Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
2 EKİM 2002 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
Yargıtay Gök(
karanm
• ANKARA (Cumhuriyet
Bûrosu) - Yargıtay Ceza
Genel Kurulu, Ankara
Anakent Beledi>e Başkanı
Melih Gökçek ve
Başkanvekili Cengiz
Ocakçı'ya "Memunyet
vazifelenni yerine
getirmedilderi' gerekçesiyle
verilen ve ertelenen cezalan
onadı. Yargıtay 4. Ceza
Dairesi. Gökçek ve
Ocakçı'yı. 5 ay 25'şer gün
hapis cezasına mahkûm
etmiş ve sanıkJan bu ceza
sûresi kadar kamu
hizmetlerinden
yasaklamıştı. 4. Ceza
Dairesi, daha sonra verilen
bu hapis cezasını, 350'şer
milyon lira ağır para
cezasına çevırmiş ve bu
cezayı da erlelemışti.
Gökçek ve Ocakçı. 5 yıl
içerisınde aynı türden bir
suçtan mahkûmiyet cezası
alırsa ertelenen ceza da
aynen infaz edilecek.
CHPörgütü
topbmacak
• ANKARA (Cumhuriyet)
-CHP. ıl. ilçe ve beledıye
başkanlan ile tüm
milletvekili adaylannı yann
Ankara'da bir araya
getirerek. "Tek başına
iktidar" için çalışmalannı
isteyecek. CHP'nin 550
milletvekili adayının yanı
sıra Parti Meclisi üyeleri,
Yüksek Disiplin Kurulu
üyeleri. il ve ilçe başkanlan
ile partili belediye
başkanlannın katılacağı
toplantı, Deniz Baykal'ın
konuşmasıyla saat 10.00'da
Ahmet Taner Kışlalı Spor
Salonu'nda başlayacak.
AKPdeliste
tartışması
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - AKP grubunda.
milletvekili aday listelerine
ilişkin rahatstzlık nedeniyle
tartışma çıktı. Alınan
bilgiye göre, grubun basına
kapalı bölümünde. bazı
milletvekilleri genel
kuruldaki oylama için
bağlayıcı grup karan
alınmasına karşı çıktı.
Listeye alınmayan Siirt
Milletvekili Ahmet Nurettin
Aydın'ın, "Bız şerefli
insanlanz, böyle töhmet
altında görünmek
istemiyoruz" dediği
öğrenildi. Muş Milletvekili
Sebahattin Yıldız'ın da
Muş'ta 3. sıraya atılmasmın
nedenini sorması üzerine
AKP Genel Başkanı Recep
Tayyip Erdoğan'ın, "Muş
mitinginde seni yuhaladılar,
farkında değil misin?" diye
tepki gösterdiği öğrenildi.
Şen'den AB'ye
baskıçağpısı
• İstanbul Haber Servisi -
Türkiye Araştırmalar
Merkezi Direktörii Prof. Dr.
Faruk Şen. son günJerde AB
yetkılileri ile yaptığı
görüşmelerde. Türkiye'ye,
aralık ayında yapılacak
Kopenhag Zirvesi'nde tam
üyelik görüşmeleri için tarih
verilmeyeceğinin ifade
edildiğini söyledi. Şen. bu
konuda tüm siyasi parti ve
sivil toplum örgütlerine
görev düştüğünü
vurgulayarak AB
merkezlerinde baskı
kurulmasını istedi.
Başkan Calban ve
miıdürüne dava
• İstanbul Haber Servisi-
Kâğıthane Belediye
Başkanı Arif Calban ile
lmar Müdürü Adnan Zeki
Bostancı hakkında. bir
binanın yıkımı için alınan
karan uygulamadıklan
iddiasıyla görevi kötüye
kullanmak suçundan 3 yıla
kadar hapis cezası istemiyle
dava açıldı. Davanın
görülmesine. önümüzdeki
günlerde İstanbul 2. Ağır
Ceza Mahkemesi'nde
başlanacak.
Erteleme cephesi yeni bir olağanüstü toplantı çağnsını şimdilik düşünmüyor
Küskünlerin umudu bittiANKARA (Cumhuriyet Bûrosu) -
TBMM'nin tatil karan alması üzerine
başansızhğa uğrayan seçim karşıtı par-
tiler, yeni bir olağanüstü toplantı çağn-
sını gündeme almayı tasarlamıyor.
Erteleme için imzalann toplanması-
na öncülük eden ve erteleme önerisini
hazırlayan bağımsız milletvekili AB Gö-
ren, karann hemen ardından "Yeni bir
girişimde buhınacak mısınız" sorusuna
"Hayır, arnk bitti. Biz doğru bfldikleri-
mizi söyledik, gerisi MecKs'in iradesi-
«fir" yanıtını verdi. Imzacılann diğer
öncüsü SP Genel Başkan Yardımcısı
Mehmet Bekaroğju da, "MecHs'in ira-
desi böyle tecetti etti, sonuç böyle çıktı.
Bundan sonra, 'Elektronik oylama ya-
• Erteleme için imzalann toplanmasına öncülük eden bağımsız
milletvekili Ali Gören yeni girişimde bulunmayacaklannı belirterek
"Biz doğru bildiklerimizi söyledik, gerisi Meclis'in iradesidir" dedi.
pılsaydı, yanlı davranıldı' demenin bir
anlarruyok. Kişisel olarakyeni bir çaba-
mız olmaz. arükpartilerin yetküi organ-
larmda karar alınırsa değerlendirme-
mizohır" açıklamasını yaptı.
YTP Aryon Milletv ekdli GaftarYakm,
TBMM Başkanı tzgi'nin oylama biçi-
mini eleştirdi. YaJan, tzgi'nin taraflı ol-
duğunu savunurken "Mecfis'i olağanüs-
tü toplantrya çağırmayı düşünüyor mu-
sunuz" sorusuna -Şu aşamada bir şey
söyleyemem'' yanıtını verdi.
ANAP Genel Başkanı MesutYıhnaz.
w
Bize göre tatfle girmesi yerine çabşma-
sı daha doğu olurdu. Lmanm tekrar
açıimasına gerek kalmaz" diye konuş-
tu. "Küskünlerin'' yeniden toplantı çag-
nsında bulunması durumunda tavırlan-
nın ne olacağı sorusuna Yılmaz, "Şiro-
diye kadarki tavnmızdevam eder" kar-
şılığını verdi.
SP Genel Başkam Recai Kutan ise
Meclis Başkanı'mn oylama yöntemine
tepki gösterdi. Elektronik cihazla oyla-
ma yapılmamasını eleştiren Kutan, "Üzn-
lerek ifade edeyim ki Meclis Başkanı,
Başkanhk Divanı teşkihnde tamamen
yanh hareketetmiş, aynıgörüşte olan ild
kâtip üyeyi drvana gearmiştir. Bu sayım-
lann da sağnkta okhığuna inanmıvonız.
Sonuçtaadaletsizbirnetkeçıkrnıştır''gö-
rüşünü dile getirdi.
YTP Grup Başkanvekili OğuzAygün
de, Izgi'nin yanlı tutum sergilediğini
ileri sürdü. Aygün, "Divana bizim arka-
daşlanmızdan kimseyi alnıadı. oylama-
yı elektronik sistemle yapnrmadt. Böy-
le şey olmaz" dedi. Aygün, yeni bir gi-
rişimde bulunup bulunmayacaklan so-
nısuna "Şu anda bir şey söyleyemem, de-
ğerlendireceğiz'' demekle yetindi.
Gümrük kapılarında kullanılacak
Dkoybugün
sandığa giriyor
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu)- 3 Kasım millerve-
kili genel seçimi için güm-
rük kapılarında oy verrne iş-
lemi bugünbaşhyor. Yurtdı-
şuıda yaşayan yurttaşlarbu-
gün saat 17.00'den itibaren
Kapıkule Gümrük Kapısı ile
Atatürk, Esenboğa. Antal-
ya, Adnan Menderes ve Şa-
kirpaşa havaalanlannda oy
kullanmaya başlayacaklar.
Oy verme işlemleri 3 Ka-
sım Pazar günü, Yüksek Se-
çim Kurulu'nun (YSK) o
çevre için tespit ettiği saat
olan 16.00'da sona erecek.
Bu kapdarda oy kullanma, ta-
til günlen dahil 24 saat ara-
lıksız sürecek.
Gümrük kapılarında, seç-
men kütüğünde yazılı olma-
yan, yurtdışında 6 aydan faz-
la ikamet eden, 3 Kasım 2002
tarihi itibariyle 18 yaşını dol-
duran Türk vatandaşlan, yur-
da giriş veya çıkış yaparken
Türkiye Cumhuriyeti pasa-
portu ile oy kullanabilecek.
Bu seçmenler, sadece siya-
si partilere oy verebilecekler,
bağımsız adaylar için oy kul-
lanamayacaklar.
199 i'. 1995 ve 1999 se-
çimlerinde gümrük kapılann-
dan en fazla oyu, sırasıyla,
Anayasa Mahkemesi'nce ka-
patılan RP ile ANAP ve DSP
aldı. 1991 seçimlerinde güm-
rük kapılannda kullanılan
46 bin 408 oydan 45 bin
192 'si geçerli sayıldı. Bu oy-
lardan 17 bin 468'i RP'ye, 13
bin 64'ü ANAP'a verildi.
1995 seçimlerinde ise ge-
çerli sayılan 86 bin 601 oy-
dan 32 bin 98'ıni RP. 13 bin
48'iniANAP,12bin947'sı-
nı DYR 9 bin 822'sini DSP,
8 bin 46'sını MHP, 6 bin
727'sini CHP, 2 bin 680'ini
de HADEP aldı.
18 Nisan seçimlerinde oy
kullanan 66 bin 97 seçme-
nin 65 bin 255'inin oyu ge-
çerli sayıldı. Buoylardan 19
bin 349'unu DSP. 14 bin
951'ini FP, 12 bin 208'ini
MHP, 8 bin 224'ünü ANAP,
3 bin 100'ünü DYP, 4 bin
43'ünü CHP ve bin 079'unu
HADEP aldı.
ÇİZMEDEN YUKARI MUSAKART
musakart@yahoo.com
Tatil karan seçimlerin 3 Kasım'da yapılmasını isteyen cepheyi memnun etti
Meclis kendine yakışanı yaptıANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
Meclis'in tatil karan almasını değer-
lendiren Başbakan Bülent Ecevit, "Se-
çim ve seçünle ilgfli tarnşmalar da her-
halde sona ermiş olacaknr. Milletinıize
ha>Trhokun" dedi. CHP lideri DenizBay-
kaİ, TBMM'nin kendine yakışan kara-
n aldığını belirterek "Ortaya çıkan mil-
li iradenin durdurulması mümkün de-
ğiL Bu iş bitti, kimse Türkiye*) i yorma-
an* dedi. DYP liden Tansu Çüer ise Baş-
bakan Bülent Ecevit in "düzgün bir ta-
vır sergilediğini'' söyledi.
TBMM'nin tatile girmesi, seçimlerin
3 Kasım'da yapümasını isteyen cephe-
yi memnun etti. Tansu Çiller. TBMM^pin
tatile girmesiyle, Türkiye'nin de seçim
atmosferine girdiğini belirterek "Arük
sandığı konuşma zamanı" dedi.
TBMM'nin karannı gazetemize değer-
lendiren Çiller "Çok örgütlü bir hare-
keüe karşı karşıyaydık. Saym Yılmaz,
Meclis'in açık olmasından yana açıkça
tavır koydu. Tabii bunda amaç belüydi
ANAP'm kurumsal olarak, tümüyle bu
hareketin içinde olduğu ottadaydi. An-
cak bizim çabalarunız, kamuoyu baskı-
sı, sağduyuyu getirdi'' diye konuştu.
Ecevit'in ta\Tuıa da dikkat çeken Çil-
ler, şunlan söyledi: "Saym Ecevit ger-
Erdoğan. kararla ilgili "Haynt otsun"
demekle yetinırken. Genel Başkan Yar-
dımcısı AbduDah Gül" Türkiye biiyük
bir kaostan kurtuldu. Büyük bir belir-
südikhâkimolacaktı,faizleryükselecek-
ti, ekonomi krize girecektL Şimdi istik-
rar gefir" görüşünü dile getirdi.
ECGVİt: Seçimle ilgili tartışmalar herhalde sona erecektir.
Baykal: Ortaya çıkan milli iradenin durdurulması mümkün değil.
: Türkiye atmosfere girdi. Artık sandığı konuşma zamanı.
CeiTI: Bu iş artık bitti. Son sürat seçimlere gidiyoruz.
çekten de kendine yakışan bir biçunde,
düzgün hareket etti. Oylamayı taroş-
mah hale getirmek isteyen partilerin de
bunda haklı olduğu bir taraf yok. Mec-
lis içtüzüğü çok açık. Bu tür oylamalar
işari yapuu-." Çiller, TBMM'nin bu ka-
ranyİa "itibar kaybmdan son dakikada
döndüğünü" ifade etti.
AKP Genel Başkanı Recep Tayyip
CHP liden Baykal ise TBMM'nin
karannın, kamuoyunu tedirgin eden bir
tartışmaya noktayı koyduğunu söyledi.
TBMM'nin kendine yakışan karan al-
dığını belirten Baykal, şunlan söyledi:
"Biz CHP olarak sabırla Meclis'in sağ-
duyuhı bir kararabnasmı bekkdik. Eğer
küskünlerin dedigi olsaydu hiçbiri seç-
menin karştana çıkamazdı. Hepimizedü-
şen görev- bu seçimden ülkemiz için en
ryi sonucu verecekyöndeçabşmalar yap-
maknr. Cumhurbaşkanı, Mecfis Başka-
nı ve Başbakan üzeıierine düşen görevi
layüayla yapmıştır. Bu saatten sonra
TBM\l'nin olağanüstü toplanöya çağ-
nhnasmm hiçbir anlamu değeri yok."
MHP Genel Başkan Yardımcısı Şev-
ket BülentYahnici, geçen süreçteki tar-
tışmalara değinerek şunlan söyledi: "Si-
yasi rüşvet de döndü; birbirlerine Baş-
bakanhk ikram edildi. AKP'ye, 312 üe
flgfli bir siyasi rüşvet tabağı götürüldü,
Erdoğan eHnin tersryleitti. Saym Başba-
kan'a aanlık hükümeti tabağı götürül-
dü, odaetinintersiyleitti Sandık3Ka-
sun'dachr, kimse oradan götüremez."
YTP Genel Başkanı İsmail Cem, se-
çimi erteletme girişımlerinin sona erdi-
ğini belirterek "Bu iş arük bitti. Son sü-
ratseçimleregkny'oruz'' dedi. Cem, par-
ti olarak tüm çabalannı seçim hazırlık-
lan için kullanacakJannı kaydetti.
IRMIK / AYDM aengin@doruk.net.tr
Biliyorum, "Yine mi" diyeceksiniz;
"Sıktın ama"diyeceksiniz...
N'apalım, deyin...
3 Kasım'ı birtürlü önemseyemiyo-
rum. Türkiye'nin gündeminin 3 Kasım
seçimlerinin sonucu olduğuna aklımı
birtürlü yatıramıyorum.
TV ekranında birileri seçim üstüne,
seçimin ülkenin geleceğine etkisi üs-
tüne konuştukça; gazete köşelerinde
seçimin ertelenmesi olasılığı, küskün-
lerin sayısal gücü üstüne ağır ince
yorumlar okudukça içimi sıkıntı bası-
yor.
örneğin bu satırlar 1 Ekim günü
öğle saatlerinde yazılıyor. öğleden
sonra Meclis toplanacak ve "3 Ka-
sım'da seçim var mı, yok mu" soru-
su yanıtını bulacak.
Gel gör ki sonucu zerre kadar merak
etmiyorum; kendimi ne kadar zortasam
ciddiye aiamıyor, yazılıp çizildiği kadar
yüklü bir önem biçemiyorum.
3 Kasım'ı ve sonrasını düşünmeye
çalıştıkça 3 Kasım'dan bağımsız ola-
rak ya kapımızın önünde gümbürdeyen
"Irak savaşı" davulları beynımi zonkla-
tıyor ya da 240 milyar dolan aşkın iç ve
dış borç yığınağı üstüme çöküyor...
Haksız mıyım?
Yağmur Yağsa da Yağmasa da...
Abartıyor muyum?
• • •
Irak savaşı bugünlük bir yanda dur-
sun. (Lafa bakın siz! Sanki ben "dursun"
deyince...)
Seçimin sonucu ne olursa olsun. Is-
ter kravath mollalar tek başlanna iktidar
olsun, ister Baykal - Derviş ikilisinin sü-
rükledıği CHP oy patlaması yapıp hü-
kümet kursun.
önlerinde 240 milyar dolarlık borcu
bulacaklarmı? Toplanan vergilerin borç-
lann faızinı bile karşılayamadığı bir ma-
li miras devralacaklar mı?
Peki şimdi seçim öncesinde AK Par-
ti'nin ekonomik programını, onunla do-
laysız bağı olması gereken sosyal, kül-
türel, siyasal, bilmemnesel programını
didiklemeye; Derviş katkılı CHP seçim
bildirgesinde "sosyal-liberal senfez"in
ayrıntılan üstüne kafa patlatmaya, "ör-
nekseçmen" rolüne bürünüp "Hımmm,
AK Parti'ye oy venrsem şunlan şöyle,
bunlan böyle yapacak; CHP ise öyle de-
ğil böyle, şöyle değil öyle yapacakmış.
Demek ki oyumu kişisel çıkarlanm ve
ülke çıkariarı açıstndan ona değil bu-
na, şuna değilötekine vermeliyim" di-
ye ukalalık etmeye gerek, avanakça
umut beslemeye sebep var mı?
Besbelli ki 3 Kasım sonrası iktidan-
nın başarısı, 240 milyar dolarlık borcu
(daha doğrusu o borcun faizlerini) öde-
mek için dışandan ve içeriden borç bu-
lup bulamayacağı, bulduğu borçları
ödemek için bir süre sonra yeniden
borç bulup bulamayacağı ile ölçüle-
cek...
Dışarıdan ve içeriden borç bulma
olanakları daha şimdiden pek pek kı-
sıtlı olduğuna, eninde sonunda bize
dönüp "Haydi bakalım pamuk eller
cebe" diyeceklerine ve bizim eller ce-
be gire çıka çoktan "pamuk eller" ol-
maktan istifa edip yaralı bereli, nasırlı
ellere dönüştüğüne göre, 3 Kasım son-
rası iktidar koltuğuna oturacak partiyi
seçerken elimizde mümkün olan tek
ölçüt hangisınin. canımızı daha az
acıtacağından ibaret.
Ben ekonomiden anlamam. Yukarı-
da çizdığim tabloda bir yanlış varsa ve
aranızda bu yanlışı bulup gösterecek,
böylece yüreğimi(zi) serinletecek bir
babayığit varsa e-posta adresim yuka-
nda, gazetenin faksı ve posta adresi
ise en arka sayfanın tepesinde duruyor.
•••
Fıkrayı bilirsiniz.
Hoca kızlannı ziyarete gitmış. Büyük
kız babasını görünce başlamış:
- Baba benim herif kerpiç döktü.
Yağmuryağmaz, kerpiçler kurursa sa-
tacak, kamımızı doyuracak. Ama bir
yağmuryağarsa gücü bana yettiğinden
anamı belleyecek...
Küçük kız bir başka telden çalmış:
- Babacığım, ben/mki dan ekti. Allah
yağmur verir, danlar büyürse ne âlâ; sa-
tıp karnımızı doyururuz. Ama bir de
yağmazsa, gücü bana yettiğinden ana-
mı belleyecek...
Hoca eve dönmüş. Karısı "Herif ne
var ne yok? Kızlanmız iyi midir ? Hal-
leri nicedir" diye sorunca gülmüş:
- Valla avrat demiş. Kızlann haliyağ-
mura bağlı. Ama benim anladığım, yağ-
mur yağsa da yağmasa da damatlar se-
ni belleyecek...
Halimiz hocanın kansından daha mı
iyi?
3 Kasım seçimi, bizi "belleyecek" da-
matlardan birini seçmekten pek mi fark-
lı?
POLflİKA GUNLUGU
HİKMET ÇETİNKAYA
Milli Görüş'e
35 Milyon Dolar...
Dünya hızla değişırken laik ve demokratik sis-
temin içinde yer alan Türkiye'de niçin dini motif-
li bir siyasi parti 2002 yılında iktidar yolunda yürü-
yor?
Aslında tartışılması gereken soru bu!..
1970'lerde bugünkü çarpık ekonomik yapıyla
'solpartiier' mücadele ederken, önce Milli Nizam
ardından Milli Selamet Partisi Necmettin Erba-
kan'ın önderliğinde sisteme karşı bayrak açıp, si-
yasal zeminde seslerini duyurmaya başladılar...
Erbakan Hoca, Türkiye'de laik demokratik sis-
temi sandıkta bitirecekti ama bunu bir türlü başa-
ramadı...
Başarmak için yola çıktığında ekonomik siste-
mi 'adil düzen'\e çözecekti. Onun için de RP ikti-
dannda 'yeşil sermaye'ye destek verip, palazlan-
masını sağladı...
Eh, şimdilerde kazığı kendisi yedi!..
Bu işten en kârlı çıkan ise Fethullah Gülen'in
çevresindekı Nurcular oldu...
Yani Fethullahçılar!..
Erbakan'ın 'adil düzeni' 1994 yılında belediye-
ler RP'nin eline geçinceye kadar kımilerınce 'ma-
sal olarak' tanımlanıyordu ama 1998'e gelinince
işin rengi değişti...
Denildi ki:
"Yeşil sermaye bir daha gitmemek üzere iktida-
ra oynuyor, Erbakan Hoca 'yı yenilikçi hareket yok
edip, sosyal liberal kimlikle sistemi delecekler..."
• • •
Aslında 'yeşil sermaye' Turgut Özal dönemin-
de desteklendı bir hayli...
Özal, Işıkçılann Ihlas'ını koruyup kolladı, daha son-
ra da Tansu Çiller Fethullahçılann Asya Finans'ı
için elinden geleni yaptı...
İşin ilginç yanı, Asya Finans'ın görkemli açılış
töreninde Tansu Çiller, Fethullah Gülen ve Abdul-
lah Gül yan yanaydı...
Otarihte(1998)RefahPartisi'nin 'merkezsağ'a
yerleşip yetieşmeyeceğı tartışılırken Recep Tay-
yip Erdoğan, Abdullah Gül'le birlikte Erbakan Ho-
ca'nın altını oymaya başlamıştı bile...
Fethullah Gülen henüz ABD'ye kaçmamıştı!..
Fethullah Hoca, Altunizade de bazı ışadamla-
nnı davet edip Recep Tayyip Erdoğan için şöyle
diyordu:
"Erbakan'ı devirse devirse Tayyip devirır!"
Hoca, salt 'yeşil sermaye' gruplanyla değil, si-
yasilerle de görüşüyordu. Ecevit'ten Çiller'e dek
bazı siyasetçiler Fethullah Gülen'in her söylediği-
ni neredeyse buyruk olarak kabul ediyordu...
Necmettin Erbakan durumu fark etmişti!..
Yakm çevresini topladı...
Anlatılanlara göre, yurtdışından toplanan para-
lar 'yenilikçiler' diye adlandırılan gruba gidecekti
bir süre sonra...
Adını vermeyeceğim bir 'Milli Görüş' yetkilisiy-
le geçtiğimiz aylarda Berlin'de görüşürken şu bil-
giyi vermişti bana:
"Ben bir ay içinde 200 bin mark toplamıştım
1998 yılında. Adını vermeyeceğim bu holding
Konya'da faaliyet gösteriyordu. 200 markın 20
bini benim cebime, 14 bin markı da Milli Görüş 'ün
kasasına giriyordu... Holding ise 200 bin mark üze-
rinden kâr payı ödüyordu. özellikle Almanya'da
işleripara toplama olan bir dinci grup oluştu. Ha-
yali kârlaria saf Müslümanlar dolandınldı."
"Bu işi tezgâhlayanlar, yani siz, Erbakan'a ya-
km kışiler miydiniz?"
Yanrt:
"O zaman Erbakan 'a yakındım."
Soru:
"Ya şimdi?"
Yanrt:
"Recep Tayyip Erdoğan'a..."
• • •
Son yedi yılda 'yeşilsermaye' Avrupa'daki Müs-
lüman Türkler'den 10 milyar mark (yaklaşık 5 mil-
yar dolar) topladı...
Milli Görüş'ün kasasına ise 70 milyon mark pa-
ra girdi. Bu da yaklaşık 35 milyon dolar ediyor...
Yeme de yanında yat!..
Para toplayan 'yeşil sermaye' gruplannın sade-
ce 6O'ı Erbakan'ın seçim bölgesi Konya'daydıL
Holdinglerin çoğu kapandı bugün. Holdingler
ise devlet tarafından denetlenmedi!..
'Yeşilsermaye' şimdi, AKP'nin peşinde!..
Yeni oyunlan sahneye koymaya hazırianıyorlarl.
hikmet.cetinkayafucumhuriyetcom.tr
Faks numaramız: 0212/513 90 98
IMF, kredi için ön kosullarda ısrarlı
Deppler: Seçim
belirsizliği dağıtır
WASHINGTON(AA)
-Uluslararası Para Fonu
(IMF) A\Tupa Direktö-
rüMichaelDeppler, IMF
Icra Du-ektörleri Kuru-
lu'nun ancak Türki-
ye'nin 4. gözden geçir-
me dönemine ilişkin bü-
tün ön koşullan yerine
getirmesinin ardından
1.6 milyar dolarhk yeni
kredi dilimini onaylaya-
cağını belirtirken bunun
gelecek hükümet döne-
mine rastgelebileceğine
işaret etti. Deppler,
TBMM'nin dünkü ka-
ranyla tatile girmesini
çok olumlu olarak de-
ğerlendirerek "Bundan
sonra seçim yapılacak.
Yeni hükümet kurula-
cakvebeürsizlikortadan
kalkacak" dedi. Deep-
ler, IMF'nin ortaya çı-
kacak her hükümetle ça-
lışmaya hazu- olduğunu
kaydetti.
Deppler, Washing-
ton'daCNBC-Eteleviz-
yonuna verdiği özel de-
meçte, olası Irak operas-
yonunun Türkiye'yi sa-
nıldığından daha az etki-
leyeceğini, normal ko-
şullarda gelecek yıl fı-
nans açığı çıkmasmı bek-
lemediklerini ve Türki-
ye'nin borçlannın öden-
mesinde sorun olmadığı-
nı belirtti. Türkiye'nin
bazı ön şartların yerine
getirilmesini seçim son-
rasuıa brrakabileceğinin
hatırlatılması üzerine
Deppler, "Ön koşullar
EVIF tcra Direktörleri
Kurulu'nun toplantıla-
nna ilişkindir. Dolayıay-
la ön koşullar yerine ge-
tirildiğinde toplantı ya-
pıhr. Yerine getirilmezse
toplantı ertelenir'' diye
konuştu. Irak konusu-
nun siyasi bir olgu oldu-
ğunu kaydeden Deppler,
IMF'nin bu tür siyasi
şoklarla ilgili finansman
sağlama sorumluluğu bu-
lunmadığrnı \oirguladi.