18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 30 OCAK 2002 ÇARŞAMBA DEI AB Komiseri Günter Verheugen, 2010 yılında birliğe üye 27 ülke olacağını söyledi: AVRUPA'DAN Avrupa çokgüçlenecekvrupa'da yaşamak demek, uzlaşmalarla yaşamak demek. Yine de, kısa süre sonra güvenlik politikası konusunda kendi sorumluluğumuzu üstlenecek duruma geleceğiınize, bunun da tercihen ABD ile ortaklık ve işbirliği çerçevesinde olacağına inanıyorum. vrupa, dünyada giderek artan toplumsal adaletsizliğin nasıl üstesinden gelinebileceği konusunda da daha fazla şey yapabilir. Bu alanlarda büyük olanaklarla karşı karşıya olduğumuzu ve Avrupa'nm bu fırsatlan değerlendireceğini düşünüyorum. Haber Merkeri - AvTupa Birliği'nin genışlemeden sorumlu komiseri Gün- ter Verheugen.Avrupa KomisyonıTnun en öncelikli konusu genişlemek oldu- ğunu söyledi. Kıbns konusuna da de- ğinen Verheugen. adanın AB'ye üye ol- masının yalnızca Yunan tarafının de- ğil. TürkJerin deçıkanna olacağını vur- guladı.Verheugen'in •'Deutschland" deıgisinde yayımlanan 1 *.4B'ninGelecek- teki Yapıa" baslıklı röportajını yavım- lıyoruz. Verhuegen'e yöneltilen sorular ve yanıtlan şöyle: - 11 Eylül dünvayı değistirdi. Brük- sel'deki çahşmalan da değiştirdi mi? VERHEUGEN- Elbette. O gün ya- şananlar, uğraş verdığimiz her şeyi yo- ğun birbiçımde eıkiledi özellikJe de dün- ya polıtikasındaki bu yeni durumun Av - rupa'nın birleşmesi ve bütünleşmesı için ne anlama geldiğı sorusunu sor- mamıza neden oldu. Hem bütünleşme- nin içerigı açısından hem de Avrupa Birliği'nin genışlemesı bakımından. - Bir yandan Amerika Birleşik Dev- letieri'nin dayanışma arzusunun adre- si olmak bir \andan da Avrupaklann kendi aralannda hemfikir olmalan... Sizce bu durum ne kadar sürecek? Bence sürekliliğinı koruyacak. A\TU- pa dürtüldü ve harekete geçtı. Bu ara- da, Avrupa'dan geçmişte olduğundan çok daha fazla şeyler beklendiği de açık- çaanlaşıldı. Ekonomikağırlığımızora- nında siyasi ağırlığımızın olmaması gı- bi bir basiretsizlığin artık üstesinden gelmemiz gerekıyor. Ve şu andazaman. bu yönde biratılım göstermemiz içinger- çekten de çok eKerişli. Avrupa tıareket edlyor -15 AB ülkesinin sizinle aynı görüşte olduğunu düşünüyor musunuz? Kolay olmayacak elbette ve hep ge- ri adımİar da atılacak. birçok şey benim istediğim kadar hızlı gelişmeyecektir, çünkü bu noktada ulusal egemenliğin ala- nına adım atmış bulunuyoruz gerçek- ten de. Şımdi öyle alanlara girmiş bu- lunuyoruz kı. bundan 10-15 yıl önce Av- rupa'nın bu alanlarda faaliyet göstere- ceğini kımse hayal bıle edemezdi. Ör- neğin. bundan 15 yıl önce birisi çıkıp da 2001 yılında Avrupa ortak bir aske- ri birlik oluşturmayı tasarlayacak. Av- rupa bırçok alanda ortak bir dış politi- kayı benimseyecek. A\Tupa belırli ko- nuiarda. ceza hukukunda bile birleşe- cek deseydi. kimse böyle bir şeyin müm- kün olabileceğıne ınanmazdı. Ama A\ - rupa hareket ediyor - Bu meselede en küçük ortak payda ne olacak? Avrupa'da yaşamak demek. uzlaşma- larla yaşamak demek. Yine de kısa sü- re sonra güvenlik politikası konusunda kendi sorumluluğumuzu üstlenecek du- ruma geleceğımize, bunun da tercihen ABD ile işbirliği çerçevesinde olaca- ğına inanıyorum. Dış politikadaçok da- ha güçlü bir beraberlik içinde olacağı- mızdan eminim. Avrupa. dünyada gide- rek artan toplumsal adaletsizliğin nasıl üstesinden gelinebileceği konusunda da daha fazla şey \apabılir. Bu alanlar- da büyük olanaklarla karşı karşıya ol- duğumuzu ve Avrupa'nın bu firsatlan değerlendireceğini düşünüyorum. Genlşlemek - Bundan iki yıl önce genişlemeden sorumlu AB Komiseriolduğunuzda,Av- rupa'nın en büyûk projesi genişlemek- ti. Hâlâ öyle mi? Hıç kuşkusuz öyle. Şu anda AB'nin en öncelikli konusu genişlemek. - Avrupa Birliği'ne üye olacak aday- lardan çok fazla şe talep ediliyor. Bu ta- leplerde buJunanlar. AB üyesi 15 ülke. Başka bir deyişle. ne olup biteceğine AB'je girmiş, üyefer karar verryor. Hayır. öyle değl. AvTupa bir hukuk toplulugu. Avrupa Birliği'ne giren bir kulübe girmiyor k. -Ama büriin bualara bağlı kalındığı- m kün denediyor? Bız. GUNTER VERHEUGENKİMDİR? Alman AB Komiseri Günter Verheugen 28 Nisan 1944'te Bad Kreuznach cia doğdu. Verheugen bir günlük gazetede gönüllü olarak çalıştıktan sonra 1963-1969 yıllan arasında tarih, sosyoloji ve politika dallannda yükseköğrenim gördü, daha sonra FDP'de siyasi kariyerine adım attı. Liberallerin 4 yıl boyunca genel sekreterliğini yaptıktan sonra 1982'de SPD'ye geçti. Partide çok çeşitli alanlarda görev yapan Verheugen, 1982-1999 yıllan arasında SPD milletvekiliydi. 1999'da genişlemeden sorumlu AB Komiseri görevine atandı. TOPLIMSAL ADALETSİZLİK - Günter Verheugen, AMiıpa'nın gmenlik konusunda kendi sorumluluğunu üstlenecek düzeve geldiğinde. dünyadaki toplumsal adaletsizliğin giderilmesi konusunda çok daha fazla şe\ yapılabileceğini düşünüyor. - Siz ve çahşanlannız mı? Evet. Komisyonun başlıca görevlerin- den bıri de bu. Komisyonun en önem- li görev lerinden biri, anlaşmalara sadık kalınıp kalınmadığını belirlemek. Av- rupa anlaşmalanna uyulup uyulmadığı- nı. üye ülkelenn anlaşmalann gereği ni yerine getirip getirmediğini hiç durma- dan kontrol edıyoruz. Eğer üye ülkeler- den biri anlaşma dışına çıkarsa. derhal gereğini yapıyoruz - hem de dosttan düşmandan korkmadan. - Peki AB'nin doğuya doğru şenişle- mesi neden en çok da Almanya. Ingilte- re,Fransa veAvusturya'da şiddetle pro- testo edüiyor? Bunlann şiddetli protestolarolduğu- nu düşünmüyorum. Bizim bu ülkeler- de karşılaştığımız şey. insanlann. AB 'nin genişlemesinin sınırlarötesi kriminali- te. güç ve iş piyasası üzerinde hangı et- kilere yol açacağını tam olarak tasav- vur edememelerinden kaynaklanan bir belirsizlık duygusu. - Çakşanlann belirli ülkelere göç et- mesini yedi yıl süreyle kısıtlayabilen bir düzenleme getirildi. Ancak bu zorunlu birdüzenlemedeğiL lygulanmasızorun- lu değfl ama uygulanabiiir. o kadar. Cöç konusu Şu ana kadar üzerinde en çok tartışı- lan konu buydu. Ben en sonunda şunu dedinr Çalışma serbestlıği hemen uy- gulamaya geçırildiği takdırde belirli bölgelere. özellıkle de Almanya ya da Avusturya'ya aşın bir göçriskiylekar- şı karşıya kalmamız söz konusu olabi- lir. Eğer böyle bir risk varsa. buriskita- mamen ortadan kaldıracak birsistem bul- malıyız. Ancak bazı ülkeler baştan be- ri şunu söylediler: Bizim için böyle bir risk söz konusu olamaz. tam tersine. bız çalışanlann bize gelmesıni istiyoruz. Dolayısıyla son derece değişken. son de- rece esnek. adaptasyon kapasıtesi son derece yüksek bir sistem yaratılması gerekıyordu, ışte bu yüzden böylesi bir sistem bulmak bıraz zor olacak. - AB'ye ü>eolacak ülkelerdeki yaşam koşullaruun aşağı >ukan aynı seviyede olması ne kadar sürecek? Yaşam standartlannın tamamen ay- nı seviyeye ulaşması sürecı bir kuşak da- ha sürer mutlaka. Ama aradakı mesa- feler çok hızlı bir biçimde kapanıyor, çün- kü yeni üve ülkelerdeki büyüme oranı hem çok daha yüksek hem de ücret ar- tışlan daha fazla oluyor. - Son olarak, geleceğe bir göz atalım. 2010 yıhnda karşınuzda nasıl bir A\ ru- pa tabtosu olacak? Zannediyorum. 2010 yılında Avrupa Birlıği'nde 27 üye ülke olacak. Avrupa Bırlıği 2010 yılında da hükümranlığı- 'Üyelikten önce Kıbns sonınu çözülmelV - 2002 yıhıun sonunda, üyelik koşuUannı verine getirmis olan ülkelerle üyelik görüşmelerinin tamamlanması öngörülüyor. Hangi ülkeler koşuUannı yerine getirdi? Bilmıyorum. Ama AB"ye üve olabilmek için gereken koşullan yenne getirebileceklerine inanan ülkeleri söyleyebılınm size - CMur. Bunlar hangi ülkeler peki? Tam on tane ülke: Estonya. Letonya. Litvanya. Polonya. Çek Cumhuriyeti, Slovakya. Slovenya. Macaristan. Kıbns ve Malta. - Slovenya ve Estoma konusunda bir sorun çıkmayacağı kesin. Çek Cumhuriyeti ve Macaristan için de öyle. Ama Polonya konusunda soru işarederi hâlâ var. Kıbns daha da büyük kuşkulara neden oluyor. Gerçekten de bu ıkı ülkenin üyelıği konusunda haklı sorular var. Polonya'yla ilgılı olarak şunu söyleyebilirün ki. Polonya'ya haksızlık ediliyor. Yaklaşık 40 milyon nüfusa sahip Polonya. bu süreçte yer alan en büyük ülke Dolayısıyla Polonya'da başka ülkelerde olmayan sorunlann yaşanması son derece doğal. Kıbrıs'un durumu - Kıbns'ın AB'ye üyeiiği konusunda durum nedir peki? Görüşmelerde en ileri aşamada olan ülke Kıbns. Sonucun mutlaka olumlu olacağına gözü kapalı güvenebileceğiniz bir ülke varsa, o da Kıbns. Kıbns konusunda yaşanan sorun bambaşka. Kıbns ikiye bolünmüş bir ülke. Uzun yıllardan ben süren ve hâlâ çözümlenemeyen bir siyasi çatışma içinde. Kıbns'ı üyeliğe kabul etmemız durumunda. ABye son derece bunaltıcı ve karmaşık bir sorunu da getiren bir üyeye sahip olacağız demektir. Bu nedenle stratejımiz, Kıbns'ın AB'ye üye olmasrndan önce Kjbns sorununun çözülmesi. Bize haklı olarak şu soru soruluyor: "Ya bunu basaramazsak, o zaman ne olacak?" Seçenekler ortada. Bence. Kıbns sorununu çözmek için bir şansımız daha var. Adanın yalnızca Yunan tarafinın değil. tamamının AB'ye üye olmasının Kıbnslı Türlderin de çıkanna olacağı o kadar açık ki, bu konuda mutlaka bir verlere vanlacaktır. nı korumuş ulus devletlerden oluşan bir birhk olmaya devam edecek ama top- luluk olarakbugüne göre daha güçlü ola- cak. Çok daha fazla sayıda önemli si- yasi alanlara sahip olacağız, bu siyasi alanlar topluluk düzeyınde ele alınacak ve topluluk tarafından idare edilecek. 2010 yılında Avrupa'yı tümüyle de- mokratik bir sistem biçiminde organi- ze etmiş. Avrupa kurumlannın tümüy- le demokratik sorumluluk üstlenmele- rini sağlamış. tümüyle parlamenterleş- miş olacağımıza ve Avjupa Komisyo- nu'nun doğrudan bir parlamento heye- tine karşı sorumlu olacağına yürekten inanıyorum. NOT: Bu röponaj 28 Eylül 2001 tarı- hinde Gaby Dietzen (Phoenix televiz- yon kanah) tarafından yapılmıştır SÜRECEK GURAY OZ GÜVENLİK: 20O?yıhna kadar 60 binaskerdenohışanaskeribuiik DEMOKRASİ: AvTupa Birliği'nin üyesi olmak isteyen ülkelerin ÇEVRE: Avrupa Üıi ııgi ııin çevre koruma standardan yeni AB oluşturulacak. Bu büükAB'nin banşçıoperasyonlanndaçahşacak. yurttaşlanna hukuk devleti ve demokrasi sunması gerekiyor. ülkelerindeki yaşam koşullaruu da iyileştirecek. Haber Hayattır! Biz ancak ikinci bölume yetişebildık. Hicaz ma- kamının hüzünlü, ama içten içe gülümseyen şar- kıları vardı bu bölümde. Hıcaz Hümayun Peş- rev'den sonra "Ah nideyim sahn-ı çemen seyrini, cananım yok"\a başladı ikinci bölüm. Sonra Sa- dettin Kaynak bestesi "Yadelleraldı beni". Ama ben gözlerimi salonun karanlığına eğerek dinledım, Birsen Taşpınar'ın okuduğu Bimen Şen bestesi "Yıllar ne çabuk geçti "yı. Sonra trende, Brük- sel'den dönerken de içımden hep bu şarkı geçti. Uğur Mumcu'nun öldürülmesinin yıldönümü nedeniyle Avrupa'nın bırçok ülkesinde, kentinde toplantılardüzenlendi. Şeriatçı terörün kurbanı ar- kadaşlanmızı, ustalarımızı anmak için düzenlenen bu toplantılara Turkiye'den Aydın Engin, Oral Ça- lışlar katıldılar. Cumhuriyet Hafta'dan Osman Çut- say Stutgart'taydı. Ben de Brüksel Başkent Ata- türkçü Düşünce Derneği Başkanı Halit Kubat, Anvers Atatürkçu Duşünce Derneği Başkanı Ga- zanfer Şimşek ve yazarımız Erdinç Utku'nun çağnsına severek uydum. • • • Belçika Avrupa'nın farklı ülkelerinden birisidir. iki halk grubunun birbiriyle yarıştığı, didiştiği ama bir arada yaşamayı da başardığı tuhaf bir ülke. Fla- manlar ve Valonlar her alanda eşit bir şekilde var olmayı ve ülkeyi yonetmeyi başarıyoriar. Belçika hakkında "bildığim" pek az şey varmış meğer. Bıl- diklerimi deyanm bıiirmişim. Bruksel'den Anvers'e giderken otoyolun boydan boya ışıklandırılmış ol- ması dikkatimı çektı. Çağdaş Dernekler Federas- yonu Koordinatörü ve gazeteci Fikret Aydemir ışık- landırmanın masraflannın Almanya tarafından İkin- ci Dünya Savaşı'nda verilen zararın tazminatı ola- rak karşılandığını anlattı. Anvers dedim, ama ay- nı zamanda Antvverpen dedemeliyim. Çünkü Fla- mancası böyle bu kentin. • • • Belçika gerçekten de şaşırtıcı bir ülke. Senato- daki iki Türk kökenli senatörden birisi olan Fatma Pehlh/an'dan öğrendıklerım şaşkınlığımı daha da arttırdı. Altı ortaklı koalisyonun yönettiğı Belçika'da aşın sağcı parti tek başına muhalefeti oluşturuyor. Belçika'nın karmaşık yönetim sısteminı anlamak da anlatmak da zor. İki dillilik, iki halklılık hemen her yerde, her düzeyde kendini gösteriyor. Fatma Pehlivan'ın önerisi üzerıne gündeme gelen ve Bel- çika vatandaşı olmayan göçmenlere oy kullanma hakkı tanınması önerisinin Flaman liberallerin ve- tosu nedeniyle reddedilmış olması Fatma Hanım'ın direncini kıramamıştı. Konunun gündemden in- meyeceğini ve Flaman liberallerin kendi seçmen kitlelerinden korktukları için reddettikleri önennin haklı biröneri olduğunun farkında olduklarını söy- ledi. Flaman Sosyalist Partilı senatör Fatma Peh- livan yalnızTürklerin oyunu alarakseçılmemış, se- çim bolgesindeki Belçikalılann da oylarını almış. Görüşme olanağı bulamadığım, Flaman Yeşil Par- tısi'nden senatör Meryem Kaçar ise yaklaşan Kurban Bayramı nedeniyle her yıl gündeme gelen kurban kesimi sorunları ile uğraşıyordu. • • • Katıldığım toplantılarda şaşırtıcı olan Türkiye'de olupbitenleredennilgıydi. Bu ılgı sıradan ve uzak- tan bir ilgı degildi. Bulundukları ülkenin sorunla- rıyla iç içe yaşayan ve kendilerini toplumun dışına itilmiş hissetmeyen Belçikalı Türkler, Türkiye'de olup bitenler konusunda da bilgilı, ama aynı za- manda kaygılıydılar. Yalnız Türkiye'de değil, dün- yada olup bitenler de çoğunluğu Emirdağ'dan kal- kıp gelmiş olan yeni Belçikalılann ilgi alanı içındey- di. Her şeyie ilgiliydiler. Yeni, farklı bir dünyada ya- şadığımızın ve bu dünyanın önceki yüzyıldan da- ha küresel olduğunun farkındaydılar. Yeni dünya düzeni denilen şu eskj, ama yeni yöntemlerlezen- ginleştirilmiş düzenin zorbalığı, acısı ve parıltısı onlann da yüzüne düşmüştü. Hayatın içindeydi- ler. Hayattan haberdardılar. Belçika'nın tek Türk ga- zetesi, "Belçika Es/nf/"nın logosu gıbi tıpkı: "Haber Hayattır " öyle değil midir? VELİ GÜRCAN'I UĞURLUYORUZ! Turkıye Sosyalist işçı Partısı kuruculanndan, ODP Partı Meclısı Uyesı, sosyalist hareketın özverili ınsanı Veli Gürcan'ı kaybettik. Demokrasi, özgürlük. banş ve sosyalizm ıdealten uğruna mücadeleyle dolu yaşamını unutmayacağız 31 Ocak 2002 Perşembe, saat 13.001e ÖDP Bomova llçe Merkezı (Gediz Cad. Şakir Dağustu Srtesıi onürtdekı töreni takıben Bornova Mezariığı'nda toprağa venlecektır. Saat 19.00'da izmır il bınasında anma toplantısı yapılacaktır. vE DAYANIŞMA PARTİSI İTALYAN DOSTLUK DERNEĞİ OLAĞA1N GENEL KIRLL TOPLANTISINA DAVET Derneğınuzın Olağan Genel Kurul toplanlısı 20 Şubat 20O2 Çarjamba gûnû saaı 16.00'da Isunbul Be>oğlu. Vlejrutıvet Cad No 161'dek. der- nek merkcz.nde aşağıdakı gûndem ile toplanacaktır Çoğunluk saglanama- dıjı lakdırde 2' Suhat 2002 Çarşamba gûnü aynı saatte, avnı \erde ve ay- nı gûndem ile >apılacaktır Sa>ın üvelenn toplanüya katılmalan nca olunuj tTALYAN DOSTLUK DERNEĞİ YÖDenm kunılu adına BaşkanProf Dr Y MESUTÖNEN GL^ıDEM: 1 A.çıhş. \oklama, Başkanlık Dıvanı seçım], 2 Yönet.™ Kurulu Denetleme Kunılu raporlannm okunraası, 3. Raporlar, Bılanço ve Bütçe Tasansı ûzennde görüşmeler, 4 YÖDetım \e Denetleme Kurullannm aklanmasmın ojlanması, 5 Yeni Yönetim. Denetleme ve Onur Kurulu û>elennın seçımi, 6. Demek üye aıdatianmn antınlması. 7. Deraek üyelennden vefat edenlerın ve başka dığer netknlerle üyehk- ten aynlanlann âyelıklerinm deroek üye kayıt deftennden sılinmesı, 8 Dilelder, 9 GenelKurulnjtaıu|mmBaşkanlıkDıv^ııı'ncaıın2alanmasına>etkıverıl- mesı. 10. Kapanış
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle