Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
EKİM 2002 ÇARŞAMBA»»»^
+
CUMHURİYET SAYFA
HABERLERIN DEVAMI 19
G F U N C E L CÜINEYT ARCAYÜREK
• -Baştarafı 1. Sayfada
cOşurecek nitelikte.
•TTE'cen başlayalım:
Seçim kampanyası ilerledikçe AKP Genel
Başl'anı hareketleriyle bilinmeyen yüzünü yeni
ye-ni yansıtmaya başladı.
Cumhuriyet bürosunu ziyaretinde farkına var-
dıKc. Masum bir cümlemize birden saldırgan bir
tav/ırlayanıt verdi. Davranışını sürekli eleştirile-
re sinirsel ve geçici bir tepki diye yorumladık,
üzerinde durmadık.
B i r süre geçti. Bu kez başka bir gazetedeki
toplantıda yazılarında AKP'yi ve RTE'yi eleşti-
ren Emin Çölaşan'a karşı saldırgan bir tutum
izledı. Üstelik bu kez tehdit de içeriyordu söz-
leri.
B u ıkinci olayı; dört gazeteci ile bir TV prog-
ramına çıkmayı reddederek sürdürdü.
"Gerçek yapısını" son kez CHP lideri Deniz
Bay kal'ırs dokunulmazlıkların kaldırılması ya da
sınırlandırılması sorununa değınmemeyi yeğle-
yen RTE'ye yönelttiği olağan eleştirilere verdiği
yanıtla sergiledi.
Baykal'ın eleştirileri RTE'nin dokunulmazlık
konusuna konuşmalarında değinmemesine da-
yanıyor.
Zira; RTE, Istanbul'da 3 davada birlikte yar-
gılandığı çok sayıda "ideal" arkadaşlannı millet-
vekili adayı yaptı. Temel amaç ortada. Bu "ar-
kadaşlar" milletvekili seçildikten sonra davalar-
dan kurtulacaklardı.
Baykal, bu gerçeği açıkça söylemedi ama,
dokunulmazlık sorununa iktidara oynayan bir
partinin genel başkanının neden doğrudan gi-
remediğini sordu, eleştirdi.
özellikle siyasal ortamı "germemeye" özen
göstereceğini ilan eden RTE dayanamadı, sal-
dırgan doğası işte bu noktada tekrar ortaya çık-
tı.
"Çokdaha ılerigiderse" Baykal; "söyleyecek
çok şeyimiz var" diye başladı; "bir medya gru-
bu ile CHP'nin işbiıiiğini açıklarız, Şu ana kadar
gelinen noktada bunu ifşa ederiz" dedi.
Olaylar; devlet yönetimine talip, seçimde bu
olanağı ele geçırmesi olası bir insanla ilgili ilginç
bir kanıyı, geleceğe tehlikeli işaretler veren bir
doğa yapısını gündeme getiriyor:
iktidar sorumluluğunu yüklenmeden daha bu-
günden eleştiriye dayanaksızlık... eleştirenleri,
karşıtlarını; tutarsız, dayanaksız savlarla karala-
mak. Zayıf sinırlerin etkisiyle saldırmak!
1950'lerde iktidara gelen Demokrat Parti ön-
derlerinden kimilerinin, hatta Adnan Mende-
res'in "rakipleri ya da muhalifleh için" özel ya-
şamı dahil, kamuoyunun hoş karşılamayacağı
konularda dosyalar hazırlattığı, zamanı gelince
"siyasetçinin, işadamının" önüne koyduğu ör-
nekleriyle bilinir, kulaktan kulağa yayılırdı.
RTE'nin (tabii gereken yanıtı anında almasına
karşın) gelişip değişmediğini irdeleyen gazete-
cileri tehdit eder bir üslupla suçlaması, söyledi-
ği anda ispatlaması gereken medya işbirliği ile
Baykal'a saldırması...
Insana ister istemez 1950'lerde yaşadığımız;
o gün <Je bugün de beş paraltk değeri olmayan
tehdit, şantaj, korku salmaya yönelik hareket-
leri anımsatıyor.
• • •
Bir başka "yıldız" Kemal Derviş; "Telekom'un
özelleştirilmesine geçmişte de karşıydım şimdi
de karşıyım" diyor: diyor ama özelleştirmeden
sorumlu Devlet Bakanı Yılmaz Karakoyunlu:
"Affedersiniz ama Telekom'un özelleştirileceği
vaadini içeren IMF'ye verilen niyet mektubunun
altındaki imza kime ait" diye soruyor, soruya ek
yapıyor: "Bunun hızlanması gerektiğini, aksihal-
de IMF'den para gelmeyeceğini, karşı çıkan U-
laştırma Bakanı Enis Öksüz'/e çalışamayacağı-
nı, görevini bırakması gerektiğini söyleyen kim?"
Ya bakanhktan Derviş'in suçlamalan ve dayat-
malarıyla uzaklaştırılan Enis Oksüz. Elbette şaş-
kın, elbette tepkili.
Yalandan kim ölmüş dese yeri. Sadece "Hay-
retyahu" diye başlayan, adamına yetecek bir-
kaç cümleyle yetiniyor: "Olacak iş değil. Tele-
kom'un özelleştirilmesi için neler yapmadı. Ha-
fızasını yitirdi herhalde."
Geleceğimizi emanet edeceğimiz "yıldızlar"
tel tei dökülüyor. Encamımızı hayır eyle!
SÖ YLEŞ/ATTILÂ ILHAN
"...'Avrupa Birliği'nin
Neresindeyiz?.."
• Baştarafı Arka Sayfada
Lennde aleyhinde, kaç 'eleştiri' yayımlandı?
'Tık';
ok! Şimdi bu 'eşitsizlik', 'alenen ve resmen'
birta'afı kayırma; Kopenhag Kriterleri'ne tıpatıp
uyanAB'demokrasisi'mi oluyor?
Boşversenize!..
'Bendahll'demiş!..
Metin'in (Aydoğan) sonraki kitabı; daha az il-
gınç, daha az alâka görmüş değil; o da ka-
pışılc kapışılıyor; 'toplu alımlar' yaşıyor, çünkü
'açıkoıryara'üan, AB ile 'ilişkılerimizden'söz edi-
yor: "Avrupa Birliği'nin Neresindeyiz? 'Kum Sa-
ati', Güncel Kitaplar, Mayıs 2002" Ikinci başlığı,
içeriÇiı, galiba daha iyı özetlemiş: 'Tanzimat'tan
Gümriik Birliği'ne!" önceki söyleşide şöyle bir
göz erığımız paragraf, bu eserden rastgele seçti-
ğim b'paragraftı; kıtabın bütünü, yazara mahsus
su gb temiz ve akıcı Türkçe, sağlam bir Cumhu-
riyet -untığı'; doğru seçilmiş, doğru yorumlanmış
belgeerle dolu; hassaten Ihtılâl ve Inkılâp konu-
sunu3, 'sonrakiler'm tutumu ve davranışı, gerçe-
ğe tıpaîıp uygun. Bakar mısınız, neler diyor?
"...Kurtuluş Savaşı ve sonrasında Atatürk'ün
yanında yer alarak, önemli görevler yapan Is-
met hönü, Atatürk öldükten sonra, 'tercihini'
devrhlerin sürdürülmesinden yana değil, Os-
mankReformculuğu'rtdan (Tanzimatçılık) yana
kullanıştı; bunu da açıkça ifâde etmişti; anıların-
daşc.'«diyordu..."
"..'erakkiperver Fırka ileri gelenleri 'reform-
cu' kmselerdi ama, 'Osmanlı reformcusu' idi-
ler; ben dahil hiçbirimiz reformculukta Atatürk
metcdannı daha önce görmüş, düşünmüş, be-
nimsCTiş değildik..." (a.g.e., s.93)
Ismt Paşa'nın, 'Hatıralan'nda, 'Osmanlı Re-
formcJuğu'na, 'ben dahil' diyerek katıldığı, daha
öncecnin dikkatini çekmişti?
Takvim için AB'den ilk ışık
• Baştarafı 1. Sayfada
vesi'nde alınacak karar için za-
manında hazırlanmaya davet
ederken "Türkiye'nin fiyelik
sürecinde bir sonraki aşaraa-
ya geçmesinin", Komisyon'un
Strateji Belgesi ile Helsinki,
Laeken ve Seville zirve karar-
lan temelinde olacağını vurgu-
ladı.
AB, Kıbns'ta çözüm şansının
kaçınlmaması için Kıbns Türk
ve Rum taraflannı uyanrken
Türk kesüninm Güney ile arada-
ki farkı kapatabilinesi için
2004'te 39, 2OO5'te 67 ve
2006'da 100 mılyon Euroluk
yardun önerdi. AB devlet ve hü-
kümet başkanlan, Kopenhag
Zirvesi öncesinde genışleme ko-
nusunda ön-karar alacaklan 24-
25 ekim tarihli Brüksel Zirve-
si'nde, Türkiye'ye müzakere ta-
rihi vermeye yeşil ışık yakmaya
hazırlanıyor.
Cumhuriyet'in ulaştığı 18
Ekim tarihli Brüksel Zirvesi
gündem taslağında, Türkiye'yi
reformlannda cesaretlendirecek
Türkiye cesaretlendirilmeli
LÜKSEMBURG (AA)• - AB Konseyi, 24-25 Ekim tarihle-
rinde yapılacak olağanüstü Brüksel zirvesinin sonuç bildirisin-
de yer alacak Türkiye paragrafında kullanılacak ifadeleri onay-
ladı. AB Genel Işler Konseyi toplantılan sonunda basın toplan-
tısı düzenleyen Verheugen, "Türkiye iie ilişkilerde, Helsin-
ki'de belirlediğimiz strateji çok başarüı oldu. Umulandan
daba iyi sonuçlar aldık.Türkiye'yi cesaretlendirmeye devam
etmek gerekiyor" dedi. Fransa Dışişleri Bakanı Dominique de
Villepin de AB'nin, Brüksel zirvesinde, Türkiye'ye "cesaret
verici net bir mesaj" göndermesi gerektiğini söyledi.
ileri ifadelere yer verildi.
Gündem taslağı'nın "5 NohT
Türkiye paragrafında şöyle de-
nildi:
"Türkiye, tlerleme Rapo-
nı'nda da belirtildiği gibi, Ko-
penhag siyasal kriterlerini
karşılama yönünde önemli
adımlar atmış, ekonomik kri-
terler ile AB müktesebatının
karşüanması konusunda da
ilerleme sağlanuştır. Bu, Tür-
kiye ile üyelik müzakerelerine
geçmeyi yakınlaştırmaktadır.
AB,Türkiye'yi reform süre-
cini Uerletme, reformlan uy-
gulamaya geçirme konusunda
somut adımlarını sürdürmeye
cesaretlendirmektedir.
Bu,Türkiye'nin üyelik süre-
cinin, diğer aday ülkelere de
uygulanan ilke ve kriterler
doğrultusunda ilerlemesini
getirecektir. Konsey, üye ülke-
leri Türkiye'nin adaylığında
bir sonraki aşamayi kararlaş-
tırmak üzere Kopenhag Zir-
vesi'ne zamanında hazırlan-
maya davet etmektedir. Bu ka-
rar, Komisyon'un Strateji Bel-
gesi ile Avrupa Konseyi'nin
Helsinki, Laeken ve Seville zir-
velerinde aldığı kararlar te-
melinde olacaktır."
Almanya: Gereksiz umut
verildi
Edinilen bilgilere göre Al-
manlar, söz konusu metinde
"Türkiye'ye gereksiz umut ve-
rildiği" görüşünü savunarak de-
ğişiklik istediler. Ingilizler ise
"gereğinde metne daha az po-
zitif bir içerik verilebileceği-
ni" savundular. Danimarka Dö-
nem Başkanhğı tarafindan tasla-
ğı açıklanan metinde, Brüksel
Zirvesi'nde bir değişiklik yapı-
larak "geri adım" atılmasınm
olumsuz karşılanacağı ifade edi-
liyor.
Gûrel, Almanya yolcusu
Dışişleri Bakanı ve Başbakan
Yardımcısı Şükrü Sina Gürel,
Brüksel Zirvesi öncesinde Al-
manya'daki yeni hükümetin des-
teğini istemek için bugün Al-
manya1
ya gidiyor.
Toplantt izni
keyfe kaldı
• Baştarafı 1. Sayfada
genişletti.
Bugünden itibaren vali ve
kaymakamlar, "başkalan-
nın hak ve özgürlüklerinin
korunması amacıyla d a "
toplantı ve gösten yürüyüş-
lerini yasaklayabilecek.
Mülki amirler, yasaklama
veya erteleme yetkilerini
"milli güvenliğin korun-
ması amacıyla da" kulla-
nabilecek.
8Ağustos 1985'tenbu ya-
na uygulanan yönetmelikte
yapılan değişikle, tüzelkişi-
liklerin de toplantı ve göste-
ri yürüyüşü düzenleyebil-
mesinin yolu açıldı. Toplan-
tı ve gösteri yürüyüşünün
yapılabilmesi için en az 3
gün önce mülki amirliğe
başvurulmasını gerektiren
yönetmeliğin 5 maddesinde
yapılan değişiklikle bu süre
48 saate düşürüldü. Yine ay-
nı maddenin 3. bendinde ya-
pılan değişiklikle getirilen
bazı yenilikler şöyle:
- Toplantı veya gösteri yü-
rüyüşünü düzenleyecekle-
rin, etkinliğin yapılacağı
yerde en az 6 aydan bu yana
sürekli ikamet etme zorun-
luluğu kaldınldı.
-Bildirimde bulunacak
olanlann 18 yaşını doldur-
duklanna dair (şahsi beyan
belgesi) verme zorunluluğu
getirildi.
-Düzenleme kurulunda y-
er alacaklann yam sıra bun-
dan böyle topluluğa hitap
edecek olanlann afiş, pan-
kart, resim, flama, levha,
araç ve gereçler taşıyacaklar
için mahalin en büyük mül-
ki idare amirliğine, toplantı-
dan en az 48 saat önce bildi-
rimde bulunulduğunu gös-
teren belgenin de teslim
edilmesi gerekiyor.
Yönetmelik değişikliğiyle
mülki amirin, söz konusu
toplantı ve gösteri yürüyüşü
için 48 saat yerine 24 saat
içerisinde bir hükümet ko-
miserini görevlendirmesi
gerekecek. Aynca gerekti-
ğinde askerlerin de emniyet
güçlerine yardımcı olması
için oluşturulabilen "Asayiş
Harekât Merkezleri", ma-
halin mülki amirinin gerek
görmesi halinde, etkinlikten
1 gün önce göreve başlaya-
bilecek. Değişiklik öncesin-
de Asayiş Harekât Merkez-
leri 48 önceden göreve baş-
lıyordu.
AB'ye uyum sağlamak
amacıyla yapılan yönetme-
lik değişikliğiyle, toplantı
ve gösteri yürüyüşlerinin
yasaklanabilmesi için yeni
gerekçeler de yaratıldı.
Buna göre, vali veya kay-
makam, "suç işlenmesinin
önlenmesi veya başkalan-
nın hak ve özgürlüklerinin
korunması amacıyla" dü-
zenleme kuruluna herhangi
bir bildirimde bulunmaksı-
zm toplantı ve gösteri yürü-
yüşlerini yasaklayabilecek
veya iki ayı geçmemek üze-
re erteleyebilecek.
Fatma Nedret Çetinkaya
tzmir'detoprağa verildi
tZMİR (Cumhuriyet Ege Büro-
su) - Gazetemiz yazan Hikmet Çe-
tinkaya'nm annesi Fatma Nedret
Çetinkaya Izmir'de toprağa verildi.
Alsancak Hocazade Camii'nde kılı-
nan öğle namazının arduıdan Karşı-
yaka Soğukkuyu Mezarhğı'nda top-
rağa verilen Fatma Nedret Çetinka-
ya, yakınlan ve Hikmet Çetinka-
ya'nın dostlan tarafindan uğurlan-
dı. Cenaze törenine gazetemizYöne-
tim Kurulu Başkanı Alev Çoşkun,
Kültür Bakanı Suat Çağlav an.tzmir
Bü>-ükşehir Belediye Başkanı Ah-
met Piriştina,Karşıyaka Beiediye
Başkanı ŞebnemTabak,Aliağa Be-
lediye Başkanı Süleyman Akbryık,
îzmirValisi Alaaddin Yüksel adına
Valilik Basın ve Halkla tlişkiler So-
rumlusu Ercan Doğu, DSP îzmir
Milletvekili Güler Aslan. CHP îz-
mir tl Başkanı Alaattin Yüksel,
CHP İzmir Milletvekili adaylan
Hakkı Ülkû,Ali Rıza Bodur, Oğuz
Ovan, Kemal Anadol. DİSK Ege
Bölge Temsilcisi Kani Beko, eski
DISK Genel Sekreteri ve eski CHP
Milletvekili Fetami Işıklar, Îzmir
Gazeteciler Cemiyeti Onursal Baş-
kanı Ismail Sivri, eski CHP Genel
Sekreteri Şeref Bakşık, DEÜ Rek-
törii Prof. Dr. Emin Alıcı, ÎZSUYö-
netim Kurulu Üyesi Tanju Erdem,
Ege-Koop Başkanı Hüseyin Aslan,
SHP PM Üyesi Osman Özgûven,
ATD Genel Başkanı Dr. Ülkümen
Rodoplu, NTV Îzmir Temsilcisi
Merih Ak ve çok sayıda kişi katıldı.
Cenazeyeçelenk gönderen kişi ve"
kuruluşlar da şunlar:
Gazetemiz tmtiyaz Sahibi tlhan
Selçuk, Cumhuriyet çahşanlan, Îz-
mir Valisi Alaaddin Yüksel, Esen-
yurt Belediye Başkanı Gürbüz Ça-
pan, Prof. Dr. Sebati Özdemir ve
eşi, eski CHP Genel Sekreteri Ad-
nan Keskin, Medi çahşanlan, Tariş
Genel Müdürlüğü, Ragıp Arsan ve
eşi, Prof. Dr. Türkan Süren, Prof.
Dr. Orhan Süren,Yapı Kredi Bor-
nova Şubesi, Oya-Orhan Erinç,
Orhan Birgh, Çiğli Belediye Baş-
kanı Tevfîk AJyanak, Publi Media,
Ürgüp Belediye Başkanı Bekir
Ödemiş, Koçbank tzmir Şubesi, An-
talyaTanmAŞ. Şevket Aksoy. Îzmir
Esnaf Sanatkârlar Odası Başkanı
Mehmet Ali Susam, Prof. Dr. Nu-
rettin Demir, DİSK Genel-Iş, Tun-
cay Engin Filiz. Huri Er, Günay
Çapan, Zeki Çapan, Gülbin Er-
duran,NTV îzmir Temsilciligi.
Yıldınmakın, yeniden seçüdi
• Haber Merkezi - Türk Kalp Vakfı
Yönetim Kurulu Başkanlığı'na, Çetin
Yıldmmakın yeniden seçildi. Vakıftan
yapılan yazılı açıklamada, Türk Kalp
Vakfı'nın mütevelli heyeti toplantısında yeni
seçilen yönetim kurulunun görev dağılmıı
yaptığı belirtildi. Çetin Yüdınmakın'ın
yeniden mütevelli heyeti ve yönetim kurulu
başkanlığına getirildiği kaydedilen
açıklamada, başkan yarduncılığına Namık
Kemal Şentürk, genel sekreterliğe de Gül
Taştaban'ın seçildiği bildirildi.
AhM'den işkence cezası
• STRASBOÜRG (AA) - Avrupa lnsan
Haklan Mahkemesi (AİHM), işkence ve adil
yargılanma hakkının ıhlalı ıddıasıyla açılan
bir davada Türkiye'nin maddi tazminat
ödemesine karar verdi. Türkiye, halen
Bayrampaşa Cezaevi'nde bulunan Meryem
Algür'e, mahkeme masraflan da dahil olmak
üzere 28 bin Euro maddı tazminat ödeyecek.
Amasya Protokolü'nün 83. yılı
• AMASYA (AA) - Amasya Protokolü'nün
imzalanışının 83. yıldönümü, çeşitli
etkinliklerle kutlamyor. Amasya
protokollerinin 22 Ekim 1919 yılında
yayımlanışının 83. yıldönümü dolayısıyla
düzenlenen kutlamalar kapsammda bir
yürüyüş düzenlendi. Amasya Valiliği'nce
düzenlenen ve 12 Haziran Stadı önünden
başlayıp Amasya Kültür Merkezi önünde
sona eren yürüyüşün ardından Kültür
Merkezi'nde 19 Mayıs Üniversitesi Sinop
Eğitim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mahir
Aydın bir konferans verdi.
Aktör Fresson öldü
• PARtS (AA) - Uluslararası alanda
'Hiroşima Sevgilim' filmindeki rolüyle
tanınan Fransız aktör Bernard Fresson, 71
yaşında öldü. Reims'de 1931 yılında doğan
Fresson, 40 yıllık kariyeri boyunca tiyatro ve
televizyonun yam sıra sinemada 50'den fazla
fihnde rol almıştı.
Üreticinin borç intiharı
• AYDIN (Cumhuriyet) - Nazilli'nin
Bozyurt Köyü'nde yaşayan Hüseyin Emirgan
adh bir üretici, tefecilerden aldığı borcu
ödemesine karşın imzaladığı senetleri
alamaymca bunalıma girdi. Tarişbank'tan
aldığı 3 milyar liralık borcunun faizleriyle
birlikte 15 milyara çıktığmı öğrenen Emirgan,
intihan seçti. Emirgan, evinin damında iple
asılı olarak bulundu.
Bingöl yine sallamh
• tstanbul Haber Servisi - Boğaziçi
Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ve Deprem
Araştırma Enstitüsü'nden verilen bilgiye
göre, Bingöl'ün Kiğı ilçesinde saat 18.52'de
4.8 büyüklüğünde sarsmtı kaydedildi.
Miln sahibi gözahmda
• tstanbul Haber Servisi - Mİ
Televizyonu'nun sahibi Mustafa özbey,
îstanbul Organize Suçlar Şube Müdürlüğü
ekiplerince Sedat Peker ile ilgili yürütülen
soruşturma kapsamında gözaltma alındı.
MGK'den 3 mesaj çıktı
• Baştarafı 1. Sayfada
Orgeneral Hilmi Özkökün yam sı-
ra kurulun sivil ve askeri üyelerinin
katıldığı MGK'nin gündeminde
"Irak ve Kuzey Irak'taki geliş-
meler" yer aldı.
Alınan bilgiye göre toplantıda,
Genelkurmay Başkanı Özkök,
ABD Merkez Karargâh Komutanı
Orgeneral Tommy Franks ve NA-
TO A\Tupa Müttefık Ku vvetler Ko-
mutanı Orgeneral Joseph Rals-
ton'm temaslan ile ilgili üyeler bil-
gilendirdi. Özkök, komutanlarm,
olası bir harekâtta Türkiye'den ola-
bilecek talepleri dile getirdüderini
söyledi.
MGK toplantısında Türkiye açı-
sından büyük önem taşıyan AB ile
gelişmeler de ele aluıdı. Toplanünın
bu bölümüne AB Genel Sekreteri
VolkanVural da katıldı. Türkiye'ye
ilişkin ilerleme raporu için "denge-
li, orta bir rapor" değerlendirme-
sini yapan Vural, bunun Kopen-
hag'da Türkiye'ye tarih verihnesini
engelleyen bir durum olmadığını
belirtti. Daha sonra konuşan Başba-
kan Yardımcısı Gürel, "Türki-
ye'nin gösterdiği performansıyla
kopenhag zirve$ine müzakare
takvimi verilmeli. aksi halde şart-
h bir tarih verilmesi ya da ara for-
mal sunulması kabul edilemez"
dedi. Kurulun tüm üyeleri Gürel'in
bu sözlerine destek verdi.
MGK'nin 3 saat 45 dakika süren
toplantısının ardından yapılan yazı-
ABD bölgede kalıcı
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Türkiye, ABD'li iki
komutan Orgeneral Tommy
Franks ve Orgeneral Joseph
Ralston'ın temaslanndan
Washington yönetiminin böl-
geye ilişkin politikasını "uzun
sfireli kalıcı askeri varlığa"
dayandırdığı değerlendirmesi-
ni yaptı. Türkiye, Saddarn Hü-
seyin yönetiminin devrilmesi
için ABD'nin kararlılığının
sürdüğünü ancak özellikle
Saddam sonrası süreç konu-
sunda tavnnı belirleyemediği-
ni de öngördü. ABD'nin önde
gelen iki komutanınm Anka-
ra'da askeri yetkililerle yaptığı
temaslarla ilgili Ankara'da ya-
pılan değerlendirmeler şöyle:
1. ABD, Saddam Hüseyin
yönetimini devirmekte kararlı
görünüyor. Ancak Saddam
sonrası süreç için herhangi bir
planı öne çıkaramıyorlar.
2. ABD, 11 Eylül saldınlan-
nın ardından geliştirdiği aske-
ri doktrini Ortadoğu merkezli
olarak kullanmaya çalışıyor.
3. Türkiye, istemese dahi
bölgede silahlı çatışmalar çıka-
bilir
h açıklamada Irak konusunda ilgi-
li taraflara şu önemli mesaj verildi:
"Irak ile ilgili son gelişmeler ele
alınmış, Irak'ın Birleşmiş Millet-
ler Güvenlik Konseyi kararlanm
uygulayarak askeri bir müdaha-
le gereğini ortadan kaldıracak so-
rumlu bir tutum sergilemesi bek-
lentisi dile getirilmiş, konunun
Birleşmiş Milletler zemininde iz-
lenmeye devam edilmesi ve bu ko-
nuda atılacak adımlarda ulusla-
rarası yasalbk ve oydaşma ilkele-
rinin gözetilmesi gereği vurgu-
lanmış,Türkiye'nin bu konudald
duyarlılıklanna uygun biçimde
gelişmelerin yakından izlenmeye
devam edilmesi kararlaştınlmış-
ür."
ABD'li komutanlann önceki
günkü ziyaretinin ardmdan gerçek-
leşen MGK'den Washington yöne-
timine "soğuk" mesaj lar verilme-
si dikkat çekiyor. Türkiye'nin, ko-
nuyla ilgili görüşlerini Genelkur-
may Başkanı Orgeneral Özkök'ün
gelecek ay başında Washington'a
yapacağı ziyaret sırasında aynntı-
İandırması bekleniyor.
MGK'de mayıs ayında alınan ka-
rarlar doğrultusunda Olağanüstü
Hal uygulamasuun Diyarbakır ve
Şmıak'ta da 30 Kasım tarihi itiba-
nyla kalduılması benimsendi. An-
cak MGK, OHAL'in ardından böl-
gede sürdürülecek ekonomik ve
idari etkinlikleri gözden geçirdi.
MGK toplanhsında, Dışişleri ve
Genelkurmay'm Irak ve Kuzey I-
rak'la ilgili hazırladığı \e gelişme-
leri içeren kapsamlı bu- brifmg ve-
rildi.
Genç Parti, seçmenin oyunu alabilmek için, onu
-hastası var mı yok mu, çocuğu uyuyor mu uyumuyor mu-
hiçe sayarak, minibüslerin üzerine yerleştirilmiş
hoparlörlerle bas bas bağırarak rahatsız etmemeyi
bir parti prensibi olarak kabul eder. (Kaldı ki bu yöntemin
vatandaşın oyunu getirmekten çok, oyunu götüreceği de
bir Genç Parti inancıdır.) Genç Parti'nin diğerleriyle
arasındaki anlayış farkını, böyle bir konuda da, bilesiniz
diye bu ilanı verme gereğini duyduk.
OY PUSULASINDA
«ENÇ PARTİ'YI BÖYLE OÖRECEKSINİZ
OYUNUZU
OENÇ PARTı'YE VERMEK IÇIN
MÛHRO
BU YUVARLA&A BASACAKSıNıZ
GENCPARTİ