Katalog

2 KA.SIM 2C02 SALI CUMHURİYET SAYFA HABERLER Kamu kuruluşlannın kusurlan nedeniyle zarara uğrayan yurttaşlar, mahkemelere başvuruyor Hakkımızı aramayabaşladıkECENTTKIIIÇ Batı ülkelerinde görmeye alışık ol- cuğumuz, yurttaşlann kamu kurum- lannı d^a ederek yüklü milctarlarda tazmınatlarkızanması Türkiye'de de gerçekJeşme>e başladı. Kamu kurüuşlarının kusurlan ne- üeniyle zararauğrayan yurttaşlar, özel- Lkle son 5 yılda hakkıru aramak içın mahkemelere başvurdu. Trafik kazalannda yakınlannı kay- bedenlerKarayollan, sel felaketınden zarara uğrayanlar belediye, sigara ne- deniyle kansere yakalananlar Tekel, yanlış tedavi görenler hastaneler hak- kında dava açtı. Köprü zammımn dur- durulması, Kızılay'ın AJTJSTi kanyü- • ABD ve Batı ülkelerinde görmeye alışık olduğumuz tazminat davalannm sayısı son beş yılda Türkiye'de artış gösterdi. Trafik kazalannda yakınlannı yitirenler Karayollan, sel felaketinden zarara uğrayanlar belediye, sigara nedeniyle kansere yakalananlar Tekel, yanlış tedavi görenler hastaneîer hakkında dava açtı. zünden mahkûm olması gibi birçok önemli dava, yurttaşlann lehine sonuç- landı. Sigara nedeniyle kansere yakala- nan ve ilk duruşmanın görüldüğü gün ölen YurdagülTufanın Tekel aleyhi- ne açtığı 1 trilyon 100 milyarlık taz- minann da aralannda bulunduğu çok sayıda dava ise sürüyor. Bu davalann en büyüğü köprü ve otoyol zamlan- nın mahkeme karanyla durdurulma- sıydı. Tüketiciyi Koruma Derneği Başkanı Mehmet Sevim. köprü \ e oto- yollara 2001 Haziranı'nda yaptlan zamlann iptalı içın mahkemeye baş- vurdu. Mahkeme, talebi yerinde bu- larak yüriitmeyi durdurma karan al- dı. Diğer bazı davalar ise şöyle: • Siverekli anne Müzeyyen Işıkgöz. Kızılay'ın verdiği kanla AIDS hasta- lığuıı kaptı. Doğum anında anne gıbi AIDS kapan minik Rukiye de 4 yaşın- da hayatını kaybetti. Anne. Kızılay aleyhine dava açtı ve 115 müyar lira tazminat kazandı. • Lüleburgaz SSK Hastanesi'nde yanlış iğne sonucu kolu kesilen Ayşen Başaran'ın ailesi SSK aleyhine tazmi- nat davası açtı. 1995'te açılan dava 2002 yılında sonuçlandı. Mahkeme, SSK'yi 110 milyar lira tazminat öde- meye mahkûm etti. • Sigara yüzünden kansere yakala- nan Yurdagül Tufan, Tekel aleyhine 1 trilyon 100 milyarlık dava açtı. Tu- fan. davanın ilk duruşmasının görül- düğü 21 Kasım 2000 tarihinde teda- vı gördüğü hastanede öldü. Sigaraya başladığında üzerınde sağlığa zararlı olduğuna dair uyan bulunmadığı ve reklamı yapıldığı gerekçesiyle açılan davayı Tufan'ın avukatı Rıfat Çulha, mirasçılan adına yürütüyor. Edirne Asliye Hukuk Mahkemesi'ndeki da- va bır süre önce Tekel lehine sonuç- landı. Çulha, davayı temyiz etti. • tzmir"de sel sulanna kapılan 14 ya- şındaki MehmetŞencan hayatuıı kay- betti. Belediyeyi sorumlu tutan Şen- can'ın ailesi 50 milyarlık tazminat da- vası açtı. Mahkeme, belediyeyi 1 mil- yar 500 milyon tazminat ödemeye mahkûm etti. Ancak. tazminah az bu- lan aile karan temyiz etti. Vatan gazetesi editörü Necdet Saraç, Habipler Mezarhğı'nda toprağa verildi Gazeteciye hüzünlü veda Yeni eğlence merkezi • İstanbul Haber Servisi -Türkiye Denizcilik Işletmeleri AŞ tarafindan işletmesi Den-Tur şirkerine verilen Ankara Feribotu, dün çok sayıda davetlinin katılunıyla hizmete açıldı. "Gemmy" adını olan feribotta 500'er kişilik iki restoran, 1 OO'er kişilik 2 bar, 200 kişilik bir diskotek ve 500 kişilik bir otopark bulunuyor. tstanbul'un yeni eğlence merkezi olmaya aday olan Gemmy, toplantılar, sergiler ve partiler için de uygun bir seçenek oluşturuyor. Fenbotta aynca ramazan ayı boyunca fasıl eşliğinde iftar yemeği de veriliyor. Türkleri kmhran program • VVASHINGTON (AA) - ABD'de NBC televizyon kanalmda yayımlanan "Saturday Night Live" komedi programındaki bir skeçte Türklerin, Arap ismi taşıyan, burnunu kanştınp sigara içen, Ermeni dûşmanlan olarak sergilenmesı. ABD'de yaşayan Türklerin büyük tepkisine yol açtı. Programın cumartesi gecesi konuğunun ise "Kalbinin Sesini Dinle" filminin oyunculanndan Yunan asıllı Nia Vardalos olması, ABD'deki Tûrkler açısından daha da dikkat çekici bulundu. Skeçte Vardalos, televizyonda burnunu karıştıran bir Türk kadınım canlandırdı. Şair Sadık Deniz toprağa veriki • tstanbul Haber Servisi - Ozan, 6O'lı yıllann "Ikinci Edebiyat Akımf'nın önde gelen şairlerinden Sadık Deniz, toprağa verildi. Şair Deniz, pazar günü yaşamını yitirmişti. Deniz'in cenazesi dün Selimiye Camii'nde kılınan ikindi namazının ardından düzenlenen askeri törenle Ümraniye'de Ihlamurkuyu Mezarlığı'nda toprağa verildi. Sadık Deniz'in cenazesine ailesi, dostlan, Vali Yardımcısı Hüseyin Ece, Kadıköy Belediye Başkanı Selami Öztürk, CHP İstanbul 11 Başkam Şinasi Öktem ile çok sayıda arkadaşı katıldı. Kaçaklar karakoldan firar etti • EDİRNE (AA) - Yasadışı yoldan Bulgaristan ve Yunanistan'a gitmek isterken sınırda yakalanan yabancı uyruklu 3 kaçak, banndıklan karakol nezarethanesinden kaçtı. Edirne Emniyet Müdürlüğü'nden alınan bılgiye göre Kıyık irtibat noktasında 1 haftadır tutulan 3 yabancı uyruklu, kaldıklan nezarethanenin tuvaletinin camındaki demir korkuluklan çıkartarak kaçtı. Olaydan birkaç saat sonra İcaçaklardan biri teslim olurken, diğeri polis ekiplerince yakalandı. Diğer kaçak ise aramalara rağmen bulunamadı. İstanbul Haber Servisi - Gıda zehirlenmesi sonu- cu yaşamını yitiren Vatan gazetesi editörü M.Necdet Saraç (44), Edirnekapı Mihrimah Sultan Ca- mii'nde öğle namazı son- rasında kılınan cenaze na- mazmın ardından Habip- ler Mezarlığı' nda toprağa verildi. Necdet Saraç, önceki gün evinde yediği mantar- dan zehirlenmişti. Hasta- neye kaldınlan Saraç, gı- da zehirlenmesine bağlı olarak aort damarının yır- hlması sonucu hayata göz- lerini yummuştu. Mihrimah Sultan Ca- mii'ndeki cenaze töreni- ne Saraç'ın ailesi. meslek- taşlan, Gazetemiz Genel Yayın Yönetmeni Ibrahim Yüdız. Yayın Kurulu üye- si Emre Kongar ile çeşit- li basın kuruluşlannın yönetici ve çalışanlan da katıldı. Talihsiz bir olay sonrası yaşa- mını yitiren Necdet Saraç'ın yakın arkadaşı gazeteci Kemal Gök, ce- naze töreninde yaptığı açıklama- da, bu tip olaylann Türkiye'nin gerçek yüzünü gözler önüne ser- diğini söyledi. Sultan Camü'ndeki cenaze törenine gazeteci Necdet Saraç'ın ailesi ve meslektaslan katıldı. (Fotoğraf: A. NEVZAT KIZILTAN) Törene katılan yazarlar Haşmet Babaoglu ve AM Bayramoğlu ise "Necdet Saraç'ın yakın arka- daşları olduğunu ve birlikte çok çaüştıklarını" ifade ettiler. Haşmet Babaoğlu, gazeteci Nec- det Saraç içın "Ogerçektençokiyi bir insandı. Sanınm bu dünyada iyi insanlar kalmayacak" diyerek üzüntüsünü dile getirdi. Vatan gazetesi muhabirlerinden Burak Kara da Saraç için. "Yeni Yüzyıl gazetesinde başlayan güzel arkadaşhğunızuı Vatan gazetesin- de böyle sonuçlanmasmdan büyük iizünfü du\Ti>orum. Saraç biam pi- rimizdi, ondan çok şey öğrendim" dedi. Necdet Saraç, 44 yaşuv da yaşamını vitirdi. 4. Hukuk Dairesi, gazetemiz avukatı îlkiz ve muhabir Ciğerim'in itirazmı kabul etti Yargıtay Cumhuriyet'i haklı buldu SAMSUN(Cumhuriyet) - Yar- gıtay 4. Hukuk Dairesi, gazetemiz- de "•Oğretim Cyesine Sınav Daya- ğT başlığıyla yayımlanan haber nedeniyle 750 milyon lira tazmi- nat ödemeye mahkûm edilen ga- zetemiz avukatı ve eski sorumlu müdürü Fikret Dkiz ile Samsun muhabirimiz Cemil Ciğerimin itirazını haklı buldu. Gazetemızın 16 Arahk 1999 tarihli sayısında On Dokuz Ma- yıs Ünfversitesi Tıp Fakültesi Ana- tomi Anabilim Dalı Öğretim Üye- si Doç. Dr. Cenı Kopuz'un, Ana- bilim Dah Başkanı Prof. Dr. Sa- • Yargıtay. 'Öğretim Üyesine Sınav Dayağı' başlığıyla gazetemizde yayımlanan haber nedeniyle 750 milyon lira tazminata mahkûm edilen îlkiz ile Cieerim'in lehine karar verdi. it Bilgiç ile yardımcı doçentler Bünyamin Şahin ve Mehmet Emirzeoğhı tarafindan sınav sa- lonunda feci şekilde dö\üldüğü id- dialan, "Oğretinı üyesine sına\r dayağı'' başlığıyla yayımlandı. Bunun üzerine Emirzeoğlu, ki- şilik haklanna saldında bulunul- duğunu ileri sürerek gazetemiz aleyhine 3 milyar liralık manevi tazminat davası açtı. Yargılamada Samsun 1. Asliye Hukuk Mahkemesı de Fikret İlkiz ve Samsun muhabirimiz Cemil Ciğerim'i 750 milyon lıra mane- vi tazminata mahkûm etti. îlkiz ve Ciğerim adına avukat Ş. Evrim İnal, temyiz istemıyle Yargıtay'a başvurdu. Dosyayı görüşen Yargıtay 4. Hu- kuk Dairesi ise haberin gerçeği yansıttığına ilişkin kanıtlarbulun- duğunubelirterek mahkûmiyet ka- rannı bozdu. Yargıtay karannda şöyle denildi: "Basına sağlanan güvencenin nedeni,toplumun sağ- hkh, mudu ve güven içinde yaşaya- bilmesi içindir. Bu da kişinin, dün- yada ve özellikle içinde yaşadığı toplumda mey dana gelen ve top- lumu ilgilendiren konularda bilgi sahibi olması ile olanaklıdır." Yargıtay, aynı haberle ilgili Şa- hin 'ın Ökız ve Cığerim aleyhine aç- tığı davada Samsun 4. Asliye Hu- kuk Mahkemesi'nın verdiği 500 milyon liralık manevi tazminat ka- rannı da bozmuştu. Türk kökenli paraşütçü Kalayacı îngiliz ordusuna ŞeNt piiot için tören düzeolend 'irkçillk' ddVOSl (Yurt Haberleri Servisi) - İzmit'in Eşme Beldesi'nde 4 Kasım Pazartesi günü Sapanca Gölü'ne düşen Seahavvk tipi helikopterde yaşamını yitiren ve cesedi bir hafta sonra buhınabilen Pilot Yüzbaşı Zafer Dinmez için, Cengiz Topel Deniz Hava Üs Komutanlığı'nda askeri tören yapıldı. Saygı duruşu ve Istiklal Marşı'nın okunmasıyla başlayan törende, şehit Yüzbaşı Zafer Dinmez'in (33) özgeçmişi okundu. Şehit pilotun naaşı Gönen'in Oçpınar Köyü'ne götürülüp aile mezaıiığında toprağa venldi. 0n Numara'da 4 talihli • ANKARA (AA)-OnNumaraOyunu'nda kazanan numaralar, '13. 15, 16, 18, 19.22,26, 34,35, 37, 38,41,43,47,48, 53, 55, 57, 68. 70, 75, 77' olarak belirlendi. Bu numaralardan 10'unu bilen 4 kişi 13 milyar 749 milyon 600 bıner lira kazandı. Çekilişte 9 bilenler 588 milyon 350 biner lira, 8 bilenler 34 milyon 250 biner lira, 7 bilenler 3 milyon 450 biner lira, 6 bilenler 500 biner lira, hiçbir numarayı doğru tahmin edemeyenler ise 400 biner lira ikramiye kazandı. LONDRA(ANKA)- Timur Kalayacı adlı Türk kökenli bir tngiliz paraşütçüsü, ırkı \e di- ninden dolayı işkence ve kötü muamelelere maruz kaldığı gerçek- siyle profesyonel bir or- du olan İngiliz ordusu- nu mahkemeye verdi. İngiliz The Indepen- dent gazetesine göre. 28 yaşında Kalayacı. bir iş mahkemesinde görülen da\a sırasında orduda kendısine uygulanan şiddeti dile getirirken asker ve subaylann ırk- çı saldınlannın hedefi olduğunu, dininin ge- reklerinı yerine getir- meye devam etmesi ha- linde öldürülmekle teh- dit edildiğini bildirdi. Korktuğu içın gece- leri bir camide yattığı- nı kaydeden Kalayacı. kendisine uygulanan şiddetin örneİderini ve- rırken de bir çavuşun boğaznıa bıçak dayaya- rak sakal bırakması ha- linde onu keseceğini söylediğini anlattı. Bütün yaşamnn doğu Londra'daki Hackney semtinde geçiren Kala- yacı, 1997 yılında İngi- liz ordusuna katılıncaya kadar ırkçılığa maruz kalmadığıru da belirtir- ken orduda sürekli *zen- ci"veya"Paki''(Pakis- tanlı) olarak hıtap edil- diğini de kaydetti. Bu arada, Kalaya- cı"nın, hakkında ırk ay- nmcılığı davası açtığı İngiliz ordusu, suçlama- lan reddetti. Kar yağışı turizmcileri sevindirdi Türkiye'nin önemli loş sporlan merkezfcrinden l ludag'da kar kannbğı 12 santimetreye, Kartalkaya'da da 30 san- timetreye ulaşü.Lludağ"da önceki gece gece baslay an ve arahksE devam eden kar yağışı sonucu. oteDer bölgesi beyaza büründü. Kartalkaya'da da kar kahndığı 30 san- timetreye ulaşa. Turizmciler, **Yoğun kar yağışı böyle de- vam ederse bu hafta sonu sezonu açabuuiz" dedi (AA) ARAYIŞ TOKTAMIŞ ATEŞ Hangi Atatürk... Geçen pazar günü, Atatürk'ün aramızdan ay- rılışının 64. yıldönümü idi. Bır zamanlar 10 Ka- sım'lar, garıp bır "mateme" dönüştürülür ve fazla anlamlı bulamadığım seremonılerle geçirilırdi. Bu anlayış. Özal zamanında değıştınldi ve 10 Kasım'lar, "Atatürk'üAnma" günü olarak düzenlenmeye baş- landı ve bence çok lyi oldu. Çok iyi oldu ama; bu yıi "anma" işlemi, TRT ta- rafindan bıraz "gıeç/şf//77m;ş"gıbımegeldi. 10 Ka- sım sabahı, saat08.50'ye kadar, birçok televizyon kanalı, Atatürk'ün yaşamı vb. gibisinden program- lar gösterirken TRT 1 'de, bir çocuk filmi gösterili- yordu. Zaten gun boyunca TV 1'de, "özgün" ve derli toplu bir şey gösteremedıler. Fakat buna kar- şılık sabahın köründe, tüm ilköğretim "bebeleri", (Ayşegül dahil) yollara döküldü. Anımsadığım ka- danyla, hiçbir 10 Kasım pazara rastlamamıştı. Aca- ba işin doğrusu bu muydu? • • • Bu yıl da çok ılgınç Atatürk yorumları izledik ve okuduk. Kimi "kalem erbabının" Atatürk sevgi ve özlemı, satır aralannda net bir biçimde görülebili- yordu. Ama kımi kalem erbabının, sahtekâr ıfade- leri deaynı netlıkteydı. Solculuk ya da liberallik adı- na Atatürk'e saldırmayı bır marifet, hatta bir "mis- yon!" belleyen bazı (eski) arkadaşlarımızın Atatürk ovgülerı; hem utanç verici hem de üzücuydu. Atatürk'ü, "demokrasiadına" eleştırenlereçok bozuluyorum. Hele sanki her şey bitmış gibı ve ses- lermi tıtreterek, "Ama Atatürk demokrasiyi getire- mem/şf/"(!), diye "ahkâm kesenler"\n suratlarına tükürmek istıyorum. Sanki o günlerın dunyasında, bugünkü anlamıyla bir demokrasi varmış gıbı... • • • Demokrasi; insanların "Bizdemokrasıyegeçtik", demesiyle geçilen bıryönetim biçimi değil, "Bizde- mokrasıde yaşıyoruz"; demekle de demokrasıde yaşanmıyor. Demokrasinin bir "altyapısı" var ki o altyapı oluşturulmadan, demokrasiye geçilmiyor. Bu altyapının dört unsuru var. Bunlar, - Yüksek birgelir... - ileri bır eğitim düzeyi... - Ulaşım ve iletişim alanında eksiklik olmama- sı... - örgütlü bir toplum olmasıdır. Bunları defalarca ve defalarca yazmaktan ger- çekten yoruldum ama, ne denli yorulursam yoru- layım, yazmayı sürdüreceğiz elbette. Ve elinı vic- danına koyan, vıcdan sahibi hangi ınsan, demok- rasinin "vazgeçılmez altyapısım" oluşturan bu un- surlann; 1920'lenn, 1930'larınTürkiyesı'ndebulu- nabıleceğinı ileri sürebilir? • • • Atatürk ve Atatürk'ün bir diktatör olup olmadı- ğı konusu gündeme geldıği zaman, yapılan çok cid- di bir yanlış var. 1920'lerin, 30'ların dünyasını; 2000'lerin "/ca^ram/any/a"açıklayamazsınız. örne- ğin geçenlerde yayımlanan birTV açık oturumun- da, birlikte yer aldığımız konuşmacılardan biri, "Atatürk Türkiye'ye mükemmel birdemokrasige- tirdi" dedi. Televizyon başındakileri bilemem ama, programda dinleyıci olarak bulunan bir grup genç, biraz ırkildi. Çünkü onların öğrendiklerı demokra- si tanımı, en azından "çokpartili" biryönetimdi ve Mustafa Kemal'in tek parti yönetiminin özetlikle- ri konusunda (tüm çağdaşlan gibi) fazla bilgı sa- hibi değillerdi. Söz bana geldıği zaman, 1930'lann dünyasını, kendi koşullan içinde değerlendirmeleri gereğinı anlattım. Fransa, Belçika ve Isviçre'de; kadınların siyasal haklarına ancak II. Dünya Savaşı'ndan ön- ce kavuştuklarını, buna karşılık Türk kadınının bu hakkına 1934'te kavuştuğunu vurguladım. "Kadınların seçme ve seçilme hakları olmadı- ğına göre Fransa'da 1947'ye kadar demokrasi yoktu", demiyoruz dedim. O günlerin Fransası'nın demokrasisi, o günlerin koşullanna göre bir demok- rasiydi. Aynen bizde olduğu gibi. İşin kotüsü, bazı "cahıller", Ataturkçü olmayı bu nedenle yanlış anlıyorlar. 1920'lerin, 1930'lann uygulamalarını günümü- ze taşımaya uğraşıyorlar... 2 pilot kurtuldu Eskişehir'de askeri uçak düştü A.NKAR.4/ESKİŞE- HİR(Cumhuriy«t)-Es- kişehir yakınlannda F- 4 uçağı teknık arıza ne- deniyle düşerken uçak- taki iki pilot paraşütle at- layarak kurtulmayı ba- şardı. Eskişehir 1. Ana Jet Os Komutanlığı'na ait Hava Pilot Yüzbaşı Ser- dar YapKi ve Hava Pi- lot Üsteğmen Murat Tünay kumandasında- ki F-4 uçağı, dün saat 14.58'de eğitim uçuşu esnasında düştü. Pilot- lar kazadan paraşütle at- layarak kurtulmayı ba- şanrken her iki pilotun sağlık durumlannın iyi olduğu öğrenildi. Kazaya ilişkin Hava Kuvvetleri Komutanlı- ğı Genel Sekreterli- ği'nce yapılan açıkla- mada, "uçağın teknik bir arıza nedeniyle düş- riiğü" belirtilirken ka- za ile ilgili araştırma ve incelemelerin sürdüğü kaydedildi. Öğretmen Talip Öztürk anılıyor • İstanbul Haber Servisi - Türkiye Ögretmenler Sendikası (TÖS) Simav Şube Kurucusu, TÖB- DER İstanbul Şube Başkanı, Banş Derneği kuruculanndan Talip Öztürk, öldürülüşünün 23. yıldönümünde Topkapı Yeni Kozlu"daki mezan başında törenle anılacak. Ord. Prol. Reşat Kaynar'a ödül • tstanbul Haber Servisi - istanbul Üniv ersitesi (İÜ) büyük önder Mustafa Kemal'in 64. ölüm yıldönümü nedeniyle Ord. Prof. Dr. Reşat Kaynar'a "İÜ 2002 Atatürk Ilke ve Devrimleri Ödülü"nü verdi. tÜ Cemil Bilsel Konferans Salonu'nda ödülünü Rektör Prof. Kemal Alemdaroğlu'ndan alan Kaynar, Atatürk'ün mılliyetçilik ilkesinın Türk vatandaşlannın etnık kökenlennın ötesinde bir üst kimliği tanımladığını söyledi.