25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SA/FA CUMHURİYET 2 EKİM 2002 ÇARŞAMBA 8 HABERLERIN DEVAMI G U N C E L CÜNEYT ARCAYÜREK I Baştarafi 1. Sayfcda mento;frbanylaoyramak isteyenlere (ister lider olsun ıster m illetvekii) yakaladıklarını sandıklan, sureklı a^adıiclan fırsatı tanımadı. Tum zorlarnalara Karşın tatile girmeyi 21 oy farkla kaoul eden çcğunluk; halkın parlamento- yazatensıfırnoktasnayakıngüvenduygusunun tümüyleyitmesini örledi. Şımdi oy fukarası Saadet Partisi, kurulduğu günden bu /ana 19 yılda eriye eriye tükenen ANAP, 2 aylık premaüre Yeni Türkiye Partisi; düş- tükleri çukurdan çıkabilecekler mi acaba? Kûskünler, küsküntere arka çıkan, kışkırtan par- tilerin yeni olsun, kccamış olsun liderleri, 3 Ka- sım'daönünij açaral< demokrasinin birgün olsun rahat nefes almasınıengellemeye çalıştılar. Başaramadılar. 3 Kasım'dan 32 gjn önce sandığa gömüldü- ler! • • • Son aylarda milleth temsilcisi, ama milleti say- mayanlar, siyasal yaşamlannın en hararetli çalış- malarını yaptılar. Çalışmalar ne bir yasa önerisi, ne bir önerge ne de denetımle ilgili. Eldekalem kâğıt, Meclis'in birodasındandiğe- rine gidip geliyor, o partide bu partide kaç küs- kün varya da seçime destek verenlerin sayısı ne kadar, çetele tuttular Ceylan derisi kolttKİar, sanki babalarından mi- ras tapulu mallan. Lider sultasına yaşam boyu s- es çıkarmamışlar, ne derse baş sallamış, el kal- dırıp oy kullanmışlar. Aday olamadı, listede seçi- lemeyecek sıraya konuldu mu, haydaa topla im- zayı, başlat oy verdikleri seçimi iptal hareketini. Şu yalancı dünyada şu yalancı liderlerin sergi- lediğı manzaraya bakın hele: Kimisi partisinı uçjruma yuvarlamış; Avrupa Birliği bahane. Kimilerinin gerekçesi yıllardırakıl- larından geçirmediğı Seçim ve Siyasal Partiler yasaları. önce bir iki ay erteleme, maske düştü, artık seçimi iptal çabasında. Meclis'in başka odalarında da günlerdir "kan- dırma operasyonları" işletildi. Sayılan az da olsa kimileri; listeye giremedi, se- çilemeyecek sırada yer aldı ama, erteleme çaba- larına katılmayı milletvekili onuruna yakıştırama- dılar, yozlaşmanın dışındadurdular. Kûskünler mi yoksa mağdurlar mı, her neyseler işte onlar, se- çime karşı olanların sayısını arttırmak; sağduyu, vicdan sahibi milletvekıllerini de yanlanna çekmek için üstün çaba harcadılar. Merak ederim: "Bu dönem seçim iptalini iste- yenlerin şansı, geçmişte aynı girişimde bulunan- lardan dahayüksek" diye tanımlanan son günler- de yaşadığımız süreç; tarihe nasıl geçecek? Demokratik açılımlara son bir örnek mi, yoksa: Demokrasi tarihimızde yüz karası günler diye mi? Ya datrafiğini çözememiş, eğitimde geri, yok- sulluk sınırında, ekonomisi bozuk, doğru dürüst bir seçim bile yapamayan bir ülkeyi AB'ye üye alırlar mı? • • • Koca koca adamlar papatya falı hesabı seçim isteyenlerle istemeyenleri rakama vurmaya uğ- raştılar durdular. Kâğıda dökülen hesaplar, önce TBMM'nin ta- tile girmesini önlemek, sonra seçimin iptalini sağ- lamaktı. Rakamsal bilgiyi Muharrem Sarıkaya verdi. AKP'nın hesabı: Milletvekillerinin 275'i se- çim olsun der, 233'ü olmasın yönünde oy kulla- nır, seçim olur. Yani Meclis tatile girer. MHP, ka- ramsardı: Ayrıntılı hesap SP'den: MHP'den 25, DYP'den 25, ANAP'tan 60, DSP'den 15, YTP'den 52, SP'- den 43, bağımsızlardan 10 olmak üzere toplam 230 milletvekili tatile hayır diyecek, sonra bu ço- ğunluk seçimin iptalini isteyecek, diyordu. Bol miktarda kına ithaliyle birlikte 3 Kasım iptal! "Bu ahval ve şerait içinde" iç siyaset belirsiz, Irak seferınden yiyeceğimiz ABD kazığı belirsiz, topluma kimin sahip çıkacağı belirsiz, AB belir- siz, savaş nedeni Kürt devleti, Kıbrıs'ın geleceği belirsiz. Erken seçimi iptal etmeye çalıştılar; kısacası, temel konu ve sorunlardaki belirsizliğin yogunlaş- masına tavır koydular. Başaramadılar; iplerini elleriyleçektilerve... 32 gün önce sandığa gömüldüler! Isadamları Papandreu ile görüştü Atina'dan AB için sıcak mesaj ATlNA (AA) - Yu- nanistan Dışişleri Ba- kanı Yorgo Papand- reu, "Arina'nın, AB'nin Kopenhag zirvesinde Türki- ye'ye güçlü bir Avru- pa sinyali verilmesin- den yana olduğunu" söyledi. Papandreu, Yönetim Kurulu Başkanı Tun- cay Özilhan'ın baş- kanhğındaki Türk Sa- nayicileri ve Işadamla- n Derneği (TÜSlAD) heyetiyle dün yaptığı yaklaşık 50 dakika sü- ren görüşmeden sonra gazetecilere açıklama- larda bulundu. TÜSt- AD heyetiyle özellikle Türkiye'nin AB ile ilişkileri konulu önem- li bir göriişme yaptık- lannı kaydeden Pa- pandreu, "Kendileri- ne, Türk-Yonan ya- kınlaşmasını destek- ledikleri, Türk-Yu- nan ekonomik işbir- liğini gelişrirmek için çalıştıkları ve aynı za- manda gelecekteki ilişkimiz açısından son derece önemli olan Kıbrıs sorunu- nun çözümüne ilişldn fıkirler geliştirdikle- ri için teşekkür ede- rim" dedi. Papandreu, Yunanistan'm Türki- ye'ye bir AB ülkesi ol- ması için "büyük des- tek" vereceğini de vurguladı. Papandreu'yu Türk- Yunan yakınlaşması- ran miman olarak nite- leyen Özilhan ise Tür- kiye'nin ağustos ayın- da Kopenhag kriterle- rine ilişkin yasal dü- zenlemeleri yaptığını ve şimdi AB'den mü- zakere tarihi bekledi- ğini söyledi. Yunanis- tan hükümetine Türki- ye'nin AB üyeliğine verdiği destek için de teşekkür ettiklerini kaydeden Özilhan, Pa- pandreu'dan müzakere tarihi konusunda des- teğini sürdürmesini is- tediklerini belirtti. Türkiye'nin AB ile üyelik müzakerelerine başlaması için AB baş- kentlerinde destek ru- runa çıkan Özilhan başkanlığındaki heyet, bugün Brüksel'e geçe- cek. Irak'tan üstü kapalı tehdit• Baştarafi 1. Sayfada BM denetçilerine açması çok sevindirici. Bunun için hükümetinizi kutla- rım" dedi. Aziz ise şunlan söyledi: "Biz heyetimize Viya- na'daki görüşmelerde hiçbir zorluk çıkarnıama- sı için gerekli talimatı ver- dik. Çin, Rusya gibi ülke- ler BM'den daha ılımlı kararlar çıkması için ça- ba harcıyorlar. Ancak AB- D'den gelen açıklamalar- dan bizim çıkardığımız sonuç, Bush yönetiminin tek başına da kalsa, I- rak'a müdahale edeceği. Türkiye 'den isteğimiz ABD'ye, operasyon yap- maması konusunda tel- kinde bulunması" ABD'nin Irak'a müdaha- le amacının da iki nedene dayandığını söyleyen Aziz, sözlerini şöyle sürdürdü: "ABD'nin amaçların- dan biri tsrail'i korumak, diğeri de petrol... Ancak bize yönelik müdahale, bölgeyi ateşe verir. Bun- dan en çok Türkiye, Suri- ye ve tran gibi böİge ülke- İeri etkilenir. Yapılacak tek şey,ABD'nin müdaha- lesini el birliği ile önle- mek." Başbakan Ece\ r it, Aziz'in sözleri üzerine "Benim I- rak yönetiminden tek ri- cam BM denetçilerine herhangi bir zorluk çı- karmadan kapılarını aç- ması. Böylece ABD'nin eline koz vermez" dedi. Başbakan Yardımcısı Şükrü Sına Gürel de ABD'deki te- maslannda, Washington yönetiminin Irak'a operas- yon için BM'den karar çıka- ramasa bile müdahalede kararlı olduğunu vurgula- yarak "Yani ABD, bir ne- den bularak Irak'a mü- dahale etmek isteyecek. Buna hazırlıklı olun" uya- nsında bulundu. Gürel'in bu sözleri üzeri- ne konuşan Irak Başbakan Yardımcısı Tank Aziz, "Bundan herkes zarar görür. Irak'ın toprak bü- tünlüğü çok önemli. Ama ABD, bölgede bağımsız bir Kürt devleti kurulma- sı arayışında. l nutmayın ki Irak bölünürse siz de bölünürsünüz" dedi. Az- iz, Amerikan ve Ingiliz uçaklarının încirlik Üs- sü'nü kullanarak Irak'taki uçuşa yasak bölgeyi denet- lemelerinden duyduğu ra- hatsızlığı da bu kapsamda dile getirdi. Uçuşa yasak bölgenin BM kararlannda yer almadığını anlatan Az- iz, "Bu uçuşlann durdu- rulması gerek" dedi. Bu sözler, salonda derin bir sessizliğe neden olurken Başbakan Ecevit ve yar- dımcısı Gürel de herhangi bir yorumda bulunmadı. Başbakan Ecevit, görüş- menin sonunda Aziz'e yö- nelerek, "Sayın Başkan'a mektup yazmıştım. Dost- ça tavsiyelerimi iletmiş- tim. Sanınm bizi artık da- ha iyi anlıyor" dedi. Ece- vit. bu sözleriyle daha önce yazdığı mektuba çok sert bir yanıt veren Saddam Hü- seyin'e dolaylı bir yanıt da vermiş oldu. Saddam'ın mesajı: ABD'yi durdurun Aziz, Sezer'le yaptığı gö- rüşme sırasında da Saddam Hüseyin'in sözlü mesajını iletti. Türkiye ile tarihi ve köklü ılişkilere sahıp oldu- ğunu belirten Saddam Hü- seyin, Irak'ın BM kararlan- na uyduğunu, uluslararası toplumun ABD"nin operas- yon yapmasını engellemesi gerektiğini, bu kapsamda Türkiye'nin de ABD'ye bu yönde telkinde bulunmasını ıstedi. Sezerde Türkiye'nin Irak'ta operasyon istemede- ğini ancak uluslararası hu- kuk kurallannın tam olarak yerine getinlmesi gerektiği- ni söyledi. Kuzey Irak'taki gelişmelerin de gündeme geldiği toplantıda Sezer. Celal Talabani ve Mesud Barzani nin tutumlanndan Türkiye'nin duyduğu rahat- sızhğı dile getirdi. 'Üslerinizi kullandırmayın' Aziz, "Irak'ın esld bir dostu" olarak nitelediği Ecevit ile görüşmesinin ar- dından bir açıklama yaptı. "Türkiye'nin BMGüven- lik Konseyi kararlarına koşulsuz uyun çağrısıyla hem fikir misiniz" soru- sunu Aziz şöyle yanıtladı: "Sayrn Ecevit'e Irak'ın Güvenlik Konseyi karar- larına tamamen uyacağı- nı söyledik. BM denetçi- lerine Irak tamamen yar- dımcı olacaktır. Böylece bu denetçiler görevlerini tam olarak yerine getire- rek, Irak'ta Idtle imha si- lahları bulunmadığı ger- çeğini ortaya çıkaracak- tır. V iyana'daki Irak heye- tine de tüm BM denetçile- rine de bu gerçeğin orta- ya çıkarılması için kolay- lık göstermeleri talimatı verdik." Aziz, bir gazetecinin "Türkiye'yi üslerini kul- landırtması halinde yine dost bir ülke olarak göre- cek misiniz" sorusuna, "Hayır, kesinlikle. Çünkü Türkiye'nin çıkarları, ABD'ye, dost ve komşu ülkeye tehditte bulunma- ya izin vermeyecektir" ya- nıtını verdi. Başbakan Ecevit de, TB- MM'de gazetecilerin soru- lan üzerine, "Denetçilere kapıları açma yolunda karar aldıkları için ken- dilerini tebrik ettik. Önemli olan bunun uygu- lamada nasıl olacağıdır. Bağdat yönetiminin kim- senin eline fırsat verme- mesi gerekiyor. ABD'nin yeni bazı koşullar öne sür- mek istediği belli. O konu- da düşüncelerini söyledi" dedi. ABD giderek yabıız kahyorI Baştarafi 1. Sayfada saldınyı kolaylaştumak için Bir- leşmiş Milletler Güvenlik Konse- yinin, askeri müdahale tehdidiyle desteklenen yeni bir silah denetçi- leri karan geçirmek isterken, Rus- ya yeni bir karara gerek olmadığı- nı savunuyordu. Fransa otomatik olarak askeri müdahaleye yol aça- cak bir karara karşıydı. kendi ha- zırladığı iki ayn karar taslağmı ile- ri sürüyordu. Çin de halen yürür- lükte olan karann yeterli olduğu- na inanıyordu. ABD ve Ingiltere bu muhalefeti yumuşatmaya çalı- şırken. hem son günlerde yoğun- laşan diplomatik trafik, hem I- rak'ın değişmeye başlayan tutumu hem de Rusya ve Fransa'nın mu- halefetlerindeki sertleşme AB- D'nin inisiyatifini kırmaya başla- dı. ABD, Irak'a yönelik bir savaş için Arap ülkelerinin desteğini al- mak istiyor. Arap ülkelerinin halk- lanysa Irak'a yönelik bir saldınya tümüyle karşı. Arap devletlerinin bu iki basınç arasında sıkışan li- derleri ise ABD "nin isteklerine tek başlann direnemediklerini görün- ce birlikte direnmenin yollarını aramaya başladılar. Bu bağlamda bölgedeki diplomatik trafik de 25 Eylül'de Mısır Devlet Başkanı Hüsnü Mübarek'in Ürdün'ü zi- yaretiyle birlikte yogunlaşmaya başladı. Arkasından L'rdün Kralı savaşın engellenmesine ilişkin bir demeç verdikten sonra Kuveyt'e Cumhurbaşkanı Sezer, seçim erteletme girişimlerinin artık bitmesi gerektiğini söyledi. (AA) Sezer: Meclis yerinde bir karar aldı ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - TBMM Başkanı Ömer tzgi'nin "yeni yasama yılı" ne- deniyle dün akşam verdiği resep- siyon sönük geçti. "Küskün- ler"in katılımınm düşüklüğü dikkati çekerken Cumhurbaşka- nı Ahmet Necdet Sezer, tatil ka- rannı "yerinde ve zamanında bir karar" diye niteledi. Seçimi erteletmek isteyenlerin yeni bir çaba içine girebileceğinin anım- satılması üzenne Sezer, "Sayın Başkan'ın dediğine göre öyle bir çağrı yapılacakmış. Ger- çekleşir mi gerçekleşmez mi bi- lenıiyorum. Herhalde bitmesi gerekir bu iş diye düşünüyo- rum" açıklamasuıı yaptı. Genel- kurmay Başkanı Orgeneral Hil- mi Özkök de TBMM'nin hür iradesiyle sağduyulu bir karar \erdiğini söylemekle yetindi. TBMM Başkanı Ömer İzgi ise yeni bir olağanüstü toplantı çağnsı olursa "toplantı günde- mine bakacağını ve yaşananla- n değerlendireceğini" söyledi. Izgi'nin resepsıyonuna Başba- kan Bülent Ecevit, Başbakan Yardımcısı Mesut Yılmaz ve SP lideri Recai Kutan katılmadı. AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, daha çok siya- silerle sehbet ederken salonun Genelkurmay Başkanı ve kuvvet komutanlannın bulunduğu bölü- müne geçmemeyi yeğledi. Bumin'in yorumu Anayasa Mahkemesi Başkanı Mustafa Bumin de gazetecile- rin sorulannı yanıtlarken seçim- ler için bastınlan oy pusulasmda Erdoğanın AKP Genel Başkanı gözüktüğünü hatırlatan bir gaze- tecinin sorusuna, "O, bizim ih- tar karanmız uyannca kuru- cu üye olmaktan düşürülünce- ye kadar ya da kendi genel ku- rullarında genel başkanlıktan alınıncaya kadar genel başkan- dır" dedi. Bumin, Yüce Divan görevinin Anayasa Mahkeme- si'nde kalması gerektiğini söyle- di. Dünyanın her yerinde bu gö- revin Anayasa Mahkemesi'nce yürütüldüğünü belirten Bumin, "Yargıtay'ın bunu almak iste- mesinin nedeni sadece itibar kazanmaktır. Böylece avantaj- b konuma gelmeyi düşündükle- rinden isteniyor olabilir" dedi. Halkevleri hedef gösterildi • Baştarafi 1. Sayfada Gençlik Platformu) sos- yal ve kültürel faaliyet- İer adı alfinda lise genç- liğini örgütlerine çekme ve yasadışı eylemlere girmeye zorladıkları konusu gündeme gel- miş, Içişleri Bakanlığı ve Milli Eğitim Bakan- lığı'nca ortak bir çalış- ma başlatılarak gerekli önlemlerin alınması is- tenmiştir" denildi. Bolu'da Kültürevi diye bir yapılanmanın bulun- maması dikkat çekerken, 1932 yılında Atatürk ta- rafindan kurulan ve halen 75 şubesi ile kamu yara- nna dernek statüsünde bulunan Halkevleri ile devlet tarafından yurt ge- nelinde kurulan Yerel Gündem 21 bünyesınde- ki Gençlik Platformu'na bu tür suçlamaların yö- neltihnesi tartışma yarat- tı. Halkevlen Genel Mer- kezi'nin, valiliğin yazısı- nı avukatlarına inceletti- ği ve Cumhurbaşkanı dü- zeyinde girişimlerde bu- lunacağı öğrenildi. Tartışma çıkmıştı Valiliğin Milli Eğitım'e gönderdiği 05.09.2002 tarihli yazı üzerine 24 Ey- lül - 4 Ekim tarihleri ara- sında başlatılan terör eği- timi kapsamında Bolu'da- ki kimi okullarda öğren- cilere öldürülen terörist- lerin fotoğraflannrn gös- terilmesi de tartışmaya y- ol açmıştı. Eğitim sendi- kalan. uygulamanın öğ- rencileri psikolojik açı- dan olumsuz etkileyece- ğini belirterek tepki gös- termişti. gitti. Bu arada Kuveyt Sa\Tinma Bakanı Tahrani ve Irak Dışişleri Bakanı da Türkiye'yi ziyaret edi- yordu. 30 Eylül'de Suriye Devlet Başkanı Beşir Esat Kahire'ye git- ti. Kahirede ABD'nin "şer ekse- ni" listesine aldığı Iran'la, 1979'da kopan ilişkilerini normal- leştirmek için görüşmelere başla- yacağını açıkladı. Bu hızlanan tra- fiğe ek olarak Suudi Arabistan'ın ABD'ye askeri üs veren Katar'dan elçisini çekmesi, Mısır'ın ABD ile ilişkilerini, bu kez Mısır vatandaş- lanna getirilen yeni vize koşulla- nnı kullanarak soğutmaya devam etmesi, bölgede ABD'nin siyasi etkisinin azalmasına yol açabile- cek siyasi bir oluşumun mayalan- makta olduğunu düşündürüyor. Ortadoğu ülkelerinin liderleri arasında diplomatik trafik yoğun- laşırken Rusya; ABD ve Ingiltere ekseninin son günlerde sıklaşan I- rak'a yönelik hava saldırılarını eleştirdi. Fransa Dışişleri Bakanı Dominic Villepin de salı günü Le Monde'da yayımlanan bir yazısın- da, Güvenlik Konseyi'ne geri dön- meden, otomatik olarak askeri mü- dahaleye izin veren bir silah de- netçileri karanna kesin olarak kar- şı olduklannı yazıyordu. Tüm bu gelişmelere ek ve bun- lan güçlendirecek bir başka adun da Irak'ın silah denetimcilerini tekrar ülkeye kabul etme konusun- da uzlaşmacı bir tutumuyla atıldı. Pazartesi günü Viyana'da başlayan görüşmelerine BM silah denetçile- ri Başkanı Hans Blis'le birlikte katılan Uluslararası Atom Enerji- si Ajansı Direktörü Muhammed ElBardai'yegöre, "Iraklılarya- pıcı ve ciddi bir tutum içindey- diler, bir anlaşmaya varmak is- tiyorlardı". Geçmişte denetçilerin Irak'ta et- kin bir biçimde çalışmasının önün- deki en önemli engellerden biri de geniş alanlann başkanlık sarayı olarak saptanıp denetim dışında tutulmasıydı. Bu konuda, gazete- cilerin "Denetimcilere kapalı ru- tulmak istenen yerler var mı" sorusuna, Hans Blk'in, "Bana bu konuda bir şey söylenmedi" di- yerek cevap vermesi de görüşme- lerin. denetçilerin Irak'a geri dön- mesine olanak sağlayacak bir bi- çimde sonuçlanacağına ilişkin umutlan güçlendirdi. ABD'nin en önemli ve kararlı müttefiki Blair hükümeti de kendi ülkesinde giderek artan bir savaş karşıtı muhalefetle karşı karşıya. Cumartesi günü 350 bin kişinin ka- tıldığı bir protesto yürüyüşü ger- çekleşirken en son kamuoyu yok- lamalan savaş yanlılannın yüzde 37'den yüzde 33 'e gerilediğini gös- teriyordu. Blair'in hafta sonunda başlayan parti konferansında savaş karşıtı muhalefeti denetim altına almakta zorlandığı, basında eleşti- rilere neden olan kongre taktikle- rine başyurmak zorunda kaldığı görüldü. Özetle, eylülün son hafta- smda başlayan gelişmeler devam ederse. savaş karşıtı cephenin gide- rek güçleneceğini, ABD'nin yal- nızlaşacağını ve Irak'a yönelik bir savaşın engellenebileceğini düşün- mek mümkün olabilecek. Işgalfaturası 272milyar dolar WASHINGTON (AA) - ABD Se- natosu, Başkan George Bush'a I- rak'a olası saldınyı başlatma yetkisi verilmesi konusunda bu hafta görüş- melere başlamaya hazırlanırken, Kongre bütçe bürosu da bunun mah- yetini hesaplıyor. Kongre bütçe uz- manlan, Irak'a geniş çaplı bir saldı- nnın aylık maliyetinin 9 milyar dola- n bulabileceğini kaydediyorlar. Kongre Bütçe Bürosu, önceki gün yayımladığı raporda, Irak ile olası bir savaşın uzunluğu ve yoğunluğunun belirsizliğinin, maliyet hesabını güç- leştirdiğini belirtirken, Amerikan güçlerinin Körfez bölgesinde konuş- lanmasının 9 ila 13 miryar, çarpışma- larda hava ve kara kuvvetlerinin ay- lık maliyetinin de 6-9 milyar dolara mal olacağının tahmin edildiğini kay- detti. Bütçe bürosuna göre savaştan son- ra Amerikan birliklerinin ülkeye dö- nüşü için de 5-7 milyar dolar gereki- yor. Senato Bütçe Komisyonu Başka- nı Demokrat Partili Kent Conrad, tartışmalarda bütün bu rakamlann vergi mükelleflerine ne kadaryük ge- tireceği konusunun da atlanmaması gerektiğini belirterek kara kuv\'etle- rinin de katılacağı çatışmalann ve ge- niş çaplı Amerikan gücüyle 5 yıl sü- recek bir işgalin de 272 milyar dola- n aşacağının akıldan çıkarümaması gerektiğini kaydetti. Camüerde dükavgası • Baştarafi 1. Sayfada cinsellik ve kadın haklanna ilişkin yaklaşımlannın öğrenilmesi amacıy- la bir kurs açıldı. Yeni imamlar için zorunlu olan kursa bazı Türk imam- lan da kaydoldu. The Guardian gazetesi, "Müslü- manların. Camüerde Hollanda Di- li Konuşmalan İstendi" başlıklı ha- berinde, ülkedeki 450 camide Hol- landa dili konuşulmasının istenmesi- nin Islami gruplan öfkelendirdiği belirtildi. Gazete, Hollanda'da bir sü- re önce öldürülen popülist sağcı ve eşcinsel politikacı Pim Fortuyn'un lideri olduğu LPF'den Göç Bakanı Hilbrand Nawijn'in bu açıklamayı yaptığını kaydeti. Haberde Na- wijn'in, imamlann Hollanda'nın eş- cinsellik ve kadın haklanna ilişkin tavırlannı öğrenmeyi amaçlayan 600 saatlik kursun açıhşında yaptığı ko- nuşmada, "tmamların görevi, Müslümanları Hollanda sivil top- lumunun değer ve kurallarına sa- dık olmaları konusunda ikna et- mektir" demesinin tepki yarattığı belirtildi. Gazete, Fortuyn'un öldürülmeden önce Islamın eşcinseller ve kadınlar haknıdaki görüşlerini eleştirerek ül- kedeki 800 bin Müslümanı öfkelen- dirdiğini kaydetti. Haberde, For- tuyn'un partisinin bu yıl yapılan se- çimlerde ikinci parti konumuna gel- diği anunsatılarak söz konusu kur- sun, Fortuyn'un düşüncelerinden il- ham aldığı kaydedildi. The Guardian yeni imamlara, Ut- recht ilininin Soestrerberg kentinde bulunan okulda açılan kursa katılma zorunluluğu getirildiğini belirtirken Nawijn'ın açıhşta yaptığı konuşma- da sarfettiği "tmamlar, tslam'ın olumsuz imajının düzeltilmesinde önemli bir rol oynayabilir" sözle- rine de dikkat çekti. imamlara yoğun biçimde Hollan- da dili derslerinin verileceği kursta, ifade ve din özgürlüğünün yani sıra başörtüsünün kullanımı, kadın sün- neti ve namus cinayetleri gibi konu- lann da ele aünacağı belirtildi. Göç Bakanlığı Sözcüsü'nün yeni ünam- lann kursa katılma>ı reddetmesi ha- linde Hollanda'da yaşamalannın olumlu karşılanmayacağı ve oturma izni \erilmeyeceği yolundaki uyan- lanna da yer veren gazete, kurs so- nunda yapılacak sınavlan vereme- yen imamlann sınır dışı edilme teh- likesiyle karşı karşıya kalacağını bil- dirdi. Şu ana kadar aralannda bazı Türk imamlannın da bulunduğu 33 imamın kursa kayıt olduğunu kay- deden gazete, katılımcılann kurs pa- rasını vermeleri gerekeceğini, başa- nlı olmalan halinde bu paranın ya- nsının iade edileceğini belirtti. The Guardian. Hollanda'daki göç- menlerin genel olarak kursu olumlu karşıladıklannı, ancak Göç Bakanı Nawijn'in kurs açıhşında yaptığı ko- nuşmannı büyük tepki yarattığını be- lirtti. Haberde, "Islam ve Vatandaş- lık" adlı Müslüman kuruluşu sözcü- süYasin Hartog'un "Camüerde sa- dece Hollanda dilinin konuşulma- sı fikri, din özgürlüğüne müdaha- le demektir. Din kuruluşlan, iste- diği gibi örgütlenebilmelidir" açıklamasına da yer verildi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle