Katalog

SAYFA CUMHURİYET 16 EKİM 2002 ÇARŞAMBA HABERLER ÖDP Genel Başkanı Ufiık Uras, 3 Kasım seçimlerinde tarihi bir fırsatın kaçınldığını söyledi: Sol birarayagelmeliANKARA (Cumhuriyet Bürosu)-ÖDP ile seçim it- tifakına giden TDP Genel Başkanı Sema Pişkinsüt, Yüksek Seçim Kurulu'nun (YSK) DEHAP'ın seçimle- re girebileceği yönündeki ka- ranna itiraz etmeye hazırlanı- yor. YSK'nin lağvedihnesi ge- rektiğini savunan Pişkinsüt, "Asla hukuk mantığında karar vermiyoriar. Huku- kun gereğini yerine getir- rniyorlar" dedi. ÖDP Ge- nel Başkanı Ufuk Uras solun bütün renkleriyle, değişik unsurlanyla bir araya gelmesi gerek- tiğine işaret etti. • Ittifaklar konusunda solun tarihi bir fırsatı kaçırdığını dile getiren Ufuk Uras, Türk solunun bütün değişik renkleriyle, unsurlanyla bir araya gelmesi gerektiğine işaret etti. Yüksek Seçim Kurulu'nun lağvedilmesi gerektiğini belirten Sema Pişkinsüt ise, DEHAP'ın seçimlere girebileceği yönündeki karara itiraz edeceklerini söyledi. ÖDP Genel Başkanı Uras, TDP tiren Uras, Türk solunun bütün keyiumudadönüşnırenmdedik değişik renkleriyle, unsurlanylaGenel Başkanı Pişkinsüt ile ÖDP yönerjcüeri dün gazetemizin An- kara Bürosu'nu ziyaret ettiler. ÖDP Genel Başkanı Ufuk Uras, 3 Kasım seçimlerinde halkın do- landıncılara onay vermeyeceği- ni belirterek "Tayyip Erdoğan hakkmdaki bazı dosvalar /aman aşımına uğradı anıa hukuld za- man aşuru, vkdani zaman aşımı- nı da sağlıyor mu acaba" dedi. Derviş'e eleştiri Ittifaklar konusunda solun ta- rihi bir fırsatı kaçırdığını dile ge- bir araya gelmesi gerektiğine işa- ret etti. CHP Istanbul Milletve- kili adayı Kemal Dervişi de eleş- tirenUras, "Yapüğıyapacağının teminaüdır denryor. Tanmla il- giK yasalann ardından Derviş ta- nm üreticisinin önüne ne hakla çıkacak" diye konuştu. Toplum- da IMF'ye İcarşı çok büyük tep- ki olduğunu vurgulayan Uras, "Kamu yaranna kuUaıulmayan hiçbir borç meşru değildir. Top- lumda çok büyük tepki var. O yüzden seçim büdirgesinde de öf- diye konuştu. TDP Genel Başka- nı Pişkinsüt, Genç Parti ile AKP'nin, mevcut koalisyon hü- kümeti nedeniyle yükseldiğini belirterek "Halkta, bunlar bizi dolandmb.MHP de A\AP da bi- zi dolandırdı. DSP'de bunlan ön- leyemedi. O zaman öyle birfleri- ni bulmahyız ki dolandıncı olsun- lar, ne olursa okunlar, ama bun- lan da oniar dolandırsm görüşü hâkbn" dedi. 'Seçim adfl obnayacak' Toplumda CHP konusunda rahat- sızlık olduğunu ileri süren Pişkin- süt, "Baykalgeçenseçimlerden son- ra ushıçocıığuovnadLKimseyesal- dınnadL Ama iktidara getane şan- gnı hissetiği anda da böyle bir eko- nomiyie karşılaşırsam ben ne ola- cağun paniğine kapıldıveDerviş'le işbiıüği yapö" diye konuştu. Bay- kai'ın tarihi bir fırsatı kaçırdığını dile getiren Pişkinsüt, CHP genel başkanını solu bir araya getirerek, yüzde 25 'lerle iktidara gelme şan- sı varken, bunu yapmamakla suç- ladı. Pişkinsüt, seçimin adil olma- yacağını belirterek "YSK tama- menlağ\-edilmesigerekenbirkıı- ruldur.Aynen YüksekOğredm Ku- rulu gM Yüksek yargı organlan- nm yeniden yaptlandınlması gere- Idyor" dedi. Pişkinsüt, YSK'nin DEHAP'ın seçimlere girebileceği yönündeki karara TDP olarak iti- raz edeceklerini söyledi. STK TERDEN ÖNERI Âlternatif: Fransa modeH İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) - Sivil top- lum örgütleri 3 Kasım se- çimlerinde AKP'nin tek başına iktidar olmasuun Türkiye'yi karanlığın içi- ne sürükleyeceği uyan- sında bulunarak farklı gö- rüşlere sahip seçmerüeri, Fransa örneginde olduğu gibi cumhuriyeti kuran, laikliğin ve demokrasinin teminatı olan CHP'de bir- leşmeye çağırdı. Seçimlerle ilgili geliş- meleri değerlendirmek amacıyla toplanan çok sa- yıda sivil toplum örgütü temsilcisi adına konuşan Tüketiciyi Koruma Birli- ği Vakfi ve Politika Kulü- bü Derneği Başkanı Dün- dar Soyer, AKP iktidan- nm sonuçlan konusunda herkesin endişe duyması gerektiğini belirtti. Soyer, "AKP tehükesme karşı en büyük engel cumhuriyeti kuran, demokrasi yolunu açanvetophımumuzuçağ- daşlığa kavuşruran CHP'dir. Bu bağlamda seçmenlerimizin bilinçli, dikkatü m kullanması ge- rekmektedir. İleri görüşiü, sağduyuhı yurtsever seç- menkrimizin Fransızlar- dan örnek alarak oylannı CHP'de toplamâlannı öneriyoruz" dedi. Iran'ın devrim öncesi ve sonrası durumunu anıla- nna ve gözlemlerine daya- narak anlatan, örnek gös- teren Soyer, Türk aydın- lannı da eleştirdi. Soyer, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bazı 'fantezi' aychnlan- mız, AKP gibi bir hareke- tin vadalran'daki gibi bir İstami devTİmin gerçekleş- meyeceğini söyleyerek or- duyu her şeyin teminaü olarak gösteriyor. Bu dü- şünce tarzını kabullenmi- yorum. Bu nedenle Türki- ye'dedesivfltoplumörgüt- lcrinin Baüh ülkeierde ol- duğu gibi güçlü obnası ge- reldyor. Biz aydınlar, yok- suflukiçinde krvranan, 18- 20 milyonu açhk suunnda yaşayan halkımıza gerçek- İeri anlatmalnız. Devrim- leri yapan ve Atatürk'ün kurduğu CHP'yisevsek de sevmesek de oylannuzı bir yerde toplamalıyız. Ni- tekim Fransa'da da, çeşjt- H siyasigörüşlere sahip seç- menler, sağduyulu davra- narak oylannı bir yerde kuflanmış ve faşistlerin ik- tidannı engeUemişlerdir." Toplannya Türk Kadın- lar Birliği, Galatasarayh- lar Derneği, Bedensel En- gellileri Koruma Derneği, Türk Emekli Kadmlar Derneği ve Atatürkçü Dü- şünce Dernekleri, tnsan Dost ve thsan Vakfi, Ege Sosyal Araştırmalar Vak- fı, Prof. Sermet Akgün, Prof. ÖmerYîğiroafc Prof. Hüsnü Erkan, Prof. Dr. Zcrrin Toprak, Prof. Dr. AtıfÖzer, Ayla Setaşık Ta- mar'ın yanı sıra çok sayı- da kışi katıldı. HP ADAYI GÜLÇİÇEK: Çözüııı sosyal demokrasitstanbul Haber Servisi - Cumhuriyet Halk Parti- si (CHP) Istanbul l.böl- ge millervekili adayı AB Rıza Gülçiçek, Türki- ye'nin sorunlannın sos- yal demokrat politikalar- la çözülebileceğini söy- ledi. Gülçiçek, yurttaşla- nn mevcut siyasi durum- dan CHP'yi sorumlu rut- madığuıı söyledi. Bunun- la birlikte yurttaşlann or- tak siteminin "seçimler- den sonra unuüümak" ol- duğunu söyleyen Gülçi- çek, çözüm olarak millet- vekili seçilmesi halinde kendi bölgesüıde de bir büro kurarak yurttaşlarla bağını koparmama kara- n aldığını anlattı. CHP'nin muhalefette kaldığı süreyi çalışarak, kadrosunu güçlendirerek ve bu durum için halkı suçlamadan, eleştirileri göz önüne alarak geçirdi- ğini anlatan Gülçiçek şöy- le devam etti: "Harcanan emeğin kar- şıbğuıı alacağımıza inanı- yorum. Halkıma gmcniyo- rum. İnsanlar her şeyin farkmda. Bizi mubalefet- te bırakan insanımız, bize tepkisini dile getirmişti. Bugün de bizi göreve ça- ğmyor. Çünkü insanlarda bugünün gereklerinin far- kuıdalar." CHP'nin zor günlerin partisi olduğunu ve zor günlerin nasıl yönetim is- tediğini bilen parti oldu- ğunu belirten Gülçiçek, "Ahnan sosyal demokrat partisi SPD'nin 30 ydhk üyesijim. Avrupa Birli- ği'ne tam üyeKk sürecin- de Avrupa, Türldye'den sosyal demokrat politika- lar bekKyor. SPD, CHP 1 ^ sonuna kadar destek \ere- ceğini açıkladı. SPD'nin seçimi kazanmasma, ora- da yaşayan Türk kökenü seçmenler büyükkatkıda buhındular. Avrupa'da ka- rarsız seçmenler son anda sosyal demokratlara o>F vç- rirler. Türkiye'de de böy- le olacak" diye konuştu. IĞNELt FIRÇA ZAFERTEMOÇtN Partinin 3 Kasım'da yapılacak seçimlere girebileceği açıklandı YSK'den DEHAP'a vizeANKARA (Cumhuriyet Büro- su)-Yüksek Seçim Kurulu (YSK), EMEP, HADEP ve SDP'nin çatı- sını oluşturan DEHAP'ın seçimle- re girebileceğine karar verdi. YSK, oybirlığiyle aldığı karannı, "seçim işve işlemlerinin kesinkşmiş ohna- sına" dayandırdı. YSK'nin karan- nın ardından örgütlenmesini ta- mamlayamadığı için seçime gire- meyen diğer partiler de kurula baş- vurmaya hazırlanırken, yetkililer, "Seçime girecek 23 parti Uan edfl- dL Ona da itiraz edflmedL Bu aşa- madan sonra sonuççikmaz" görü- şünü dile getirdiler. YSK, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Sabflı Ka- nadoğhı'nun, DEHAP'ın yalnızca 22 ilde örgütlendiği gerekçesiyle yaptığı başvnruyu dün sonuçlandır- dı. Yaklaşık 5 saat süren kurul top- lanhsının ardından karan açıkla- yan YSK Başkanvekili Ahmet Hamdil nlü. DEHAP'ın seçimle- re katılabileceğine oybirliğiyle ka- rar verildiğini söyledi. Ünlü, kuru- lun, "seçim işve işlemlermin kesm- leşmiş ohnasmıesas aknğmT belir- terek gerekçeli karann daha sonra açıklanacağını belirtti. YargıtayCumhuriyet Başsavcı- lığı'nın, seçim döneminin başlan- gıcında DEHAP'ınteşküatının ta- mam olduğu yönünde kendileri- ne bildirimde bulunduğuna işaret eden Ünlü, "Onun üzerineseçime katnabOecek 23 parti arasmda bu partideflanedimiştir.îşfemeye baş- layan seçim süreci içinde seçim iş ve işlemkri kesmleşmiş, bu parti- nin seçimlere girmesine herhangi bir itiraz ohnamış. Bu aşamada da bu durumun partinin seçimegir- mesine engel ohnadığma kararve- rihniştirr ' dedi. YSK kararlannın kesin olduğunu vurgulayan Ünlü, karara karşı itiraz yolu bulunma- dığını söyledi. Feriâe, tecride dknenlerin sembolü Yazarlar Orhan Pamuk ve Yaşar Kemal, 451 gündür ölüm orucunda bulunan Feride Harman'ı ziyaret etti. Dünyadaki en uzun süreh' ölüm orucunun Türkrve'de yaşandığma dikkat çe- ken Kemal, "Feride, direnenlerin bir sembolüdür'' dedi. Or- han Pamuk da, " İnsanlar adımadınıölümegidryıor. Bunadur demenin zamanı çoktan gekfi" di>e konuştu. (Fotoğraf: AA) YÜKSEK MAHKEME Avukaûık Yasası'na hsmi iptal ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -Anayasa Mahkemesi, emeklilik veya istifa gibi sebeplerle görevlerinden aynlan hâkim ve savcılann, son 5 yıl içinde hızmet gördükleri mahkeme veya dairelerin yargı çevresinde, göre\ r den aynlma tarihinden itibaren 2 yıl süre ile avukatlık yapamayacaklannı öngören yasa hükmünü iptal etti. Anayasa Mahkemesi Başkanvekili HaşnnKıhç, Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'in, Avukatlık Yasası'nın 4667 sayılı yasanın 10. maddesi ile değiştirilen 14. maddesinin 1. nkrasının iptali ve yûrürlüğünün durduruİması istemiyle açüğı davayı sonuçlandırdıklannı söyledi. Söz konusu fıkranın oybirliğiyle iptal edıldiğıni bildiren Kılıç, yürürlüğün durduruİması isteminin reddedildiğini belirtti. Kılıç, iptal karannın, gerekçesi Resmi Gazete'de yayımlandıktan 1 yıl sonra yürürlüğe girmesine karar verildiğini söyledi. CEZAEVLERİ Açıkgörüş müjdesi ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)-29 Ekim Cumhuriyet Bayramı nedeniyle tutuklu ve hükümlüler, 27 Ekim Pazar gününden itibaren yakınlanyla açık görüş yapabüecekler. Kınama cezası dışında disiplin cezası almış ve cezalan kaldınlmamış olan hükümlü ve tutuklular açık görüşten yararlanamayacak. Adalet Bakanı Aj-sel ÇefikeL, tarafından yayımlanan genelgeye göre, Adana, Ankara, Antalya, Aydın, Bakırköy Kadın ve Çocuk, Bayrampaşa Kapalı, Bayrampaşa Özel, Bursa E Tipi, Gaziantep E Tipi, Izmir, Kartal, Kocaeli, Konya, Mersin, Metris ve Paşakapısı cezaevlerinde kalan tutuklu ve hükümlüler, 27-28-29 Ekim 2002 tarihlerinde olmak üzere, 3 gün açık görüş yapabüecekler. Diğer bütün ceza infaz kurumlanndaki tutuklu ve hükümlüler ise 28 ve 29 Ekim'de açık görüşten yararlanacaklar. GLOBALpOLtTtKÜLTÜR ERGİN YILDIZOĞLU l(inciCephe:GiiieyAsya Endonezya'nın Bali Adası'nda patlayan bomba Avrupalı ve Avustralyalı en az 200 turistin ölümü- ne, 300'ünün yaralanmasına neden oldu. Bomba- yı kim koymuş olursa olsun, patlama ABD'nin böl- gedekı yayılma politıkasına hizmet edecek. Güneydoğu Asya 11 Eytül'den daha önce gündeme alınmıştı 11 Eylül saldırısından yaklaşık bir ay sonra ya- yımlanan bir Heritage Foundation bilgi notu (No: 14622,08/10/2001) Güneydoğu Asya'da Endonez- ya'nın, dünyanın en büyük Müslüman nüfusuna sa- hip olduğunu, radikal Islamla başı dertte Malezya ve Filipinlergibi ülkeler ve El Kaide sempatizanı çok sayıdagrupçuğun bulunduğunu, üstelik bölge dev- letlerinin güvenlik örgütlerinin yolsuzluğa batmış- lığına işaret ediyor, terorizme karşı bunlaria sava- şılamayacağının altını çiziyordu. Aslında ABD dış politika çevrelerinde, Güneydoğu Asya politikası- na itişkin kaygılar daha Clinton döneminde, yo- ğunlaşmaya başlamıştı. Örneğin bu dönemde ha- zırlanmaya başlanan ve 11 Eylül'den iki ay önce yayımlanan bir Council of Foriegn Relations ra- poruna göre "ABD'nin 1997-98 krizine tepkisi, "bızim gibi ol' talebi ya da 'herkese uyan tek bir küreselleşme' modelini dayatması, reform ko- nusunda ağır baskı yapması, ABD'nin bölge- deki liderliğine karşı özellikle Endonezya'da, ge- nelde de bölge ülkelerinin çoğunda gereksiz tepkiye, direnişe yol açmıştı... Bölgenin en önemli ülkesi Endonezya, ekonomik ve siyasi istikrarsızlığın pençesindeydi" (The UnitedSta- tes and Southeast Asia A Policy Agenda for the New Administration, 6/07/01, sf.7). "ABD liderliğine direnişin" arkasında iki etken yatıyor: (1) Soğuk Savaş'tan sonra Endonezya ve Filipinler'in ordulanyla ABD arasındaki ilişkilerin, Clin- ton dönemindeyükselen "ınsan hakları"söylemi- nın de etkisiyle gevşemesı. (2) Bölge ülkelerinin bi- rer yatırım ve ihracat pazan olarak önem kazan- maya başlayan Çin ve Hindistan ile büyük birya- bancı sermaye kaynağı olan Japonya'yı tedırgin et- meme eğilımi. CFR raporu, "ABD'nin bölgede toplumsal istikrarı, yasal düzeni, teşvik etme- sini ve etnik, dini aynlıkçı güçlerin ve aşırı si- yasal uçların gücünü azaltacak bir ortamın oluşturmasını" önerdikten sonra, "ABD Cakar- ta'yı itip kakmaya son vermeli, onun yerine En- donezya demokrasisine, ekonomisine istikrar getirmeye, Endonezya ordusuyla ilişkilerini ge- liştirmeye çalışmalrydı" (s.10-11) Ama nasıl? 11 Eylül bu açıdan yeni bir olanak getirdı. Bölgedeki hemen bütün ülkelerin siyasal Islamla başı dert- teydi. Filipinler'de hükümet, biri Müslüman diğeri "komünıst" iki gerilla grubuyla savaşıyordu. Tero- rizm tarafının, tüm silahlı muhalefet hareketlerini kap- sayacak biçimde genişletilmesi, hemen herkesin işine geldi, ABD'ye de bölgede müdahale için ge- rekli "casus belli"yi (savaş nedeni) sağladı. Güneydoğu Asya niçin bu kadar önemli? CFR'nin Heritage'in saptamalarına ve son yıllar- daki gelişmelere bakınca Güneydoğu Asya'nın ABD için çok önemli olduğu görülüyor. Bu bağlam- da, ilk anda bölgenin yanm milyarlık nüfusu, 700 milyar dolarlık GSMH'si, ABD yatınmlan, ÇUS'le- rin operasyonlan akla geliyor. Ama ABD'nin uzun erimli (yeni ulusal savunma stratejisinde dile geti- rilen, emperyal) çıkarian açısından bölgenin öne- mini arttıran iki etken daha var. Birıncisi Çin'in bir ekonomik, mali ve siyasi güç olarak bölgede yük- seliyor ve başta Japonya olmak üzere diğer böl- ge ülkelerıyle ekonomik entegrasyonunu giderek arttınyor. ABD, Çin'in gelecek 15-20 yıl içinde bir bölgesel hatta küresel güç haline gelmesinden kaygılanıyor. Ikincisi, daha önce "Ipotekli Imparator" yazım- da da özetlediğim gibi, ABD'nin dünya ekonomi- si içinde göreli ekonomik üstünlüğü giderek zayıf- lıyor, Avrupa ve Japonya kredilerine bağımlılığı ar- tıyor. Diğer taraftan ABD'nin bugün dünya platfor- munda izlemeye çalıştığı emperyal strateji için ge- rekli askeri yapıyı ve yenilenmeyi (ABD'nin B seri- si uzun menzilli kargo ve bombardıman uçakları- nın çoğu, onlan kullanan pilotlardan dahayaşlı) sür- dürülebilecek mali güce sahip değil. Bu yüzden bir an evvel davranıp ekonomik ve askeri olarak stra- tejik hedefleri "ele geçirmesi" gerekiyor. Diğer bir deyişle, Avrupa ve Asya için büyük öneme sahip enerji kaynaklarının, yollarının ve ticaret yollarının denetim altında tutulması, Çin'in bunlara ulaşma- sının engellenmesinin yaşamsal bir önemi var. Bu açıdan bakınca, petrol dahil, yılda yaklaşık 1.3 trilyon dolarlık birticaretin geçtiği Malaca Bo- ğazı, Güney Çin denızindeki, gaz rezervlerinin üze- rinde oturan Spratley ve Parcel adalan, Doğu Ti- mor açıklarındaki, Endonezya'daki gaz ve petrol yataklarının ne kadar önemli olduğu görülebilir. ABD bölgedeki gerilla faaliyetini bahane ederek Fi- lipinler'e gırdi ve orada yerleşmeye başladı. Sıra Endonezya'da! Şimdi bitirirken, geçen haftalarda Stratfor'da (Texas kaynaklı, CIA bağlantılı olduğu söylenen bir stratejik analiz sitesi) rastladığım kimi başlıklan ak- tarmak istiyorum: ABD sözde yeni ortaya çıkan ye- ni bir gerilla grubunun etkinliğıni bahane ederek En- donezya ordusuyla ilişkilerini geliştiriyor (23 Tem- muz); ABD'nin Filipinlerie yaptığı anlaşma, her iki tarafın ülkede "ABD üssü yok" iddialannı yalanlı- yor (3 Eylül); ABD'nin Endonezya hükümeti üze- rindeki baskı taktikleri geri tepebilir (11 Eylül); Was- hington'ın ilgisizliği yüzünden Çin ile Endonezya arasında ekonomik ve askeri bağlar güçlenıyor (27 Eylül). Cnce okuian vardı.INGILIZCE Yetişkinlere, çalışanlara, ilköğretim öğrencilerine Tel: 0216 - 346 26 25 - 345 11 29 Huzur Gıyım Yanı Kadıköy - İstanbul