18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 14 OCAK 2002 PAZARTESİ OLAYLAR VE GORUŞLER olay.gorus(g cumhuriyet.com.tr MUMTAZSOYSAL EtnMlemataveAı/rnB YABANCI dıplomasi çevrelerinden sızan ha- berler, Yunanistan Başbakanı Simitis'in Ame- rika'dan niçin rahatsız döndüğünü açıklar gıbi- dir öyle anlaşılıyor kı, terorizme ilişkin olarak VVashıngton'da kendısine uzun bır diskur ge- çılmış ve Atına'nın o konuda "daha açık" dav- ranması istenmiştir. Attika Yarımadası'nda de- ğışik biçımlerle hâlâ süren PKK kamplanndan ve Güney Kıbns aracılığıyla sürdürülen ilişkiler- den söz edılmiş olsa gerek. Belki, Avrupa Bir- liğı'nin terör örgütleri listesine bu kuruluşun alınmayışında hangı parmaklann bulunduğu da sorufmuştur. Ziyaret sırasında ünlu Amerikan kanalı CBS'de "Terörve Yunanistan" konulu kırk dakikalık bir programın yayınlatılması da Simitis'i rahatsız et- miş olabilir. Avrupa Güvenlik ve Savunma Politikası ile Kfbns konulannda Türkiye'ce yapılan son açılımların Atina'da sıkıntı yarattığı bellidir. Simıtıs, AGSP konusunda Ankara'yla van- lan uzlaşmayaıtırazlannı VVashington'dadadi- legetirmiş. ama olumlu yanıt alamamış. Kıbrıs konusunda ise Sayın Ecevit'ten isteneceklerin önce ondan istendiğinden ve "Çözüme yar- dımcı olun!" dendiğinden emin olabilirsiniz. Yu- nanlı Başbakan'ın bu konuda umut verici ko- nuşmamış olması dikkat çekicidir. Onlann dılinde "etniki temata" denen ve bir buçuk yuzyıldır Yunan diplomasisıne yön veren "ulusal davalar" arasına Kıbns da girdiğıne gö- re, ancak nasıl bır çözüme yardımcı olunaca- ğını bu "davalar"a göre değerlendirmek gere- kiyor. Karşı tarafın deyimiyle "güvenceli azınlık" durumuna ındirgenmiş ve Rum çoğunluğun tek yanlı egemenliği altına alınmış bir "Türk ce- maatl"y\e çözüme gitmek, "ulusal davalar"m uzun vadeli amaçlarına pek uygun düşer. "Kıb- ns Birleşik Devletleri" diye iki devletlı bir çözü- mü elbet ıstemezler. Onlann istemeyışi doğal da, şımdi asıl sorul- ması gereken soru, Türk tarafının "evet" diye- bileceği dengeli bir çözümü Avrupa Birtiği'nin isteyip istemediğidir. Verheugen, böyle bir çö- zümü kolaylaştıncı sözler etmek yerine, niçin iki- de bır "Çözüm olmasa da Kıbrıs Cumhuriye- ti'nin AB'deki yeri haztr" deyip duruyor? Yoksa, Kıbrıs'ta "ulusal davalar"a uygun çö- züm isteyen Elenlerin tutumu ile "Kıbrıs çö- zümsüzlüğü Türkiye'yi Avrupa dışında tutma- nın en kolay bahanesidir" diye düşünen kimı Avrupalılann niyetleri arasında sinsi bir örtüş- me mi var? Anayasa Mahkemesi'nin Karan. KÜLTÜIt • SANAT Onursal Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı A daletveKalkın- ma Partisi Ge- nel Başkanı Re- cep Tayyip Er- doğan. TCK'nın3İ2. mad- desine aykın eyleminden dolayı kesinleşmiş mahkû- miyet karan olduğu için. 2820 sayıh Siyasi Partiler Kanunu'nun 8 ve 11,2839 sayıh Milletvekili Seçimi Kanunu'nun 11. maddele- ri gereğince. herhangi bır si- yasi partiye üye, kurucu üye, genel başkan olamaya- cağı gibi milletvekili de se- çilemez. Nitekim Anayasa Mah- kememiz, Recep Tayyip Er- doğan'ın kurucu üye olama- yacağına karar vermiş; bu- nun doğal sonucu olarak adı geçen şahsın Adalet ve Kalkınma Partisi Genel Başkanlığı'ndan uzaklaş- tınlması için tedbir kara- rı da vermesi gerekirken Yargıtay Cumhuriyet Baş- savcılığı'nın bu yoldaki ta- lebini reddetmiştir. Bu karar aslında. mahi- yeti itibariyle "yasayaaykı- nlığuı devaınına izin ver- me" niteliğindedır ve ana- yasal düzenimizi korumak- la görevli Anayasa Mahke- memizin böyle bir karar vermemesi gerekirdi. Aylar Sfirecek_ Bundan sonra olacaklar bellidir. Anayasa Mahke- memizın gerekçeli karan- nı yazması aylar sürecek. sonra bu karar davalı par- tiye tebliğ edilecek, tebliğ- den itibaren altı ay beklene- cek, altı aydan sonra Yargı- tay Cumhuriyet Başsavcı- lığı Adalet ve Kalkınma Partisi 'nin kapatılması için dava açacak, en az bir yıl sü- recek bu davanın devamı sırasında Recep Tayyip Er- doğan üyelikten istifa eder ya da adı geçen partinin yet- kili organlannca üyelikten çıkanhrsa. konusu kalma- dığından dava düşecek. Baş- ka bir deyışle Recep Tayyip Erdoğan. yıllarca ve yasa- ya aykın şekilde partisinin genel başkanı olmaya de- vam edebilecek. Nitekim. Oktay Ekşi, 12.01.2002 tarihli Hürriyet gazetesinde yazdığı başya- zıda. haklı olarak şöyle di- yor: -AnayasaMahkemesi.bi- lindiği gibi Yargıtay Cum- huriyet Başsav cısrnın iste- diği "tedbir" karan taleple- rini reddetti. BöyieceRecep Tayyip Erdoğan'a,srf mah- kemeningerekçelikararmın Resmi Gazete'deyayimlanıp yürürtüğe girmesine kadar değU, yürürlüğe girdikten sonra verflmiş altı ayhk sü- resinin sonuna kadar fiilen ve hukuken genel başkan- hkyapmahakkıtanınnuşol- du. Kakh ki Erdoğan. bir de hukukun usul oyunlannı kullanırsa, bu süreyi daha da u/atabilir. İyi de o za- man Yargıtay Başsavcısrnın mahkemece yerinde bulu- nan talebinin hakhbğı nere- de kahyor? Yüksek mah- keme bir de bunayamt bul- sa_" Anayasa Mahkememiz. yasalanmızda açık hüküm bulunmadığı gerekçesiyle bu çeşit durumlarda 'ted- bir" koymayı reddetmek- tedir. Bu yaklaşım huku- ka uygun değildir. Şöyle kı: Federal Almanya'da Fe- deral Anayasa Mahkemesi Kanunu'nun 321 'inci mad- desinde: "Federal Anayasa Mah- kemesi bir uyuşmazhk sı- rasında, ağtr sakıncalann doğmasını önlemek veya tehdit edici bir gücü enget- KÜlTÜIt • S*NAT (0212) 293 «9 78 AFM FtTAS « H I HTAS SALONS AHCE Rrrz S H O P I M I 293 S4 3 292 n 1 292 n 1 16 3O-'9 3O-22 3C 18 0O-21 OO NERGON 2* OO • 1 3C-21 3O-24 3O C CTESJj i >5-i9 00-21 *S C CTB-2* 1 15-19OO 21 4S ' 30-20 OO i 15--9 OO 21 43 i SS-1 8 SO-21 *O C.CnES)^ O-1«OC 19 *S-Z2 15 C«TeSl-34 30 0-18 3O 21 OO CA^TESI 23 3O O-1S 15-17 4S-2» 3O-23 OO C/GTESİ 23 OO -13 45'1S 3O-19 TS-23 OO 0-13 3O-16 15-19OO-21 « C C T E S I 24 3O UOO 1S3O 19O0 3T30 -13 3O-18 15-1» OO-21 *5 CJCTESI 24 3O -13.30-1B 15 1SOO-21 45 O-17 00 -1330-1800-10 30-21 15 -13 3O-"6 OO-IO 3O-21 3O O- - 4 30 17 0O-1B3CZI3O ı 5 3O- " 9 OO 21 OO 5^14 İ t i B 4 5 - ! 9 15-21 45 C CTESİ24ÛO S14 *517 I5S45-22 15 3O 30 C CTESI 23 45 45 -14 SO-17» M M * -14 4S-173O-21 15 -14 OO-'« 3O-1» OO-21 JU 14OO-16 3O 1S OO-21 30 1330 16 15 19OO21 45 •-14 3O-17 0O-19 3O-ZZ OO 13 3O-1S '5 19OO-21 45 CCTE USO16 3O19CO2130 -1S15-'7*5 2O 1S-CJCTESI?2 13 4O--8 3O 10 2O-22 15 - 4 5 18 ı 5 ıd OO-"" "* DO-'7 4S-2O 3O oo ie *s- OO-'O 3O- -13 3O- - ı * OO- . 13 3O- -14 OO- -13 45-3 45-16 30- I - *5 2O 30 3 45 T6'5 ı ( * 6 2' 6 3O-18 0O 2 . _ OO-21 *5 C CTES •9 OO-Z1 30 • ı 9 i S-22 00 eOLL DORUK Mtan2 BOLÜ ICARDELBI ADAP*Z*PI PRESTK3E ADAPAZARI euRSAALTl *NKAR> HOVTCPOt ANKAFL* ON ANKAFM TEr>E ONEMAXX ANKARA KORU ANKARA9AUHU CINEPOL AMKAfL* OALefHA CINEPOL 2 • İZMİR SAN K YAKJTPEMIZ BORMOVA APII EOS MRK BORMOVA Âf=*l EO3 P«RK tZMlR l U V t t E H N AF1N 4 5 : ADANAUETMO ADANA MKT^OPOl. ANTAKYA KONAK prVARSAKIR DÜJAM O ANTEP PnCSTKH KONVA AFWA MA1-ATV* V 3 3 09 27 23 5O O6 43 Ot 31 18 SO 0i *3 İSİ7ÖÖ '"V,SOC 7 *• £4 3Û 10 OO 13 JU- OO 13 3O- 3 15- OO-14 3O-- 15 13 00- 4.5-1*30- 15-13 OO OO 13 3O • 0 0 3 5 45-13 3O- 00-20 30 3O-14 OO- 45 15 15- 151845 5 •» DO-21 A5 0-21 OO CJCTES O 19 15-21 9O o-ia 00 2i 30 5 tft 3O2( f5 3o ctMi p«a T 1 3 3O2f 15 3O 22 OO lemek için ya da başka bir önemli nedenk kamu ya- rarı açısından acilen zo- runlu olması durumun- da geçici tedbir karan'y- la bir durumu geçici olarak düzenleyebilir" hükmüne yer vermiştir. Federal Alman Anaya- sası geçici tedbir karan'- nı açıkça öngörmesıne karşın söz konusu 32'1 'in- ci madde Federal Anayasa Mahkemesi Kanunu'nagir- meden önce de geçici ted- bir kararlan Alman anaya- sa yargısırun devamlı \ e te- mel bir öğesini oluşturmuş- tur. Çünkii anayasa yargısı. anayasa hukukuna saygıyı garantilemek istemektedir. Kuruluşundaki amaç, ana- yasanın korunmasına hiz- met etmektir. (Prof. Dr. Za- ferGören, Anayasa Yargı- sı, 1955, Türk ve Alman Anayasa Hukuku'nda Ana- yasa Yargısırun Stnırlan ve Yüriirlüğü Durdurma Ka- rarlan, s. 213). 1982 Anayasasf nın yü- rürlüğe girmesinden son- ra, Anayasa Mahkememiz 01.08.1985 gün. 654/4 sa- yıh karan ile ve "yorum ve kiyaslamaya giderek ken- disini >asaca verilmemiş bö> le bir yrtki>ledonatma- sına olanakyoktur" gerek- çesiyle yürürlüğü durdurma talebini reddetmiştir. Adlan Türk hukukunda daima saygı ile anılan Ana- yasa Mahkemesi üyelerin- den RecaiSeçkin,kani Vra- na ve Şevket Müftügil, bu karara ilişkin karşı oy yazı- lannda, aşağıda yazılı gö- rüşleri ileri sürmüşlerdir: "Anayasamızda açılan iptal davalan üzerine. ipta- li istenen yasa hükmünün uygulanmasınrn durdurul- masına Anayasa Mahke- mesi'nce karar verilebilece- ğine ilişkin bir hüküm yer almamıştır. Bu nedenledir ki maddi anlamdaki, yani genel ve objektif kurallar koyan yasalar hakkında böyle bir görev ve yetkinin varlığıran söz konusu edil- meyeceği kuşkusuz olmak- la birlikte, anayasamızda aynı konuda engelleyici ve yasaldayıcı bir hüküm yer almamış olması nedeniyle anayasamızın her zaman her şeyden önce göz önün- de tutulması ve uyulması gereken demokratik hukuk devleti niteliğini ve koydu- ğu veya tanıdığı temel hu- kuk ilkelerine dayanılarak ve anayasanın 151. madde- sindeki itiraz yolu ile ge- len işlerde davanın, dola- yısıyla uygulamanın dur- durulması kuralı da göz önüne alınarak biçimsel ya- salann konulan bakımın- dan, yerine getirilmeleri ha- linde artık geriye dönüşü olmayan kişisel bir sonuç doğurmalan olasılığı varsa, bunlann uygulanmalannın bir süre durdurulmasına ka- rar verme görev ve yetkisi- nin esasen var olduğunu ka- bul zorunlu olmaktadır. Kaldı ki biryasanın ana- vasaya a>ianhğı nedeni ile iptal edilrnesi gibi çok geniş bir \etkiyi Ana>asa Mah- ketnesi'netannananayasa- mızın, daha hafif sonuçiar doğuracakolan, iptaü das a edilenyasa kurannm u\gu- lanmasını. belU ve istisnai durumlarda bir süre için ertetemeyetkisininöncefik- le tanmnuş olduğunun ka- bulügerekmektedir.Çiinkü az,aksinigerektirenbirhii- küm ve neden olmadıkça bütünleştirdiği çoğun için- de her zaman vardır. Ana- vasamızın özeDikle sözü ile sustuğu ve fakat(izü ile çöz- düğü veya u>gun bulduğu konudaki sonucu içtihatyo- lufledebirsonucabağtamak Anayasa Mahkemesi'nin görevieri arasmdadır. Yasa- larda boşluk olan yerlerde, hukukun üstün kurallan, mahkemelerin vıcdani ka- nılan ile oluşacak olan iç- tihatlannda uygulama yeri bulmahdır. Uygulamanm bir süre için durdurulması- na karar verilmesi bir usul sorunudur. Gerek anayasa, gerek Anayasa Mahkeme- si 'nin anayasaya uygunlu- ğu denetiminde uygulana- cak usuller yönünden tüm konulan kapsayıcı bir dü- zenleme getirmemiştir Yasa koyucu tarafindan böyle bir yol seçilmesinın nedeni ise 44 sayıh kanu- nun gerekçesinde de belir- tildiği üzere kurulan Ana- yasa Mahkemesi'nin nite- liği itibarıyla karşılacağı usul sorunJannı genel ve temel esaslar sayesinde iç- tihat yolu ile kolaylıkla çö- zebileceğinin kabul edil- miş olmasıdır. Yani Ana- yasa Mahkemesi boşluk olan hallerde karşılaşacağı her usulsorununu kesinkes çözerek bir sonuç doğura- cak karara varmakla yü- kümhıdür. Anayasa Mahkemesi de iptal dav alannda yargısal bir çalışma yapmaktadır. Bu bakımdan her mahke- me gibi o da yargı vetki \v görevinin kapsamı içinde gerekli önlemleri alabilir. Iptali istenen yasa hüküm- lerinin iptal davasının so- nuçlanmasından önce ilgi- li yerlerce uygulanması ha- linde Anayasa Mahkeme- si'nce verilecek bir iptal ka- rannın artık sonuç doğur- ması olanağı ortadan kalk- mış olacağından, burada ki- şisel durumun olduğu bi- çünde korunması için, uy- gulamanın geçici bir süre durdurulması önleminin alınmasında haklı bir ne- den vardır." Içtihadı Değiştirerek~ Yukanda yazılı karşı oy yazısında belirtilen görüş- lerin hakkı oldugunu anla- yan Anayasa Mahkeme- miz, 1993 yılından itibaren kanunlann uygulanması- nın durdurulması istemi ile birçok defa karşılaşmış ve bu defa içtihadını değişti- rerek önce kanunlann uy- gulanmasının durdurulabı- leceğine, daha sonra da uy- gulamanın durdurulması- na karar v ermiştir. (Anaya- sa Mahkememizin 21.10.1993 gün ve 33/40, 11.04.1994 gün ve 43/42 sayıh kararlan.) ABD'de de, kanunlann uygulanması ile ortaya çı- kabilecek, giderilmesi im- kânsız zararlan önlemek amacıyla mahkemeler ted- bir almak yetkisine sahip- tirler. (Prof. Dr. ZehraOd- yakmaz, Yürürlüğü Dur- durma, Anayasa Yargısı, 1995. s. 150.) Yargı denetimi demok- ratik hukuk devletinin te- mel öğesidir ve etkili bir denetime olanak tanıyan hukuksai araçlann kullanı- ma açık tutulması ile ga- ranti altına aluımıştır. Bu araçlarda gerçekleştirilecek her türlü sınırlama yargı de- netiminin özüne dokunur ve anayasal dengede bozul- maya neden olur. Yürürlü- ğü durduraıakaran oldubit- rilerle hukuk düzeninin de zedelenmesini önlemekle tüm toplumu, üstün yetki- lerle donatılmış olan idare- ye karşı bireyi korumakta- dır. Yüce Divan sıfatı ile cumhurbaşkanmı, bakan- lan yargılama yetkisi ile do- natılmış olan Anayasa Mah- kemesi'nin yürürlüğü dur- durma yetkisine sahip bu- lunmadığını benimseyen biranlayış, dayanaktan yok- sundur. (Prof. Dr. S. Güran. Anayasa Yargısında Yürüt- menin Durdurulması, Ana- yasa Yargısı, 1986, s. 149- 153.) Anayasamızın 138. mad- desınde "Hâkiınler görev- lerindebağımsKdırlar. Ana- yasa.kanunavc hukuka uy- gun olarakvicdani kanaat- lerinegörehüküm verirter" kuralı yer almaktadır. Bu maddede sözü geçen "vk- dani kanaat" kavTamı ile yaıgıcın önüne gelen uyuş- mazlığın çözümü v e huku- kun geçerli kılınması için vicdani kanısına göre kul- lanılmasınj gerekli gördü- ğü tüm araçlan kullanma- sı. alması gereken önlem- lerin hepsini alması amaç- lanmıştır. (Prof. Dr. Ragıp Sanca, Danıştay Kararlan ve Yürütmenin Durdurul- ması, 1966, s. 29) Konuyu her yönü ile in- celeyen Prof. Dr. Zafer Gö- ren, anılan makalesinde. "Anavasa Mahkemesi sonraki karariannda hak- lı olarak Medeni Kanun Md. 1 'e yoflama yapmışör. Bu madde, yargıca açık- ça boşluk doldurma yetki- sini tanımaktır. Bu kuraluı bir genel hu- kuk ilkesi olarak kabul edil- mesi gerekır. Her yasa gi- bi anayasa da onu uygula- yan organlar tarafindan yo- rumlanabılir, boşluklan dol- durulabilir ve buna muh- taçtır. ...Usul kurallan, huku- kun genelkurailannı uygu- lama alanına ko>nıa meka- nizmasıdır. Modern hukuk devletinde yargıcm hak ve hukuku sağlamasma engel olacak usul kurallanna \er yoktur. Aksine ona hukuk- sai gerçeği saptayabilmesi içingenişoianaİdarsağlanıa- bdır. Yürürlüğü durdurma ka- ran anavasa yargısında da asıl davaya ilişkin yetkıle- rin dışında düşünülemez ve son karan vermeye yetkili olma. vürürlüğü durdurma karannı vermeye yetkiyi de içerir. Bürün bunlann dışuıda yürürlüğü durdurma ka- ran verme \ etkisi > argı er- ki içindebulunmaktadırve yargılama yetkisinin doğal bir sonucudur. Bu ilke ana- yasa hukukunda da geçer- lidir. Aksi halde Anayasa Mahkemesi'nin de isabetk.1 belirttiği gibi hem Ugili ki- şiler. hem toplum ve özel- likle kamu dflzeni hukuk korumasmdanyoksunbıra- kılmıs olur. Anayasa Mah- kemesL haklı olarakpozitif hukuktarafindanyürürlü- ğü durdurma karan ver- me yetkisinintanınıptanm- madığına değfl, anayasa ve Ugüi yasa kuraDannın bunu engelleyen kurallar içerip içermediğineönemvermiş- tir. Almanya'da, Federal Anayasa Mahkemesi, faali- yetinin birinci yihnda birçok defa Anayasa ve Anayasa MahkemesiYasası'nda yar- gılama için öngörülen te- meflerin dışuıda başka hu- kuk kurallan geliştirmek zorunda kalnuşür. Federal AnayasaMahkemesi'ne gö- re Federal Alman Anayasa Mahkemesi Yasası'nda yar- gılama usulüne itişkin boş- kıkoiduğundaöocefikle baş- ka usul kanunlanna başvu- rubnakzorunhıdur,demek- tedir. 2820 sayıh Siyasi Partiler Kanunu'nun 121. maddesi- ne göre "TürkKanunu Me- denisi ile Dernekler Kanu- nu'mm vedernekterhakkn- da uy gulahandiğerkanun- lann bu kanuna aykmohna- \an hükümleri. siyasi par- tiler hakkında da uygula- nır™" 2908 sayıh DerneklerKa- nunu'nun 74. rniddesine göre "Bu kanunla Ugüi ola- rak hukuk mahkemelerin- de baküacakdavalarda ba- sit yargılama usulü uygu- lannf Anılan yasalar, Anayasa Mahkememize siyasi par- tiler hakkında, dernekler hakkında alınabilecek her türlü tedbiri (ihtiyati tedbir dahil) ahna hakkını ve hu- kukun genel ilkeleri de kı- yas yoluyla idari yargıla- ma usulünde yazılı tedbir- leri alma hakkını vermek- tedir. " Yünıtmenindurdurul- ması*' "ihtiyatitedbir". "ih- tiy ati haciz" v b. gibi "geçi- ci hukuki koruma" sağla- yan tedbirlerin vazgeçil- mezliği ve önemi, 1999 yı- lında yayımlanan "thtiyati Haciz" adJı eserde Dr. Mu- hammed Ozekes tarafindan şöyle ifade edilmektedir: "Normalyargılama pro- sedünı içinde maddi ilişki- nin açıkhğa kavuştunıhna- sı ve icrası belirli bir zama- na ihtiyaç duymaktadır. An- cak yargılamanın devamı sırasında veya daha önce ortaya çıkan değişik sebep- lerden dolayı yargılama ile ulasılmak istenen sonuçtan uzakbşüabilirvçyaeldeedil- mesigüciesebür.GerekusuL gerekse takip hukuku şek- li hukuk dalı olup belirli prosedürlere,beBrKsüreler içinde uyulması gerekir. Ta- biri caizse hakkını elde et- mek için bu yollara başvu- ran kimsenin derin bir so- luğaihtiyacıvanfar.Burada kusur sadece ağır işleyen adalet mekanizmasında de- ğildir. Belirli bir prosedüre ve sürelereuyulması,taraf- lann haklannın korunma- sı için bir güvencedir. Çün- kû gerçeğe ulaşmak,gerçe- ği bulmakiçin kapsamlı bir araşnrmaya, mArkasıSa.l7,SiLl'de C A N N E S 2 0 ALTIN P ve F I P R E S J IA STANZA DEL FIGIIO OGUL ODAS*t.ı~ by Nanni Moretti Nanni Moretti Laura Morante »eyojlu ALKAZAR 293 24 68 12 15 14 30.16 45-19 00'21 15 M.KÖyOOEONCINEPlBC 216 37 98 11 30/14 00/16 30,18.50/21 05 C-C12330 Avcılar STAMOAHT 695 36 45 11 30; 13.30,15 30/17 30/19 30/21 30 Altunizade CAPITOL 310 0616 11 00,13.15,15 30M7 45/20 00,22 00 Kıdıkay BROADW*Y 346 14 81 11 00,13 00/15 00'17 00/19 00/21 00 tLAN ÇİNE ASLİYE HUKUK HÂKtMLİĞİ'NDEN DosyaNo:2001'74 Davacılar Malık Tugan, Hayrettin Berk, Kamuran Berk, Hunye Berk. Yıldız Şevık, lrfan Özdemir. Ne- han Demır \ekılı Av. M. Tuncer Özkan tarafindan da- valılar Ayla Berk vs. aleyhine açılan ıştirak halindeki mülkıyetin müşterek mülkiyete dönüştüriilmesi davası- nın yapılan yargılaması sonunda venlen, davacınm da- \asının kabulüne, Çine ilcesi Çaltı köyü 751 parselin tamamı 34560 pay kabul edilerek 6336 payın Abdül- kadır kızı Hacer Ozbey, 1584 payın Mestan kızı Huri- ve Berk, 1584 payın Mustafa Kemal oğlu Ali Berk, 1584 payın Mustafa Kemal oglu Kamuran Berk. 1584 payın Mustafa Kemal kızı Ayşe Aslan, 1584 payın Mehmet Emin kızı Nehan Demır. 528 payın Şükran oğlu Tolga Özdemir. 528 payın Şükran oğlu Levent Özdemir, 528 payın Şükran oğlu Emre Özdemir. 1584 pavın Mehmet Emin oğlu lrfan Özdemir. 1584 payın Mehmet Emin oğlu Naıl Özdemir. 2122 payın Mehrnet kızı Yıldız Şevık. 2112 payı Mehmet oğlu Hayrettin Berk. 2112 payı Mehmet kızı Ayla Berk, 6336 payı Abdülkadır oğlu Malik Tugan. 240 payı Ahmet oglu Selahattın Tıgerek. 240 payın Ahmet kızı Şenfe Taş, 120 payı Süleyman kızı Şazıye Yüre, 120 payı Süley- man oğlu Ahmet Tıgerek, 180 payın Ahmet kızı Hafi- ze Başpınar. 180 payın Ahmet kızı Havva Aydoğuş, 180 pavın Ahmet kızı Fırde\s Çelıkkaya, 180 payın Ahmet oğlu Fehmi Dınç, 720 payın Süleyman kızı Zehra Tırgırık. 240 payın Ahmet kızı Hasıbe Çınar, 240 pavın Ahmet oğlu Ali Rıza Kıy, 240 payın Ahmet oglu Bekır Kıy"a aıt olmak üzere iştirak halınde mülki- yetin müşterek mülkiyete dönüştürülmesıne: daır mah- kememizin 11.12.2001 tarihh karan adreslen tespit edilemeyen davalılar Firdevs Çelıkkaya, Havva Aydo- ğuş. Selahattın Tıgerek, Şerife Taş. Şazıye Yüre, Hanı- fe Başpınar, Hasıbe Çınar. Zehra Tırgınk. Fehmi Dınç, Ahmet Tıgerek"e ılanen teblığ olunur. Ilan tarihınden itibaren 15 günlük süre içinde temyiz edılmediğı tak- dirde kararın kesinleşeceğı ıhtar ve teblığ olunur. 8.1.2002. Basm: 1260 BEYOĞLU1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ'NDEN Dos>aNo:2001 944 Tapunun Istanbul ılı Beyoğlu ılçesi Hacıhüsrev Ma- hallesı 228 pafta 1615 ada 59 no'lu parselde Nurettın Abeş, N'akıflar ve verasete iştıraklı olarak Emine Me- diha Çetınçelık. Emıne Nenman Çetınçelik. lbrahim Doğan. Atılla Çetınçelık. Ayla Tunay, Emel Çetinçelik. İnci Çetınçelık. Fatma Melıha Hartevıoglu adlanna ka- yıtlı arsa vasfındakı toplam 1325 m2 yüzölçümlü gay- rimenkul İSKI Genel Müdürlüğü tarafindan toplam 662.500.000.000.-TL bedel mukabılmde kamulaştırma işlemme tabı turulmuş olup, taraflardan Vakıflar Mü- dürlüğü hanç. diğer maliklerle kamulaştırma bedelın- de anlaşamamalan üzerine kamulaştırma yapan kurum tarafindan 4650 sayıh yasa uyannca kamulaştırma be- delının tespıtı ve kamulaştınlan gaynmenkulün idare adına tescıli ıçın mahkememızde dava açılmış olup du- ruşma gününün 24.1.2002 günü saat 11.00'de mahke- memızde hazır bulunmanız. bulunmadığınız veya bir vekil tarafindan temsıl edılmediğiniz takdırde HUMK'nın 213. maddesı gereğince duruşmanın yok- lugunuzda devam edıleceğı hususu dava dılekçesı teb- liğı yerine geçmek üzere ılan olunur. 14.12.2002 Basm: 1037 ADANA KADASTRO MAHKEMESİ'NDEN EsasNo: 1999 4 Karar No: 2000'9 Davacı Malıye Hazinesı tarafindan. müdahil DSİ Genel Müdürlüğü ve Davacılar Abdullah Aksu. Hay- dar Çetın. Celal, Mehmet Mustafa ve Murtaza Öz mı- rasçılan ile Nazmıye Kaykaç aleyhlerine Adana ılı. Yüreğir ılçesi, Çağırkanh köyü kadastro çalışma alanı içinde bulunan (116) sayıh parselin tespitine itiraz da- vasının yapılan açık yargılaması sonunda: 27 09.2000 tanhınde 1999 4 E. 2000'9 K. sayısı ile mahkememızden venlen karann bır kısım taraflar ve- kih Av. Şefika Ekızoğlu'nun 20.09.2001 havale tarihli dilekçesı ile tavzihı ıstenılmıştir. Davalı Abdullah Aksu'nun ölü oğlu Ali Rıza Aksu eşi ve Kadir kızı Medıha Aksu'nun dava süresınce ad- resının Emnıyet araştırmasma rağmen tespit edıleme- mış olması nedeniyle: 7201 S.T.K/nun 28. 29 ve 31. maddelen uyannca tavzıh dilekçesine karşı beyanda bulunma hakkı bulunduğundan. bu konuda mahkeme- mize bızzat gelerek veya bır vekille müracaatı, aksi takdirde mahkememiz karanna ilişkin tavzıh dılekçesı- nın tarafma tebliğ edilmiş sayılacağı ve ilan tarihinden (15) gün sonra mahkeme karannm kendisi yönünden kesinleşecegi ılanen teblie olunur. 1.11.2001. Basın: 1205 MANÎSA 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ'NDEN DosyaNo: 2001/973 Mahkememızde davacı Manısa Beledıye Başkanlığı tarafindan davalı Sedat Demir aleyhine Manisa. Uncu- bozköy Mahallesı, 11 pafta, 464 parselin tamamının kamulaştırılması istemi ile dava açılmış olduğu ılan olunur. 21.12.2001 Basın: 79078
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle