gündüz'ün kamu \icda- nmda "zanh" olduğunu söyledi. Konya'da adliye ek bi- nasının açılışında gaze- tecilerin sorulannı ya- nıtlayan Çelikel, Fadıl Akgündüz'ün Siirt'ten bağımsız milletvekih se- çilmesiyle ilgili hukuki sorun bulunmadığını be- lirtti. Bu nedenle YSK" nin sabıka kaydı olma- yan Akgündüz'ün mil- letvekilliği başvıırusu- nu kabul ettiğini ifade eden Çelikel. "Ancak Akgündüz kamu \icda- nında zanh bir kişi oldu- ğu gibi hukuken de zan- hdır. Ben. olavı hukukçu bir kişi olarak böyle de- ğeriendiriyonım" dedi. Bakanhğının belki de son gününde Konya'da bir açılışta bulunmaktan mutluluk duyduğunu an- latan Çelikel, yargmın bağımsız olmasının, de- mokrasi ve insan hakla- nnın korunması açısın- dan önemıne dikkat çekti. Çelikel şöyle ko- nuştu: "Bu nedenle hâkünve sav cuann özlük hakla- nnm buna uygun düzen- lenmesiiçoıbir komjsyon oluşturduk. Büyük ihti- maDe biz göremeyeceğtz. Bu düzenleme TBMM' den çıkacak ve o zaman kimse yargmın bağım- sız olmadığını va da bas- kı ahında olduğunu söy- leyemeyecek. Ben yargı- nın bağımsız olmadığını değil,yargmm bağınısız- hğına gölge düşürecek birtaknn maddelerin ol- duğunu düşüniryorum." Çelikel, daha sonra sonra Baro Başkanı Ab- dullah Akçay ve Adliye çalışanlanyla sohbet etti. Ardından Selçuk Üni- \ersitesi Rektörlüğü ve valilikte temaslarda bu- lunan Çelikel, daha son- ra Mevlana Müzesi'ni zivaret etti. ÇİZMEDEN YUKARI MUSAKART KAL&M, NE PAKTÎLO, NB \PB [email protected] YTP lideri Cem: AKP öcüsüne rağmen CHP 3 Kasım seçimlerinde başarısız oldu Sol seçmen şeriatla korkutııMu TLREY KOSE ANK4RA- YTP Genel Başkanı İs- mail Cem, 3 Kasım seçimlerinde belir- leyici etkenin "korku" olduğunu, özel- likle sol seçmenin "\KP öcüsüyle yön- lendirildiğini, ancak buna rağmen CHP'nin beklediği sonucu alamadığını ' söyledi. Cem, CHP oylannda Kemal Deniş etkisiyle ilgili soruya "Bizi ilgi- lendirmiyor" karşılığını verdi. YTP lideri Cem, Cumhuriyet'e seçim sonuçlannı değerlendirdi. Cem'e soru- lanmız ve yanıtlan şöyle: -Seçüıı başansızhğınızaman darhğma bağladınız. Bu, tek başına yeterü bir ne- den mi? -2002 kasım seçimi YTP için bir son değil, bir başlangıç. ANAP, DSP, DYP gibi birçok partinin "finaH" sergilediği, CHP ve GP gibüerinin en elverişli ve ya- pay koşullarda, sınu^ız basm ve para desteğiyle ulaşabileceklerinin en fazla- sma ulaştığı bir seçim yaşadık. Bu par- tilerin bir bölümü siyasal yaşamının so- nunda görünüyor. YTP, siyaseti, sosyal demokrasiyı ve Türkiye'yi yenileştir- mek işlevini geliştirip, güçlendirmek için kuruldu. Yolun başındayız, başara- cağız. -Seçim sonuçlannı genel olarak nasıl değerlendiriyorsunuz? -Seçimde, hem Türkiye'nin, hem de bizim açımızdan belirleyici etken kor- ku etkeni olmuştur. 3 Kasım seçimi, bir korku ve korkutma seçimidir. Seçmen- ler, özellikle "sol" diye nitelenen parti- lere oy verecek seçmenler korkutulmuş- tur, korkutularak oylan yönlendirilmiş- tir. "Şeriatçılar iktidara geliyor", "de- mokratik rejimi değiştireceklen.'' benze- ri iddialar hem kamuoyunda, hem de özellikle CHP tarafında sarsıcı, etkili bi- çimde kullanılmıştır. Bunun ardından "\atam kurtaracak aslan" şeklinde tak- dim edilen CHP'ye oylan yöneltmek için bu korku istismar edilmiş, "öcüden kurtulmak için oylannızı böldürhnejin", "o>ıınuzu emaneten de olsa CHP'de top- lajTn" şartlaması her yol ve yöntemle seçmene ulaştınlmıştır. Seçmen bu kor- kutulmanın ağır baskısıyla tercihini yap- mıştır. Sonuç. YTP \e DSP'ye gidebi- bürokratik tezlerin "ilericflik'' anla\ışı- nın çerçevesinde kalmış. biraz seçkinci, biraz halka yukandan bakmacı olan, so- lun sosyolojik tabanıyla organik bağ- lantılar kuramamış siyasetlerin "sol" ta- nımına uzak düşebildiğini düşünürüm. Benim anlayışıma uygun "sol" tanımı- nı 1972 sonrası CHP si belli bir süre ta- şıdı. 1995 sonrasının DSP'si de gene bel- li bir süre. bu tanıma en yakın parti ola- bildi. "Sol" diye kendini niteleyen (bu- rada benim de içinde yer aldığım sosyal demokrat- demokratik sol iddialı olan- lardansözediyorum)partilera\'nen 1991 • 'Şeriatçılar iktidara gelecek' korkutmalanyla oyların emaneten de olsa CHP'de toplanmasına yönelik propaganda yapıldığını belirten Ismail Cem, buna rağmen CHP'nin başanlı olamadığını savundu. Cem seçimin YTP için bir son değil başlangıç olduğunu belirtti. lecek oyların bir bölümüyle CHP'ye git- mesidir. Mütereddit kalan bir başİca bö- lümü ise hiç oy kullanmamıştır. Bütün desteklere, korkutmalara, emanet oyla- rarağmen CHP yüzde 19.4'tekalmıştır. O, "çok korkıüan" AKP tek başına ik- tidar oknuştur. -Seçim sonuçlan solaçısından çok par- lakdeğiL Klasik "Yüzde 70-30 'denge- si de sol alej hine bozuhnuş görünüyor... -Türkiye'dekı ahşılmış ve kabullenil- miş sağ-sol tanımlan bana her zaman ye- tersız görünmüştür. Öncelikle klasik ve seçimlennde olduğu gibi, 2002"de de sosyolojik seçmeninin (işçi. işsiz, dar gelirli, köylü, emekli) bir bölümününü daha Selamet, Refah, Fazilet, Adalet ve Kalkınma partilerinin temsil ettiği siya- sete kaptırmıştır. Bunun temel nedeni- ni solun kendi işlevine ve seçmeninin bü- yük kesitine sahip çıkamamış bir sol ol- masında görmekteyin. Bir de, yeterince ciddi olamayışında. -CHP'nin beklediği o\ıı alamamasın- da Kemal Derviş'inolumsuzetkisioldu- ğu yorumlan yapıhyor. Buna kaohyor musunuz? -CHP'nin bunca korkutma, destek ve emanet oyun ortamında beklediği sonu- cu alamadığı açık. Oylarını 1999"a kı- yasla arttırması göreceli bir ilerlemedir. Ancak iktidar olamamış. en azından ik- tidan paylaşmamış birpartinin seçimden başanlı çıktığı söylenemez. Sayın Der- viş'in CHP'ye son seçimde oy kazandır- ması ya da oy kaybettirmesi konusu bi- zi ilgilendirmiyor. -AKPvi sKasal yelpazede nereye yer- fcştiri^rsunuz? -AKP. öncelikle dar gelirli toplum ke- simlerinin daha çok tepki niteliğindeki oylanyla iktidara gelmiştir. YTP, önümüz- deki dönemde başanlı olursa, asıl bu oy- lann "emanet" oylar olması söz konu- sudur. AKP'nin geleneksel "selamet" çizgisinden farklılaşıp farklılaşmayaca- ğını zaman içindeki uygulamalan gös- terecektir. -\5 yıl sonrayerel seçimlervar. Sol, bu seçimler için nasıl bir strateji izlemefi? -Yerel seçimlerde belediye başkanla- n iki turlu seçimle belirlenmelidir. Bu. çok önemlidir. İki turlu seçim, benzeşen, uzlaşan partilerin işbirliğine açıknr. Se- çim yasası değişmese bile, bazı partiler birlikte davranma tercihi yapabilir. Sos- yal demokrat, eş anlamıyla demokratik sol iddialı partilerin arasındaki ilişkile- rin karşılıklı saygı ortamında gelişmesi gerekir. Bu ortamda yapılması gereken, söz konusu partilerin solun yenileşme- si, geniş yığınlarla kaynaşması yolunda- ki arayışlan özendirmektir. Sosyal demokratlar, birbirlerinin gücünü kıran anlamsız taroşmalara sürüklenmemelidir. POLntKA GUIVLUGU HİKMET ÇETİNKAYA Birinci Adam Kim? Abdullah Gül, bakanlar kurulunu AKP lideri Recep Tayyip Erdoğan'la birlikte hazırladı... Başkent Ankara'nın siyasi kulislennde, TBMM Baş- kanı'nın kım olacağı tartışılırken bir Saadet Partili ılginç yonjm getirdi: "Bülent Annç'fan başkası olmaz!" Oysa gazeteler, "AKP'de kriz başladı" başlıklan at- mıştı... Konuştuğumuz AKP'liler, "Vecdi Gönül'ün hiç şan- sı yok deyip" eklediler "Vecdı Bey'ın devlet deneyimi vardır, sanınz devlet bakanlığını kabul edecek..." Aslında AKP içinde 'Milli Görüş' kanadıyla, Nurcu- lar ve Nakşiler arasında bir sürtüşme yaşanıyor, ama şimdilık su yuzüne çıkmıyor... Içişleri Bakanlığı koltuğuna kimin oturacağı AKP ku- lislerinde havayı geriyor... MYK'de iki ısım öne çıktı... Atilla Koç ve Abdülkadir Aksu... 'Mılli Görüş' kokenlı AKP'lıier iki isme de karşı çıksa- lar bile Aksu'nun adı ağırlık kazanıyor... Ancak devletın duyarlı kurumlan 'Aksu' ve 'Koç'un Içişleri Bakanı olmalanna sıcak bakmıyor... Işın ilginç yanı 'Milli Görüş' kokenlı AKP'lılerle dev- letin duyarlı kurumlannın aynı noktada birteşiyor olma- sı... Türkiye gerçekten ilginç bir dönemden geçiyor... Recep Tayyip Erdoğan ve Abdullah Gül... Pekı hangısı birinci adam? Bana sorarsanız Erdoğan... Henuz hükümet kurulmadı, ama Recep Tayyip Erdo- ğan, Katya'dan sonra dün sabah Yunanistan'a gitti, ora- dan Ispanya'ya geçti... Bu ıkı başlılık nereye kadar sürecek? En iyısı Erdoğan'ın yasaklı konumunun hukuksal bir yol izlenerek çözümlenmesi... Çunku ıkı başlı bir hükümet olmaz!.. Türkiye'nin önünde dağ gibi iç ve dış sonınlar bulu- nuyor... • • • Ben bunlan düşünürken Ankara'da önemlı gelişme- ler oluyordu... Gelen bilgi şöyleydi: "Çankaya, Vecdi Gönül'ün TBMM Başkanı olması yolunda Ğreniyor, Bülent Annç ise bu konuda gen adım atmıyor..." Soruyorum: "Sorvn nasıl çözülür." Yanıt: "Belki Annç Adalet Bakanı olursa çözülür, ama hiç sanmıyorum..." AKP'nin tek başına iktidara gelmesi, medyamız ta- rafından destekleniyor, Abdullah Gül'ün başbakan ol- ması alkışlarla karşılanıyor... AKP'ye destek büyük!.. Türkiye'nin Kıbrıs'tan başlayıp Iraksavaşına, Israil'le ilişkilenne, AB yolundakı yürüyüşune dek dış sorunla- n bulunmuyor mu? Annan paketı açıklanır açıklanmaz basındaki mes- lektaşlanmız "Aman bu fırsatı kaçırmayalım" diye yaz- maya başladılar; "Neleryazıyor Annan planında birin- celensin" diyenleri de yaylım ateşine tuttular... Bazı köse yazan arkadaşlanmız her konuda uzman!.. Annan planını, gazetecıler değil anayasa, devletter hu- kuku, güvenlık ve strateji uzmanlannın ıncelemesi ge- rekmez mi? Hayııi.. Onlar bu işten anlamaz. Her konuda uzman gazeteciler yazsın ki, onlar da et- kilensin!.. Bu ise Gündüz Aktan bile şaşıp kalmış!.. Dış politika uzmanı Aktan diyor kı: "Unutmayalım, Lozan 'dan bu yana en karmaşık ba- nş paketiyle karşı karşıyayız..." Aktan, böyle söylerken meslektaşlanmız ne diyor: "Verdekurtul!" Her konuda uzman meslektaşlanmız, Kıbnssorunu- nu çözmek istemeyenlerin, ışkenceyı savunanlar ol- duğunu bile yazıp şöyle dıyebiliyoriar "AKP ıktidan hem Kıbns sorununu çözecek hem de AB yolunda önemlı adımlar atacaktır..." ••• Ben de Kıbrıs sorununun çözulmesini, AB yolunda ilerleme sağlanmasını istiyorum... Annan paketınden yola çıkarsak Kıbns Türkleri ön- görülen koşullarda kendı varlıklarını koruyabılmek için Rum egemenlığine direnebilirler mi? Tüm önenler kabul edilse bile Türkiye adada kendi çıkarlannı koruyup AB üyeliği sağlanır mı? Ne yazık ki bunlann hıçbiri tartışılmıyor!.. Eh, Abdullah Gül başbakan, Recep Tayyip Erdoğan da başkan!.. İki başlı bir hükümet ortaya çıkmayacak mı?.. Işsızlık çığ gibi buyuyor, yoksulluk kol gezıyor!.. Tayyip Bey ise önce Atina'ya, ardından Madnd'e ge- çiyor... Bülent Annç'ı TV'de izliyorum: "Benim eşimin başörtülü oluşuna, inancıma kimse kanşamaz..." Annç, TBMM Başkanlığı için tek aday. Atina'da bu- lunan Vecdi Gönül ise kırgın... Neyse Vecdi Gönül Milli Savunma Bakanı oldu da iş tatlıya bağlandı... Erkan Mumcu Mılli Eğitım, Abdülkadir Aksu da Içişleri Bakanı oidu... Nasıl geldık bugunlere nasıl? hikmet.cetinkaya(« cumhuriyet.com.tr Faks numaramız: 0212/ 513 90 98 Hikmet ÇETİNKAYA 68'den 78'e Sancılı Yıllar Kuşatılmış Sokaklar cu n î A Y ı n C ı L ı ıC Tel: 0212-512 42 19 Faks: 512 11 72
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle