23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Genel Yayın Yönetmeni:fbrahim Yıldız # Yazıişleri Müdürü: Salim AJpaslan 9 Sorumlu Müdür. Mehmet Sucu # Haber Merkezi Müdürü: HakanKara Cumhuriyet Imtiyaz Sahibi: CUMHURfYET VÂKFI adına tLHAN SELÇUK Istihbarat: CengizVıldırım # Ekonomı Özlem Yüzak # Kültür- Egemen Berköz • Spor Ab- dülkadirYücelman 0 Makaleler Sami Kara- ören # Düzeltme. Abdullah Yazıcı # Bilgı- Belge Edibe Buğra • Yurt Haberlen: Mehmet Faraç 0 Avrupa Temsılcısı: Güray Öz Yayın Kurulu: İlhan Selçuk (Başkan), Emre Kongar (Daruş- man). Orhan Erinç, Hikmet Çetinkaja, Şükran Soner, İb- rahim Vıldız, Orhan Bursalı. Mustafa Balbay, Hakan Kara. Ankara Temsılcısı Mustafa Balbay Atatürk Buhan No: 125, Kat 4, Bakanlıklar-Ankara Tel: 4195020 (7 hat), Faks-4195027#tzmırTerasılası:SentarKıak, H.Zı>aBlv. 1352S.23Tel 4411220, Faks 4418745 • Adana Temsılcısı ÇetinY'iğenoğhı, inönuCd 119 S. No 1 Kat 1, Tel. 363 12 11, Faks. 363 12 15 Müessese Müdürü: Erol Erkut • Koordınator- Ahmet Korulsan # Mu- hasebe Bülent Yener 0 Idare Hüseyin Gürer 0 Satış Fazilet Kuza REKLAM: P.M. Ltd. ŞtL • Genel Müdür Gülbiıı Erdunuı • Koordınatör R*ha lşıtman# Genel MudürYrd. Sev- da Çoban 9 Fınansman Müdunı. Çetin ErduranTel 0212 51407 53-513 846O- 61,Faks 021251384 63 Yıyunlran: Yenı Gun Haber \jansi Basın \e Yayıncıhk A Ş, Basta: Sabah Yayıncüık \ Ş Türkocagı Cad 39 41 Cagaloglu 34334 tstanbul PK 24« - Sırkecı 14435 Isûnbul Tel (0212)5120505(20hat) Faks (0 212)513 85 95 16EKİM2002 Imsak. 5.42 Güneş: ~> 09 Öğle. 12.57 tkindı: 15.59 Akşam: 16.32 Yatsı: 19.52 G ü N C E L CÜINEYT ARCAYÜREK I Baştarafi 1. Sayfada giremez mi sorusuna yanıt arıyor. Irak mırak Kürt mürt derken; YSK Başkanı Tufan Algan'ın, kararı bugün açıklayabileceklerini med- yaya duyurduğu konuşmasında bir cümle ilginç. DEHAP'ın "hukuki, siyasıVe demokrasıaçısından önemlibirkonu" olduğunun altını çizdi. Konunun hukuksal yanı ortada. Yargıtay Başsav- cısı Sabih Kanadoğlu, DEHAP'ın seçime katılabil- mesi için yasanın öngördüğü sayıda örgütlenme- diğini öne sürüyor. Sıyasal yanı ise partileri ilgilen- diriyor. Başbakan'ın öne sürdüğü varsayım dikka- te alınırsa; Öcalan'dan emir alan DEHAP bölücü bir parti. Demokrasiye gelince AB sahneye giriyor ve "Üye olmak istiyorsanız" diye başlayan dayatma- lanna bu kez DEHAP'ın kapatılmasının Avrupa'nın demokratik anlayışına uygurı düşmeyeceği "uyan- sını" ekliyor. Hukuksal bir karara, "siyaset ve demokrası" ka- nşınca.. DEHAP'ın önü açık! •••*- Oysa, DEHAP sorunu yeni gelişmeler arasında miniminnacık kalıyor. Zira kimi belirtiler başka yönde; sorun, Irak sa- vaşına katılmakla katılmamaya... Kürt devletinin kurulduğu resmen açıklanırsa türkiye'nin müdaha- le edip etmeyeceğıne, daha doğrusu müdahale et- meli mi etmemeli mi tartışmalarına oturdu, oturtul- mak üzere. ABD Saddam savaşına katılmaya hevesli olma- dığımızı çoktandır biliyor. Havaalanlannı, havayol- lannı vs. açarak yeterince katkı.. yeter de artar. Ama şimdi Saddam gittikten sonra Irak'ta ve böl- gede söz sahibi olmayı istiyorsa, örneğin ABD'nin Bağdat'ta kurmayı düşündüğü "askerbirvali" baş- kanlığındaki yönetime ortak olacaksa... Savaşa da- ha geniş katkı sağlamak zorundaymış Türkiye! Kimi köşe yazılanndaki hava başka. Güneri Ci- vaoğlu, adını vermediği "doruktaki bir komutanın 'Kuzey Irak'ı vurmak mı? Neden?' diye sorduğu- nu"yazıyor. Şayet yazılan doğruysa, bu sözün anlamı düşün- dürücü. Çünkü; Türkiye'nin Kürt devletinin kurul- masına asla sıcak bakmayacağını, böyle bir oluş- maya derhal "müdahale" edeceğini içeren, üstelik kamuoyuna duyurulan ulusal politikaları saptayan MGK kararlarının beş paralık değeri yok! Üstelikadıaçıklanmayan "doruktakikomutanın" sözlerı, sivillerle askerler arasında son günlerde ge- lişen Kuzey Irak sorununun çözümünde önemli ay- nlıklar olduğunu akla getiriyor. 22 Ekim'de toplanacağı açıklanan MGK; bu kez, her zamankinden daha fazla önem taşıyor. • • • Başbakan Ecevit'in Kürt devleti ile bağlantılı açıklamaları neden sonra ses getirmeye başladı. CHP lideri Deniz Baykal. savaş sözcüğünün gi- derek değer kazandığı günümüzde kimi siyasetçi- lerin, örneğin Mesut Yılmaz'ın, Irak operasyonu- na katılmamızı öngören sözlerini, siyasal kulisin ya- bancı olmadığı biçimde, "Bakıyorum, Yılmaz, seçi- min iptali için yeni yöntem anyor" diye yorumladı. Rüzgân arkasına almış, seçimi erteletmeye yöne- lik girişimlere karşı çıkması doğal. Kürt sorununda eleştirinin ötesinde suçlayıcı ok- lar hükümete yöneliyor. Savaşla, müdahale konu- suyla ilgili hemen pek çok noktada aydınlığı yaka- layamadığımız şu sırada, ulusal sorunlarımız ateşi durmadan körüklenerek fokur fokur kaynatılmaya çalışılan iç politika kazanında. Baykal'a göre -elbette bildiği bir şeyler var- Ku- zey Irak sorununda "telaşa gerekyok!" Nedenini de açıklamış; "Üç yıldır orada Kürt devleti kuruldu. Ye- ni mi fark ettiler" diyor. Bu irdelemenin doğru yanları olabilir, tartışılabi- lir. Ne ki, üç yıldır hükümet uyudu diyelim, ama par- lamentoda olsun ya da olmasın, üç yıldır Kuzey Irak'taki oluşmalara muhalefetten (özellikle Türki- ye'nin bütünlüğüne özen gösteren CHP'den) ka- muoyunun dikkatini çeken, hükümeti uyaran tek sözcük duymadık. Içimizi dışımızı ilgilendiren Kürt sorununu, Kuzey Irak'ı ya da Kıbrıs gibi ulusal sorunlarımızı iç politi- ka bataklığına çekecek miyiz? Sorunlann çözümünde yatan sorun bu. Basbakan Bülent Ecevit: ABD'nin planı rahatsız ecüci ANKARA (Cum- huriyet Bürosu) - Baş- bakan Bülent Ecevit, Irak ile ilgili Türki- ye'nin iradesini aşan olaylarla karşı karşıya kahnabileceğini belir- tirken olası bir operas- yon için, "Büyük can kayıplanna uğrama tehlikesiyle karşı kar- şıya geliriz" dedi. Ecevit, dün akşam NTV'de canlı yayında sorulan yanıtladı. Tür- kiye'nin hem ABD hem Irak ile yakın iliş- kileri bulunduğuna dikkat çeken Ecevit, "ABD'nin Irak'ı işgal etme ve fiilen bölme yönünde hareketler yapması bizi rahatsız ediyor" dedi. Olası ABD harekâtından Türkiye'nin tüm böl- geyle ilişkilerinin sar- sılacağını vurgulayan Ecevit, "ABD bizsiz bu harekâtı kolay ko- lay yapamayacağını biliyor, biz de ısrarla telkin ediyoruz. Şim- dije kadar çok zarar- lar verdi ama arrık benzer zararlar ver- memesini güvence al- tına almak için eli- mizde olanaklar var. Bunların başında da tncirlik Üssü geliyor. Burada ABD, Sad- dam yönetiminden gelecek olumsuzluk- lara karşı gereken yardımlan yapıyor ve yapmaya devam ede- cek" diye konuştu. Ecevit, Türkiye'nin olası savaşa yönelik her türlü hazırhğı yaptığı- m savunurken şu gö- rüşleri dile getirdi: "Bizim irademezi aşan olaylarla karşıla- şabiliriz. Şimdiden önümüzdeki mevsi- min turizmle ilgili ola- naklan zarar görme- ye başladı. Eğer Tür- kiye'yi de kapsamı içine alan bir askeri harekât çıkarsa o ha- rekâttan zarar gör- mese bile onun havası, bekJentisi ekonomi- mize büyıik zarar ver- meye yeter." Kerkük ile ilgili soru üzerine Ecevit, "Bu- günlerde bunu dfişû- nüyoruz ne yapılabi- lir diye, çok karmaşık bir sorun. Irak dışın- daki bazı ülkelerin sürekli kışkırttığı bir durum, o bakımdan kolay değil" dedi. Orgütün listeye alınması için 'koşulların oluşmadığı' savunuldu. Gürel, Avrupa'nın ilkeli davranmadığnı söyledi AB, KADEK'i listeye almıyorAMCARA (Cumhuriyet Bürosu) - Avru- pa Birligi (AB), Türkiye'nin, KADEK'in te- rör örgütleri listesıne alınması talebine "ko- şullar oluşmadığı" gerekçesiyle "olumlu" yanıt vermedi. AB dönem başkanı Danimar- ka'nın Ankara Büyükelçiliği haberi yalanlar- ken Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Baka- nı Şükrü Sina Gürel, AB'nin "ilkeli dav- ranmadığını" söyledi. Bazı basın-yayın kuruluşlan, sa\-unma kay- nakJanna dayandırdıklan haberlerde AB 'nin, Türkiye'nin, KADEK'in terör örgütleri liste- sine alınması istemine "koşullar oluşmadı- ğı" gerekçesiyle resmen "hayır" yanıtı ver- diğini kaydettiler. Haberlerde, Danimarka Dışişleri Bakanlı- ğı tarafından Ankara'ya gönderilen yanıt ni- teliğindeki resmi yazıda Türkiye'nin talebi- ne "hayır" denildiği öne sürüldü. AB'den yalanlama AB dönem başkanı Danimarka'nın Ankara Büyükelçisi Christian Hoppe imzasıyla ak- şam saatlerinde yapılan yazılı açıklamada, "Türkiye'nin, KADEK'in AB terör örgüt- leri listesine alınması talebinin reddedildi- ği" haberine ilişkin olarak "AB'nin K\DEK konusunda bir karar almadığı" kaydedıldı. Bu konudaki çalışmalann 28 Ekım'e İcadar sü- receği ögrenilirken kararın bu tarihten sonra resmi olarak açıklanacağı öğrenildi. Dışişleri Bakanı Gürel. AB'nin KADEK konusunda "ilkeli davranmadığını" belir- terek AB'ye üye ülkelerin dışişlen bakanlan- na, Türkiye'nin KADEK konusundaki görüş- lerini ilettiğini söyledi. PKK'nin, AB tarafın- dan terör örgütü listesine alındığı hafta, KA- DEK'in kurulduğunu belirten Gürel, KA- DEK'in terör faaliyetlerinde bulunduğunu ve mutlaka "AB terör listesine" girmesi gerek- tiğini kaydetti. Gürel, "AB tarafina KADEK konusundaki görüşlerimizi, düşünceleri- mizi anlattık. Eğer AB bir bütün olarak, kurum olarak, birliktelik olarak, terör teh- didini göğüslemek, karşılamak ve uluslara- rası alandaki terör mücadelesine katkıda bulunmak istiyorsa, bu konuda adım atar. Şimdiye kadar bu adımı atmamakla da KADEK'İ olduğu gibi tanımak ve tanıt- makta geri kalmakta, hem uluslararası te- rör mücadelesine zarar vermekte hem de Türkiye-AB ilişldlerine" diye konuştu. NTV'de yer alan haberde Türkiye'nin bu yöndeki çabalanna ABD'nin de yeterli deste- ği vermediği ıddia edildi. Haberde, ABD'nin, Avrupa Birliği Daimi Temsilciliği'nce yeni oluşturulacak terör listesi için gönderilen gö- rüş yazısında KADEK'e yer verilmediği, bu- nun yerine HAMAS ve Hizbullah örgütlerine öncelik verilmesini istediği ve bu yönde bas- kı yaptığı bilgisinin Türk Dışişleri'ne de ulaş- hğına yer verildi. Her firsatta Türkiye'nin te- rörle mücadelesinin yanında yer aldığını söy- leyen ABD'nin bu tavnnın Ankara'da da önem- li bulunulduğuna dikkat çekilen haberde; An- kara'nın KADEK'in listeye alınması için Was- hington nezdinde de girişimlere başlayacağı i- fadesine yer verildi. Holüar haraç mezat ÖZGENACAR ANKARA - Londra'da yann yapılacak bir araş- ormanın gözdesi olan 16. yy'dan bir Uşak seccade- si için 50 bin sterlinlik (yaklaşık 125 milyar) bir satış bekleniyor. Buna karşılık biri bunun iki, ötekisi alh katı büyüklü- ğunde 17. yy'dan iki Uşak halısının her biri için de 60 biner sterlinlik (yakla- şık 150 milyar lira) değer biçiliyor. Christie's Mü- zeyede kuruluşunca açık artnrmaya çıkacak çeşit- li ülkelerde dokunmuş 192 eski halı ile kilimin gözdesi olan 16. yy Uşak seccadesi "Bellini" ti- pinde "anahtar deliği" örgüsü olarak tanınıyor. Italyan ressam Belli- ni'nin bazı tablolannda bu tür halıyı dekor olarak kullandığı için ressamnı adıyla tanınan seccadede ayak yerlerini belirleyen bezemenin görüntüsü de "anahtar deliğini" an- dınyor. 155x127 cm. öl- çülerindeki bu seccade- nin yer yer onanm gördü- ğü bildiriliyor. Arttırma- nın en pahalı parçası ola- rak Batı Iran'dan "Zieg- ler" tipi olarak tanımla- nan 7.34x6 m. boyutun- daki bir taban halısı öne çıkıyor. 1880yılınatarih- lenen halı için beklenen değer 100 bin sterlin (yaklaşık 250 milyar li- ra). tran halısından son- raki en pahalı halı ise bu halının yaklaşık on ikide biri (185x147 cm.) kü- çüklüğünde, Uşak'ta 17. yüzyılda bir tablo güzel- liğinde yapılmış domates kırmızısı rengindeki bir parçadır. Bu halı için 60 bin sterlin öngörülüyor. Bundan sonra sırada aynı fiyata satıhnası beklenen, ancak onun yaklaşık üç katı büyüklüğündeki (339x213 cm.) madal- yonlu Uşak halısı geliyor. 17. yüzyıl sonunda yapı- lan bu halı, göbeğindelri geleneksel Uşak madal- yonundan adını alıyor. JetFaddhn iadesiistendi tstanbul Haber Ser- visi - Sürt'ten bağımsız millervekili adayı olan Jet-Pa Holding Yönetim Kurulu Başkanı Meh- met Fadıl Akgündüz hakkında, Bağcılar Cum- huriyet Başsavcılığı "dolandıncılık" suçun- dan gıyabi rutuklama ka- ran verdi. Interpol tara- fından kumızı bültenle aranan ve Isviçre'de ol- duğu belirlenen Akgün- düz'ün iadesi istendi. Hakkındaki gıyabi ru- tuklama karan nedeniyle Türkiye'ye gelmeyen Akgündüz, seçim kam- panyasını avukatı Veysi Yaşar aracıhğıyla yürü- tüyor. tzmir Bü> ükşehir Belediye Başkanı Ahmet Piriştina, tesisin açılışında Türkiye'nin en bü> ük çevre projesini yaşama geçirmekten duyduğu mutluluğu \urguladı. 40 yılbk riiya bitti YUSUF OZKA^ tZMİR - Izmir'in 740 milyon dolara mal olan "40 yıüık rüya- sı" Körfez'in temizliği, Büyük Kanal Projesi'nde son adımın atıhnasıyla gerçeğe dönüştü. Narlıdere'deki Güneybatı Atıksu Antma Tesisi'nin devre- ye sokuknasıyla Körfez'e kirli- ük akışının tamamen önüne ge- çildi. îzmir Büyükşehir Beledi- ye Başkanı Ahmet Piriştina, te- sisin açılışında Türkiye'nin en büyük çevre projesini yaşama geçirmekten duyduğu mutlulu- ğu vurguladı. 15-20 Ekim'in Iz- mir'de "Körfez Bayramı" ola- rak kutlanacağını belirten Piriş- tina, "Umarım yapılacak diğer çabşmalarla, yıllardır sırtını denize dönmüş tzmirli, yeni- den denizle barışır" dedi. Törene kahlan Dışişleri Baka- nı Şükrü Sina Gürel ve Kültür Bakanı Suat Çağlayan, Pirişti- na'yı akılcı ve ortak akla dayalı yaklaşımından ötürü kutlarken Izmir Valisi AJaaddin Yüksel de Piriştina'ya sadece cumhurbaş- kanlan ve üst düzey yetkililere sunulan "devlet üstün hizmet şildi" verdi. SÖYLEŞİ ATTİLÂ İLHAN Sorduğum Kabahat!.. Savaş sonrası, Paris: iki büyük siyası hareket, ül- keye hâkim: Komünistler ve de Gaulle'cü ta- kımı! Hıristiyan Demokratlar (MRP) ve Sosyalist- ler (SFIO) araya sıkışmış, esâmisi okunmuyor. TEc- ran Français', haftalık bir sinema dergısidir, FKP'nin organı, akıl hocası, ünlü sinema yazarı Ge- orges Sadoul; derginin, Hollyvvood filmlerine yö- nelttiği eleştirileri izleyerek, aklımca, toplumcu bir 'kıstas'ın ne olduğunu anlamaya; nasıl uygulanabi- leceğini, öğrenmeye çalışıyorum. Sonralan hayli şaşırmışımdır. Çünkü o dönemde, soldan bakıp epeyce hırpaladıgımız, bazı önemli ABD filmlerinin ve yönetmenlerin; 'McCarthy Re- zaleti' sırasında; Solculuk'la -bırakın Solculuğu, düpedüz Komünistlik le, hatta ajanlık la- suçlan- dığını görmüşüzdür; çoğu, bu yüzden mesleklerın- den oldular. Neden? Amerikalıların 'müsellem' ce- hâletinden mi; yoksa bizim (l'Ecran Français'nin de) ABD Sineması'nı hakkıyla değerlendiremeyip; 'Amehkan'dır, o halde kötüdür' yanlışına düştüğü- müzden mi? Sanırım, ikisinden de! İki savaş arası ABD Sineması. ıstese de isteme- se de, Batı Avrupa Modernizmi'nin etkisindedir; yalnız sineması mı, edebiyatı da: sanatçılannın bir kısmı Avnıpa'daegitim görmüş, 'formasyonu'o; bir kısmı, zaten oradan gelme: ya Solcu, ya Yahudi ol- duğundan, ABD'ye kaçmış; Hollyvvood 'sansürü' ne kadar sıkı olursa olsun, bunların, filmlerinin ko- nulannı, sosyal -hatta siyasal- diyalektiklerini göz ar- dı etmeden ele alacakları pekâlâ öngörülebilirdi; öy- le deyapmışlardır; eğer bu görülemedıyse, 'toptan- c/'Soğuk Savaş aydınlarının, yanlış önyargı veön- kabullerindendi. Demek ki, 'ilerici' film eleştirmeni, 'sosyal ve es- tetik diyalektiği', devreye, derinlemesine sokmadı- ğı için, 'çuvallamıştı'. Batı'dan her geleni 'ilerici' sandın mı... i | lerici' -hatta 'Toplumcu'- Yeşilçam Sinema- I sı, kanıksanmış Yeşilçam melodram 'şablo- nu'nun; '/cöfü/er'in ağa, zenginfabrikatöryadajan- darmafilan; 'iyiler'm ise ırgat, köylü, amele, bileme- din 'azınlık' (Kürt) olarak, 'kullanılmasından' ibaret- tir. 'İlerici' Türk sinema eleştirmeni, bunu açık açık halkına soyleyebildi mi? Hayır! Ülkesi hanidir eko- nomik düzeyde, holdingler seviyesine gelmişti; oy- sa Yeşilçam, 'milyoner'i ya da 'patronu', hâlâ 'fab- rikatör' olarak ele alıyordu. Bunu soyleyebildi mi? Hayır! Maya bu olunca, sonraki gelişmeleri doğru değerlendirebileceğine, nasıl ihtimal verirsiniz? De- ğerlendirememıştir. Hollyvvood, Posf Modernizm'e, 'toplumsalı' topyekûn silerek geçiyor. Modemizm'de 'geri- lim', sosyal ve beşeri diyalektiğin çatışmasından yararlanılarak mı işlenirdi; şimdi seyirci ya 'bâ- tıl itikatlar'la, ya 'özel efekt' marrfetleriyle 'uyu- tuluyor'; sosyal diyalektik, tehlikeli ve ürkütücü, dokunma elin yanan beşeri diyalektik ise, sos- yal hayattan doğasala indirgenmiş; yani insanın tabiatla, kendi kendisiyle, çelişmesi, çatışması var; ama bunun 'sosyalliği' yani sosyal ve eko- nomik olarak gerekçeleri, yok! Sebebi belli, mil- yonlarca seyircinin, liberal/emperyalist 'küresel' sömürüye 'uyanması' arzu edilmiyor. Ülkemizdeki V/eric/'eleştirmen, bu basitamason derece önemli 'tespiti' yapmış mıdır? Yoksa her haf- ta ABD'nin Türk ekranlarına çıkaracağı 'fennin son harikası' filmleri 'duyurmak'; korku, hortlaklar, ma- sal, vur/ kır ve cinsel başıboşluk senaryolanyla, za- ten dikkati dağıtılmış ve 'devşirilmiş' sey\rc\y\, yan- lış yaşantılara, özendirmekle mi meşgul? Ikincisini tercih ediyor; çünkü bir kere buna 'mecbur', aksi halde çok ilgi gören Media organında barınamaz; ikincısi, sosyal işlevselliğini yitirmiş, reklam sektö- rünün büyüsüne ve esnaflığına; -yarı yarıya, bazen tamama yakın- kendinı kaptırmıştır. Nedeni basit, çünkü onun 'ilericilik'ten anla- dığı, 'alafranga olanı' (Batılı'yı, oradan her gele- ni) benimsemek ve yüceltmek! Ilericilik/Gerici- lik tartışmasında, temeli 'iktisad-ı siyasi'den, so- yut estetiğe kaydırdın mı, ıska geçmekten ken- dini kurtaramazsın. Hatırlarım, bunlardan biri Çin- li bir yazardan çekilmiş o filmi de, pekâlâ beğendik- lerini söylemişti; ismi lazım değil, söylediği gülünç; zira Çinli yazann Salman Rüşdi, Teslime Nesrin tü- ründen, ülkesine sövüp sayıp, Batı'da çanak yala- yan 'biri' olduğunu bilmiyor: o kadar 'sens politi- que' yoksunu! Hafızasını kaybeden media... Aynı siyasi sezgiyi (sens politique) tersine kul- lanmak, çok daha geçerakçe; son birkaç yıldır Media'nın 'hafızasını bile kaybettiği' söylenemez mi? Sanki bir zamanlar Niyazi Berkes, Doğan Av- cıoğlu, Mehmet Ali Aybar, Kemai Tahir, Şevket Süreyya, Uğur Mumcu ve benzeri nice adlar, sü- tunlarında cirit oynamıyor; sanki Türkiye'nin asla bir 'muzcumftunyef/'nedönüşmeyeceğıni, koro halin- de söylemiyordu. Media, ne o fikir adamlarını ha- tıriıyor artık, ne de kimbilir kaç 'vatan ve namus' nesli yetiştirmiş kitaplannı: 'Türkiye'de Çağdaş- laşma', 'Anadolu Ihtilâli', Tek Adam', 'Kutsal Is- yan', 'Türkiye'nin Düzeni', 'Çankaya' vb. Asıl irkitici olan, yükselen 'ulusal dip dalga- sı'nın; önemli ve önemsenmesi gereken, pek çok yeni ve önemli kalemi; o kalemlerin yazdığı önemli eserleri, 'gündem'e taşımış olmasına rağmen; Media'mızın onları görmekte ve hele göstermekte, izahı müşkül bir ihmai ve tembel- lik içinde bulunmasıdır, adeta örtbas etmeye ça- balıyorlar, sakın bu 'maksatlı' olmasın, 'siyasi sezgi'nin (sens politique) olumsuz yönde kulla- nılması gibi bir şey, yâni! Sorduğum kabahat: Mütareke yıllarında, Der- saadet Media'sı, öyle yapmıyor muydu? e-mail:tilahanö isnet.net.tr http://www.bilgiyayinevi.com.tr/ailhan Faks:0-212 / 260 19 88 IRAK TEPKİLERİ Türkiye savaş tuzağına çekiliyor Haber Merkezi - ABD'nin Iraka yönelik operasyon hazu"Iıklannı hızlandırmasına ve Kuzey Irak'ta yaşanan gelişmelere siyasiler, sivil örgütler, üniversiteler ve iş dünyasından tepkiler sürüyor. Soysal: Asıl amaç petrol Bağımsız Cumhuriyet Partisi (BCP) Genel Başkanı Mümtaz Soysal, Kuzey Irak'ta devlet kurma girişiminin, Türkiye'yi savaşa bulaştırmaya yönelik tuzak olduğunu savundu. Soysal yaptığı yazılı açıklamada, Türkiye'nin, kendisinin olmayan bir savaşa sürüklenmek istendiğini belirterek "Ingiltere'nin eski hesaplarına, ABD'nin şimdiki çıkarlanna, çarpıtılmış bilgi, kanıtsız suçlama ve kuşkulu varsayımlara dayalı, ama asıl amacının petrol olduğu belli bir savaştır bu" görüşünü ifade ettt , _,, KESK: Savaş emekçlleri vurur KESK Genel Başkanı Sami Evren, "Türkiye'nin savaşa girmesini halk istememektedir. Siyasi partiier de savaş kışkırtıcılığı yapmamah, savaşı seçim malzemesi olarak kullanmamalı. Savaşın sonuçları bellidir, emekçileri vurnr" diye konuştu. Türk-İş: oyuna gellnmemell Türk-tş Yönetim Kurulu, ABD ve tngiltere'nin. BM kararı olmaksızın Irak'a müdahalesıne karşı çıktığını bildirdi. Açıklamada, Irak'a yönelik hukuk dışı salduı girişimlerinin protesto edildiği belirtilerek "Irak'ta büyük devletlerin kuklası olmanın ötesine gidemeyecek bir Kürt devleti kurulması girişimlerine kesinlikle karşıyız. Türkiye Cumhuriyeti, süper güçlerin böl-yönet politikasının oyununa gelmeyecektir" denildi. TİHAK: ABP'nln misillemesl Türkiye însan Haklan Kurumu (TÎHAK), ABD'nin 11 Eylül'de 3 bin kişinin ölümüne neden olan eyleme misilleme olarak Irak'a saldırmak istediğini belirtti. TlHAK'tan yapılan açıklamada, Irak'ta 1991'deki Körfez Savaşı'ndan bu yana uranyum içerikli bombalar nedeniyle 500 bin çocuğun öldüğü hatırlatıldı. Fukara oğlu fukara oluruz' Sabancı Holding Yönetim Kurulu Başkanı Sakıp Sabancı da ABD'nin Irak'a müdahalesinin Türkiye'ye büyük yük getireceğini belirterek "Biz zaten fukarayız, Irak savaşından sonra fukara oğlu fukara oluruz" dedi. Barzani tahrik ediyor' TBMM Başkanvekili Murat Sökmenoğlu IKDP lideri Mesut Barzani mn Türkiye'yi savaşa sokmak için tahrik ettiğini söyledi. Sökmenoğlu Barzani'nin çok tehlikeli bir oyunun içine girdiğini belirterek, "Kuzey Irak'ta Kerkük başkent olamaz. Çünkü Kerkük ve Musul birer Türkmen ilidir. Anayasalarında Türkmenleri yok sayanların emelleri açıktır" dedi. Gürüz: Kürt oluşumu tehdlt Rektörler Komitesi'nin dünkü toplantısından sonra rektörler adına açıklama yapan Yüksek Öğretim Kurulu (YÖK) Başkanı Prof. Dr. Kemal Gürüz, üniversitelerin Kuzey Iraktaki herhangi bir Kürt oluşumunu Türk milli varhğına tehdit olarak gördüğünü belirtti. Gürüz "Türk üniversiteleri Kuzey Irak'ta herhangi bir Kürt oluşumunun tamamen karşısındadır" dedi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle