Katalog

SAYFA CUMHURİYET 18 EKİM 2002 CUMA 8 HABERLER Hukukçuların, anne ve babalann bedel ödeyerek yürüttükleri mücadele geç de olsa sonuçlandı Manisa davası derslerle dolu 'Savaşa hayır' gösterisi • İSTANBLX(AA)- Çeşitli siyasi parti ve sivil toplum örgütlerine üye bir grup, Beşiktaş'ta"Savaşa nayır" adı altında eylem yaptı. Barbaros Arutı öniknde toplanan grup, 'Dün Somali, Afganistan, bugün Irak, yann?' ve 'Banşhemen şimdi' yazılı dövizler eşliğinde otnrma eylemı gerçekleştirdi. Ellerindeki mumlarla yaklaşık 10 dakika oturan gruptakiler, daha sonra ABD'nin olası Irak operasyonunu protesto eden sloganlar attılar. Taşar'dan geçmiş olsun mesajı • GAZİANTEP(AA)- Turizm Bakanı Mustafa Taşar, CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'm Gaziantep miringi sırasında CHP'nin basın için tahsis ettiği otobüste tartakJanan Kanal 5 televizyonu muhabiri Şükran Yücel, GRT televizyonu muhabiri Bülent Öner ve kameramanı tlhan Ağır'a gönderdiği mesajında, "Kamu görevi yaparken ve kamuoyunu aydınlatma görevini yerine getırirken çırkin bir saldınya maruz kalmanızı kınıyorum" dedi. Hastı TV ve Uhısal Kanal karanfe • AIVKARA (Cunıhuriyet) - Seçim döneminde yayın yasaklanna uymadıklan için 'karartılan' televizyon kanallanna dün gece iki tanesi daha eklendi. Flash TV ve Ulusal Kanal'ın yayınlan saat 24.00'ten itıbaren 5 gün boyunca durduruldu. Cinnet olayına 26 yıl istendi • ADANA(AA)- Adana'da, nikâhsız yaşadığı kişiyi sokak ortasında 52 yerinden bıçaklayan sanık hakkında 26 yıl ağır hapis cezası istendi. Cumhunyet savcılığından alınan bilgiye göre 10 Ekim tarihinde, Dumlupmar Mahallesı'nde Ayşegül Porsuk'u sokak ortasında bıçaklayan Aydın Kara hakkında, Savcı Hüseyin Ertem tarafından hazırlanan iddianamede, "adam öldürmeye teşebbüs' suçundan TÇK'nin 448. maddesi uyannca 24 yıl ve 191 '2 maddesi uyannca 'silahla tehdit' suçundan 2 yıl olmak üzere toplam 26 yıl hapis cezası istendi. SERDARKIZIK İZMİR-tşkence gören genç- lerin en kuytu derinliklerinde, gündüzler kadar geceleri de kâbuslanna yansıyan, belki de yaşamlan boyunca dinmeye- cek acılan gidermek çok güç. Örselenen yaşamlannda yitip gidenleri getirmeyecek bu 5- 10 yıllık hapisler. Ama şimdi en azından bir kapı açıldı. En azından bundan sonra işken- ceye yeltenecekler. ınsan onu- runu zedeleyecekler oturup bir daha düşünecekler. Hukukçuların, anne ve ba- balann. işkence karşıtlannın ıs- rarla ve bir-çok bedel ödeye- rek yürüttükleri mücadele, geç de olsa sonuç verdi. Zaman değişti. Ilginç bir paradoks doğdu. Bir zamanlar işkence gören gençler Avnıpa Insan Haklan Mahkemesi'ne baş- vurmuştu. Şimdi aynı yolda. iş- kenceyle suçlananlar.... Umut ve gelecek adına 12 Eylül sürecinde binlerce insanın tezgâhtan geçırildiği bir ülkede siyasiler, emniyet güç- leri, bakanlar, başbakanlar iş- kence olmadığını söyleyıp dur- dular. Oysa öyle hiç de mün- ferit değildi... Şimdi gelişmemiş demokra- si, yetersiz hukuk devletinde umut ve gelecek adına evet in- sanlann abarttığı, ancak bun- dan böyle kimilerini en az iki kez düşündürecek bir karar var artık. Ülke kadar dünya Manisalı Gençler Davası'nda, 16 kişhe işkence yaptıklan iddiasıyla 10 polisin yargılan- ması tamamlandL (Fotoğraf: A A) kamuoyunun da izlediği bir davada cezalandınlan polisler var. Davayı yakından izleyen. zaman- aşımı tehlikesine kar- şı sürekli uyanlarda bulunan Manisa Barosu Başkanı Ser- han Ozbek suçun zamanında cezalandınlması gerektiğini anımsatarak değerlendiriyor gelinen noktayı: "Buyapüdı- ğı takdirde ceza kamusal ama- cına ulaşır. Bir suçun cezalan- dmbnasmda, hefe işkeneeya da fena muanıeie gibi kamu görev- lileri tarafından işlenmiş bir suçun geç cezalandınlmasında son derecede olunısuz sonuç- lar doğar. Bu durum. diğer ka- mu görevlileri tarafından do- kunulmazhkya da onay olarak algdanır. Mağdıuiaraçısından oluşan bu güvensizlik suçlula- ra cesaret vermektedir. Bütün bunlarta beraber. geç deotsa po- lislerin cezalandınlması -tabii kararm keanieşmesi durumun- da- önemli bir adundır, umut vermektedir.*' Türkiye'nin ınsan haklan alanındaki sicilinin hızla iyi- leşririlmesi için birinci derece- de sorumluluk taşıyan savcı ve yargıçlar kadar yasama ve yürütme erklerine de önemli görevler düştüğünü söylüyor Özbek. Izmir Barosu Başka- ru Nojan Ozkan da artık bir ka- pı açıldığı görüşünde. "Bu davadan tüm yönetici- ler.tüm poiitikacılarders alma- Iıdır. Artık ülkemizde kamu gözetûn yerlerinde işkence ve onur kırıcı davranışlarda bu- lunan hiçbir kamu görevüsi- nöı cezasız kabnayacağı yohın- da bir olanak, yeni bir kapı açümıştır'' diyor. Çıkanlacak dersler Özkan. herkesin, başta yar- gı olmak üzere siyasilerin, ida- recilenn ders alması gerekti- ğini de vurguluyor şu anımsat- malarla beraber "2 yıl önce çı- kan bir yasayla polisin işlediği suçlardan ötürü verilen ceza- lar ortadan kakunlmışo. Ben- zer yaklaşımlann obnasını is- temiyoruz. ÖzelMkk savcılann işkence ve kötü muamele suç- lanyla ilgili başvuru ve ihbar- lardayeterö biçimde soruştur- ma yapmadıklannı biByonız. Bu konulardaki takipsizlikka- rarlan ortada. Arük bu olay- lann asü sorumlusunun em- niyet ve jandarma teşkiladan oimadığı, daha da önemüsi ha- zırhk soruşturmalannı yürü- ten savcılann ve denetim görev- lerini yerine getirmeyen vaü ve kaymakamlann da sorumlu- luk raşıdıklan ortada. Daha birkaç gün önce işkencenin münferit olduğunu söyleyen bir tçişleri Bakanı ortada. Biz barolar olarak işkence ve pek fena muamele konusunda mü- cadele edryoruz. Awıkatnk Ya- sası'yla bu bizim görevimiz. Herkesin bu mahkeme kara- nndan önemli dersler çıkar- ması gerektiğini düşünüyoruz." Evet, herkes ders çıkarma- h... Adalet Bakanı Aysel Çelikel, AB îlerleme Raporu'nda yer alan iddialan eleştirdi: işkence var ama sistematik değS ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - Adalet Bakanı Aysel Çelikel, AB tlerleme Rapo- ru'ndaki işkence iddıalannı eleştirerek "tşkenceyok demi- yorum. var ama sistematik iş- kenceyok" dedi. İşkencenin in- sanlık suçu olduğunu vurgula- yan Çelikel, "İşkenceve kötümuanıdevikim yapıyor? Kamuda devlerin gücünü kuilananlaryapı- yor. İşkence in- sanlık suçudur veağırbirit- hamdır" dedi. Raporda cezaevlerinde 9 bin düşün- ce suçlusu olduğu şeklinde iddialar bulunduğunu belirten Çelikel, bu- nun "insafsızlık ve haksızhk" ol- duğunu söyledi. Çelikel. Abdul- lah Öcalan'ın cezaevinden açık- lama yapmasıyla ilgili olarak da "Önlem nasıl olur? Ağzını mı bantiayacaksınız. Bir gazete onun ağzmdan bir şeyler yazryor, son- ra 'Adalet Bakanı konuşmasına izin veriyor' deniliyor. Avukat ve ziyaretçilervasıtasryla bilgüer dı- şan çıknor" dedi. Çelikel, Manisa Davası'nın za- manaşımına uğratılmak istendi- ğine ilişkin iddialarla ilgili olarak da yargının zamanaşımını dol- durma anlayışı içinde olmayaca- ğını söyledi. Çelikel, göreve geldikten sonra- ki ilk basın toplantısını dün gerçek- leştirdi. Avukatlann cezaevlerine girişlerinde yaşadıklan sıkıntılara değinen Çelikel, "Kapılann aşın duyarh olduklannı ben de tespit et- tim. DuyarhhkdereceJerinin bir mik- tar indirilmesini sağladık" dedi. 30 Eylül tanhi itibanyla cezaev- lerinde 60 bin 821 hükümlü bulun- duğunu dile getiren Çelikel, bun- lardan 51 bin 894'ünün adli, 7 bin 943'ünün terör, 984'ünün de çıkar amaçlı suç örgutlerinden cezaevle- rinde bulunduklannı söyledi. Adalet Bakanı Çelikel, cezaev- lerinde şu anda 17 kişinin ölüm oru- cunu sürdürdüğünü, 2 kişinin duru- munun ağır olduğunu, 9 tutuklunun da tedaviyi kabul etmediğini belirt- ti. Avrupa Işkenceyi Önleme Ko- mitesi'nin kendilerinden F tıpı ce- zaevlerinde sohbet olanağının sağ- lanmasını istediklerini anlatan Çe- likel, bu konuyu da çözümledikle- rini bildirdi. AB îlerleme Rapo- ru'nda yer alan, 9 bin düşünce suç- lusunun cezaevlerinde bulunduğu ve Türkiye'nin heryerinde sistema- tik işkence yapıldığı şeklindeki bil- gilerin, yanlış bilgilendirmeden kay- naklandığıru belirten Çelikel, bu id- dialan -insafsızlık ve haksızhk ola- rak" değerlendirdı. Feyzullah Arslan ihmal var, sorumluluk yok ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Emniyet Genel Müdür Yardımcısı Fe>'zuDah Arslan. gözaltında ölümlerde polisin hiçbir suçu olmadığını savunarak "BeDd biraz Uımah var ama bu ihmaün ötesinde bir suçlamav la karşılaşrvor" dedi. Feyzullah Arslan, "Nezarethane İntiharlannın Kdntrol Edilmesi ve Önlenmesi lenıel Eğitim Programı" konulu eğitim programma katıldı. Polisin insanlann kendi kendine verdiği zararlardan sorumlu tutulduğunu belirten Emniyet Genel Müdür Yardımcısı Arslan. şunlan söyledi: "Oysaki polisin burada hiçbir günahı yok, suçu yok. Belki biraz ihmali var ama bu ihmaün ötesinde bir suçlamav la karşılaşıyor ve deniliyor ki 'gözaltındaki ölümlere polıs sebep oluyor'. Ashnda biz sebep olmuyoruz, olmak da istemhoruz ve insanlann haklannı koruirken hiç kinıstnin hakkına zarar vermek istemiyoruz. Başkalannın haklan ihlal edildiği için gözaltına aldığımız insanlann haklannın ihlal edihnemesinin gereğini biüyoruz." KADIN PARLAMENTERLERlŞBlRLÎĞI KONFERANSI: Uygarlık düzeyi kadının konumuyla bağlantılı TMMOB'NİN DÜZENLEDİĞI MITINGE DAVET Bağımsız, Demokratik ve Sanayileşen Bir Türkiye îçin, Halkımızın İnsanca Yaşaması îçin, Üyelerimizin Özlük Haklan îçin, Ülkemize, Mesleğimize, Geleceğimize Sahip Çıkıyoruz. • ŞİMDİ 20 EKİM 2002 TARİHİNDE TALEPLERİMİZİ BİR KEZ DAHA HALKIMIZLA BULUŞTURMA ZAMANI t ŞİMDİ LTELERİMİZLE, DOSTL.\RIMIZLA. AİLELERMZLE ALANLARDA OLMA ZAMANI t ŞİMDİ ANKARA'DA OLMA ZAMANI İstanburdan Otobüs Kalkış Yerleri ve Saatleri: Taksım, AKM önü Saat: 24.00 lrtibat Tel: MMO Istanbul Şube 0212 252 95 00-01 Bakırköy. Özgürlük Meydanı Saat: 23.30 lrtibat Tel. MMO Bakırköy Temsılciliöı 0212 542 68 59 Kadıköv. Salı Pazan Saat: 24.30 lrtibat Tel. MMO Kadıköv Temsilcılıgi 0216 349 35 23 Kartal, Kartal Mevdanı Saat: 24.30 Inibat Tel MMO Kartal Temsilcıliği 0216 374 54 93 ÇEVRE MİHENDİSLERİ ODASI. ELEKTRİK MÜHENDİSLERİ ODASI. FİZİK MİHENDİSLERİ ODASI. H4RİTA VE K.\- DASTRO MİHENDİSLERÎ ODASI. GEMİ ML'HENDİSLERİ ODASI. GEMİ >LAKİ>E İŞLT. MÜHE.NDİsLERİ ODASI. GIDA MIHENDİSLERİ ODASI. JEOFİZİK MLHE>DİSLERİ ODASI. JEOLOJİ MIHE.\DİSLERİ ODASI. KEtnA MİHEIVDtSLE- Rİ ODASI, >L4DE> MÜHENDİSLERt ODASI. MAKtlVA MÜHENDİSLERİ ODASI. METALIRJİ MİHE1NDISLERİ ODASI. METEOROLOJİ MİHENDİSLERİ ODASI, MtMARLAR ODASI. Bİ YİKKENT TEKSTİL MİHENDİJiLERt OD*SI. PEYL4J MbLARLARI ODASI. ŞEHİR PLANCILARI ODASI. OR.H.A> MÎHENDİSLERt ODASI, ZİRUTMİHENDtSLERİ ODASI. İstanbul Haber Servisi - Türkiye ve Konışulan Kadın Parlamenterler Banş ve İşbirliği Konferansı'nın açılışmda konuşan Adalet Bakanı Aysel ÇeükeL "Bir ülkedeki uygarlık düzeyi, o ülkedeki kadınlann konumu\1a ilgüdir" dedi. Marmara Grubu Vakfi'nca, Türkiye'nin içinde bulunduğu coğrafyada banş ve işbirliğinin sağlanması için, Azerbaycan, Fihstin, Israil, Rusya, Kuzey \e Güney Kıbns'ın da aralannda bulunduğu 9 ülkenin kadın temsilcilerinin katılımıyla düzenlenecek olan 2 günJük seminerin açılışı dün gece yapıldı. Sepetçiler Kasn"nda düzenlenen gecede konuşan. Çelikel, kadın ve erkek eşitliğinin bir demokrasi ve insan haklan sorunu olduğunu söyledi. Kadının siyasette daha çok yer almasınm dünya banşına daha fazla katkıda bulunacağını söyleyen Çelikel. "Bir ülkenin uygarhk düzeyi, o ülkedeki kadınlann konumuyla ilgflidir" dedi. Çelikel, toplantının yakın komşular arasında işbirliğini geliştireceğine, üretim, kalkınma \e banşa katkı sağlayacağma inandığını kaydederek, kadınlann ülke kalkınmasına katkılannın küçümsenemeyecek düzeyde olduğunu söyledi. tnsan haklan ve hukukun iki temel ilkesınin eşitlik ve aynmcılık yasağı olduğunu behYten Çelikel, bunlann kadınlann siyaset yolunu açacak anahtarlar olduğunu belirtti. Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'in eşı Semra Sezer ise geceye gönderdiği mesajda, kadın parlamenterlerin daha iyi bir dünya için, kendi yaklaşımlannı ortaya koymalannın önemine işaret etti. Sezer küreselleşmenin olumsuz sonuçlanndan en çok kadın ve çocuklann etkilendiğini. bundan dolavı insan haklannın geliştirilmesınde özellıkle kadın ve çocuklann durumunun gözetilmesi gerektiğini belirtti. Katıhmcılara birer plaket veren Marmara Grubu Vakfi İnsan Haklan Platformu Başkanı Müjgan Suver ise "Yiırttabanş, dümada banş" sözüyle anılan bir liderin ülkesi olarak böyle bir konferansa s\r sahipliği yapmaktan mutluluk duyduklarını söyledi. Kadın parlamenterlerin basına tanıtımında söz alan Filistinli kadın parlamenter Dalal Salamah ise İsrail-Filistin sorununun banşçı yollardan çözülmesini istediklerini belirterek Israil Parlamentosu'nda da kendisi gibi düşünenler olduğuna inandığını söyledi. • Türkiye'nin içinde bulunduğu coğrafyada banş ve işbirliğinin sağlanması için düzenlenen konferansın açılışı dün gece yapıldı. Adalet Bakanı Aysel Çelikel, kadının siyasette daha çok yer almasının dünya banşına daha fazla katkıda bulunacağını söyledi. Bergamalılar otobüs alacak Tazminatparası yine eyleme • Köylülerin sözcüsü Konyar, mahkeme kararlannın uygulanmasını istediklerini belirterek "Onlar bizi Kızılderililer gibi gördüler. Bizlere esir uygulaması yaptılar" dedi. OZANYAYMAN İZMtR - Bergama köy- lülennin Çevre Bakanlı- ğı'nın altın işletmecisine verdiği izni ıptal eden yar- gı karannı uygulamadığı için 55. hükümerin Başba- kanı ve ilgili bakanlan hak- kında açtığı tazminat dava- sını da kazanmalan. tt Nor- mandv ve işbirUkçilerine aülan yeni bir tokat" ola- rak yorumlandı. Bergama köylüleri elde edecekleri tazminatla otobüs alacak- lannı ve mücadelelerini daha geniş alanlara taşıya- caklannı bildirdiler. Köylülerin sözcüsü Ok- ta\' Komar. kendileri için paranın önemi olmadığı- nı. mahkeme kararlannın uygulanmasını istedikle- rini belirterek "Onlar bizi Kmlderililer gibi gördüler. Bizlere, kendi topraklan- mızdaesiruygulaması yap- nlar. Biz de bunun üzerine >'argı>a sığındık vedava üs- rüne dava kazandık. Ama siyasiler, hükümeri yöne- tenler bunlan hiçe saydı- lar, şimdi de bunun bede- lini ödemeye başladılar" dedi. Konyar, elde ettikle- n tazminat bedelıyle bir otobüs alacaklannı kayde- derek "Uzunvülardırsür- dürdüğümüz mücadeiemi- zi bölge dışına taşırken maddi olarak güçlükler çe- khorduk. ITaşım bianıiçin önemli bir sorundu. An- cak şimdi bu parayla ala- cağunız otobüs bizi ekono- mik olarak rahadatacakve arük Türkhe'nin dört bir yanma daha rahat gidebt- leceğiz" diye konuştu. Konyar. verilen karann bundan sonra göreve gele- cek tüm hükümetler tara- fından iyı incelenmesi ge- rektığinı de voırgulayarak "Bundan iyi dersler çıka- rdmalı" dedi. Köylülere hukuksal des- tek veren Avukat Senih Özay da, paranın hiçbir önemi olmadığını belirte- rek, "Hukuk devletine di- renişin sonucunda başba- kanlann ve bakaniann ce- zai olmasa da tazminata çarpanlmalan dönemi baş- ladı" dedi. 651 köylüden 69'u adı- na da\a açuklanm ve dığer- lerinin de yargı yoluna gi- deceklenni kaydeden Ozay, "Köylüler cezaya çarpün- lan yetküflerden sonra ge- len başbakan ve bakanla- ra da da\a açabüirler. Çün- kü ortada duran mahkeme karan. inada uygulanmı- yor" diye konuştu. Genel kurulda üç aday yarışacak istanbulBarosu başkanını anyor • Çağdaş Avukatlar Grubu adına Mert-Er Karagülle, Önce tlke Grubu'ndan Kazım Kolcuoğlu ve Çağn Grubu'nun adayı olan Hasan Mollaoğlu başkanlık için yanşıyor. ECE\İT KIUÇ ÖZGÜRERBAŞ Türkiye'nin en büyük meslek örgutlerinden bi- ri olan istanbul Baro- su'nun genel kurulu ya- nn İstanbul Üniversitesi (ÎC) Hukuk Fakültesi'nde yapılacak. Genel kurul- da 3 aday, 17 bini aşkın üyesi olan istanbul Baro- su'nun başkanlığı için ya- nşacak. Ilk günkü çalış- malann ardından pazar günü de başkan ve yöne- tim kurulu üyelerini be- lirlemek için seçim ya- pılacak. Son 3 dönemde başkan- hk yapan Yücd Sayman'ın ^niden aday oimadığı ge- nel kurulda Çağdaş A\aı- katlar Grubu adına Mert- Er Karagülle, Önce tlke Grubu'ndan Kazım Kol- cuoğlu ve Çağn Gru- bu'nun adayı olan Hasan Mollaoğlu başkanlık için yanşacak. 'Alternatif bir baro' Türkiye'nin en genç ba- ro başkan adayı olan Mert- Er Karagül- le. 1996- 2000 tanh- leri arasın- da Baro Yönetim Kurulu üveliği ve GenelSek- r e t e r ü ğ i yaptı. 12 Eylül Anayasa- sı'nın yerine halkın bek- lentüerine yanıt veren öz- gürlükçü ve çağdaş bir anayasa hazırlanması ge- rektiğini belirten Kara- gülle, F tipi cezae\lerinin hem savunma hakkını hem de avukatlık mesle- ğınin onurunu ihlal ettiği- nı söyledi. Türkiye Barolar Birli- ği'nın (TBB) çalışma, ör- gütlenme ve karar süreç- lerinin tartışılmaya açıl- ması gereğini \aırgulayan Karagülle, "Baro,bağun- sızhk ilkesinden taviz ver- meden TBB'nin çalışma- lanna aktif olarak kanl- malıdır'" dedi. Herkesin bir avukatın hukuki yar- Kaznn Kolcuoğlu dımından derhal yararlan- ması hakkını savunan bir baro olacaklannı kayde- den Karagülle, her adli- yeyi bir "teknoloji üssü" haline getireceklerini an- lattıKaragülle, hukuk sis- temira sorgulayan ve alter- natif yaratan bir baro is- tediklerini vurguladı. 'Sa^dam ve ûretken' Önce tlke Çağdaş Avu- katlar Grubu'nun adayı Kazım Kolcuoğlu ise ül- kenin bağımsızlığını sa- vunan ve Atatürk'ün düşüncele- nni"yolha- ritası" ka- bul eden bir çalışma iz- leyeceklen- ni belirtti. Demokra- tik, kahlımcı, saydam ve üretken bir baro anlayışı- nı egemen kılmak istedik- lerini söyleyen Kazım Kolcuoğlu, mahkemele- rin yasa ve usul hüküm- lerine açıkça aykın ver- diklen kararlannın bir merkezde değerlendirile- ceğını ve yayımlanacağı- nı anlattı. tslamı kesime yakınlı- ğıyla bılinen Çağn Gnı- bu"nun adayı Hasan Mol- laoğlu da Türk yargı sis- temindeki temel sorunun bağımsızlık olduğunu \nr- gulayarak, amaçlannın si- yasetin örselemediği bir yargıya kavuşmak olduğu- nu söyledi. Hasan Mol- laoğlu. " Bağımsızhk so- runu yalmzca Adalet Ba- kanı'nınHâ- kimler Sav- cılarYüksek Kurulunun doğal üyesi olnıasından ibaret değil- dir.Kurulun kendi sekre- . , „ „. tarvas. yok, MoDaogJu müfettişleri yok. Önüne getirilen gündemi karara bağhyor. Yasalanniyiyada kötü olması kadar uygu- layıcının kalitesi de önem- Bdir" diye konuştu.