23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
3 DCAK 2002 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA EKONOMİ / ekonomi(g cumhuriyet.com.tr 11 FfeKOBİRÜK'ten af isteği •GtR£SUN(AA)- FİSKOBİRLÎK Vcnetım Kurulu Başkanı Hüseyin Duusu, FÎSKOBtRLOC'in, baıkalara 100 trilyon liranın üzerindeki kredi borcunun silinmesini istedi. Özerkleşme süıecinde FİSKOBtRLÎK'in önûndeki en büyük soıununürün mübayaasından çok, geçmiş yıllarda bazı bankalardan kullanılan krediler olduğunu ifade eden Ehirusu, "Bugün işleyen faizlerle borcumuzu imkânlannuzla ödememiz mümkün değildir" dedi. Büyük ortak • ÎSTANBUL(AA)- Yönetim Kurulu Başkanlığı'nı Turgut Yılmaz'ın yaptığı GSD Holding, Tekstilbank'ın serraayesindeki hisse oranını yüzde 33.07'den yüzde 68.52'ye yükseltti. GSD Holding'den Borsa'ya gönderilen açıklamaya göre, Tekstılbank'uı ödenmiş sermayesinin 80 trilyon liradan, nakden 20 trilyon lira arttınlarak 100 trilyon liraya çıkanlması yönünde 24 Aralık 2001 tanhınde karar alındı. Kalitede flönev kamunun • İSTANBUL (ANKA) - Türkiye Kalite Demeği (Kal-Der) Danışma Kurulu, Türkiye'nin dünya seviyesine ulaşması ve rekabet gücünü arttırabilmesi için kamuya büyük görev düştüğünü vurguladı. Kal-Der'in Danışma Kurulu Toplantısı'nda ele alınan 2002 stratejik faaliyet planı kararlan açıklandı. Kal-Der'in açıklamasmda, sağlam temellere sahip yüksek bir rekabet gücü için Toplam Kalite Yönetimi (TKY) ve Mükemmellik Modeli'nin, devletin en üst kademelerinden başlayarak hızlı bir yayılım göstermesi gerektiği sonucuna vanldığı kaydedildi. Büyük şipkettep hâkim • ANKARA (ANKA) - Merkez Bankası'nın sektörel analizlerine göre, Türkiye"deki net satışlann yüzde 90'ını toplam şirketlerin yüzde 10'unu oluşturan 746 büyük fırma gerçekleştiriyor. Rapora göre 249.5 katrilyon lira olan 2000 yılında kamu ve özel sektör şirketlerinin yaptığı net satışlann 255.5 katrilyon lira ile yüzde 90.4'ünü büyük ölçekli şirketler gerçekleştirdi. Küçük ölçekli fırmalann toplam net satışlardan aldığı pay ise 5.9 katrilyon lira ile yüzde 2.4'te kaldı. Sanayici karamsar • ANKARA (ANKA) - Sanayiciler, iç talepte kısa vadede bir canlanma beklemiyor. Merkez Bankası'nın özel sektör ımalat sanayii kasım ayı anketine yanıt veren ışyerlerinin yüzde 82.3'ü, gelecek üç aylık dönemde üretimi olumsuz etkileyecek unsur olarak sipariş ve satışlardaki yetersizligi gösterdi. îşyerlerinin yüzde ll'ikredi- finansman konusundaki sorunlann olumsuz etkisine işaret ederken, yüzde 5.2'likbirbölüm ise girdi maliyetlerindeki Para politikası hedef enflasyona göre uygulanacak. KİT ürünlerine de buna göre zam istendi Her şeyyenibaştanANKARA (Cumhnriyet Bürosu) - Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), IMF'yle yapılacak yeni stand-by çerçevesinde uygulanacak pa- ra politıkasını açıkladı. Dalgah kur po- litıkasından ödün verilmeyeceği vur- gulanırken, para tabanının çıpa haline getirileceği, "örtük enflasyon hedefle- mes" uygulamasının başlayacağı bil- dirildi. Para politikası araçlannı hedef enflasyona göre uygulayacağını ortaya koyan TCMB, bu çerçevede hüküme- tin KİT ürünlerine de hedef enflasyo- na göre daha düşük zam yapmasını is- tedi. TCMB, nakit krizlerine karşı "geç likidite penceresi'' sistemiyle gecelik ve daha yüksek faizli olarak piyasanın nakit talebini karşılayacak. TCMB, pi- yasalardaki aracılık işlemlerine de aşa- malı olarak son verecek. 2002 yılı para ve kur politikası özel- likleri ve bu politikalann tercih neden- leri özetle şöyle: Dalgah kura devam: Sabit kur poli- Ortûk enflasyon hedeflemesine geçiliyor Para tabanı çıpa yapılıyor Nakit krizine karşı geç likidite penceresi kuruluyor • Dalgalı kurdan ödün yok • Dövizdeki köpük patladı, 2002'de TL değerlenecek • Kısa vadeli faizler hedef enflasyona bağlanacak tikası, dolarizasyonu arttırmakta, kriz- lere karşı hassas yapı yaratmaktadır. TCMB'nin kura müdahalesi Ağustos 2001'de olduğu gibi en alt düzeyde tu- tulacak. IMF kredilerinin Hazine tara- ftndan kullanılması nedeniyle piyasa- da oluşacak fazla likiditeyi Hazine'yle işbirliği içinde hedef enflasyon doğrul- tusunda çekecek. Döviz rezervleri artbnlacak: Ekono- mide döviz arz fazlası oluşması kuv- vetli bir olasılık. Döviz kurunun doğal dengesini bozmayacak şekilde döviz rezervlerini arttırmaya yönelik yön- temler uygulanabilecek. TCMB döviz izleme sistemi kuracak. Örtük enflasyon hedefkmesi: Gele- cek dönem enflasyonuna odaklanan ör- tük enflasyon hedeflemesi uygulana- cak. TCMB'nin kendisi dışında kalan ekonomik kesimlere olan net yüküm- lülüğünü ifade para tabanı hedeflenen temel parasal büyüklük olarak yeni stand-by'da performans kriteri haline getiriliyor. Emisyon, TL cinsinden zo- runlu karşıhklar ve serbest mevduat- tan oluşan para tabanı, 2002 yılı nomi- nal ulusal gelir büyümesi kadar yani bu ydsonuna kadar yüzde 40 artacak. Bu kısıtlamayla enflasyon da düşürül- meye çauşılacak. Ancak para tabanı ar- tış hızı hedefi, TL talebinin döviz tale- bi aleyhine artması (ters para ikamesi) durumunda değiştirilecek. TCMB, ay- lık enflasyon analizini, geleceğe yöne- lik enflasyon bekleyişleri ile ileriye yö- nelik beklentisini açıklayacak. Kısa vadeli faizler kıdlanılacak: TCMB enflasyonun gelecekte alacağı değeri dikkate alarak tasa vadeli faiz- leri değiştirecek. Enflasyonla mücade- lede beklenen sonuçlann alınabihnesi, kısa vadeli faizlerdeki dalgalanmala- nn dar bir aralıkta suıırlandırıhnasuıı gerektirecek. Geç likidite penceresi: TCMB ban- kalar arası para piyasasında saat 16.00- 16.30 arasında uygulayacağı geç liki- dite penceresi sistemiyle teminat kar- şılığı lımıtsiz olarak bankalan gecelik vadede fonlayacak. Ancak saat 10.00- 16.00 arasında ilan edilen alış kotasyo- nundan daha düşük, satış kotasyonun- dan daha yüksek düzeyde işlem yapı- lacak. Likidite ihtiyacı nedeniyle fi- nansal istikrarsızlığın önüne geçilme- si için getirilen bu sistemle bir banka- nın nakit sorunundan kamu otoriteleri daha çabuk haberdar olacak. DÖVİZ MB aracüıktan çeküiyor Bankalararası Para Piyasası'ndaki (BPP) aracılık işlevine son verecek olan Merkez Bankası, piyasalarda, kur politikası doğrul- tusunda gerek gördü- ğünde, kendisi taraf ohnak kaydıyla kuru- luşlar ile işlem yapa- bilecek. Döviz depo piyasasında Merkez Bankası'nın aracılık faaliyetleri, 1 Tem- muz 2002 tarihinden başlayarak 2 Aralık 2002 tarihine kadar tedrici olarak sona erecek. Piyasa katılımcıla- n, kredi riskini daha sağlıklı biçimde algı- layabilecek bu ve benzeri riskler fiyat- lara en uygun biçim- de yansıtılabilecek ve yeni mali araçlann geliştirihnesi özendi- rilmiş olacak. Banka- lann bu piyasalar ka- nalıyla ulaşma imkâ- nı bulduklan likidite miktarında azahnaya neden olmayacak. GÖzleryine enflasyonda Gözkr bugün açüdanması bektenen 2001 yıh enf- bsyon rakamına çevrildL Geçen yıbn 11 ayı itiba- nyiatoptan eşyada yüzde 81.1, tüketici fîyatlarmda ise yüzde 633 düzeyinde bulunan enflasyon, faizk- ri de etikfleyecek. Merkez Bankası, gelecek dönem enflasyonuna odaklanan "örtük enflasyon hedefle- mesûıin" uygıdanacağmı açıklarken bu yıl da ana hedef enflasyonu düşürmek olacak. FONLAMA Bankalar destek alacak Merkez Banka- sı'nın açıklamasına göre, kamu ve fon bankalanna destek yapılacak. Kamu ve fon bankalanna açık piyasa işlemleri çer- çevesinde fonlama olanağı, 2002 yılın- da öngörülen limitler çerçevesinde ve ihti- yaç duyulduğu süre- ce devam edecek. Böylecebu banka- lar gecelik borçlan- ma piyasasma gırip kısa vadeli faizler üzerinde baskı unsu- ru oknayacaklar. 2002 'de uzun süre piyasalann artı TL rezerviyle açıhnası bekleniyor. Ancak TL nakit ihtiyacı olu- şursa repo ihaleleri- ne başlanacak. Bu arada 2002 yı- lmda uzun süre, pi- yasalann artı TL re- zervi ile açılması bekleniyor. MB TL likiditesine ihtiyaç duyulursa repo iha- lelerine başlanacak. Lamb, her bireye kendi ihtiyaçlan doğrultusunda uygun çözümü üretmek gerektiğini söyledi Işiıı sırrı özgün ürüıüer yaratmakta OLCAYBÜYÜKTAŞ Hayat ve emeklilik sigortalan uzun vadeli yatınmlar olduğu için, her bi- reyin mevcut sosyal ve ekonomik du- rumu kadar gelecekle ilgili beklenti, öncelik ve planlan da farklı olduğu için her bireye kendi ihtiyacı doğrul- tusunda uygun çözümü sunmak ge- rektiğini dile getiren WiDiam Lamb, bireylere geleceğini finansal olarak planlama konusunda yardımcı olma- mn bir uzmanlık ve finansal danış- manlık gerektirdiğini vurguladı. Bi- reysel emekliliğin uygulanmaya baş- lamasıyla, çalışan insanlann hayat standartlanmn emekli olduğunda da devam edeceğini anlatan Lamb, Cum- huriyet'in sorulannı yamtladı. Diğer şirketlerie layaslandığmda farkhhgını? nedir? • Son 5 yılda sektörde sürekli bir büyüme sağladüdannı anlatan Commercial Union Hayat Sigortası Murahhas Azası William Larab, değişen strateji ve yöntemlerle sektörde istedikleri noktaya yaklaştıklannı anlatıyor. Türkiye'nin toplumsal ve ekono- mik olarak gelişmiş bir hayat sigorta- cılığı ihtiyacuıın giderilmesi, bu po- tansiyelin harekete geçirilebilmesi için mevcut uygulamalann çağdaş uy- gulamalara paralel hale gelmesi gere- kiyordu. Işte biz bu noktada tamamen farklı, Türkiye için yeni bir kavram olan FinansalDantşmanhk uygulama- sını başlattık. Türldye'ye özgü yahynalar var mı? Şirketimizin yatınm politikası ve organizasyonu, Türk insanının ihti- yaçlanna uygun olarak Türkiye'deki yasal mevzuat çerçevesinde geliştiril- miş çağdaş ürünlerimiz diğer farklıhk alanlanmızdır. CU Hayat bu yenilik- çi politikalan ile geçtiğimiz 5 yılda çok hızlı büyümüştür. Bugün 14 yerleşim biriminde 27 şu- beyle faaliyet göstermektedir. 500'ün üzerinde çalışanı mevcut. Türkiye hep bir krizler ülkesi. Si- gorta bir lüks. Sizin Türkiye'den özel- fikle de yabaneı bir şirket olarak bek- lentiniz nedir? Hayat sigortacılığı uzun vadeli de- ğerlendirilmesi gereken bir faaliyet ve yatınm alanıdır. Dolayısıyla şirket sermayedar ve yöneticilerinin uzun dönemli bir perspektife sahip olmala- n, uzun dönemli bakış açısı ile kısa dönemli krizleri değerlendirmeleri gerekir. Kriz aşüacaktır, ama gelecek- te yine kısa dönemli krizler yaşanabi- lir. Işte özellikle de bu nedenle hayat sigortacılığı kapsamında yapılacak yatınmlar bireyler açısından çok önemlidir. Bireysel emekliliğin genel yansıma- lan ne olacak? Bireysel emekliliğin yürürlüğe gir- mesiyle birlikte ülkemiz insanlan da emeklilik dönemlerinde de aktif çalış- ma hayatı dönemindeki yaşam stan- dardınaparalel bir gelir düzeyine ulaş- malaruıı sağlayacak, ilave bir emekli- lik maaşı opsiyonu yaratacak çağdaş bir birikim aracına sahip olacaklar. ENERJt BAKANIZEKÎ ÇAKAN: ~ Sabit ücret geri ödeniyor ANKARA (ANKA) - Enerji ve Ta- bii Kaynaklar Bakanı Zeki Çakan, Da- nıştay'uı elektrikte güç bedeli uygula- masuıa yönelik yürütmeyi durdurma karan kapsamında başvuran abonele- re, yalnızca Ekim-Aralık 2000 döne- mine ilişkin güç bedel- lerinin geri ödendiğini bildirdi. Çakan, 9 Eylül'de yürürlüğe giren güç bedeli uygulamasının, Danıştay'ın verdiği ka- rar üzerine 27 Aralık • Başvuran abonelere yalnızca ekiın-aralık 2000 dönemine ilişkin geri ödemeler yapılıyor. 2000'de durdurulduğunu anımsattı. Daha sonra yapılan düzenlemeyle güç bedeli uygulamasına 2001 yılın- da yeniden geçildiğini kaydeden Ça- kan, TEDAŞ Yönetim Kurulu'nun 1 Ocak 2001 'den itibaren geçerli ohnak üzere güç bedeli olarak sanayi abone- leri için 10 milyon lira, mesken abo- neleri için ayda 1 milyon, diğer abo- noler için ise 4 milyon lira alınmasını kararlaştırdıgını belirt- ti. Çakan, bu düzenle- meden önce alınan güç bedeli yürütmeyi dur- durma karan kapsa- mında olduğu için, Ekim-Arahk 2000 dö- "•^«•^—- nemine ilişkin güç be- dellerinin abonelerin talep etmeleri halinde, izleyen fatura kesim döne- minde faturalanndan mahsup edile- rek geri ödendiğini bildirdi. SANAYI GRUPLARINDAN BÜYÜK KATKI Sosyal sorumluluk projeleri tSTANBUL (AA) - Birçok özel şir- ket, sosyal amaçlı projelere de imza atarak yaşam kalitesinin iyileştirihne- sine katkıda bulunuyor. Koç Topluluğu'nun toplumsal so- rumluluğunu üstlenen Vehbi Koç Vak- fi, çok sayıda okul, _ ^ _ _ _ _ _ yurt, kütüphane, klinik gibi tesis yaptırdı. Mal varlığı yaklaşık 500 milyon dolar olan Veh- bi Koç Vakfı, son ola- rak 26 milyon dolarlık Koç llköğretim Okulu • Birçok kunun, eğitimden çevreye kadar sosyal araaçlı projelere büyük yatınmlar yapıyor. Projesi'yle 13 ilköğretim okulu ınşa etti. 1983-2000 yıllan arasında top- lam 54 milyon dolarlık çevre yatırımı gerçekleştiren topluluk, son 4 yıldır Uluslararası 23 Nisan Çocuk Şenli- ği'nın sponsorluğunu yapıyor. Sabancı Holding, Hacı Ömer Sa- bancı Vakfı (VAKSA) aracıhğıyla 53 yerleşim merkezinde, aralannda bir üni^•e^sitenin de bulunduğu 112 kalı- » ^ ^ ^ _ _ ^ cı eseri toplumun hiz- metine sundu. Vakıf yılda yaklaşık 1000 öğrenciye burs veriyor ve zihinsel engellilere yönelik özel olimpi- yatlar düzenliyor. Alarko Eğitim Kültür Vakfı her yıl 100 öğrenciye karşılık- sız burs verdi, 50'yi aşkın sanatçının eserlerinisergiledi.Vakıf, lOOOöğren- cinın eğitünini üstlendı. İŞÇtNİN EVBENİNDEN ŞÜKRAN SONER Üzüm Üzüme... Üzümün üzüme baka baka kararması doğanın olumlu devinimı. Nedense atasözü daha çok olum- suz anlam yüklenerek kullanıhyor. Kriz sonrası ya- şadıklarımızda olumsuzu örnek alma kelimenin tam anlamı ile fırsatçılık boyutlarında.. Yeni yıl, ücretlerin yeniden belirlenmesi, daha doğrusu işletmelerin durumlarına göre zam yapıl- ması tarihi. Çevremde şöyle bir yoklama yaptım. Geçen yılı, geçen altı aylık dilimi atlamış işletme- ler, bir üçüncü uzun atlayışta. Kriz, milyonlaria iş- siz, vicdansız bir şantaj silahına dönüşmüş du- rumda. Bilmiyorum birkaç kez oynatılan ' 'Gazap Ûzümleri" filmini gördünüz ya da kitabını okudu- nuz mu? Vahşi kapitalizmin kuralında değişen bir şey yok. Bal gibi ayakta duran, kâr eden işletmeler de ger- çek ücretleri aşağı çekmeye doyamıyorlar. Çoğun- luk üçüncü kez hiç zam yapmayarak ya da enflas- yon artışının çok altında kalan oranlarla çalışanını yoksullaştırmayı sürdürüyor. Tekstil işkolundaimzalanmışsözleşmeden kriz- deki bir işletmede geriye dönüş yapıldığı mı duyul- du? Işveren sendikası devreye giriyor, bütün söz- leşme kapsamındaki işyerleri için ücret artışı indi- rimi, sözleşme metninden geriye dönüş istiyor. Ta- bii bu uygulama sözleşme hukuku, kazanılmışhak temel ilkesine aykın imiş, kimin umurunda? Elbette diğer iş kollanndaki işveren sendikalan devreye giriyorlar. Tek tek işletmeler, hele de "Iş- lerkötüye gidiyor" bahanesi olanlar, sınırsız ödün- lerde dur durak bilmiyoıiar. Yetişmiş elemanlann çoğunlukla çok haklı uzmanlık birikiminin ürünü yüksek ücretleri, bire bir pazarlık konusu yapılarak insafsız ölçülerde aşağı çekilıyor. Medyamız her zamanki gibi emek hakkıntn gasp edilmesi uygulamalannın taktik geliştirmede ör- nek merkezı. Yılların gazetecilerinin yeni yıl sözleş- me yenilemeleri aşamasında, kimilerinin 212 sayı- lı gazeteci statüsü yok ediliyor, kimileri telif adı al- tındaki hileli uygulamanın kapsamınasokuluyorlar. Kıdemlerin düşürülmesi için holding içı şirket de- ğiştirmeleri en sıradan uygulama. Biryandan daçı- karmalar ya da girdi çıktı işlemleri ile ücret düşür- meler devam ediyor. Son dillendirilen verilere göre, kriz boyunca çı- kanlan çalışan sayısı 2 milyona yaklaşmış bulunu- yor. Sadece kayıtlı olanlann 1 milyonu aştığı, işve- ren örgütlerınin resmi onayından geçmiş durum- da. IMF-Dünya Bankası eksenli ekonomist, uz- man, medya yıldızlan, borsa yuppilerinin ise göz- leri kamu çalışanlarında. Geçen yılın yüz bini geç- miş emeklisi, yeni çalışan alınmaması yeterli gel- memiş. Hakların kaybedilebileceği, işlerin kötüye gideceği kaygısı ile gönüllü adı altında zorunlu 40 binin üstünde yeni emeklilik başvurusu da az ge- liyor. IMF niyet mektubunda koşullu yeni çıkarma çahşmalarından söz ediliyor. Basına sızdırılan özelleştirme kapsamındaki iş yerlerinden işçi çıkarma projesinde ilk aşamada üçte iki oranına ulaşılması, 50 bin kadar işçinin çı- kanlmasmdan söz edilebiliyor. Insanın "Ya hesap bilmiyortar ya da dayak yememişler" diyesi geli- yorsa da "Ya doğruysa" sorusu ile yüreklere bir korku daha salınmış oluyor. Emeğin böylesine ucuzlatılması, ücretin aşağı çekilmesi, işsızler ordusu yaratılması sürecinde yaratılan artı değerler nereye gidiyor? Artı değer kavramının müzelik olduğunu düşünenlerin dudak bükmelerine aldırmadan unutulmuş bu sorgula- mayı gündeme getirmek elbette ki sendikaların bi- rincil işlevi, varlık nedeni. Onlarsa 12 Eylül artı kü- resel saldınnın örgütlülük erimesinin üstüne top- lumsal kirlilikten paylarını almış yönetim yapılan- masında, ses soluk çıkaramayacak bir konumda- lar. Örgütlülük içinde kala kala, sermayenın iç, çıkar çelışkileri içinde kimi gerçeklerin ortaya çıkanlma- sı kalıyor. Siyasetin, demokratik kitle örgütlerinin, çağın kurtancısı olarak görülen sivil toplum örgüt- lerinin olumsuzlukta bir bütünlük içinde darmada- ğınık olmaları elbette bir rastlantı değil, sistemin, düzenin yapısal, doğal sonuçlan. Acı reçetelerin uygulanmakta olduğu pek çok ül- kede, en son en boyutlu Arjantin'de yaşandığı üze- re, sosyal patlamanın sokaklara yansımış yağma, çatışma olarak yaşanması, demokrasinin işleme- mesi, örgütlülük içinde hak aranamamasının tipik sonuçlan değil mi? Biz istediğimiz kadar, Arjantin'in tango kültürü ile, bizim göbek dansında deşarj ol- mamız, ya da toplumsal kültürümüzün benzeme- diği üzerine teselli arayışları içine girelim. Toplum- sal patlamala hangi çakışmalaria, hangi boyutlar- da, hangi sonuçlar üzerine gelişeceğinin reçetesi yok. Olsaydı zengin kuzeyin daha da zenginleşmesi adına yoksul güneyden kaynak aktanlması süre- cinde, ABD jandarmalığında, tekellerin çıkarlan adına dünya sütliman yönetilebilirdi. Çaresizlik, örgütsüzlük, umutsuzluk büyüdük- çe, terör, ilkel reflekslerden beslenen ilkel patlama- lar, yoksullann bedelini ödediği savaşlar dünyanın her yanını kasıp kavuruyor. soner@cumhuriyet.com.tr. İstanbul Defterdarı Boy: Yılbaşında eğlenceye 5 trilyon harcandı İSTANBUL (AA) - İstanbul Defterdan KadirBoy, Istanbul'da yılbaşı gecesinde eğ- lence harcamalannm boyutunun 5 trilyon li- ra civannda gerçekleş- tiğini bildirdi. Boy, 1207 işyerinde denetim yaptıklannı anlatan Boy, 247 eğ- lence yerinde hasılat tespiti gerçekleştirdik- lerini, buralann elde ettiği hasılatın 1.5 tril- yon lira olarak belir- lendiğini bildirdi. Vergi denetimi Yaygın ve yoğun vergi denetimlerinin yapıldığı 450 işyeri hakkında tutanak yazı- larak 97 milyar liralık usulsüzlük cezası ke- sildiğini belirten Boy, "97 milyarfirahkceza- nın 21 milyar nralık kısmı adis\on tanzim edilmemesinden kay- naklandı. Bu şekilde yapüan yoğun dene- timler sonucunda da toplam 1 trilyon 300 milyartirahkbir hare- keti kayıtiara geçirdik" dedi.Yılbaşı gecesi sahneye çıkan sanatçı- lann kazançlannı da incelemeye aldıklanm söyleyen Boy, 120 sa- natçmın tek tek ifade- lerine başvurulduğunu kaydetti. Boy, sanatçı- lannücretlerinin 1 mil- yar ile 25 milyar lira arasında değiştiğini ifade etti.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle