23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
-23 EICİM 2002 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA KULTUR kuftur(5 cumhuriyet.com.tr 15 ALLEGRO EVİN İLYASOĞLU Piyanistlerimizle övünüyoruzEmre Elivar geçen hafta, Boğaziçi Üniversitesi konser- leri serısinde baştan sona J.S. Bach'tan oluşan bir resital ver- <Ji. Hiç kolay bir iş değildi tü- j-nüyle Bach programı yapmak. Her bir prelüdü, süiti veya par- tita'yı kendi içinde birer öykü olarak çaldı. Her birinin ilk müzik cümlesini kurduğu an- dan son akoruna kadar o yapı- t a özgü bir kişilik yaratıp geliş- tirdı ve noktaladı. Tekniği ve irnge gücü ile yarınların çok başanlı bir piyanisti olacak Emre Elivar. Dünyanın birçok köşesinde adını güvenle duyurmaya baş- layan Özgür Aydın'ı da Mo- zart'ın 21. konçertosunda. artık kendi imzasını taşımaya başla- yan duru, içten ve abartıya kaç- mayan biçemiyle dinledik. Mo- zart'ı Mozart deyişi ile çalmak hem de Aya trini'nin piyano için çok kötü olan akustiğinde bunu başarmak, herkesin harcı değildir. İPSO'yu Rahbarl yönettl Istanbul Devlet Senfoni Or- kestrası ilk iki konserini bu yıl Rahbari yönetiminde Aya Iri- ni de yaptı. Cuma geceleri dolsa da cumartesi sabahki konserin boşluğu yürek burkucuydu. Keş- ke çevredeki otellere birer duyu- ru asılsaydı; Topkapı Sarayı'nın bahçesini dolduran binlerce ru- ristten birkaçının mutlaka ilgısi- ni uyandınrdı. Cuma akşamı, rastlantıyla Aya Irini'ye başını uzatıp konseri keşfeden ve Öz- gür'ü dinJeyen bir Hollandah tu- rist, ertesi sabah yine gelmişti onu bir kez daha duymaya! Öz- gür konçertodan sonra çaldığı Ginastera ve Bach uyarlaması ile de büyük ilgi derledi. Alexander Rahbari, Ingiliz besteci Gustav Holst'un en ün- lü yapıtı olan 'Gezegenler'ine sihirli değneği ile dokunmuştu. • İDSO mevsimi cuma ve cumartesi Aya îrini'de ünlü Iranlı şef Rahbari'nin yönetimindeki iki konserle açtı. Konserin solisti Özgür Aydın ile Boğaziçi Üniversitesi'nde bir Bach dinletisi sunan Emre Elivar yannlar için umut veriyorlar. Bu yapıtını 1913'te Majorka adasındaki esin perileriyle yaz- maya başlayan besteci, Hindu inançlarından kaynaklanan gi- zemci görüşünü gökyüzünün pı- nltılanyla birleştirir. 1918'de ilk kez seslendirilen 'Gezegenler' yedi bölümden oluşur. Dünya'yı katmadığı ve o sıralarda henüz keşfedilmemiş olan Pluton'un yer almadığı bir süirtir. Her bir gezegen bestecinin im- ge gücüyle mitolojik adının özelliklerini yansıtır. Örneğin Mars, savaş çıkartan; Venüs, ba- nş getiren; Merkür, kanatlı ha- berci; Jüpiter, neşe taşıyan; Sa- türn, yaşlıhk getiren; Uranüs, si- hirbaz ve Neptün gizemli olarak betimlenmiştir. Rahbari, elindeki olanaklara göre yeniden düzenleyerek sun- du bölümleri. Anlaşılan koro bulunamayın- ca son bölümden, gizemli Nep- tün'ün gökyüzünde damla dam- la yok oluş serüveninden vazge- çilmiş; süitın Jüpiter'in neşe ta- şıyan coşkusuyla bitirilmesi yeğ rurulmuş. Bestecisı duysa ne der- di bilemem, ama seslendirinin niteliğini görünce o da belkı bu yorumu severdi: Zengin, parlak ve alabildiğine dramatik bir an- latım elde edilmişti. Yer yer uza- yın sonsuzluğunda ürpertici bir yolculuğa çıktık, yer yer bu son- suzluğun içindeki Tann arayışı- na yöneldik, yer yer dünyasal de- ğerlerimizi bu gezegenlere yük- ledik. Rahbari'nin bu yıl ID- SO'yu birkaç kez daha yönete- cek olması çok sevindirici. Ferdl ştatzer Piyano Yarışması Yıldız Teknik Üniversitesi Sa- nat ve Tasanm Fakültesi'nin öğ- retim görevlisi ve besteci Ali Darmar'ın organizatörlüğünde düzenlenen ' 1 . Uluslararası Ferdi Ştatzer Piyano Yarışma- sı' 25 Ekim günü başlıyor. Yanş- manınjürisinde Lazar Berman, Valentina Berman, Popi Miha- ilides, Jean Baily, Ayşegül Sa- nca ve Verda Erman gibi piya- no dünyasının uluslararası otori- teleri yer ahyor. 29 Ekim'de so- na erecek yarışmaya dokuzu Türkiye'den olmak üzere, dün- yanın dört bir yanından yirmi beş kişi başvurmuş. 29 Ekim Sa- lı günü finali yapılacak ve so- nuçlar açıklanacak. Andante'nln doflusu 'Andante' müzik dünyamıza yeni bir renk getiren dergi. Ser- ban Bali'nin öncülüğünde bir- kaç aydır yapılan çahşmalar so- nucu, ekim ayında dünyaya göz- lerini açtı. Şimdilik iki ayda bir yayımlanması kimi zorluğu da birlikte getiriyor: Yazılan eleş- tiriler, verilen haberler iki ay içinde bayatlamış olacak. Uma- rız en kısa zamanda ayda-bir ya- yına başlayabilir. Araştırma-inceleme yazıları, olumlu yaklaşımı, güzel fotoğ- rafları, alımlı söyleşileri ile gü- leç bir dergi. Dileriz polemik- lerden, çekişmelerden uzak du- rur ve müzik dünyamızın bir zenginliği olarak uzun ömürlü olur. evini@bounedu.tr www.evinilyasoglu.com 'Ruh Halleri Üzerine 9 dizisergiler Kültür Servisi - Galeri Nev, sergi sezonunu 'Ruh Halleri Üzerine' temasıyla düzenleyeceği sergilerin ilki olan Melek Mazıcı sergisiyle açtı. Sekiz sergiden oluşan sezonda, ruh halleri üzerine çalışan ya da yapıtlan bu başlık altında izlenmesi olanaklı olan sanatçılann eserleri yer alacak ve yapıtlar Cem MumcıTnun yazdığı metinler eşliğinde sunulacak. 9 Kasırrfa kadar sürecek sergiden sonra sırasıyla lnci Eviner, Selçuk Demirel, Nazif Topçuoğlu, Esat Tekand, Selda Asal, Tiraje Dikmen ve Mehmet Ulusel'in sergileri açılacak. Çalışmalannı uzun zamandrr Helsinki'de sürdüren Melek Mazıcı'nın son çahşmalanndan oluşan ilk sergide büyük boy gravürler, farklı teknikler kullanılarak yapılan baskılar yer alıyor. Daha çok doğadan aldığı temalannı kendi hayatıyla doğrudan ılişkilendiren sanatçırun işlerine eşlik eden yazıda ise Cem Mumcu şöyle diyor: ...Önünde uzun kal, kalmaya cesaret et ki sana, senin içine de msin. Görüntünün gövdesinden sana bakan Juman, çiçek, gölge, taş, iar, dağ, derinlik, renk ondan oraya, oradan sana, senin içindeki düğüme gidiyor. Belh saklamak istedikleri, belki mahrem olanı bile akmıştır görüntûye, o bile ıstemeden... IGaleri Nev: 0 212 231 67 63) KüiTüa • SAMAT www.perareklam.com.tr • (0212) 293 89 78 Çafktf Türkiyt'Mut GtUcek Glivtmcni Evlerınizde kullanmadığınız müzik aletlerinin gerçekten işe yaramasını ister misiniz? "Anadolu Okullarını Müzik Aletleriyle Donatma" projemize katılınız İletişim için ÇYDD'ye başvurunuz. Tel 02 1 2 252 44 33 den 112 0216 414 63 63 Faks 0212 252 6595 0216348 1066 I 27 EHM PAZAR SAAT: 19.00 (0216) 384 72 10 GIŞELER Arkadaş Kitabevi - TAKSİM Ez^i Müzik - AKSARAY Martı Kitabevi- BAKIRKÖY Seyhan Müzik-KADIKÖY Grand Hause Sineması - MALTEPE Ellese Mağazası • KARTAL Bostancı Gösteri Mer. - BOSTANCI LGİ TEL: 0212 291 5196 KENTOYDNCUkARI^İS Tennessee Wıllıams çYıldız Kenter-Hakan Gerçek- 6,7,14,16 Kasım Saat 20.30 | Güneş Berberoğlu-Engin Hepıleri 17 Kasım Saat 15.00 1 S o M 3 Kuvayi Milüye 26 Ekim, 1 Kasım Saat 2030; 27 Ekim Saat 15.00 Ç O Z U M 25Ekim Saat20.30 İSTANBUL SALONU Sonsuz Dongu BREAKINGTHECODE HUGH WHITEM0RE 23-30-31 Ekim 2002 1930 Çeviren Yoneter Oynayania' : Ahmet Lcvendoglu : Ahmet Levendo$lu Biletler lş Sana' g şes* ve [5 Sanltas KCItjr rayı-ları 6t>»ğlu MaŞaıas r d&'- •jtm r eflilebılır I5 5a-at Ku tûr Uertezı [Ş <uleler :v L?.«ıt SC620 Istanhul Tel (212 316 1G 83 Ij Banhas Kultu' Vay nıdn Bsyoğto Sa-.ış Vagazası Mes*iık Sok No 2 K3 Beyoğtu IstanCül :lş Ban<as Par^akkao^ Şuofsı ûstû Tel (2121252 30 91 I; Sanmn tu~ etkırtllkleriyte llglli lynntılı b ıjı 15 n WWW.ISkultUrsanatCOm.tr Mehmtt Ali Kaptanlar Özgür Erkekli Emrah Elçiboga Zeynep Efser Erkekli Murat Kıhç Serda Kondeler Aktuna TÜRKJYE t BANKASI EFES PUsen'in kültür ve sanata katkıları artarak sürecek. 23 Ekım'den ıtıbaren FATİH REŞAT NURİ SAHNESİ'nde 0212 52*53*0 İlanlannız İçin (0212)293 89 78 perareklam@perarekbm com tr perareklam@superonline.com j wwwperareklam.com.fr Eugene IONESCO KRAL BAKIRKOY BELEDIYE TIYATROLARI DİLEKÇE/Çetin ALTAN 2,3,4,5.16,17,18 Ekim/20.30 - 6 Ekim/15.30-Y.E.K.M. ODADA SAVAS Martin VValser 2,3,4,5,16,17,18 Ekim/20.30 - 6 Ekim/15.30-A.E.S. 30,31 Ekim/20.30-Y.E.K.M. MARY MARY/Jean KERR 9,10,11,12 Ekım/20.30 -13 Ekim/15.30-Y.E.K.M. 19,23,24,25,26 Ekim/20.30 - 20,27 Ekim/15.30-A.E.S. RUMUZ GONCAGÜL/Oktay ARAYICI 23,24,25 Ekim/20.30-Y.E.K.M. • 9,10,11,12,30,31 Ekim/20.30 -13 Ekım/15.30-A.E.S. IVAN IVANOVIÇ Var mıydı Yok muydu 19,26 Ekım'20.30 - 20,27 Ekım/15.30-Y.E.K.M. Yunus Emre K.M.: 661 38 95 / Altan Erbulak Sahnesi: 543 73 28 İ'iSVİÇREHASTANESİ emın ıgüs bu dünya bir pencere CD VE K A S E T OLU(SU)YORIy;, LaleARSLAN Eıgin ALKAN Dekor: Narullah TUNCER Duygu TURKEKUL Isık:M«s»ıfa TÜRKOĞlü Levent AKMAN Engin ALKAN • HÜMEYRA - Aslı YILMAZ - Aşkın SENOL Nergis ÇORAKCI - Mevlül DEMİRYAY 23,24,25,26,27,30,31 EKİM 1,2 KASIM Çarşamba: 15.00 - 20 30 / Persembe. Cumo: 20.30 Cumartesi: 15.00 20.30 / Pazor: 15.00 BİIET SATISLARIBASLAMISTIR ISTANBUt BÜYÜKŞEHİR 8ELEDİYBİ ı "TIYATRO HAVATIN AVNASIDIR" IKTID1R - ÖLÜM - Tir«TRO "Dereler akar gider Taşlan yıkar gider Bu dünya bir pencere Her gelen bakar gider" İİSVJÇREHASTANESİ'&^lam^' İlanlannız İçin (0212) 293 89 78 perareklam@perareklam.com.tr perareklam@superonline.com www.perareklam.com.tr GÜZELİNARDINDA BERTAN ONARAN Türk Felsefesinin Boyutlan' Yapı-Kredı Yayınları. "Bütün Yapıtlanna Doğru" dızisinde, Nermi Uygur'un 1974 yılında Gerçek Yayınevi'nin bastığı "Türk Felsefesi'nin Boyutla- n"nın yeni basımını yayımladı. Kitabın başına, Atatürk'ün 1923 'te "Vakiî" ga- zetesınde yayımlanmış bir sözünü almış yazar, bugününTürkçesiyle şöyle: "Cumhuriyet, düşün özgürlüğünden yanadır. İçten ve yasal olması ko- şuluyla her düşünceye saygılıyız. Her kanı bizce saygıya değerdir." Nermi Bey'ın felsefe ve yazın konusundaki ye- rini bilmeyen yoktur Cumhuriyet okurları arasın- da; en lyisı, yapıtı edınip okumanız elbet. özen- dirmek üzere kimi ahntılar yapayım. "Felsefe ile Edebiyat Sanat llişkileri" bölümün- den ilk alıntımız: "Edebiyatçılann birkısmı, herzaman değilse bi- le sık sık felsefeyle ilişki kurmaya yöneliyor. Kimi erişebilirse bu yönelişi yurtdışı felsefesinde yo- ğunlaştırıyor, kimi de yurtiçinde felsefe diye ya- pılıp edilenle bir bağ arıyor. Bu yönelişler 10-15 yıl öncesine dek daha çok estetik kaygılaıia bes- lenmekteydi; 10-15 yıldan beri toplumsal dürtü- ler ağır basıyor. Bir zamanlar öz-biçim, şiir-düz- yazı çeşidinden konulann çözümü için felsefeye uzanılırken, artık insanın değerini, ulusçayaşama koşullarını arka planlanyla kavramak için felsefe- ye başvuruluyor. Kabataslak belirttikte, 20-25 yıl içinde bu tür edebiyatçılar en çok 'varoluşçuluk' ve 'toplumculuk' diye adlandınlan felsefe akım- lannın çekim alanında kımıldanıyoıiar. Bunu mo- da yellehnin sürükleyişine kapıldığı için de yapan var; kişinin derinlerinden taşan gereksemeleri evetlediği için de yapan var; değişik zamanlarda her iki nedenin ikisi için birden yapan da var. He- men hepsinde ortak olan tutumsa şu: Felsefe so- runlanna, filozoflann işlediği konulara genellikle dıştan bakıyoıiar. Ikinci elden devşirmelerte yeti- niyor çoğu. Güçlükleri kaynaklanna dek izleyen- lere pek rastlanmıyor. Doğrudan doğruya filozof- lann kendi yapıtlanndan çok, bu yapıtlan kolay- laştırarak yaymak amacını güden derlemelerden besleniyorlar. Filozoflann kendisine gittikleri za- man da -büyük bir olasılıkla- konu için önemli ki- taplara değil de, rahat anlaşılmak amacıyla felse- fe yoğunluğu bile bile giderilmiş özetlere sanlı- yohar. Parlak alıntılarda, göz kamaştmcı parçalar- da dolanıyohar sık sık." "Felsefe, Dil, Türkçe Felsefe" bölümünde de şöyle diyor Ustamız: "Bir ülkedeki felsefenin durumu, gidişi, geliş- mesi o felsefenin ortaya çıktığı dile bağlıdır var- lıkça. Dil-ötesi bir felsefeden, dil-öncesi ya da dil-sonrası bir felsefeden, ancak sözünü edebıl- diğimiz oranda haberimiz olur. Felsefe olarak fel- sefe, özü gereği, dille, dilde kendini dışavurur. Buna göre 'Türk felsefesi' Türkçe, Türkçeyle, Türkçede kendini gösteren felsefedir. Gerçi fel- sefesini Türkçeyle sunmayan, yapıtlannı Türkçe yazmayan Türk filozoflan tasarlamanın mantıkça aykın biryanı yok. Nitekim ortaçağdaki ünlü Türk filozoflannın hemen hemen hiçbiri Türkçe bir tek satır yazmış değildir, Arapça yazmışlardır. Genel kültür etkenlerinin, özellikle o zamanlar bazı din- eğitim koşullannın bu durumu yetesiye anlamlı kıldığını söylemek yanlış sayılmaz. Gelgelelim, birçok tarihsel dalgalanmadan sonra, 50 yıl ön- ce kurulan Cumhuhyet'le birlikte çağdaş bir bü- tünlük bilinciyle donatılmış olan çağdaş Türki- ye 'nin, felsefe alanındaki ürünlerini Türkçede yan- sıtması kadar doğal birşey düşünülemez. (...) Ge- ne de asıl oylumu ve ağıriığı bakımından, Türk fel- sefesinin, Türkçe felsefe olması kadar kendiliğin- den anlaşılan bir şey olamaz. Felsefe ancak böy- lece Türkiye için bir variık, Türk kültürü için biret- kinlik ve yaygınlık kazanabilir." Nermi Uygur, yapıtını "Türk Felsefesi'nin Evren- sel Boyutlu Izlencesi" adlı bölümle bitiriyor ve bakın ne diyor: "Işte bütün bunlardan ötürü, özellikle Türkleri ilgilendiren bir deney olmakla birlikte, genellikle felsefeyi, dolayısıyla da kim olursa olsun her in- sanı ilgilendiren bir deney buradaki. Geçmişiyle bugünden yanna doğru gidişinde Türk felsefesi- nin boyutlan üzerindeki bu düşünceler, felsefeye açık herinsana seslenmekte. öyle ki Türkiye'ye, Türk felsefesine doğrudan bir ilişkisi olmayan kimseleriçin bile; kendine özgü sonınlara eğilmiş bulunan, felsefede gelişmiş de sayılsın gelişme- miş de sayılsın, başka ülkelerin insanlan için bile biranlam ve önem taşıyabilir..." K Ü L T Ü R İ Ç İ Z İ K K  M l L M A S A R A C I
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle