Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
3 DCAK 2002 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA
EKONOMİ / ekonomi(g cumhuriyet.com.tr 11
FfeKOBİRÜK'ten
af isteği
•GtR£SUN(AA)-
FİSKOBİRLÎK
Vcnetım Kurulu
Başkanı Hüseyin
Duusu,
FÎSKOBtRLOC'in,
baıkalara 100 trilyon
liranın üzerindeki kredi
borcunun silinmesini
istedi. Özerkleşme
süıecinde
FİSKOBtRLÎK'in
önûndeki en büyük
soıununürün
mübayaasından çok,
geçmiş yıllarda bazı
bankalardan kullanılan
krediler olduğunu ifade
eden Ehirusu, "Bugün
işleyen faizlerle
borcumuzu
imkânlannuzla
ödememiz mümkün
değildir" dedi.
Büyük ortak
• ÎSTANBUL(AA)-
Yönetim Kurulu
Başkanlığı'nı Turgut
Yılmaz'ın yaptığı GSD
Holding, Tekstilbank'ın
serraayesindeki hisse
oranını yüzde 33.07'den
yüzde 68.52'ye
yükseltti. GSD
Holding'den Borsa'ya
gönderilen açıklamaya
göre, Tekstılbank'uı
ödenmiş sermayesinin
80 trilyon liradan,
nakden 20 trilyon lira
arttınlarak 100 trilyon
liraya çıkanlması
yönünde 24 Aralık 2001
tanhınde karar alındı.
Kalitede flönev
kamunun
• İSTANBUL (ANKA)
- Türkiye Kalite
Demeği (Kal-Der)
Danışma Kurulu,
Türkiye'nin dünya
seviyesine ulaşması ve
rekabet gücünü
arttırabilmesi için
kamuya büyük görev
düştüğünü vurguladı.
Kal-Der'in Danışma
Kurulu Toplantısı'nda
ele alınan 2002 stratejik
faaliyet planı kararlan
açıklandı. Kal-Der'in
açıklamasmda, sağlam
temellere sahip yüksek
bir rekabet gücü için
Toplam Kalite Yönetimi
(TKY) ve Mükemmellik
Modeli'nin, devletin en
üst kademelerinden
başlayarak hızlı bir
yayılım göstermesi
gerektiği sonucuna
vanldığı kaydedildi.
Büyük şipkettep
hâkim
• ANKARA (ANKA) -
Merkez Bankası'nın
sektörel analizlerine
göre, Türkiye"deki net
satışlann yüzde 90'ını
toplam şirketlerin yüzde
10'unu oluşturan 746
büyük fırma
gerçekleştiriyor. Rapora
göre 249.5 katrilyon lira
olan 2000 yılında kamu
ve özel sektör
şirketlerinin yaptığı net
satışlann 255.5
katrilyon lira ile yüzde
90.4'ünü büyük ölçekli
şirketler gerçekleştirdi.
Küçük ölçekli
fırmalann toplam net
satışlardan aldığı pay ise
5.9 katrilyon lira ile
yüzde 2.4'te kaldı.
Sanayici
karamsar
• ANKARA (ANKA) -
Sanayiciler, iç talepte
kısa vadede bir
canlanma beklemiyor.
Merkez Bankası'nın
özel sektör ımalat
sanayii kasım ayı
anketine yanıt veren
ışyerlerinin yüzde
82.3'ü, gelecek üç aylık
dönemde üretimi
olumsuz etkileyecek
unsur olarak sipariş ve
satışlardaki yetersizligi
gösterdi. îşyerlerinin
yüzde ll'ikredi-
finansman konusundaki
sorunlann olumsuz
etkisine işaret ederken,
yüzde 5.2'likbirbölüm
ise girdi
maliyetlerindeki
Para politikası hedef enflasyona göre uygulanacak. KİT ürünlerine de buna göre zam istendi
Her şeyyenibaştanANKARA (Cumhnriyet Bürosu) -
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası
(TCMB), IMF'yle yapılacak yeni
stand-by çerçevesinde uygulanacak pa-
ra politıkasını açıkladı. Dalgah kur po-
litıkasından ödün verilmeyeceği vur-
gulanırken, para tabanının çıpa haline
getirileceği, "örtük enflasyon hedefle-
mes" uygulamasının başlayacağı bil-
dirildi. Para politikası araçlannı hedef
enflasyona göre uygulayacağını ortaya
koyan TCMB, bu çerçevede hüküme-
tin KİT ürünlerine de hedef enflasyo-
na göre daha düşük zam yapmasını is-
tedi.
TCMB, nakit krizlerine karşı "geç
likidite penceresi'' sistemiyle gecelik
ve daha yüksek faizli olarak piyasanın
nakit talebini karşılayacak. TCMB, pi-
yasalardaki aracılık işlemlerine de aşa-
malı olarak son verecek.
2002 yılı para ve kur politikası özel-
likleri ve bu politikalann tercih neden-
leri özetle şöyle:
Dalgah kura devam: Sabit kur poli-
Ortûk enflasyon hedeflemesine geçiliyor
Para tabanı çıpa yapılıyor
Nakit krizine karşı geç likidite penceresi kuruluyor
• Dalgalı kurdan ödün yok
• Dövizdeki köpük patladı, 2002'de TL değerlenecek
• Kısa vadeli faizler hedef enflasyona bağlanacak
tikası, dolarizasyonu arttırmakta, kriz-
lere karşı hassas yapı yaratmaktadır.
TCMB'nin kura müdahalesi Ağustos
2001'de olduğu gibi en alt düzeyde tu-
tulacak. IMF kredilerinin Hazine tara-
ftndan kullanılması nedeniyle piyasa-
da oluşacak fazla likiditeyi Hazine'yle
işbirliği içinde hedef enflasyon doğrul-
tusunda çekecek.
Döviz rezervleri artbnlacak: Ekono-
mide döviz arz fazlası oluşması kuv-
vetli bir olasılık. Döviz kurunun doğal
dengesini bozmayacak şekilde döviz
rezervlerini arttırmaya yönelik yön-
temler uygulanabilecek. TCMB döviz
izleme sistemi kuracak.
Örtük enflasyon hedefkmesi: Gele-
cek dönem enflasyonuna odaklanan ör-
tük enflasyon hedeflemesi uygulana-
cak. TCMB'nin kendisi dışında kalan
ekonomik kesimlere olan net yüküm-
lülüğünü ifade para tabanı hedeflenen
temel parasal büyüklük olarak yeni
stand-by'da performans kriteri haline
getiriliyor. Emisyon, TL cinsinden zo-
runlu karşıhklar ve serbest mevduat-
tan oluşan para tabanı, 2002 yılı nomi-
nal ulusal gelir büyümesi kadar yani
bu ydsonuna kadar yüzde 40 artacak.
Bu kısıtlamayla enflasyon da düşürül-
meye çauşılacak. Ancak para tabanı ar-
tış hızı hedefi, TL talebinin döviz tale-
bi aleyhine artması (ters para ikamesi)
durumunda değiştirilecek. TCMB, ay-
lık enflasyon analizini, geleceğe yöne-
lik enflasyon bekleyişleri ile ileriye yö-
nelik beklentisini açıklayacak.
Kısa vadeli faizler kıdlanılacak:
TCMB enflasyonun gelecekte alacağı
değeri dikkate alarak tasa vadeli faiz-
leri değiştirecek. Enflasyonla mücade-
lede beklenen sonuçlann alınabihnesi,
kısa vadeli faizlerdeki dalgalanmala-
nn dar bir aralıkta suıırlandırıhnasuıı
gerektirecek.
Geç likidite penceresi: TCMB ban-
kalar arası para piyasasında saat 16.00-
16.30 arasında uygulayacağı geç liki-
dite penceresi sistemiyle teminat kar-
şılığı lımıtsiz olarak bankalan gecelik
vadede fonlayacak. Ancak saat 10.00-
16.00 arasında ilan edilen alış kotasyo-
nundan daha düşük, satış kotasyonun-
dan daha yüksek düzeyde işlem yapı-
lacak. Likidite ihtiyacı nedeniyle fi-
nansal istikrarsızlığın önüne geçilme-
si için getirilen bu sistemle bir banka-
nın nakit sorunundan kamu otoriteleri
daha çabuk haberdar olacak.
DÖVİZ
MB
aracüıktan
çeküiyor
Bankalararası Para
Piyasası'ndaki (BPP)
aracılık işlevine son
verecek olan Merkez
Bankası, piyasalarda,
kur politikası doğrul-
tusunda gerek gördü-
ğünde, kendisi taraf
ohnak kaydıyla kuru-
luşlar ile işlem yapa-
bilecek. Döviz depo
piyasasında Merkez
Bankası'nın aracılık
faaliyetleri, 1 Tem-
muz 2002 tarihinden
başlayarak 2 Aralık
2002 tarihine kadar
tedrici olarak sona
erecek.
Piyasa katılımcıla-
n, kredi riskini daha
sağlıklı biçimde algı-
layabilecek bu ve
benzeri riskler fiyat-
lara en uygun biçim-
de yansıtılabilecek ve
yeni mali araçlann
geliştirihnesi özendi-
rilmiş olacak. Banka-
lann bu piyasalar ka-
nalıyla ulaşma imkâ-
nı bulduklan likidite
miktarında azahnaya
neden olmayacak.
GÖzleryine enflasyonda
Gözkr bugün açüdanması bektenen 2001 yıh enf-
bsyon rakamına çevrildL Geçen yıbn 11 ayı itiba-
nyiatoptan eşyada yüzde 81.1, tüketici fîyatlarmda
ise yüzde 633 düzeyinde bulunan enflasyon, faizk-
ri de etikfleyecek. Merkez Bankası, gelecek dönem
enflasyonuna odaklanan "örtük enflasyon hedefle-
mesûıin" uygıdanacağmı açıklarken bu yıl da ana
hedef enflasyonu düşürmek olacak.
FONLAMA
Bankalar
destek
alacak
Merkez Banka-
sı'nın açıklamasına
göre, kamu ve fon
bankalanna destek
yapılacak. Kamu ve
fon bankalanna açık
piyasa işlemleri çer-
çevesinde fonlama
olanağı, 2002 yılın-
da öngörülen limitler
çerçevesinde ve ihti-
yaç duyulduğu süre-
ce devam edecek.
Böylecebu banka-
lar gecelik borçlan-
ma piyasasma gırip
kısa vadeli faizler
üzerinde baskı unsu-
ru oknayacaklar.
2002 'de uzun süre
piyasalann artı TL
rezerviyle açıhnası
bekleniyor. Ancak
TL nakit ihtiyacı olu-
şursa repo ihaleleri-
ne başlanacak.
Bu arada 2002 yı-
lmda uzun süre, pi-
yasalann artı TL re-
zervi ile açılması
bekleniyor. MB TL
likiditesine ihtiyaç
duyulursa repo iha-
lelerine başlanacak.
Lamb, her bireye kendi ihtiyaçlan doğrultusunda uygun çözümü üretmek gerektiğini söyledi
Işiıı sırrı özgün ürüıüer yaratmakta
OLCAYBÜYÜKTAŞ
Hayat ve emeklilik sigortalan uzun
vadeli yatınmlar olduğu için, her bi-
reyin mevcut sosyal ve ekonomik du-
rumu kadar gelecekle ilgili beklenti,
öncelik ve planlan da farklı olduğu
için her bireye kendi ihtiyacı doğrul-
tusunda uygun çözümü sunmak ge-
rektiğini dile getiren WiDiam Lamb,
bireylere geleceğini finansal olarak
planlama konusunda yardımcı olma-
mn bir uzmanlık ve finansal danış-
manlık gerektirdiğini vurguladı. Bi-
reysel emekliliğin uygulanmaya baş-
lamasıyla, çalışan insanlann hayat
standartlanmn emekli olduğunda da
devam edeceğini anlatan Lamb, Cum-
huriyet'in sorulannı yamtladı.
Diğer şirketlerie layaslandığmda
farkhhgını? nedir?
• Son 5 yılda sektörde sürekli bir büyüme
sağladüdannı anlatan Commercial Union
Hayat Sigortası Murahhas Azası William
Larab, değişen strateji ve yöntemlerle sektörde
istedikleri noktaya yaklaştıklannı anlatıyor.
Türkiye'nin toplumsal ve ekono-
mik olarak gelişmiş bir hayat sigorta-
cılığı ihtiyacuıın giderilmesi, bu po-
tansiyelin harekete geçirilebilmesi
için mevcut uygulamalann çağdaş uy-
gulamalara paralel hale gelmesi gere-
kiyordu. Işte biz bu noktada tamamen
farklı, Türkiye için yeni bir kavram
olan FinansalDantşmanhk uygulama-
sını başlattık.
Türldye'ye özgü yahynalar var mı?
Şirketimizin yatınm politikası ve
organizasyonu, Türk insanının ihti-
yaçlanna uygun olarak Türkiye'deki
yasal mevzuat çerçevesinde geliştiril-
miş çağdaş ürünlerimiz diğer farklıhk
alanlanmızdır. CU Hayat bu yenilik-
çi politikalan ile geçtiğimiz 5 yılda
çok hızlı büyümüştür.
Bugün 14 yerleşim biriminde 27 şu-
beyle faaliyet göstermektedir. 500'ün
üzerinde çalışanı mevcut.
Türkiye hep bir krizler ülkesi. Si-
gorta bir lüks. Sizin Türkiye'den özel-
fikle de yabaneı bir şirket olarak bek-
lentiniz nedir?
Hayat sigortacılığı uzun vadeli de-
ğerlendirilmesi gereken bir faaliyet ve
yatınm alanıdır. Dolayısıyla şirket
sermayedar ve yöneticilerinin uzun
dönemli bir perspektife sahip olmala-
n, uzun dönemli bakış açısı ile kısa
dönemli krizleri değerlendirmeleri
gerekir. Kriz aşüacaktır, ama gelecek-
te yine kısa dönemli krizler yaşanabi-
lir. Işte özellikle de bu nedenle hayat
sigortacılığı kapsamında yapılacak
yatınmlar bireyler açısından çok
önemlidir.
Bireysel emekliliğin genel yansıma-
lan ne olacak?
Bireysel emekliliğin yürürlüğe gir-
mesiyle birlikte ülkemiz insanlan da
emeklilik dönemlerinde de aktif çalış-
ma hayatı dönemindeki yaşam stan-
dardınaparalel bir gelir düzeyine ulaş-
malaruıı sağlayacak, ilave bir emekli-
lik maaşı opsiyonu yaratacak çağdaş
bir birikim aracına sahip olacaklar.
ENERJt BAKANIZEKÎ ÇAKAN: ~
Sabit ücret geri ödeniyor
ANKARA (ANKA) - Enerji ve Ta-
bii Kaynaklar Bakanı Zeki Çakan, Da-
nıştay'uı elektrikte güç bedeli uygula-
masuıa yönelik yürütmeyi durdurma
karan kapsamında başvuran abonele-
re, yalnızca Ekim-Aralık 2000 döne-
mine ilişkin güç bedel-
lerinin geri ödendiğini
bildirdi.
Çakan, 9 Eylül'de
yürürlüğe giren güç
bedeli uygulamasının,
Danıştay'ın verdiği ka-
rar üzerine 27 Aralık
• Başvuran
abonelere yalnızca
ekiın-aralık 2000
dönemine ilişkin geri
ödemeler yapılıyor.
2000'de durdurulduğunu anımsattı.
Daha sonra yapılan düzenlemeyle
güç bedeli uygulamasına 2001 yılın-
da yeniden geçildiğini kaydeden Ça-
kan, TEDAŞ Yönetim Kurulu'nun 1
Ocak 2001 'den itibaren geçerli ohnak
üzere güç bedeli olarak sanayi abone-
leri için 10 milyon lira, mesken abo-
neleri için ayda 1 milyon, diğer abo-
noler için ise 4 milyon lira alınmasını
kararlaştırdıgını belirt-
ti. Çakan, bu düzenle-
meden önce alınan güç
bedeli yürütmeyi dur-
durma karan kapsa-
mında olduğu için,
Ekim-Arahk 2000 dö-
"•^«•^—- nemine ilişkin güç be-
dellerinin abonelerin talep etmeleri
halinde, izleyen fatura kesim döne-
minde faturalanndan mahsup edile-
rek geri ödendiğini bildirdi.
SANAYI GRUPLARINDAN BÜYÜK KATKI
Sosyal sorumluluk projeleri
tSTANBUL (AA) - Birçok özel şir-
ket, sosyal amaçlı projelere de imza
atarak yaşam kalitesinin iyileştirihne-
sine katkıda bulunuyor.
Koç Topluluğu'nun toplumsal so-
rumluluğunu üstlenen Vehbi Koç Vak-
fi, çok sayıda okul, _ ^ _ _ _ _ _
yurt, kütüphane, klinik
gibi tesis yaptırdı. Mal
varlığı yaklaşık 500
milyon dolar olan Veh-
bi Koç Vakfı, son ola-
rak 26 milyon dolarlık
Koç llköğretim Okulu
• Birçok kunun,
eğitimden çevreye
kadar sosyal araaçlı
projelere büyük
yatınmlar yapıyor.
Projesi'yle 13 ilköğretim okulu ınşa
etti. 1983-2000 yıllan arasında top-
lam 54 milyon dolarlık çevre yatırımı
gerçekleştiren topluluk, son 4 yıldır
Uluslararası 23 Nisan Çocuk Şenli-
ği'nın sponsorluğunu yapıyor.
Sabancı Holding, Hacı Ömer Sa-
bancı Vakfı (VAKSA) aracıhğıyla 53
yerleşim merkezinde, aralannda bir
üni^•e^sitenin de bulunduğu 112 kalı-
» ^ ^ ^ _ _ ^ cı eseri toplumun hiz-
metine sundu. Vakıf
yılda yaklaşık 1000
öğrenciye burs veriyor
ve zihinsel engellilere
yönelik özel olimpi-
yatlar düzenliyor.
Alarko Eğitim Kültür
Vakfı her yıl 100 öğrenciye karşılık-
sız burs verdi, 50'yi aşkın sanatçının
eserlerinisergiledi.Vakıf, lOOOöğren-
cinın eğitünini üstlendı.
İŞÇtNİN EVBENİNDEN
ŞÜKRAN SONER
Üzüm Üzüme...
Üzümün üzüme baka baka kararması doğanın
olumlu devinimı. Nedense atasözü daha çok olum-
suz anlam yüklenerek kullanıhyor. Kriz sonrası ya-
şadıklarımızda olumsuzu örnek alma kelimenin
tam anlamı ile fırsatçılık boyutlarında..
Yeni yıl, ücretlerin yeniden belirlenmesi, daha
doğrusu işletmelerin durumlarına göre zam yapıl-
ması tarihi. Çevremde şöyle bir yoklama yaptım.
Geçen yılı, geçen altı aylık dilimi atlamış işletme-
ler, bir üçüncü uzun atlayışta. Kriz, milyonlaria iş-
siz, vicdansız bir şantaj silahına dönüşmüş du-
rumda. Bilmiyorum birkaç kez oynatılan ' 'Gazap
Ûzümleri" filmini gördünüz ya da kitabını okudu-
nuz mu? Vahşi kapitalizmin kuralında değişen bir
şey yok.
Bal gibi ayakta duran, kâr eden işletmeler de ger-
çek ücretleri aşağı çekmeye doyamıyorlar. Çoğun-
luk üçüncü kez hiç zam yapmayarak ya da enflas-
yon artışının çok altında kalan oranlarla çalışanını
yoksullaştırmayı sürdürüyor.
Tekstil işkolundaimzalanmışsözleşmeden kriz-
deki bir işletmede geriye dönüş yapıldığı mı duyul-
du? Işveren sendikası devreye giriyor, bütün söz-
leşme kapsamındaki işyerleri için ücret artışı indi-
rimi, sözleşme metninden geriye dönüş istiyor. Ta-
bii bu uygulama sözleşme hukuku, kazanılmışhak
temel ilkesine aykın imiş, kimin umurunda?
Elbette diğer iş kollanndaki işveren sendikalan
devreye giriyorlar. Tek tek işletmeler, hele de "Iş-
lerkötüye gidiyor" bahanesi olanlar, sınırsız ödün-
lerde dur durak bilmiyoıiar. Yetişmiş elemanlann
çoğunlukla çok haklı uzmanlık birikiminin ürünü
yüksek ücretleri, bire bir pazarlık konusu yapılarak
insafsız ölçülerde aşağı çekilıyor.
Medyamız her zamanki gibi emek hakkıntn gasp
edilmesi uygulamalannın taktik geliştirmede ör-
nek merkezı. Yılların gazetecilerinin yeni yıl sözleş-
me yenilemeleri aşamasında, kimilerinin 212 sayı-
lı gazeteci statüsü yok ediliyor, kimileri telif adı al-
tındaki hileli uygulamanın kapsamınasokuluyorlar.
Kıdemlerin düşürülmesi için holding içı şirket de-
ğiştirmeleri en sıradan uygulama. Biryandan daçı-
karmalar ya da girdi çıktı işlemleri ile ücret düşür-
meler devam ediyor.
Son dillendirilen verilere göre, kriz boyunca çı-
kanlan çalışan sayısı 2 milyona yaklaşmış bulunu-
yor. Sadece kayıtlı olanlann 1 milyonu aştığı, işve-
ren örgütlerınin resmi onayından geçmiş durum-
da. IMF-Dünya Bankası eksenli ekonomist, uz-
man, medya yıldızlan, borsa yuppilerinin ise göz-
leri kamu çalışanlarında. Geçen yılın yüz bini geç-
miş emeklisi, yeni çalışan alınmaması yeterli gel-
memiş. Hakların kaybedilebileceği, işlerin kötüye
gideceği kaygısı ile gönüllü adı altında zorunlu 40
binin üstünde yeni emeklilik başvurusu da az ge-
liyor. IMF niyet mektubunda koşullu yeni çıkarma
çahşmalarından söz ediliyor.
Basına sızdırılan özelleştirme kapsamındaki
iş yerlerinden işçi çıkarma projesinde ilk aşamada
üçte iki oranına ulaşılması, 50 bin kadar işçinin çı-
kanlmasmdan söz edilebiliyor. Insanın "Ya hesap
bilmiyortar ya da dayak yememişler" diyesi geli-
yorsa da "Ya doğruysa" sorusu ile yüreklere bir
korku daha salınmış oluyor.
Emeğin böylesine ucuzlatılması, ücretin aşağı
çekilmesi, işsızler ordusu yaratılması sürecinde
yaratılan artı değerler nereye gidiyor? Artı değer
kavramının müzelik olduğunu düşünenlerin dudak
bükmelerine aldırmadan unutulmuş bu sorgula-
mayı gündeme getirmek elbette ki sendikaların bi-
rincil işlevi, varlık nedeni. Onlarsa 12 Eylül artı kü-
resel saldınnın örgütlülük erimesinin üstüne top-
lumsal kirlilikten paylarını almış yönetim yapılan-
masında, ses soluk çıkaramayacak bir konumda-
lar.
Örgütlülük içinde kala kala, sermayenın iç, çıkar
çelışkileri içinde kimi gerçeklerin ortaya çıkanlma-
sı kalıyor. Siyasetin, demokratik kitle örgütlerinin,
çağın kurtancısı olarak görülen sivil toplum örgüt-
lerinin olumsuzlukta bir bütünlük içinde darmada-
ğınık olmaları elbette bir rastlantı değil, sistemin,
düzenin yapısal, doğal sonuçlan.
Acı reçetelerin uygulanmakta olduğu pek çok ül-
kede, en son en boyutlu Arjantin'de yaşandığı üze-
re, sosyal patlamanın sokaklara yansımış yağma,
çatışma olarak yaşanması, demokrasinin işleme-
mesi, örgütlülük içinde hak aranamamasının tipik
sonuçlan değil mi? Biz istediğimiz kadar, Arjantin'in
tango kültürü ile, bizim göbek dansında deşarj ol-
mamız, ya da toplumsal kültürümüzün benzeme-
diği üzerine teselli arayışları içine girelim. Toplum-
sal patlamala hangi çakışmalaria, hangi boyutlar-
da, hangi sonuçlar üzerine gelişeceğinin reçetesi
yok.
Olsaydı zengin kuzeyin daha da zenginleşmesi
adına yoksul güneyden kaynak aktanlması süre-
cinde, ABD jandarmalığında, tekellerin çıkarlan
adına dünya sütliman yönetilebilirdi.
Çaresizlik, örgütsüzlük, umutsuzluk büyüdük-
çe, terör, ilkel reflekslerden beslenen ilkel patlama-
lar, yoksullann bedelini ödediği savaşlar dünyanın
her yanını kasıp kavuruyor.
soner@cumhuriyet.com.tr.
İstanbul Defterdarı Boy:
Yılbaşında eğlenceye
5 trilyon harcandı
İSTANBUL (AA) -
İstanbul Defterdan
KadirBoy, Istanbul'da
yılbaşı gecesinde eğ-
lence harcamalannm
boyutunun 5 trilyon li-
ra civannda gerçekleş-
tiğini bildirdi.
Boy, 1207 işyerinde
denetim yaptıklannı
anlatan Boy, 247 eğ-
lence yerinde hasılat
tespiti gerçekleştirdik-
lerini, buralann elde
ettiği hasılatın 1.5 tril-
yon lira olarak belir-
lendiğini bildirdi.
Vergi denetimi
Yaygın ve yoğun
vergi denetimlerinin
yapıldığı 450 işyeri
hakkında tutanak yazı-
larak 97 milyar liralık
usulsüzlük cezası ke-
sildiğini belirten Boy,
"97 milyarfirahkceza-
nın 21 milyar nralık
kısmı adis\on tanzim
edilmemesinden kay-
naklandı. Bu şekilde
yapüan yoğun dene-
timler sonucunda da
toplam 1 trilyon 300
milyartirahkbir hare-
keti kayıtiara geçirdik"
dedi.Yılbaşı gecesi
sahneye çıkan sanatçı-
lann kazançlannı da
incelemeye aldıklanm
söyleyen Boy, 120 sa-
natçmın tek tek ifade-
lerine başvurulduğunu
kaydetti. Boy, sanatçı-
lannücretlerinin 1 mil-
yar ile 25 milyar lira
arasında değiştiğini
ifade etti.