18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
S OCAK 2002 CUM ARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER lartara soruşturma • lstanbul Haber Servisi —Kartal Cezaevinde rnutfaktakı et, tavuk ve tunı gıdaların çalınarak bîzı iinlü tutuklulara para fcarşıüğında satıldığı, tııtukluların da elektrikli latıcılarda pişirerek y;diklen iddıalan üzerine Kartal Cumhuriyet Başsavcılığı soruşturma hnşlatn. Savcı M. Ah Cğuz. sabah 07.30"da cezaevine gelerek aralannda cezaevi 1. ve 2 müdürlen. başgardiyan ile gardiyanlann da b ulunduğu bırçok kişinin ifadesini aldı. Soruşturma kapsamında cezaevinde tutuklu bulunan Yahya Murat Demirel ve Nail Keçili'nin de ifadelerinin alındığı öğrenildi. AKP: Bush'a lokum götür • ANKARA (ANKA)- AKP Grup Başkanvekili Mehmet Ali Şahin, ABD'ye zıyarete hazırlanan Başbakan Bülent Ecevit'e çifte kavrulmuş Safranbolu lokumu götürmesini önerdi. TBMM'de düzenlediği basın toplantısında 2001 yılının ülke için çok zor geçtiğini belırten Şahin, Başbakan Bülent Ecevıt ve hükümetin 2002 yılına ilışkin ise "umut şınnga" ettığmi belirtti. Şahin, "Korkanm gelen yıl giden yılı aratır" dedı. Geçen yıl 38 yazar yargılandı • tSTANBUL (ANKA) - Türkiye Yayıncılar Birliği Yaymlama Özgürlüğü Komitesi Başkanı Ragip Zarakolu'nun hazırladığı 2001 yılı raporu sonuçlanna göre 2000 yılında 14 yayınevinin 20 kitabı yasaİdama ve yargılama olaylan ile yüz yüzekalırken^2001 yılında 23 yayınevinin, 38 yazannın 44 kitabı yargılandı. Kitaplann büyük çoğunluğu yargı süreci başlamadan yasaklandı. Bu yeni yasaklamalarda da genellikle Kürt sorunu, insan haklan ıhalleri, Türk solunun tarihi ve cinsellik gıbi temalar ağır bastı. Tanaka Ankara'da • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Japonya Dışişlen Bakanı Makiko Tanaka yoğun kar yüzünden dün tstanbul'dan Ankara'ya 3 saat gecikmeyle gelebildi. Gecikme nedeniyle konuk bakanın Ankara'daki temaslan da çok kısa sürdii. Dışişleri Bakanı Ismail Cem ile bir araya gelen Tanaka, Afganistan'ın geleceğinden Ortadoğu'daki gelişmelere kadar önemli dış politika konulannda göriiş alışverişinde bulundu. Başbakan Bülent Ecevıt de Tanaka'yı kabul ederek bir süre görüştü. Karayoluyla haccaiptal • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Dışişleri Bakanlığı, güvenlik nedeniyle karayoluyla hacca izin vermedi. Özellikle Güneydoğu'daki otobüs firmalannın baskı yaptığı karayoluyla hacca 7 bin 5O0 kişi başvurmuştu. Dışişleri Bakanlığı'nın Başbakanlık'a gönderdiği gizli yazıda, özellikle çok sayıdaki terörist örgüt militanlannın kendisini hacı adayı gibi gösterip Sunye'ye geçebileceğine ya da bu ülkelerden kaçak olarak Türkiye'ye geçebileceğine dikkat çekerek Türkiye'ye yönelik güvenlik tehditlerinin oluşmaması içın havayolunun tercih edilmesini bildirdi. Kanadoğlu'işlerin hızlandırılmas] dışında bir amaç taşıdığf değeriendirmesine karşı çıkü: Ben amacımaulaşümANKARA(Cumhuriyet Bürosu)-Yar- gıtay Cumhuriyet Başsavcısı Sabita Ka- nadoğlu. Anayasa Mahkemesi Başkanı MustafaBumin'inkendısineyönehk"iş- lerin hızlandmlması dışında bir amaç" taşıdığı yönündeki değeriendirmesine karşı çıktı. Kanadoğlu, amacının kendi- sinin de bilmediği yönlere çekilmek is- tendiğinden duyduğu rahatsızlığa ışaret ederken, "thtar isteminin 8 Ocak'ta, ka- patma davasuun 15 Ocak'ta de alınaca- ğma ilişkin karan, medya kanabyta öğ- renmektenmutiulul\duydunı.Maksatha- sıl oimuş, konu kapanmışur" dedı. Yüksek Mahkeme. Yargıtay Başsav- cılığı ile aralannda resüeştneye dönü- şen AKP'nin lideri Recep Tayyip Erdo- ğan'ın genel başkanhk yetkilerinin *ted- biren öntenmesT ve türbanlı kurucu üye- lenn kurucuüyelikten çıkarılması için par- tiye ihtar verilmesi istemini 8 Ocak Sa- lı günü karara bağlayacak. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Sa- bih Kanadoğlu, Başbakan Yardımcısı Hüsameöin Ozkan ı ziyareünin ardından, tartışmalarla ılgili açıklamalarda bulun- du. Yüksek yargı organlan arasında po- lemik, tartışma, kavga olamayacağını belirten Kanadoğlu, "Anayasa Mahke- mesi'nesavgım tamdır" dedi. Kanadoğ- lu, -Amacım, ihlal edilen ana>-asa düze- ninin bir an önce, en kısa sürede düzei- tflmesini sağlayarak bu görevi başanya ulaşnrmaknr'1 dıye konuşnı. 'Yetkflerimin kaynağı anayasaT Üstü kapalı olarak, Anayasa Mahke- mesi Başkanı Bumin'in hiç kimsenin "kaynağpıı anayasadan ahnayanbir dev- let yetkisini" kullanamayacağına ılişkin söderiyle ilgih olarak, şu değerlendirme- yi yaptı: "Görevünin gerekfirdiği yetki- lerin kaynağı anavasadır. Anayasa ve ona dayanüarak çıkanlan 2820 sayıh kanun- la. siyasi partilerin kapaülması davasuu açnıa, yüriitme ve ihtar karan verilme- sinitalep etmeyetkisi doğrudanbanave- rilmiştir. Davalann yürütüimesi sırasn- da gerek görüldüğündeYüksekMatake- me'den davayla ilgili taleplerde bulun- makisekuşkusuz buyetkininkapsamın- daduf Başsavcı Kanadoğlu, Anayasa Mahkemesi Başkam Mustafa Bumin'in "iskrin hıdandınbnası dışındabiramaç- ta davranmakla'' suçlamasından da üzün- tü duyduğunu söyledi. 6 Ocak Pazar 1961 Kurucu Meclis'i anüacak lstanbul Haber Servisi - Türkiye 'nin anayasal tari- hinde en önemh aşanıa olan 1961 Anayasası'nı hazırla- yan Kurucu Meclıs yarın anılacak. 1961 Anayasasıvp Çağdaş Demokrasi Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Numan Esin, 1961 Anaya- sası'nın Türkiye'nin en ıle- rici, en demokratik anayasa- sı olduğunu belirtti. 1961 Anayasası ve Çağdaş Demokrasi Vakfı, 6 Ocak 1961 tarihinde 41 yıl önce açılan Kurucu Meclis için pazar günü saat 19.00'da Pe- ra Palas Oteli'nde etkinlık düzenleyecek. Vakfın Yö- netim Kurulu Başkanı Nu- man Esin yaptığı yazüı açık- lamada, 1960 devriminin de- mokratik ürünü olan 1961 Anayasası'nın bu Meclis ta- rafından yapıldığını ve halk oylamasına sunulduktan son- ra yürürlüğe girdiğinı kaydet- ti. Esin, Türkiye'nın siyasal yaşamımn bugün içinde bu- lunduğu çıkmazın, temel ne- denlerinden bırmin, 1961 Anayasası'nın getirdiği öz- gürlükler sıstemıni ve katı- lımcı demokrasiyi kısıtlayan 1982 Anayasası 'ndan kay- naklandığına dikkat çekti. 1961 Anayasası'nın "hak- lann özüne dokunulamaya- cağı". "hukukun üstünlü- ğiT ve "sosyal devfet" ılke- lerini hayata geçirdığını ifa- de eden Esin, 1961 Anaya- sası'nm yasalann yargı de- neümini sağlayan "Anaya- sa MahkemesTni ve "Dev- let Planlama TeşkilatTnı sı- yasal hayata kazandırdığını belirtti. Esin, "Siyasal yaşamımı- zm çoğulcu demokratik sis- tenıingerekterine u yabilme- si için öncetikle Siyasi Parti- krYasasıekahnmah.buya- sa denıokratikleştirUmetidir. Halkın gerçekiradesiniyan- sıtan adü bir seçim yasası çıkanlmahdır" dedı. ÇİZMEDEN YUKARI MUSAKART [email protected] Fazilet Partisi Kapatma gerekçesi Resmi Gazete'de ANKARA (Cumhuri- yet Bürosu) - Anayasa Mahkemesi'nin, FP'nin kapatılmasına ilişkin ge- rekçeli karan Resmi Ga- zete'de yayımlanmak üze- re Başbakanlık'a gönde- rildi. Karann, bugün ya- yımlanması bekleniyor. Yüksek Mahkeme'nin 22 Haziran 2001 tarihh ka- rarmda "Beyan ve eytem- leri\1epartinin kapaühna- sına neden olduklan'" ge- rekçesıyle Nazh Dıcak ile Bekir Sobacı'mn millet- vekilliğinin düşürülmesi kararlaşnnlmıştı. üıcakve Sobacı, karann yayunnı- dan itibaren milletvekili sıfatım yitirecekler. Kapatma karannın yayı- mının ardından Nazh Üı- cak, Bekir Sobacı, Merve Kavakçı, Ramazan Yeni- dede ve Mehmet Sılay 5 yıl süreyle bir başka par- tinin kurucusu, üyesi, yö- neticisi ve denetçisi ola- mayacaklar. Bumin ile Kanadoğlu arasındaki olay, yargıda ilk defa yaşanmıyor Sezer de Savaş üe restleşnıişti ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu)-Yargıtay Cumhunyet Baş- savcısı SabihKanadoğlu üe Ana- yasa Mahkemesi Başkanı Mus- tafa Bumin arasındaki restleş- menin benzeri daha önce de ya- şandı. Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, Anayasa Mahke- mesi Başkanlığı sırasında, dö- nemin Yargıtay Cumhuriyet Baş- savcısı 'Vural Savaş ile yine HA- DEP davası nedeniyle karşı kar- şıya geldi. Dönemin Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Vural Savaş, 29 Ocak 1999'da HADEP'in kapatılma- sı istemiyle açtığı davanın ardın- dan, partinin 18 Nisan seçimle- rine kahhnasının engellenmesi istemiyle Anayasa Mahkeme- si'ne başvurdu. Esas hakkında- ki görüşünde, HADEP'in seçim- lere katümasının engellenmesi istemiyle yapüğı ilkbaş.vurunun reddedildiğini anımsatan Savaş, bu kararlann kesin hüküm ol- madığı ve her zaman değiştirile- bileceğini savundu. Savaş, ret karannın toplumda "büyükinfi- aie neden olduğunu" öne sürdü. Dönemin Anayasa Mahkeme- si Başkanı Sezer'in, Savaş' ın sözlerine tepkisi sert oldu. Sezer, mahkeme kararlarına saygunn herkesten önce yargı mensupla- nndanbeklendiğini \wgulayarak, tepki gösterdi. HADEPtentepki Öte yandan yargıdaki tartış- maya ilişkin bir açıklama ya- pan, Halkuı Demokrasi Parti- si (HADEP) Genel Başkanı MuratBozlak, normal sürecin- de giden kapatma davasınm hızlandınlmastnı isteyen Kana- doğlu'nu HADEP'i yıpralmak- la suçladı. Yargttay: Büimsel söyleşisuç değil ANKARA (AA) - Yargıtay 8. Ceza Dairesi, bir aydınyaklaşımıyla demokratik haklan kul- lanma bağlamında bir araya gelerek bilimsel söyleşi yapmanın suç olmadığına karar verdi. Uşak'ın Eşme ilçesi Katrancılar köyünde- ki altın madeninin TÜPRAF adlı şirket tara- findan siyanürle aynşunlıp çıkanlacağı haber- leri üzerine GürcanSağcan,Hüseyin Yüdıran ve tsmail Durna, siyanürün insan ve cevre sağhğına etkileri konusunda bir söyleşiye ka- tıldıkr. Eşme Asliye Ceza Mahkemesi, söyleşinin ardından açılan davada, 3 kişryi 2911 sayüıTop- lantı ve Gösteri Yürüyüşleri Yasası 'na muha- lefet ettikleri gerekçesiyle 1.5 yıl hapis ceza- sına çarpOrdı ve bu cezayı erteledi. Temyiz incelemesini yapan Yargıtay 8. Ce- za Dairesi, sanıklar hakkında verilen hükmü oybirliği ile bozdu. Kararda, sanıklann toplum- sal sorunlara duyarh aydnı yaklaşımıyla bir araya gelip büimsel söyleşi yapmalannın suç olmadığına dikkat çeküdi. TlRMIKI AYDIN ENGİN aengin(g doruk.nettr Sayin Bakan, başlığı rasgele koymadım. Bu sıze yazdığım ve yazacağım gerçekten sonuncu mektup. Bunu bir öfke, bir iğneleme, bir kınama amacıyla vurgula- mıyorum. Tam tersine, bu mek- tubu, size bir mektup daha yaz- mama gerek kalmayacağı umu- duyla yazıyorum. Bir umudum daha var: Bu mektubu baştan sona ve titiz- Iskle okuyacağınızı umuyorum. Bu mektuptan danışmanlannı- zın, bakanhk yetkililerinın oku- yup özetlemeleriyle bilgilenme- nizi değil; mektubu bizzat oku- manızı ve etkilenmenizi diliyo- rum. Son cumledeki "etkilenmeni- zi" sözcuğünü de rasgele kul- lanmadım. Bu mektupta sizi gerçekten etkilemeyi umuyo- rum. Ola ki yazıcılık hünerim sizi et- kilemeyi beceremez. Oyüzden bu mektupta sizi neden ve na- sıl etkilemek istediğimi anla- makta bana yardımcı olmanızı da dıliyorum. • • • "Sizi etkilemek istiyonım" de- dim Sayın Bakan. O yüzden size. şu durmaksı- zın yagan kardan bile söz ede- Adalet Bakanı'na Son Mektup bılirim. Busatırlaryazılırken (Cu- ma 14.30) biliyorum, sız de Is- tanbul'dasınız. Kentimizde ko- nuksunuz ve yağan kara siz de tanıksınız. Kimilerinin içinde sevinçler uçuşturur kar. Salt çocuklar için değil. Büyüklerin içındeki ço- cuk da uyanır kar yağarken. Bir an tüm sıkıntılar, acılar silıkleşir. Bir kıpı boyunca. küçücük bir za- man diliminde kahkahalar pat- lar yüreğinizde; kann ak aydın- lığında içiniz yıkanır. Bu hapis- hanelerin karla kaplı avlulann- da bile böyledir, belki siz de bi- lirsiniz. (Örneğin ben iyi bilirim.) Kar kimileri için soğuktur. umutsuzca titremektır. Bazen sobalar, kalorrfeıier yansa bile üşürsünüz. Örneğin beton duvarların ar- dındaki bir hapishane odasın- da, koğuşunda, polis nezaret- hanesinin sidik kokan karanlı- ğında kann yağdığını görme- den bilirsiniz ve çok üşürsünüz. Mahpus damının kar uşümesi, üşümelerin hiçbirine benze- mez... • • • Anladınız Sayın Bakan, yine, bir kez daha 'içerdeki- ler'den söz edeceğim. F tipi hapishanelerde yatan ve F tipi hapishanelerde ölüme yatan, genç kadınlardan ve erkekler- den söz edeceğim size. Sizin de "ölüm çözüm değil- dir" kanisını bölüştüğünüze inanmak istiyorum. Bir hukuk- çusunuz ve ölümün çözüm ol- madığmı hukukçular iyı bilir. Önceki akşam, çok sayıda gazeteci, Türkiye'nin hemen bütün hukukçuları adına konu- şabilmenin sorumluluğunu ta- şıyan dört baro başkanıyla bir- likteydiler. lstanbul, Ankara, Izmir ve An- talya baro başkaniarı, dört de- neyimli ve saygın hukukçu, bi- zi, ölüm oruçlannı bitirecek, ölü- mü çözüm olmaktan çıkaracak önerileri üstüne bilgilendirdiler. Onlara çok ayrıntılı, önyargı- sız ama açık kapı bırakmama- casına sorular sorduk. Sorula- nmızı aynntılayarak yineledik ve yanıt istedik. Dört baro başkanının üretti- ği öneri gerçekten de bir çözüm, üstelik mümkün olan tek çö- züm. Biliyorum, henüz size resmen iletilmiş değil. Ama öneriyi ka- ba çizgileriyle bildiğinizi de bi- liyorum. öneri pek yalın Sayın Bakan: Üç kapı, üç kilit açılsın; ölümler brtsin!.. Hepsi bu kadar. F tipi hapishanelerde, üç ki- şilik koğuşlann sadece uçü- nün kapısının kilidi ve sadece gün boyu açılsın. Üç koğuşta- ki sadece dokuz kişi, gün bo- yu birbirini o koridorda, hava- landırmaavlusunda. odalardan birinde görebilsinler. Gün biti- minde herkes yeniden kendi özel yaşamını geçirdiği üç kişi- lik odalara çekilsin. Bu kadar Sayın bakan. Üç odadaki üçer kişiden toplam dokuz kişi gün boyu biriikte ola- bilecekler. • • • Bizler, baro başkanlannı din- lerken sizin önceki gün çıkan de- mecinizi de okumuştuk. O de- mecinizde korıdora açılan ka- pıların koğuş sistemine dön- mek anlamına geldiğinı soylü- yordunuz, 'Baro başkanlan ya ne önerdiklerinin farkında de- ğillerya dayanıltolıyorlar" dedi- niz. Ama bir başka olasılık daha var Sayın Bakan: Siz yanıltılmış olamaz mı- sınız? Ûneride FTipi hapishanenin ana koridorlannın açılmasından değil. sadece dokuz kişinin, bir- birini sadece gün boyu görebi- leceği ikincil koridorların açıl- masından söz ediliyor. Bu F ti- pinin mimarisinde en küçük bir değişiklik öngörmüyor ve tek bir çivi çakılmasını, tek birtuğ- la sökülmesini gerektirmiyor. Sadece dokuz kişinin, sade- ce gün boyu bir arada olması- nı koğuş sistemine dönüş ola- rak nitelemeyeceğinizi sanıyo- rum. Yoksa yanılıyor muyum? • * • Içerideki tutuklu ve hükümlü- ler bu çözümün bakanlığınızca benimsendiğinin açıklanmasıy- la birlikte ölüm orucuna son ve- recekler. Siz de ölümlere son vermek- le yükümlü bir hukukçusunuz Sayın Bakan. Haydi bir adım atın. Tek bir adım. Ve... Ve ölüm çözüm olmaktan çık- sın... ÜGÜPOLİTİKA GÜNLÜGÜ HtKMET ÇETtNKAYA Istanbul'a Kar Yağdı Kar sabah yağmaya başladı... Bir süre sonra nüfusu on milyonu aşan Is- tanbul'da trafik kilitlendi... Boğaziçi Köprüsü'nde tüm araçlar durmuş- tu«... Oysa meteoroloji günlerdir cuma sabahı Is- tanbul'da yoğun kar yağışı olacağını duyur- muştu... Birtoplum düşünün ki, yoğun karda bile araç- lanna zincir takmayı düşünmüyoıi.. Belediye ne yapsın? Karayolları nasıl önlem alsın!.. NTV ve CNN sabah saat 08.30'dan başlaya- rak Istanbut'un önemli noktalanndaki trafik akışını vermelerine karşın, sürücüler araçlan- na zincir takmadan yola çıkabiliyoriar!.. Halkımız yiğittir, yüreklidir!.. İETT otobüslerine ne diyeceğiz? Onlar da zincir takmamışlar... Böyle olunca zincirsiz araçlar ters dönüyor ve Istanbul'da trafik kilitleniyordu... Gazeteye gelirken, aklıma yıllar önce Doç. Dr. Osman Nuri Koçtürk'ün 'necip halkımızla' il- gili sözleri geldi... Koçtürk şöyle demişti: "Bizim halkımızın tek besin gıdası tahıldır, protein değil. O yüzden algılama güçlüğü çe- keri" Doğru birsözdü!.. Trafikteki araçlann yüzde doksanının zincir- siz olduğunu görünce Koçtürk'ü bir kez daha anıp hak verdim!,. • • • Odamda gazeteleri okumaya başladım... Cumhuriyet'ın dordüncü sayfasında ilginç bir haber vardı: "Çapan'ın tedavisi yanda kesildi..." Esenyurt Belediye Başkanı Dr. Gürbüz Ça- pan bir süre önce Kartal Cezaevi'nden Cerrah- paşaTıp Fakültesi Hastanesi'ne kaldınlmıştı... Cezaevinde 35 kilo veren Çapan, "tedaviyi kabul etmediği" gerekçesiyle nastaneden çı- kanlmıştı!.. Kendi kendime "yok canım" dedim isteme- yerek!.. Gürbüz Çapan, kendisini tedavi eden dok- toriar gibi tıp fakürtesini bitirmişti! Akciğer damarlannda tkanma olduğu için hastaneye kaldınlmıştı... Olayı araştırdım... Gürbüz Çapan'ın aile doktoru Yavuz Irem, Cumhuriyet'in de yazdığı gibi, "Tedaviyi kabul etmedi" savına karşı çıkıyordu: "Gürbüz Çapan'ın bu yolda yazılı bir beya- nı yok. Üstelik Çapan'ın hızla kilo vermesi ka- lın bağırsak kanseri kuşkusunu doğurmuş, te- davi bu yöne kaydınlmıştı..." Kim doğru söylüyordu? Elbet Dr. Yavuz Irem!.. O zaman bu işte bir bit yeniği vardı!.. Başta Adalet Bakanı Sayın Hikmet Sami Türk ve Sağlık Bakanı Sayın Osman Dur- muş'a soruyorum: "Bir tutuklu ya da hükümlünün yaşam hak- kı nasıl yok edilmek isteniyor?" Eğer, Gürbüz Çapan tedaviyi kabul etmiyor- sa, elinden imzalı dilekçe alınmış mıdır? HayıralınmamıştırL Dr. Yavuz Irem bu konuya açıklık getiriyor. "Hasta tedaviyi kabul etmediğine ilişkin di- lekçe verirya da doktoru tedavisine gerek ol- madığını bildirirse taburcu edilir. Çapan, böy- le biryazı vermediği halde tedavisi yanda ke- silerek taburcu edildi. Etik açıdan hiçbir dok- torun böyle bir uygulamaya katılmaması ge- rekir." • • • lstanbul beyaza yenik düştüL Yaşamın acı gölgesinde ağaçlann dallan kar yüklü... Duru göğün aranda kanat çııpan kuşlar ah- şap konağın çatısı üzerine konuyor!.. Gürbüz Çapan'ı kendisi gibi tıp okumuş mes- lektaşlan hastaneden çıkanyor!.. Üstelik ciddi bir hastalığı olmasına karşın!.. Ah Gürbüz Çapan ah!.. Tek suçun Esenyurt'u Sultanbeyli yapma- man!.. Sen Esenyurt'u çağdaş kent yapmanın fa- turasını ödüyorsun!.. Eğer banka hortumlayıp yurtdışına para kaçırsaydın şimdi bir hastane odasında çayını içip televizyon izlerken beyaza bürünmüş ken- ti de görecektin!.. Pencereden dışanya bakıyorum... Her yer bembeyazL Ahşap konağın çatısındaki kuşlar yok!.. hikmet.cetinkaya(a cumhuriyet.com.tr Faks numaramız: 0212/ 513 90 98 politika Yeni sayısı çıktı Kapak: Siyasal islam'ın sonu Sami Selçuk'la söyleşi: Demokratikleşme, hemen! Demokrasiler mücadele ile kurulur YAY-SAT Bayılerı • DUNYA AKTÜEL Kıtapevlen • BüyûK kıtaDevlerınde
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle