22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 29 EKİM 2002 SALI OLAYLAR VE GORUŞLER olay.gorus@cumhuriyet.com.tr EVET/HAYIR OKTAY AKBAL Atatürk Cumhuriyeti'nin 79. Yılında... Cumhuriyetimiz ve Devrim Şehitlerimiz... "Biryanda sahte Atatürkçüler, öbür yanda sahte Müslümanlar!.. Laıklik il- kesini savunmak içın Atatürk gibı yü- rekli, Atatürk gibı inançlı olmak gere- kir, 'izinden gittikleri'n; söyleyenler gi- bi ürkek, kararstz ve inançsız değil..." Uğur Mumcu 1 Mart 1987 günlü yazısını bu satırlarla bitirmişti. Geçen akşam TVde saatler süren bir program ızîedık: AKP lıderi Tayyip Bey'le CHP lideri Baykal karşılıklı ko- nuştular... Tartıştılar, diyemiyorum, çün- kü tartışma diye bir şey yoktu! Daha da çok, anlaşma vardı! Ikisi de belirlı nok- talarda aynı görüşleri belirttıler. Ikısı de muhafazakâr, ikısı de Edebali'den ya- na, ikisi de halkın nabzına şerbet ver- mek heveslisi!.. Ikisı de oy aimak ıçin seçmenın gözünü boyamakta... Ama bir fark var: Tayyip Islam değer- lerini savunmakta daha ıçtenlıkli gibi! Baykal 'sa yurrtaşın oyunu alabilmek is- teğiyle laiklikten, Atatürk devrimciliğin- den ödün üstüne ödün vererek çıkar sağ- lama hesabında!.. CHP bunu hep ya- par. "Herzaman da yenık düşer." Kim üstün çıktı, derseniz, elbet Tay- yip Bey derım! Az konuştu, öz konuş- tu. Baykal ise uzun uzun açıklamalar- la neredeyse kendini savunur duruma düştü... Tayyip'e sorulacak çok soru var- dı. Hiçbiri sorulmadı! Sorduklanndan da yanıt alamadı! Üstüne de gitmedi! Se- çim öncesinde Tayyip'e üstün çıkma fır- satını vermek pek mi gerekliydi? Tarih- sel CHP adına konuşan Baykal'ın bu <adar etkisiz, bu kadar yetersiz bir du- •uma düşmesini görerek üzüldüm. Hep yaşadık, yüzlerce kez!.. CHP, dın sömürüsü yapanlann yoluna sap- masın. ne zaman genliğe ödün verme- ye kalksa yenık düşer! Karşındaki sen- den çok din sömürücüsü, şen ne yap- san onu bastıramazsın! Üstelik Ata- türk'ten yana yığınlan da kaybedersin! 1946'dan bu yana ödün üstune ödün vererek Atatürk'ün aftı oklu ilkeleıin- den uzaklaşan CHP'nın sürekli yenil- giden yenilgiye düşmesinde şaşılacak bir şey var mı? Bugün Türkıye Cumhuriyeti'nin 79. yılı... Geçen gün yazdım, bu seçimde Atatürk yok, Atatürk ilkeleri, devrimle- ri yok! Varsa yoksa, halkın nabzına şer- bet vermek, boş sözlerle, boş umutlar- la, halkı kandırmaya çalışmak. Bir Işçi Partisı de olmasa Atatürk de, attı ok il- keleri de, devrimcı atılımlar, halk yara- nna kararlar. tutumlar da söz konusu olmayacak!.. Sevgili Uğur Mumcu "Imam Bayıldı" adlı yazısında ne diyordu: "Herşeyin sahtesı var. Paranın sah- tesi var. Tablonun sahtesi var. Altının, gümüşün, elmasın sahtelen var. Var oğlu var! Peki dinin ve ıdeolojinin de sahtelen yok mu? Dinin sahtesi siya- sete kanşmış olanıdır. Dın duygulan- nın ve dince kutsai kavramların sıya- set adına kullanılması da, dini dın ol- maktan çıkarır, siyasetin aracı olur." Ne yazık, Atatürk partısinı de sahte- kârların arasında görmek!.. Üstelik de böyle tutumlar, CHP'ye oy kazandırmaz, olsa olsa oy kaybettinr. Bunu, CHP ne zaman anlayacak? Cumhuriyet bayramınız kutlu olsun... Bu sözüm, gerçek Atatürkçülere!.. Av. Haffl Ibrahim ŞAHEV 2 9 Ekim 1923 - 29 Elam 2002. Tam 79 yıl önce Kurtuluş Savaşı'nın zaferle taçlandı- nlması sonucunda, Sam- sun'da başlayan ulus-devlet örgutlenmesı laik, demokratik, sosyal hukuk devletı, ulus devleti nitelikle- nni ıçeren cumhuriyetimiz, "Tam ba- ğunsızhk ve ulusal egemenük" teme- line dayalı olarak kurulmuş ve ilan edilmışti. 79. yılında cumhuriyetimi- zi kutlarken o yıllan. o tarihleri anyo- ruz, özlüyoruz, bugünkü durumumu- za baktığımızda acılar içinde kıvranı- yoruz. Neden0 Cumhuriyetımizın temel öğelerine indırilen darbeler ve ulusun egemen- lığine ilişkin kurum ve kurallann yok edilişj ve halk devleti olma noktasın- dakı erdemlerden kaçınılması ve böy- lece yönünü yitinruş bir toplum... Şu anda sadece savaş çığlıklan ve seçim- de güç gösterisini andıran sözler... Kıb- rıs, Irak, Kuzey Irak Parlamentosu, IME işsizlik. borçlar, AB, Asya Türk tophıluklanyla ilişkiler, irtica, terör, bölücü ve yıkıcı faaliyetler, gençlik sorunlan ve çözüm yollan hakkında doyurucu olmayan, kaynağı şpylen- meyen söz ve laf karmaşası... Kime. hangı partiye oy vereceğini henüz tes- pit edememiş halkımız... Kuzey Irak'ta sınırlar çiziliyor, pa- ralar basılıyor. Türkmenler dışlanıyor. yıllar önce Amerika ve Avrupa'da oluş- turulan senaryo üretime geçiyor, uyum yasalannın bazılan ile demokrasi adı altında demokrasi katlediliyor. Kaf- kaslar'ın, Ortadoğu'nun ve Balkan- ADD Genel Başkam lar'ın ortasında ekonomik yönden ku- şatılmış bir ülke konumunda bekleme sürecini yaşayan bir toplum dunımu- na düşürülmüş bulunuyoruz. Bu du- rumdan süratle sıynlmamız gerek- mektedir. Türk ulusunun doğasına ve ırasına en uygun yönetim biçiminin cumhu- riyet olduğunu her konuşmasında yi- neleyen büyük Atatürk'ün şu sözleri günûmüzün karanlığına ışık tutmak- tadır: "TüridroCuınhuriyetiyahııziki şeyegüvenir: Kri, henüz bihncini \tya- şamad»encini>1tirmemişbü>TikTurk ulusu; öteki de, en acıkh en içinden çı- kıhnaz koşuDar içinde biie yapöklan ve başanlan ile dünyanm beğenisini veövgüsünü kazanmış oian kahraman ordumuzriuıf Birbirini tamamlayan ve özdeşleşen budeğerler bütunünde dev- rimlerin temel ereği yatmaktadır. Bu konuyu da Atatürk'ün yüreğinden din- leyelim: "Yapûğımız ve yapmakta ol- dngrnnwde%Tİmkrinteındereği; Tür- kneCumhumetihalkHiibütünüieçağ- cü, bütün anbm ve görüntüsü üe uy- gar bir toplum düzeyine uJasürmak- tor. Devrimlerimirin temel ilkesi bu- dur. Bn gerçekleri anlamak tstemeyen ka&landağamakzorunluhığunda\ız. Şinıdne değin ulusumuzun beynini paslandıran. uyuşturanlar bu gibi zih- niyette olanlardır. HerhaJde halen var olan o zihnh^der ve boş inançlar hep- ten yok edflecektir. O boş inançUr yok edflmedikçe, kafalara gerçeğin ışıkla- nnın girmesi obnaksratarT Büyük Atatürk onun için eğitimi esas almış, 3 Mart 1924 tarihinde Tev- Performans Ekonomî. Üçünü birden istiyorsanız, TDCi dizel teknolojisi tam size göre! Yeni nesil TDCi motor: Yüksek performanslı, çok sessiz, çok ekonomik. inanmakta güçlük çekersenız, şrndiük sızi anlanz ama gerçek bu...Yeni nesil TDCİ teknolopsı, size bir dizel motorda aradığıne bütun ozelliklen bir arada sunuyor Bu ne demek, anlatalım.. TDCİ teknolojisrıde, ana enjeksiyondan hemen önce ve sonra saniyenin on binde bıri hassasıyetle gerçekleşen ara yakıt püskürt'nelen var Boylece sılindir içindekı basınç, kortrollü olarak yükselıyor. Bu 'sessiz' demek. Motor, sensörter aracılığıyla kendi kendini dınleyip kontrol edıyor Ses duzeyinde bir değışıklık olursa, enjektöriere uyan gondenyor Bu da 'çok sessiz' demek. Yuksek yakıt basıncı ve hassas enjeksiyon program! sayesınde, motor gucC szı şaşırtacak derecede yükselıyor. Bu 'performans' demek. Sahip olduğu yüksek torkla çok hızlı ivmelenebılıyor. Bu da 'yüksek performans' demek Tum bunlar yetmezmiş gibı, benzintı otomobille gttiğıniz yolun aynısın1 . neredeyse yan fiyatına gıdıyor. Bu da 'çok ekonomik' demek Bugünlerde otomobil konusunda seçim yapmanız gerekırse. artık bılıyorsunuz TDCİ, dizel teknolojisinde varılan son nokta. TDCi, sadece Ford'da. Aynntılı bilgi ıçin, FordDirekt Hattı 0212 473 3673 ya da www.ford.com.tr/tdci FordTDCi Tasarımı yaşamdan, güveni teknolojiden. bç hid-i Tedrisat Yasası adııu alan Oğre- tim Birüği Vasasrru çıkararak fikri hür, irfanı hür, \icdanı hür nesiHer ye- tişmesini ve böylece cumhuriyetın dü- şünce, irfan, akil ve ahlakla, bilımle do- natıhnasını istemiş. tek kanatlı eğitim ve öğretimi esas alarak ümmet okul- lanru, misyoner okullannı kapatmış- tır. Artık halk kendisinı kendisinın yö- nettiğini anlama>'a başlamış, düşünme, anlatma ve örgütlenme özgürlüğunü doyasıya yaşayarak kendi öz kimliği- ni kazanmıştiT. Özgürlüğun, bilimia aklın, insan se\gısinin güneşi. .Anado- lu insanıru ve topragnu ısıtmıştır. Cum- huriyet Bayramı doyasıya kutlanmak- tadır. Cumhuriyetin okullan. yollan. fab- rikalan, hastaneleri. lımanlan, coğ- rafyamızı süslemiş, üreten ve üretti- ğinin karşılığını alan halk yaşamın gü- zelliğinin biüncine varmışOr. Köy Ens- titüleri ve Halkevleri ile dünyaya ör- nek, çağdaş kültür alan toplum, yurt- ta sulh ve cihanda sulh anlayışı ile de insan sevgisinin, doğa ile banşıklığın simgesi olmuştur. Osmanh'nın çürümüş ve kokuşmuş tum kurum ve kuruluşlan kaldınlmış; çağdaş kurum ve kuruluşlarla yücelen ve yükselen büyük Türk ulusu dış ve iç hryanet odaklan tarafindan kundak- lanmaya başlanmışnr. Cumhunyet he- nüz 27 yaşındadır. Yıl 1950'de karşı devrimin ürünleri rahat hareket ede- bilecek ortamı buhnanın zevki ile şı- marmaya başlamışlardır. Demokrasi ağaa hemen kurutulmalıdır. Onun için bu ağaca su yerine tuz verilmelidır. Hemen de başlamalıdır. Saldın, büyük Türk devriminin en büyük eseri olan cumhuriyete ve onu kuran büyük Atatürk'e ve İsmet Paşa'yadır. Cumhuriyet ve onun değerlerine karşı bit- meyen bir kin dalgası ülke- mizde esmeye başlamıştu-. Artık tarikatçılann elleri öpülmekte, toprak ağalan bakanlık merdivenlerinde karşılanmakta, devleti so- yanlar işadamı olmaktadır. Rejimin yumuşak karnı olan irtica, etnik grupçuluk, çı- karcüık kaşınmaktadır; bun- lardan elde edilen oylarla iktidar yollan döşenmeye başlamışnr. Ve bunun a i - na da demokrasi denilmiş- tir. Gidiş karanhk, ülke, yok- luk, yolsuzluk, yoksulluk batağına sürüklenerek cum- huriyetin kazanımlan birer birer yok edilmiştir. Ve öy- le ileri> r e gıdilmiştir ki cum- huriyet aydınlan öldürül- meye başlanmıştır. Demeğinıiidn kurucusu Prof. Dr. Muammer Ak- soy'lar, derneğinıirin onur ödülü sahibi Uğur Mum- cular, kurucu üyemiz Doç. Dr. Bahriye Üçok'lar, genel baskan yardnncımız Prof. Dr.AhmetTanerKışlahlar vedaha nkeaydmlarbu ka- ranhk güçJerin emirieri ile tetikçfleri tarafindan öldü- rülmüşlenlir. Soruyonım: Bunlar saçı bitmedik yetimin hakkını yiyenler miydi? Devleti ve bankalan soyanlar mıydı? Cumhuriyetin kazanımla- nnı talan ve yalana dayalı özelleştirme örnekleriyle yeraltı, yerüstü kaynaklan- nı çok uluslu şirketlere ver- mek için uğraşanlar mıy- dı? Hayır, hiçbiri değildi. Tek yapüklan iş, büyük Türk devrimine ve Atatürk ilke- lerine ınanan. devrim yasa- lanna saygıh, cumhuriye- tin kurumlanna bağlı. hal- kını seven. ulusunu seven, o uğurda öğrenen ve öğre- ten. uygulayan yurtse\er- lerdi. Onlan öldürenler yaka- lanmadı. bulunmadı. Türk aydınının yaşam güvence- si kalmadı. Yarasalar ka- ranlıklan sevdi. Atatürk'ün çağdaş eğitim ve öğretimi ortadan kaldınldığı için, onun devrim yasalan uy- gulanmadığı için cumhun- yetimiz 79. yılında çok zor durumlara düştü. Bahtının rüzgânnda bir toplum... Ancak tek yolun Atatürk'ün yolu olduğunu anlayan ulusumuzun diren- me bilinci keskinleşmekte, güven bütün gücüyle taze- lenmekte, o güven de yine başta ifade ettiğimız gibi Atatürk'ün söylediğı şu söz- de ifadesinı bulmakta, cum- huriyetin 79. yıhnda ufku- muzu çızmekte: "Türkiye Cumhumeri yahuz iki şeye güvenir: Bi- risi bü>ük Türk ulusu.öbü- rü kahraman onhnnuzdmf Devrim şehitlerimize Tann'dan rahmet dilerken ulusumuzun Cumhuriyet Bayramı'nı içtenlikle kut- luyorum. PENCERE İsmet Paşa'mn Sıvas Nutku... İsmet Paşa'mn 30 Ağustos 1930'da söylediği ünlü 'Sıvas Nutku' Türkiye Cumhuriyeti'nin kuru- luşuna ılişkın önemli bir belgedır. Dıyor ki Inönü: "- Ben Lozan 'dan döndüğüm zaman, Avnıpa, Türkiye'nın malı tarihini, daıma birbataktan diğe- rine düşmeye mahkûm ve içinden çıkılmaz vazi- yette tasavvur etmekte haksız değildi. Ya memleket kendi vesaiti ile kalacak, maaş ve- remeyen. yanmış, yıkılmış, harabeler içinde, hiç- bir imar yapamayan vaziyette, yeıs ve nevmıdi içinde kendi kendine çöküp göçecek, yahut ya- şayabılmek içın Avrupa'nın karşısında diz çöke- rek Istiklal mücadelesinin bütün neticeleri paha- sına ekmek parası arayacaktı. Biz işte bu malı meseleyi halletmeye mecbur- duk: Istiklal mücadelesinin neticelerinin hepsinimu- hafaza edeceğiz ve hatta takviye edeceğiz... Memleket dahılınde herkesin hakkını muntaza- man ödeyeceğız... Ve bundan başka memleketin imar ve inkişafı için mutlaka işler yapacağız... İşte yedi senedır Cumhuriyet'in verdiği muaz- zam imtihan budur." (Tasavvur etmek = düşünmek, tasarlamak; ve- saıt = araçlar, olanaklar; yeis ve nevmidi = umut- suzluklar; istiklal = bağımsızlık; inkişaf = gelişme.) • Ulusal Kurtuluş Savaşı tarihte ilk kez verilmiş ve başarılmıştı... Aydınlanma Devrimı' tarihte ilk kez bir Islam ül- kesinde gerçekleşıyordu... Çökmüş birtarım imparatorluğundan arta kalan gırtlağına kadar borçlu bir ülke, dışardan yardım almadan ayakları üstünde durabilecek miydi? İsmet Paşa'mn 30 Ağustos 1930'daki 'Sıvas Nutku' o günlerde ülkeyı yönetenlerin ruhsal du- rumlarını vurgulaması bakımından gösterge gibi- dir. Inönü'nün Avrupa'ya bakışının ne kadar gerçek- çi olduğu da ortada!.. Hayal yok... Avrupa'nın bakışı acımasızlıkla donanmış birön- görünün gerçekliğıni taşıyor... Gücünü kanıtlarsan yaşarsın, yoksa çöküp yok olursun... Bugün de değişmiş bir şey yok, Batı'nın dünya- ya bakışındaki tüm ilkellikler geçerlı... • Türkiye Cumhuriyeti 'Ikincı Dünya Savaşı 'nda büyük bir sınav daha verdi... Banş sınavı!.. Ülkeyı savaşın ne demek olduğunu bilenleryö- netiyorlardı; banşçılıkları harp alanlannda pekışmiş- tı; Avrupalı birbirini yerken, Batı'da oluk oluk kan akarken, biz alevlerin dışında kalabildik. Bugün Irak savaşının dışında kalabilmek bile bi- ze ne güç geliyor?.. • 1991 'de Sovyetler çöktükten sonra dünya hari- tası allak bullak oldu; yepyeni ulus devletler orta- ya çıktı; yeni sınırlar çizildi; Anadolu üstüne oyun- lar oynandı; Türkiye üzerine hayaller kuruldu... Veyıkıldı... Laik Türkiye Cumhuriyeti içerden ve dışardan tüm kundaklamalara karşın ayaktadır... Cumhuriyet'in 79'uncu yıldönümünde karam- sar olmak için çok neden var... Amaolamayız... İsmet Paşa kuşağının verdiği sınavların yanında bizimki çocuk oyuncağı gibi kalır. Bilgi Yaymevi Standında İMZA GÜNLERİ 29 Ekiın 2002 Hida>et Karakuş • Sevgi Özel 14.00-18.00 arası K ö k s a l • T a n k M i n k a r i 30Ekün2002 AylaKuthı 14.00-18 ^ O T S A>dln Bovsan * Hidajrt Karaku? 31 Ekhn 2002 A y l a K u t ] u ^ A j t û ) U n c u A k a ( Perşembe ' 15.00-18.00 arası UmurBugav 01 Kasım 2002 Cuma Attilâ İlhan • Hüseyin V'urttaş 14.00-18.00 arası 02 Kasım 2002 Cumartesı Hüsevin Vurttaş • Cstün Kırdar 13.00-18.00 arası 03 Kasım 2002 Pazar 14.00-17.00 arası Zejiıep Aliye TÜYAP 21. İstanbul Krtap Fuarı Bilgi Yaymevi standı TÜYAP Fuar ve Kongre Merkezi. 4 nolu kapı, 414 nolu stand, Beylikdüzu/İstanbul Cumhuriyetimizin 79. yılında Türk Gençliğine Hizmet Vakfımız, Atatürk ilke- leri aydınlığında, çağdaş, laik, demokra- tik toplum oluşturmanın gereğini bugün her zamankinden daha yoğun olarak ge- rekli görmektedir. Yannlanmızın güvencesi Gençliğimizin, Gençlik aydınlığımızın, Gençlik meşale- mizin gerici karanlıklan Yüce Atatürkten aldığı güçle yok edeceğine inancımız tamdır. Geleceğe dönük kaybolmaz inanç ve güvencemizle tüm ulusumuzun Cumhu- riyet Bayramı'nı kutluyoruz. Türk Gençliğine Hizmet vakfı Dr. A. Hüsamettin CANÖZTÜRK Yönetim Kurulu Başkanı
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle