22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 3 OCAK2002 PERŞEMBE 8 D U N Y 4 V E T U R K I Y E dishab@cumhuriyet.com.tr YeniDevlet Başkanı Duhalde protestolarla karşılandıArjantin bugidişle 5.başkanı da eskitecek• Eduardo Duhalde'nin de ötekiler gibi yolsuzluğa bulaştığını düşünen binlerce Arjantinli istifa ve erken seçim talebiyle Buenos Aires sokaklanna döküldüler. BUENOSAIRES (AjansJar) - Arjan- tinliler. 12 gün içinde 5 'inci devlet baş- kanı olarak atanan Peronist milletveki- li EduardoDuhaldeyı protestoyla kar- şıladılar. Son yıllann en büyiik siyasi ve ekonomik krizi içindeki Arjantin'de Duhalde'nin yemin ederek göreve baş- lamasından sonra sokakJara dökülen binlerce kişi, yolsuzluğa bulaşan bir başka lider olarak gördükleri Duhal- de'nin istifasını istediler. Duhalde'nin önceki gece yemin et- mesinden saatler sonra 4 büıden fazla Arjantinli erken seçim talebiyle baş- kent Buenos Aires'te sokakJara dökül- dü. Bazı kişiler, öfkelerini ellerindekı tencere ve tavalan çalarak gösterdiler. Başkent genelinde büyük bulvarlarda toplanan göstericiler hızla Kongre bi- nası yakınında çoğalırken polis Kong- re binasuıı koruma altına aldı. Kongre bınası yakınlannda elinde- ki karton kutulan yakan 52 yaşında- ki bir gösterici, AFP'nin sorulannı yanıtlarken "Halk Duhalde'vi bteınt- yor, çûnkû eski başkan Carlos Me- nem'in yardımcısı olarak o da bu so- nınun bir parçast" dedi. Peronistlerin çoğunluğu ele geçirdi- ği Kongre'de önceki gün yaklaşık 5 sa- at süren tartışmalann ardından, 60 ya- şındaki senatör Duhalde, Devlet Baş- kanı Fernando de la Rua'nın 21 Ara- lık'ta istifa etmesinden sonra yerine geçen, ancak pazar günü istifasını su- nan Adotfö Rodriguez Saa'nın yerine başkan olarak seçildi. Duhalde, Rua'nın tamamlamadığı görev sûresinin dola- cağı 2003 yılına kadar devlet başkan- lığı yapacak. Geçici devlet başkanlığını yürüten Saa'nın istifa etmesinin arduıdan, bu göreve getirilmesi gereken Senato Baş- kanı Ramon Puerta hafta başında göre- vinden istifa etmişti. Duhalde'nin bu göreve getirilmesine kadar Kongre li- RodriguezSaa /Vüftısu 36 mOyonauhşan Arjantin'de günde 2 bin kişi yoksuDuk çizgisinin aJtmadüşüvor. Duhalde'vi protesto edenler arasında sol görüşhılerbaşı çekiyor. (AP) deri Eduardo Camano, salı günü yemin ederek geçici süre için bu görevi üstlen- mişti. Saa, ülkedeki derin ekonomik kri- zin üstesinden gelmeye çalışırken Pero- nist partinin desteğinin kaybohnası üze- rine istifa karan aldığını açıklamıştı. Ekonomi ekibi Arjantin, 1976-83 yıllanndaki de- mokrasinin kesintiye uğradığı askeri diktatörlük döneminden bu yana en bü- yük krizle karşı karşıya bulunuyor. Ye- ni DevletBaşkanı Eduardo Duhalde'nin ekonomi politikası ekibi, devalüasyon pahasuıa da olsa, üretime mali kaynak aktanmı ve yeni hazine tahvili ve bo- nolan çıkarmak suretiyle ekonomiyi canlandırmanın yollan üzerinde çalışa- cak. Duhalde'nin ekonomistler ekibin- den bir sözcünün Fransız Haber Ajan- sı AFP'ye verdiği bilgiye göre Duhal- de, mali piyasalarda spekülasyon ve özel işletmelerin geçen 10 yılda sürek- li kaymlmasına dayalı modele son ve- rip üretken, sanayi, tarun ve ihracatı güçlendirici bir başka modele geçile- ceğini ilan edecek. Arjantinli ekonomi profesörü Jorge Remes Lenicov ve bundan önceki hü- kümetin Devlet Finans Sekreteri Ro- Duhalde dotfo Frigeri öncülüğündeki ekonomi ekibi, Duhalde'nin 2003 yılına kadar devlet başkanı kalması halinde duyu- racağı önlemJer dizisini hazırhyor. Yeni yönetim federal devletin eyalet yönetimlerine borçlannın ödenmesin- de kuUanılan Lecop türü kısa vadeli hazine bonolanndan 3 milyar dolarlık suıırh miktarda satışa sunup kamu ke- simi maaş ve ücret ödemelerini karşı- layacak. Pezo-dolar paritesi denkliği- ne dayalı sistemden sert bir devalüas- yon olmaksızın ve pezonun dalgalan- masuıa yol açılmaksızın çıkılması da planlanıyor. BASIN ÖZGÜRLÜĞÜ RAFA KALKTI 2001 gazeteciler için kötü geçti PARİS(AFP)-SınırTa- nımayan Gazeteciler örgü- tü (RSF), 2001 yılında bü- tün dünyada gazetecilerin kısıtlamalarla karşı karşı- ya kaldığını bildirdi. Görevi başında geçen yıl 31 gazetecinin öldüğü; tu- tuklamalann, tehditlerin, saldınlann ve sansür olay- lannın sayısının arttığı kay- dedilen örgüt açıklamasın- da şu ifadeler yer aldı: "Çok sayıda iUkede (Bang- ladeş, Eritre, Haiti, Nepal, Zimbabve vb.) koşullarda beiirgin bir kötüleşme göz- lendi Basın özgüriüğü ko- nusunda ise çok az rejim iyfleşme kaydetti." 2001 de, Afganistan'da- ki savaşı izleyen 8 gazete- ci, 11 Eylül'de Dünya Ti- caret Merkezi'ne düzenle- nen saldınlarda 1 gazete- ci ile Kuzey Irlanda, Uk- rayna, Kosova, Ispanya, Kolombiya ve Haiti'de de gazeteciler öldürüldü. 11 EylüTünetkisi 20O0'de 329 gazeteci tu- tukJanırken 2001 'de tutuk- lanan gazetecilerin sayısı 489'a çıktı. RSF'ye göre hapishanelerinde en fazla sayıda gazeteci bulunan ül- keler arasında Iran başı çe- kiyor. Iran'ı, Myanmar, Çin, Eritre ve Nepal izliyor. 11 Eylül saldınlannın "dünyagenelindebasm öz- güriüğü konusunda ckldi sonuçlar doğurduğuna" dikkat çeken RSF, u ÖzeJ- tikle terorizmk mücadele kapsammda kabul edilen bazı yasalar kaygı vericL Haberalma özgüriüğünün en temel Ukelerbü zayıfla- tacak nitetikte* 1 değerlen- dirmesini yaptı. BURUNDİ'DE 'RUTUKIT CİNNETÎ Sarhoş militanlar bir aileyi katletti DışHaberlerServisi-Or- ta Airika'daki Burundi'de bir grup militan sarhoş olunca, kendilerini banndı- ran aileyi topluca katletti. Yerel makamlann verdiği bilgiye göre, Demokrasiyi Savunma Güçleri (FDD) örgütünün bir grup rnilita- nı, Musigati kentindeki eve sığındı. Bir akşam manyok kökünden yapüan çok sert yerel bir içki olan rutuku- dan şişelerce içen militan- lar sarhoş oldu ve ailenin oğullanndan birini öldürdü Bununla yetinmeyen mili- tanlar bütün aileyi öldür- meye karar verdi ve anne- yi, babayı ve diğer iki ço- cuğu da katletti. Bir başka FDD grubu da ordunun tarafını tutmakla suçladıkları kabile liderle- rinden birini, evine el bom- bası atarak yaraladılar. Avustralya'da son 7 ydda çıkan en kötü yanguılarda, Londra'nın 2 kaü büyüklüğünde 300 bin hektar çab- hk alan yandı. Yangmlann 3'te 1'inin kasten çıkankhğı tahmin ediüwr. (Fotoğraf: AP) Yangınlarıçocuklarçıkardı CANBERRA (AA) - Avust- ralya polisi, ülkenin doğu kıyı- sı ve Sydney kentindeki 100'den fazla çalılık yangınına neden ol- duğu sanılan 21 kişiyi gözaltı- na aldı. Kundakçılan yakalamak için oluşturulan polis ekibinin baş- kanı John Laycock, yaptıklan operas- yondahalkın yardı- mıyla, bazılan 9- 10 yaşlarında 14 çocuk obnak üze- re toplam 21 kişi- yi gözaltına aldıldannı söyledi. Laycock, halktan gelen ihbar- lar üzerine polisin, yangm çı- kardığı görülen motosikletli bir kişiyi yakalamak için Sydney'in yaklaşık 60 kilometre batısuıda bulunan Mavi Dağlar'daki çalı- lık arazide devriye görevi yap- tığını belirtti. Polisin, yangın bölgelerinde kasten yangın çıkarmak için kul- lanılan malzemeler bulduğu, bu malzemelerden birinin önceki gün Sydney'in kuzey kesimle- rinde çıkan yangında kullanıldı- ğının sanıldığı belirtildi. • Kundakçılan yakalamak için araştırmalannı sürdüren Avustralya polisi halkın yardımıyla bazılan 9-10 yaşlannda 14 çocuk olmak üzere toplam 21 kişiyi gözaltına aldı. New South Wales eyaleti Baş- bakanı Bob Carr da yetkilile- rin, tutuklanan kişilerin, bazı bölgelerdeki yangınlardan ki- min sorumlu olduğunu bildiği- ne ınandığını söyledi. Suçlu bu- lunan kundakçılara 14 yıl hapıs cezası verileceği sözünü veren Carr, genç kundakçılann hasta- nelerdeki yangın kurbanlannı ziyaret etmesi ve yangın bölge- lerinin temizlenmesi için çocuk suçlularla ilgili yasalan değiştir- meyi planladığını kaydetti. Yangınlann 3 'te 1 'inin kasten çıkanldığı tahmin ediliyor. Avustralya'da son 7 yılda çıkan en kötü yangınlarda, Londra'nın 2 katı büyüklüğünde 300 bin hektar çalılık alan yandı, 150ev kül ve binlerce hayvan telef ol- du. Sydney'de 1994'te çıkan yangınlarda 4 kişi ölürken 11 ki- şi kundakçılık suçlamasıyla tu- tuklanmıştı. 1983'te, Victoria ve Güney Avustralya eyaletlerinde 76 ki- şi yangnîlarda öhnüştü. MERHABA NECATİDOĞRU Leş Kurtarma! Eski mavnalar gibi kütükten ya- pılmış, suyu emmiş emmiş şişmiş. Haliç deryasında yatıyor. Ne batar, ne gider. Buna Ingiliz bankacılan, "Batamayacak kadar büyümüş..." tanımını yapıyoriar. Halkın da tarifi var. Duymuşsunuzdur. "Suda yüzen leş" derler. Su yutmuş, bogulmuş. Kanı çekilmiş, canı gitmiş. Fakat yüzüyor. En iyi tarif leş... Ankara'da Kemal Derviş, arkasına Meclis'i aldı, leş kurtanyor. Halkın ver- gilerinden toplanan 7 katrilyonu, hol- dinglerin leş olmuş bankalanna pom- palayacak yasa yapıyoriar. Halk da an- iamasın, uyanmasın diye; "capitalade- quacy"s\ düşmüş bankalar diyorlar. Lafı çevirip... Kaynak enjeksiyonu diyorlar. Sermaye rasyosu diyorlar. Bir araba anlaşılmaz laf. Işın özünü gizliyorlar. • • • Işin özü; çöken holding bankacılı- ğını, ülkeyi yeni krizlere gebe bırak- mak pahasına, diriltmeye çalışıyorlar. Ne diriltme ama! 1.5yıldırtedavi... Aspirin veriyorlar... Tutmadı... Seruma bağlıyorlar... Olmadı... Afyon yutturuyortar... Acısı dinmedi... Şimdi kan veriyorlar Halkın damar- lanndan çekilerek alınmış kanı (Hazi- ne parasını) pompalamak için yasata- sansı hazırlamaktalar. Tasan, Meclis Plan ve Bütçe Komisyonu'nda 12'ye karşı 13 oyla kabul edildi. Yann öbür gün bu tasarı Meclis'e gelecek, mil- letvekilleri oylayacaklar. Yasa çıka- cak. Haliç mavnası gibi şişmiş, baraj gölünde yüzen bogulmuş beygir göv- desi gibi batmadan durabilen, leş ol- muş bankalar kurtarılacak. Kemal Derviş ve onun basındaki destekçi- leri de "Bankacılık sistemisağlığa ka- vuştu. Doktor Derviş, hastayı koma- dan çıkardı..." yalan dolanını man- şetlerden yazacaklar. • • • Holding bankacılığı bitiktir. Bugünkü büyük krizin nedenlerin- den en önemlisi; bankalarda toplanan paraları kendi şirketlerine kredi ola- rak aktaran holding bankacılığıdır. Kemal Derviş, onun emrindeki Hazi- ne, Merkez Bankası, Bankacılık Yük- sek Denetleme Kurulu, Kamu Ban- kaları Ortak Yönetim Kurulu üst dü- zey bürokratlan, "Topla parayı halk- tan, doldur bankayı, sonra ver kre- dileri kendi şirketlerine, boşalt ban- kayı, nasıl olsa mevduata devlet si- gortası var, yık devletin sırtına içihor- tumlanmış bankayı"sistemini degiş- tirecek yerde, "Kurtar holding ban- kasını" çözümüne sarılıyorlar. Fonaalınan... Bütün bankalara bakın.... Hepsi bu; "Kur bankayı, ver yük- sek faizi, doldur bankayı, ver kredi- leri kendi şirketine, boşalt bankayı, sonra devret fona, yükle devletin sır- tına leş olmuş bankayı" kolaycılığını taklit eden işadamları... Hepsi gördüklerini yaptılar. Halkın parasını... Kendi paralan yaptılar... Halkın tasarrufunu... Kendi tasarrufu sandılar. Battılar... Batacaklannı anlayınca da "hortumlamaya başlayıp" ne gö- türürsek kazançtır yaptılar. Batık ban- kalan baştan aşağı inceleyin... Karşılaşacağınız model budur. • • • DoJayısıylaTürkiye'deki "bankaba- tışlan ya da hortumlanmalan olayı" sermaye yetertiğı oranının düşük ol- ması değildir. Bu işi bilenler söylüyor: Türkiye'deki sistemin en büyük so- runu, holding bankacılığında sapla- nıp kalınmasıdır. Adam hem sanayici... Hem bankacı... Adam hem tüccar... Hem bankacı... Adam hem gazete patronu... Hem bankacı... Adam hem turizmci... Hem bankacı... Yok dünyada böyle bankacılık. Li- beral olduğunu söyleyen ülkelerde bankacılar bankacılık yapıyor. Sanayiciler sanayicilik... Tüccarlar tüccarlık... Askerleraskerlik... Gazeteciler gazetecilik... Kemal Derviş, halkı soyduruyor. Ül- keye zaman kaybettiriyor. Bankala- nn soyulması ya da leşı çıkmış grup şirketlerine para pompalaması üze- rinde ısrar ediyor. Bankalan, sadece bankacılık yapmak üzerine yeniden yapılandırmıyor. Bunu niçin böyle yapıyor? Bilmediğinden mi? Aklırna kötü şeyler geliyor. Oktay Ekşi Çok Seviyeli Çıktı! Basm emekçilerinin belediye otobüsü, tren, vapura bedava binmeJerini ternel konu alıp "ön- ce avantalan keselim" diye ya- zı yazan 40 yıllık başyazar Ok- tay Ekşi, "Sadece gazeteci- lerin avantalannı kalemine do- lama, kendin devletten sağladığın otanaklaria gazetepatronlannın dev- letten emziklenmelerini de köşen- de duyur" diyen bizim kendi halin- deki < Wm7efre"köşesine "Çokse- viyesiz, sana cevap vermem" diye kızmıştı. (Hürriyet, 30 Aralık 2001). Araştırdım... Oktay Ekşi çok seviyeli çıktı. Kendisi boğazdaki villasından her gün işine giderken ve gelirken ma- aşlannı devletin verdiği polislerle ko- runmakla yetinmiyor. 1997 yılından beri, önce Büyük Millet Meclisi mu- hasebesinden, sonra da EmekJi San- dığı'ndan heray "milletvekilitazmi- natı" alıyor. Ayda 825 milyon lira... Milletvekili tazminatı... 25 yıl çalışmış işçi emeklisi her ay 150 milyon lira, memur emeklisi 200 1 milyon lira, en üst maaştan emekli olmuş basın emekçisi 250 milyon lira aylık alıyor. Ok- tay Ekşi, 1997yılından beri Mec- lis'ten hem milletvekili tazmina- tı alıyor, hem kendisi, eşi ve ço- cuklan hastalanırsa lüks özel hastanelerde tedavi yaptınp parası- nı da Meclis'e ödetiyor. Çünkü kendisi düzeyli... Halk, Oktay Ekşi'yi... Milletvekili seçmiş değil... Askerler 1960'ta darbe yapmışlar. Meclis'i feshetmişler. Yerine Kurucu Meclis'i kurmuşlar. Ankara'da, 1961 yılının ocak ayında Oktay Ekşi, ga- zete emekçilerinin temsilcisi olarak Kurucu Meclis'e girmiş. Sadece 10 ay Kurucu Meclis üyeliği yapmış. Milletvekili statüsü kazanmış. Bu yüksek seviyeden ötürü devletten ayda 825 milyon lira maaş alıyor. Nezle olunca da hemen en pahalı özel hastaneye gidip tedavi görüyor, parasını da yine devlete ödetiyor. Basın emekçıleri seviyesiz! Başyazar Ekşi çok seviyeli! Hem de Basın Konseyi Başkanı! E-posta: necatidogru@superonline.com Faks:02125139096 11 Eylül saldırıları bozamadı Geleneksel Amerikan iyimserliği yerli yerinde WASHINGTON (AA) - Amerikan halkının büyük bölümü, 11 Eylül saldınlannın arduıdan ülkenin ve kendi hayatlaruun degiştiğini belirtirken, çoğunluk bu degişimin olumlu yönde olduğuna inanıyor. ABD'de The Washington Post gazetesi ve ABC televizyonu tarafından gerçekleştirilen bir kamuoyu araştırmasına göre, geleneksel Amerikan iyimserliği, 11 Eylül'ün kurbanı olinadı. Ankete katılanlann yüzde 91 'i, 11 Eylül olaylannın ABD'yi kalıcı şekilde değiştirdiğine inanıyor. Bu değişime inananlann yüzde 70'i, degişimin kötü değil iyi yönde olduğunu düşünüyor. Ankete katüanlann yüzde 55'i, 11 Eylül 'den sonra kendi hayatlannda da kalıcı değişiklikler olduğuna inandıklannı belirtti. ABC-Washington Post anketine göre kadınlar, erkeklere oranla daha fazla, kişisel yaşamlannın 11 Eylül ile kalıcı şekilde degiştiğini belirttiler. Kadınlardaha karamsar Buna karşılık 2002 yılında dünyanın geleceği için umutlu olduğunu söyleyenler arasmdaki kadınlann oram, erkeklere göre 10 puan daha az oldu. Ankete katılanlar arasuıda en çok kadınlar ve Washington, New York gibi eyaletlerüı bulunduğu ABD'nin doğu kıyısında ohıranlar, gelecek günlerde yeni terörist saldınlann çıkma ihtimaline karşt endişelerini belirttiler. ABC- Washington Post anketinin, 18-19 Aralık tarihlerinde, telefonla 755 Amerikalı arasında yapıldığı kaydedildi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle