23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 18EKİM2002CUMA OLAYLAR VE GORUŞLER olay.gorus@cumhuriyet.com.tr ACI MUMTAZ SOYSAL Stratejik Ortaklık SÖZLÜKLER, stratejiyi "hedefe ulaşmakiçin ge- reken eşgüdümlü eylemteh bütünleştirip hedefe yö- reltme Daşansı" ofarak tanımlar. Ortakık ise, adtüstünde. ortaklann karşılıklı çıkar- lannı birlikte çjerçekleştirrneyi amaçlayan bir biriik- teliktir. . .. TürWyejle Aperija arasındaki stratejik ortaklığa da bu k^rErflarınSşiçında bakmak gerekir. Amerika bir aürvyatteftetr; Türkıye ise, bugünkü boyutlarıyla, böl- g^jnde^.çıkartarını kollarnak zorunda olan birülke. G3eö VB etkisi ancak bölgesine yeter. Boyutlan fark- '•lı bu iki devletin stratejik ortaklığı, birinin dünya po- Irtikalan ile öbürünün bölge politikasını bağdaştır- makla otur. Başkatürlüsü, birinin öbürünü kullanması demek- tir. öylesi de elbet yeryüzünde çok rastlanan bir du- rumdur; ama adı "stratejik ortaklık" olamaz. Amerika, dünya banşı adına Irak'ı tehlikeli silah- lanndan anndırmak istiyor. Aynı zamanda, pet- rol peşinde olduğu da söyienmekte. Her iki amaç pra- tikte birleşince, sonuç Saddam rejimini devirmeye çalışmak oluyor. Türkiye'nin ise, daha önce Irak'a hükmeden bü- tün rejimlerle olduğu gibi Saddam'la da bir derdi yok. Tam tersine, iki ülkenin ekonomileri birbirini ta- mamlayıcı nitelikteolduğu »çin, Güneydoğu komşu- suyla arayı iyi tutmakta yarar görüyor. Aynca, ikisi- nin de "Kürt sorunu" var. Geçmişte, araJanndaki iyi ilişki, "Kürtleri kıskaca almak" diye özetlenebilecek bir amaca hizmet etmiş olsa da, çağdaş dünyada bu- nun böyle sürüp gidemeyeceği açıktır. özellikleAGlTle kurulan dünya düzeni sınırlann de- ğişmezliğini öngördüğüne ve etnik temele dayalı bö- lünmeleri reddettiğine göre. çağdaş çözüm, iki yan- daki Kürt nüfusu tarafların kendi devlet felsefelerine uygun biçimde, amaayırım gözetmeden.eşitlikçive özgürlükçü düzenler içinde yaşatmaktır. Türkiye ba- kımından Kemalist cumhuriyetin bütünlükçü demok- rasisiyle, Irak'ta da 1970'lertte öngörülen özerkliği ger- çekleştirerek. Sistemlerin başkalığı, geçmişten farklı olarak, Kürt nüfusun iki yanda da "insanca"yaşaması için işbir- liği yapmaya engel sayılmaz. Bu açıdan bakınca, Türkiye ile ABD arasındaki stratejik ortaklık, kuzeydeki Kürt nüfusu Irak'tan kopartacak girişimleri teşvik yerine, Ankara-Bağdat ilişkisinin daha iyi olmasını kolaylaştırmak ve hem Kürt- lerin haklan, hem de Amerikalıların silahlar ve baş- ka konulardaki hedefleri için bu iyileşmeden yarar- lanmayı gerektirir. Komşu, iyi komşuyu dinler. Stratejik ortak Türkiye'nin Amerika'ya yıllardır an- latamadığı bu basitgerçeği ısrariaanlatmaktan vaz- geçmesi yanlış olur. Amerika'nın da, gerçekten stra- tejik ortak ise, bu ısrara kulak vermesi gerek. Fela- ket için ortaklık edilmez. Bilgi Çağında Üniversitelerin Sorunlan... Bugün Türkiye'de üniversitelerin en ciddi sorunu, geleceğe yönelik bilimsel program ve hedeflerinin olmaması olarak görülmüş ve birçok sorun da bilimsel bakış açısımn olmaması ile ilişkilendirilmiştir. Prof. Dr. İbrahİm ORTAŞ Çukurova Üniversitesi ÖZTÜRKÇESÖZLÜK Ali Püsküllüoğlu'nun sürekli çalışarak hazıriadığı bu sözlüğün 13. basısı Arkadaş Yayınevi yayını olarak, yeni sözcükler ve terimler eklenerek çıktı. E n üst eğitim ve araştır- makurumu olarak üni- versiteler, her türlü so- runlann (maddi ve ma- nevi) en üst düzeyde incelenip irdelendıği, elde edilen bulgulann yine öğretim ve yayın yolu ile aktanldığı merkezler ola- rak evrensel ölçekte insanlıga hiz- met vermektedirler. Eğitimin tek yetkili kurumu olan üniversitelerin bilimsel ve teknik geliştinne mer- kezleri olmanın ötesinde birer fel- sefı tartışma ortamı olarak çevre- lerini bilinçlendırme ve bu yönüy- le bulunduğu bölgenin büinç ve kültür düzeyini yükseltme sorum- luluklan bulunmaktadır. Üniver- sitelerin öncü gücü olan bilim in- sanlannın görevi ise gözlemleyen, düşünen, araştıran, sorgulayan ve kuram gehştirerek bilinmeyeni bi- linir duruma getirip bütün bunlar- dan yararlanarak yaşamı kolaylaş- tırmak için gerekli yöntem ve tek- nikleri geliştirmektir. Üniversitele- rin tarihsel özgörevine (misyonu- na) bakıldığında; bulunduğu ça- ğın önünü açması, sorunlan doğ- ru tespit etmesi ve yaşamı kolay- laşurrnası için uygun modeller oluş- turması ile anılırlar. Bu yönüyle üniversiteler en üst düzeyde teknik olanaklarla donatılmış ve örgüt- lenmiş, geleceğe yönelik planı ve projesi olan, vizyonu açık, maddi ve manevi sorunu olmayan kurum- lar olmak zorundadırlar. 2002 yılmda yukanda tanımla- nan üniversite gerçeği ile ülkemiz üniversitelerinin gerçeğinin birbi- rine pek de uymadığı görülmekte- dir. Bugün üniversiteler kendısine yakışır biçimde etltin, sorun çözen ve saygın bir kurum olma yerine, kendi kendisi ileuğraşan, maddi gü- cü olmayan, öğretim üyelerinin bir kısmı "gözterimi kapanm vazife- miyapannT ya da "saHabaşuual maaşıru" anlayışmda, kendi sine biçilen alanın dışına çıkamayan, felsefesi ve dünya görüşü daralnl- mış bir konuma gelmişlerdir. Üniversiteler, genç, fıkir sahibi ve yüksek kapasiteli insanlann bu- lunduğu ortamlarda değişik fikir- lerin ve bakış açüanmn doğması ay- kın bulunmuş ve bir tür sindirme ile fikirlerin tartışıldığı yerler ol- maktan çıkanlıp "doğru kabuledi- len rjknierin'' öğretıldiği yerler ola- rak toplum nezdinde küçültülerek etkinliği düşürülmeye çalışümıştır. Öğretim üyeleri ekonomik yönden yoksulluk sınınna geurilmiş, zama- nının büyük çoğunluğunu labora- tuvar ve kütüphanede geçirmek yerine, geçinmek için kısmen ek iş yaomaya zorlanmışlardır. Üniversitelerin bu duruma düş- mesine neden olduğunu düşündü- ğüm ve kendi izlenimlerimi yan- sıtan belli başlı sorunlar özet ola- rak aşağıda sıralanmışhr. Amaç ve hedef otuştunnada kı- srhk: Bugün Türkiye'de üniversi- telerin en ciddı sorunu, geleceğe yö- neük bilimsel program ve hedef- lerinin olmaması olarak görülmüş ve birçok sorun da bilimsel bakış açısınm olmaması ile ilişküendiril- rniştir. Birçok üniversiteler, ana bi- lim dalı düzeyinden başlayarak üst örgütü rektörlük makamına kadar geleceğe yönelik hedeflerden, pro- jelerden ve stratejilerden yoksun bu- lunmaktadır. Toplumun en örgüt- lü ve görüşü (vizyonu) olması ge- reken kurumu, halen bulundukla- n ortamda planı, projesi olmayan ve hangi özgöreve hizmet ettiğinin bilincinden yoksun okyanusta pu- sulasız yüzen bir gemiyi andırmak- tadır. Gelişmiş üniversitelerde uzun ve kısa vadeli projeksiyonlar çizi- lir ve aralıklarla bunlann gerçek- leşme durumlan tespit edilir. Ba- şanlı olan birimler ve kişiler ödül- lendirilir; başansızlar ise zamanla işini kaybetmekle yüz yüze kalır- lar. Üniversiteler en alt biriminden en üst kuruluşuna kadar aralıklar- la hedefler belirlemeli ve hedefle- rin gerçekleşmesi ve öğretim üye- lerinin yıllık faaliyetleri izlenme- lidir. Ntteük (kalite) sorunu: Son yıl- larda üniversitelerin bilimsel yayın sayısının arttığı bir gerçektir, fakat bu artış tamamen ülkenin bilim politikası ve altyapı iyileştirilme- sinin bir sonucu olarak değil, da- ha çok akademik aşamadaki zo- runluluk, TÜBtTAK teşviki (az da olsa maddi destek) ve yurtdışında doktora ögrenimi görüp yurda dö- nen genç araşnncılann geçmişten getirdikleri birikim sonucudur. Tür- kiye'nin bilimsel aktivitesini yük- selten bu aruş istekli ve sürekliü- ği olan bir durum arz etmemekte- dır. Statüko: Bugün üniversiteler ça- ğın koşullanna göre hareket eden dınamik unsurlar olmak yerine mevcut statükoya bağlı yavaş ha- reket eden hantal kurumlar haline gelmiştir. Duruma göre yeni ens- titü, merkez ve eğitim programla- nnın açılması, araştuma gruplan- nın kurulması ve gerektiğinde ken- dilerini yenilemeleri son derece zor ve zaman alıcı olup statükoya uygun olarak üst makamlarca hal- ledilmektedir. Çeşüük: Üniversitelerin bir baş- ka ciddi sorunu da beyin firtınası- nın oluşmasuıa olanak tannıma- masıdır. Farklı düşüncelerin oluş- maması, evrenselükten adını alan üniversitelerde gerek yöneticiler gerekse yetkili ve etkili makamlar taraftndan farklı düşünmeye hiç tahammül gösterümemektedk. Üni- versitelerin hemen hemen hiçbi- rinde geleceğe yönelik fikirlerin geliştirildiği, tartışıldığı düşünme ve gelişme merkezlerinin oluşma- dığı gözlenmektedir. Üniversite- lerin en önemli özelliği yeni ve öz- gün düşünceye değer verilmesıdir. Aykın düşünmeyen hiçbir beynin bilimsel anlamda buluş yapması beklenmemektedir. Üniversitele- rin vazgeçilmez besin kaynakla- rından biri olan beyin firtınası an- layışının yaygınlaştnlması ile üni- versiteler gerçek bilim üretebilir ve öğretebilir merkezler haline ge- lebilirler. Bu şartlarda birçok kişi beyin fırtınasına tahammül ede- meyebüir, fakat olmazsa olmaz de- yip herkes üniversitede düşündü- ğünü ileri sürmeli ve bu düşünce- lerden yaşamın felsefesine uygun, hayatta destek görenler işlerlik ka- zanmalıdrr. Her beyinde bir fırh- na vardır. Üniversitelerde hiyerarşi soru- nu: Farklı düşüncenın gelişeme- mesinin bir nedeni de yaygın olan akademik hiyerarşınin kendisini EYÜP BtRtNCt İCRA MÜDÜRLÜĞÜ'NDEN GAYRİMENKULÜN AÇIK AKTTIRMA İLANI Dosya No: 2001/2808 Talimat Birinci derece ipotek borcundan dolayı, Bayrampaşa, Abdi lpekçi Caddesi ile kesi- şen Demirkapı Caddesi ûzerinde ve bu cadde ile kesişen eski Mazharbey yeni Çarşı Sokak ûzerinde No: l'de kain, 10 pafta. 1626 parsel sayılı gayrimenkulde, 60/6400 arsa paylı zemin kat No: 32 asma katlı dükkânın tamamı açık arrtırmayla satışa çıkar- tılmıştır. lmar durumu: Ba>Tampaşa Belediyesi lmar Müdürlügü'nün 02.10.2001 tarih ve 3713 sayıh yazısmda, 10 pafta. 1626 parselin 01.04.1998 tasdik tarihli 1/1000 ölçekli Bayrampaşa Ticaret Bölgeleri Tadilat Planı'nda ticaret+hizmet sahasında kaldığı, biti- şik inşaat nizamında, bina yüksekliği h: 12.50 m (4 kat) kayıtlan ile parselin imar du- rumunun müsait olduğu bildirilmiştir. Gayrimenkulün hali hazır durumu: Satışa konu gayrimenkul. Bayrampaşa, Abdi tpekçi Caddesi ile kesişen Demirkapı Caddesi ûzerinde, Çarşı Sokağı ûzerinde No: l'de kain, 10 pafta. 1626 parsel sayılı gayrimenkul ûzerinde inşa edilmiş toplam yedi katlı iş merkezinde 60/6400 arsa paylı zemin kat 32 nolu asma katlı dükkânın tama- mıdır. Dükkânın pasaj cephesi camekânlı doğramah olup duvarlan sıvalı ve badanalı, zemin seramik kaplı, yaklaşık 20 m2 alanlıdır. Dükkânın asma katına ise merdivenle pasaj içinden asma kata çıkılmak suretiyle giriş yapılmıştır. Bu bölümün de alt kat ile aynı alanda ve özellikle olduğu tespit edilmiştir. Taşınmazda elektrik ve su tesisatı mevcuttur. Kıymeri: Asma katla dükkânın tamamına 36.000.000.000.-TL. kıymet takdir edil- miştir. SaOş şardan, >ert zamanı: 1. Birinci açık arttırması Eyüp 1. lcra MOdürlüğü'nde 09/12/2002 tarihinde saat 14.00'den 14.30'a kadardır. Bu arttırmada tahmin edilen kı>Tnetin yüzde 75'ini ve rüç- hanlı alacaklılar varsa alacaklan mecmuunu ve satış masraflannı geçmek şartıyla en çok arttırana ihalesi yapılacaktır. Böyle bir bedelle aiıcı ve talipli çıkmadıgı takdirde satış 10 gün uzatılarâk yine Eyüp 1. lcra Müdürlüğü'nde 19/122002 tarihinde saat 14.00'den 14.30'a kadar ikinci açık arttırması yapılacak. Bu arttırmada da muham- men kıymetin yüzde 40'ını ve satış masraflanm, satış isteyenin alacağına rüçhanı olan alacaklann toplamından fazla olması şartıyla en çok arttırana ihalesi yapılacaktır. KDV alıcıya aittir. 2. Arttırmaya iştirak edeceklerin, tahmin edilen kıymetin yüzde 20'si nispetinde pey akçesi veya bu miktar kadar milli bir bankanm teminat mektubunu vermeleri la- zımdır. Satış, peşin para iledir, alıcı istediğinde 20 günü geçmemek üzere mehil veri- lebilir. Ihale pulu, tapu harç ve masraflan alıcıya aittir. Birikmiş vergiler ve tellaliye resmi satış bedelinden ödenir. 3- tpotek sahibi alacaklılarla irrifak hakkı sahipleri, diğer ilgililerin bu gayrimenkul üzerindeki haklannı hususiyle faiz ve masrafa dair olan iddialannı dayanağı belgeler ile on beş gün içinde dairemize bildirmeleri lazımdır. Aksi takdirde haklan tapu sicili ile sabit olmadıkça paylaşmadan hariç bırakılacaklardır. 4. thaleye katılıp daha sonra ihale bedelini yatırmamak suretiyle ihalenin feshine sebep olan tüm alıcılar ve kefilleri, teklif ettikleri bedel ile son ihale bedeli arasındaki farktan ve diğer zararlardan ve aynca temerrüt faizinden müteselsilen mesul olacak- lardır. İhale farkı ve temerrüt faizi aynca hükme hacet kalmaksızın dairemizce tahsil olunacak, bu fark, varsa öncelikle teminat bedelinden alınacaktır. 5. Şartname, 15.10.2002 tarihinden itibaren herkesin görebilmesi için dairede açık olup masrafı verildiği takdirde isteyen alıcıya bir örneği gönderilebilir. 6- Satışa iştirak edenlerin şartnamevi görmüş ve münderecatını kabul etmiş sayıla- caklan, başkaca bilgi almak isteyenlerin 2001/2808 Tal sayılı dosya numarasıyla mü- dürlüğümüze baş\ r urmalan ilan olunur. Basın: 64221 BERGAMA İCRA MÜDÜRLÜĞÜ'NDEN GAYRİMENKULÜN AÇIK ARTTIRMA İLANI Sayı: 2001 1082 1- Bergama Barbaros Mah. (Pamukçu Pasajı olarak da bilinır.) 306 ada 5 parselde kayıtlı 60 1900 arsa paylı zemin kat 37 nolu bağımsız bölüm dükkân olup 1/2'si borçlu- ya ait olmakla aşağıda yazılı diğer parsellerle biıleşik olup 37 nolu bağımsız bölümün 1/2'si 4.000.000. 0O0.TL. muhammen bedelie satış günün satış yerinde saat 10.00-10.10 arası satılacaktır. 2- Bergama Barbaros Mah. (Pamukçu Pasajı olarak da bilinir.) 306 ada 5 parselde kayıtlı 50/1900 arsa paylı zemin kat 38 nolu bağımsız bölüm dükkân olup 1/2'si borçtu- ya ait olmakla 37-39- 40-41-42 nolu dükkânlarla birleşik olup borçlunun 1/2 hissesi 1/2'si 3.500.000.000. TL. muhammen bedelle satış günü satış yerinde saat 10.15-10.25 arası satılacaktır. 3- Bergama Barbaros Mah. (Pamukçu Pasajı olarak da bilinir.) 306 ada 50/1900 arsa paylı zemin kat 39 nolu bağımsız bölüm 37-38-40- 41-42 nolu bağımsız bölümler ile birleşik olup burasının 1/2'si borçluya ait olup borçlunun hissesi 3.000.000. 000.-TL. muhammen bedelle satış günü saat 10.30-10.40 arasında satılacaktır. 4- Bergama Barbaros Mah. (Pamukçu Pasajı olarak da bilinir.) 306 ada 5 parselde kayıtlı 50 1900 arsa paylı 37-38-39^11-42 nolu bağımsız bölümlerle birleşik olarak kul- lanılan dükkân olan 4 n 40 nolu bağunsız 3.000. 000.000.-TL. muhammen bedelle satış günün satış yerinde saat 10.45-10.55 arasında satılacaktır. 5- Bergama Barbaros Mah. (Pamukçu Pasajı olarak da bilinir.) 306 ada 5 parselde kayıtlı 45 1900 arsa paylı zemin kat 41 nolu bağımsız bölüm 37-38-39^W)-42 nolu ba- ğımsız bölümlerle birleşik olup 41 nolu bağımsız 2. 500.000.000.-TL. muhammen be- delle satış günün satış yerinde saat 11.00-11.10 arası satılacaktır. 6- Bergama Barbaros Mah. (Pamukçu Pasajı olarak da bilinir.) 306 ada 5 parseldeki 45/1900 arsa paylı 42 nolu bağımsız bölüm 37-38-39- 40-11 nolu bağımsız bölümlerde bırlikte kullanılmakla 42 nolu bağunsız bölüm 2. 500.000.000.-TL. muhammen bedelle satış günün salış yerinde saat 11.15-11.25 arasında satılacaktır. Her dükkânın kullanım alanı 20 m2 civanndadır. Yukanda yazılı gayrimenkullerin tamamı birleştirilmiş, zemin kat dükkân olup dük- kânlann tamamı zemin kat ve pasaj içinde olup halen mobilya dükkânı olarak işletil- mekle buralann tamamı kentsel arkeolojik sit alanı olup yapılaşmayı durdurur. Sadş şaıHan: I- Satış, 29.11.2002 günü saat 10.00'dân 11.25'e kadar Bergama Özel Idare Işhanı önünde açık arttırma suretiyle yapılacaktır. Bu arttırmada tahmin edilen kıymetin yüzde 75'ini ve rüçhanlı alacaklılar varsa alacaklan mecmuunu ve satış mas- raflannı geçmek şartı ile ihale olunur. Böyle bir bedelle alıcı çıkmazsa. en çok arttıranın taahhüdü bakı kalmak şartıyla 09.12.2002 günü aynı yer ve saatte ikinci arttırmaya çı- kartılacaktır. Bu arttırmada da bu miktar elde edilememişse gayrimenkul en çok arttıra- na ihale edilecektir. Şu kadar ki arttırma bedelinin malın tahmin edilen kıyTnetının yüz- de 40'ını bulması ve satış isteyenin alacağına rüçhanı olan alacaklann toplamından fazla olması ve bundan başka paraya çevirme ve paylaştırma masraflannı gecmesi lazımdır. Böyle fazla bedelle alıcı çıkmazsa satış talebi düşecektir. 2- Arttırmaya iştirak edecek- lerin, tahmin edilen kıymetin yüzde 20'si nispetinde pey akçesi veva bu miktar kadar milli bir bankanm teminat mektubunu vermeleri lazımdır. Satış, peşin para iledir, alıcı istediğinde 20 günü geçmemek üzere mehil verilebilir. Tellaliye resmi. ihale pulu, tapu harç ve masraflan alıcıya aittir. Birikmiş vergiler satış bedelinden ödenir. 3- ipotek sa- hibi alacaklılarla diğer ilgililerin (* l bu gayrimenkul üzerindeki haklannı hususiyle faiz ve masrafa dair olan iddialannı dayanağı belgeleri ile on beş gün içinde dairemize bil- dirmeleri lazımdır. Aksi takdirde haklan tapu sicili ile sabit olmadıkça paylaşmadan ha- riç bırakılacaklardır. 4- thaleye katılıp daha sonra ihale bedelini yatırmamak suretiyle ihalenin feshine sebep olan tüm alıcılar ve kefilleri. teklif ettikleri bedel ile son ihale bedeli arasındaki farktan ve diğer zararlardan ve aynca temerrüt faizinden müteselsilen mesul olacaklardır. İhale farkı ve temerriit faizi aynca hükme hacet kalmaksızın daire- mizce tahsil olunacak. bu fark, varsa öncelikle teminat bedelinden alınacaktır. 5- Şart- name, ilan tarihinden itibaren herkesin görebilmesi için dairede açık olup masrafı veril- diği takdirde isteyen alıcıya bir örneği gönderilebilir. 6- Satışa iştirak edenlerin şartna- mevi görmüş ve münderecatını kabul etmiş sayılacaklan, başkaca bilgi almak isteyenle- rin 200 M 082 sayılı dosya numarasıyla müdürlüâümüze başvurmaları ilan olunur. 26.09.2002 (*) îlgililer tab'ınne irtifak hakkı sahiplen de dahildır. Basın: 63426 üniversitenin her alanında hisset- tirmesidir. Genelde idari ve ekono- mik konularda akademik hiyerar- şi bütün dünyada dikkate alınarak yapüırken, bilimsel stratejilerin ve politikalann geliştirilmesinde ve projelerin değerlendirilmesinde ise bilimsel hiyerarşi ön plana çık- maktadır. Ülkemizde ise yabuzca akademik hiyerarşi ön planda tu- tulduğu için konum olarak düşük düzeydeki araşnncılann görüşle- ri çoğu zaman dikkate alınmamak- tadır. Bugün katı ve sıkı bir hiye- rarşik yapının egemen olduğu üni- versitelerimizde hiyerarşilerin mümkün olduğunca daha esnek hale getirihnesi ve yönetimlerin aşağıdan yukanya doğru demok- ratik bir şekilde yeniden yapılan- ması artık bir zorunluluk haline gehruşrir. Evrenseflik sorunu: Üniversite personelinin (öğretim üyesi ve öğ- rencisi) ve ortamının toplumsal so- runlann kaynağı olarak görülme- si ve üniversite özerkliğinin kıs- men denetim altına ahnmasından bu yana üniversiteler evrenseuik bo- yutundan ulusal boyuta taşuımış- lardır. Bunun sonucu öğretim üye- leri de evrensel boyuttaki sorun çözümü ve hipotez üretmek yen- ne, başka ülkelerden yapılan çalış- malan olanaklar ölçüsünde ülke- mizde uyarlanabilirliği üzerine yö- nehnişlerdir. Bugüne kadar çok az sayıda öğretim üyesinin uluslara- rası alanda başan göstermiş olma- sı bu politikalann bir sonucu olsa gerektir. Fakat yurtdışrnda faali- yet gösteren Türkiye kökenb öğ- retim üyelerinin ise uluslararası alanda dahabaşanlı olduğu sık sık duyuhnaktadır. Bu da olayın kişi- den çok sistemin bir yansıması ol- sa gerektir. Üniversitelerin kayırmacıhk so- runu: Başansı ve becerisi olama- yan, eş dost ilişkisine dayalı per- sonel politikası, bugün üniversite- lerin kalitesini önemli ölçüde ze- delemektedir. Bazı üniversiteler- de başta araşnrma görevlisi ohnak üzere öğretim görevlisi ve elema- nı alımında yakınlann kollandığı sık sık şikâyet konusu ohnaktadrr. Boğaziçi Üniversitesi ikinci dere- ceye kadarki yakrnların üniversi- teye alınmaması konusunda örnek bir tutum sergilemiştir. Sorunlar ve çözümleri konusunu bir başka yazımda sürdürecegim. BANDIRMA2.İCRA VEİFLAS MÜDÜRLÜĞÜ'NDEN Sayı: 2002/232 Borçlu: Levent Alptekin Sofuoglu Cd. Dostlar Sitesi A Blok Kat: 4 Da: 8 - Bandır- ma Alacaklı: lbrahim Akdağ vekili Av. Mahmut Mutlu Borç miktarı: 8.271.875.000./ -TL. (Alaca- ğın icra gideri yüzde 85 faizi avukat ücreti ile ödenmesi) Senet ve tarihi: 25/01/2001 vad. 4.500.000.000.-TL. mik. bono Borçlunun gösterilen adre- sinde tebligat yapılamadığın- dan ve Cumhuriyet Savcılığı kanalı ile adresı tespit edile- mediğinden ödeme emrinin ilanen tebliğine karar veril- miştir. Yukarıda yazılı borç ve masraflannın işbu ödeme emrinin tebliğinden itibaren 10 günlük kanuni süreye 20 gün ilave ile 30 gün içinde ödemeniz. takibin dayanağı senet kambiyo senedi niteliği- ne haiz değilse 5 günlük ka- nuni süreye 20 gün ilavesi ile 25 gün içinde aynca ve açık- ça bir dilekçe ile icra tetkik merciine bildirmeniz, aksi takdirde icra takibindeki kambiyo senedi altmdaki im- zanın size ait sayılacağı, im- zaruzı haksız yere inkar eder- seniz takip konusu alacağın yüzde onu oranında para cezasına mahkûm edileceğiniz, borçlu ol- madığınız veya borcun itfa veya ihmal edildiği veya alacağın zaman aşımına uğ- radığı hakkmda itirazmız var- sa bunu sebepleriyle birlikte 25 gün içinde tetkik merciine bildirerek merciden itirazınızın kabulüne dair bir karar getirmediğiniz takdirde cebri icraya devam olunacağı ihtar olunur. Basın: 47447 KUŞADASI İCRA MÜDÜRLÜĞÜ'NDEN GAYRİMENKULÜN AÇIK ARTTIRMA İLANI Dosya No: 2002/9 Tal. Satılmasına karar verilen gayrimenkulün cinsi, kıymeti, adedi, evsafi: Davutlar köyü, Köyalü mevidi. 50 cilt. 5748 sayfa, 263 ada, 10 parsel, 397.78 m2 arsa. Taşınmazın tamamı borçlu Mustafa Bülent Akkal adına kayıtlıdır. Taşın- maz Kuşadası Da\'utlar beldesi, Köyala mevkiinde Yeni Mahalle Girişim Yapı Kooperatifı'nin karşısında sitelere giden asfalta 100 metre mesafede halihazırda boş arsa vasfında taşınmazdır. Taşınmaz ûzerinde herhangi bir bina ve te- sis yoktur. Taşuımazın etrafinda kısmen yapılaşmalar mevcuttur. Taşınmaz elektrik, su ve telefon gibi altyapı hizmetlerinden faydalanmakta olup, kanalizasyon yoktur. Davutlar beldesinin merkezine takriben 1000 metre mesafededir. Davutlar beldesi imar planı içerisinde olup. dört kat konuta imarlıdır. Taşınmazın değeri 10.000.000.000.-TL. (onmilyarj'dır. Saûş şarttan: 1- Satış, 29' 11/2002 günü saat 16.20'den 16.35'e kadar Kuşadası Adliye Çay Bahçesi'nde açık arttırma suretiyle yapılacaktır. Bu arttırmada tahmin edilen kıymetin yüzde 75'ini ve riiçhanlı alacaklılar varsa alacaklan mecmuunu ve satış masraflannı geçmek şartı ile ihale olunur. Böyle bir bedelle alıcı çıkmazsa en çok arttıranın taahhüdü baki kalmak şartıyla 09.12.2002 Pazartesi günü aynı yer ve saatte ikinci arttırmaya çıkanlacaktır. Bu arttırma- da da rüçhanlı alacaklılann alacağmı ve tahmin edilen kıymetin yüzde 40'ını ve satış masraflannı geçmesi şartıyla en çok arttırana ihale olunur. 2- Artnrmaya iştirak edeceklerin, tahmin edilen kıymetin yüzde 20'si nispetinde pey akçesi veya bu miktar kadar milli bir bankanın teminat mektubunu venneleri lazımdır. Satış, peşin para iledir, alıcı istediğinde 20 günü geçme- mek üzere mehil verilebilir. Tellaliye resmi, ihale pulu, tapu harç ve masraflan alıcıya aittir. Birikmiş vergiler satış bedelinden ödenir. 3- İpotek sahibi alacaklılarla diğer ilgililerin (*) bu gayrimenkul üzerindeki haklannı hususiyle faiz ve masrafa dair olan iddialannı dayanağı belgeleri ile on beş gün içinde dairemize bildirmeleri lazımdır. Aksi takdirde haklan tapu sicili ile sabit olmadıkça paylaşmadan hariç bırakılacaklardır. 4- Satış bedeli hemen veya verilen mühlet içinde ödenmezse lcra ve Iflas Kanunu'nun 133. maddesi gereğince ihale feshedilir. iki ihale arasındaki farktan ve yüzde 10 fa- izden alıcı ve kefilleri mesul tutulacak ve hiçbir hükme hacet kalmadan kendilerinden tahsil edilecektir. 5- Şartname, ilan tarihinden itibaren herkesin görebilmesi için dairede açık olup masrafı verildiği takdirde isteyen alıcıya bir örneği gönderilebilir. 6- Satışa iştirak edenlerin şartnameyi görmüş ve münderecatını kabul etmiş sayılacaklan, başkaca bilgi almak isteyenlerin 2002 9 Tal. sayılı dosya numarasıyla müdürlüğümüze başvurmalan ilan olunur. (*) Îlgililer tabirine irtifak hakkı sahipleri de dahildır Basın: 64124 PENCERE Zarf ve Mazruf... Istanbul Üniversitesi bana layık olmadığım birödül verdi; "fahri doktora" cüppesini giydirdi; kürsüye çağnldığımda dedim ki: "Ünlü fıkrayı bilirsiniz, Nasrettin Hoca'nın eşi mutfakta yemek yaparken birgürültü kopmuş, ka- dın telaşla sormuş: - Hoca ne oluyor?.. Hoca: - Cüppem merdivenden düştü!.. Kadın şaşmış: - Hoca hiç boş cüppe bu kadar gürültü çıkanr mı?.. Nasrettin Hoca: - Uzun etme Hanım, demiş, içinde ben vardım." Sonra lafımı şöyle sürdürdüm: "Kimi cüppe içindekine onur verir, kimi kişi de giydiği cüppeye onur verir; bu karşılıklı alışveriş- te kim kazanır, kim yitirir?.." Üniversite Rektörü Kemal Alemdaroğlu'nun bana giydirdiği cüppeyle onurlandığım kesin; ama, bu yazının konusu cüppe değil... • Törende yaptığım konuşmada 'Aydınlanma Dev- rimi'ni bu köşede de çok yinelediğim bir tanımla anlattım: "Aklın inançtan, bilimin dinden bağım- sızlaşması!.." Ertesi sabah kimi dikkatli kişiler gazeteye tele- fon ettiler, biraz gergin ve tepkili... Dediler ki: "- llhan Selçuk Aydınlanma Devrimi'ni 'aklın inançtan, bilimin dinden uzaklaşması' diye tanım- lamış; olur mu böyle şey..." Sordum: - Ben böyle bir şey demedim, siz bunu nere- den çıkanyorsunuz?.. - Zaman gazetesinde okuduk... Hımmm.. Zaman gazetesi bilindiği gibi Said-i Nursi'nin mü- ridi Fethullah Gülen'in sayılır, ilginç bir satış yön- temi vardır; Türkiye'nin her yanında örgütlü kimi- leri, bu gazeteyi evlere ve işyerlerine bedava da- ğıtırlar, satışın büyük bölümü böyle gerçekleşir... Ah, biz de Cumhuriyet'i böyle dağıtabilsek diye düşündük, ama, olmuyor; Fethullahçılar Atatürk- çülerden çok daha hızlı ve etkili çalışıyorlar. • Son zamanlarda Zaman gazetesi yenilikler yap- tı, mizanpajını değiştirdi. Sayfa grafiği bakımından Türkiye'deki çok satış- lı gazeteler çirkin mi çirkindirler, mavi ve kırmızı ze- min içindeki dişi yazılar gözü tırmalar, birinci say- falarda beyaz kâğıt görünmez, çıplak kadın teşhi- ri, maganda edebiyatı ve sosyete dedikodusundan geçilmez; "Zaman" son zamanlarda sayfalann gra- fik düzeni bakımından bir atılım yaptı... Gazeteyi açtım, bana ilişkin haberi okudum, al- tını çizdiğim satırlan aktanyorum: "Oğrencilerin ilgi göstermediği doktora töreni- ne emekli ve halen görevdeki öğretim üyeleriyle Prof. Dr. Nevzat Yalçıntaş katıldı. Başka kişiler- den destek alarak yürûyebilen llhan Selçuk ko- nuşmasındayaşlılığın hayatın bütününü oluşturan bir parçası olduğunu idrak ettiğini söyledi. Aklın inançtan, bilimin dinden uzaklaşmasını Aydınlan- ma olarak tanımlayan llhan Selçuk..." Eh, bu kadan yeter... • Zaman mizanpajını düzeltti, grafik düzeni güzel- leşti; bu bir gerçek; ama, haberlerde yalan dolan- labiryere vanlır mı?.. "Maznyf'unu iyileştirmeden "zarf'ını güzelleş- tirmiş, neye yarar?.. www.ogzala.com Tel: 0.212. 293 91 95 252 30 39DOGA YURUYUŞLERI 25Î 20 Ekim 2002 Yanıkdere / Sudüşen / Domuzderesi-Kurtköy 27 Ekim 2002 Sülüklügöl / Kartepe / Aytepe / Sultanpınar KOOP-C'den DUYURU Kooperatifimizin her yıl düzenlediği gelenek- sel dayanışma yemeği bu yıl "Cumhuriyet Yeme- ği" adıyla 19 Ekim 2002 Cumartesi günü saat 19.30'da Ahırkapı'daki ARMADA HOTEL de yapılacaktrr. Yemek Cumhuriyet ailesi ve okurla- nna da açıktır. İZLENCE • 19.30 toplantının açılışı • Açılış konuşması (îlhan SELÇUK) • Gece müziği • Popüler müzik, Ahırlcapı Romanlan ve Grup Akdeniz) • Ebru AYGÜN, Şengûl YAŞAR. Cenk ÇAKI- CI, Feyrani ClHAN (Halk türküleri) Not: Davetiyeler 20 milyon lira karşılığında KOOP-C merkezinden sağlanabilir. Adres: Basın Saravi No: 1 Kat: 4 Cağaloğlu/İstanbul Tel: (0212) 520 21 91-92 Fax: (0212) 520 50 23 VEFAT Rami semtinin sevgili HALA'sr,— Gülten ve Oktay Alkan'ın ablası, Bora Özyurt'un annesi, Ayşegül Özyurt'un kayın validesi, Ayten ve Mustafa Gümüş'ün dünürü GÜLMEN ÖZYURT u 11.10.2002 Cuma akşamı kaybetmiş olmanın derin üzüntüsü içerisindeyiz. Merhumeye Allah'tan rahmet, kederli ailesine ve sevenlerine başsağlığı dileriz.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle