Katalog

1C EKİM 2002 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA HABERLER ^Yargıtay Ceza cenel Kurulu: 4 yaşındaki çocuk silah kullanabilir AJVKARA(AA)- Yargıtay Ceza Genel Kurulu, 4 yaşındaki çocuğun silah kullanabileceğine karar verdi. Genel Kurul, eşini öldürdüğü ıçin 30 yıla mahkûm olan babaya verilen hapis cezasını bozan Yargıtay 1. Ceza Daıresi'nin karannu yennde gördü. Ankara 7. Ağır Ceza Mahkemesi, pohs memuru olan sanık Z.O.'yu eşi F.O.'yu öldürmekten 30 yıl hapis cezasına çarptırdı. Sanığın temyiz isteminı karara bağlayan Yargıtay 1. Ceza Dairesi. yerel mahkemenin karannı oybirlığiyle bozdu ve tutuklu olan sanık Z.O.'nun tahliyesine karar verdi. Yerel mahkemenin karannın onanması yönünde görüş bıldıren Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, Yargıtay 1. Ceza Dairesi'nin bu karanna itiraz etti. Yargıtay Ceza Genel Kurulu, Başsavcılığın itirazını reddetti. Genel Kurul, 1. Ceza Dairesi'nin bozma karannı yerinde gördü. Genel Kurul, video göriintüleri ve tanık anlatımlannı dikkate alarak 4 yaşındaki çocuğun silah kullanabileceğine karar verdi. Ceza Genel Kurulu, bu karan oyçokluğuyla aldı. Bu karardan sonra dava dosyası, Ankara 7. Ağır Ceza Mahkemesi'ne gidecek. Mahkeme, sanığın mahkûm edilmesi yönündeki ilk karannda direnirse dosya yeniden Yargıtay Ceza Genel Kurulu'na gelecek. Japon Prensi Topkapı Sarayı'nda • tstanbul Haber Servisi- Arkeolojik alanlan ziyaret etmek için Türkiye'de bulunan Japonya'nın son ımparatoru Hırohito'nun yeğeni Prens Tomohito Mikasa, Topkapı Sarayı Müzesi ve Kapalıçarşfyı gezdi. Prens Tomohito, berabenndeki 60 kişilik heyetle geldıği Topkapı müzesinde, Çin ve Japon Porselenleri Seksiyonu, Arz Odası. Bağdat Köşkü, Revan Köşkü, Has Oda ve Hazine Dairesi'ni dolaştı. Adana'da silahlı saldırı: 1 ölü • ADANA / ANK\RA (Cumhuriyet) - Adana Hürriyet Mahallesı Emınağa Caddesi'nde, yan yana bulunan CHP seçim bürosu, lokanta, kuaför ve karşılanndaki markete, kimliği henüz belırlenemeyen kişiler tarafindan açılan ateş sonucu 1 kişi öldü. Saldın sırasında markete kaçan Mehmet Emın Tunç, kurşunlann isabet etmesi sonucu hayatını kaybetti. Lokantada yemek yiyen Ahmet Mutlugil ve Osman Gemıcioğlu ıle CHP üyesi olan Hasan ve Hüseyin Urdağ isimli İcardeşler de açılan ateş sonucu yaralandılar. Devlet Hastanesi'ne kaldınlan Gerrucioğlu, Urdağ kardeşlenn hayati tehlikelerinin bulunduğu, Mutlugil'in ise hafif yaralı oldugu bildirildi. Baz istasyonuna tepki • tstanbul Haber Servisi - Fatih Sılivnkapı'dakı 4 katlı bır binanın çatı katına yerleşhnlmek istenen baz ıstasyonu, bölge halkı taraftndan protesto edildi. Baz istasyonunun sağlığı tehdit edeceğini belirten Ünal Özel, mahalle sakinleri adına yaptığı açıklamada; valilik ve Telekom'la görüştüklerini, konuyla ilgıli 145 imza topladıklannı, buna karşın sonuç alamadıklannı söyledi. 'Gezgin-4' operasyonu • tstanbul Haber Servisi - Valizinin gizli bölmesıne yerleştirdiği 4 kilo 400 gram eroini uçakla Italya'ya götürmek isteyen lngiliz kûrye Vinston Chon Trevvhella ile başka bir şebeke üyesi, "Gezgin-4" adı verilen operasyon kapsamında Atatürk Havalimanı'nda gözaltına alındı. Kadıköy'de kapkaç timi • tstanbul Haber Servisi - Kadıköy Belediyesi"nin kapkaççılara karşı oluşturduğu özel kapkaç tımı Bostancı Semt Pazan'nda göreve başladı. Öte yandan Etiler'de otomobıline bınmek isteyen Nazan Öz adh bir kadın, kapkaççılann saldmsı sonucu yaralandı. Şans Topu'nda 5 talihli • Haber Merkezi -Şans Topu'nda kazanan numaralar 4, 7,16, 19,29 + 14'ü bilen 5 kışi 79 milyar 169 milyon 250'şer bin lira ikramiye kazandı. Çekilışte 1+1 bılenler 800'erbin, 2+1 bilenler 1 mılyon 650'şerbin. 3 bilenler 900'er bın, 3+1 bilenler 5 milyon 150'şer bin, 4 bilenler 10 milyon 5O'şer bin, 4+1 bılenler 116 milyon 750'şer bın, 5 bilenler 733 milyon 700'şer bin lira ikramiye kazandılar. SÖZÇİZGİNÎN Turhan Selçuk DÜNKÜ KARİKATÜRÜN ÜSTÜNDEKİ "ÇARLIĞIN SİMGESİ MONOMAKH TAÇ, ESKİ KGB AJANI PUTİN'E VERİLDİ" HABERİ TEKNİK BİR HATA NEDENİYLE DİZİLEMEMİŞTİR. DÜZELTİR, ÖZÜR DİLERİZ ÇAR PUTİN.. Milli Eğitim Bakanı Necdet Tekin, ÖSS'de uygulanan sistemi eleştirdi: ÖÖEğitinıinyükü YÖKANKARA (Cumhuri- yet Bürosu)- Milli Eğitim Bakanı Necdet Tekin, YÖK'üeleşnrerek"YÖK akhğıkarariaria eğitim sis- temine adeta yük olmuş" dedı. Bakan Tekin, orta- öğretım öğrencilerinın kot, streç ve şeffaf olmamak kaydıyla kumaş pantolon giyebileceğim açıkladı. Tekin, dünkü basın top- lanhsında şunlan söyledi "Oğrencüerepantolon hak- kı tanıdık, ancak size k*- baca birkaç şekfl şartmı saymak istiyorum. Öğren- cflerin nasıl pantolon grye- ceği; okul idaresi, okul ai- lebirfiği.okulkorumader- neği ve öğrencüerden olu- şacak bir kurul tarafindan kararlaşünlacak. Öğren- ciyeyakışırbirrenkle, ko- yu veya okulun eteğinin hâkimrengindeoiacak.Ta- bii bunlar çok beürlevici değil, okullar kız öğrenci- ÖSYM 135 PERSONELİN ATAMASINIKABUL ETTİ KPSS sonuçları değişti ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Öğrenci Seçme ve Yerleştirme Merkezi (ÖSYM), 2002 Kamu Personel Seçme Sınavı (KPSS) atama sonuçlannı değiştirdi. Daha önce ÖSS'de 12 öğrencinin yerleştirme sonuçlannı yanlış açıklayan ÖSYM, bu kez 135 kamu personeli atamasını iptal etti. ÖSYM Başkanı Dr. Fethi Toker, Tanm ve Köyişlen Bakanlıgı teknısyen kadrolan için "Ev Ekonomisi Meslek Lisesi ve Tanm Meslek Lisesi mezunu olmak" şeklindeki koşulun itirazlar üzerine Ziraat Meslek Lisesi mezunlannı da kapsayacak şekilde değıştinldiğıni belirtti. ' •„.... Yeni yerleşen adaylann, atamalanna zamanında başvurabilmeleri için atama süresi 23 Ekim 2002'ye kadar uzatıldı. lerin giyeceği pantolonu kendisi beiirievecek ve pa- noya asacak. Sadece res- mi bavranılarda okıü, tüm laz öğrencilerin etekli ya da pantoktnlu ohnasuu is- teyebilecek" YÖK'ün ÖSS için aldı- ğı kararlarla bakanlığa yük olduğunu belirten Tekin, isteklerinin çoğunun ha- yata geçırildiğini ancak gerçekleştirilmeyenlerin de büyük önem taşıdığını kaydetti. Bakan, meslek lisesi me- zunlannın kendi bölümü- nün mühendısliğine gire- memesinin, öğrencilere sı- nırlama getirdiğini söyle- di. ÖSS'de lise 1, 2 ve 3. sınıflardan dengeli soru sorulması gerektiğini de vurgulayan Tekin şöyle de- vametti: "ÖSS'de sadece Bse l.s- mftan sorular yöndtflrvvr. Bütün suuflardan soru so- rulmah. Sistem böyle ohın- ca öğrenci; limiti. türevi ni- ye öğrensin. YÖK'ün bu bulanıkhğı ortadan kakhr- ması lazım. Benim YÖK'ün özeridiğiylealış- verişim vok, daha özerk oİ- sun. YÖK aldığı kararlar- la eğitim sistemine adeta yük olmuş." 5 bin atama Tekin 5 bin kontenjan- lık ek öğretmen ataması- nın fen-edebiyat fakültesi mezunlanna yönelik ola- cağını söyledi. Tekin, ata- ma kanununa göre ılk ön- ce sınıf öğretmenliği, ar- dından eğitim fakültesi- nin farkh bölümlerinı bi- tırenlerin, en son da fen- edebiyat mezunlannm atandıgına dikkati çekti. Banyonuzu fırsat varken değiştirin! Banyonuzu, değiştirmek şimdi çok kolay! Günler sınırlı, seçenekler sınırsız! Fırsat varken değiştirin! Size en yakın Vitra- Artema yetkili satıcısını ziyaret edin. Yeni banyonuz yine Vitra-Artema olsun! Kampanya oı EylOI - 31 Ekim 2002 tarıhlerı arasmda geçerlidir. 0 8 0 0 2 1 1 7 0 0 0 •*•! • • ——1 t fi'lılın ıııııitıi.ı tngı, Çekü^ş L Bdrmosjnu ko«plejo*vw QCon0e banyotamnuVtotHtmt IMn gmndı yer An 4an (âcnsnâuu\Vit)a Mnrjamali^u-urteiıınbAtt^lntanmplnelıG^JcâlıeUd^laps^^ ARAYIŞ TOKTAMIŞ ATEŞ Hem Müslüman Hem Demokrat... Toplumumuzun önemlı bir bölümünde, yanlış bir kanı var. Bir ınsanın hem demokrat ve hem de iyi bir Müslüman olacağına ınanmıyoıiar, böyle bir şeyin mümkün olmayacağına ınanıyorlar. Üstelik bu yanlış kanı çokfarklıyerlerde, çokfarklı düşün- celere sahıp insanlar arasında var. Örneğin, "siyasalIslam" konusunda. (bencede haklı olarak) kımi endişeleri olanlar; Müslümanla- rın, inançlan gereğı demokrat olamayacaklannı düşünüyorlar. lşte burada yanılıyorlar... Halkının çoğunluğu Müslüman olan ellı dört ül- keden oluştuğu varsayılan "Islamdünyasına"bak- tığımız zaman, demokrasi örneklerine pek rastla- namıyor. Hatta demokrasiyı, Turkıye dışındaki ül- kelerde görmemız de, rjek mümkun değıl. lşte bu "fotoğraf", ınsanları ürkutuyor. Demokrasının ol- mayışının sebebı olarak, Islamiyeti görüyorlar. Oy- sa ki, hıç ilgisi yok. Mesele "bağnazlık" açısından ele alınırsa; Hıris- tiyanlık, Müslümanlıktan çok daha bağnaz bir din idi, çok daha katı ilkelen vardı. Fakat ekonomık ge- lişmışliğe paralel olarak, "esnedı" ve yaşamın ger- çekleriyle uyumlu bir havaya büründü. "Faiz", bu- nun çok belirgin bir örneğidır. Gerçektenfaiz, Hırıstıyanlıkta "günah" ıdı.Tum "Ortaçağ" boyunca bınlerce "tefecı", sırf faiz alıp, faiz verdikleri için kilıse tarafindan diri dıri yakıldı. (Bunun Islam dünyasında orneğinı anımsamıyo- rum.) Fakat çağlar geçtıkçe; faiz, bır "gereksınım" ola- rak ortaya çıktı. Kilıse faıze karşı çıktıkça, taban yıtırmeye başladı. önce lngiliz Kılısesi Papalık'tan koptu. Ardından Kuzey Avrupa'da "Protestanlık" yayılmaya başladı. Protestanlığın, bugünün Avru- pası'nın kuzeyinde, Atlantık kıyısındaki lıman kent- ieri ve bunlann "Hınterlend"ır\da yaşıyor olması, elbette nedensiz değildir. Papalık bu durum karşısında; önce "kâr payı" kavramını ortaya attı. "Bir ınsan, bır ış yapmak ıçin bırinden borç para alır ve aldığı bu borçla, pa- ra kazanırsa; kazandığı paranın bır kısmını, borç aldığı kişiye verebılır. Bu faiz değil, kâr payıdır" de- diler. Ve zamanla, faizin günah oldugu tümüyle unutuldu. Bugün ortada yasak falan kalmadı ve Pa- palık banka işletiyor... • • • Örnek bıraz uzun oldu ama, çok "öğretici" bir örnek idi. Dinler, gelışen koşullar karşısında "es- ner" ve kendılerinı topluma "uyarlarlar". Ve bu ne- denle, halkının çoğunluğu Müslüman bırülkedede- mokrasinın ışleyememesının sebebı "Müslüman- lık"değil; o ülkede, "demokrasının altyapısı"nın ol- mamasıdır. Fakat kendıni "Müslüman" altkımliğiyle tanım- layanların önemlıce bir bölümünün de, aynı yan- lış kanıya sahıp olduklarını görmekteyız. örneğın, (28 Şubat 1967 öncesınde), "Islamcı" diyebılece- ğimi2 kimt aazete ve dergiierde, "Ben demokrat değil tittıslufnanıhn" gibisinden, "Ne demokrasi- si, blzler çok şüküf Müslümâhiz" vb. gibisinden, yazılârarastlanmâl<tayâı.' * Bazı panellerde bu türden arkadaşların, "Islami 1 ' yeti camiye hapsetmek ıstıyorlar", gibisinden şi- kâyetlerını tartışmışızdır. Bazen de "Islamiyeti ca- miye hapsettirmeyeceğız" gibisinden isyanlarına şahit olmuşuzdur. Islamiyeti camiye hapsettirmek ıstemeyen bu ar- kadaşlara, "Peki ne yapmak istıyorsunuz?" soru- sunu sorduğunuz zaman da "Demokratik olma- yan bir Islam toplumu", özlemıni dıle getirirlerdı. Bunlar da, Islamıyet ve demokrasinin bır arada olamayacağını düşünürlerdı. • • • Günümüzde Islami referanslarla siyaset yapan partiler, demokrasıye olan bağlılıkları ve inançla- rını dıle getınyoriar. Umalım samimi olsunlar. Hastalanacaklar Oğretmenlerden 17Ekimeylemi AJVKARA(ANKA) - Eğıtim-Sen Genel Başkanı Alaaddin Din- çer, hükümetle sürdü- rülen toplu görüşme- lerden kamu emekçile- rinin lehine sonuçlar çıkmadığını, bu neden- le 17 Ekim günü öğret- menlerın 'hastalana- rak' hızmet üretmeye- ceğinı belirtti. Eğitım-Sen Genel Başkanı Alaaddin Din- çer, düzenlediği basm toplantısında, yürütü- len toplu görüşmeler- de hükümetin IMF'nın direktifleriyle hareket ettiğini savımdu. Din- çer, "Hükümetle sür- dürdüğümüz toplu gö- rüşme sürecinde kamu emekçflerinin lehineso- nuçlar ortava çıkmadı. ğitim emekçUeri için is- tediğimiz iyileştirme zammı ve 2003 yıh için ücret arüşı, maaşlan- mızı insanca yaşana- cak düzeye çıkartacak- n. Tüm bu taleplerfaniz karşıhksız kaldı" diye konuştu. Dinçer hükümetin emekçıyi gözden çı- kardığmı dile getire- rek, bu nedenle 17 Ekim günü bütün eği- tim emekçilennın has- talanacağını ve hizmet üretımıni durdurma ey- lemini sağlık kontro- lüne çıkarak gerçek- leştireceğinı söyledi. Dınçer, bu eylemin sa- dece mevcut iktidara değil, 3 Kasım'dan son- ra kurulacak hüküme- te de bir gönderme ni- teliği taşıdığma işaret etti. Dinçer, hükümet- ten ısteklenni şöyle sı- raldı: "Ekonomikka- yıpiarmuz karşüanma- h. Ücretimiz insanca yaşanacak düzeye vük- seltUmeu'. EVIF ile >^- pılan sözleşnıeler çöpe aûlmah. EVfF borçlan geri ödenmemen*. Bu kaynak sosyal devlet harcamalanna akta- rümah." Dinçer, sadece eko- nomik değil, demok- ratik haklarının da ya- nıtlanmadığını söyle- yerek, şu anki hükü- metin hala gerçekleş- tırebileceği talepler ol- duğunu ifade etti. 17 Ekim'de Türkiye'de ha- yatın duracağığını kay- deden Dinçer, "Hak- knnızı meşru temeDer- de kalarak arayacağız ve ILO sözleşmelerin- den doğan yasal hakla- nmızı kullanarak hiz- met üretmeyeceğiz. Sa- dece eğitim emekçUeri değil, KESKebağhdi- ğer sendikalarla da bu eylenü yürüteceğiz di- ye" konuştu.