Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 29 EKİM 2002 SALI
HABERLER
DUNYADA BUGUN
ALİ SİRMEN
Yetmiş Dokuzuncu Yıl
Cumhuriyet'in yetmiş dokuzuncu yılını ta-
mamladık.
Yetmiş dokuz yıl, bir ulusun yaşamında kısa,
ama yine de azımsanmayacak bir süredir.
Geriye dönüp, Cumhuriyet'in, kimi zaman
unutulmuş görünen anlamına bakmamızda sa-
yısız yarar var.
Olayın yüzeysel gelişmesine bakarsanız, na-
sıl saltanatın kaldınlması Lozan'da Türkiye'yi
kimin temsil edeceği krizinden çıkmış gibi gö-
rünüyorsa, Cumhuriyet'in ilanı da, ilk bakışta bir
hükümet krizinden doğmuş gibi görünebilir.
Ama gerçek gelişmeyi görmek için, bütüne
bakmak ve saltanatın kaldırılması ile Cumhuri-
yet'in ilanını birlikte ele almak gerekmektedir.
Cumhuriyetin ilanı, Kurtuluş Savaşı ile başla-
yan Türk Ulus Devleti'nin kuruluş aşamasının do-
ruğudur.
Cumhuriyet ile ilan edilen Türk Ulus Devleti'nin
oluşması, pekişmesi ve gelişmesi doğrultusun-
da, yaşama geçirilmesi gereken bütün reform-
lar, başta eğitim birliği olmak üzere Cumhuri-
yet'in ilk on yılı içinde gerçekleştirilmiştir.
Bunlar aynı zamanda Türk toplumunun çağ-
daşlamasının önünü açan, onu çağın dünyası
ile bütünleştirme amacı güden girişimlerdi.
•••
Cumhuriyet'in ilk dönemindeki uluslaşma ve
çağdaşlaşma hamleleri 2. Dünya Savaşı kon-
jonktürünün de etkisiyle, eğitim ve kültür ala-
nındaki kimi atılımlara karşın, kırklı yıllarda ön-
ce durakladı ve çokpartili rejimle birlikte durdu.
Kore konjonktürünün etkisi, Türkiye'nin NA-
TO üyeliği, ABD ile yakınlaşma ve dış yardıma
karşın, üreme fazlalığı ve üretim eksikliği ikile-
mi çözülemedi ve Türkiye ürettiğinden çok üre-
yen bir ülke olarak, sorunlan gittikçe dev boyut-
lara ulaşan bir ülke haline geldi.
Çokpartili rejim de gerçek bir çoğulculuğa ve
katılımcılığa dönüşemezken, sistem demokra-
si ile baskıcılık arasında orta yerde kalakaldı.
Düzenin baskıcılığı kimilerinin iddia ettikleri gi-
bi, salt derin devletten ya da atanmışlardan de-
ğil, çoğu zaman seçilmişlerden de gelmektey-
di.
Bu arada egrtimin düzeyi sürekli düşmekte ve
Türkiye eğitim sıralamasında geri sıralara doğ-
ru kaymaktaydı.
Işte 80. yıla girerken, hâlâ Cumhuriyet'in Onun-
cu Yıl Marşı'nın geniş kitlelere heyecan verme-
sinin ardında yatan neden de budur.
Heyecanın garip bir anakronizm olduğunu
yadsımayız.
• • •
Yirmibirinci yüzyılın eşiğine geldiğimizde, ulus
devletlerin, dünyaya egemen olmaya başlayan
küreselleşmenin etkisiyle, birden değilse bile, ya-
vaş yavaş biçim değiştirmeye başladığına ta-
nık olduk.
Aslında kimilerinin sandığından daha dayanık-
lı olan ulus devletlerin yine de egemenlik alan-
lannın sınırlanması şaşılacak bir durum değil.
Ulus devlet kuramcılarından Ernest Renan
daha on dokuzuncu yüzyılın sonunda, belirtti-
ği gibi, ulus devletlerin de bir gün dönemi ge-
çecek, Avrupa ülkeleri bir Avrupa Konfederas-
yonu altında birleşeceklerdi.
Bu kaçınılmaz olguya karşı, eski kalıplarla di-
renmenin de olanağı yok.
Ancak, küreselleşen dünya içinde, düşük eği-
tim ve üretim düzeyi, bozuk ekonomik ve poli-
tik yapısıyla doğru dürüst bir yer tutamayan
Cumhuriyet Türkiyesi'nde ulus devleti tehdit
eden en büyük tehlike, onun önünde ve ötesin-
deki ulusüstü yapılanma değil, onun ardında
kaldığını sandığımız ümmet devlet olmaktadır
şu anda.
79. yıldönümünün hemen ardından yapıla-
cak olan 2002 seçimlerinin sonuçlannın bu ger-
çeği gözler önüne sereceği şimdiden fark edi-
lebiliyor.
Geçen yetmiş dokuz yılın en acı yanı da bu-
dur.
Ancak, toplumsal yaşamda hiçbir şey sürek-
li kalıcı değildir. Cumhuriyet'in bizatihi kendisi
bile, en güç anlann en umulmadık başarılaradö-
nüşeceğinin kanıtıdır.
Cumhuriyet Bayramınızı bu umutla kutlamak
isterim.
Farkları olmadığını söyledi
Kutan: AKP ve
CHP birleşsin
ÖMER ŞAN
RİZE-SP Genel Baş-
kanı Recai Kutan. AKP
ile CHP arasında fark
olmadığını savunarak
"tkisinin de progranu,
söyledikleri aynı ve iki-
si de IMF'cL O zaman
birleşip tek parti olma-
lan gerekir" dedi.
Rize Cumhuriyet Ala-
nı'nda yaklaşık 7 bin ki-
şiye seslenen Kutan, fin-
dık ve çay üreticilerinin
perişan edildiğini, diğer
üreticilenn de zor du-
rumda olduğunu ifade
etti. Kemal Derviş'in
MF'nintalimatıyla Şe-
ker ve Tütün yasalannı
çıkararak Türkiye'deki
tanmı bitırme aşaması-
na geldiğini belirten Ku-
tan, "Çay ve nndtk için
de aynı şeyi yapmak isti-
yoriar.Tanm desteği yok
diyoriar. Biz geldiğimiz-
de ülkemiz tanmının ye-
niden kalkınması için
desteğe devam edeceğiz.
Çiftçhe, üreticiye 500-
600binüradanucuzma-
zot vereceğiz" diye ko-
nuştu.
AKP ile CHP'yi de
eleştiren Kutan. "Biri
muhafazakâr okhığunu
söylüyor, diğeri sosyal
demokrat. Tkisinin de
progranu aynı. tkisinin
<Je söyledikleri aynı ve
ikisi de IMF'ci. O za-
man ikisinin birleşip tek
parti obnalan gerekir"
dedi. SP Genel Başkan
Yardımcısı, Rize Mil-
letvekili Mehmet Beka-
roğhı ise SP iktidannda
devletin "gardiyan" de-
ğil, "garson" görevi üst-
leneceğini belirtti.
Yolsuzluklan önlemek için dokunulmazlığın kaldınlması gerektiğini yineleyen Baykal AKP'ye yüklendi:
Erdoğan'ınkarnı ağnmışEkonomik krizden
tüm partileri
sorumlu tutan
CHP Genel
Başkanı Baykal,
Türkiye'nin
borçla hantal
bir devlet
haline
getirildiğini
söyledi. Borç
alanlan
"haramzade,
mirasyedi, hazır
yiyici" diye niteleyen
Baykal, "Ülkenin
itibannı yediler,
IMF'nin önünde
çökerttiler" dedi.
BAHAR TANRISEVER
MUĞLA/ANTALYA - CHP
Genel Başkanı Detıiz BaykaL kriz-
den tüm partileri sorumlu tuttu.
Baykal. isim vermeden AKP li-
deri RecepTayyrç» Erdoğan ı kas-
tederek "Din, hakkaniyetdiye ko-
nuşup, ondan sonra arkanda 15
tane dosyayla Türkiye'yi yönete-
ceğinı diye ortaya çık. Ohır mu
böyle şey" diye konuştu.
CHP Genel Başkanı Deniz
Bavkal, dün yanında Yaşar Nu-
ri Öztürk, Zülfü Lrvaneli, Bü-
lent Tanla ve INIehmetSevigen ile
Muğla'da miting yaptı. Alanı
dolduran yurttaşlar, "MuğlaÇfl-
ler'e mezar olacak" ve "Başba-
kan Baykal" sloganlan attılar.
Krizin sorumlusunun Bağ-
Kur'lu, SSK'li olmadığını belir-
ten Baykal, borçla hantal bir dev-
Jetin üışa edildiğini kaydetti. Bay-
kal, "Borç yiyen kesesinden yer,
ama bizde borç alanlar çocuğun
kursağmdan besJendiler. 10yıl ön-
ce onlar aldılar, şimdi siz ödüyor-
sunuz. Türkiye'yi kuranlar borç
almadılar. borç ödediler. Yoksul
Türkiye'yi imarettiler. Atatürk, ts-
met tnönü, Celal Bayar, Adnan
Menderes de borç almadı" diye
konuştu. Borç alanlan "haramza-
de, mirasyedi, hazıryiyici'' diye ni-
teleyen Baykal, "Ulkenin itiban-
nı yediler, IMF'nin önünde çö-
kerttüer" dedi. Yolsuzluklann al-
tmda siyasi kayırmanın yattığmı
belirten Baykal, " Bundan dola-
yı batnıışız biz zaten. Kaldmn bu
dokunulmazlığr diye konuştu.
Isim vermeden AKP Genel
Başkanı Erdoğan'ı eleştiren Bay-
kal, dokunulmazhğı kaldırma
sözünü kendilerinden başka hiç-
bir partinin veremediğini vur-
gulayarak şöyle konuştu: "Bi-
zim ahumız ak, söyhıyoruz. On-
lann da ak bir yerivardn-herhal-
de. Biz söylüyonız, çünkü çiğye-
medik ki karnımız ağnmıyor.
Onlar çiğ mi yemişler? Kannla-
nağmürsaııiye iktidara getirme-
ye kalkryorsunuz? Hastaneye gö-
türiin. Ankederde bizimle yan-
şıyor gösterüen bir partinin ge-
nel başkannun karm ağnmış, 5
günlük rapor ahyor hastaneden."
Miting sırasında YTP Aydın
milletvekili adayı Hasan Batur-
man da CHP'ye kahldı.
CHP lideri Baykal, memleke-
ti Antalya'da on binlerce kişiye
seslendi. Mevlana Alanı'ndaki
mitingde binalardan çiçekler atı-
lırken, "AntaJya Deniz,DenizAn-
talya'sız ohnaz" yazılı pankart
açıldı. "Başbakanmuzbabaoca-
ğına hoş geldiniz" yazısıyla alan
üzerinden geçiş yapan planör
büyük ilgi çekti.
Baykal mitingde yaptığı konuş-
mada hâkim önüne çıkıldığında
onurun zedelenmeyeceğini belir-
tirken isim vermeden AKP lide-
ri Erdoğan'ı kastederek "Kanun-
iardan kaçnğın zaman, kuyru-
ğundayobuzhık dosyalan olduğu
zaman onurun zedeienir" dedi.
Yargıç ve savcı korkusunun baş-
bakan ve bakanlarm yüreğine de
girmesini ısteyen Baykal, savcı-
nın sanık diye peşine düşmediği
tek partinin CHP olduğunu söy-
ledi. Baykal, AKP'yi kastede-
rek, "Dııyuyorum,akmakdiyege-
çiyor. Ama ahnlan ak değfl" dedi.
IzLENtMLER
Muğla
y
dan
CHP'ye
büyük moral
NÜVtTTOKDEMtR
MUĞLA - CHP Genel Başkanı Deniz
Baykal, Muğla'da büyük moral buldu.
Baykal, gördüğü kalabalık yurttaş
topluluğu karşısında, "Bu miting,
CHP'nin muhalefet parti» ofanaktan
çıkıp iktidara yürüdüğünü
gösteriyor" dedi. Tansu ÇiDer'in aday
olduğu Muğla'da son yıllann en
büyük mitingini gerçekleştiren ve
yöre halkı ile esnafının da 3 Kasım
öncesi düzenlenen "en kalabahk
miting'' olarak nitelendirdikleri CHP
toplantısında, sık sık "Muğla Çiller'e
mezar olacak" sloganı atıldı.
Mitingde özellikle kadın, genç ve
çocuklann çokluğu dikkat çekti.
CHP'nin seçim otobüsü alana
girerken, sağlı sollu gençlerin
oluşturduğu bir kortej sevgi
gösterileriyle karşıladı. Eski garaj
alanındaki CHP mitingini 10 bine
yakın yurttaş izlerken. çoşku üst
düzeydeydi. CHP lideri Baykal,
kürsüye sevgi gösterileri içinde ve
"Başbakan Baykal" sloganıyla
gelirken "Türkbank, bankacıbğın her
devresinde vardı, yine var olacak",
"Kurt, kuş, an çökertti \ atanı" ve
"Asıl pay laşım sosyal adalet"
pankartİan da dikkat çekti.
Baykalın çoşkulu kitlenin "Muğla
ÇiÜer'e mezar olacak" sloganlan
karşısında konuşmasına ara \erip,
sanki slogamn sürdürülmesini ister
gibi beklemesi dikkat çekti.
Bir kez daha her
kesimden, 65 milyondan oy talep
eden Baykal'ın, ANAP. DYP, SP,
MHP ve' DEHAP'hlardan
oy isterken "Ve hatta DSP'Klerden
de" demesine karşın, "sol"
sözcüğünü kullanmaması
ilginçti.CHP mitingine cevre il ve ilçe
örgütlerinin yönetici ve adaylan da
destek verdi. Baykal, iktidara yönelik
"araba kazası" örneğini yinelerken,
"18 Nisan 1999'da bîzi arâbadan
indirdfler. yola yayan devam ettik.
2001 Şubaü'nda bir baktık ki yolda
bir karmaşa var, araba şarampole
yuvarlanmış. Bana diyoriar ki sen bu
şoförün cezasını ver. Bırakın
diyorum cezayı da onu acile
gönderelün. 3 Kasım'da da cenaze
namazmı kdahm" sözleri kalabahk
tarafından alkışlandı.
Almanya'dan CHP'ye destek
Ahnanya'da iktidardaki Sos>al Demokrat
Parti'nin (SPD) Türk kökenli üyeteri,
"Cumhurh^t Panefi ve CHP'yi Desteİdeme
TopJannsr düzenlediler. Başkent Berlin'deki
SPD merkezi \V ilh Brandt Haus'taki
toplann, SPD \* çeşitii Türk derneklerine
üye Türk kökenli vatandaşlar tarafından
oluşnırulan "3 Kasım Seçimlerinde CHP'ye
Destek Girişimi"nin planladığı bir dizi
etkinlik çerçevesinde düzenlendi. Toplannya
Berlin Eyalet Meclisi miDenekiIleri Dilek
Kolat ve tlker Radzmill, Sosyaldemokrat
Halk Dernekleri Federas>onu (HDF)
Başkanı Ahmet İjidirK ve Nümberg
Ünhiersitesi öğretim üyesi L fuk Yamrakh da
kankü. (Fotoğraf: AA)
Cem, eğitim sorununu 90günde çözeceklerini belirtti
Mutsuz öğretmen kalmayacak
tstanbulHaberServisi-Ye-
ni Türkiye Partisi (YTP) Ge-
nel Başkanı tsmail Cem,
emekliler arasında ayrım ya-
pıldığını sa\unarak, hükü-
metin son günlennde bu so-
runu çözmesini istedi. Memur
emeklilerine verilen zammın
işçi ve Bağ-Kur emeklileri-
ne yapıhnadığını anımsatan
Ismail Cem. "Biz
bu sorunu çözece-
ğiz. Ama istiyoruz
ki hükümet bu son
günlerinde bu so-
runu çözsün,emek-
Kleri bu haksızhk-
tan kurtarsm" diye
konuştu. Hüküme-
tin, Kopenhag için kesin bir
tarih ahna şansmı da kaybet-
tiğini sa\ıınan Cem, AB'nin
bir süreç olduğunu, Kopen-
hag'da her şeyin bitmiş ol-
mayacağını belirtti.
YTP lideri tsmail Cem,
dün partisinin tl Merkezi'nde
düzenlediği basın toplantı-
sında, seçimi kazandıklan
takdirde, öncelikli olarak ya-
pacaklaruıı anlattı. Türki-
ye'deki en önemli sorunun
eğitim olduğuna değinen
Cem, olası bir iktidarda, 90
gün içinde çözecekleri so-
runların başında öğrenci ve
öğretmenlerin durumu oldu-
ğunu söyledi.
Türkiye'de yüzde 85'i ohış-
turan dar gelirli ailelerin ço-
ğın olduğunu vurgulayan
Cem, şöyle devam etti: "Bu
ülkede,evkirasırubfleödeye-
meyen öğretmenler var. Bu
öğretmen kitiesi, kendi ço-
cuklarmı bile yetiştiremiyor.
Mutsuz öğretmenlerle, mut-
hı çocuk yetiştirilenıez."
AB bir süreçtir
• YTP Genel Başkanı
Cem, maddi durumu iyi
olmayan öğrenciye
tam burs vermeyi
planladıklannı söyledi.
AB'nin Kopen-
hag'da tarih verip
vermeyeceği ile U-
gili bir soruyu ya-
nıtlayan Cem, "Ko-
penhagiçin kesinbir
tarüi alma şansını
bu hükümetkaybet-
miştir"dedi. Tarih
verilmemesi durumunda tep-
ki gösterihnemesi gerektiği-
ni ifade eden Cem, bunun bir
süreç olduğunu, gelecekte de
tarih verileceğini kaydede-
cuklannın, üniversite öğren-
cileri içindeki payının yüzde
4 olduğunu dikkat çeken
Cem, "Biz maddi durumu
yeterli olmayan her öğrenci-
ye,tambursvereceğiz,Oğren- rek
>bu
hükümetin tarihi ge-
ciokulunubitiriphayataatil- ciktirdiğini bildirch.
Her evden en az bir oy is-
tediklerini yineleyen Cem,
"Biz bu oya namusumuz gibi
sahip çıkacağız" dedi.
dığında, buparayıçokdüşük
faizle bize ödeyecek" şeklin-
de konuştu.
Türkiye'de her türlü kayna-
URAS'TAN DEHAP'A YANIT
Ahlaksız teklifi
kabul etmeyiz
GAZİANTEP (Cum-
huriyet)-ÖDP Genel Baş-
kanı UftıkUras,partisin-
den emanet oy ısteyenle-
rin olduğunu iddia ederek
"Ahlaksız tekhflerle kar-
şdaşıyoruz" dedi.
Uras, partisinin il mer-
kezinde düzenlediği ba-
sın toplantısında, 3 Ka-
sım'da oy kullanılırken
dikkatli olunmasını ve
yoksulluğa, açlığa, işsiz-
liğe, savaşa karşı olanlar-
dan ÖDP 'ye oy vermele-
rini istedi.
Türkiye deki seçim riiz-
gânnm bir tür yalan rüz-
gânna dönüştüğünü savu-
nan Uras, şöyle konuştu:
"Ahlaksız buluşmala-
ra tanıkohıyTHIIZ. Ahlak-
sız buhışmalann yanı sı-
ra ahlaksız tekUflerle de
karşılaşr\oruz. ÖDP'den
emanet oy tsteyenler olu-
yor.ÖDP'nin kiınseyeve-
rüecek emanet oyıı yok-
tur. SoMan yana olan par-
tileri, ÖDP'yi destekle>«-
rekoylan böknemeve da-
\et edjyorum."
Üretici, sanayici ve
emeklilerin tahrip edildi-
ğini savunan Uras, "Ana-
dohı kaplanlannı, Anado-
hı tavşanlanna dönüştür-
düler. Bizirezfledenleri bir
daha vezir yapmama ko-
nusunda kararnyız. 3 Ka-
sım, bugüne kadar ense-
mizde boza pişirenlere
derslerini vermek için bir
Drsatnr" dedi.
Uras, ÖDP dışındaki
partilere oyverenlerin Tür-
kiye'yi IMF'ye teslim et-
tiklerinin büincinde ohna-
lan gerektiğini ifade etti.
ÖDP'den milletvekili
adayı olan Sema Pişkin-
süt de Kemal Derviş ı
eleştirerek "Derviş, yok-
sullaşan ve ezilen halkı-
mız için değil Türkiye'yi
sömürmek için bekİeyen
yabanaşirkeüeriçinumut
olabiMr. Derviş her kesi-
me yakt^r,sola yalaşmaz"
diye konuştu.
tP GENEL BAŞKANI PERİNÇEK:
Milli hükümet
kuracağız
SAVAŞ KÜRKLÜ
ADANA-İP Genel Baş-
kanı Doğu Perinçek, Ada-
na'da. "miOi mecüs, miffi
hükümet" kuracaklanm
söylerken "Bundan, Ha-
zine'yi hortumlayanlar,
banka soyanlar, dolarcı,
ABD'ci, EVlT'cüer kork-
sun" dedi. Perinçek,
"TV'de Baykal ve Erdo-
ğan'ı izlediniz. AKP'nhı
ve CHP'nin a>iıı parti ol-
duğunu gördünüz. Bun-
lann birbirinden farkı
yok" diye konuştu.
ÎP mitinginin yapıldığı
VğüT Mumcu Alanı'na,
"Başbakan Perinçek" slo-
ganlanyla giren Perinçek,
krizden korkmak için hiç-
bir neden bulunmadığını
belirtti ve sözlerini şöyle
sürdürdü:
"Krizden hortumcular,
banka baüranlar, Hazi-
ne'nin içini boşaltanlar
korkar. ABD'cfler, IMFd-
ler korkar. Çünkü çalma,
götürme işlerini rahat ya-
pamazlar. Işte bu nedenk
ABD, IMF devTededü-.Bu
seçimde CHP-AKP hükü-
meti çıkarma planı yapd-
mıştır. Bu hükümetle
braktakiemeflerinideger-
çekleştirmek istemekte-
dirler. Böylece ülkeyi baş-
ka bir krizin içine itmek-
tedirkr. Ama biz bunlara
engeüz."
IR NOKTASI /ORAL ÇALIŞLAR oralcalislar@mynet.com oralcalislar@yahoo.corr
Erol Evcil'le ilgili Türkbank dosyası-
nın yeniden açıldığı haberi, Hürriyet ga-
zetesindeyeraldı. Haberegöre; h4esim
Malki cinayetinı azmettirmekten uzun
süre tutuklu kalan Erol Evcil'in, Türk-
bank'tan aldığı milyonlarca dolarlık kre-
dilerdeki usulsüzlüklerin saptanması
amacıyladosyalar yeniden açıldı. Dos-
yalann açılmasının nedeni; daha önce
bu olayı soruşturan bir müfettişin ban-
ka yönetimine verdiği bir dilekçe.
Haber. gazetelerde yer alırken Türk-
bank emeklılerı başka bir haber aldılar:
Banka çalışanlarından kesılerek öden-
mesı gereken kasım ayı emekli maaş-
larının bankaya ait bölümü bugüne ka-
dar yatınlmadı. Bankayı tasfiye ettiğını
düşünen BDDK yöneticilerı, bu tasfiye
sürecınin nasıl işleyeceginı, doğru dü-
rüst planlayamadıkları için emekli ma-
aşlannı nasıl ödeyeceklerini de belirle-
yemediler.
Türk Ticaret Bankası Munzam Vakfı
Başkanı Celal Balabanlı gelışmeleri
Türkbank'ın Bedelini Neden Çalışanlar Ödüyor?
şöyle anlattı: "Bankayı tasfiye etmekle
görevlendirilenler, burayı bir bakkal
dükkânı gibi düşündüler. 3 bin 700 ki-
şıiik banka personelini hızla 2 bine in-
dirince daha kâriı biriş yaptıklanm san-
dılar. Banka personeli 3 bin 700 kişi
iken banka emeklilerinin maaşları ça-
lışanlardan kesilen paralarla karşılana-
biliyordu. Anladığımız kadanyla tasfiye
kvrvlundakibr, banka çalışanlannın top-
tan tasfıyesınin 70 trilyona mal olaca-
ğını söyteyerek BDDKyönetıminiyanılt-
mışlar. Toptan tasfiye halinde bu ra-
kam 700 trilyona çıkacak."
Bankalan tasfiye etmek, yalnızca bi-
nalan tasfiye etmek anlamına gelmıyor.
Bu bankalann çalışanlan, emeklıleri var.
Onlann, onlarcayıldıryarattıkları tasar-
ruflanyla hak ettikleri maaşlan, sağlık har-
camalan var. Üstelık bu bankayı çalışan-
lar değil devlet gorevlileri, Hazıne gö-
revlileri batırdılar. En son gazetelere
yansıyan Erol Evcil örneğinde görüldü-
ğü gibi, usulsüz kredilerin arkasında
devlet var, siyasi irade var. Süleyman
DemireTin akrabalanndan, eski bakan-
lara, iktidar partisi milletvekıllerine ka-
dar herkesi bu çöküş sürecine neden
olan olayların arkasında görebilirsiniz.
Inanılır gibi değil. Mülkiyeti çalışan-
lara ait bir bankayı devlet eliyle verilen
usulsüz kredilerle batır, sonra bankaya
el koy, sonra bu bankanın işlemlerini ya-
salara aykırı olarak durdur. sonra da
ben sana maaş vermiyorum diyerek
çalışanı ortada bırakmaya kalkış. Bunun
hesabını kim verecek?
•••
Türkbank olayı, tam bir soygun ola-
yıdır. Bir banka, siyasi iktidarlann ata-
dığı yönetim kurullan ve genel müdür-
leri aracılığıyla batırılmıştır. Bu batırma-
nın ardından mülkiyeti çalışanlara ait
olan bankaya devletçe el konulmuştur.
Bütün bu kişilerin sebep olduğu zarar,
devlete, bizim vefgilerimizden kesilen pa-
ralarla ödettırilmiştir. Sonra da banka-
yı tasfiye edıyoruz diyerek banka çalı-
şanlannın maaşlan, emeklilikleri ve sos-
yal haklan yok sayılmaya çalışılmıştır.
Üstelik bütün bu işlemler, hukuki ol-
mayan yollarla yapılmaya kalkışılıyor.
Alınan tasfiye ve kapatma kararlan her
seferindeyargıdandöndü. Geçen gün-
lerde Danıştay Dava Daireleri Genel Ku-
rulu, bankanın tasfiyesiyle ilgili karan, iş-
lemlenn usulüne uygun yapılmadığı ge-
rekçesiyie bozdu. Yine idare mahke-
mesi. Türk Ticaret Bankası'nın bir Fon
bankası olmadığını karara bağladı. Ya-
nı sonuç olarak bir bankayı yok etme
girişimi mahkeme kararlan ve çalışan-
ların çabalanyla başarıya ulaşamadı.
Ancak bu arada ülkemizin en köklü ban-
kalanndan brisi çokertildi. Emeklileri, ver-
gı ladelerinı alamadılar. Bu ay da ma-
aşlannı zamanında almamatehlikesiy-
le yüz yüzeler.
•••
Seçim meydanlannda milletten oy
isteyenler, halkın tepki ve öfkesini böy-
le kazandılar. Bu nedenle birçoğu artık
siyaset sahnesınden yok olacaklar. Türk-
bank olayı, son yıllarda yaşadığımız
banka çökertme ve yolsuzluk olayları-
nın en tipik örneklerinden birisidir. Bir
banka müfettişınin gazetelere de yan-
sıyan belgelerle ortaya koyduğu dilek-
çesi, bu oyunu bütün çıplaklığıyla göz-
ler önüne seriyor. Türkbank olayının ar-
kasında daha çok oyunlar çıkacak. Iz-
lemeye devam edeceğiz. Orada çalışan-
lann emeği, ülkemizin maddi olanakla-
n bazılanna peşkeş çekildi. Şimdı on-
lar keyıf sürerken bu olaylarla hiçbir il-
gısi olmayan insanlara bunun bedeli
ödettirilmek isteniyor.