18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
14 OCAK 2002 PAZARTESİ CUMHURİVET SAYFA HABERLER Danıştay'ın, Açık Radyo'nun kapatılmasını durduran mahkeme karannı bozma gerekçesi: Bukowski hikâyesi ahlak dışıBAHARTANRISEVER ANKARA-Danıştay 10. Da- iresi, Ankara 9. Idare Mahke- mesi'nin yazar Charles Bu- kowski'nin bir öyküsünü yayın- ladığı gerekçesiyle Açık Rad- yo'ya verilen 15 günlük ka- patma cezasuıa ilişkin yürüt- meyi durdurma karannı boz- du Radyo ve Televizyon Üst Kurulu ('RTÜK) Başkanı Nu- ri Kayış, Açık Radyo'nun ya- yınının 15 Ocak'tan başlamak üzere 15 gün süreyle geçici olarak durdurulacağını bildirir- ken "Charles Bukov\ski değer- K bir hikâyeci olabinr ama bu Mustafa Bumin: marjinalhikâvefcrinin bflemik- rofonlara getirümesi anlanuna gelmemefi" dedi. Açık Radyo'nun, yazar Char- les Bukowski 'nin "Kasabanuı En Gûzel Kıa" adlı öyküsüne yerverdiği 1 Mayıs 2000 tarih- li "Amrna Hikâye" adlı prog- ramı RTÜK'ün cezasuıa ne- den olmuştu. RTÜK, intihara sürüklenen genç bir kızın ya- şamından kesitlerin sunulduğu öyküdeki cinsellikle ilgili ba- zı ifadeleri "genel ahlak, top- lum huzuru, Türk aik vapısı- na aykın" bulmuştu. Açık Radyo'nun RTÜK ka- rarmın iptali ve yürütmenin durdurulması istemiyle baş- vurduğu Ankara 9. Idare Mah- kemesi 'ne sunulan bilirkişi in- celemesinde dava konusu öy- künün "tophunhuzuruve Türk aik yapısıyla herhangi bir iliş- kisi bıüunmadjgı*' belirtilmiş- ti. Mahkeme de bilirkişi rapo- runa dayanarak "hukuka aykı- n " bulduğu RTÜK karannın yürütmesini durdurmuştu. RTÜK'ün temyiz için baş- vurduğu Danıştay 10. Daire- si'nin mahkemenin bu karan- nı bozduğu öğrenildi. Danıştay karan uyannca RTÜK'ün Açık Radyo'nun yayınını 15 Ocak'tan itibaren 15 gün sürey- le geçici olarak durduracağı bildirildi. 'Vahim tablo' RTÜK Başkanı Nuri Kayış, Üst Kurul'un ceza karannı alır- ken Açık Radyo'nun sabah 10.30'da, çocuİdann ve genç- lerin de radyo başında bulu- nabileceği bir saatte yayın yap- masını göz önünde tuttuğunu belirtti. Mahkemenin karannı uygulayacaklannı anlatan Ka- yış, şöyle konuştu: "O hikâyenin ilgili bölümle- riokunduğunda ortaya gerçek- ten çok vabim bir taMo çıkıyor. Oradaki ifadelerin, çocuklann ve gençlerin fizikseL zihinsel, nıhsalveahlakigefişûnini ohım- suz yönde etkileyebilecek nite- likte olduğu sonucuna varmış ve karanmı da o doğrumıda, AçıkRadyo'nunyayırunm dur- durubnası yönündekuOannnş- Om. Charles Bukowski değer- K bir hikâyeci oiabitir ama bu marjinal hikâyelerinûı bfle mik- rofonlara getirümesi anlanuna gehnemen." Radyo ve televizyonlann ka- muya ait frekanslan kullana- rak izleyiciye ulaştıklanna işa- ret eden Kayış, bu nedenle ya- yınlarda kamu yarannın göze- tilmesi gerektiğini söyledi. Sivffler anayasa düzenlemesi yapamaz ANKARA (ANKA) - Anayasa Mahkemesi Başkanı Mustafa Bumin, 12 Eylül darbesi sonrasında yapılan anayasanın "askeri" olarak nitelenmesine karşı çıkarken sivillerin anayasa düzenleyemeyeceğini savundu. Bumin, Polis Akademisi'nin süreli yayın organı olan Akademik Bakış isimli derginin son sayısında yayımlanan "Ctımhurivet ve Atafürk" konulu söyleşisinde anayasa konusunda açıklamalarda bulundu. Bumin, "Anayasayı shü güçlerin yapması hakkuıdaki çahşmalan nasıl _ ^ ^ değerlendiriyorsunuz" şeklındeki soruyu, "Anayasayı sKiller hazırlarsa mükemmeL askerler hazuiarsa yanhş olur" görüşüne katılmadığını belirterek yarutladı. 1982 Anayasası'nuı tamamen askerler tarafindan hazırlanmadığını ifade eden Bumin, "Yazık ki ülkemizde ne 1960'ta ne de 1982'de shüler bir anayasa düzenleyememiştir'' dedi. Bumin sözlerini şöyle sürdürdü: "Gönül isterdi ki askeıierin müdahalesine firsat vermeyecek şeküde karşıhkh uzlaşma ve anlayış cerçevesinde srviBer bir anayasa düzenleyebflse. Ama bıraJon anayasa düzenlemevi, anayasanuı değiştirihnesi gereken en önemli kuraDannı degişrirme konusunda da uzlaşamayan srvükrin bir anayasa düzenleyeceğuû ben sanmryonım. Bunun için evvela bir altyapııun oluşturulması gerektidir. Ben şu anda askeri savunabitir gBbi görükbüirim. Ama o gûnieri siz gönnediniz, yaşamaduuz." Askeri darbeler öncesinde "BirOeri bir şeyler yapsın" denildiğini belirten Bumin, "Kim bu birileri? O birikri sivffler olmayınca boşhığu askerler doldurdu" diye konuştu. Antalya FalezOtcl'dcdüzenlenentörende konuşanBaykai, sendika iiyelerinin siyasibir par- tiye kayrt vapnrmalanıun Türk siyaset tarihini derinden ettdleyeceğuü ifade etti. (AA) Sendikacılar CHP'ye geçti ANTALVA (Cumhuriyet)- Otel Lokanta ve Eğlence Yerleri Işçileri Sendikası (OLE- YÎS) Antalya Şubesi 'nin 550 üvesi ve sen- dikanın Genel Başkanı Enver Oktem, dü- zenlenen törenle Cumhuriyet Halk Parri- si'ne (CHP) katddı. CHP Genel Başkanı De- niz Baykai, Türkiye'de ilk kez bir sendikal örgütün, genel başkanıyla ve üyeleriyle bir siyasiparfiyekanldığını belirterek, "Birseıı- dikanuı siyasalbışınasuu, bir parunin top- hunsaDasmasınıbaşjatn or.Bu olay Türk si- yasetvedemokrasi tarihindeöoernn bir dö- nüm nokraadır" dedi. Antalya Falez Otel'de düzenlenen tören- de CHP Genel Başkanı Deniz Baykai, sen- dika üyelerinin siyasi bir partiye kayıt yap- tırmalannın Türk siyaset tarihini derinden etkileyeceğini ifade etti. Sendikaların ar- ük siyaseöe de ağuiıklannı koyduklannı ve sivil toplum örgütlerinin, "topramsal mn- halefet" anlayışı yerine tt tophunsaliktidar arayışı" anlayışına geçtiklerini söyleyen Baykai, ekonomik krize de değindi. Tür- kiye'nin ekonomik krizden çıkrnasının zor olmadığını savunan Baykai, "Çare borç ödemek değU, çare buyümedir. Uyanyo- rmn, Türldye,buyıl yeniden küçühneyi as- la kakhramaz. Türldye bir an önce ve mz- lazenginleşmeBdir. Yeter arnk. brçak kemi- ğedayannuş^ifiğeoturmaküzeredir" dıye konuştu. OLEYİS Genel Başkam Enver Öktem de, toplumsal muhalefetin sesini duyura- bilmek ve ülke sorunlanna çözüm buhna konusunda aktif rol alabilmek için anaya- sanın verdiği haklarçerçevesinde toplu ola- , rak siyasette aktif olmayı kararlaştırdık- lannı ve bunun için de kendi anlayışlan- na en uygun olan CHP'yi seçtiklerini söy- ledi. Baykai, daha sonra 550 OLEYİS üyesi ile Öktem'in partiye üyelik başvu- ru formlannı imzaiadi. BÜYÜKŞEHİR BELEDlYE BAŞKANI GOKÇEK: Ankaralı y ya haksızhkyapıhyor ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Ankara Büyükşehir Beiediye Başkanı MetihGökçek, tasarrufpaketi çerçeve- sinde geçen hafla çıkanlan yasayla baş- ta Ankara olmak üzere bazı büyükşe- hir belediyelerinin gelir paylannın dü- şürülmesine tepki gösterdi. Gökçek, Oımhurbaşkanı AhmetNeodetSezıer'den yasayı TBMM'ye iade etmesini istedi. Gökçek, dün düzenlediği basın top- lantısıyla, büyükşehir belediyelerinin gelir paylanmn düşürülmesine tepki gösterdi. Gökçek, "Ankara vetstanbul Büyükşehir belediyelerinnı yüzde 5'lik gettr paylan yüzde 3'e indirikn. Bu bir siyasi karannr. Ankarahlara haksızhk- ür. Aradald pay 'nüfus esastna' göre başka 13 beledheye dağralacak" dedi. Duzenlemeyi, Ankara ve Istanbul be- lediyelerinin "sh^asi nedenlerle cezabn- duıhnası'' olarak nitelendiren Gökçek, Cumhurbaşkanı Sezer'den bu yasayı geri göndermesini isteyeceğini bildır- di. Sezer'in yasayı onaylamayacağından umutlu olduklannı belirten Gökçek, "Ancak obnaması durumunda Anaya- sa Mahkemesi'ne gidümesini sağlama- yı düşümiyoruz" diye konuştu. StS örgütlendiler Köy eııstitüsü gelenegi yaşatılacak lZMİR(Cumhuri\çtEge Bürosu) - Köy Enstitüleri geleneğini yaşatmak ama- cıyla Yeni Kuşak Köy Ens- titülüler Derneği kuruldu. Köy Enstitüleri çıkışlıla- nn yakınlan taranndan ku- rulan dernek, aydınlanma projesi kültürünü gelecek kuşaklara yayma amacını taşıyor. E)erneğin kurucu üyele- ri, Türk eğitim sisteminin 1940-1950 döneminde ye- tiştirdiği ögretmen-yurttaş çizgisini aşamadığını, ak- h bilimi egemen kılan bir eğitim anlayışını başanyla uygulayamadıgını \oırgu- layan derneğin kurucu baş- kanlığını Prof. Dr. Kemal Kocabaş(02322856313), başkan yardımcılığını Ca- nan Alper (0 232 255 17 58), sayröanlığını AyşeBen- zer(0 232 382 1922), yaz- manlığını FatmaNazanÖz- yeşil yürütüyor. Dernekte Prof Dr. OğuzMakaLRa- ziye Şahin, Prof. Dr. Ege- men Idiman,AlevDağhan, Ülkü Yalçın, Ülkü Alkan, Etkin Kanar. Mesut Gün- gör,Ruhi Sayman da kuru- cu üye olarak yer alıyor. Dernek yönetici ve üyele- ri 19 Ocak 2002 tarihinde bir araya gelerek etkinlik- lerini arttırmak için tartışa- caklar. AKP GENEL BAŞKANI RECEP TAYYtP ERDOĞAN: 312 ziyaretleripopülist yaklaşım ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Er- doğan, kendisine milletvekilliği yolu- nu kapatan TCY'nin 312. maddesinin değiştirilmesini hızlandırmak için hiç- bir parti liderini ziyaret etmeyeceğini söyledi. Erdoğan, "Bu popülist veopor- tünist bir yaklaşjm ohır" dedi. AKP Kurucular Kurulu toplantısı dün gerçekleştirildi. Yaklaşık 4.5 saat süren toplantırun ardmdan açıklama- yapan Erdoğan, Anayasa Mahkeme- si'nin karanyla ilgili soru üzerine, "Ge- rekçeti karar açıklandıktan sonra Ku- rucular Kurulu, nihai karan verecek" dedi. Erdoğan, "TCK'nuı 312. madde- sinin degiştirilmesiyle ilgili sürecin hız- lanması için bir girişüniniz olacak mı" sorusu üzerine, bu konuda hiçbir lide- ri ziyaret etmeyeceğini belirtti. Böyle biryaklaşımın "popunstveoporrünist" olacağını kaydeden Erdoğan. "Bu,Tür- kiye ve siyasetin sorunudur. Bizim siya- set kurumumuz da bunu cözmekzorur- dadır. Siyaset kurumu bunu çözmezse Türldye, AB yolunda devam edecekse eninde sonunda bu sorun çözütanekzo- rundadır" diye konuştu IRMIKIAYDIN ENGİN aengin(S doruk.net tr Ben Kıbns'tan döndüm. Eh, artık Tırmık da dönsün değil mi... Zaten Kıbns üstüne doğnj dü- rüst bir şey yazmak, herkesin "çözüm yakın" dediği şu gün- lerde o çözümün "nasıl bir çö- züm" olduğunu anlamak için Lefkoşa'da turiamak, Girne sa- hilindesürtmek değil, Ecevit'in ABD gezisine katılmak; ama ka- tılmakla yetinmeyip kapalı kapı- lar ardındaki görüşmelerde ko- nuşulanlan dinleyebilmek gens- kiyor. O yiizden döndüm. Bugün de Ecevrt'i Amerika'ya yolcu ediyo- aız. Yolluk olarak cebine Banka- lar Yasası'ndaki son değişikliği koyduk. Yurtdışına asker gön- dermeve yurtiçindeyabancı as- ker bulundurmaya ilişkin çok geniş sınırlı biryetkiyi zaten ay- lar oncesinden hazır edip eline tutuşturmuştuk. Yani Başbakan eJi boş gitmi- yor. Peki "eli dolu" mu dönecek? Işte bunu bilmiyoruz. Sonra döndüğünde elindeki- ler 'ne" olacak bunu da pek bil- Hele Ecevit Bir Dönsün...miyoruz. Benim bilmek isteyişim salt meraktan ibaret. Ama Türkiye'de pek çok ke- sim Ecevit'in dönüşünü "me- raktan öte birmerak "la bekliyor. Türkiye'de bugünden başla- yıp 18 Ocak'a kadar işler askı- ya alınacak; ekonomide. siyaset- te, askeriyede, medyada pek çok önemli karar, "Hele bir baş- bakan dönsün de..." gerekçe- si ileertelenecek... Abartıyor muyum? Gezi programına bir göz ata- lım da bana hak verin. Ecevit'in görüşeceklerinin lis- tesi şöyle: 15 Ocak Salı günü temasla- nna Dünya Bankası Başkanı Ja- mes VVolfensohn, ABD Dışiş- leri Kıdemlı Bakan Yardımcısı Büyükelçi Marc Grossman, IMF Başkanı Horst Köhler. ABD Savunma Bakanı Donald Rumsfeld, ABD Dışişleri Baka- nı Colin Povvell, Pakistan-Hin- distan gerginliğı çerçevesindeani bir geziye çıktığında ona vekâ- let eden Richard Armitage, ABD Ticaret Bakanı Don Evans, ABD Hazine Bakanı Paul O'Ne- ill ve... Ve ABD Başkanı George Çrft VBush. ••• Abartmışım mı? Gezi Programı bangır bangır haber veriyor: ABD'de ağırlıklı (ama şöyle böyle ağırlıklı değil, çok ağırlıklı, biraz fazla ağırlıklı) olarak para ve siyaset konuşu- lacak. Hani şu kimilerinin ABD'nin gönlünden kopan "kıyak" diye, kimilerinin Türkiye'nin kararlı ekonomik programına "destek" diye, kimilerininse Iraktaolup bi- teceklerin ve Kıbns'ta "çözüle- cekler"\n faturası olarak nitele- diği 10 mılyardotar konuşulacak. 10 milyann eskiden sözü veri- lenlerie biriikte 16.5 milyara mı, yoksa kimilerinin bol keseden salladıklan gibi 21 milyar dola- ra mı ulaşacağı karara bağla- nacak. Para bolümünde Başbakan'ın karşısında Dünya Bankası Baş- kanı James VVolfensohn, IMF Başkanı Horst Köhler, ABD Ha- zine Bakanı Paul O'Neill, ABD Ticaret Bakanı Don Evans otu- racaklar. Sonra Irak, Kıbns, Afganis- tan, Filistin eksenli styasal gö- rüşmelere sıra gelecek. llkin ABD Dışişleri Kıdemli Bakan Yard/m- cısı, Büyükelçi Marc Gross- man'la ön görüşme yapılacak. Sonra Savunma Bakanı Rums- feld ve Dışişleri Bakanı'na vekâ- leten Richard Armitage ile ko- nuşulacak. Bu peşrevlerden sonra da söz sırası George Çift V Bush bila- derimize gelecek... ••• Şimdi Başbakan'ın bugün başlayıp cuma günü bitecek ABDgezisi için, bu kadar yoğun ve zamanlaması yüzünden bu kadar "kritik" bir görüşme ma- ratonuna bakıp Türkiye'nin ya- kın geleceğini belirleyecek önemde bir gezi desek abartmış mı olacağız? Soruya soruyla yanıt verece- ğim: Bu gezinin sonunda Dünya Bankası şefi mi olur, IMF'nin ko- mutanı mı olur, bizzat Bush bi- laderimiz mi olur, bunlardan bi- ri tutar da, "Valla kardeşler, ku- sura bakmayın, konuştuk tartış- tık. Ama bu 10 milyar dolar ve üstünü bu koşullarda verme- miz mümkün olamayacak" der- lerse ne olur? Gözünüzün önüne getirin: Borsada ne olur, bankacılık dünyasında ne olur, ekonominrn tepelerinde ve eteklerinde ne olur? Tersini düşünelim: Tamam kardeşler, anlaştk. 10 milyar doları havale ediyoruz, güle güle kullanm" derlerse Irak'ta ne olacak, Kıbrıs'ta ne olacak, Ortadoğu'da ne olacak? ••• Gördünüz mü ? Daha gezi başlamadan bu ge- zinin Türkiye'nin yakın gelece- ğini belirleyecek çok, (pek çok, ürkütecek kadarçok) önemli bir gezi olduğunu altını çize çize si- ze ıleten şu değerli yazarınızın değenni bilin e mi? 'Yılın Bakanı'na Yakışan. Devlet Bakanı Kemal Derviş, Ingiliz Financial Times gazetesi tarafindan yayımlanan The Banker dergisince "yılın bakanı" seçilmişti. 52 ülkede anket yapan dergi, "bunalımı iyı teşhis ettiği ve Türkiye 'yi An'antin 'in acıklı durumuna düşürmediği" gerekçesiyle Derviş'i kutluyordu. Bu ödül, genel kurulda mali sektör tasansının görüşülmesi sırasında Derviş'in başını ağrıttı: Ergün Dağcıoğlu (AKP): Kemal Derviş işi hükumet üstü götürüyor maşallah. Yılın bakanına da ancak bu mantık yakışır. Sadece şımdi dileğimiz; Banker'in değil, Türkiye'de de bizim seçmemiz sonucunda yılın bakanı olmasından yanadır. Ama bir şartla, Milli Güvenlık Kurulu'nun sorulanna da dikkatli cevap vermek şartıyla. Mahmut Göksu (AKP): Geçen yıl Türkiye Cumhuriyetı, tarihinin en büyük küçülmesini yaşamıştır; yüzde 8.5. Ne var ki Ingiltere dergisi Sayın Derviş'i yılın bakanı seçmiş. Yani ters orantılı. Türkiye ne kadar küçülürse onun başında olan ekonomiden sorumlu bakanı da ödüllendiriyorlar, yılın bakanı oluyor; anlayamıyorum. Yılın adamı, yılın bakanı olmak için başanlı olmak lazım. Bu yasa, banka içı boşaltmaya teşvik yasasıdır. Eleştirilerin ağıriaşacağını gören TBMM Başkanvekili Murat Sökmenoglu. araya girerek bakanı korudu: "Siz Türkiye Cumhunyetinin bir bakanının yılın adamı seçilmesınden iftihar edeceğinize burada polemik yapıyorsunuz efendim. Olur mu böyle şey yani. Istirham ederim. Muhalefet yapmak başka... Istirham ederim, her şeyin bir üslubu var." Tekel 'içkiye, sigaraya hayır' kampanyası yapsın! TBMM KİT Komisyonu'nda Tekel'in 1997-98-99 hesapları görüşülürken sert eleştiriler yapıldı. Sonuçta, Komisyon Başkanvekili Erdoğan Toprak'ın önerisi doğrultusunda, "açılmış ve açılacak soruşturma sonuçlan saklı kalmak koşuluyla" hesaplar aklandı. Görüşmeler sırasında AKP'li Ahmet Nurettin Aydın'ın Tekel yönetiminden isteği, milletvekilleri arasında gülüşmelere yol açtı: "ABD ve Avrupa'da tütün ve alkol aleyhine kampanyalar yûrütülüyor. Benim sigara ve alkol kullanmayan biri olarak dileğim, bunlann tüketiminin azalması. Kurum, tütûn ve alkol tüketimini azaltacak faaliyetler içinde olacak mı? Bu konuda bir bütçe aynlması düşünülüyor mu?" Satışlannda ilk sıralarda rakı ve sigaranın bulunduğu Tekel yönetimine, bundan daha gerçekçif!) bir öneride bulunulamazdı... Toparlayıcf lider Çiller. Son aylarda TBMM'deki çekım merkezi DYP oldu. ANAP'lı milletvekilleri arka arkaya DYP saflarına katılmaya başladı. Üstelik, bunlardan bazılan sadece milletvekili değil, bakan olarak da kabinelerde görev almış isimler. ANAP lideri ve Başbakan Yardımcısı Mesut Yılmaz'ın çeşitli kabinelerde görevlendırdıği Burhan Kara, Agah Oktay Güner ve "sırdaşı" olarak bılinen Eyüp Aşık şimdi DYP rozeti takıyor... Çiller, daha önce de hükümet ortağı SHP'nin bakanlarına çengel atmıştı. Murat Karayalçın'ın 4 bakanını transfer ederek seçimlerde parti listelerine yerieştirmıştı. Önay Alpago ile Azimet Köylüoğlu. yeniden Meclis'e giremezken Mehmet Oönen ile Salih Sümer bugün DYP milletvekili olarak parlamentoda görev yapıyor... Bakalım, ANAP'lı eski bakanların siyasal geleceği ne olacak? Alt sıralara yerleştirildiklerı için parlamento dışı kalıp aktif siyasetin dışına düşen Karayalçın'ın bakanları gibı mi olacaklar; yoksa listelerde daha garantıli bir yer bulabilecekler mi? 'Delikanlı kekik içer' Siyasi parti liderleri arasındaki görüşmelerde, üzerinde durulan konulann yanında liderlerin ne içtiği ne yediği de hep yazılır. Başbakan Bülent Ecevit ıhlamur, DYP Genel Başkanı Tansu Çiller kuşburnu, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli kekik, ANAP Genel Başkanı Mesut Yılmaz da çaya düşkünlüğüyle tanınır. MHP'li bir milletvekili, kendisini ziyarete gelen konuğuna bir şey içip içmeyeceğini sordu. Konuk, ıhlamur içmek istediğini söyleyince vekil, hemen bir sınıflama yaptı: "Ihlamuru boş ver, o yaşlı içeceğidir. Kuşburnu dersen, o da hanım içeceğidir. Kekik ise delikanlı içeceğidir. Tadı keskindir, ama delikanlı kekik içer." Bu sınıflamanın üzerine delikanlılıktan ödün vermek istemeyen konuk da kekik içmek zorunda kaldı, ama içine bolca limon sıkarak. Kekiğe sıkılan limon, delikanlılığa halel getirir mi bilemiyoruz... DSP'ye demokrasi geldi, gittü... DSP Tekirdağ Milletvekili Bayram Fırat Dayanıklı ve arkadaşları geçen hafta grup yönetimine başvurarak Devlet Bakanı Kemai Derviş'in gruba gelip mali sektör yasası hakkında bilgi vermesini istediler. Başvuruda bulunan milletvekilleri pek umutlu değildi, hatta bu girişimlerinin yönetimin pek hoşuna gitmeyeceğini düşünüyorlardı. Grup toplantısı öncesinde "Derviş gelecek mi, gelmeyecek mi" diye sohbet edilirken; Izmir Milletvekili Hasan Metin umutsuzluğunu "Tenezzül etmez" diye dile getirıyordu. Bursa Milletvekili AN Arabacı da "TÜSİAD'a, TOBB'ye gidecek tabii. Ülkeyi biz yönetmiyoruz ki, onlaryönetiyor" dedi. Bu konuşmalar yapılırken Başbakan Bülent Ecevit, Kemal Derviş'le biriikte saiona girdi... Derviş tasarının ayrıntılarına girmese de uzun bir konuşma yaptı ve soruları yanıtladı. Milletvekilleri bu açıklamalardan çok tatmın olmasalar da ciddıye alınmaktan mutluydu. Aynı saatlerde, DSP Merkez Yönetım Kurulu bir iki saat önce savunmasını aldığı Istanbul Milletvekili Rıdvan Budak hakkında ihraç kararı venyordu. Kulislerde, bir milletvekili durumu şöyle özetledi: "Önce, DSP'ye demokrasi geldi, diye sevindik ama hemen gitti..." Türey Köse, Emine Kaplan, Bülent Sanoğlu, Sertaç Eş tbmmcunKatrnetnetrr
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle